İçerik Başlıkları
Alacak bir kambiyo senedine (Bono-s-çek) bağlanmış ise alacaklı kambiyo senetlerine özgü icra takibi ile takip başlatabilir. Bu durumda alacaklı, ilamsız icra takibi yapabileceği gibi kambiyo senetlerine özgü haciz yolunu da tercih edebilir.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu da, bir özel ilamsız icra yoludur. Alacaklının bu yola başvurabilesi için alacağın mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir. Kambiyo senetleri;
- Çek (TTK m.780 vd.)
- Bono (TTK m. 776 vd.)
- Poliçedir. (TTK m. 671 vd.)
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip, alacaklı için, ilamsız icra takibine göre avantajlıdır. Kambiyo senetlerine özgü icra takibi yolu alacaklıya alacağına daha hızlı kavuşma imkanı sağlar. Genel haciz yoluyla takipte olduğu gibi doğrudan ödeme emrine itirazla takibin durdurulması mümkün değildir. Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, takibin kesinleşmesi aşamasına kadar olan kısım genel haciz yoluyla takibe göre farklılık arz etmektedir. Takibin kesinleşmesinden sonraki haciz, satış ve paraların paylaştırılması aşamalarındaki usul ise genel haciz yoluyla aynıdır.

1. Takip Talebi
Genel haciz yoluyla takipte olduğu gibi kambiyo senetlerine özgü icra takibi, alacaklının icra dairesine yönelttiği takip talebiyle başlar. Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, alacaklının, takip talebinde belirttiği kambiyo senedinin aslını ve borçlu sayısı kadar onaylı örneğini takip talebine eklemesi gerekir. (İİK m. 167/2)
Kambiyo senetlerine özgü takip talebinde bulunulması ve takip talebinin içeriği, genel haciz yolundaki gibidir; yani yetkili icra dairesinde takip talebinde bulunulur ve İcra İflas Kanunu madde 58’deki kayıtları içerir.
Takibin Kabulü Şartları
Kambiyo senetlerine özgü icra takibini alan icra memuru takip talebinde bulunması gereken hususları inceler. Bunun yanında Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde şu hususları da incelemesi gerekir;
- Senedin kambiyo senedi olup olmadığını (İİK m. 168/I; m. 170a),
- Takipte bulunan alacaklının bu yola başvurma hakkının bulunup bulunmadığını (İİK m. 168/I; m. 170a),
- Senedin vadesinin gelip gelmediğini (İİK m. 168).

2. Ödeme Emri
Kambiyo senetlerine özgü icra takibini alan icra müdürü, takip talebinde yer alan hususları inceleyip, ayrıca senedin kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, alacaklının takip hakkı bulunduğunu ve senedin vadesinin geldiğini tespit ettikten sonra borçluya kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna ilişkin ödeme emri gönderir. (İİK m. 168/I)
Madde 168
İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrine şunlar yazılır:
- Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar,
- Borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı,
- Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu,
- Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği ve icra mahkemesin den itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.
- Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.
- İtiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilip de reddedildiği takdirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı.
Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu itirazın sebepleriyle birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde bir dilekçe ile yapmak zorundadır. Borçlu imzaya ve borca itiraz edebilir.

3. Borca İtiraz
Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrini alan borçlu, borcu olmadığını düşüyorsa ödeme emrine karşı itiraz etmelidir. Borçlunun ödeme emrine itirazı borca olabileceği gibi, kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin de olabilir. Bunun yanında icra memurunun hatalı işleminden dolayı şikayet yoluna da başvurabilir.
-
Ödeme Emrine İtiraz ve İncelenme Usulü
Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde bir dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir. İtiraz imzaya ve borca itiraz olabilir. Genel haciz yolundan farklı olarak itirazın icra mahkemesine ve dilekçe ile yapılması gerekir. (İİK m. 169)
Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrine itiraz, genel haciz yoluyla takipteki itirazın aksine takibi durdurmaz. İtiraz sadece satışın yapılmasına engel teşkil eder. (İİK m 169 c.2) Ancak icra mahkemesi, borçlunun yaptığı borca veya imzaya itiraz üzerine, itirazın ciddi olduğu kanaatine varırsa itiraz ile ilgili esas kararını verinceye kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir. (İİK m. 169/a f. 2; m. 170 f. 2)
Madde 169 – İtirazın incelenmesi
- İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.
- İcra mahkemesi hakimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.
- Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, icra mahkemesi hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı birinci fıkra gereğince çağrıldığı duruşmaya gelmediği takdirde icra mahkemesi hakimi alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten durdurulmasına karar verir. Bunun üzerine alacaklı en geç altı ay içinde icra mahkemesi önünde duruşma talep ederek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek suretiyle, takibin devamına karar alabilir. İcra mahkemesi, imzanın alacaklıya ait olmadığına karar verirse borçluyu, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder.
- İcra hakimi, borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre varit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir.
- İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açmak hakkı mahfuzdur. Alacaklı, genel mahkemede dava açarsa, inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezası kalkar.
- Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
- İtirazın reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması, hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur.
İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, yetki itirazı gibi itirazlar borca itirazdır.

4. İmzaya İtiraz
Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrini alan borçlu, borcu kabul etmiyorsa ödeme emrine karşı imzaya itiraz etmelidir. Borçlu takip konusu kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bu itirazını ayrıca ve açıkça beş gün içinde icra mahkemesine yapmalıdır. 5 günlük süre içerisinde imzaya itiraz etmezse kambiyo senedindeki imza borçluya ait sayılır. İmzaya itiraz üzerine icra mahkemesi imzaya ilişkin incelemesini İİK m. 68a’da belirtilen prosedüre göre yapar.
İİK 170. Madde – İmzaya itiraz
- Borçlu, 168. maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
- İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaate göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir.
- İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.
- İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar.
Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde icra mahkemesi yaptığı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir ve itirazın kabulü kararı ile takip durur. Bu durumda alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır.
Bu durumda icra mahkemesi yüzde 20’den aşağı olmamak koşulu ile alacaklıyı tazminata mahkum eder.
5. Ödeme Emrine Şikayet
Genel haciz yolunda olduğu gibi kambiyo senetlerine özgü icra takibinde icra müdürünün hatalı işlemlerinden dolayı süresiz olarak veya yedi gün içerisinde icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurulabilir. Fakat kambiyo senetlerine özgü icra takibinde farklı şikayet sebepleri de gündeme gelmektedir. Zira icra müdürünün genel haczi yoluyla takipten farklı olarak, takip alacaklısının takip talebini aldığında, senedin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığını, takip alacaklısının takip hakkının bulunup bulunmadığını, senedin vadesinin gelip gelmediğini de incelemesi gerekir. Ayrıca yukarıda açıklandığı gibi, senet aslının da icra dairesine verilmesi gerekir. İşte icra müdürünün genel haciz yoluyla takipten farklı olarak dikkate alması gereken bu takip hukuku kurallarının ihlali durumunda, icra müdürünün işlemi şikayete konu olabilir. Bu şikayet sebeplerini
- Senedin kambiyo senedi niteliğine sahip olmadığına ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayet.
- Senedin Vadesinin Gelmediğine ve Senet Aslının Verilmemiş Olmasına İlişkin Şikayet
Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.
Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.
6. Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi Yargıtay Kararları
11. Ceza Dairesi 2021/12163 E., 2021/6316 K.
- Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi
- İİK 169-170. Madde
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 15/04/2021 tarih ve 2021/7285 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/06/2021 tarih ve KYB-2021/56769 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın anılan Kanun’un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2019 tarihli ve 2019/449 esas, 2019/1512 sayılı kararının, “Her ne kadar mahkemesince sanık … hakkında mağdur Mustafa Kaya’nın keşidecisi, müşteki …’ın lehtarı olduğu çalıntı senedi ele geçirerek, senedin arkasına … ve ..’ın isim ve T.C. kimlik numaralarını yazdığından bahisle yapılan yargılama sonucunda Mahkemesince resmi belgede sahtecilik suçundan sanığa 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 21.01.2021 tarihli ve 2019/7859 esas, 2021/533 karar sayılı ilâmında, “…kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. 6102 sayılı Kanunun 776. maddesi uyarınca senet metninde bulunması gerekli zorunlu unsurlardan olan “keşide yeri” bulunmaması halinde senedin özel belge niteliğinde olacağı,…” şeklinde belirtilen açıklamalar karşısında,
Somut olayda, suça konu senedin arkasındaki… ve …’a atfen yazılan yazıların sanık … tarafından yazıldığı ve bu şekilde sahtecilik yapmak suretiyle senedi değiştirdiğinin anlaşıldığı, ancak suça konu senedin zorunlu unsurlarından olan keşide yerinin bulunmadığı, bu nedenle senedin özel belge niteliğinde olacağı ve özel belgede sahtecilik suçu oluşacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sanığın “resmi belgede sahtecilik“ suçundan TCK‘nin 204/1, 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarihli 2019/449 Esas ve 2019/1512 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13/02/2018 tarihli 2015/8-395 Esas ve 2018/34 Karar sayılı ile 25/09/2018 tarihli 2015/13-1066 Esas ve 2018/373 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, hükmedilecek cezanın miktarı itibarıyla kişiselleştirme nedenlerinin uygulanması ihtimaline binaen gereğinin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 13/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
12. Hukuk Dairesi 2021/1216 E. 2021/6624 K.
- Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi
- İİK 169-170. Madde
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin sulh hukuk mahkemesince verilen tedbir ara kararından sonra, bu karara aykırı olarak başlatıldığını, takip dayanağı senedin taraflar arasında imzalanmış kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
HMK’nun 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m.187/4’de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir.
Aynı Yasanın 115. maddesi uyarınca, taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği gibi, mahkemece de davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilerek, dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda; … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 12/04/2019 tarih ve 2019/236 E. – 2019/336 K. sayılı kararının incelenmesinde, borçlu tarafından 26/03/2019 havale tarihli şikayet dilekçesi ile takibe konulan çekle ilgili … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/706 E. sayılı dosyasından ihtiyati tedbir yoluyla icra takibi yapılmasının durdurulmasına karar verildiği, tedbir kararından sonra ve tedbir kararının kaldırılmasından önce takip başlatıldığından bahisle takibin iptalinin talep edildiği, icra mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, aynı talebin, aynı nedene dayalı olarak aynı borçlu tarafından huzurdaki şikayette de tekrarlandığı ve bu haliyle anılan istem yönünden derdestliğin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.
O halde ilk derece mahkemesince, borçlunun sulh hukuk mahkemesi tedbir kararına aykırı olarak takip başlatıldığı isteminin HMK.’nun 114/1-ı ve 115. maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddi ile teminat iddiasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir.