Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi (Bono – Senet – Çek)

Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi (Bono – Senet – Çek)

kambiyo senetlerine ozgu icra takibi

Alacak bir kambiyo senedine (Bono-s-çek) bağlanmış ise alacaklı kambiyo senetlerine özgü icra takibi ile takip başlatabilir. Bu durumda alacaklı, ilamsız icra takibi yapabileceği gibi kambiyo senetlerine özgü haciz yolunu da tercih edebilir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu da, bir özel ilamsız icra yoludur. Alacaklının bu yola başvurabilesi için alacağın mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir. Kambiyo senetleri;

  • Çek (TTK m.780 vd.)
  • Bono (TTK m. 776 vd.)
  • Poliçedir. (TTK m. 671 vd.)

Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip, alacaklı için, ilamsız icra takibine göre avantajlıdır. Kambiyo senetlerine özgü icra takibi yolu alacaklıya alacağına daha hızlı kavuşma imkânı sağlar. Genel haciz yoluyla takipte olduğu gibi doğrudan ödeme emrine itirazla takibin durdurulması mümkün değildir. Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, takibin kesinleşmesi aşamasına kadar olan kısım genel haciz yoluyla takibe göre farklılık arz etmektedir. Takibin kesinleşmesinden sonraki haciz, satış ve paraların paylaştırılması aşamalarındaki usul ise genel haciz yoluyla aynıdır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrini alan borçlu borcunu ödeyebilir. Öderse borç sona erer. Yâda borca itiraz edebilir. Genel haciz yolu ile takipten farklı olarak ödeme emrine itiraz takibi satışa kadar durdurmaz. Bununla birlikte özel şikâyet sebepleri varsa şikayette bulunabilir.

kambiyo senetlerine ozgu icra takibi itiraz
kambiyo senetlerine ozgu icra takibi itiraz

Yer İtibariyle Yetkili İcra Dairesi

 İİK m.50’de ilamsız takipler açısından genel yetki kuralları düzenleniyor. Şöyle ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılmalıdır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi incelenir. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 25’inci maddesine göre yetkili mahkeme belirlenir. Yani genel yetkili icra dairesi,  borçlunun takip başlatıldığı tarihteki yerleşim yeri genel yetkili icra dairesidir. Ayrıca sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir. Çünkü kambiyo senedine düzenleme yeri yazılmak zorunda ve bu durum yetkili mahkemenin belirlenmesinde kolaylık oluşturur. Çünkü pratik olarak bir karşılık bulmaktadır.

Borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerinde takip başlatılabilir. Ama eğer tüm borçlular için ortak yetkili bir icra dairesi varsa takip birlikte başlatılmak isteniyorsa bu ortak yetkili icra dairesinin bulunduğu yerde başlatılması gerekmektedir. Ama bu durumda bile eğer alacaklı her bir borçluya ayrı ayrı dava açarak isterse bunun önünde her hangi bir engel bulunmayacaktır.

Bunun dışında kambiyo senedinden kaynaklanan alacak para alacağıdır. Yani sözleşmeden kaynaklanan bir para alacağıdır. Bundan dolayı edimin ifa yeri icra dairesi de yetkilidir. Edimin ifa yeri taraflar arasında kararlaştırılabilir. Kararlaştırılmadığı takdirde alacaklının yerleşim yeridir. Fakat kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bu uygulanmaz. Çünkü burada tedavül kabiliyeti sebebiyle ortada yetkili hamili çok hızlı değişebilir yani alacaklının kim olduğu borçlu tarafından bilinemez. Bu nedenle de kambiyo senedinden doğan para alacağı ancak borçlunun yerleşim yerinde ifa edilebilir. Bu sebeple aranacak borç niteliğindedir.

Kambiyo Senedinden Doğan Alacak Bakımından Yetki Sözleşmesi Yapılması

Yetki sözleşmesi yapabilmek için;

  • Kesin yetki kuralı olmayacak
  • Taraflar tacir veya kamu tüzelkişisi olacak.
  • Yazılı olacak.

Kambiyo senedi tacir veya kamu tüzel kişileri arasında yapılıyorsa ve de yazılı olmak şartıyla yapılan yetki sözleşmesi geçerli olacaktır. Ancak bu durumda göz önünde bulundurulması gereken konu örneğin bononun el değiştirmesi yani ciro edilmesi sonucunda bu yetki sözleşmesinin akıbetinin ne olacağıdır.  Bir görüşe göre kıymetli evrak devredildiğinde bütünüyle devredilir ve yetki sözleşmesi de devredilmiş olur ve böylece devralan aynı zamanda yetki sözleşmesinin de tarafı haline gelmiştir. Bir başka görüşe göre ise yetki sözleşmesini sınırlayıcı olarak düzenliyor sadece belirli kişiler yetki sözleşmesi yapabiliyor.

Bu nedenle de devralan kişi tacir ya da kamu tüzel kişisi değilse normun amacından hareketle bu yetki sözleşmesi geçersizdir. Ciro ile olsa olsa kambiyo senedinden kaynaklanan o alacak devredilebilir. Ciro yapmış olmak otomatik olarak usuli işlemin aktarılmış olması anlamına gelmez. Eğer cironun yanı sıra yetki sözleşmesi de devrediliyor şeklinde bir ibare vs konulursa da bu devrin geçerli olabilmesi için devralan kişinin de yetki sözleşmesi yapmaya yetkili olan kimselerden olması gerekir.

Takip Talebi

Genel haciz yoluyla takipte olduğu gibi kambiyo senetlerine özgü icra takibi, alacaklının icra dairesine yönelttiği takip talebiyle başlar. Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, alacaklının, takip talebinde belirttiği kambiyo senedinin aslını ve borçlu sayısı kadar onaylı örneğini takip talebine eklemesi gerekir. (İİK m. 167/2) Kambiyo senetlerine özgü takip talebinde bulunulması ve takip talebinin içeriği, genel haciz yolundaki gibidir; yani yetkili icra dairesinde takip talebinde bulunulur ve İcra İflas Kanunu madde 58’deki kayıtları içerir.

Rehinle teminat altına alınmış bir alacak var ise önce rehinin paraya çevrilmesi yoluna başvuru zorunluluğu gibi bir durum yoktur. Eğer kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takip yapılıyor ise rehinin paraya çevrilmesi yoluna başvurulmaksızın doğrudan kambiyo senedine özgü takip yoluna başvurulabilmektedir. Alacaklı, takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeğe mecburdur. Bununla birlikte takip talebine kambiyo senedinin ‘aslı’ eklenmek zorundadır.

Burada senedi elinde bulunduran kişi  alacak hakkı dolayısıyla rehinli bir senet olarak elinde bulundurmaktadır. Diyelim Ciranta 1, Ciranta 2’ye aralarındaki ilişkiden kaynaklanan borcunu ödemedi. Ciranta 2’de bu kendisine verilen senetle(rehin cirosu ile verilmiş) Ciranta 1 hariç ondan önce gelen ve müteselsil borçlu olan kimselere başvurabilir. Bu durum rehinin niteliğinden kaynaklanıyor. Bir kimse bir alacağını bir kişiye rehnederse aynı zamanda o alacağı kendisinin ödeyeceği taahhüdü altına girmez.

Takibin Kabulü Şartları

Kambiyo senetlerine özgü icra takibini alan icra memuru takip talebinde bulunması gereken hususları inceler. Bunun yanında Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde şu hususları da incelemesi gerekir;

  • Senedin kambiyo senedi olup olmadığını (İİK m. 168/I; m. 170a),
  • Takipte bulunan alacaklının bu yola başvurma hakkının bulunup bulunmadığını (İİK m. 168/I; m. 170a),
  • Senedin vadesinin gelip gelmediğini (İİK m. 168).

Madde 167

Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir.

Alacaklı, takip talebinde 58.maddedeki hususlardan başka iflasa tabi borçlusu aleyhine haciz ve iflas yollarından hangisini istediğini bildirmeğe ve takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeğe mecburdur.

kambiyo senetlerine ozgu icra takibi nedir
kambiyo senetlerine ozgu icra takibi nedir

Kambiyo Senedine Mahsus Haciz Yolu İle Takipte Borçlu

Kambiyo senedinin keşidecisi, lehtarı ve cirantaları borçlu sıfatına haiz olabilirler. Bununla birlikte banka çekin borçlusu olamaz çünkü banka çek dolayısıyla taahhüt altına girmez. Banka çek üzerine bir teyit ya da bloke kaydı düşmüşse ve çekin ödeneceğini teyit etmişse bu takdirde dahi banka çekin borçlusu olamaz ancak düşülen bu kayıt sebebiyle banka genel hükümlere göre sorumludur. Yani bu bir para alacağı olduğuna göre bu kayıt sebebiyle bankaya karşı genel haciz yoluyla takip yoluna başvurulabilecektir.

Genel haciz yolu ile takipte, kambiyo senedi dolayısıyla başvurulmaz, banka çek üzerine ayrıca bir kayıt düşüp ödemeyi garanti etmesine rağmen ödeme yapmadığı için başvuru yapılmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta bankanın çekin tarafı olmadığıdır. Bu sebeple ortada bir kambiyo taahhüdü yoktur ve bu sebeple bankaya karşı kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takip yapılamaz.

Kambiyo senedi üzerine konulan muacceliyet kaydı yazılmamış sayılır. Muacceliyet kaydı ödemelerden biri zamanında yapılmazsa vadesi gelmemiş ödemelerin tümünün muaccel hale geleceğine ilişkin konulan kayıttır. Örnek vermek gerekirse, borcunuz var 20 taksit halinde ödenmesi kararlaştırıldı ve bir de muacceliyet kaydı senede konuldu. Taksitlerden ilkinin vadesi 16 Ekimde ikincisinin vadesi 26 Kasımda… 16 Ekim geçmesine rağmen ilk taksit ödenmez ise bu kayda göre müteakip tüm taksitler yani geriye kalan 19 taksidin hepsinin vadesi gelmiş sayılır demektir.

Kambiyo senetlerine konulan bu türden bir kayıt senedin geçerliliğini etkilemez ancak yazılmamış sayılır. Yani kambiyo senedi hala geçerlidir ama bu kayıt yazılmamış sayıldığından, bunların vadesi geldi diyerek ilamsız takip başlatılamaz başlatılırsa da bu durum özel şikâyet sebebi teşkil eder. Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. ( İİK M.16)

Ödeme Emri

Kambiyo senetlerine özgü icra takibini alan icra müdürü, takip talebinde yer alan hususları inceleyip, ayrıca senedin kambiyo senedi niteliğinde olduğunu, alacaklının takip hakkı bulunduğunu ve senedin vadesinin geldiğini tespit ettikten sonra borçluya kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna ilişkin ödeme emri gönderir. (İİK m. 168/I)

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte ödeme süresi tebliğden itibaren 10 gündür. Bu 10 gün dolmadan takibin diğer aşamalarına geçilemez örneğin haciz talep edilemez. Genel haciz yolu ile takipte ise ödeme süresi tebliğden itibaren 7 gündür. Bunlarla birlikte ödeme emri incelendikten sonra bir takım durumlarla karşılaşılabilir. Örneğin senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse: memurun senedin kambiyo senedi olup olmadığını incelemesi şartını yerine getirmemesi ve bu incelemeyi re’sen yapmaması durumunda, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine şikâyette bulunabilir.

Yâda İmza İtirazı: Kambiyo senedinin altındaki imzanın sana ait olmadığı itirazını yani imza itirazını açıkça ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde yapılması zorunludur. Bu süre içerisinde eğer itiraz yapılmazsa bu takdirde imza ikrar edilmiş sayılır. Genel haciz yolu ile takipte imzaya itiraz yazılı veya sözlü yapılabilir fakat kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yalnızca yazılı olarak imzaya itiraz edilebilir. İmzaya itiraz için hazırlanan dilekçe icra mahkemesine sunulur.

Madde 168

İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. Bu ödeme emrine şunlar yazılır:

  1. Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtlar,
  2. Borcun ve takip masraflarının on gün içinde ödeme emrinde yazılı olan icra dairesine ait banka hesabına ödenmesi ihtarı,
  3. Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu,
  4. Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği ve icra mahkemesin den itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.
  5. Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek icra mahkemesinden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.
  6. İtiraz edilmediği ve borç ödenmediği takdirde on gün içinde 74 üncü maddeye, itiraz edilip de reddedildiği takdirde ise üç gün içinde 75 inci maddeye göre mal beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik edileceği, mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarı.

Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu itirazın sebepleriyle birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde bir dilekçe ile yapmak zorundadır. Borçlu imzaya ve borca itiraz edebilir.

kambiyo senetlerine ozgu icra takibi cek
kambiyo senetlerine ozgu icra takibi cek

Borca İtiraz

Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrini alan borçlu, borcu olmadığını düşüyorsa ödeme emrine karşı itiraz etmelidir. Borçlunun ödeme emrine itirazı borca olabileceği gibi, kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin de olabilir. Bunun yanında icra memurunun hatalı işleminden dolayı şikayet yoluna da başvurabilir.

Borca itiraz yalnızca yazılı olarak yapılabilir. Borcun olmadığı yahut ödendiği gibi her türlü sebep ileri sürülebilir. Borca itiraz edilmediği takdirde ve ödeme süresinin bitmesi ile birlikte borçlu açısından mal beyanında bulunma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Mal beyanının içeriği bakımından genel haciz yolu ile takipten bir farkı bulunmamaktadır. Kişi Eğer mal beyanında bulunmaz yahut yanlış mal beyanında bulunulursa bu takdirde borçlu disiplin hapsine mahkûm edilecektir.

  • Borca İtirazda Zamanaşımı

Eğer zamanaşımı söz konusuysa yani borçlu zamanaşımını ileri sürerek borca itiraz etmişse bu takdirde belge istenmemektedir. Çünkü kambiyo senedinin aslı zaten icra dairesinin elinde ve senet metnine bakarak zamanaşımına uğrayıp uğramadığı anlaşılabilmektedir. Burada alacaklı eğer zamanaşımının kesildiğini ya da durduğunu iddia ediyorsa bu takdirde bu iddiasını resmi bir belge yahut imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmek zorundadır.

  • Ödeme Emrine İtiraz ve İncelenme Usulü

Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde bir dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir. İtiraz imzaya ve borca itiraz olabilir. Genel haciz yolundan farklı olarak itirazın icra mahkemesine ve dilekçe ile yapılması gerekir. (İİK m. 169)

Genel haciz yolu ile takipte itiraz yapılabilmesi için herhangi bir sebep bildirilmesine gerek yoktur ancak Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz edilecekse sebepleri gösterilerek itiraz yapılabilecektir. Ancak Yargıtay’a göre burada sebeplerin bildirilmesinden bahsediyor olsa bile sebep bildirilmeden de itiraz edilebilir ve bu itirazlar da geçerlidir. Hatta itirazın kaldırılması için yargılamada da İİK m.63’ten hareketle daha önce söylemediği ancak senet metninden anlaşılan hususları dahi ileri sürebileceği kabul edilmektedir. İtirazın icra mahkemesine yapılmasının bir önemi, sonucu vardır. Dava açılmaması. Niteliği itibariyle yapılan şey takip içerisinde bir borca itiraz etmektir. Ancak mahkemeye başvurulduğu için bir başvuru harcı + karar harcı ödemeniz gerekecektir.

Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrine itiraz, genel haciz yoluyla takipteki itirazın aksine takibi durdurmaz. İtiraz sadece satışın yapılmasına engel teşkil eder. (İİK m 169 c.2)  Ancak icra mahkemesi, borçlunun yaptığı borca veya imzaya itiraz üzerine, itirazın ciddi olduğu kanaatine varırsa itiraz ile ilgili esas kararını verinceye kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir. (İİK m. 169/a f. 2; m. 170 f. 2)

  • İtirazın Sonucu

Genel haciz yolu ile takipte yapılan itirazın sonucu takip durmaktadır ancak kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ise yapılan itiraz(hem borca itiraz hem imzaya itiraz) takibi durdurmaz. İİK m.169 Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Kambiyo senetlerine özgü icra takibinin Genel haciz yolu ile takipten daha hızlı olmasının önemli sebeplerinden birisi budur. Takibin satış aşamasına kadar durdurulamaması.

Madde 169 – İtirazın incelenmesi

  1. İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.
  2. İcra mahkemesi hakimi, borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiği veya senedin metninden zamanaşımına uğradığı veya borçlunun borçlu olmadığı yahut icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir.
  3. Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse, icra mahkemesi hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı birinci fıkra gereğince çağrıldığı duruşmaya gelmediği takdirde icra mahkemesi hakimi alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten durdurulmasına karar verir. Bunun üzerine alacaklı en geç altı ay içinde icra mahkemesi önünde duruşma talep ederek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek suretiyle, takibin devamına karar alabilir. İcra mahkemesi, imzanın alacaklıya ait olmadığına karar verirse borçluyu, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder.
  4. İcra hakimi, borçlunun zamanaşımı itirazını alacaklının ibraz ettiği kambiyo senedindeki tarihe göre varit görür ve alacaklı da zamanaşımının kesildiğini veya tatil edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemezse, itirazın kabulüne; aksi halde reddine karar verir.
  5. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açmak hakkı mahfuzdur. Alacaklı, genel mahkemede dava açarsa, inkar tazminatı ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan inkar tazminatı ve para cezası kalkar.
  6. Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere; takip muvakkaten durdurulmuş ise bu itirazın reddi hâlinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
  7. İtirazın reddi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması, hiçbir icra muamelesini durdurmaz. Şu kadar ki, borçlu 33 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre teminat gösterirse icra durur.

İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlar borca itirazdır. Borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, yetki itirazı gibi itirazlar borca itirazdır.

kambiyo senetlerine ozgu icra takibi senet
kambiyo senetlerine ozgu icra takibi senet

İmzaya İtiraz

Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrini alan borçlu, borcu kabul etmiyorsa ödeme emrine karşı imzaya itiraz etmelidir. Borçlu takip konusu kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bu itirazını ayrıca ve açıkça beş gün içinde icra mahkemesine yapmalıdır. 5 günlük süre içerisinde imzaya itiraz etmezse kambiyo senedindeki imza borçluya ait sayılır. İmzaya itiraz üzerine icra mahkemesi imzaya ilişkin incelemesini İİK m. 68a’da belirtilen prosedüre göre yapar.

İmzaya itirazın açıkça yapılması gerekmektedir. Açıkça ve süresi içerisinde yapılmaz ise bu takdirde imzanın borçluya ait olduğu kabul edilir. İmzaya itiraz icra mahkemesine yapılmalıdır. Ödeme Emri, m.168 gereği 10 gün içinde ödenmesi gerekir yâda 5 gün içinde Şikâyette bulunmalıdır. Kambiyo senedi vasfını haiz değilse Alacaklının takip hakkı yoksa 5 gün içinde itiraz etmelidir. İmzaya Borca 10 gün içinde Mal beyanında bulunmalıdır. Ödemez veya itiraz etmezse 10 gün içinde İİK m.74’e göre İtiraz eder de reddedilirse, 3 gün içinde İİK m. 75’e göre mal beyanında bulunur.

Ancak bu bir dava olmayıp çekişmeli yargı işidir. İmzaya itiraz neticesinde borçlu eğer haksız çıkarsa bu takdirde %10 ödeme para cezası ile karşılaşacaktır. Genel haciz yolu ile takipte imzaya itiraz sözlü olarak da yapılabiliyor ve itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olarak belirlenmişti. Burada ise 5 gün içersinde sadece yazılı olarak ilgili icra dairesine itirazda bulunulabilmektedir. Ve genel haciz yolu ile takipte itiraz mercii icra dairesi iken kambiyo senetlerine mahsus ilamsız takipte itiraz mercii icra mahkemesidir.

  • Kambiyo Senedi ve Yetkisiz Temsil Durumu

Kişi kambiyo senedini eline aldığında senette gördüğüne itibar etmektedir. Bu kişinin ayrıca temsilci sıfatıyla imza atan kişinin gerçekten temsilci olup olmadığını araştırma yükümlülüğü yoktur. Kişiden bunu bekleyecek olursanız kambiyo senedinin sağlamış olduğu o güveni yaratabilmeniz mümkün olmayacaktır. Bu yüzden kambiyo ilişkisindeki temsilci, yetkisiz temsilci olsa dahi kambiyo ilişkisinden doğan borçtan sorumludur.

İİK 170. Madde – İmzaya itiraz

  1. Borçlu, 168. maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.
  2. İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaate göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir.
  3. İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.
  4. İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar.

Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde icra mahkemesi yaptığı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir ve itirazın kabulü kararı ile takip durur. Bu durumda alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. Bu durumda icra mahkemesi yüzde 20’den aşağı olmamak koşulu ile alacaklıyı tazminata mahkum eder.

İcra mahkemesi, inkâr edilen imzanın borçluya ait olduğuna karar verirse ve takip muvakkaten durdurulmuş ise; borçlu: takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve  %10 para cezasına mahkum edilir. Borçlu menfi tespit ve istirdat davası açarsa tazminat ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar ertelenir. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa tazminat ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar ertelenir.

Ödeme Emrine Şikayet

Genel haciz yolunda olduğu gibi kambiyo senetlerine özgü icra takibinde  icra müdürünün hatalı işlemlerinden dolayı süresiz olarak veya yedi gün içerisinde icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurulabilir. Fakat kambiyo senetlerine özgü icra takibinde farklı şikayet sebepleri de gündeme gelmektedir. Zira icra müdürünün genel haczi yoluyla takipten farklı olarak, takip alacaklısının takip talebini aldığında, senedin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığını, takip alacaklısının takip hakkının bulunup bulunmadığını, senedin vadesinin gelip gelmediğini de incelemesi gerekir. Ayrıca yukarıda açıklandığı gibi, senet aslının da icra dairesine verilmesi gerekir. İşte icra müdürünün genel haciz yoluyla takipten farklı olarak dikkate alması gereken bu takip hukuku kurallarının ihlali durumunda, icra müdürünün işlemi şikayete konu olabilir. Bu şikayet sebeplerini

  • Senedin kambiyo senedi niteliğine sahip olmadığına ve alacaklının takip hakkı bulunmadığına ilişkin şikayet.
  • Senedin Vadesinin Gelmediğine ve Senet Aslının Verilmemiş Olmasına İlişkin Şikayet

Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.

Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz. Kambiyo senetlerine özgü icra takibinde şikayet kendiliğinden icrayı durdurmaz. Ancak icra mahkemesi şikayet üzerine icranın durdurulmasına karar verebilir. Alacaklı eğer kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takip yapma yetkisine sahip bir kimse değilse bu takdirde bu bir özel şikâyet sebebidir. Normal şartlarda icra mahkemesine hangi şikâyet veya itiraz sebebiyle gidildiyse yalnızca o konular bakımından sınırlı bir inceleme yapılmaktadır.(taleple bağlılık) Ancak buradaki özel şikâyet sebeplerinden senet kambiyo senedi vasfına haiz değil ya da alacaklı takip hakkına sahip değilse icra mahkemesine bu sebepler ileri sürülmemiş olsa bile mahkeme re’sen bu hususları inceler ve yapacağı inceleme sonucunda eksiklik görürse yapılan takibi iptal eder.

Senet kambiyo senedi vasfına sahip değil veya alacaklının takip hakkı yok. Borçlu çıkıp yapmış olduğu imzayı itirazı geri alırsa ya da borcu kabul ederse icra mahkemesi artık bu iki hususu re’sen incelemez. Yani bu takdirde borç kabul edildiği için veya imza inkârı geri alındığı için, icra mahkemesi kambiyo senedi vasfı olmadığını veya alacaklının takip hakkı bulunmadığını görse bile takibi iptal etme yetkisine sahip değildir. Takip talebini alan icra dairesi senedin kambiyo senedi olup olmadığını 5 gün içinde, takip başvurusu yapan alacaklının takip hakkının bulunup bulunmadığını 5 gün içinde, senedin vadesinin gelip gelmediğini 7 gün içinde şikâyet edebilir. Normal şartlar altında şikâyet süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündü. Burada ise ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde şikâyet yapılır. Burada vade de özel bir şikâyet sebebidir.

Kambiyo Senedine Mahsus Takip ve Menfi Tespit Davaları

Genel haciz yolu ile takipte borca itirazın kaldırılmasını isteyen alacaklıdan bir takım belgeler istenirken, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz bakımından borçludan kural olarak bir takım belgeler isteniyor. Bunlar; resmi bir belge yahut, imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge. Yani elinde böyle bir belge olmayan borçlu kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz edemeyecektir daha doğrusu yapmış olduğu itirazdan sonuç alamayacaktır.

Ancak genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir. Bununla birlikte takip içerisinde alacak var kabul edilecektir. Borçlu genel mahkemelerde borçlu olmadığını tespit ettirmekte menfaate sahiptir. İcra mahkemelerince verilen kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezler. Menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden tarafa aittir. Menfi tespit davası açılması icra takibini durdurmamakla beraber davanın  kabulü ve reddi durumlarında bu karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder.

Kambiyo Takibinde Alacak Kalemleri

  • Asıl Alacak: Asıl alacağın vadesinin gelmiş olması gerekir. İcra memuru alacağın vadesinin gelip gelmediğini resen gözetmekle yükümlüdür.
  • Faiz: Temerrüt faizi talep edilebilir. Ticari iş niteliğinde olduğu için temerrüt faizinde bir sınır bulunmamaktadır.
  • Faize Faiz: Yetkili hamil başvuru hakkının doğmasından sonra cirantalardan birine başvurduğunda temerrüt faizini isteyebilir. Bu senedin bedelini + temerrüt faizini ödeyen ciranta, kendisine karşı sorumlu olanlara müracaat ederken ödemiş olduğu bu toplam bedeli dikkate alarak yani toplam bedel üzerinden temerrüt faizi işleterek senedin bedelini talep edebilir.
  • Komisyon Ücreti: Yetkili hamil %3, senedin bedelini ödeyen ciranta %2 komisyon ücreti talep edebilir.
  • Protesto Masrafı: TTK m.713-722 arasında düzenlenir. Protesto çekilmesi gereken hallerde protestonun masrafı da talep edilebilir.
  • Çek Tazminatı: TTK m.783 çeki düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin %10’unu ödemekle yükümlü olmakla birlikte, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder.
  • Avukatlık Ücreti: Kambiyo senedinin vadesinin gelmesine rağmen ödenmemesi halinde başlatılacak takip giderlerinin dışında avukatlık ücretinin de diğer tarafça karşılanacağına dair bir kayıt varsa bu durumda ne olacaktır? Bu kaydın niteliği cezai şarttır. Bonoya böyle bir kayıt konulması bononun kıymetli evrak niteliğini etkilemese de yazılmamış sayılır. Dolayısıyla avukatlık ücreti kambiyo ilişkisine dayanarak talep edilebilecek bir alacak kalemi değildir.

Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi Yargıtay Kararları

11. Ceza Dairesi 2021/12163 E., 2021/6316 K.

  • Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi
  • İİK 169-170. Madde

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 15/04/2021 tarih ve 2021/7285 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/06/2021 tarih ve KYB-2021/56769 sayılı ihbarname ile;

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın anılan Kanun’un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/11/2019 tarihli ve 2019/449 esas, 2019/1512 sayılı kararının, “Her ne kadar mahkemesince sanık … hakkında mağdur Mustafa Kaya’nın keşidecisi, müşteki …’ın lehtarı olduğu çalıntı senedi ele geçirerek, senedin arkasına … ve ..’ın isim ve T.C. kimlik numaralarını yazdığından bahisle yapılan yargılama sonucunda Mahkemesince resmi belgede sahtecilik suçundan sanığa 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;

Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 21.01.2021 tarihli ve 2019/7859 esas, 2021/533 karar sayılı ilâmında, “…kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. 6102 sayılı Kanunun 776. maddesi uyarınca senet metninde bulunması gerekli zorunlu unsurlardan olan “keşide yeri” bulunmaması halinde senedin özel belge niteliğinde olacağı,…” şeklinde belirtilen açıklamalar karşısında,

Somut olayda, suça konu senedin arkasındaki… ve …’a atfen yazılan yazıların sanık … tarafından yazıldığı ve bu şekilde sahtecilik yapmak suretiyle senedi değiştirdiğinin anlaşıldığı, ancak suça konu senedin zorunlu unsurlarından olan keşide yerinin bulunmadığı, bu nedenle senedin özel belge niteliğinde olacağı ve özel belgede sahtecilik suçu oluşacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sanığın “resmi belgede sahtecilik“ suçundan TCK‘nin 204/1, 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarihli 2019/449 Esas ve 2019/1512 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13/02/2018 tarihli 2015/8-395 Esas ve 2018/34 Karar sayılı ile 25/09/2018 tarihli 2015/13-1066 Esas ve 2018/373 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, hükmedilecek cezanın miktarı itibarıyla kişiselleştirme nedenlerinin uygulanması ihtimaline binaen gereğinin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 13/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


12. Hukuk Dairesi 2021/1216 E. 2021/6624 K.

  • Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi
  • İİK 169-170. Madde

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin sulh hukuk mahkemesince verilen tedbir ara kararından sonra, bu karara aykırı olarak başlatıldığını, takip dayanağı senedin taraflar arasında imzalanmış kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.

HMK’nun 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m.187/4’de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir.

Aynı Yasanın 115. maddesi uyarınca, taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği gibi, mahkemece de davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilerek, dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.

Somut olayda; … 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 12/04/2019 tarih ve 2019/236 E. – 2019/336 K. sayılı kararının incelenmesinde, borçlu tarafından 26/03/2019 havale tarihli şikayet dilekçesi ile takibe konulan çekle ilgili … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/706 E. sayılı dosyasından ihtiyati tedbir yoluyla icra takibi yapılmasının durdurulmasına karar verildiği, tedbir kararından sonra ve tedbir kararının kaldırılmasından önce takip başlatıldığından bahisle takibin iptalinin talep edildiği, icra mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, aynı talebin, aynı nedene dayalı olarak aynı borçlu tarafından huzurdaki şikayette de tekrarlandığı ve bu haliyle anılan istem yönünden derdestliğin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır.

O halde ilk derece mahkemesince, borçlunun sulh hukuk mahkemesi tedbir kararına aykırı olarak takip başlatıldığı isteminin HMK.’nun 114/1-ı ve 115. maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddi ile teminat iddiasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsizdir.

 

Kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatmak için Kadim Hukuk ve Danışmanlık ile irtibata geçebilirsiniz.

 

 

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

X
kadim hukuk ve danışmanlık