0 (312) 911 9553
·
info@kadimhukuk.com.tr
·
Pzt-Cuma 09:00-18:00
Danışmanlık
11intifa hakki nedir

İntifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar ve mal varlığı üzerinde kurulabilen ve sahibine kullanma ve ondan yararlanma hakkı veren bir irtifak hakkıdır.  İntifa hakkı belirli bir gerçek veya tüzel kişiye, hakkın konusunu teşkil eden mülkiyeti bir başkasına ait bir eşya üzerinde tam olarak yararlanma yetkisini veren ayni bir hak olarak tanımlanabilir. İntifa kelimesi Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğünde “bir şeyden yararlanma, faydalanma” şeklinde açıklanmıştır.

Türk Medeni Kanunun 794.maddesinde intifa hakkı ile ilgili olarak ‘‘Aksine bir düzenleme olmadıkça bu hak, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi verir.’’ İbaresinde hak sahibinin yetkisi açıkça belirtilmiştir. İntifa hakkı, tekrar belirtmek gerekirse taşınır, taşınmaz ve kişisel haklardan her biri hakkında yetki vermektedir.

İntifa hakkı, ona sahip olan kişinin (en fazla) yaşamı ile sınırlı olarak, başkasına ait bir taşınmazdan tamamıyla yararlanmak ve kullanmak hakkıdır.(MK. 794-822)

İntifa Hakkı Nasıl Kurulur?

İntifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar, haklar ve bir malvarlığı üzerinde kurulabilmektedir. İntifa hakkının ne şekilde tesis edileceği Medeni Kanunun 795 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre üç şekilde kurulabilir:

  • Kanundan doğan,
  • Sözleşmeyle kurulan,
  • Mahkeme kararı ile kurulan.

Taşınmaz eşyalarda intifa hakkı tapu kütüğüne tescil anında doğarken taşınır eşyalarda sözleşmede aksine bir hüküm yoksa sözleşme anında hakkın doğduğu kabul edilir.

İntifa Hakkının Özellikleri Nelerdir?

Taşınmaz lehine irtifak haklarından farklı olarak intifa belirli bir kişi lehine kurulmakta ve kişiye bağlı bir irtifak hakkı söz konusu olmaktadır (MK. md. 794). Dolayısıyla bu hak başkasına devredilememekte, miras yoluyla intikal etmemektedir. Şahsa bağlı irtifak hakları arasında sahibine en geniş yetkileri sağlayan ayni bir haktır. Malikin bu hakka konu olan eşya üzerindeki mülkiyet hakkı devam eder. Üzerinde intifa hakkı tesis edilmiş bulunan bir eşyanın maliki, bunun mülkiyetini başkasına devretme hakkına sahiptir. Bu hak ile yükümlü bir yer satıldığı takdirde, taşınmazın mülkiyeti üzerinde intifa hakkı mevcut olmak üzere yeni malike (alıcıya) intikal eder.

Taşınmazların tamamen yok olması halinde intifa hakkı sona erer (MK. md. 796/1). Ancak, taşınmazın sadece bir kısmı yok olmuş ve kalan kısım hakkın devamı için yeterli ise bu bölüm üzerinde intifa devam edebilecektir.  Belirli bir süre için kurulan intifa haklarında sürenin tamamlanması üzerine hak sona ermektedir (MK. md. 796/2). Medeni Kanunun 797’nci maddesinde intifa hakkının; intifa sahibinin ölümüyle ve intifa eden şahıs tüzel kişilik ise tüzel kişiliğin sona ermesiyle ortadan kalkacağı, ayrıca tüzel kişiler lehine tesis edilen intifa hakkının yüz seneden çok olamayacağı belirtilmiştir.

İntifa hakkının son bulması ile intifa sahibi (intifa hakkı konusu malın zilyedi) malı sahibine geri vermek zorundadır (md. 798).

Kanunun 800. maddesinde intifa hakkı sahibinin sorumluluğu düzenlenmiştir. Hak sahibi zararın meydana gelmesinde kendi kusurunun bulunmadığını kanıtlamadıkça, intifa konusu olan şeyin yok olmasından veya değerinin azalmasından, şeyin malikine karşı sorumludur. Söz konusu madde ile intifa sahibi, konusu maldan yararlanma yetkisini aşarak tükettiği şeyleri tazmin etmekle de sorumlu tutulmuş, ancak normal kullanımdan doğan değer eksilmesinden dolayı tazmin yükümlülüğünde olmayacağı öngörülmüştür.

İntifa Hakkı Sahibi Hakları

Medeni Kanunun 801’inci maddesinde ise hak sahibinin hakları düzenlenmiştir. Buna göre intifa hakkı sahibi zorunlu olmadığı halde, intifa konusu mal üzerinde giderler yapmış veya yeni şeyler eklemiş ise intifa hakkının sona ermesinde vekaletsiz iş görmeye ilişkin hükümler gereğince mal sahibinden tazminat isteyebilecektir. Mal sahibinin tazminat ödemekten kaçınması halinde ise intifa hakkın sahibi, malı eski duruma getirmek şartıyla yapmış olduğu eklentileri söküp alabilecektir.

[alert style=”warning”]İntifa hakkı sınırlı bir ayni haktır. Şahsi irtifak hakları grubuna girer. Bu hak, sahibine hakkın konusu şey üzerinde tam yararlanma hakkı sağlar. Ancak bunun aksi sözleşmeyle kararlaştırılabilir (MK.794).
[/alert]

Hak sahibi ayrıca, hakkın konusunu olduğu gibi korumak, gerekli bakım ve onarımını yapmakla da sorumlu kılınmıştır. İntifa konusu malda önemli bazı işlemlerin yapılmasına gerek görülmesi halinde ise intifa sahibi, malike haber vermek ve bunların yapılmasına rıza göstermekle de yükümlüdür. Böyle bir durumda mal sahibi gerekli işleri yapmazsa hakkın sahibi, malikin hesabına bunları kendisi yapabilecektir (MK. md. 812).

Medeni Kanunun 813’üncü maddesinde, intifa konusu mala ilişkin koruma giderleri ile vergi ödeme yükümlülükleri konusu da düzenlenmiştir. Buna göre hak sahibi tarafından ödenmesi gerekli gider ve vergiler şunlardır:

  1. Hakkın konusu olan şeye doğrudan doğruya yüklenen borçlarla bu borçların faizleri,
  2. Hakkın konusu olan malın korunması için basit koruma masrafları,
  3. Hakkın konusunun vergileri (emlak vergisi vb.)

Hazine taşınmazları üzerinde hakkın kurulması durumunda, bu tür taşınmazlar her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduklarından dolayı Medeni Kanunun 813 üncü maddesinde belirtilen ve intifa sahibi tarafından ödenmesi gerekli olan vergilerin yukarıda adı geçen taşınmazlar için söz konusu olmaması ve intifa sahibinin sorumlu tutulmaması gerekmektedir.

İntifa Hakkı Sahibi Yetkileri

Hak sahibi, intifa konusu olan şeyi malikin yararına olmak üzere yangına ve başka tehlikelere karşı sigorta ettirmekle ve intifa hakkının devamı süresince de sigorta primlerini ödemekle yükümlüdür (MK. md. 815).

Mal sahibi, hakkın konusu olan şeyin hukuka aykırı ve niteliği ile bağdaşmayacak şekilde kullanılmasına engel olma hakkına sahiptir (MK. md. 807).

Hak sahibi, intifa edilen taşınmazın tahsis ediliş amacını malike önemli bir zarar verecek şekilde değiştiremez.Ne şeklini değiştirebilir ne de onu esaslı bir şekilde onarabilir. Taşınmazın tahsis edilmiş olduğu amaçla esaslı onarımı gerektirmeyen hallerde bile malike haber vermeksizin taş, kireç, mermer, turba ocakları ile benzerlerini açamayacağı gibi, buna benzer bir üretimde de bulunamaz (MK. md. 817).

İntifa Hakkı Nasıl Sona Erer?

İntifa hakkı konusunun tamamen yok olması; taşınmazlarda tescilin terki, kamulaştırılması, alacağın sona ermesi, taşınırın işlenmesi, başka eşya ile karışması, birleşmesi, hak sahibinin vazgeçmesi halinde veya yasal intifa sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Süreye bağlı ise sürenin dolması ile de sona erer. Ancak intifa için herhangi bir süre öngörülmemiş ise hak sahibinin ölmesi ve tüzel kişilerde tüzel kişiliğin sona ermesi veya süresinin yüz yılı bulması ile hak sona erer (TMK m. 797).

Ayrıca TMK m. 869’a göre, tarihi daha eski olan rehin hakkı, aynı taşınmaz üzerinde alacaklının izni olmadan daha sonra kurulan irtifak haklarından önce gelir. Sonradan kurulan ve rehnin paraya çevrilmesi sırasında daha eski tarihli rehinli alacaklılara zarar veren irtifakların terkini istenebilir. Buna göre bir taşınmaz üzerinde bu haktan önce gelen bir rehin hakkı varsa, taşınmazın üzerinde kurulmuş olan ve rehinli alacaklılara zarar veren hak terkin edilebilecektir. İntifa hakkı sebebiyle hakkınızda dava açılmış veya siz dava açacaksanız profesyonel destek almak için Kadim Hukuk ve Danışmanlık ile irtibata geçebilirsiniz.

] }


Avatar

1990 yılında Kırıkkale’de doğan Umur Yıldırım, orta öğrenimini Bursa Polis Koleji’nde tamamladıktan sonra yüksek öğrenimine Ankara Polis Akademisi’nde başlamış ve 2011 yılında ayrılmıştır. Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne başlayarak başarı burs ile üç yılda dönem ikincisi olarak mezun olmuştur. Halen tam burslu olarak Çankaya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü-Kamu Hukuku Bölümünde yüksek lisansına devam etmekte olan Umur Yıldırım, Kadim Hukuk ve Danışmanlık Bürosu’nun kurucusudur.