İdare mahkemesine müdahale dilekçesi vererek davaya katılabilirsiniz. Bu yazımızda “İdare Mahkemesine Müdahale Dilekçesi” sizlere vereceğiz. İdari Yargılama Usulü Kanununda, üçüncü kişilerin davaya katılmasına ilişkin özel bir düzenleme bulunmayıp, söz konusu kanunun 31. maddesine göre, “üçüncü şahısların davaya katılması” hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa atıfta bulunulmuştur. Ancak, İdari Yargılama Usulü Kanununun bu hükmünde, davaya müdahale ile birlikte düzenlenen bazı usulü müesselerin, salt Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bakışı ve anlayışı ile uygulanmasının mümkün olmadığı kabul edilmekte ve bu usul müesselerinin idari yargının özellikleri dikkate alınarak idari yargılama usulü kanununda düzenlenmesi gerektiği ifade edilmektedir.
İdari Yargılama Usulü Kanununda, üçüncü kişilerin davaya katılmasına ilişkin özel bir düzenleme bulunmayıp, söz konusu kanunun 31. maddesine göre, “üçüncü şahısların davaya katılması” hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa atıfta bulunulmuştur. Ancak, İdari Yargılama Usulü Kanununun bu hükmünde, davaya müdahale ile birlikte düzenlenen bazı usulü müesselerin, salt Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bakışı ve anlayışı ile uygulanmasının mümkün olmadığı kabul edilmekte ve bu usul müesselerinin idari yargının özellikleri dikkate alınarak idari yargılama usulü kanununda düzenlenmesi gerektiği ifade edilmektedir. Davaya müdahale görülmekte olan davada hak iddia eden ya da taraflardan birinin davayı kazanmasında hukuki yararı olan kişinin katılması durumunda söz konusu olur. Bu makalemizde “İdare mahkemesine müdahale dilekçesi” örneğini size vereceğiz.
İdare Mahkemesine Müdahale Dilekçesi Örneği
Ankara … İdare Mahkemesi Sayın Başkanlığı’na
DOSYA NO: ../../…. E.
MÜDAHALE TALEBİNDE
BULUNANLAR
VEKİLLERİ: Av. Umur YILDIRIM
DAVACI:
DAVALI: ……….
KONU: Katılma dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR:
Davacı ……………. tarafından davalı …………… aleyhine, Sincan ilçesi Atakent Mahallesi …. ada 1 parselde değişiklik yapılmasına dair, Ankara BB Meclisi’nin …/…./2024 tarih ve …..sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli imar planı değişikliğinin ve bu planın dayanağı olan Ankara BB Meclisi’nin …/…./2023tarih ve …. sayılı kararıyla onaylanan 1/2500 ölçekli imar planı değişikliğinin yürütülmesinin durdurulması ve iptali istenmektedir.
Söz konusu taşınmazlar, müvekkile ait olduğundan, bu davada verilecek kararın sonucu, müvekkilimi doğrudan etkileyecektir.
İYUK’nun 31. maddesiyle atıfta bulunulan HMK’nun 66.maddesi uyarınca, bu davaya katılmasında açık yarar bulunan müvekkilimin davalı idarenin yanında katılması için yeterli sebep bulunmaktadır.
Bu nedenle, davaya, davalı idare yanında katılma talebimizin kabulünü talep etmekteyiz.
Sonuç ve İstem: Açılan bu davanın sonuçları, taşınmazların maliki olan müvekkilimin hak ve menfaatlerini etkileyeceği açık olduğundan, “davaya, davalı idare yanında katılma isteğimizin” kabulü ile dosya fotokopisinin tarafımıza verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz.
Katılan Vekili
Av. Umur YILDIRIM
İdare Mahkemesinde Davaya Müdahale Nedir?
Kural olarak, bir davanın sonucunda verilen hüküm, sadece o davanın tarafları açısından kesin hüküm ifade etmektedir. Bununa birlikte, dava sonucunda verilecek hükmün, üçüncü kişinin hukuki durumunu dolaylı biçimde etkilemesi söz konusu ise, üçüncü kişinin; taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı sıfatıyla davaya katılabilmesine olanak tanınmıştır. Bu durumda davaya katılma veya davaya müdahil olma, taraf sıfatına sahip olmayan üçüncü kişiye de müdahil denilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 31. maddesinde yapılan atıf gereğince, idari yargıda görülen davalarda uygulanacak olan “müdahale” kurumuna ilişkin usul ve esaslar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) düzenlenmiştir. Bu nedenle idari davalarda müdahale söz konusu olduğunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65-70înci maddelerinde yer alan “davaya müdahale “konusu uygulanacaktır. İki tür davaya müdahale söz konusudur. Bunlar,
- Asli müdahale; HMK madde 65/1’e göre, görülmekte olan bir davada, üçüncü bir kişinin, bu davanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen veya tamamen hak iddia ederek aynı mahkemede, hüküm verilinceye kadar başka bir dava açmasıdır. Asli müdahale ile görülmekte olan davadan ayrı bir davanın üçüncü bir kişi tarafından açılması söz konusu olduğundan; bu müdahale türünün, İYUK’nun sistematiği ve idari uyuşmazlıkların özellikleri dikkate alındığında, idari yargıda uygulanamayacağı düşünülmektedir.
- Fer’i Müdahale; HMK madde 66’ya göre, görülmekte olan bir davada üçüncü bir kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla tahkikat sona erinceye kadar davada yer almasıdır.
Asli müdahalede, yeni bir dava açılması söz konusu iken, fer’i müdahalede yeni bir dava açılması söz konusu olmayıp, açılan bir davada taraflardan birinin yanında yer almak söz konusudur. İdari yargıda uygulanan (uygulanabilen) müdahale türü, sadece Fer’i müdahale türüdür. Feri müdahale, açılan bir davada, bu davanın taraflarından birinin “ihbarı” üzerine olunabileceği gibi, ihbar olmadan doğrudanda olunabilir.
HMK madde 67/1’e göre, fer’i müdahale talebinin, davadaki taraf sayısından bir fazla dilekçeyle yapılması ve dilekçede; müdahale edilmek istenen davanın (dosya esas numarasının), bu davanın taraflarının, müdahale sebebinin ve dayanaklarının (hukuki yararın) ne olduğunun ve hangi taraf yanında davaya katılmak istendiğinin gösterilmesi gerekir. Müdahale dilekçesi, davanın görüldüğü mahkemeye ya da buraya gönderilmek üzere İYUK’nun 4’üncü maddesinde gösterilen yerlere verilmesi gerekir.
HMK madde 67/2’ye göre müdahale istemini içeren dilekçeyi alan yargı yeri bu dilekçeleri, tespit ettiği süre içinde cevaplanmak üzere davanın taraflarına gönderir (md.67/2). Taraflar, müdahale istemine itiraz edebilirler. Müdahale talebine itiraz edilmesi halinde mahkeme itirazı, müdahale şartlarının olup olmadığı yönünden inceleyerek istem ve itiraz hakkında “kabul” veya “ret” karan verir. İtiraz edilmeyen hallerde de mahkeme yine istemi müdahale şartlarının olup olmadığı yönünden inceler ve istemi karara bağlar. Bu karar; müdahale şartlarının varlığı halinde “kabul”, yokluğu halinde ise “ret” şeklinde olur. Müdahil talebi konusunda verilen kararlar, nihai karar olmadığından, tek başına itiraz ve temyiz edilemez; Ancak esas (nihai) kararla birlikte itiraz ve temyiz edilebilir.
Müdahale talebi kabul edilen üçüncü kişi, davanın tarafı haline gelmez. Sadece yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia ve savunmaları ileri sürebilir ve katıldığı tarafın işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan başkaca her türlü işlemleri yapabilir. Mahkeme, katıldığı tarihten itibaren, taraflara bildirilen işlemleri müdahile de tebliğ eder. Müdahil, yanında katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorunda olduğundan, onun davadaki istemleriyle bağlıdır. Bu nedenle de müdahil, yanında katıldığı taraftan ayrı ve onun iradesine aykırı istemde bulunamaz. Örneğin müdahil, tek başına duruşma ve keşif yapılmasını isteyemez, yürütmenin durdurulması talebinde bulunamaz ve nihai kararı kanun yoluna (itiraz, temyiz, karar düzeltme) götüremez.
Hüküm, davanın tarafları hakkında verilir; davanın tarafı olmayan müdahil hakkında verilmez. Ancak kararda müdahil de gösterilir ve karar müdahile de tebliğ edilir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 16.10.2003 gün ve E:2003/512, Κ:2003/ 738 sayılı kararında, mahkemenin davaya katılmasına karar verdiği kişiyi kararda göstermemesini ve kararı müdahile tebliğ etmemesini, bozma nedeni olarak görmüştür. Feri müdahil için hüküm tesis edilmeyeceğinden, yanında katıldığı taraf davayı kaybederse, fer’i müdahil, yalnızca fer’i müdahale giderinden sorumlu olur. Aksi halde bu giderler diğer tarafa (davayı kaybeden tarafa) yükletilir.
Bizi Arayın
WhatsApp