HTS Kaydı (Raporu)

hts kaydi

HTS kaydı, kişinin GSM yani cep telefon numaralarının geçmişe yönelik arayan, aranan, arama zamanı, arama süresi, arama yeri ve sinyal alınan baz istasyonları verilerini içeren raporlardır. HTS’nin açılımı “Historical Traffic Search”dür. Bir GSM hattı ya da sabit hat operatörü ve bunlar arasındaki görüşmelere dair dökümlerin (HTS) BTK’dan talep edilebilmektedir. HTS kayıtları, GSM numaralarının geçmişe yönelik arayan, aranan, arama zamanı, arama süresi, arama yeri ve sinyal alınan baz istasyonları verilerini içeren raporlardır. Bu raporlar maddi ilgililerin mesaj ile görüşme saatleri, görüşme süreleri ve baz istasyonu bilgilerini ilgili mercilere sağlayarak maddi gerçeğin aydınlatılmasına yardımcı olur.

HTS raporu kayıtlarının içeriği, kaydı talep edilen kişi ile o dönemlerde kimlerle iletişim kurduysa onların iletişimin varlığını tespit eder, ancak bu görüşmelerin mahiyeti (içeriği) hakkında bilgi vermez. Dolayısıyla, HTS verileri telefonlaşma içeriğine ilişkin bir bilgi ihtiva etmemekle birlikte, iletişim trafiğine ilişkin süre bilgilerini içermektedir. HTS kayıtlarında yer alan olay mahalline ait konum bilgileri maddi vakıanın tespit edilmesinde, hukuki bir uyuşmazlığı çözüme kavuşturmada etkili bir veri olup, usulüne uygun ve kanunda öngörülen şekilde HTS kayıtlarının elde edilmesi halinde, olayı ispata yarayan diğer delilleri destekleyici bir delil haline gelir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda HTS kaydının ne olduğundan ve HTS kaydının nasıl alındığından bahsedeceğiz.

İlgili Makale: İnfaz Hesaplama

hts kaydi nedir
hts kaydi nedir

HTS Kaydı Nedir?

HTS kaydı; ilgiliye ait telefondaki konuşma, mesajlaşma, internet kullanımı, bunların nereden yapıldığı gibi verilerin tamamının yer aldığı kayıttır. HTS raporları, şüpheli veya sanığın geçmişte yapmış oldukları iletişim kayıtlarını içermektedir. HTS verileri, iletişimin içeriğine dokunulmadan, kişinin kimle, nerede, ne zaman, ne kadar süreyle iletişime geçtiğine yönelik bilgiler içermektedir. Yani, bahsi geçen HTS kayıtları iletişimin içeriği hakkında değil, iletişimin süresi, tarihi gibi kayıtlar hakkında bilgi aktarır. Ancak bu deliller belirti delili olup, başka delil olmaksızın tek başına hüküm kurmaya yeterli delil vasfına haiz değildir.

“Historical Traffic Search” terimiyle bilinen ve “geçmişe yönelik arama trafiğini” ifade eden HTS kayıtları, kullanıcının telefonundaki mesaj, konuşma gibi verilerin tamamına verilen isimdir. Söz konusu kayıtlar ile telefonlar arasındaki sinyaller karşılaştırılarak, telefon görüşmelerinin incelenmesi, tüm telefon trafiğinin irdelenmesi, kaydedilen verilere ilişkin istatistiğin çıkarılması, iletişim kurulamayan görüşmelerin tespiti ve telefon hattı sahibi ile telefonu kullananın aynı kişi olup olmamasına dikkat edilir. Elde edilen verilerin bir bütün halinde yer aldığı ve sahip olunan telefonlarla yapılan görüşmelerin kimin arandığı, kimin aradığı, zamanı, süresi, yeri ve baz istasyonları gibi bilgilerini içeren kayıtlara da HTS Raporu adı verilmektedir. Dolayısıyla, HTS Raporu adı verilen kayıtlar, şüpheliye ait geçmişte yapılan iletişim bilgilerini içermektedir.

SorunAçıklama
İçerik YokluğuHTS verileri yalnızca bağlantı süresi ve numarayı gösterir; konuşmanın içeriğini göstermez.
Teknik İnceleme EksikliğiCGNAT ya da baz kesişim analizleri yapılmadan hüküm verilmesi hatalıdır.
Hukuka Aykırı Elde EdilmeMahkeme kararı olmadan elde edilen HTS verileri hukuka aykırıdır.
Delil DeğeriYargıtay'a göre tek başına HTS verileriyle mahkûmiyet verilemez.

HTS kayıtlarının, tanık, sanık beyanı, görüntü kayıtları ve bunlara benzer diğer kayıtlar ile desteklenmesi gerekmektedir. HTS, kişilerin telefonlarıyla yaptıkları görüşmelerin ve sinyal kayıtlarının, adli soruşturmalarda hâkim ve savcıların talebiyle ulaşılarak, incelenmesidir. Telekomünikasyon yoluyla elde edilen bilgiler, adli soruşturmalarda aydınlatıcı veriler olarak kullanılmaktadır. HTS raporunda, hangi GSM hattının ya da sabit hattın hangi firmaya ait olduğunun veya daha sonra taşındığının ve nihai olarak hangi operatöre kayıtlı olduğunun tespiti mümkündür.

HTS kayıtları cep telefonu numarası veya hattın kullanıldığı telefonun imei numarası ile talepte bulunulabilir. HTS tablolarının içerisinde giden arama-gelen arama, mesaj alma-mesaj atma, baz konum verileri gibi kayıtlar bulunmaktadır. HTS’de mevcut olan bir diğer kayıt ise internet kullanım kayıtlarıdır. İnternet kullanımı hakkındaki kayıtlar iki farklı türe ayrılmaktadır. GPRS ve CGNAT kayıtları. GPRS kaydı, HTS talep edilen numaraya ait IP adresi, bu Internet kayıtlarına ait başlangıç ve bitiş zaman dilimini içermektedir. CGNAT (Carrier Grade NAT) kaydı, tek bir IP adresi üzerinden birden fazla kişinin internete çıkışını sağlayan bir yapılanmadır. GSM numaraları üzerinden internet üzerinde yapılan kayıtları içermektedir. CGNAT kayıtlarının usulünce alınması ve dava dosyasındaki diğer bilgiler ile uyuşması halinde dosya kapsamında ikincil delil olarak adlandırılabilir.

HTS kaydı sorgulaması yapılacak GSM hattı müştekiye ait ise müştekinin buna rıza gösterdiğine dair ifadesindeki bir ibare ya da ek ifadesi veya bunlar mümkün değil veya uzun sürecek ise soruşturma savcısının müştekinin iletişiminin tespitine rıza gösterdiğine dair müşteki ile yapmış olduğu telefon görüşmesine dair tüm ayrıntıları içerir tutanakla beraber bu hatta dair ilgili zaman aralığına ait görüşme dökümleri, CMK’nın 135. maddesi uyarınca iletişimin tespiti kapsamında kaldığından, ancak bu hattın sahibi belirlendikten sonra Sulh Ceza Hakimliği kararı ile birlikte BTK’dan talep edilebilecektir.

hts rapor talebi
hts rapor talebi

HTS Kaydı ile İlgili Yasal Düzenlemeler

HTS kaydı; ilgiliye ait telefondaki konuşma, mesajlaşma, internet kullanımı gibi verilerin tamamını ifade eden kayıttır. HTS kayıtları 5651 sayılı kanun gereği GSM operatörleri tarafından tutulur ve BTK (Bilgi Teknolojileri Kurumu) ile paylaşılır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Beşinci Bölümünde “Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişim Denetlenmesi” başlığı altında düzenlenmiştir. Kanun’un 135. maddesinde; “Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi (…) dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Tedbirin süresi konusunda ise Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135/4 hükmünde  “Tedbir kararı en çok iki ay için verilebilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç ayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir.”  düzenlemesine  yer verilmiştir.

Belirtmek gerekir ki,  HTS kayıtlarının  talep edilebilmesi için Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135/8 hükmünde yer alan katalog suçlardan birinin işlendiğine ilişkin  şüphenin bulunması koşulu aranmamaktadır. Kanun da öngörülen katalog suçlar dışında da iletişimin tespitine ilişkin kararlar alınabilmektedir. İletişimin gizliliği esasen Anayasa tarafından güvence altına alındığından mütevellit Kanun’da öngörülen suçlar dışında ve belirtilen şartlar olmaksızın kişilerin görüşme bilgilerine erişilemeyecektir.

HTS kaydı ile ilgili telefona ait sinyal bilgileri değerlendirilir. Bu değerlendirme kapsamında; söz konusu telefonda yapılan konuşmalar, mesajlaşmalar vs. veriler hakkında kapsamlı bir bilgi elde edilir. HTS kaydı ile iletişimin içeriğine, yani ne konuşulduğuna erişilemez. Yani içerik çıkmaz. HTS verilerinin içeriği; ilgili kişinin telefonları ile gerçekleştirdiği görüşmelerde arayan, aranan, arama süresi, arama zamanı, arama yeri ve sinyal alınan baz istasyonu vs. bilgilerden oluşur. Yani; HTS kaydı sayesinde, belirlenmesi talep edilen GSM hattının – istenen tarihler arasında – aranan, arayan, SMS gönderen ve alan hat ve hat sahiplerine ve bu görüşmenin trafiğine dair süre bilgilerine ulaşılabilir. Ceza yargılamalarında kritik suçların aydınlatılmasına olanak sağlayan HTS kayıtlarının tek delil olması halinde, mahkumiyete hükmedilmesi hukuka aykırıdır.

HTS Kayıtları Hangi Suçlarda İstenir?

HTS kaydı TCK’daki tüm suçlar için istenebilir. En basit suçtan en ağır ceza kadar HTS kaydı istenebilir. Kanunda herhangi bir sınırlama yapılmamıştır. HTS kayıtları, bir kişinin telefon görüşmeleri ve mesajlaşma geçmişini içeren teknik verilerdir. HTS kaydında hiç bir şekilde ne konuşulduğu bilgisi çıkmaz. Yani içerik bilgisi yer almaz. Bu kayıtlar, ceza soruşturmalarında önemli bir delil kaynağı olarak kullanılır. Özellikle aşağıdaki suçlarda HTS kayıtlarının incelenmesi talep edilebilir:

  • Kasten Öldürme (Cinayet)
  • İşkence
  • Hakaret
  • Tehdit
  • Yağma
  • Dolandırıcılık
  • Yaralama
  • Cinsel Saldırı ve Çocukların Cinsel İstismarı
  • Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti
  • Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
  • Parada Sahtecilik
  • Rüşvet ve İhaleye Fesat Karıştırma
  • Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama
  • Terör Suçları
  • Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak
  • Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar
  • Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
  • Silah Kaçakçılığı ve Yasa Dışı Silah Ticareti
  • Zimmet ve Görevi Kötüye Kullanma
  • Kaçakçılık Suçları
hts kaydi hangi suclarda istenir
hts kaydi hangi suclarda istenir

HTS Kaydı Nasıl Alınır?

Hattın müştekiye ait olması durumunda, müştekinin buna rıza gösterdiğine dair ifadesindeki bir ibare ya da ek ifadesi veya bunlar mümkün değil veya uzun sürecek ise soruşturma savcısının müştekinin iletişiminin tespitine rıza gösterdiğine dair müşteki ile yapmış olduğu telefon görüşmesine dair tüm ayrıntıları içerir tutanakla beraber bu hatta dair ilgili zaman aralığına ait görüşme dökümleri sulh ceza hakimliği kararınca BTK’dan talep edilebilir. Şüphelinin telekomünikasyon yoluyla kurduğu iletişimlere ilişkin HTS kaydının alınmasına karar verilmesi için sulh ceza hakimliğine hitaben talep yazısı tanzim edilir. Bu yazıda;

  • Soruşturma numarası,
  • Soruşturma konusu suç ve bu suça ilişkin somut delillere dayalı kuvvetli şüphe sebeplerinin neler olduğu,
  • Başka suretle delil elde edilmesi imkanı bulunmadığına dair hakkındaki açıklama,
  • İlgili bilgi ve belgelerin izahı, hattın veya iletişim aracının sahibi ve biliniyorsa kullanıcısı,
  • Şüphelinin açık kimliği,
  • İletişim aracının türü ile numarası veya iletişim bağlantısının tespitine imkan veren kodu,
  • Tedbirin türü ve kapsamı,
  • Talep tarihi ve saati,
  • Cumhuriyet savcısının imzası.

yer alması gerekmektedir. Gecikmesinde sakınca bulunan hal sebebi ile cumhuriyet savcısı tarafından verilen HTS kaydı tespiti kararında ve bu karara ilişkin onama talebinde de aynı unsurlar bulunması gerekmektedir.

HTS Kayıtlarını Kimler Talep Edebilir?

HTS kayıtlarını adli makamlar olan hakim ve savcılar, müvekkilleri adına avukatlar ve adli mercilerin vereceği karar üzerine emniyet talep edebilir. Şöyle ki, bir suç işlendiği yönünde adli makamlara başvurulması halinde mağdur veyahut onun vekili savcılıktan kayıtların izlenmesini talep edebilir. Fakat HTS kayıtlarının istenip istenmeyeceğine soruşturma evresinde savcının talebiyle sulh ceza hakimliği, kovuşturma evresinde ilgili ceza mahkemesi, hukuk dosyalarında ise yargılamayı yapan mahkeme talep edebilir. Savcının doğrudan HTS kaydı talep etme yetkisi yoktur.

Yine var olan bir davada mahkeme HTS kayıtlarını ilgili yerden talep edecektir. Bu noktada belirtmek gerekir ki, bireysel olarak HTS kaydı sorgulamak mümkün olmayacaktır. İlgili kayıtları adli mercilere sunacak olan yerler ise BTK ve Türk Telekom gibi operatörlerdir.

HTS Kayıtları Kaç Yıllık Verileri İçermektedir?

HTS Kayılarının BTK’dan talep edilmesi ile birlikte gelecek olan HTS kayıt aralığı genellikle maksimum 5 yıl olmaktadır. Bunun nedeni GSM operatörlerinin HTS kaydı saklamakla yükümlü oldukları sürecin geriye dönük olarak 5 yıl olmasından kaynaklanmaktadır.  Mahkemelerin talep ettikleri HTS kayıtlarına ilişkin olarak bir zaman aralığı belirtmeleri raporların çıkış sürecini hızlandırmaktadır çünkü bu durum veri analizini kolaylaştıracaktır. Çok nadir olmakla birlikte bazen 5 yıldan da eski HTS kayıtları mahkeme dosyalarına sunulabilmektedir. Bunlarla beraber mahkemece bizzat operatörlerden de HTS kayı talebinde bulunulabilir ve hatta bu kayıtlara bizzat mahkemece el koyulabilmektedir. Operatörlerin mahkemece verilen bu kararlara karşı koyma hakkı mevcut olmayıp yasal prosedür süreçlerine uymaları gerekmektedir.

Türk hukuk sisteminde HTS kayıtları bir nevi yan delil hükmündedir. Şöyle ki, tek başına hüküm kurulmasına yetmezken başka delillerin varlığı halinde HTS kayıtları da hüküm kurulurken delil niteliği taşıyacaktır. HTS kayıtları yetkili makamlarca BTK veya operatör şirketlerinden talep edilerek dosyaya kazandırılır. Suç işlendiği şüphesinin varlığı halinde, bu şüphelerin somut bir şekilde ortaya konulmasında HTS kayıtları önemlidir.

HTS kayıtları ancak ve ancak yasal prosedürler çerçevesinde alınabilmektedir. Bunun dışında yasal prosedürler işlenmeden alınan veriler hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş veri olacaktır. HTS kayıtları belirti delili niteliği taşımaktadır. Bu hususta Anayasa Mahkemesi’nin 2020/16168 başvuru numaralı dosyasında “Ankesörlü/kontörlü sabit hatlar üzerinden aranarak başvurucuyla telekomünikasyon yoluyla ve örgütsel haberleşme amacıyla iletişim kurulduğuna dair teknik analizlere konu edilen HTS kayıtlarının mahkûmiyet kararında tek veya belirleyici delil olarak kullanılması sonucunda açık bir keyfilik nedeniyle yargılamanın hakkaniyetinin temelden sarsılmadığı ve adil yargılanma hakkı kapsamındaki usule ilişkin güvencelerin anlamsız hâle geldiği çok istisnai bir durumun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” denilmektedir.

hts kaydi nasil alinir
hts kaydi nasil alinir

Ceza Hukuku Bakımından HTS Kayıtları

HTS kaydı her ne kadar maddi gerçeğin aydınlatılması adına önemli kaynak sağlasa da  bazı hallerde ,Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02.06.2015 tarihli kararında da hükmettiği üzere tespitin tam yapılamamasından dolayı sanık lehine olabilmektedir. İlgili karar:

“…Yerel mahkemece, sanık O.. A.. hakkında abisi C.. ile birlikte olay gecesi mağdurların evlerine silahla ateş etmek suretiyle tehdit ve ruhsatsız silah taşımak suçlarını işlediğinden bahisle mahkumiyet hükümleri kurulmuş ise de, sanığın suçu işlediğine ilişkin sadece mağdur H.. A..’ın soruşturma sırasındaki ifadesi mevcut olup, mağdur H..’in 09.07.2009 günü kollukta, aynı gün Cumhuriyet savcılığında, 13.09.2009 günü yine Cumhuriyet savcılığında, duruşmada ve 05.11.2009 tarihinde mahkemeye sunduğu dilekçede olayın gerçekleniş şekli ve sanık O..’u görüp görmediği konularındaki beyanlarının birbiriyle çelişkili ve tutarsız olması nedeniyle bu beyanlara veya beyanının bir kısmına itibar edilmesinin mümkün olmaması, sanığın tüm aşamalarda olay gecesi olayın meydana geldiği A.. Köyünde olmadığını, K…Köyünde dayısı Ş…S….evinde yatılı misafir olarak bulunduğunu savunması, bu savunmanın tanık Şehmus tarafından da doğrulanması, HTS kayıtlarına göre, sanık O..’un cep telefonu, olay gecesi hem Viranşehir ilçe merkezindeki hem de Karakeçi Köyündeki baz istasyonlarından sinyal almış ise de, sanığın misafirlikte olduğunu belirttiği K…Köyü’nün, A… Köyü gibi her iki baz istasyonuna uzaklığının aynı olması sebebiyle HTS kayıtları dikkate alınarak sanığın olay gecesi A…. Köyü’nde mi yoksa K….Köyü’nde mi bulunduğunun ya da bulunmadığının tespitinin yapılamaması, sanığın olay gecesi yoğun telefon görüşmesi yapmasının ve bu görüşmelerin 03.47-04.51 saatleri arasında kesilmesinin aleyhine yorumlanarak varsayıma dayalı sonucuna gidilmesinin mümkün bulunmaması hususları birlikte gözetildiğinde, sanık O..’un yüklenen suçu işlediği hususu şüphe boyutunda kalmakta olup şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca, sanığın beraatına hükmolunmalıdır.”

HTS kaydının Ceza Hukuku bakımından delil niteliğini haiz olduğu ise Yargıtay 6. Ceza Dairesi 25.05.2021 tarih, 2021/7775 esas, 2021/9597 karar künyeli yargılamasında şu şekilde değerlendirmiştir:

“Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

Tüm aşamalarda yüklenen suçu işlemediğini beyan eden sanığın kolluk görevlilerince yakalandığında üzerinde ele geçen sim karta ait hat ile suç tarihi ve öncesinde suç yerine yakın baz istasyonunun çekim sahasında görüşme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, HTS raporlarının getirtilmesi ile suçu ikrar eden suça sürüklenen çocuk Bayram Ali Taşkın ile suç tarihinde mesaj ya da görüşme kaydı bulunup bulunmadığının araştırılması varsa mesaj içeriklerinin dosyaya getirtilmesi sağlandıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek eksik soruşturma ile yazılı şeklide mahkumiyet kararı verilmesi,…bozmayı gerektirmiştir.’’

Boşanma Davalarında HTS Kayıtlarının Delil Niteliği

Boşanma davalarında HTS kayıtlarının önemi büyüktür. Özellikle sadakatsizlik ve zina sebepleri ile açılan boşanma davalarında HTS kayıtları sıklıkla delil olarak öne sürülmektedir. Ancak dosya kapsamında HTS kayıtları kazandırılmadan bir karar verilmesi aşağıdaki emsal kararlardan da görüleceği üzere hukuka uygun değildir. HTS kayıtlarının boşanma davalarında ki önemine dair Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2016 tarihli 3734/13994 numaralı kararında;

“…davalı – karşı davacı erkek, dava dilekçesinde; sadakate aykırı davranış vakıasına ve bunu ispat yönünden ise tanı beyanları yanı sıra, davacı-karşı davalı kadın adına kayıtlı telefon görüşmeleri dökümlerine de delil olarak dayanmış ve bu telefon görüşmelerinin kayıtlarının getirtilmesini istemiştir. Mahkemece, bu delil toplanmadan, nihai hüküm kurulmuştur. Taraflara dayandıkları olgu ve vakıaları kanıtlama konusunda imkân tanınması “adil yargılama hakkını” içeren hukuki dinlenilme hakkının bir gereğidir.  Mahkemece, davacı- karşı davalı kadına ait telefon dökümleri getirtilmek suretiyle diğer tüm delillerin birlikte değerlendirmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir…”

Denilerek dosya ile alakalı olarak HTS kayıtlarının dosyaya kazandırılmadan bir karar verilmesini hukuka uygun bulmamaktadır.

Yine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nce verilen 17.03.2016 tarih ve 2015-17255/5338 numaralı kararında; “…davacı-karşı davalı kadının delil olarak bildirdiği ve getirilen telefon görüşme kaydına göre; davalı-karşı davacı erkeğin, karşı davanın açılmasından önceki altı aylık dönem içinde bir başka kadınla değişik tarihlerde yüzlerce, telefon görüşmeleri gerçekleştirdiği görülmektedir. Davalı-karşı davacı erkek bu görüşmeleri arkadaşı….’un yaptığını savunmuştur. …tanık olarak alınan beyanında “telefonun şarjı bittiği dönemlerde davalı-karşı davacı erkeğin telefonundan kız arkadaşını aradığını” beyan etmiştir. Yukarıda açıklanan sayı ve süreyle ve günün her saatinde yapılan telefon görüşmesinin şarjı biten arkadaşı tarafından yapıldığının savunulması, olağan yaşam tecrübesine göre normal kabul edilemez. Eşinin bir başka kadınla bu kadar sık ve uzun süreli görüşmesini öğrenen kadının, eşi hakkındaki güveninin sarsılması beklenen bir davranıştır. O halde; mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin güven sarsıcı davranış içine girdiği sabit kabul edilmelidir. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı kadın boşanma davası açmakta haklıdır…”

X
kadim hukuk ve danışmanlık