Haksız arama TCK’nın 120. maddesinde; kamu görevlisinin hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını aranmasına denir. Haksız arama, ceza hukukuna aykırı olarak bir kişinin üzerini ya da eşyalarını arayan kamu görevlisinin cezalandırılmasını öngören ve TCK m. 120’de düzenlenen suç tipidir. Suçun takibi şikayete bağlı olmayıp resen kovuşturulur. Yani kişi kamu görevlisini şikayet etmese bile ilgili yargı mercileri suçun işlendiğini herhangi bir şekilde öğrendiği takdirde işlemleri kendiliğinden yaparlar. Suçu yalnızca kamu görevlisi işleyebilir yani faili bakımından özgü bir suçtur. “Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.’” (TCK m. 120) TCK’de düzenlenen bu suç tipi asliye ceza mahkemelerinde görülür. Ancak 8 yıllık bir olağan dava zamanaşımı süresi mevcut olup suç hakkında aynı zamanda zincirleme suç hükümleri de uygulanabilir. Suç hakkında CMK m. 100/4’den tutuklama kararı verilemez. Haksız arama suçu farklı suç tipleriyle birlikte işlenebilir. Bunlara örnek olarak;
- Haksız arama yapılırken mağdurun hareket özgürlüğü kısıtlanmışsa TCK 109. Madde uyarınca kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu işlenmiş olur.
- Haksız arama konusunda mağdur tehdit edilmişse TCK 106 gereği tehdit suçu da işlenmiş olur.
- Haksız arama yapılırken kişi güç kullanılırsa TCK 108 uyarınca cebir suçu da işlenmiş olur.
- Haksız arama yapılırken kişiye hakaret edilirse TCK 125 gereği hakaret suçu da işlenmiş olur.
- Yine haksız arama suçu işlenirken kişinin ev veya işyerine girilmişse TCK 116 uyarınca konut dokunulmazlığının ihlali suçu işlenmiş olur.
Haksız arama özgü suç olup sadece kamu görevlisi tarafından işlenebilir. TCK’nın 120. maddesinde düzenlenen haksız arama suçu işleyen kamu görevlisine 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir. Faile hapis cezası verildiği takdirde TCK’nn 53/1. maddesindeki hak yoksunlukları uygulanacaktır. Kamu görevini kötüye kullanarak haksız arama suçunu işleyen kimseye verilen cezanın ayrısından bir katına kadar da TCK’nın 53/5 maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilecektir.
Haksız Arama Suçu Nedir?
Haksız arama TCK’nın 120. maddesinde; kamu görevlisinin hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını aranmasına denir. Hukuka aykırı arama yapılması neticesinde gerçekleşen haksız arama suçu işlendiğinde ulusal ve uluslararası hukukun koruma altına aldığı insan onuru, özel hayatın gizliliği, kişi hürriyeti, konut dokunulmazlığı hakları ihlal edilmiş olur. Anayasal güvence sağlanan bu hakların ihlali maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını zorlaştırır ve aynı zamanda delillerin hukuk dışı olmasını doğurur. Haksız arama suçu, TCK’nin Kişilere Karşı Suçlar başlığı altında Hürriyete Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Haksız arama suçunun hareket unsuru bir kamu görevlisinin kişinin üzerini veya eşyalarını hukuka uygun olmayan şekillerde aramasıdır. Hukuka aykırılık unsuru, mevzuatın izin verdiği hallerin dışında kalan durumlardır. Haksız arama suçunun hukuka aykırılığı 3 durumda söz konusudur:
- Aramayı, arama yetkisi olmayan bir kamu görevlisi yaparsa,
- Kanunda geçerli bir arama kararı yoksa veya bir karar varsa ancak içeriğindeki sınırlara uyulmadan arama yapılırsa,
- Arama esnasında uyulması gereken bazı icraya ilişkin kurallara uyulmazsa hukuka aykırılık unsuru oluşur.
Suçun faili yalnızca kamu görevlisi olabileceğinden özgü suç türlerine girmektedir. Suçun konusunu kişinin elbiseleri ve eşyaları oluşturur. Bazı durumlarda bir suç işlenirken başka bir suçun da o suçla beraber işlenmesi mümkündür. Bu durumda iki suçtan ayrı ayrı ceza verilecektir. Örneğin haksız arama suçu konut dokunulmazlığına ihlal suçu ile birlikte işlenebilir. Yargıtay’ın 28.01.2015 tarihli ve 30506/2323 E. sayılı kararında bir şeyin köpeğe koklatılması tek başına haksız arama suçuna vücut vermemektedir.
Haksız Arama – Madde 120
- Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. (Asliye Ceza Mahkemesi)
Haksız Arama Suçunun Şartları Nelerdir?
Haksız arama suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı İkinci Kısmın “Hürriyete Karşı Suçlar” Bölümünün 120. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre; “Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisi cezalandırılır.” Bir kişinin üstünü ya da eşyasını hukuka aykırı olarak arayan kamu görevlisinin işlediği suç haksız arama suçudur. Bu suç görevi kötüye kullanma suçundan bağımsızdır. TCK’ye konulan bu hükmü koruyan 3 temel mevzuat vardır:
- Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisi m. 12 (1948)
- İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına Daire Avrupa Sözleşmesi m.8/1
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası özel hayatın gizliliğine karşı suçlar
Kişilerin üzerinin ya da eşyasının aranması insan haysiyetini ihlal eder. Bunun dışında özel hayatın gizliliğini de ihlal eder. Suç bir konuta girerek işlenirse yani birinin konutuna izinsiz girildikten sonra haksız arama yapılırsa aynı zamanda konut dokunulmazlığını ihlal suçundan da ceza verilecektir. Ancak ceza verilirken gerçek içtima hükümleri uygulanacaktır. Suçun özgü suç olma sebebi de failin yalnızca kamu görevlisi olabilmesidir.
Haksız Arama Suçu Örnekleri
- Kolluk görevlisinin bir kaç gün öncesinde tartıştığı kişinin haklı bir gerekçesi olmadan üzerini araması
- Polis memurunun ortada bir sebep yokken kişinin üzerini araması
- Bekçinin görevli olmadığı yerde kahvehaneye gidip kişilerin üzerlerini araması
- Kolluk görevlisinin geçerli bir sebep yokken kişinin çantasını araması
- Bekçinin haklı neden olmaksızın kişinin valizini açtırıp içine bakması
- Polis memurlarının hakim kararı olmadan yolda gördüğü kadının çantasını kontrol etmesi
- Kolluk görevlisinin geçerli neden olmadan kişinin bavulunu araması
- Polis memurunun usulsüz olarak kişinin ceplerini araması
- Jandarmanın hukuka aykırı olarak kişinin özel otomobilini araması
Haksız Arama Suçunun Unsurları
Haksız arama ile kişinin hareket özgürlüğü, güvenliği ve dokunulmazlığı korunmaktadır. Bu suç esasında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun özel bir şeklidir. Kanunda ayrı bir suç olarak düzenleme sebebi haksız aramadaki fiilin kişinin hürriyetini yoksun kılmadan daha hafif bir hali olmasıdır. Ayrıca haksız arama suçu ile kişinin onuruna saldırı ya da özel hayatın gizliliğinin ihlali suçlarının olduğu da doktrinde bazı yazarlarca kabul edilmektedir. Suçun konusunu üzeri ya da eşyası aranan kişinin vücudu ve zilyetliğine sahip olduğu eşyası oluşturur. Suçun nitelikli hali kanunda düzenlenmediği için bulunmamaktadır.
Suçun Faili
Suçun faili yalnızca kamu görevlisidir. Bu nedenle de özgü suçlara girmektedir. Arama yapma yetkisi esasında polisin ve jandarmanın görevine girmekteyken uygulamada kolluk görevlileri aramayı yapar. Yapılan aramalar hakim kararı olduğu müddetçe yasaldır. Aramaların kolluk yetkisinin kötüye kullanılması ile yapılması durumunda kamu görevlisi fail sıfatını kazanır. Bir örnek vermek gerekirse kamu görevlisinin hiç yetkisi olmadığı halde yetkisini kötüye kullanması mümkündür. Bu durumda haksız arama suçu oluşmaz çünkü görevi kötüye kullanma suçu oluşur. TCK’nın 6. maddesine göre, kamu görevlisi kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişilerdir.
Suçun işlenmesi sırasında failin kamu görevlisi sıfatına sahip olması gerekmektedir. Ancak, failin arama yetkisine sahip kamu görevlilerinden olmasının gerekli olup olmadığı konusu doktrinde tartışmalıdır. Bir düşünce kamu görevlisinin aynı zamanda arama yapmaya yetkili olmasının da gerekli olduğunu savunurken, bir kısım yazarlar da, failin hangi görevde olursa olsun suçun işlendiği anda kamu görevlisi olması, bir şekilde kamusal faaliyetin yürütülmesine katılmasının yeterli olduğu, failin kamu kudretini doğrudan doğruya kullanabilme yetkisine sahip olup olmadığının önemli olmadığı, bu nedenle arama yetkisine sahip olmayan kamu görevlilerinin de bu suçun faili olabileceğini belirtmektedirler.
Suçun Mağduru
Türk Ceza Kanunu’nun 120. Maddesinde bu suç için mağdurlar açısından bir ayrım ya da özel düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle üzeri ya da eşyası aranan herkes mağdur olabilir. Mağdurun; yaşının cinsiyetinin, dininin ya da siyasi görüşlerinin bu noktada bir önemi yoktur.
Suçun Konusu
TCK’nın 120. maddesinde düzenlenen haksız arama suçunun konusu, bir kimsenin elbiseleri ve eşyasıdır. Çünkü bu suç, bir kimsenin üstünde veya eşyasında hukuka aykırı olarak arama yapılmasıyla tamamlanır. Buradaki elbise kavramına, kişinin üzerindeki elbiseler girer. Eşya kavramının içine ise, elbise dışındaki diğer taşınır ve taşınmaz mallar girmektedir. Kişinin vücudunun dış yüzeyinde yapılacak araştırma artık, arama kavramında değil, beden muayenesi kavramı içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda kişide yapılacak aramanın kişinin o an üzerinde bulunan elbiselerinin aranması ile sınırlı olarak anlaşılması gerekir.
Fiil
Suçun fiili kamu görevlisinin hukuka aykırı şekillerde kişinin üzerini ve eşyalarını aramasıdır. Bu suç görevi kötüye kullanma suçundan farklı olarak düzenlenmiştir. Aramalar kişinin vücudu ya da giydiği elbiseler üzerinde yapılabileceği gibi çantası, kemeri, valizi gibi eşyaları da aranabilir.TCK’nın 120. maddesiyle düzenlenen haksız arama suçunun hareket unsuru kamu görevlisinin hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını aramasıdır. Maddede geçen hukuka aykırı olarak ibaresinden maksat yürürlükteki mevzuatın izin verdiği haller dışındaki durumlar demektir. Arama konusu, hukukumuzda önleme ve adli arama olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Adli arama, 5271 sayılı CMK’nın 116-134 maddeleri arasında, önlem araması ise 2559 sayılı PVSK’nın 9. maddesinde düzenlenmiş, her iki konu da Adli ve Önleme Aramalar Yönetmeliğinde hüküm altına alınmıştır.
Yönetmeliğin 5. maddesine göre, Adli arama, bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için bir kimsenin özel hayatının ve aile hayatının gizliliğinin sınırlandırılarak konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile diğer kanunlara göre yapılan araştırma işlemidir.
Yönetmeliğin 19. maddesine göre, önleme araması ise, Milli güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silah, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti, amacıyla, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki âmirin yazılı emriyle yönetmeliğin 19. maddesinin 2. fıkrasıyla belirtilen yerlerde, kişilerin üstlerinde, aracında, özel kağıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemidir.
Yukarıda belirtilen mevzuattan anlaşıldığı üzere, önleme arması ve adli aramalar kural olarak hakim kararıyla yapılır. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısı veya adli aramalar için yetkili amir de yazılı olarak arama emri verebilirler.
Suçun Manevi Unsuru
Haksız arama suçu kastla işlenebilen suçlardandır, taksirle işlenmesi mümkün değildir. Kast kamu görevlisinin kendi görevini kötüye kullanma bilincinde olmasıdır. Suçun oluşması için genel kast yeterlidir ayrıca özel kasta gerek yoktur. Ki doktrinde bazı yazarlara göre olası kastla işlenmesi bile mümkündür.
Haksız Arama Suçunun Cezası Nedir?
Suçun cezası/yaptırımı üç aydan bir yıla kadar hapis cezasıdır. Eski TCK’de (765 sayılı TCK) yalnızca üst arama suç olarak belirtilmiştir. Aynı şekilde eski TCK’nin ‘’Kanunda yazılı hallerin dışında’’ ifadesine karşılık yeni TCK ‘’Hukuka aykırı olarak’’ ifadesini kullanmıştır. Kanuni düzenleme ile korunan yarar kişi özgürlüğü ve özel hayatın gizliliğidir. Haksız arama suçu TCK m. 120’de şu şekilde düzenlenmiştir:
- Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
TCK dışında maddeyi güvence altına alan uluslar arası sözleşmeler de vardır. Bunların haricinde bir de Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği de bulunmaktadır. Söz konusu yönetmelik, 01.06.2005’de Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Yönetmelikte kanunlarla düzenlenen adli ve önleme aramasına karar verme yetkisi ile aramaların uygulanmasındaki esas ve usuller belirtilmiştir.
Suçun Özel Görünüşlerinin Biçimleri
Haksız arama suçu birden fazla suçla beraber işlenebilir. Örneğin kişiyi tehdit ederek ya da yaralayarak üzerini ya da vücudunu arayan kamu görevlisi bu suçları da işlemiş sayılır.
Teşebbüs
Haksız arama suçu hukuka aykırı olarak kişilerin üzerlerinin ve eşyalarının aranmasıdır. Hukuka aykırı olarak arama işleminin fiilen başlaması ile suçun başlangıç zamanıdır. Aramanın bitirilmesi ile de fiil sona erer. Bu nedenle haksız arama suçu sırf hareket suçlarındandır. Ancak suçun teşebbüse elverişli olup olmadığı hususunda belirli bir kural yoktur. Farklı yazarlar farklı görüşlerdedir. Bunun dışında suç ani suçtur.
İştirak
Hukuka aykırı şekilde arama yapılması birden fazla kişi ile de gerçekleştirilebilir. Bu durumda haksız arama suçunda iştirak varlığından söz edilir. Bu suçun özgü suç olduğundan dolayı sadece kamu görevlisi tarafından işlenebileceğini söylemiştik. Yani suçu birden fazla kişinin işlediğini kabul edeceksek hepsinin kamu görevlisi olması gerekir. Eğer suça iştirak edenler kamu görevlisi değilse suçtan azmettiren/yardım eden gibi sıfatlarla sorumlulukları doğar.
İçtima
Haksız arama suçu görevli kötüye kullanma suçunun özel hallerinden biridir. Ancak kişiye görevi kötüye kullanma suçundan ceza verilmez. Çünkü haksız arama kanunda ayrıca düzenlenir ve özel hüküm niteliği taşır. Kamu görevlisi hukuka aykırı arama yaparken bunun dışında ayrı bir suç da işleyebilir. Fail aynı zamanda bu suçtan da sorumlu olur ve fikri içtimaya ilişkin kurallar uygulanır. Örneğin kişi haksız aramayı birinin konutuna girip yapmışsa aynı zamanda konut dokunulmazlığını ihlal suçunu da işlemiş demektir.
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
- Adli Para Cezası: Haksız arama suçunun cezası kanunda 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Hapis cezaları adli para cezaları ile uygulanabileceği gibi tek başına da uygulanabilir aynı şekilde adli para cezası da tek başına uygulanabilir. Haksız arama suçu ile hapis cezasına karar verilir. Bu kararın da adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
- Cezanın Ertelenmesi: Mahkeme cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçebilir. bu durum haksız arama suçu için de mümkündür.
- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında ise sanık hakkında hükmedilen bir ceza vardır. Bu ceza denetim süresi içinde bir sonuç doğurmamıştır. Ancak belli koşullar yerine getirilirse ceza hiç sonuç doğurmadan kalkar. Cezanın kaldırılması davanın düşmesi ile gerçekleşir. Haksız arama suçu için de hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilebilir. Ancak yeni tarihli bir kararla Anayasa Mahkemesi hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını 1 Ağustos 2024’den sonra kaldırmıştır.
Haksız Arama Suçunda Şikâyet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma ve Görevli Mahkeme
- Şikayet Süresi: Haksız arama suçu resen kovuşturulmaz kişinin şikayet etmesi gerekir. Kişinin şikayetinden sonra savcılık resen soruşturur. Ancak bu durumda herhangi bir şikayet süresi bulunmamaktadır. Kişi şikayetçi olduktan sonra şikayetinden vazgeçmek isteyebilir. Ancak bir kez şikayet ettikten sonra şikayetinden vazgeçse bile savcılık soruşturmaya devam eder.
- Zamanaşımı: Haksız arama suçu için dava zamanaşımı süresi vardır. Bu süre 8 yıldır. 8 yıl geçtikten sonra kişi artık dava açamaz, dava açsa bile davanın düşmesine karar verilir. Eğer kişi dava açtıysa ancak 8 yıllık bu süre içerisinde dava sonuçlanmadıysa da suç zamanaşımına uğrayacaktır ve yine davanın düşmesine karar verilecektir.
- Uzlaşma: Suç uzlaşmaya tabi suçlardan değildir.
- Görevli Mahkeme: Haksız arama suçu için görevli ve yetkili mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Suçun cezası da 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Yetkili mahkeme ise haksız arama fiilinin işlendiği yerdeki mahkemedir. Yani suç nerede işlendiyse dava da orada açılacaktır.
Haksız Arama Suçu Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/3496 E. 2018/10186 K. 02.10.2018 Tarihli Kararı
- Haksız Arama Suçu ve Cezası
- TCK 120. Madde
Arama işleminin dayanağı olarak gösterilen ruhsatsız silah taşıma ve uyuşturucu madde bulundurma suçları ile ilgili herhangi bir suç şüphesi bulunmadığı gibi usulüne uygun olarak bir adli arama kararı da bulunmaması karşısında kolluk görevlisi olan sanığın kendisine verilen talimatın hukuka aykırı olduğunu bilerek ya da bilmesi gerekli iken katılanı aramak suretiyle üzerine atılı haksız arama suçunu işlediği sabit olduğu halde dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile ve yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/15659 E. 2021/15838 K. 10.06.2021 Tarihli Kararı
- Haksız Arama Suçu ve Cezası
- TCK 120. Madde
Temyiz dilekçisi içeriğinden Cumhuriyet Savcısının kamu görevlisinin suçu bildirmemesi ve haksız arama suçlarından verilen beraat hükümlerini temyiz ettiği değerlendirilmiş ve bu hükümlerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Polis memuru olan sanığın, daha öncesinde sigara kaçakçılığı yaptığını bildiği ve hakkında soruşturma da yaptığı müşteki hakkında yine aynı yönde ihbar yapılması sonrasında ihbarı kolluk amirine bildirip onun talimatına uygun hareket etmesi gerektiği halde, yolda gördüğü müştekinin aracını durdurup görünürde bir suç üstü hali de bulunmadığı halde aracın bagajını açtırıp burada bulunan 11 karton kaçak sigarayı alıp götürdüğü, bu hususu çalıştığı emniyet amirliğine bildirmediği, olayın sonradan emniyete intikal etmesi üzerine sanığın aldığı 11 karton kaçak sigarayı teslim ettiği; sanığın mahkemeden alınmış bir arama kararı, Cumhuriyet Savcısının verdiği bir arama izni veya kolluk amirin verdiği bir arama emri olmadan ve suç üstü halinin bulunmadığı bir durumda müştekinin aracında kaçak sigara bulmak için arama işlemi gerçekleştirmek suretiyle üzerine atılı haksız arama suçunu ve ele geçirmiş olduğu kaçak sigaraların suç oluşturduğunu mesleği gereği bildiği halde bu durumu yetkili mercilere bildirmemek suretiyle TCK’nin 279/2. maddesindeki kamu görevlisinin öğrendiği suçu bildirmemesi suçunu işlediği sabit olduğu cihetle atılı suçlardan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde yerinde olmayan gerekçelerle beraatına karar verilmesi…