Güvenlik Soruşturması İptal Davası – İtiraz

Güvenlik Soruşturması İptal Davası – İtiraz

guvenlik sorusturmasi iptal davasi

Güvenlik soruşturması iptal davası son yıllarda ülkemizde sıklıkla konuşulan ve vatandaşlar tarafından araştırılan bir konu haline gelmiştir. Bu kapsamda, güvenlik soruşturmasında elenme nedenleri nelerdir, güvenlik soruşturması olumsuz olanlar ne yapmalı, güvenlik soruşturması iptal davası dilekçe örneği nasıl hazırlanır gibi sorular bizlere de sıklıkla yöneltildiği için, sizlere bu hususta kısa bir el kitabı olabilecek nitelikte bir yazı hazırladık. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması konusu özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında mevzuatımızda yapılan değişikliklerle tüm kamu yaşamını etkilemiş ve her mertebedeki kamu görevlisi için uygulanır hale gelmiştir.

17.4.2021 tarihli Resmi Gazetede ”7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu” yayımlanmıştır. Bu Kanun Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri, kimler hakkında yapılacağını, araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğunu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağını, hangi mercilerin soruşturma ve araştırma yapacağını, Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ve çalışma usul, esaslarını, veri güvenliği ile verilerin saklanma ve silinme sürelerini düzenlemektedir.

guvenlik sorusturmasi iptal davasi nedir
guvenlik sorusturmasi iptal davasi

Güvenlik Soruşturması İptal Davası Nedir?

Güvenlik soruşturması iptal davası, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumsuz sonuçlanması durumunda açılan idari davaya denir. Bu dava idare mahkemesine açılır. İdare mahkemesi İdari Yargılama Usulü Kanunu kapsamında gerekli araştırmayı yaptıktan sonra işlemin hukuka aykırı olup olmadığı noktasında karar verir. Güvenlik soruşturmasının olumsuz olması nedeniyle idarelerin kamu görevine atamama veya halihazırda var olan atama onayını iptal etme gibi işlemleri bulunmaktadır. Bunlara karşı dava dilekçesi hazırlanırken 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’ nda belirtilen şekil ve esaslara mutlaka riayet edilmelidir. Aksi halde telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşılabilir ve kazanma ihtimalinizin kuvvetli olduğu bir davayı yolun en başında usulü eksikliklerden kaybedebilirsiniz. Güvenlik soruşturması iptal davası açarken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Tabi ki alelade bir dilekçe ile dava açabilirsiniz. Fakat bu durum sizi iyice çıkmaza sokacaktır. Güvenlik soruşturmasında nelere bakılır?

Birçok kişi, yapılan sınavlarda başarılı olmalarına rağmen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gerekçesiyle memurluğa atanamamaktadır. Silahlı kuvvetlerde, emniyet ve jandarma teşkilatlarında, infaz kurumlarında ve gizlilik dereceli birimlerde çalışan personel de zaman zaman güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gerekçesiyle görevden alınmakta, sözleşmeleri feshedilmekte veya yenilenmemekte ya da memurluktan çıkarılabilmektedir. Bu yazımızda, çok sayıda idari davaya konu olan güvenlik soruşturması iptal davası hakkında genel bilgiler verilmeye çalışılacaktır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması esnasında dikkat edilen hususlar, kanunun 4 ve 5. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre;

  • Kişinin adli sicil kaydı,
  • Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından aranıp aranmadığını,
  • Kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığını,
  • Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararlarını ve kişi hakkında yapılan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini,
  • Hakkında memuriyetten çıkarılma kararı olup olmadığını,
  • Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verileri,
  • Yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiği,
  • Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığı gibi hususlara dikkat edilecektir. Verilen hususlara aykırılık teşkil eden kişilerin güvenlik soruşturmaları olumsuz neticelenecektir.

Güvenlik Soruşturması İtiraz

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle açılacak olan güvenlik soruşturması iptal davasında dava açmadan önce idareye başvuru yapmak zorunlu değildir. İYUK m. 11 uyarınca atamama işlemine karşı itiraz yapılabilirse de uygulamada bu yoldan sonuç alınabildiğini söylemek pek de mümkün değildir. Zira idareler büyük ölçüde tesis ettiği olumsuz bir işlemini mahkeme kararı olmadan geri almamaktadır. Bununla birlikte hiçbir idareci güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gibi bir konuda sorumluluk almak istemediğinden, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması durumunda zaman kaybetmeden iptal davası açmak en doğru yol olacaktır.

İdari işlemin geri alınması, idarenin hukuka uygun davranma yükümlülüğünün bir görünümü olarak idari yargı yerlerince verilen iptal kararı ile benzer bir işlev görmektedir. İdare tarafından tesis edilen idari işlem hukuka aykırı olması durumunda, idareye 60 gün için başvuru yapılarak işlemin geri alınması talep edilebilir. İdari işlemin geri alınması talebi, güvenlik soruşturması iptal davası ile aynı sonuçlar doğurmaktadır. Fakat pratikte idareler işlemi kolay kolay geri almaktadır. Dolayısıyla sonuç olmak çok zordur.

 

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olmasının sebebi genellikle muhataplarına bildirilmemektedir ve bu işleme karşı herhangi bir itiraz imkanı da tanınmamaktadır. Bu durumda sadece idari işlemin iptali talepli idari dava açıldıktan sonra davalı idarenin mahkemeye sunduğu savunma dilekçesinin içeriğinden işlemin olumsuzluk nedeni çıkarılabilmektedir.

 

Güvenlik soruşturmasına itiraz, işlemi yapan idareye verilecek bir dilekçeyle yapılır. Verilecek olan dilekçede güvenlik soruşturmasının neden olumsuz olmamasına dair ayrıntılara yer verilmelidir. Dilekçede gösterilen itiraz sebeplerinin dilekçe ile verilecek eklerle desteklenmesi, başvuran açısından olumlu neticeler doğurabilecektir. Ancak yukarıda da açıklandığı üzere güvenlik soruşturmasının olumsuz sonucuna yapılacak itirazlar uygulamada genellikle sonuç vermemektedir. Bu sebeple alanında uzman avukatlardan alınacak destek ile iptal davası yoluna gidilmesi sizin adınıza daha yararlı olacaktır.

guvenlik sorusturmasi iptal davasi itiraz
guvenlik sorusturmasi iptal davasi itiraz

Görevli ve Yetkili Mahkeme

İdari yargıda görev ve yetki meselesi kamu düzenine ilişkindir. Güvenlik soruşturması iptal davasında görevli mahkeme, idare mahkemesidir. İdare mahkemelerinden farklı bir mahkemede dava açılması durumunda görevsizlik kararı verilecektir. Yetkili idare mahkemesi ise işlemi tesis eden kurumun bağlığı olduğu yer idare mahkemesidir. Yani işlemi bakanlık yapmışsa Ankara İdare Mahkemesi, Valilik tesis etmişse valiliğin bağlı olduğu idare mahkemesi yetkili olacaktır.

Bununla beraber davanın hangi yer idare mahkemesinde açılacağının da tespit edilmesi gerekmektedir. Zira yetkili olmayan bir mahkemede açılan güvenlik soruşturması iptal davası, yetkisizlik nedeniyle yetkili mahkemeye gönderilmekte ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi aşamasında dava süreci de uzayabilmektedir. Davanın doğru yer mahkemesinde açılması ve sürecin daha hızlı işletilmesini sağlamak adına uzman bir avukatın desteğinin alınması yararınıza olacaktır.

Bireylerin özel hayatının korunması hakkı, kamu hizmetine girme hakkı, kişisel verilerinin güvenliği, masumiyet karinesi gibi haklarını ihlal edecek nitelikte uygulamalara yol açan güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmaları, idari yargıda iptal davasının ve hatta bireysel başvurunun konusunu oluşturmaktadır. Danıştay’ın istikrar kazanmış ilke ve kararlarının yanısıra hak ihlali bağlamında Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin de bu konuda verdiği önemli kararlar bulunmaktadır. Kadim Hukuk ve Danışmanlık, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlanan kişilerin idari yargıda açabilecekleri güvenlik soruşturması iptal davası açılması hususunda uzman idare hukuku avukatı kadrosu ile hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.

Güvenlik Soruşturması Dava Açma Süresi

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlanan kişilerin bu işlemlere karşı kararın kendilerine tebliğinden itibaren 60 gün içinde yetkili idare mahkemesinde güvenlik soruşturması iptal davası açmaları gerekmektedir. Bu sürenin hak düşürücü süre olmasından dolayı, 60 gün geçtikten sonra açılan davalar süre yönünden reddedilecektir. İdari yargıda dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olduğundan süresinde açılmayan bir dava hakkında, ne zaman fark edilirse edilsin idari yargı mercii tarafından süre ret kararı verilecektir.

 

Kurum tarafından size yazılı tebligat yapılmasından itibaren idare mahkemelerinde veya Danıştay’da 60 gün içerisinde dava açmanız gerekir.

 

Bu süre hak düşürücü süredir. Dava açma süresinin geçmesi ilk inceleme aşamasında dikkate alınarak (İYUK, m. 14/3-e) süre aşımı söz konusu ise davanın reddine karar verilir (İYUK, m. 15/I-b). Bununla birlikte, davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesi, başka davacılar yönünden dava açma olanağını ortadan kaldırmayacağı gibi, düzenleyici işlemlerin de İYUK m. 7/4 uyarınca uygulama işlemleri vesilesiyle yeniden dava edilmesi mümkündür. Güvenlik soruşturması iptal davasında bu süreye dikkat edilmelidir.

Güvenlik Soruşturması İptal Davası Nasıl Açılır?

Güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlandığı takdirde kurum tarafından size tebligat yapılır ya da Cimer üzerinden yaptığınız başvuraya cevap verilerek bildirilir. Tebligatta güvenlik soruşturması olumsuz olduğu bildirilir. Neden güvenlik soruşturması olumsuz olduğu yani sebebi hiçbir şekilde belirtilmez. Zira güvenlik soruşturması gizlilik esasıyla yapılır. Kişilere içeriği ile ilgili bilgi verilmez. Bu aşamada kişilerin güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına sebep olacak hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. İptal davaları, idarenin hukuka aykırı işlemi ile menfaati ihlal edilen tarafında idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biri ile sakat olduğu iddiası ile işlemin iptali için açılan davalardır. Güvenlik soruşturması iptal davası bu kapsamda açılan klasik iptal davasıdır. Güvenlik soruşturması davaları İdare Mahkemesinde açılır.

İdari işlem, idarenin üstün yetkisini ve kamu gücünü kullanarak yapmış olduğu işlemlerdir. Güvenlik soruşturması da tam olarak bu şekilde yapılır. Zira burada idare tarafından tesis edilmiş bir idari işlem vardır. İdari işlemlerin iptali için İdare Mahkemelerinde dava açılır. Hukuk Mahkemesi, Vergi Mahkemesi veya diğer mahkemelerde dava açıldığı takdirde görevsizlik kararı verilir. Bu da en az 2-3 ay zaman kaybetmenize sebep olur. Bu duruma dikkat edilmelidir.

Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması sebebiyle açılacak iptal davası, görevli ve yetkili mahkemeye verilecek bir dilekçe ile açılır. Dilekçede kişinin güvenlik soruşturmasına sebebiyet veren kamu görevine ilişkin detaylara yer verilmelidir. Özellikle mesleğe ilişkin alınan eğitimlerde gösterilen başarılan açıklanması yarar sağlayacaktır. Bununla beraber dilekçe ekine süreç boyunca yetkili makamlardan alınan belgelerin eklenmesi de yarar sağlayacaktır.

guvenlik sorusturmasi tam yargi davasi
guvenlik sorusturmasi iptal davasi tam yargi

Güvenlik Soruşturması İdare Mahkemesi Süreci

İdare mahkemeleri, kural olarak yazılı yargılama usulüne uygulanır. (İYUK m.1/2) İdari mahkemesi inceleme evrak üzerinden yapılır. İlk incelemede davanın gerekli şartları taşıyıp taşımadığı, özellikle İYUK 3. ve 5. maddeye uygun olup olmadığı kontrol edilir.  3. ve 5. maddeye aykırılık bulunduğu takdirde, “otuz gün içinde 3 ve 5 inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verilir.

İdare mahkemesi dava açıldıktan sonra ara karar kurarak davalı idareden savunma talep eder. Davalı idare 30 gün içinde (Bu süre mahkeme tarafından azaltılabilir) savunmasını yapar. İdare mahkemesi davalı idarenin savunmasından sonra yürütme durdurma kararını görüşür. Yürütme durdurma kararı verilmesi durumunda kişi mesleğine başlar. Fakat dava esastan devam eder. Yürütme durdurma kararına karşı 7 gün içinde Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir. İdare mahkemesi, idari dava açıldıktan sonra davayla ilgili gerekli gördüğü her türlü bilgi ve belgeyi, talep olmasa bile kendiliğinden ilgili yerlerden veya taraflardan isteyebilir. İlgili kurumlar bu belgeleri göndermek zorundadır.

  • Güvenlik Soruşturması İptal Davası İdare Mahkemesine Başvurma 

İdari davalar spesifik ve usul kurallarıyla sıkı sıkıya bağlı davalardır. Bu nedenle avukat ile çalışmanız önerilir. Aksi durumda yapılacak bir hata hayatınızı değiştirecektir. Dava dilekçesi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bunlar;

  • Yürütmenin durdurulması talep edilmelidir. Yürütme durdurma; telafisi güç ve imkansız zarar ile açıkça hukuka aykırılık durumunda verilen geçici tedbirdir. İptal davası içinde talep edilir. Ortalama 2-3 ay gibi sürede verilir. Talep edilmezse İdare Mahkemesi YD kararını resen veremez.
  • Davalı kurum doğru şekilde belirlenmelidir. Örneğin; üniversite atamanızı gerçekleştiriyorsa üniversiteye karşı, Milli Savunma Bakanlığı gerçekleştiriyorsa Bakanlığa karşı açılmalıdır. Aksi durumda hasım düzeltme kararı verilecektir.
  • Dava dilekçesinde açıklama kısmı açık, anlaşılır ve detaylı olmalıdır. Yazılı yargılama usulü olduğu için her şey dilekçenizden anlaşılacaktır. Bu nedenle dava dilekçesi önemlidir.
  • Dava dilekçesi emsal kararlar ile desteklenmelidir. Kanunen zorunluluk olmasa da emsal kararlar çok önemlidir.
  • Dava dilekçenizin ekleri düzenli ve sıralı olmalıdır.

Avukat veya bizzat sizin tarafınızdan hazırlanacak dilekçe ile İdare Mahkemesine gidere dava açabilirsiniz. Dava idari işlemi tesis eden kurumun bulunduğu ilin İdare Mahkemesine açılır. Aksi durumda yetkisizlik kararı verilecektir.

  • İdare Mahkemesinin İlk İnceleme Yapması

Güvenlik soruşturması iptal davası açıldıktan sonra davanız esas numarası alır. Sonrasında idare mahkemesi ilk incelemeyi gerçekleştirir. İlk inceleme, dava dilekçesinin İdare Mahkemesine verilip esas almasından sonra yapılır. İlk incelemeyi yapan üye/tetkik hakimi bir sorun görmezse, dilekçe idarenin savunması alınmak üzere kuruma tebligata çıkarılır. Dilekçelerin teatisi aşamasına geçilir. İlk inceleme yönünden bir eksiklik tespit edilirse dilekçe İdare Mahkemesi heyetine girer ve mahkeme bu konuda bir karar verir. İlk incelemeye ilişkin durumlar, sadece dava açıldıktan hemen sonraki ilk inceleme aşamasında değil, davanın her aşamasında resen dikkate alınır.

  • Dava Ehliyeti

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlanan muhatap kişi kim ise onun dava açması gerekmektedir. Başka bir ifade ile atanamayan ya da ataması iptal edilen kişinin davayı açması gerekmektedir. Ataması yapılmayan kişinin eşi, anne-babası veya diğer yakınları bu davanın davacısı olamaz. Bu durumun istisnasını ise mahkeme kararı ile kısıtlanmış olan vasilik ya da velayet kurumu altında olan kişiler oluşturmaktadır. Bu kişiler adına velileri ya da vasileri dava açacaktır. Güvenlik soruşturması iptal davasında bu nedenle husumete dikkat edilmelidir.

  • Husumet – Davalı Taraf

Dava dilekçesinde hangi kuruma (idare) ya da kurumlara karşı iptal davasının açılacağının başka bir ifadeyle davalının tam ve doğru  olarak belirlenmesi önem arz etmektedir. Aksi takdirde mahkemece kendiliğinden hasım düzeltme yahut ekleme kararı verilecek ve bu durum da yeni yazışmalara neden olabileceğinden dava sürecini uzaması söz konusu olabilecektir. Dava dilekçesinin yukarıda sayılan tüm bu koşulların yanı sıra İYUK m. 3 ve 5’deki koşulları da taşıması gerekmektedir. Aksi halde dava dilekçesi reddedilecektir. Ret kararı sonrasında mahkeme tarafından davacıya 30 günlük yeni bir süre verilerek dilekçesini yeniden düzenlemesi yahut noksanlıkları gidermesi talep edilir. Dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde de aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde dava reddedilir

  • İdarenin Cevap Dilekçesi

İdare Mahkemesi ilk inceleme sonrası dava dilekçesinde sorun görmezse davalı idareden savunma yapmasını talep eder. Normal şartlarda 30 gün içinde idare savunma yapması gerekir. İdare Mahkemesi gerek gördüğü durumlarda bu süreyi kısaltabilir. Yani 20, 15 hatta 7 güne düşürebilir. Davalı idare belirtilen süre içinde savunma yapar. Bu savunmada güvenlik soruşturması neden olumsuz olduğu hizmete özel gizli ibareli zarf içinde mahkemeye gönderilir. Bu şekilde güvenlik soruşturmanızın neden olumsuz olduğu İdare Mahkemesi ile paylaşılır. Mahkeme bu belgeleri UYAP’a yüklemez veya tebligata çıkarmaz. Güvenlik soruşturması neden olumsuz olduğu İYUK gereği mahkeme ile paylaşılmak zorundadır.

  • Cevaba Cevap Dilekçesi Aşaması

Davalı idare savunmasını yaptıktan sonra savunma dilekçesi avukatınız varsa avukatınıza, avukatınız yoksa size tebliğ edilir. 30 gün içinde cevaba cevap dilekçesi vermeniz gereklidir. Aksi durumda cevaba cevap dilekçesi vermekten vazgeçmiş sayılırsınız. Cevaba cevap dilekçesinde dikkat edilecek hususlar;

  • Dava dilekçesinde yazmış olduğunuz hususlar aynen tekrarlanmamalıdır.
  • Güvenlik soruşturması neden olumsuz olduğu artık somut olarak bilindiği için bu konuda esasa dair savunma yapılmalı.
  • Birebir aynı konuya ilişkin emsal kararlar dilekçeye eklenmeli.
  • İdarenin cevap dilekçesinde belirtilen her bir hususa tek tek cevap verilmelidir.
  • Davalı İdarenin İkinci Savunma Dilekçesi

Bu aşamada dilekçeler teatisi aşamasının sonudur. Cevaba cevap dilekçeniz davalı kuruma tebliğ edilir. Davalı kurum 30 gün içinde 2. defa savunmasını yapar ve dilekçe aşaması sona erer. Davalı idarenin ikinci savunmasına karşı savunma yapamazsınız. Kısaca 2 dilekçe davacı, 2 dilekçe davalı idare verir ve dilekçe aşaması sona erer.

  • Tahkikat ve Ara Karar Aşaması

Davalı kurumun güvenlik soruşturmanızın neden olumsuz olduğunu İdare Mahkemesine gönderir. Genelde istihbari bilgi niteliğinde olan bu bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Örnek olarak davacının amcasının terör örgütüyle bağlantısının olması, dayısının yasadışı gösteriye katıldığı, teyzesinin çevresi tarafından sol düşünceye sahip olması gibi soyut ve şahsi düşünce barındıran bilgiler savunma olarak gönderilmektedir. İdare Mahkemesi bu bilgilerin doğru ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığını tespit etmek amacıyla ara kararlar kurabilir. Genel olarak ara kararlarda Cumhuriyet Başsavcılıklarından, Emniyet Genel Müdürlüğünden, Valiliklerden kişi ve yakın çevresi hakkında bilgi talep edilir. Aşağıda örnek ara kararı görebilirsiniz. Bu şekilde bilginin doğru olup olmadığı teyit edilir.

  • Güvenlik Soruşturması İptal Davası Yürütme Durdurma Aşaması

Güvenlik soruşturması için açılan iptal davasında yürütmenin durdurulması talep edilmelidir. Aksi takdirde uzun dava süreçleri boyunca kişi mesleğine başlayamayacak ve mağdur olacaktır. Yürütmenin durdurulması, davanın herhangi bir aşamasında talep edilebileceği gibi dava dilekçesinde de talep edilebilir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak yürütmenin durdurulması talebinin dava dilekçesinde sunulmasını tavsiye etmekteyiz. Zira davanın ilk aşamalarında YD kararı alınması durumunda kamu görevinize ilişkin süreçlerin erkenden başlanması anlamına gelmektedir.

Yürütmenin durdurulması, idarenin hakkınızda almış olduğu güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması kararını en geç dava sonuçlanıncaya kadar ertelemektedir. Bu sebeple dava sonuçlanana kadar işlem hiç yapılmamış gibi bir durum tesis edilmektedir. Ayrıca açılacak iptal davasında süreçlerin daha hızlı ilerlemesi için savunma alınmaksızın yürütmenin durdurulması kararı verilmesi talep edilmesi yararınıza olacaktır. Yürütme durdurma kararına karşı 7 gün içinde Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir. Bölge İdare Mahkemesinin yürütme durdurma hakkında vereceği karar kesindir. Örnek yürütme durdurma kararı aşağıdadır.

Güvenlik Soruşturması İptal Davası İstinaf ve Temyiz Süreci

İdare mahkemesince verilen kararların sonuçları hakkındaki düzenleme İYUK 28. maddede düzenlenmiştir ve ilgili maddeye göre; idare mahkemesinden idari işlemin başka bir ifade ile güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması nedeniyle atanmama ya da atama kararının iptali işlemleri hakkında iptal kararı çıkması halinde idare kişiyi derhal ve en geç 30 gün içinde göreve başlatmak zorundadır. İlaveten kişinin ödenmeyen maaşları başta olmak üzere tüm mali haklarının da bu kararın sonucu olarak ödenmesi zorunludur. İdare bu mali hakları ödemezse ayrıca bir tam yargı davası (tazminat) açılarak bu zararın giderilmesi mümkündür.

İdare mahkemesinde güvenlik soruşturması iptal davası neticesinde red kararı çıkarsa, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yetkili Bölge İdare Mahkemesine (BİM) istinaf başvurusu yapılmalıdır. İstinaf incelemesi sonunda Bölge İdare Mahkemesi kendisi ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak iptal kararı verebilir. Bu durumda da idare en geç 30 gün içinde yargı kararını uygulamak zorundadır.

Bölge İdare Mahkemesinin İYUK m. 46’ya göre temyize açık olmayan kararları kesindir. Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır. Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile Bölge İdare Mahkemelerinin İYUK m. 46’da sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar ise, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde temyiz edilebilir. İstinaf ve temyiz aşamasında da yürütme durdurma talep edilebilir. Bu hususa dikkat edilmelidir. Danıştay’a temyize giden dosyanızın durumunu buradan https://vatandas.uyap.gov.tr/main/vatandas/giris.jsp öğrenebilirsiniz.

Güvenlik Soruşturması Tam Yargı Davası

Güvenlik soruşturması iptal davasını kazananlar boşta geçen süre boyunca mahrum kaldıkları tüm parasal ve özlük haklarını idareden faizi ile alabilirler. Bunun için iptal davasını kazanmaları gerekir. İptal davası sonucunda maaşları, SGK ödemeleri, ek gelirler ve faizlerini idareden alabilirler. İdare Mahkemesinde 2 tür dava açılabilir. Bunlardan ilki iptal davası, ikincisi ise tam yargı davasıdır. İptal davasında; işlemin iptali talep edilir. İdare Mahkemesi yapılan yargılama neticesinde işlemin iptaline karar verirse idari işlem hiç tesis edilmemiş gibi hüküm ve sonuç doğurur. Başka bir deyişle, güvenlik soruşturmanızın olumsuz sonuçlanması durumunda iptal davası açarsanız ve bu davada mahkeme işlemi hukuka aykırı bulursa atamanız gerçekleştirilir. Bu durumda maddi ve manevi tazminata hükmedilmez. Sadece hukuka aykırı işlem iptal edilir.

İkinci dava türü ise tam yargı davasıdır. Bu dava türünde hukuka aykırı idari işlemin iptali ile birlikte işlemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talep edilir. Güvenlik soruşturması davasını kazananların tam yargı davası açması durumunda tazminat hakları idare tarafından 30 gün içinde ödenir. Birinci dava türünü yani iptal davasını açmanız durumunda tazminata hükmedilmez. İptal davasından sonra idareye başvurarak maddi manevi tazminat talep edebilirsiniz. İptal davasından sonra idareye tazminat başvurusu yapılarak, 60 gün içinde verilen cevaba göre tam yargı davası açılabilir.

2577 sayılı İYUK’da, tam yargı davalarında dava açma süresi ayrıca düzenlenmiştir. İdari işlemlerden kaynaklanan tam yargı davaları 12. maddede düzenlenmiştir. İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay yahut idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.

Güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması sebebiyle açılacak tam yargı davasında, göreve başlamış olsaydınız elde edeceğiniz tüm mali ve özlük hakları size geri ödenmektedir. Bu hakların hesaplanması ise dava sürecinde davalı idare tarafından gerçekleştirilmektedir. Mahkeme tarafından kurulan ara karar neticesinde davalı kurum ilgili hesaplamaları yapıp, tarafınıza ödenmesi gereken tutarı ödemektedir.

Güvenlik Soruşturması İşe İade Davası

Güvenlik soruşturmasında özellikle 15 Temmuz sonrasında yeni kriterlere bakılmaya başlanmıştır. Buna göre kişilerin kapatılan kurumlarda SGK kaydı, yine kapatılan yurt, dershane, okul, dernek, vakıf gibi kurumlarla ilişkisi, irtibatı, iltisakı gibi hususlar araştırılmaktadır. Bunun dayanağı ise zaten yukarıdaki maddenin (c) bendinde mevcuttur; fakat bu kayıtların varlığı doğrudan güvenlik soruşturmasını olumsuz yapmaz. Zira bu kayıtlar alımı yapacak idare tarafından değerlendirilmektedir. İrtibatın, iltisakın boyutu, yoğunluğu, kamu görevine etkisi gibi hususlar yine kurum tarafından değerlendirilecektir. Genel itibariyle idarenin uygulamasında bu kriterler güvenlik soruşturmasına engel olarak kabul edilmişse de açılan iptal davalarında mahkemeler tarafından farklı değerlendirme yapılmış ve olumsuz güvenlik soruşturması kararları iptal edilmiştir. Aşağıda güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasının sebebi olabilecek hususlara bazı örnekler verilmiştir:

  • Dershane – Okul Kaydı

Dershane okul kaydı bakımından da yukarıda yer verilen gerekçeler geçerli olduğundan benzeri durumda olan kişiler bakımından da uygulanacaktır.

  • SGK Kaydı

SGK kaydı nedeniyle güvenlik soruşturmasının olumsuz olması halinde de mahkemeler iptal kararı verebilmektedir. Mesela Ankara 5. İdare Mahkemesi bu konuda şu gerekçelere yer vermiştir: “işlemin dayanağı olarak gösterilen babası bakımından tespit edilen bilginin (SGK Kaydı) üzerinden uzunca bir süre geçtiği, davacının babasının FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir olduğu belirtilen şirketteki çalışmalarının adı geçen örgütün terör örgütü olarak tanımlanmasından önce 2009-2013 yıllarında gerçekleştiği, babası hakkında başkaca herhangi bir bilgiye de rastlanmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacı hakkında, sırf bahse konu tespit uyarınca güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından söz edilemeyeceği sonucuna varılmış olup aksi kabulden hareketle tesis edilen davaya konu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.”

  • Bank Asya Kaydı

Kişinin veyahut yakının  “Bank Asya’da hesabının olması” güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına sebebiyet verebilmektedir. Fakat Bank Asya hesabının olması tek başına güvenlik soruşturmasını olumsuz sonuçlandırmaya yeterli değildir. Dolayısıyla Asya Katılım Bankası A.Ş. de hesabın bulunmasını, örgüt üyeliği için delil sayılamaz. FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı Asya Katılım Bankası A.Ş.’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da iltisak kapsamında değerlendirilmemesi gerekmektedir.

Yine eğer örgütün talimatıyla bankada hesap açıp para yatırılmamışsa güvenlik soruşturmasını olumsuz etkilememesi gereklidir. Önemli olan husus örgütün talimatıyla para yatıran kişilerle, örgütten habersiz bankada hesap açıp işlem yapanları birbirinden ayrılmasıdır. Bu noktada bu ayırımı yapabilmek adına hesabın hangi tarihlerde açıldığı, hangi tarihlerde kapatıldığı bilgileri önem arz etmektedir. Özellikle 17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra açılan hesapların örgüte destek olma amacını içermediği ispat edilmelidir. Dolayısıyla hesap hareketleri de tek tek açıklanmalıdır.

Bank Asya kaydı sadece güvenlik soruşturması için değil örgüt üyeliği için de bir kıstas kabul edilmektedir. Ancak bununla birlikte bir kaydın başlı başına güvenlik soruşturmasına engel teşkil etmediği durumlar da vardır. Ankara 17. İdare Mahkemesi iptal kararında şu gerekçelere yer vermiştir: “Uyuşmazlık konusu olayda; yukarıda yer verilen düzenlemeler uyarınca yapılan güvenlik soruşturması kapsamında olumsuz değerlendirmenin tek gerekçesinin davacının kapatılan Bank Asya’da aktif durumda bir hesabının gözükmesi olduğu, bu durumun davacının FETÖ/PDY yapılanması ile irtibatı veya iltisakı olduğu şeklinde değerlendirilemeyeceği, davacının iltisakı veya irtibatına dair somut bir tespitin de bulunmadığı, Mahkememizce yapılan ara kararlara rağmen davacı ve yakın çevresi hakkında başkaca olumsuz bir bilgi-belgenin dosyaya sunulmamış olduğu kapatılan Bank Asya’da 2014 tarihinde açılan ve hesap durumu aktif görünen hesabın ise yukarıda belirtildiği üzere Fırat Üniversitesi tarafından verilen kampüs karta bağlı olan bir hesap olduğu ve bu hesapta gerçekleşen herhangi bir bankacılık işlemi bulunmadığı hususları dikkate alındığında ve işleme dayanak alınan söz konusu Bank Asya hesabının davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması sonucunu doğurmayacağı sonucuna varıldığından, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle uzman erbaşlık adaylık sürecinin sonlandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bununla birlikte fiilen uygulamada sosyal medya paylaşımları da elenme sebepleri arasında yer almaktadır. Fakat bu paylaşımların suç teşkil etmesi halinde güvenlik soruşturmasını olumsuz kılacağı; suç olmayan ve düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında olan sosyal medya paylaşımlarının ise güvenlik soruşturmasında engel teşkil etmeyeceği açıktır. Eğer ki sosyal medyada yer alan düşünce açıklamaları idare tarafından güvenlik soruşturmasının olumsuz olmasının gerekçesi olarak kullanıldıysa mahkemeler tarafından çoğunlukla iptal kararı verilmektedir.

  • HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) veya Dava Açılmasının Ertelenmesi Kararı

HAGB ve DAE kararları memurluğa engel olmaz. Ancak bazı özel kanunlarda HAGB kararı olsa dahi alınan cezalar kamu görevlisi olmaya engel olur şeklinde açık düzenlemeler bulunmaktadır. Mesela 5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu uyarınca, HAGB kararları engel teşkil etmektedir. Öte yandan Yasa gereği HAGB veya DAE kararları adli sicilde görünmez. Bundan dolayı Anayasa Mahkemesi HAGB veya DAE kararı alan ve bu nedenle güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanan kişiler bakımından ihlal kararı vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 29 Mayıs 2019 tarihli ve Başvuru No:2014/15365 kararında şöyle denilmektedir:“…5352 sayılı Kanun’un 6. maddesinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim, askerî hâkim, Cumhuriyet başsavcılığı veya askerî savcılık tarafından istenmesi hâlinde verileceği düzenlenmiştir. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün 25/6/2018 tarihli yazısında anılan Kanun hükmü ve ilgili genelgeler uyarınca 4616 sayılı Kanun’a göre verilmiş erteleme kararlarının kamu görevlerine yapılacak atamalar dolayısıyla güvenlik soruşturması kapsamında ilgili kamu kurumlarına verilemeyeceği ifade edilmiştir. Buna göre Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü uygulamasının da bu yönde olduğu anlaşılmaktadır (bkz. §§ 37-39). 90. Buna göre somut olayda başvurucunun yazılı ve sözlü sınavı kazandığının ilan edilmiş olduğu, 4616 sayılı Kanun’a göre verilmiş ve daha sonra 2/4/2007 tarihli yargı kararı ile ortadan kaldırılmış olan erteleme kararının 5352 sayılı Kanun’un 6. maddesinin birinci fıkrasında yer alan hükme açıkça aykırı şekilde idari makamlara verilmiş olduğu dikkate alındığında özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalenin bu yönüyle de kanuni dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmaktadır.

Güvenlik Soruşturması İptal Davası Emsal Kararlar

Danıştay 8. Daire, 05.04.2023 tarihli ve 2020/5325 E., 2023/1639 K. sayılı kararı

  • Güvenlik Soruşturması İptal Davası
  • Arşiv Araştırması Kanunu İptal Davası

Davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından davalı idareye gönderilen yazının incelenmesinden; davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında olumsuz bilgiye rastlanmadığı, devletin güvenliğini tehlikeye düşürebilecek yasa dışı faaliyetlerde veya kurumun güvenliğini ihlal edebilecek tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunu ortaya koyan hukuken kabul edilebilir somut bir tespite yer verilmediği, herhangi bir suçtan hüküm giymediği, ablasının 2009 yılında PKK terör örgütü adına düzenlenen etkinliğe katıldığı, babasının 2001 yılında PKK terör örgütünün legal yapılanmasının düzenlemiş olduğu etkinliğe katıldığının bildirildiği görülmektedir. Bu durumda; davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturmasında, davacı ile ilgili herhangi bir olumsuz durumun tespit edilmediği, ablası ve babası hakkındaki bilgilerin de tek başına davacının PKK terör örgütü ile irtibatının veya iltisakının bulunduğu anlamına gelmeyeceği göz önüne alındığında, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.


Danıştay 8. Daire, 05.04.2023 tarihli ve 2020/5290 E., 2023/1641 K. sayılı kararı

  • Güvenlik Soruşturması İptal Davası
  • Arşiv Araştırması Kanunu İptal Davası

Davacı hakkında ilk derece Mahkemesi tarafından yapılan ara kararı ile, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak değerlendirilmesine dayanak teşkil eden bilgi ve belgelerin Sakarya Valiliği’nden istendiği, gönderilen evrakın incelenmesinden, davacı hakkında olumsuz bir bilgiye rastlanmadığı, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacı hakkında yürütülen veya tamamlanan adli veya idari bir soruşturma ya da araştırma görevlisi olmaya engel bir suçtan mahkumiyetin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda; davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturmasında, davacı ile ilgili herhangi bir olumsuz durumun tespit edilmediği göz önüne alındığında, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğu gerekçesiyle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.


Danıştay 10. Daire, 30.12.2020 tarihli ve 2019/10823 E., 2020/7185 K. sayılı kararı

  • Güvenlik Soruşturması İptal Davası
  • Arşiv Araştırması Kanunu İptal Davası

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması sonucunda ilgili “ablasının Bylock kaydı mevcut olduğu” yönündeki bilginin, davacının ve kendisini etkileyebilecek yakın çevresinde bulunan kişilerin bu örgüte aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olup olmadığı, örgütle sıkı işbirliği içinde bulunup bulunmadığı, bunları destekleyip desteklemediği, sempatizanı olup olmadığı yönünden de titizlikle araştırılması, bu yöndeki kanaatin mümkün olduğunca farklı bilgi ve delillerle desteklenmesi, ancak bu durumun sabit görülmesi halinde davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak nitelendirilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmaksızın, başkaca bir delil ya da bilgi sunulmaksızın, sadece “kardeşinde Bylock kaydı mevcut olduğu” gerekçesine dayalı olarak, güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle silahlı özel güvenlik kimlik kartının iptal edilmesine ilişkin olarak tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; her ne kadar davacı tarafından; dava dilekçesinin netice ve talep kısmında, işlemin iptali isteminin yanında silahlı özel güvenlik kimlik kartının tasdiki ve tarafına iadesi de talep edilmişse de söz konusu taleplerin, işlemin iptaline matuf talepler olduğunun değerlendirildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. (..)

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


Danıştay 8. Daire, 30.03.2022 tarihli ve 2020/257 E., 2022/2182 K. sayılı kararı

  • Güvenlik Soruşturması İptal Davası
  • Arşiv Araştırması Kanunu İptal Davası

4045 sayılı Kanun’un ilk halinde HAGB kararını güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli olanların görebileceğine ilişkin herhangi bir hüküm yer almamakta olup 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ise söz konusu kararların ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmesi halinde verilmek üzere kaydedileceği belirtilmektedir. Bu durumda 4045 sayılı Kanun’un ilk halinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli olanların HAGB kararlarını görmeye yetkili olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

X
kadim hukuk ve danışmanlık