Doktora şiddet davaları son zamanlarda çok fazla artmıştır. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hedef alındığı şiddet eylemlerinin sıklığının gittikçe arttığı bu dönemde özelikle fiziksel şiddetin önüne geçilebilmesi amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır. Fakat bu düzenlemeler yetersiz ve caydırıcı değildir. Sağlık çalışanlarına yönelik, fiziksel, sözel, psikolojik herhangi bir yolla, kanunlarda suç olarak tanımlanmış bir eylemin gerçekleştirilmesi, şeklinde tanımlayabileceğimiz “sağlıkta şiddet”, gündemden hiç düşmeyen bir olgudur. Şiddete uğrayan doktorlar ve sağlık görevlileri kendilerine yönelik şiddet olaylarını beyaz kod sistemine bildirmek için 24 saat hizmet veren “113” numaralı çağrı merkezini arayabilirler. Bunun yanında www.beyazkod.saglik.gov.tr adresindeki bildirim formunu kullanarak da şiddet olayını bildirebilirler. Şiddet Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tanımına göre; “’Yaralanma, ölüm ya da psikolojik zarar ile sonuçlanan/sonuçlanabilecek olan fiziksel zorlamanın kişinin kendisine veya bir başkasına tehdit yoluyla ya da kasıtlı fiil yoluyla kullanılmasına şiddet adı verilir.‘” Kısaca şiddet insanın temel hak ve özgürlüklerine aykırı olarak yaşam hakkını ihlal eden bir suçtur. Sağlıkta şiddet özellikle COVİD-19 Pandemi Sürecinden sonra artmış hem özel hem de kamu hastanelerindeki şiddet olayları sağlıkta şiddet olarak kabul edilmiştir. Sağlık kurumlarındaki şiddetin nedenleri şu şekildedir:
- Çok sayıda muayene ve test uygulanması
- Hasta yakınlarının stresli olması
- Kalabalık ve gürültülü ortam koşulları
- Hasta ve hasta yakınlarının çok fazla talepte bulunması
- Hastanın, hasta yakınlarının ya da sağlık çalışanlarının mental ve davranış bozukluğu
- Eğitim düzeyi düşüklüğü ve kişilerin kuralları uygulamaması
- Alkol kullanımı ve uyuşturucu bağımlılığı
- Yetersiz güvenlik çalışanı ve yetersiz sağlık personeli
- Hastane içerisinde ve çevresinde yetersiz aydınlatma
- Toplumun silaha kolay ulaşabilmesi ve kullanımı
- Muayene, tetkik için uzun süre beklemek
- Konforsuz bekleme odaları
- Yanlış anlaşılmalar, iletişim problemleri ve kişisel husumetler
Bu sayılan nedenlerle uygulanan şiddetin mağduru sağlık çalışanları (Doktor, hemşire, asistan, teknisyen, intern doktorlar, destek personelleri vb.) olurken faili de hasta, hasta yakınları ve üçüncü kişilerdir. Hasta ve hasta yakınlarının buna sebep olmalarında asıl etken sahip oldukları psikolojidir. Fakat bunların hiç biri sağlık çalışanlarına karşı şiddeti meşrulaştırmaz. Gelinen noktada doktor ve sağlık çalışanlarına karşı şiddeti önlemek için yasal ve insani tüm çabaların gösterilmesi gereklidir. Bu yazımızda “Doktor şiddet davaları, cezası ve beyaz kodu açıklayacağız.”
Beyaz Kod Nedir?
Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği bünyesinde, “sağlıkta şiddet olaylarına derhal müdahalede bulunmak, hukuki süreçleri başlatıp, takip etmek ve ilgili personele hukuki yardımda bulunmak” üzere, 7/24 hizmet verecek Alo 113 ve Beyaz Kod Çağrı Merkezi ile “www.beyazkod.saglik.gov.tr” internet adresi kurulmuştur. Acil servis içinde oluşan fiziksel saldırı, cinsel taciz ve hırsızlık gibi olaylar acil müdahale gerektiren olaylardır. Olaya şahit olan ya da maruz kalan acil servis personelleri panik butonuna basarak beyaz kod uygulamasını başlatır. Panik butonuna bastıktan sonra ‘’2068’’ numaralı güvenlik telefonu ya da ’’1111’’ numaralı numarayı arayarak Beyaz kod çağrısı başlatır. Dâhili numara arandıktan sonra en yakın güvenlik görevlisi olay yerine yönlendirilir. Eğer gerekli görülürse genel kolluk kuvvetlerine de haber verilebilir.
Şüpheli kişiler kaçtıysa arama başlatılır, kaçmadıysa olay yerinde yakalanır. Mağdur kişi de Acil Servis Ortopedi odasında tedavisi yapılır ve adli vaka dosyası açılır. Olaya müdahale eden güvenlik görevlisi ve mağdur kişi olay hakkında tutanak tutar. Tutanak kapsamında şu bilgiler bulunmaktadır:
- Saldırı tarihi ve saati
- Saldırı yeri
- Saldırı anında mağdurun yapmış olduğu işlem
- Saldırının başlama nedeni
- Saldırının ne tür bir saldırı olduğu
- Saldırının ayrıntılı oluş şekli
- Saldırıda kullanılan araçlar
- Saldırı sonucunda mağdur/mağdurların vücudunda ya da çevrede oluşan durumlar
- Saldırıyı yapan kişi/kişilerin yaş ve cinsiyetleri, bilgi dâhilindeyse isimleri
- Saldırıya tanık olan kişilerin ad soyadı, iletişim bilgileri ve imzaları

Doktora Şiddetin Cezası Nedir?
Doktora, hemşireye, güvenlik görevlilerine, Adli Tıp çalışanlarına, diş hekimlerine ve diğer görevlilere karşı görevlerinden dolayı bir suç işlendiği zaman verilecek ceza arttırılır. Çünkü suç artık; suçun nitelikli hallerinden kamu görevlisine karşı suç işlenmesi kapsamına girer. Sağlık çalışanlarına karşı işlenen kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından hüküm giyen kişiler hakkında hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmaz. Sağlık çalışanlarına karşı işlenebilen suçlar şunlardır:
- Kasten insan öldürme suçu (TCK m. 81): Bir kişiyi kasten öldüren kişi; TCK m. 81’e göre müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak bu suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde (TCK m. 82/1-g) verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olacaktır.
- Kasten insan yaralama suçu (TCK m. 86): Bir kişinin vücuduna acı veren ya da sağlığının/algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde (TCK m. 86/3-c) şikayet aranmadan verilecek ceza yarı oranında arttırılır.Örneğin; hakkında dört ay hapis cezası verilecek kişinin, suçu kamu görevlisine görevinden dolayı işlediği anlaşıldığında, TCK m. 86/3-c gereği ceza yarı oranında artırılarak altı aya çıkartılacaktır. Peki 7243 Sayılı kanun uygulanarak altı aylık ceza ikinci defa artırılacak mıdır? Bu soruya olumlu cevap vermek mümkün değildir. Kişinin cezası, hem TCK hükmü hem de 7243 Sayılı Kanun’un getirdiği düzenleme birlikte gözetilerek bir defa artırılabilecektir.
- Tehdit suçu (TCK m. 106): Bir kişiyi kendisinin ya da başkasının hayat, vücut, cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden hareketle tehdit eden kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde verilecek ceza Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na göre yarı oranında arttırılır.
- Cebir Suçu (TCK m. 108): Bir kişiyi bir şeyi yapması/yapmaması ya da kendisinin yapmasına izin vermesi için cebir kullanılması halinde kasten yaralama suçundan verilecek olan ceza üçte birinden (1/3) yarısına kadar (1/2) arttırılır.
- Hakaret suçu (TCK m. 125): Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden kişiler ve bir kimseye sövmek suretiyle saygınlığına saldıran kişiler 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır veya adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suç bir kamu görevlisine görevinden dolayı işleniyorsa (TCK m. 125/3-a) verilecek cezanın alt sınırı 1 yıldan az olmayacaktır. Sağlık personeline veya yardımcı sağlık personeline karşı hakaret eden kişi hakkında ise verilecek ceza yarı oranında artırılarak bir yıl altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına hükmedilecektir.
- Görevi yaptırmamak için direnme suçu (TCK m. 265): Bir kişinin kamu görevlisine görevini yapmasını engellemek için cebir veya tehdit kullanması halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği kabul edilir. Bu suçun cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun sağlık personellerine karşı işlenmesi halinde verilecek ceza Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ek madde 12’ye göre yarı oranında arttırılır.
Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ek m. 12 şu şekildedir: ‘’Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan kasten yaralama (madde 86), tehdit (madde 106), hakaret (madde 125) ve görevi yaptırmamak için direnme (madde 265) suçlarında; İlgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır.’’
Sağlıkta Şiddet Verileri
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası Ar-Ge Birimi’nin yaptığı araştırmaya göre; sağlık çalışanları fiziksel şiddete, psikolojik şiddete ve cinsel şiddete maruz kalmışlardır. Bunların dışında sağlık çalışanları psikolojik şiddete %98,3 oranında, cinsel şiddete ise %5,2 oranında maruz kalmışlardır. SAĞLIK-SEN son verilerine göre 1 yılda toplam 249 sağlıkta şiddet vakası gerçekleşti. 494 saldırgan, yaklaşık 422 sağlık personeline şiddet uyguladı. Bunlardan 2 sağlık personeli de yaşamını yitirdi. Sağlıkta şiddette şu kişiler mağdur olmuştur:
- 149 doktor
- 76 hemşire
- 76 güvenlik görevlisi
- 60 diğer sağlık çalışanları
- 58 acil sağlık hizmetleri çalışanları ve
- 3 eczacı
Sağlık Çalışanlarına Uygulanan Şiddet Verileri | |
Fiziksel Şiddet | %94,4 |
Etraftaki nesneleri fırlatma | %41,4 |
Yumruk, tekme, ısırma, kafa atmak, boğazını sıkmak, bir cisimle vurmak, sarsmak | %40,5 |
Kesici aletle saldırmak | %8,2 |
Ateşli silah saldırısı | %4,3 |
Psikolojik Şiddet | %98,3 |
Bağırmak | %26 |
Tehdit etmek | %19,4 |
Aşağılamak | %18 |
Küfür etmek | %16,6 |
Cinsel Şiddet | %5,2 |
Doktora Şiddet Davaları Ceza Yargılaması
Özel sağlık kurumlarında görev yapan personeller bu görevleri ile ilgili kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi statüsüne girer. Sağlık personellerine karşı işlenen suçlar kamu görevlisine karşı işlenen suçlar kategorisine girer. Suçun kamu görevlisine karşı işleniyor olması da cezayı ağırlaştıran bir neden olduğundan suçun nitelikli hali sayılacaktır. Suçların kasten işlenmesi halinde, fail kolluk kuvvetleri tarafından yakalanıp Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilir.
Bunların dışında yalnızca tanık olanlar ya da mağdur veya müşteki olanların ifadesi çalıştıkları iş yerlerinde alınabilir. Yani mağdur, müşteki ve tanığın ifadesini almak için karakol ya da emniyet genel müdürlüğüne götürülmelerine gerek bulunmamaktadır. Yukarıda maddeler halinde sağlık personellerine karşı işlenen suçların cezaları, mağdur kamu görevlisi olduğu için yarı oranında arttırılacaktır. Yani suçun sağlık personeline karşı işlenmesi suçun nitelikli hali olup, cezayı ağırlaştıran hallerden biri olacaktır.
Sağlık personellerine karşı işlenen suçlar mağdurun şikayetine bağlı suçlardan değildir. Bu nedenle şikayet süresi de bulunmamaktadır. Cumhuriyet savcılığı suçu resen soruşturacaktır. Bunların dışında fail; tehdit, hakaret ya da yaralama suçunu işlediyse mağdur şikayette bulunmadan hasta polisi başta olmak üzere doğrudan işlem yapılabilir. Sonrasında Cumhuriyet savcılığına bilgi verilir ve talimatları kapsamında inceleme başlatılır. Sağlık çalışanları süreci takip etmekle mükellef olmayıp yalnızca ifadelerinin alınması yeterlidir. Ancak bu ifade zorunlu olarak alınmalıdır. Aynı şekilde masrafları da devlet karşılayacaktır.
Doktora Şiddet Davaları Hukuk Yargılaması
Sağlık çalışanları maruz kaldıkları şiddet, haksız ihbar, şikayetten dolayı maddi ya da manevi zarara uğrayabilir. Bu zararların tazminini sağlık personelleri talep edebildikleri gibi sağlık personelleri vefat etmişse yasal mirasçıları da talep edebilir. sağlık personelinin ya da vefatı halinde ailesinin uğranılan zararın tazminini talep edebilmesi için şu şartlar gerekmektedir:
- Hukuka aykırı bir fiil olmalıdır.
- Hukuka aykırı fiili işleyen kişi kusuru ile bu fiili işlemelidir.
- Hukuka aykırı olarak işlenen fiil neticesinde bir zarar meydana gelmelidir.
- Hukuka aykırı olarak işlenen fiil ve doğan zarar arasında uygun nedensellik bağı olmalıdır.
Sağlık çalışanı ayrıca maddi tazminatı talep edebilmek için uğradığı zararı ispatlamalıdır. Eğer sağlık çalışanı vefat ettiyse yasal mirasçıları maddi tazminatı şu sebepler için talep edebilir: Cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmediyse tedavi masrafları, destekten yoksun kalma tazminatı. Sağlık çalışanı açısından da bedensel bir zarar meydana geldiyse tedavi giderlerini, kazanç kaybını, çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesinden doğan maddi kayıplarını talep edebilir.
Zarara uğrayan sağlık çalışanları ya da vefatları halinde yasal mirasçıları maddi-manevi tazminat haklarını süresi içinde kullanmalıdır. Bu süre zararın sorumlusunun kim olduğunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıldır. Ayrıca her halde fiilin işlenmesinden itibaren 10 yıl içinde zamanaşımı süresi dolmuş olacaktır.

Şiddete Maruz Kalan Sağlık Çalışanlarının Hakları
- Sağlık Bakanlığı’nın 14.5.2012 gün ve 2012/23 sayılı Genelgesi uyarınca hekimlerin bir saldırı ile karşılaştıklarında çalıştıkları kurum veya kuruluşun yönetimini bilgilendirmeleri yeterlidir.
- Aynı Genelgeye göre sağlık kurumlarında “Beyaz Kod” uygulamasında sorumlu idari amir görevli müdahale ekiplerinin olay yerine ulaşmasını sağlamakla yükümlüdür.
- 2012/23 sayılı Genelge gereğince Kurum yöneticileri tarafından Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod Birimi’ni 113 numaralı telefondan aramak ya da http://www.beyazkod.saglik.gov.tr adresinde yer alan “Bildirim Formları”nı doldurarak yaşanan şiddet olayını Bakanlığa bildirilmekle yükümlüdür. Bu bildirimler hekimler tarafından da yapılabilecektir.
- Saldırı sonrasında olaya tanıklık eden kişilerle birlikte hastane polisi, güvenlik görevlileri ve katılabilecek durumda ise hekim tarafından birlikte tutanak tutulmalıdır. Tutulan tutanaklar kurumların Yöneticilerine iletilmelidir.
- Ayrıca İç İşleri Bakanlığı’nın E.2012/22 sayılı Genelgesi uyarınca hekimlere yönelik, yaralama, tehdit, hakaret fiillerinin işlenmesi halinde şiddete maruz kalan hekimin şikayeti aranmaksızın sağlık kurumlarında görevli olan “hastane polisleri” başta olmak üzere yetkili kolluk kuvvetlerince adli mercilere bildirimde bulunulması gerekmektedir.
- Sağlık Bakanlığı’nın 27.7.2012 gün ve 850 sayılı Genelgesi uyarınca kurum yöneticileri ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Birimi kendilerine iletilen şiddet olayları ile ilgili olarak İl Sağlık Müdürlüğü’ne bildirimde bulunmalıdır.
- 27.7.2012 günlü Genelge uyarınca kurum yöneticileri ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Birimi Cumhuriyet Başsavcılıkları ve kolluk kuvveti desteği sunma amacıyla İl ve/veya İlçe Emniyet Müdürlüklerine, adli koruma ve inceleme makamlarına dosyayı acilen iletmekle yükümlüdür.
- Yaralama, tehdit, hakaret fiillerinin kamu görevlisine karşı işlenmesi halinde kovuşturulması şikayete bağlı olmadığından hekim kendisine yönelen bu suçları işleyen kişiler hakkında açılan davalara katılmak zorunda değildir. Hekim, kendisine yönelik saldırıların faili hakkında başlatılan hukuki sürece dilerse müdahil olabilir.
- Hekim kendisine yönelen saldırılar ile ilgili ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemler ve davalarda663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 54. maddesi uyarınca Bakanlık ve bağlı kuruluşlarından hukuki yardım talep edebilir. Sağlık Bakanlığı’nın 17.4.2013 gün ve 2013/2 sayılı genelgesi uyarınca bu talebi görev yaptığı kurum veya kuruluş yöneticisine iletir.
- Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca Beyaz Kod birimleri tarafından bilgilendirilen Bakanlık ve bağlı kuruluşları hukuk müşavirleri de mağdur olan hekimi arayarak bir avukatın hukuki yardımını isteyip istemediğini sormakla yükümlüdür.
- Hekim kendisine yönelen eylemler hakkında Tabip Odalarına da bilgi vererek yardım isteyebilecektir. Tabip Odaları, kamu kurum ve kuruluşların amirleri, mülki idare amiri, il sağlık müdürlüğü, Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşerek hukuki sürecin başlatılmasını talep edebileceği gibi şikayetçi olarak da hukuki süreci başlatabilir ve müdahil olabilir.
- Bakanlığın 2013/2 sayılı Genelgesi uyarınca şiddete maruz kalan hekimler hayati risklerinin bulunması, tehdit gibi durumlarda ilgili yöneticiye ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne, koruma altına alınması için gerekli işlemlerin başlatılması talebinde bulunabilecektir. İlgili birimler Mülki Amir (İllerde Vali, İlçelerde Kaymakam) aracılığıyla kolluk kuvveti/güvenlik talebini karşılayacaktır.
- Tıbbi Deontoloji Tüzüğü uyarınca hekim sağlık hizmeti sunumu sırasında şiddete uğraması nedeniyle sağlık hizmetinden çekinebilir. Sağlık Bakanlığı 2012/23 sayılı Genelgesinde acil verilmesi gereken hizmetler dışında hizmetten çekilme talebinde bulunabileceğini belirtmektedir.
- 2013/2 sayılı genelge gereğince hekim çalıştığı kurum tarafından kendisi ve aile üyeleri için uzmanlar eliyle psikolojik ve sosyal destek verilmesini talep edebilecektir.
- Şiddet içeren eylemler nedeniyle hekim uğradığı zararının tazminini saldırganın yanı sıra güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarda çalışma hakkını etkili bir biçimde kullandırmayan idareden isteyebilir.
Sağlıkta Şiddet Davalarına İlişkin Yeni Düzenlemeler
Anılan Yönetmelik kapsamında hayat geçen Beyaz Kod uygulamaları daha sonra, Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği’nin 2013/2 ve en son 2016/3 No.lu Genelgesi (16/03/2016 T., 11045126 S) ile şekillenmiştir. İlgili mevzuat çerçevesinde, sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik getirilen düzenlemeler ve Beyaz Kod uygulamasına ilişkin özetle şunları söyleyebiliriz:
- Sağlık hizmeti sunumu sırasında veya bu görevlerinden dolayı personele karşı işlenen suçlar sebebiyle yapılacak vaka bildirimlerinin tamamı Beyaz Kod sistemine kaydedilecektir.
- Personelin şikâyetçi olup olmadığına bakılmaksızın, gerçekleşen bütün şiddet olayları, kanıtlar ve diğer bilgi ve belgeler sisteme kaydedilir. Soruşturma ve kovuşturma süreçlerindeki hukuki yardımda bulunulan personelden, herhangi bir masraf ve ücret talep edilmez.
- Beyaz kod bildirim sırasında; şiddete uğrayan personelin kimlik bilgileri, unvanı, çalıştığı kurum, şiddet uygulayanın kimlik bilgileri, kamera kayıtları, tanıklar, olaya ilişkin tutanaklar (Şiddet olayı sonrasında tutulan ve hadiseyi izah eden olay tutanağı tutanaktır) ve benzeri tüm bilgi ve belgeler (Hukukî yardım talep formu, ihbar dilekçesi, onam formu) görevli birim/personel tarafından toplanarak sisteme kaydedilir. Tüm bildirilen beyaz kodlar ise Sağlık Bakanlığının Hukuk Müşavirliğinde toplanarak ilgili birimlere rapor şeklinde gönderilmektedir.
- 5271 s. CMK’nın “Tutuklama nedenleri” başlıklı 100/1 maddesinde; “kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir” denildikten sonra 3’üncü fıkrada, “işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilen” suçlar sayılmış olup (j) bendinde de “Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu” yer almıştır.
- 3359 s. Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu Ek Madde 12’ye göre;
Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 sayılı TCK’da yer alan kasten yaralama (m. 86), tehdit (m. 106), hakaret (m. 125) ve görevi yaptırmamak için direnme (m. 265) suçlarında; (a) İlgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır. (b) TCK 51’inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmaz.
Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılır. Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu şikâyete tabi değildir. Bu nedenle şikâyetten vazgeçilmesi ya da kovuşturma esnasında, müştekinin davaya katılmaması halinde de dava devam eder.
Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanır ve gerekli işlemleri yapılarak Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilir. Cumhuriyet savcısı adli işlemleri tekemmül ettirir. Bu suçların soruşturmasında, kolluk tarafından müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadeleri işyerlerinde alınır. Bu fıkra hükmü, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlar hakkında da uygulanır.
- Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında; sağlık hizmeti sunumu sırasında veya bu görevlerden dolayı personele karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemler ve davalarda personelin talebi üzerine Bakanlık ve bağlı kuruluşlarınca hukukî yardım yapılır. Bakanlık ve bağlı kuruluşları merkez ve taşra teşkilatı ile döner sermaye teşkilatı kadrolarında bulunan hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar, ayrıca vekâletname ibraz etmeksizin ilgili personeli vekil sıfatı ile temsil eder. (663 S. KHK m. 54)
Doktora Şiddet Davaları Hakkında Mahkeme Kararları
Yargıtay 6. Ceza Dairesi E. 2023/1954 K. 2023/10909 ve 24.05.2023 Tarihli Kararı
- Doktora Şiddet Davaları
- Beyaz Kod
İlk Derece Mahkemesince, sanığın eşinin yaptığı doğumda hekim olarak görev yapan şikâyetçinin kusuru olduğunu iddia ederek çalıştığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine SABİM uygulaması üzerinden “…. Başvurum sonuçlanmazsa doktora şiddet uygulayacağım” şeklinde şikâyetçiyi kast ederek dilekçesine yazdığı sözler sebebiyle tehdit suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı; sanığın aşamalarda alınan beyanları ve yazmış olduğu şikâyet dilekçesi dikkate alındığında sanığın iddianame atılı sözleri söylediğinin sabit olduğu, ancak sanık tarafından söylenen ” doktora şiddet uygulayacağım” şeklindeki sözün şarta bağlandığı, şartın ise sanığın şikâyeti ile ilgili yasal işlem yapılması talebi olduğu, bu haliyle sanığın şartının meşru olduğundan yapmış olduğu kötülük vaadinin meşru şarta bağlanması sebebiyle suçun yasal şartlarının oluşmadığı, ayrıca sanık tarafından söylenen sözlerin şikâyetçinin gıyabında söylediği, bu haliyle gıyapta tehdit suçunun maddi unsurlarının oluşabilmesi için failin iletme kastının olması gerektiği dikkate alınarak sanığın yazdığı dilekçe içeriği ve atılı suça konu sözlerin anlamı göz önünde bulundurulduğunda sanığın iletme kastı olmadığından suçun yasal şartları oluşmadığından sanığın müsnet suçtan beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemleri yerinde görüldüğünden, … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin 22.03.2022 tarihli ve 2021/1632 Esas, 2022/924 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA
Yargıtay 4. Ceza Dairesi E. 2021/9518 K. 2023/18194 ve 10.05.2023 Tarihli Kararı
- Doktora Şiddet Davaları
- Beyaz Kod
Mağdurun Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde doktor olarak görev yaptığı, sanığın mağdur olan doktora görevi nedeniyle diş ünitesinden çıktığı sırada klinik içerisinde “Geri zekalı.” dediği iddia ve kabul olunmuştur.
- Sanığın suçlamayı inkar ettiği belirlenmiştir.
- Mağdur benzer ve istikrarlı anlatımlarda bulunmuştur.
- Sanığın eşi olan tanık M. Ç., sanık savunmasını doğrulayan anlatımlarda bulunmuştur.
- Aynı merkezde çalışan tanıklar Y. B. ve M. Ş. O.’nun iddiayı doğrular yönde istikrarlı anlatımlarda bulundukları belirlenmiştir.
- Beyaz kod adlı form düzenlenmiştir.
- Sanığa ait adli sicil kaydı dava dosyasında mevcuttur.
Mağdurun ve tanıklar Y. B. ile M. Ş. O.’nun aşamalardaki benzer ve istikrarlı anlatımları, beyaz kod formunun içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın eyleminin sübuta erdiğinin kabulü ile hakkında mezkur suçtan mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi E. 2015/27125 K. 2016/10237 ve 11.05.2016 Tarihli Kararı
- Doktora Şiddet Davaları
- Beyaz Kod
Olayla ilgili düzenlenen beyaz kod olay formunda, tanık olarak …’ın gösterildiği, sanığın, babası olan …’i hastanenin EKG bölümüne götürdüğü esnada olayın gerçekleştiğinin iddia edildiği ve olaya ilişkin düzenlenen CD inceleme tutanağında sanığın hakaret ve yaralama eylemlerine yönelik bir delil bulunmaması karşısında, anılan tanıkların kovuşturma evresinde ifadeleri alınmadan ve bu tanıkların anlatımı yöntemince tartışılıp değerlendirilmeden, yerinde görülmeyen ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında hakaret ve yaralama suçlarından mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de; TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA