Devlet Memurları Kanunu 28-29-30. Madde (DMK)

Devlet Memurları Kanunu 28-29-30. Madde (DMK)

devlet memurları kanunu 28 29 30 madde

Devlet Memurları Kanunu 28. Madde

Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı

(Değişik: 30/5/1974 – KHK-12; Değiştirilerek kabul: 15/5/1975 – 1897/1 md.) Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).

(Ek cümle: 8/8/2011 – KHK-650/38 md.; İptal cümle: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113, K.: 2012/108 sayılı Kararı ile;  Yeniden düzenleme son cümle: 2/1/2014 – 6514/9 md.) Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.

(Değişik ikinci fıkra: 8/8/2011 – KHK-650/38 md.; İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile ; Yeniden düzenleme: 2/1/2014 – 6514/9 md.) Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile  kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır. Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler.

  • İlgili Makale: 
  • 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin: 

Devlet Memurları Kanunu 28. Madde Açıklaması

Memurlar; Devletin asli ve sürekli hizmetlerini yürütmek üzere görevli kamu personelidir. Zamanlarını, enerji ve emeklerini de kamu hizmetleri için ayırmaları memurların istihdam edilme gerekçesini oluşturmaktadır. Memurların, görevlerinin dışında işlerle uğraşmaları; enerji ve emeklerinin azalmasına neden olacağı veya bulundukları konumu ve nüfuslarını şahsi çıkarları ve kendi işleri doğrultusunda yönlendirmeleri gerekçeleriyle, 657 sayılı Kanunun 28’inci maddesinde ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmaları yasak edilmiştir.

Memurlara her ticari teşebbüs yasak edilmemiştir. Bazı şirketlere veya kooperatiflere üye olabilmelerine müsaade edilmiştir. Memur emek veya zamanını değil de sermayesini koyarak şirket ortağı veya kooperatiflerde görev alabilecek ve ortak olabilecektir.

Memurlar bu madde de yasak edilenlerin dışında; komandit şirkette komanditer ortak (sınırlı sorumlu), anonim ve limitet şirkette şirketin yönetimi ve denetimin görev almamaları koşuluyla bu şirketlere de ortak olabilirler. Memurlar, üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatiflerinin yönetim ve denetiminde de görev alabilirler, ancak bu kooperatiflere bağlı olarak veya görev alamazlar.

Devlet Memurları Kanunu 28. Madde Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı Emsal Kararlar

Danıştay On İkinci Dairesi E:1995/275, K:1995/345

  • Devlet Memurları Kanunu 28. Madde
  • Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı

Konya İdare Mahkemesinin 15.04.1992 günlü, E: 1991/607, K: 1992/303 sayılı kararıyla: davacının, eski görevine iadesi yolundaki 24.04.1989 günlü başvurusunun idarece reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, anılan işlemin Konya İdare Mahkemesinin 20.12.1989 günlü, 1989/1284 sayılı kararıyla iptal edilmesi ve kararın kesinleşmesi üzerine davacının 15.05.1991 tarihi itibariyle göreve başlamasının idarece istenilmiş olması nedeniyle 24.04.1989 – 15.05.1991 tarihleri arasında yoksun kaldığı aylık ve buna bağlı sair haklarının tazminat olarak davacıya ödenmesi Anayasa ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası gereği olduğu, davacının belirtilen tarihlerde kademe ve derece ilerlemeleri verilmek ve yasal kesintileri de yapılmak suretiyle eline geçecek olan net miktarları gösteren onaylı aylık bordroların incelenmesinden sözü edilen sürelerde maaş ve maaşa bağlı parasal hakları yönünden net olarak 12.964.091, liradan yoksun bırakıldığının, buna karşılık bu süre içerisinde davacının arıcılık faaliyetinde bulunarak 12.510.000.- lira gelir elde ettiğinin davalı idare tarafından öne sürüldüğünün dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı, her ne kadar idarece davacının, arıcılık faaliyetinden elde etmiş olduğu gelirin hükmedilecek tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de davacının bu süre içinde geçimini temin etmek için çalışmasının doğal olduğu ve elde ettiği iddia edilen gelir miktarının da 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 13. maddesinde belirtilen zirai kazanç ölçütlerinin altında kaldığı görüldüğünden tazminat hesabında dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı, gerekçesiyle, davacının açıkta kaldığı sürelerde yoksun bırakıldığı 12.964.091.- liranın tazminat olarak kendisine ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın ise reddine karar verilmiştir. Davalı idare, davacının açıkta kaldığı süreler içinde arıcılık faaliyetinden elde etmiş olduğu gelirin Mahkemece davacıya ödenmesine hükmedilen tazminat miktarından düşülmesi gerektiğini, davacı ise, kendisine net miktarın değil, brüt miktar üzerinden tazminat ödenmesi gerektiğini öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup taraflarca ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28. maddesinde Devlet Memurlarının Türk Ticaret Kanununa göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek nitelikte bir faaliyette bulunamayacakları, Ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamayacakları, ticari mümessil veya ticari vekil veya kolektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamayacakları belirtilmiştir.

Bakılan uyuşmazlıkta davacının açıkta geçirmiş olduğu sürelerde arıcılık faaliyetinden gelir elde etmiş olduğu idarece ileri sürülmüş ise de, bu faaliyetin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun anılan maddesinde belirtilen faaliyetler kapsamına da girmediği açık bulunduğundan, tarafların temyiz istemlerinin reddi ile hukuk ve usule uygun bulunan Konya İdare Mahkemesinin 15.04.1992 günlü, E: 1991/607; K: 1992/303 sayılı kararının onanmasına, 21.03.1995 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Danıştay Onuncu Dairesi E:1988/2094, K:1989/414

  • Devlet Memurları Kanunu 28. Madde
  • Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı

4325 sayılı Ankara Elektrik ve Havagazı ve Adana Elektrik Müesseselerinin İdare ve İşletmeleri Hakkındaki Kanuna göre kurulmuş olan EGO Genel Müdürlüğü özel kanunu olan bir tüzel kişidir. Bu kanunun 7. maddesi 1/C bendi; Müesseselerin dahili teşkilatının vazife ve salahiyetlerini ve müessese memurlarının tayin, tahvil, tecziye ve terfileriyle hizmetten çıkarılmalarını ve müstahdemlerle işçilere ve ölüm halinde ailelerine yapılacak yardımları tespit edecek esasları hazırlamak hükmüyle İdare Encümeninin bazı görevlerini belirlemiştir. Bu Kanunun verdiği yetkiyle çıkarılan ve 28.3.1976 günlü 15542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan EGO Çalışanları Yönetmeliği de, EGO’da çalışanların hizmet koşulları, nitelikleri, atanma ve yetiştirilmeleri, ilerleme ve yükselmeleri ödev, hak, yüküm ve sorumlulukları ile diğer özlük işleri düzenlenmektedir. Bu düzenlemeler karşısında EGO’da görevli olan davacı hakkında uygulanması gereken mevzuat 657 sayılı Yasa değil, ilgili yönetmelik olmaktadır.

EGO Çalışanlar Yönetmeliğinin Ticaretle uğraşma yasağı başlığını taşıyan 71. maddesi 1. fıkrası kuruluş çalışanları Türk Ticaret Kanununa göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir çalışmada bulunamazlar hükmünü taşımakta, 102. maddesi (g) bendi ise Yükümlülükteki hükümlerce yasaklanan işleri ücretsiz de olsa yapmak veya ticaretle uğraşmak eyleminin memuriyetten çıkarma cezasını gerektirdiğini hükme bağlamıştır.

Dava konusu olayda, davacının ücretsiz izinli olduğu yaz döneminde bir kır lokantasını işlettiği tartışmasızdır. Ancak davacı tarafından yapılan ve süreklilik göstermeyen bu iş, Türk Ticaret Kanununda yer alan tacir ve esnaf takımı kapsamına girmemektedir. Bu durumda davacıya ticaret yaptığı nedeniyle EGO Çalışanlar Yönetmeliğinin 102/g maddesine göre verilen cezada mevzuata aykırılık görmeyerek davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır.

Danıştay Beşinci Dairesi E:1991/3960, K:1992/2707

  • Devlet Memurları Kanunu 28. Madde
  • Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı

İdarece alınan duyumlar üzerine davalı Bakanlıkta başmüfettiş olan davacı hakkında yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen 13.9.1991 günlü, H.C.20/91-1, A.A.-40/91-1 sayılı inceleme raporunda davacının … Eğitim Yayın Araştırma A.Ş. adıyla bir milyar lira sermayeli bir şirketi diğer kurucu ortaklarla birlikte kurduğunun ve bu şirkette yönetim kurulu üyesi ve şirket temsilcisi olarak görev aldığının belirtilmesi üzerine 657 sayılı Yasanın 28. maddesi ile getirilen Devlet memurlarının ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağını çiğnediği nedeniyle incelemeyi yapan müfettişlerin önerileri doğrultusunda aynı Yasanın 125. maddesinin D/h fıkrası hükmü uyarınca davacının bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırıldığı, ayrıca adı geçenin bu haliyle yukarıda sözü edilen Tüzüğün 11/3. maddesine aykırı olarak mesleğinin ve sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarstığı esas alınarak başmüfettişlik görevinden alındığı dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı başlıklı 28. maddesinin birinci fıkrasında, memurların Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamayacakları, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamayacakları, ticari mümessil veya ticari vekil veya kolektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamayacaklarına işaret edilmektedir Davacının diğer kişilerle birlikte … Eğitim ve Yayın A.Ş. adlı anonim şirketini kurduğu bu şirketi ticaret siciline kaydettirerek durumu Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirdiği, şirkette yönetim kurulu üyesi ve bu şirkete ait … Özel Okulunda şirket temsilcisi olarak eğitim kurulu üyeliği görevlerini üstlendiği dosyadaki belgelerden anlaşılmış olup; adı geçenin bu eylemlerinin 657 sayılı Kanunun 28. maddesine aykırı olduğu açıktır.

Öte yandan, kamu idarelerinde teftiş hizmetleri, özellikleri nedeniyle diğer idari hizmetlerden ayrı olarak ele alınmış ve bu hizmetler ayrı bir kariyer olarak düzenlenmiştir. Davacının bu durumunun, mesleğinin ve sıfatının gerektirdiği saygınlık ve güven duygusunu sarsacak nitelikte olduğu açık bulunduğundan 657 sayılı Yasanın 76. maddesiyle tanınan takdir yetkisinin, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek, adı geçenin başmüfettişlik görevinden alınmasında ve Afet İşleri Genel Müdürlüğüne mimar olarak atanması yönünde kullanılmasında sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılık görülmemiştir.

Davacı, bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı Ankara 3. İdare Mahkemesinde açtığı davanın bağlantı nedeniyle Danıştay’a gönderildiğini belirtmekte ise de, anılan cezanın müfettişlik görevinden alınma işlemi ile bağlantılı olmadığı gerekçesiyle buna ilişkin dava dosyası Danıştay 8. Dairesinin 20.5.1992 günlü, E: 1992/1474, K: 1992/987 sayılı kararı ile Mahkemeye geri gönderilmiş olduğundan, söz konusu disiplin cezası ile ilgili davacı iddialarının bu davada incelenme olanağı bulunmadığı gibi davacının diğer iddialarının da haklı dayanağı bulunmamaktadır.

Danıştay On İkinci Dairesi E:2002/3538, K:2003/1197

  • Devlet Memurları Kanunu 28. Madde
  • Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı

Olayda, 23.12.1996 tarihinde kurulan … İnşaat Emlak İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kuruluşunda ortaklar arasında yer almayan davacının, daha sonra …’e ait hisseyi 8.8.1997 tarihinde devraldığı, dolayısıyla şirkete kuruluştan sonra katılan ortak sıfatını taşıdığı için şirket umumi heyeti karar almadıkça yönetici sıfatını alamayacağı, şirket yönetim kurulunca da şirketi idare ve temsile yetkili kılınmadığının anlaşıldığı bu durumda; anılan şirkete sadece ortak konumunda olan ve 657 sayılı Kanunda limited şirket ortağı olmayı yasaklayan bir hüküm de bulunmadığından ticaretle uğraştığı gerekçesiyle davacının bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı, daha önce sattığı ancak, 26.5.2000 tarihinde yeniden satın aldığı mesken için Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca süresinde ek mal bildiriminde bulunmadığı anlaşıldığından bu eyleminden dolayı verilen bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin ticaretle uğraştığı nedeniyle verilen bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına ilişkin kısmının iptaline, mal beyanında bulunmadığından bahisle verilen cezaya ilişkin kısmının ise reddine karar verilmiştir.

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Bursa 1.İdare Mahkemesince verilen 27.12.2001 günlü, E: 2001/142, K: 2001/1384 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından; temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına,28.4.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


devlet memurları kanunu 28 29 30 madde dmk
devlet memurları kanunu 28 29 30 madde dmk

Devlet Memurları Kanunu 29. Madde

Hediye Alma, Menfaat Sağlama Yasağı

Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır.

(Ek fıkra: 25/5/2004 – 5176/9 md.) Kamu Görevlileri Etik Kurulu, hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir.

Devlet Memurları Kanunu 29. Madde Açıklaması

Kamu hizmetlerinin yürütülmesinde; açıklık, saydamlık, hesap verebilirlik, tarafsızlık, dürüstlük, objektiflik ilkeleri teminat altına alındığında ve kamu yararına uygun bu ilkelerin işlediğinde etkili ve verimli bir idari yönetim oluşacaktır. Dürüstlük ve eşitlik ilkelerine uygun, güvenilir ve adil kamu hizmetlerinin sunulması kamuya olan güveni de artırır. Kamu yönetiminde etik, iyi yönetimin de temel unsurudur.

Etik davranış kuralları ile yasalar arasında yakın bir ilişki vardır. Kanunların bazen düzenlemekte yetersiz kaldığı, öznel durumları etik davranış kuralları düzenlemekte, belli bir statüye tabi olanların nasıl davranmaları gerektiği yönünde kurallar koyulmakta ve bu kurallara uyum sağlanmaktadır.

Kamu görevlileri seçilerek ya da atanarak getirildikleri görevleri yerine getirirken kendilerini hukuka uygunluk, adalet ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde, güven verici bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir. Bu sorumluluğun esası ise; kamu görevinin, seçilmiş ya da atanmış olsun kişisel bir kazanç ya da çıkar sağlamak amacıyla kullanılamamasıdır.


Devlet Memurları Kanunu 30. Madde

Denetimindeki Teşebbüsten Menfaat Sağlama Yasağı

Devlet memurunun, denetimi altında bulunan veya kendi görevi veya mensup olduğu kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten, doğrudan doğruya veya aracı eliyle her ne ad altında olursa olsun bir menfaat sağlaması yasaktır.

Devlet Memurları Kanunu 30. Madde Açıklaması

Bu madde, Devlet memurunun denetimi altında bulunan veya kurumu ile ilgili olan teşebbüsten doğrudan doğruya veya aracı menfaat sağlama yasağını düzenlemiştir.

Görev dolayısıyla yarar sağlama esasen Ceza Yasası açısından kovuşturmayı gerektirmekte ise de, idare içinde disiplin hükümlerinin uygulanması bakımından menfaat sağlama yasağının Yasada belirtilmesi gerekli görüldüğü için madde düzenlenmiştir.

Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektirmekte ise de, sağlanan menfaatin cinsine göre, kınama cezasından memuriyetten çıkarılmaya kadar çeşitli disiplin cezaları öngörülmüştür. Ayrıca menfaat sağlamak Ceza Yasasına göre suç oluşturduğundan failleri hakkında adli yönden de kovuşturma yapılır.


Devlet Memurları Kanunu 28 – 29 – 30. madde emsal karar aramak için https://karararama.danistay.gov.tr/
X
kadim hukuk ve danışmanlık