Devlet Memurları Kanunu 179. Madde (DMK)
Temsil Giderleri ve Yönetmeliği
Hangi kurumlarda hangi sınıf ve kadrolardaki Devlet memurlarının görevler icabı temsili mahiyette masraf yapabilecekleri ve bu masrafların sarfı ile ilgili usul ve şartlar ve bunların sarf alanları ilgili kurumların görüşleri alınarak Maliye Bakanlığı ve Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı ile birlikte hazırlanacak bir yönetmelikle belirtilir.
Devlet Memurları Kanunu 179. Madde Açıklaması
657 sayılı Yasa, mevcut bütün temsil ödenek ve tazminatları kaldırmış bulunduğundan temsili nitelikte olan görevlerdeki memurların yapmaları zaruri olan temsili masrafları yapmaları zaruri olan masrafları “yapıldıkça ödenir” giderler olarak kabul edilmiştir. Bu esastan hareket ederek 179. madde tedvin edilmiştir.
Maddede yer alan hükme göre, hangi sınıf ve derecelerdeki memurların bu masrafları yapabilmeleri, masraflarla ilgili tüm şartlar ve usuller, ilgili kurumların görüşlerini almak suretiyle Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlayacakları bir yönetmelikle belirlenecektir. Bu madde ile öngörülen “temsil giderleri” görev gereğince yapılan gerçek giderleri karşılamaya yarayacak bir ödeme niteliğindedir.
- İlgili Makale:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin:
Devlet Memurları Kanunu 179. Madde Temsil Giderleri ve Yönetmeliği Emsal Kararlar
Danıştay Beşinci Dairesi E:1986/1409, K:1988/2795
- Devlet Memurları Kanunu 179. Madde
- Temsil Giderleri ve Yönetmeliği
İdare Mahkemesi kararıyla: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 180. maddesinde sürekli görevle yurtdışına atanan memurların aylıklarının görevlerine başladıktan tarihten itibaren, sürekli görevle yurtdışına gönderilen veya kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan memurlardan görevlerine başladıktan sonra yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve atananların aylıklarının ise, atanma emrinin tebliği tarihini izleyen on beşinci günün sonuna kadar, aynı kanunun 156. maddesindeki esaslara göre ödeneceği hükmünün yer aldığı, davacının dış görev süresinin 10.11.1983 tarihinde dolduğu ancak rahatsızlığı nedeniyle 10.10.1983 tarihinde tedavi olmaya başladığı, bu tedavinin 9.6,1984 tarihine kadar devam ettiği, sağlık raporlarının bakanlığınca kabul edildiği ve yukarıda yazılı hüküm uyarınca 10.11.1983 tarihini izleyen on beş günlük yurtdışı maaşının ödendiğinin dosyanın incelenme davacıya raporlu olduğu sürede yurt dışı görevinin sona erdiğinin tebliğsinden anlaşıldığı 657 sayılı Yasanın 62. maddesinde belirtilen mehil müddetinin raporlu edilmesine rağmen olduğu sürenin bitmesinden sonra başlatılmasının, yurt dışı aylıklarıyla ilgili 180. maddede bu konuda özel bir hüküm olamayacağı, davacının raporlarının kurumca sağlık iznine çevrilme e yurt içindeki görevine başlamasıyla ilgili olduğu ve bunun yurt dışı görevinin deva etmesi sonucunu içermeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davacı, 657 Sayılı Yasanım 180. maddesinde hastalık halinin öngörülmediğini, yurt içi göreve atanma emrinin hastalığı sırasında kendisine tebliğ edildiğinin bu nedenle aynı yasanın 62. maddesindeki mehil müddetinin yasal iznin bittiği tarihten itibaren başlayacağına dair hükmün bu olayda da uygulanması gerektiğini ileri sürmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 105. maddesinde, memurlara hastalıkları halinde, verilecek raporlarda gösterilecek lüzum üzerine aylık ve özlük haklarına dokunulmak Sızın izin verileceği hükme bağlanmakta ve bu iznin esasları düzenlenmektedir. Olayda davacının yurt dışı görevde bulunduğu sırada 10.10.1983 tarihinde, hastalanması üzerine tedavi altına alındığı, bu arada yurt içi görevine atanma emrinin 16.11.1983 tarihinde tebliğ edildiği, devam eden tedavisinin 9.6.1984 tarihinde sona erdiği, aldığı raporların Kurumunca kabul edildiği ve 11.6.1984 de yurt içi görevine başladığı dosyadaki belgelerden anlaşılmış olup, davacının 10.10.1983-9.6.1984 tarihleri arasında yurt dışında tedavi altında bulundurulması gereği hekim raporuyla saptanmış olduğuna ve raporlarının usulüne uygunluğu kurumunca belirlendiğine göre, sıhhi izinli bulunduğu süreye ait aylıklarının yukarıda yazılı hüküm uyarınca kendisine ödenmesi gerekirken aksine tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık görülmemiştir.