Devlet Memurları Kanunu 15. Madde (DMK)
Basına Bilgi veya Demeç Verme
Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir. Askeri hizmet ile ilgili bilgiler özel kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin yetkili, kıldığı personel dışın da hiç bir kimse tarafından açıklanamaz.
- İlgili Makale:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin:
Devlet Memurları Kanunu 15. Madde Açıklaması
Madde gerekçesinde; kamu görevlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak, basına açıklama yapılamayacağı ve idarenin halkla ve kamuoyuyla münasebetlerinde insicamlı bir münasebet sağlamak amacıyla maddenin düzenlendiği belirtilmiştir.
Memurlardan, basın ve yayın kuruluşları ile haber ajanslarına bilgi veya demeç verenlerin, 657 sayılı Kanunun 125’inci maddesinin (B) bendinin (m) alt bendi hükmü gereğince, “Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.” Disiplin suçu işlediklerinden kınama cezası ile cezalandırılırlar. Aynı konuda daha önce (1-3) yıl arasında kademe ilerlemesinin durdurulması cezası gibi ağır bir ceza ile tecziye edilen memurlar maddede yapılan değişiklik ile kınama cezası ile cezalandırılmaktadırlar.
Gizlilik dereceli, güvenlikle ve asayişle ilgili bilgiler kesinlikle izinsiz olarak basın ve yayın kuruluşlarına açıklanamaz. Bu hususta açıklama veya bilgilendirme yapabilecek kişiler mevzuat hükümleri ile belirlendiğinden bunların dışında birinin bu tür bilgileri basın ve yayın kuruluşları ile paylaşması halinde cezai sorumluluğu vardır.
Devlet Memurları Kanunu 15. Madde Basına Bilgi veya Demeç Verme Emsal Kararlar
Danıştay Beşinci Dairesi E:1987/2439, K:1988/1291
- Devlet Memurları Kanunu 15. Madde
- Basına Bilgi veya Demeç Verme
Davacının Bakan yerine Müsteşarca verilen izne dayanarak kamuoyuna açıklamada bulunmuş olması hususu yasal koşulların gerçekleşmiş olması kaydıyla ancak disiplin kovuşturmasına konu olabilecek bir nitelik taşıdığından bu durum ileri sürülerek adı geçenin İlköğretim Genel Müdür Yardımcılığı görevinden … alınmasında hukuka uygunluk görülmemiştir. Öte yandan davacıya kendi görüşü çerçevesinde açıklama yapma yetkisi verildiğine göre, idarenin bu durumu neden yaparak ve takdir yetkisine dayanarak davacının görev yerini ve sınıfını değiştirmesi yolunda işlem tesis etmesinde 657 sayılı yasa hükümlerine ve takdir yetkisinin kamu yararına ve hizmetin gereklerine uygun olarak kullanılması gerektiği yolundaki idare hukuku ilkesine de uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı İlköğretim Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınmasına ilişkin müşterek kararname ile Ankara İlköğretim Müfettişliğine atanmasına ilişkin işlemin iptaline karar verildi.
Danıştay 10.Dairesi E:1988/1504, K:1989/519
- Devlet Memurları Kanunu 15. Madde
- Basına Bilgi veya Demeç Verme
Davacıya disiplin cezası verilmesine neden olan ve bir gazetede yayınlanan yazı nedeniyle, Kanunun 15.maddesi ve 125/D-g maddesinde belirtilen anlamda, disiplin cezası verilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yerinde bulunmayan İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi 1. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca işin esasına inilerek aynı gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü gösterilen 20.400 lira yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine 08.03.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1993/1617, K:1993/4214
- Devlet Memurları Kanunu 15. Madde
- Basına Bilgi veya Demeç Verme
Olayda, davacı yerel bir gazeteye Eğit-Sen Sendikası … temsilcisi sıfatıyla, sendikalarının faaliyete geçmesini hazmedemeyen valiliğin haklarında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek Valilik Makamını eleştiren bir demeç vermiş, bu eylemi davalı idarece 657 sayılı Yasanın 125/D-g maddesi kapsamında değerlendirilerek dava konusu ceza ile cezalandırılmıştır. 657 sayılı Yasanın 15.maddesindeki yasaklamanın ve 125/D-g maddesindeki cezanın, memurun görevli bulunduğu kamu kuruluşu ile ilgili konularda ve durumlarda uygulanması gerektiği açıktır. Davacı hakkında işlem oluşturulmasına neden olan demecin ise kendi öğretmenlik görevine ilişkin olmadığı bellidir. Bununla birlikte, henüz memur sendikaları ile ilgili yasal düzenlemenin çıkmamış olması nedeni ile ortada yasal olarak kurulmuş bir sendikanın varlığından söz edilemediğinden, basında, sendika yetkilisi sıfatıyla açıklama yaptığı yolundaki davacı savı da davranışına haklılık kazandırmaz.
Davacı sendika temsilciliğinin açılışına uygulanan işlem nedeniyle düşüncelerini ve gördüğü olumsuzlukları dile getirirken yönetimi eleştirerek suçlamaktadır. Devlet memuru olan davacıya, hizmetin özelliğine aykırı olan bu davranışı nedeniyle disiplin cezası verilmesi yerinde ise de suçla verilen ceza arasında adil bir denge bulunması gerektiğinden daha hafif bir ceza ile cezalandırılması hakkaniyet gereğidir. Açıklanan nedenlerle Diyarbakır İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 14.12.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay Sekizinci Dairesi E: 1996/814, K:1998/1927
- Devlet Memurları Kanunu 15. Madde
- Basına Bilgi veya Demeç Verme
Dosyanın incelenmesinden davacının olay tarihi itibariyle Eğit-Sen … Şubesi sekreteri olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının basına yaptığı iddia edilen açıklamanın içeriğinin incelenmesi, kamu görevleri hakkında bilgi içerip içermediğinin saptanarak ceza verilmesi yoluna gidilmesi zorunludur. Davacının yaptığı açıklama, sendika şube sekreteri sıfatıyla ve sendikanın belirli bir konudaki görüşünü kamuoyuna bildirmeyi amaçlamakta ise, bu açıklamanın 15. madde kapsamında değerlendirilmesine olanak yoktur. Olayda ise, davacının yaptığı iddia edilen basın açıklamasının kamu göreviyle ilgili bilgi içerip içermediği konusuna değinilmeden içeriği açısından bir inceleme yapılmadan, dolayısıyla suç unsuru bulunduğu tespit edilmeden cezalandırılma yoluna gidilmiş bulunmaktadır.
Bu itibarla eksik incelemeyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davayı reddeden idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Öte yandan, soruşturma dosyasının incelenmesinden, olay günü emniyet mensupları tarafından tutulan tutanakta bildirinin … isimli kişi tarafından okunduğu belirtilmekte, ayrıca … Telgraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeninin alınan ifadesinde bildirinin yayınlanması talebinde bulunulmadığı gibi bu olayla ilgili yayın yapılmadığı, yine … Radyosu Yönetim Kurulu Başkanının ifadesinde de radyodan herhangi bir bildiri okunmadığı ve program yapılmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. Bu durumda isnat edilen basına bilgi ve demeç verme suçunun, davacı açısından tüm unsurlarıyla gerçekleşmediği, somut bir şekilde ortaya konulamadığı görüldüğünden, bu yönüyle de işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.