Devlet Memurları Kanunu 137. Madde (DMK)
Görevden Uzaklaştırma
Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir.
Devlet Memurları Kanunu 137. Madde Açıklaması
Görevden uzaklaştırılan memurun memuriyet ile hukuki bağı devam eder. Bu durumda olan memurlar görevden uzaklaştırıldıkları süre içinde memuriyet sıfatından kaynaklanan ödev ve sorumluluklarına uymak zorundadır. Ancak bunların görevleri ile fiili ilişkileri kesilir. Kamu yönetiminde görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanması ciddi bir tedbirdir. Memurlar açısından ise hak ve menfaat kayıplarına neden olabilecek önemli bir uygulamadır.
Memur hakkında cezai veya disiplin soruşturması veya kovuşturmasının yapıldığı hallerde, memurun görevi başında kalmasının sakıncalı görülmesi ile hakkında yürütülen araştırma, inceleme veya olumsuz etkileme olasılığına karşılık geçici bir süre için görevinden uzaklaştırma tedbir uygulanabilir. Bu tedbir; tamamen kamu hizmetlerine uygun, ilgili memurun görevi başında kalması halinde hakkında yürütülen soruşturma veya hakkındaki delilleri etkileyebileceği gerekçesiyle yapılır. Görevden uzaklaştırmakla yetkilendirilenlerde bu gerekçelere uygun olarak değerlendirmelerini yaparak tasarrufta bulu nurlar. Ancak memurun cezai bir tahkikat sonucu gözaltına alınması veya tutuklanması hallerinde görevden uzaklaştırma tedbiri hemen uygulanır.
- İlgili Makale:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin:
Devlet Memurları Kanunu 137. Madde Görevden Uzaklaştırma Emsal Kararlar
Danıştay Beşinci Dairesi E:2002/4105, K:2005/4695
- Devlet Memurları Kanunu 137. Madde
- Görevden Uzaklaştırma
… İli … İlçesi Kadastro Müdür Yardımcısı olan davacının, görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin 1.2.2002 tarih ve 2718/18-16 sayılı işlemin; 657 sayılı Yasanın 137. maddesi uyarınca “görevden uzaklaştırmanın”, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olduğu; bakılan davada, davacının Batman İlinde görev yaparken işlediği ileri sürülen “eşi adına haksız yere tedavi yardımından yararlanma” eylemiyle ilgili olarak hakkında soruşturma açılmış olmasının ilgilinin … İlindeki görevinden uzaklaştırılmasını gerektiren bir durum olarak değerlendirilmesine yasal olanak bulunmadığı, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptali yolunda İdare Mahkemesince verilen kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca bozulması isteminden ibarettir.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 19.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Danıştay Beşinci Dairesi E:2000/2665, K:2003/2116
- Devlet Memurları Kanunu 137. Madde
- Görevden Uzaklaştırma
Davalı Belediyede Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan davacının, hakkında soruşturma açılacağından bahisle Zabıta Memuru olarak görevlendirilmesine ilişkin işlemin; kamu görevlileri hakkında açılacak soruşturmanın sağlıklı biçimde yürütülmesi için izlenmesi gereken yöntemin 657 sayılı Yasanın 137 ve devamındaki maddelerde düzenlendiği, anılan maddelerde görevlendirme usulüne yer verilmediği, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptali yolunda İdare Mahkemesince verilen kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 14.5.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1999/2129, K:2000/1994
- Devlet Memurları Kanunu 137. Madde
- Görevden Uzaklaştırma
Davalı idare; davacı daha önce görevden uzaklaştırılmasına ilişkin bir olaydan beraat etmesi nedeniyle … İdare Mahkemesinin iptal kararı ile görevine iade edilmiş ise de; aynı türden bir çok davası bulunduğundan ve yargılamalar devam ettiğinden yeniden görevden uzaklaştırıldığını, esasen adı geçenin görevine iadesine sebep olan davada verilen iptal kararının Danıştay Beşinci Dairesince bozulduğunu, 657 sayılı Yasanın 144. maddesine göre görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması konusunda idareye takdir yetkisi tanındığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Yasanın 137. maddesinde, görevden uzaklaştırmanın, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbir olduğu belirtildikten sonra; 140. maddesinde, haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurlarının da görevden uzaklaştırılabilecekleri öngörülmüştür. Anılan Yasanın 143. maddesinin (b) bendinde yargılanmanın men’ine ve beraatine karar verilen Devlet Memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılacağı hükme bağlandıktan sonra; 145. maddede de, görevden uzaklaştırmanın bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde ilgilinin durumunun her iki ayda bir yetkili amirince incelenerek, göreve dönüp dönmemesi hakkında karar verileceği düzenlenmiştir.
… Gümrükler Başmüdürlüğünde Muayene Memuru olan davacının 1987-1988 yıllarına ilişkin dönemde yapılan gümrük işlemlerini kapsayan soruşturma nedeniyle 1989 yılında görevden uzaklaştırıldığı, görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılarak 657 sayılı Yasanın 143/b maddesi uyarınca görevine başlatılması için idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada verilen iptal kararının Danıştay Beşinci Dairesinin 23.12.1997 günlü, E:1997/1995, K:1997/3238 sayılı kararıyla bozulduğu, İdare Mahkemesince verilen iptal kararı üzerine davacının … Gümrükleri Baş müdürlüğüne 17.9.1997 günlü onayla atandığı, ancak aynı türden bir çok davası bulunması nedeniyle yeniden 23.9.1997 günlü dava konusu işlemle görevden uzaklaştırıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Davacının görevden uzaklaştırılmasına neden olan ve 1987-1988 yıllarına ilişkin dönemde yapılan gümrük işlemlerini kapsayan 1.6.1989 günlü ve 2 sayılı soruşturma raporu sonucunda, davacı ile diğer ilgililer hakkında ceza davası açıldığı, bu dava devam ederken anılan döneme ilişkin gümrük işlemleri nedeniyle değişik tarihlerde başlatılan başka soruşturmalar sonucu davacının da kusurlu bulunduğu, yeni soruşturma raporlarının düzenlendiği ve bu soruşturma raporları konularının yargıya intikal ettirildiği ve raporlarda yer alan hususların halen devam etmekte olan ceza davalarının konusunu teşkil ettiği gerekçesiyle yeniden dava konusu işlemle görevinden uzaklaştırıldığı dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
13.12.1989 günlü ve 2 sayılı soruşturma raporu üzerine Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, davacının beraatine ilişkin olarak verilen kararın … Ceza Dairesinin 22.1.1996 günlü kararıyla onanması üzerine davacı, görevden uzaklaştırılmasına dair kararın kaldırılması amacıyla idareye başvurmuş, istemin reddi üzerine açtığı davada verilen iptal kararı üzerine göreve iade edildikten 6 gün sonra yeniden görevinden uzaklaştırılmış ise de, adı geçen hakkındaki ilk kez görevden uzaklaştırma kararının ceza kovuşturması nedenine dayanılarak alınmış olması, anılan beraat kararının varlığına karşın açılan diğer ceza davalarının görülmekte bulunması, yargılandığı fiillerin niteliği ve göreve iadesi sonucunu doğuran iptal kararının Danıştay Dairesince bozulması hususları göz önüne alındığında; davacının yeniden görevden uzaklaştırılmasına ilişkin işlemde Yasa hükümlerine aykırılıktan söz edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle davanın reddi gerekirken dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1992/5699, K:1993/609
- Devlet Memurları Kanunu 137. Madde
- Görevden Uzaklaştırma
… Gümrükleri Başmüdürlüğünde iken görevden uzaklaştırılan davacı, açık halinin devamı koşuluyla … Gümrük Müdürlüğüne muayene memuru olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
İdare Mahkemesinin kararıyla; 657 sayılı Yasanın 76. maddesi ile idarelere memurların naklen atanmaları konusunda kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olarak takdir yetkisi tanındığı, olayda davacının daha önce görevden uzaklaştırılması nedeniyle hizmet veremediğinin anlaşıldığı, bu durumda davacının açık halinin devamı koşuluyla naklen atanmasında, atandığı yerde de hizmet veremeyeceği için kamu yararı ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 141. maddesinin 1. fıkrasında, görevden uzaklaştırılan memurların kanunda öngörülen hak ve yardımlardan yararlanmaya devam edecekleri, 142. maddesinde ise, soruşturma sonunda disiplin yüzünden memurluktan çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına gerek duyulmayan Devlet Memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma önleminin 137.maddede belirtilen yetkililerce derhal kaldırılacağı hükme bağlanmış; 143. maddesinde de, görevden uzaklaştırılan memurun tekrar göreve başlatılmasının zorunlu olduğu durumlar sayılmıştır.
657 sayılı Yasanın görevden uzaklaştırma müessesinin düzenlendiği 137. ve devam eden maddelerinde, görevden uzaklaştırılan memurun bu önlemin kaldırılması sonucu eski görevine ve görev yerine iade edileceği yolunda açık bir hüküm bulunmamakta ise de, yukarıda belirtilen yasal düzenleme karşısında, görevden uzaklaştırılmakla görevi ile ilişkisi fiilen sona eren ancak hukuki bağı devam eden memurun, görevden uzaklaştırma önleminin kaldırılmasıyla birlikte, hizmet gereklerinin zorunlu kıldığı durumlar ayrık olmak üzere eski görevine ve görev yerine iade edilmesi gerektiği açıktır.
… Gümrükleri Başmüdürlüğünde muayene memuru olarak görev yapan davacının geçirdiği bir idari soruşturma sırasında görevden uzaklaştırıldığı ve bu önlemin davacı hakkında kamu davaları açılması nedeniyle devam ettirildiği, tesis edilen dava konusu işlemle de, davacının açık halinin devamı koşulu ile … Gümrük Müdürlüğüne muayene memuru olarak naklen atandığı, davalı idarece bu işleme gerekçe olarak, davacının görev yaptığı … ilinde hizmet verecek elemana ihtiyaç bulunduğu, buna karşın davacının görevden uzaklaştırılması nedeniyle hizmet veremediği ve kadrosunu işgal etmesi nedeniyle de davacının yerine başka bir kimsenin atanamadığı hususunun savunulduğu dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Görevden uzaklaştırılması nedeniyle hizmetinden yararlanılamayan memurun sunduğu hizmetin, hizmet gereklerinin zorunlu kılmadığı durumlarda sözü edilen Yasanın 86.maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir.” hükmü uyarınca yerine bir vekil atanmak suretiyle ifa edilmesi olanaklıdır. Yasa koyucu bu şekilde, ilgilinin görevden uzaklaştırılması nedeniyle verilen hizmetin aksamaması için idareye bir olanak tanınmış bulunmaktadır.
Bu duruma ve belirtilen yasal düzenlemeye göre, görevden uzaklaştırılan davacının verdiği hizmete duyulan gereksinimin, 657 sayılı Yasanın yukarıda anılan 86. maddesinin 1. fıkrasının tanıdığı yetki kullanılarak vekil atanması suretiyle karşılanması olanaklı olup, hakkındaki görevden uzaklaştırma önlemi kaldırıldığı takdirde davacının göreve dönmesine engel bir durum bulunmaz ise, kural olarak eski görevine ve görev yerine iade edilmesi gerekli bulunduğundan, davalı idarece yeterli hukuki neden gösterilmeksizin davacının naklen atanmasında hukuka uyarlık ve söz konusu naklen atama işleminin iptali yolundaki kararda sonuç itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1992/5699, K:1993/609
- Devlet Memurları Kanunu 137. Madde
- Görevden Uzaklaştırma
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının, yukarıda metni yazılı 10. maddenin 4. fıkrası uyarınca, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Kurulunda …- …’i temsil eden delegeler tarafından 1982 yılında SSK Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildiği ve bu görevi 3 dönem sürdürdükten sonra, en son 7.6.1991 tarihinde aynı yöntemle yeniden S.S.K. Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildiği; bu görevi yürütmekte iken, dava konusu Bakanlık işlemiyle “açılan kamu davası ile … Vakfının (…) Kurum aleyhine açtığı hukuk davaları sonuçlanıncaya kadar” görevden uzaklaştırıldığı ve bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda sözü edilen madde hükmünden de anlaşıldığı üzere, SSK Yönetim Kurulunun, Sosyal Sigortalar Kurumunun yapısı ve işlevi bakımından çeşitli kesimlerden üye alınmak suretiyle oluşturulduğu ve davacının da, SSK Genel Kurulundaki …-… delegeleri tarafından Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildiği açıktır.
Anılan maddenin 6. fıkrasında yer verilen “herhangi bir nedenle Yönetim Kurulu Üyeliğinin sona ermesi” şeklindeki ibarenin, “yönetim kurulu üyeliği görevinden alınmayı” da kapsadığı açık ise de, “görevden uzaklaştırmanın” da bu kapsam içinde değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmadığı gibi; gerek bu maddede, gerekse adı geçen Kanunun diğer maddelerinde ve ilgili mevzuatta, yönetim kurulu üyeleri ile ilgili olarak görevden uzaklaştırma müessesesine yer verilmemiştir. Hukuki durum bu olmakla birlikte, kamu hizmetinin gerekli kıldığı hallerde, bir SSK Yönetim Kurulu Üyesi hakkında tesis edilebilecek görevden uzaklaştırma işleminin; o üyenin görevden alınması işleminde de uygulandığı üzere, “usulde paralellik ilkesi” uyarınca, ancak adı geçeni bu göreve getiren kurum tarafından gerçekleştirilebileceğinin kabulü zorunludur.
Kaldı ki, Bakan’a, S.S.K. Yönetim Kurulunda …- … temsilcisi olarak görev yapan Yönetim Kurulu Üyesini görevden uzaklaştırabilme yetkisinin tanınması, anılan Kurul’a diğer kesimlerden atanan veya seçilen Üyeler hakkında da böyle bir uygulamanın yapılabilmesi sonucunu doğurur ki, bunun kabulüne hukuken olanak bulunmamaktadır.
Öte yandan, her ne kadar davalı idarece, dava konusu görevden uzaklaştırma işleminin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun konuya ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması suretiyle tesis edildiği savunulmuş ise de; davacının SSK Yönetim Kurulu Üyesi olarak 657 sayılı Yasanın kapsamında bulunmadığı tartışmasız olduğundan, idarenin bu iddiasına itibar edilememiştir.
Belirtilen durum karşısında, SSK Yönetim Kurulunda …- … temsilcisi üye olarak görev yapan davacının görevden uzaklaştırılması yolundaki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.