Ceza Muhakemesi Kanunu 7. Madde
Görevli Olmayan Hakim veya Mahkemenin İşlemleri
Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hakim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür.
Ceza Muhakemesi Kanunu 7. Madde Gerekçesi
Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür.
- İlgili Makale:
- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tam Metin:
Ceza Muhakemesi Kanunu 7. Madde Görevli Olmayan Hâkim veya Mahkemenin İşlemleri Emsal Kararlar
Yargıtay 1. Ceza Dairesi E: 2021/10259, K: 2021/12976
- Ceza Muhakemesi Kanunu 7. Madde
- Görevli Olmayan Hâkim veya Mahkemenin İşlemleri
5.Asliye Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinden önce 2018/317 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama esnasında, 03.10.2018 tarihli duruşmada sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını kabul ettiği nazara alındığında, 5271 sayılı Kanun’un “Görevli olmayan hâkim veya mahkemenin işlemleri” başlıklı 7. maddesinde yer alan, “(1) Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür.” şeklindeki açıklamalar karşısında, sanığın söz konusu kabul beyanının görevli mahkeme huzurunda alındığı ve bu itibarla geçerli olduğu gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. İncelenen dosyada; sanığın… 5. Asliye Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinden önce 2018/317 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada 03.10.2018 tarihli oturumda 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükmün uygulanmasını kabul ettiğini bildirdiği halde merciince sanığın muvafakati olmadığı gerekçesiyle sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; … 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2021/120 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309/4. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 04.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi E: 2018/778, K: 2019/6303
- Ceza Muhakemesi Kanunu 7. Madde
- Görevli Olmayan Hâkim veya Mahkemenin İşlemleri
1) “Görevli Olmayan Hâkim veya Mahkemenin İşlemleri” başlığını taşıyan 5271 sayılı CMK’nın 7. maddesinin 1. fıkrasına göre: “Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür.” CMK’nın 196. maddesinin 2. fıkrasına göre de: “Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir.” Hal böyle olunca; Somut olayımızdaki sanıkların istinabe yoluyla sorguya çekilmeleri yasal olarak mümkün olmamakla birlikte 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından kovuşturma aşamasında yapılmış tüm işlemler de hükümsüzdür.
CMK’nın 191. maddesi ve 196. maddesinin 2. fıkrası gereğince somut olayın mağdurları olup beyanları alınmayan …, …, … ve …’ın, tanıklar …, …,…,. ve …’in etraflıca olayla ilgili bilgi ve görgülerine başvurulup, konuyla alakalı herhangi bir disiplin tahkikatı yürütülüp yürütülmediği sorularak varsa ilgili evrak temin edilip, adli yargılanma hakları zedelenmeden yargılama faaliyeti yürütülerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, usul kurallarına aykırı bir şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, T.C. Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK’nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanının ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi, bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve savunmanları ile sanıklar …, … ve … savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak bozulmasına,19/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi E: 2018/6083, K: 2019/1014
- Ceza Muhakemesi Kanunu 7. Madde
- Görevli Olmayan Hâkim veya Mahkemenin İşlemleri
Kamu davasına bakmakta görevsiz olduğu tespit edilen ….2. Asliye Ceza Mahkemesince 10.12.2009 tarihinde sanıklar … ve …’ın savunmalarının alınması için …..Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine UYAP üzerinden gönderilen talimat yazı cevabının, UYAP veya dosya içerisinde fiziken bulunmadığı, sanık … tarafından o tarihte yazılan talimata istinaden bir savunma yaptıkları beyanı karşısında, zamanaşımı süresinin başlangıcının tespiti açısından bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiği yönünde tebliğnamedeki düşünceye;
5271 sayılı CMK’nın “Görevli olmayan hâkim veya mahkemenin işlemleri” 7. maddesinde; yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemlerin hükümsüz olacağının açıkça düzenlenmesi; bozma üzerine temyize konu edilen dosyada, görevsiz olduğu açıkça anlaşılan ve yapmış olduğu usulü kovuşturma işlemleri tüm sanıklar yönünden tekrarlandığı için dosyanın esası açısından bir önemi kalmayan ….2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1566 E. sayılı dosyasında, …..Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine 10.12.2009 günü yazdığı talimat müzekkeresinin akıbeti hakkında herhangi bir araştırma veya sonuç evrakı incelemesi yapılmamış olmasının, görevli ve yetkili….. 13. Asliye Ceza Mahkemesince yazılan talimata istinaden, adı geçen sanıklar … ve …’ın savunmalarının, …..8. Asliye Ceza Mahkemesince 21.03.2012 günlü talimat duruşmasında alınmış olması, diğer sanık …’ın savunmasının ise 03.05.2012 tarihli celsede bizzat mahkeme huzurunda alınmış olması, dolayısıyla tüm sanıkların birlikte işledikleri atılı suç bakımından açılan kamu davasında, 5237 sayılı TCK’nın “Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi” başlıklı 67/(2). maddesinde yazılı olduğu üzere, zamanaşımını kesen en son usul işleminin, 03.05.2012 tarihli celsede sanık …’ın da savunmasının alınması işlemi olduğunun açık olması nedenleriyle iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, anlaşıldığından, sanık … ve sanıklar müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin onanmasına, 28/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi E: 2015/12068, K: 2016/5762
- Ceza Muhakemesi Kanunu 7. Madde
- Görevli Olmayan Hâkim veya Mahkemenin İşlemleri
Tebliğnamede ismi bulunan sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz talebi bulunmadığından; sanık … hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın soruşturma aşamasında müdafii huzurunda alınan beyanında, suça konu tabancayı satın aldığını ifade etmesi karşısında; eyleminin 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesinde düzenlenen yasak nitelikte silah taşıma suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir, tartışma ve davaya bakma görevinin, anılan maddedeki hapis cezasının üst sınırına göre 5235 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulmuş ise de; 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6545 sayılı Kanunun 84. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 6. madde ile sulh ceza mahkemelerinin kaldırıldığı gözetilerek Asliye Ceza Mahkemesince değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’un 321. ve 326/son maddeleri gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakları saklı tutularak bozulmasına, 28.04.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Yargıtay 17. Ceza Dairesi E:2015/12116, K:2016/4680
- Ceza Muhakemesi Kanunu 7. Madde
- Görevli Olmayan Hâkim veya Mahkemenin İşlemleri
UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre 15.10.1993 doğumlu olan suça sürüklenen çocuk …’in, 26.05.2009 olan suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olup TCK’nın 31/3. maddesi kapsamında kaldığı, yargılama aşamasında, İstanbul Barosuna bağlı tüm avukatların, CMK görevini kabul etmemeleri nedeniyle suça sürüklenen çocuğun 18.11.2009 tarihli oturumda müdafii olmaksızın savunmasının alındığı, izleyen oturumlarda, avukat … zorunlu müdafii olarak atanıp, 17.03.2011 tarihli oturumda suça sürüklenen çocuk ile zorunlu müdafiinin hazır bulundukları, ancak bu oturumda da suça sürüklenen çocuğun beyanlarının alınmadığı, hüküm tarihi olan 27.09.2011 tarihi itibariyle de suça sürüklenen çocuğun henüz 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun müdafii olmaksızın alınan savunması ile yetinilerek, yöntemince sorgusu yapılmadan karar verilmek suretiyle 1412 sayılı CMUK’un 236 ve 5271 sayılı CMK 7 ve 150/2. maddelerine aykırı olacak şekilde, savunma hakkının kısıtlanması; Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak bozulmasına, 05.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.