Boşanma davasında facebook yazışmaları delil olur? Bu soru tarafımıza çok fazla sorulmaktadır. Boşanma davasında Facebook, İnstagram, Whatsapp, Twitter, Telegram gibi uygulama içeriklerinin delil olarak kullanılması, her somut olay açısından ayrı ayrı değerlendirilir. Eğer ortada bir delil yaratma durumu söz konusu ise ve bu durum ispatlanırsa, söz konusu bu delilin hükme esas alınması mümkün olamayacaktır. Örneğin bir kişinin, açacağı boşanma davasını kazanmak amacıyla eşine ait sosyal medya hesabı üzerinden 3. kişilerle yazışma yapıp bunların ekran görüntüsünü alması, delil yaratma anlamına gelecektir ve hüküm kurulurken dikkate alınmayacaktır.
Kural olarak boşanma davalarında, boşanma sebepleri her türlü delille ispat edilebilir. İspatı mümkün olan her türlü belge, tanık beyanı, bilirkişi, keşif, ses, görüntü kaydı, film, cd, sosyal medya görüntüleri, günlük, telefon kaydı, fotoğraflar, otel kayıtları, hamilelik testi ve benzeri ispat araçları delil olarak kullanılabilir. Bu deliller hukuka aykırı yollara başvurulmaksızın elde edilmiş olmalıdır. Teknolojinin zamanla gelişmesi ile birlikte bireysel ve toplumsal yaşantımızda gözle görülür pek çok değişim olmuştur. Teknolojinin yaşantımıza etkilerinden biride bazı davranışların teknoloji yardımıyla gerçekleşmesi sonucudur.
Teknoloji hayatımızın her alanına etki ettiği gibi hukuk alanında da pek çok gelişim ve değişime neden olmuştur. Teknolojinin ilerlemesiyle günlük hayatta sık sık kullandığımız iletişim araçları (telefon, tablet, bilgisayar vb.) günümüzde pek çok davaya konu olmaktadır. Boşanma davaları da bu davalara örnek dava türlerindendir. Eşler birbirlerinin teknolojik cihazlarından veya kendi teknolojik cihazları yardımıyla elde ettikleri delilleri boşanma davalarına konu edebilirler. Peki, mahkemeye sunulan bu deliller hukuka uygun mudur?
Boşanma Davasında Facebook Yazışmaları İstenebilir mi?
Özellikle boşanma davasında facebook kayıtları ve facebook mesajları delil olarak kullanılabilir mi sorusu oldukça fazla sorulmaktadır. Zira eşler facebook üzerinden üçüncü kişilerle konuşarak sadakate aykırı davranışlarda bulunabilmektedir. Bu sebeple diğer eş, facebook mesajlarını ve messenger konuşmalarını boşanma davasında delil olarak kullanıp kullanamayacağını merak etmektedir. Burada önemli olan husus facebooktan alınan delilin nasıl elde edildiğidir.
Facebook resmi olarak konuşmaları veya ip adresini vermemektedir. Talep edilse de talebe cevap dahi verilmektedir. Burada facebook kayıtları istense bile sonuç alınamayacaktır. Fakat kayıtlar eşin bilgisayarından veya karşı taraftan elde edilmiş olabilir. Delil olarak kullanmak isteyen eş, söz konusu facebook kayıtlarını hukuka uygun şekilde elde etmiş olmalıdır. Hukuka aykırı elde edilen kayıtların boşanma davasında delil olarak kullanılması mümkün değildir. Yalnızca facebook kayıtlarının değil, hukuka aykırı olarak elde edilen tüm delillerin boşanma davasında delil olarak kullanılması mümkün değildir.
Facebook Yazışmalarını Boşanma Davasında Delil Olarak Kullanabilir miyim?
Teknolojinin gelişmesi ve çağın ilerlemesiyle beraber insanların akıllı telefonlarda geçirdikleri vakitler arttı. Cep telefonlarına indirilen sosyal medya uygulamaları telefonda geçirilen vaktin artmasında önemli birer faktör halindeler. Bu sosyal medya uygulamalarından biri olan Facebook; kişilere mesajlaşma, kişisel fotoğraflarını paylaşabilme, oyunlar oynama gibi pek çok seçenek sunuyor. Bu kadar çok insanın birbirleriyle etkileşimde bulunduğu bu sosyal medya uygulamasının hukuka konu olmaması elbette imkânsız. Özellikle boşanma davalarında sık sık adı geçen Facebook; eşlerin aldatma ve sadakatsiz davranışlarını gerçekleştirdiği mecralardan.
Zira eşler Facebook (https://www.facebook.com/) üzerinden üçüncü kişilerle konuşarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunabiliyor. Bu tarz olaylarda, bahsi geçen sosyal medya uygulamalarının, özellikle boşanma davalarına konu alınmasına vesile oluyor. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında boşanmak isteyen eşin, davalı eşinde nitelendirdiği kusurlu davranışları ispat etmesi gerekir. Boşanma davalarında bu tarz sosyal medya uygulamalarının kullanılmasının istenmesindeki temel sebep; boşanma nedeni olarak iddia edilen olayların kanıtlanması noktasında delil olarak kullanılabilmesidir. Boşanma davalarında Facebook yazışmalarının delil olarak kullanılabilmesi, her somut olay için ayrı ayrı yapılan değerlendirmelerle belirlenir. Facebook yazışmaları, ortada bir delil yaratma durumu söz konusu olmadığı müddetçe boşanma davalarında delil olarak kullanılabilir.
Facebook Yazışmalarının Boşanma Davaslarında Delil Olarak Kullanılabilmesinin Şartları
- Delil niteliğinde kullanılmak istenen Facebook yazışmalarının hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması gerekir. Facebook hesap şifrelerinin ele geçirilmesi ya da telefona yüklenen yazılımlar aracılığıyla elde edilen delillerin mahkemeye sunulması mümkün değildir. Bu tarz elde edilen deliller hukuka aykırı şekilde elde edilmiş delilerdir. Hukuka aykırı şekilde delil elde etme söz konusu olursa, bunu yapan eş ceza davasıyla karşı karşıya kalabilir. Hukuka uygunluk durumlarına örnek verecek olursak; karşı taraf kendi Facebook mesajlarını davalı eşe ekran görüntüsü alıp göndermişse ya da Facebook üzerinden herkese açık veya sadece arkadaşlara açık durumlar, gönderiler paylaşılmışsa bunlara ilişkin kayıtlar boşanma davasında delil olarak kullanılabilir.
- Delil yaratma durumu söz konusu olmamalıdır.
- Bilirkişi incelemesi ile Facebook mesajlaşmalarının gerçek olduğundan emin olunmalıdır.
Facebook Yazışmalarını Boşanma Davalarında Delil Kapsamında Mahkemeye Nasıl Sunmalıyım?
Facebook, İnstagram, Whatsapp uygulamalarını bir arada tutan, çatı şirketi Meta’dır. Meta bu uygulamalara ilişkin içerik ve yazışmaların mahkemeye gönderilmesi taleplerini kabul etmemektedir. Bunun sebebi talep edilen içerik ve mesajlaşmaların kullanıcıların kişisel verisi olmasıdır. Türkiye’den Facebook mesajları ve içeriklerine ilişkin olarak gönderilen yazılara olumlu geri dönüş sağlanmamaktadır. Bu yüzden sosyal medya yazışma ve içerikleri, telefon aramaları ve SMS kayıtları gibi operatörden istenip dosyaya kazandırılabilecek delillerden değildir.
Bu sebeplerden ötürü Facebook yazışmalarının mahkemeye delil niteliğinde sunulabilmesi ancak ekran görüntüleri ile mümkün olabilecektir. Ancak elde edilen ekran görüntülerinin hukuka aykırı yollardan elde edilmiş olmaması gerekir. Bu delil niteliğindeki ekran görüntüleri veri taşıma araçlarında depolanabilir. Ayrıca çıktıları da alınabilir. Davalı taraf mahkemeye sunulmuş olan yazışmaları inkâr etmediği takdirde yazışmaları kabul etmiş sayılır.
Böyle mevcut ekran görüntüleri delil niteliği kazanır. Ancak karşı taraf sunulan Facebook mesaj ekran görüntülerine farklı sebepler üzerinden itiraz ederse dosyaya sunulan ekran görüntülerinin başkaca delillerle desteklenmesi de yeterli olmayabilir. Bu durumda mevcut Facebook yazışmalarının karşı tarafça yapıldığına dair bilirkişi incelemesi ile gerçeklik ortaya çıkartılmalıdır. Tüm bunlara rağmen elde edilen Facebook mesaj veya içeriklerine dair ekran görüntüleri, hukuka uygun şekilde elde edilmiş bile olsa yan delillerle desteklemek en sağlıklısı olacaktır. Çünkü Yargıtay kararları da dikkate alındığında elde edilmiş olan bu veriler tek başına vakıaların ispatına yeterli değildir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2013/19577 K. 2014/1926 T. 5.2.2014)
Boşanma Davasında Facebook Yazışmalarını Delil Olarak Kullanabilir miyim Yargıtay Kararları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/17151 E. 2018/5463 K. sayılı kararı
- Boşanma Davasında Facebook Yazışmalarını Delil Olarak Kullanabilir miyim?
Bu veriler tek başına vakıaların ispatına yeterli değildir. Davacı kadın tarafından davalı erkeğe ait olduğu ileri sürülen yazışmalar dosyaya sunulmuş, davalı erkek söz konusu hesaplarla bir ilgisinin olmadığını savunmuştur. Hükme esas alınan elektronik ortamdan elde edilen yazışma içeriklerinin yer aldığı belgede yer alan yazışmaların davalı erkeğe aidiyetine dair, kadının iddiası dışında herhangi bir delil bulunmamaktadır. Kim tarafından oluşturulduğu ve yazışmalarda geçen muhatapların kim olduğu belli olmayan, internet ortamı üzerinden yapılan görüşme kayıtları tek başına vakıaların ispatında dikkate alınamaz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/10424 E. 2016/12629 K. sayılı kararı
- Boşanma Davasında Facebook Yazışmalarını Delil Olarak Kullanabilir miyim?
Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kadının internetten facebook üzerinden başka erkeklerle görüştüğü ve buluştuğu böylelikle sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği kabul edilerek ağır kusurlu bulunmuştur. Ne var ki, her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Davadan sonra oluşan olaylar boşanma kararında esas alınamaz, ancak yeni bir davanın konusu olur. Davacının mahkemece kabul edilen sadakatsizlik eylemi dava tarihinden sonra olup kusur belirlemesinde bu davada nazara alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmeyen, müşterek çocuklardan…’ye fiziksel şiddet uygulan davalı erkek tamamen kusurludur. Davacının kusurlu bir davranışı kanıtlanamamıştır. Hal böyle iken davacı kadının ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteklerinin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.09.2002 tarihli ve 2002/2-617 E., 2002/648 K. Sayılı Kararı
- Boşanma Davasında Facebook Yazışmalarını Delil Olarak Kullanabilir miyim?
Eşler arasında özel hayat alanının daha dar yorumlanması gerektiği ve bir eşin, diğer ele ait olup da müşterek konutta bulduğu fotoğraf, mektup, günlük vb. şeyleri mahkemeye delil olarak sunması halinde bu delillerin hukuka aykırı kabul edilemez.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/17151 E. 2018/5463 K. 24/04/2018 Tarih
- Boşanma Davasında Facebook Yazışmalarını Delil Olarak Kullanabilir miyim?
Bu veriler tek başına vakıaların ispatına yeterli değildir. Davacı kadın tarafından davalı erkeğe ait olduğu ileri sürülen yazışmalar dosyaya sunulmuş, davalı erkek söz konusu hesaplarla bir ilgisinin olmadığını savunmuştur. Hükme esas alınan elektronik ortamdan elde edilen yazışma içeriklerinin yer aldığı belgede yer alan yazışmaların davalı erkeğe aidiyetine dair, kadının iddiası dışında herhangi bir delil bulunmamaktadır. Kim tarafından oluşturulduğu ve yazışmalarda geçen muhatapların kim olduğu belli olmayan, internet ortamı üzerinden yapılan görüşme kayıtları tek başına vakıaların ispatında dikkate alınamaz.