Aldatmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Aldatmada çocuğun velayeti kime verilir? Aldatmaya dayalı açılan boşanma davalarında en çok merak edilen sorulardan biri budur. Evlilik birliğinin sona ermesi halinde üzerinde durulacak önemli konulardan birisi de velayettir. Velayet 18 yaşını doldurmamış çocuğun anne ve babasının bakım, eğitim konularında gözetim altında olmasıdır. Çocuğun menfaati, eğitimi, barınması, beslenmesi gibi hususlar velayet kapsamında ebeveynlerin sorumluluğundadır. Ancak boşanma davasından sonra velayet genel olarak anne ve babadan birine verilir. Bunun dışında çocuğun kendi hayatını düzenlemesinde bir özgürlük alanı da tanınması gerekmektedir.

Aldatmada çocuğun velayet hakkının kime verileceği hususunda da çocuğun “üstün yararı” oldukça önem taşımaktadır. Örneğin; aldatan taraf anneyse ve anne haysiyetsiz hayat sürmekte ise bu durumda çocuğun iyi şartlar altında bakılmayacağı ve eğitim göremeyeceği düşünülerek velayet babaya bırakılabilir. Ayrıca aldatan taraf anneyse bile çocuğun anne ile kalması çocuğun menfaatleri bakımından daha yararlı ise velayet hakkı anneye verilebilir. Bu durum baba için de aynıdır.

Kural olarak başkaca bir sebep olmadığı müddetçe ya da hâkim tarafından çocuğa bir vasi atanmadığı müddetçe velayet anne ve babanın ortak hakkıdır. Ki evlilik birliği içerisinde velayet hakkı hem anne hem de baba üzerindedir. Eğer taraflar arasında boşanma gerçekleştiyse genellikle taraflar arasından birine velayet hakkı verilir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda “Aldatmada çocuğun velayeti kime verilir?” verileceğinden bahsedeceğiz.

Boşanmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Evlilik birliği içerisindeyken çocuğun velayeti anne ve baba üzerinde eşittir. Ancak taraflar arasında ortak hayata son verildiyse ve boşanma gerçekleştiyse hakimin takdir edeceği kişi üzerinde velayet bırakılır. Her ne kadar genel olarak velayet anneye verilse de annenin 18 yaşından küçük olması, kısıtlı olması, ölmüş olması ya da velayetin kendisinden alınmış olması halinde velayet babaya verilebilir. Aile mahkemesi hakimi çocuğun üstün yararını gözeterek bu hususta bir karar verir.

Yargıtay’ın kararlarına göre velayet daha az kusurlu olan tarafa verilmektedir. Çocuğun üstün yararı gereği, psikolojisi, fiziksel özellikleri, sosyo ekonomik durumu göz önünde bulundurulduğunda hakim öncelikle çocuğun kimin yanında daha iyi şartlar altında bakılacağına bakar. Çocuk sayısının birden çok olması halinde de durum bu şekildedir. Hatta çocuklardan birisi annenin yanında kalmak isterken diğeri babanın yanında kalmak isteyebilir. Ancak çocukların birbirinden ayrılmaması için anne ya da babadan birine velayet verildiği de görülmektedir.

Yargıtay Kararında Aldatmada Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Taraflar anlaşmalı bir şekilde boşanmadığı müddetçe çekişmeli boşanma davası açılır. Çekişmeli boşanma davasında boşanma sebepleri zina, hayata kast, haysiyetsiz hayat sürme, terk gibi sebeplerle çoğaltılabilir. Zina eşlerden birinin evlilik birliği içerisinde karşı cinsten biriyle bile isteye cinsel ilişkiye girmesidir. Aldatma eylemini öğrenen taraf öğrenmesinden itibaren 6 ay içerisinde, her halde 5 yıl içerisinde zina nedeniyle boşanma davasını açmak zorundadır. Aksi takdirde taraf affetmiş sayılır ve boşanma davası için haklı gerekçesi kalmaz.

Aldatma her ne kadar taraflar arasında yaşanan bir durum olsa da çocuğun üstün yararı açısından velayet hakkının kime verileceği önemlidir. Nitekim aldatan tarafın haysiyetsiz hayat sürdüğü düşünülerek velayet hakkını alamaması mümkündür. Ayrıca çocuğun iyi şartlar altında bakılmayacağı düşünülürse aynı şekilde velayet hakkı verilmez. Aldatan taraf anne ya da baba olsa dahi menfaat bakımından çocuğun üstün yararı gereği aldatan tarafa da velayet verilebilir. Ancak hukukumuzda 12 yaşın altıdaki çocuklar genel olarak anneye verilmektedir. Sonuç olarak aldatan tarafa velayet hakkının verilmesi de çocuğun üstün yararı bunu getiriyorsa mümkündür.

Zina Yapan Kadına Velayet Verilir Mi?

Aldatmada çocuğun velayeti çocuğun üstün yararı ve yaşı gözetilerek bir tarafa verilir. Boşanma davalarında velayet konusu, özellikle aldatma durumlarında, toplumda yanlış bilinen birçok konuyu içerir. Bu karmaşık durumu anlamak için öncelikle temel ilkeleri bilmek gerekir. Hukuk sistemimizde velayet kararlarının temelini “çocuğun üstün yararı” ilkesi oluşturur. Bu ilke, boşanma sürecinde ebeveynlerin kişisel çatışmalarının üstünde tutulur. Öyle ki, bir ebeveynin aldatma gibi olumsuz bir davranışta bulunmuş olması, otomatik olarak velayet hakkını kaybetmesi anlamına gelmez. Mahkemeler her durumda “Bu çocuk hangi ebeveynin yanında daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilir?” sorusunun cevabını arar.

Aldatma, evlilik birliğini derinden sarsan bir eylem olmasına rağmen, velayet kararlarında tek başına belirleyici bir faktör değildir. Örneğin, eşini aldatan bir anne veya baba, çocuğun bakımı, eğitimi ve duygusal gelişimi konusunda diğer ebeveyne göre daha uygun koşullara sahip olabilir. Bu durumda mahkeme, aldatma eylemini değil, çocuğun geleceğini ön planda tutar. Bu yaklaşımın arkasındaki mantık şudur: Bir kişinin eş olarak başarısız olması, onun ebeveyn olarak da başarısız olacağı anlamına gelmez. Bu nedenle mahkemeler, aldatma olayını velayetle ilgili kararlarında doğrudan bir kriter olarak değil, çocuğun yaşam koşullarını etkileyebilecek faktörlerden yalnızca biri olarak değerlendirir.

• Aldatan Anneye Velayet Verilir mi?

Aldatan anneye velayet verilir mi? Aldatan anneye velayet verilebilir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi aldatma çocuğun velayeti kararı verilebilmesi için başlı başına yeterli değildir. Örneğin henüz 4 yaşında bir çocuğun annesi, eşini aldatmış olsa dahi çocuk anneye verilecektir. Çünkü çocuk ile anne arasında biyolojik bağ velayetin anneye verilmesini gerektirmektedir. Ancak anne hayat kadını ise, çocuğa şiddet uyguluyorsa, bu durumda çocuğun ruh ve beden bütünlüğü ihlal edileceğinden velayet babaya verilir.

• Aldatan Babaya Velayet Verilir mi?

Yukarıda annenin aldatması halinde bahsettiğimiz durum burada da geçerlidir. Babanın eşini aldatması halinde velayetin kime verileceği, aldatmaya göre değil, tarafların yaşantısına, çocuğun vücut bütünlüğüne ve üstün yararına göre mahkemece değerlendirilecektir. Yani eğer şartlar gerektiriyorsa aldatan babaya da velayet verilebilir.