18 yaşından küçükken Türk Ceza Kanunu kapsamında yargılanıp cezaya hükmedilen, ertelenen veya hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilen çocuklar ileride devlet memuru olma noktasında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında engeller ile karşılaşmaktadır. Devlet Memurları Kanunu 48. madde kapsamında yapılacak tüm alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılma zorunluluğu bulunmaktadır. 18 yaş altı suçlar güvenlik soruşturmasında çıkar mı sorusu memur adayları arasında merak konusudur.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği kapsamında yapılan bu araştırmada çocukken işlenen bir suçtan, hatadan dolayı meslek edinmeleri önüne engel konulmaktadır. 18 yaş altı işlenen suçlar devlet memurluğuna engel değildir. 18 yaşından küçükken işlenen suçlar güvenlik soruşturması kapsamında değerlendirmeye esas alınamaz. Buna dayanarak olumsuz sonuçlandırılan güvenlik soruşturmalarının idare davasında iptal edildiği görülmektedir. Zira işlem konusuz kalmaktadır. Bu durum hukuka aykırı olup, 18 yaş altı işlenen suçlar güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında değerlendirilmek üzere dosyaya konulması veya değerlendirilmeye esas alınması mümkün değildir.
18 yaş altında işlenen suçlar sebebi ile güvenlik soruşturmasının olumsuz gelmesi durumunda idare mahkemesine 60 gün içerisinde yürütme durdurma istemli iptal davası açılmalı, mahkeme vasıtasıyla iptali sağlanmalıdır. Zira kanunen verilmemesi gereken kişisel verinin idari makamlara açıklanması özel hayatın gizliliğinin ihlali sonucunu doğuracaktır. Yani güvenlik soruşturmasında 18 yaş altı suçlar ele alınmaz. 18 yaş altı suçlar memurluğa engel mi ? Sorusuna yanıt bulacağımız bu makalede, idareler tarafından uygulanan yanlış uygulamanın İdare Mahkemesince iptal edilmesi hususu ele alınacaktır. 18 yaş altı suçlar güvenlik soruşturması kapsamında değerlendirilmeye alınmamalıdır.
18 Yaş Altında İşlenen Suç Adli Sicilde Çıkar Mı?
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 10. maddesinin üçüncü fıkrası hükmü kapsamında on sekiz yaşından küçükken işlenen suçlara dair kayıtlar güvenli soruşturması kapsamında kamu görevlerine yapılacak atamalar için ilgili kamu kurumlarına verilemez. Aynı şekilde 5352 sayılı Kanun’da 18 yaşından küçüklerle ilgili adli sicil ve arşiv kayıtlarının ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet başsavcılıkları, hakim veya mahkemelerce istenebileceği düzenlenmiştir. Buna göre kişilerin 18 yaşından küçükken işlediği herhangi bir suça ait kayıtların idari makamlara bildirilmesi hukuken mümkün değildir.
Yine 5352 sayılı Kanun’un “Arşiv bilgilerinin istenmesi” kenar başlıklı 10. maddesinin 3. fıkrası; “Onsekiz yaşından küçüklerle ilgili adli sicil ve arşiv kayıtları; ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılıkları, hakim veya mahkemelerce istenebilir.”
Adli sicil ve adli sicil arşiv kaydından silinmiş olsa da geçmişte işlenmiş olan suçlar güvenlik soruşturmasında ortaya çıkmaktadır. Bu suçlar nedeniyle güvenlik soruşturması olumsuz şekilde neticelenmektedir. 18 yaşından küçükken işlenen suçların kamu görevine engel olup olmayacağı tarafımıza çok sorulmaktadır. Bu başlıkta söylemek gerekirse 18 yaşından küçükken işlenen suçlar memur olarak atanmaya engel değildir. Memur olmak için başvurduğunuz kurum tarafından 18 yaş altında suç işlemeniz sebebi ile red cevabı alırsanız yasal hakkınız olan dava yoluna gitmenizi öneririz.
18 Yaş Altı Suç Sebebi İle Memuriyete Alınmazsam Ne Yapabilirim?
26.09.2004 tarihli 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi kapsamında; “(1)… a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; … atamaya veya seçimine tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihadam edilmekten,.. yoksun bırakılır. (4) … fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” 18 yaş altı suçlar güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanan adaylar 60 gün içinde idari dava açmalıdır. İdari dava açma süresi İYUK ile belirlenmiş olup hak düşürücü bir süredir. Yaşadığınız olumsuzluk ile ilgili olarak ilk yapmanız gereken vakit kaybetmeden idari dava sürecini başlatmak olacaktır.
Anayasa Mahkemesi(AYM), kanunen verilmemesi gereken kişisel verilerin idari makamlara açıklanması ve güvenlik soruşturmalarında esas alınması sebebiyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılama yapılmasına hükmetti. Karar, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne gönderildi. Yeniden yargılama yoluyla, 18 yaşından küçükken işlediği suçtan güvenlik soruşturmasına takılan Fatih S. ve aynı konumdaki kişilere AYM kararı ışığında kamuda istihdam imkânı tanınabilecek. AYM bu kararıyla, 5237 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 10/3 fıkrası hükmü dikkate alındığında 18 yaşından küçükken işlenen suçlara dair kayıtların kamu görevlerine yapılacak atamalar dolayısıyla güvenlik soruşturması kapsamında ilgili kamu kurumlarına verilemeyeceği ve güvenlik soruşturmasında esas alınamayacağına da karar verdi.
- Karar Tarihi: 27.02.2019
- Başvuru Numarası: 2014/7256
- Resmi Gazete Tarih ve Sayı: 27/3/2019- 30727
Çocukların Adli Sicil Kaydı Tutulur Mu?
18 yaş altındaki bireylerin suç işlemesi halinde adli sicil yadı tutulur. Ancak 18 yaş altında işlenen suçlar sebebi ile tutulan kayıtlar her kuruma verilmez. 2253 Sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 34. maddesi ile küçükler hakkında adli sicile geçirilen bilgiler; ancak soruşturma ve kovuşturma konusu olan işler sebebi ile Cumhuriyet Savcıları, Sorgu Hâkimleri ve Mahkemelerce veya Yasama Meclisi Üyeleri seçimleri ile ilgili olarak yetkili seçim kurullarınca istendiği takdirde adli sicilce bildirilir düzenlemesi yapılmıştır.
Soruşturma ve kovuşturma konusu olan işler sebebi ile verilen bilgiler sadece verilen işlem için kullanılmalıdır. Görüldüğü üzere kanun koyucu 18 yaş altı işlenen suçlar bakımından çocukların memuriyete girmesine engel herhangi bir düzenleme yapmamış aksine ilgili kayıtların her kuruma verilmeyeceği düzenlemesi yaparak çocukları koruyucu tavır sergilemiştir.
Mahkemelerce haklarında 2253 Sayılı Kanunun 12. veya Türk Ceza Kanununun 54/3. maddesi uygulanması sonucu mahkûmiyetlerine karar verilen küçüklerle ilgili adli sicil kayıtları, 29.11.1990 gün ve 20710 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.11.1990 gün ve 3682 Sayılı Adli Sicil Kanununun 10. ve bu konuda 13.11.1991 gün ve 21150 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 15/a. maddesine göre, 2253 Sayılı kanunun 34. maddesi uyarınca, ancak, soruşturma ve kovuşturma konusu olan işler sebebiyle, Cumhuriyet Savcılıkları ve Mahkemelerce veya Yasama Meclisi Üyeleri ile ilgili olarak yetkili seçim kurullarınca istenildiği takdirde bildirilir, hükmüne yer verilmektedir. Mesela, küçük yaşta hüküm giymiş olanların sürücü belgesi almak için yapacakları başvurularda Merkezi Adli Sicil veya ilgili Bölge Bilgisayar Bilişim Sistemi Müdürlüklerince sabıka kayıtlarının bildirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
18 Yaş Altı Suçlar Güvenlik Soruşturmasında Çıkar Mı? Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında
24.03.2016 tarihli 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun “Özel nitelikli kişisel verilen işlenme şartları” kenar başlıklı 6. maddesi uyarınca; “(1)Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi,.. ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir. (2) Özel nitelikte kişisel verilerin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır.”
Devletin çocukların korunması ile ilgili pozitif yükümlülükleri kapsamında hukukumuzda bazı kanuni düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. Bunlardan biri de çocukların işledikleri bir suç nedeniyle kamu görevlerinden sürekli olarak yasaklanamayacakları ilkesidir. 5237 sayılı Kanun da, kasten işlediği bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm olmuş ve fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olanların sürekli bir kamu görevini üstlenmekten mahrum bırakılamayacakları ifade edilmiştir.
4045 sayılı Yönetmelik kapsamında soruşturma ya da araştırma sonucunu içeren bilgi ve belgelerin ilgilinin güvenlik makamlarındaki dosyasında süresiz olarak saklanacağı, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında olumsuz durumu saplananlarla ilgili MİT ve EGM karşılıklı olarak birbirlerine aktarılacağı hükümlerine yer verilmiş olup kişilerin ssöz konusu bilgilere itiraz etme olanağı bulunmadığı gibi bilgilerin bir müddet sonra silinmesine de imkan verilmediği görülmektedir. Bu durumda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının objektif, öngörülebilen ve önceden belirlenen güvencelere ve usullere tabi kılınmış olmadığı, tamamen yetkili makamların talimatlarına bağlı olarak yapıldığı, bu haliyle de keyfiliğe açık bir durum yaratmakta olduğu ortadadır.
İdari davalarda da avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Şahıslar kendileri, şirketler ise yetkilileri aracılığıyla davalarını açabilir ve yürütebilirler. Ancak baştan sona teknik ve hukuki koşullarla dolu bu süreç olduğu ve yapılan bir hata neticesinde davanız reddedilebilir. Buda haklı olduğunuz davada usulden veya esastan davayı kaybetmeniz anlamına gelecektir. Bu riskle karşı karşıya kalmamak için idare hukuku konusunda uzman avukattan hizmet almanız önemlidir. Bu sayede hem hukuken haklı olduğunuz davada alacağınızı tahsil edeceksiniz hem de hızlı ve hatasız şekilde sürecinizin tamamlanması sağlanmış olacaksınızdır.