Herhangi bir kurum veya kuruluşta kamu hizmeti görevini yerine getiren memurlar, birtakım ödev ve sorumluluklar düzenine bağlı kılınmıştır. Ödev ve sorumlulukların yerine getirilmemesi kurumun düzenini bozabileceği gibi hizmetin aksamasına da yol açar. Disiplin suçu ise kamu hizmeti düzenini bozan eylemleri ifade etmektedir. Disiplin soruşturmalarının usulüne uygun yapılması, disiplin yaptırımlarının amacına ulaşması bakımından önemlidir. Aksi durumda İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi yüksektir. Bu nedenle memur disiplin soruşturması yapılırken belli kurallara uyulmak zorundadır.
Disiplinin amacı, örgüt norm ve standartlarının işgörenlere benimsetilmesi, örgüt yapısına ve amaçlarına uygun davranışların elde edilmesidir. Disiplin ceza hukuku, kurallar koyar, hizmet suçlarını ve cezalarını belirler. Devlet, bu sebeple genel ceza hukuku yanında bir disiplin ceza hukuku ve usulü oluşturmak zorundadır. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda memur disiplin soruşturması usul ve esasları detaylı şekilde ele alınmıştır.
Doktor disiplin soruşturması ve iptal davası hakkında detaylı bilgiyi bu makalemizden okuyabilirsiniz. https://kadimhukuk.com.tr/makale/doktor-disiplin-sorusturmasi-itiraz-dava/
Akademik personel disiplin soruşturması ve iptal davası hakkında detaylı bilgiyi bu makalemizden okuyabilirsiniz. https://kadimhukuk.com.tr/makale/yok-akademik-personel-disiplin-sorusturmasi/
Genel Olarak Kamu Kurumlarında Disiplinsizlik Nedenleri
Genel olarak disipline aykırı davranışların nedenlerini kamu görevlilerine uyarladığımızda disiplinsiz davranışları doğuran etkenleri şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Personelin görevde yükselmesinin ve idari hareketliliğin objektif kurallara bağlanmadığına ilişkin yaygın inanç,
Amir ve yönetici davranışlarının, motive edici ve çalışma ortamını düzenleyici temel bilgi ve becerilerden yoksun olduğuna ilişkin genel algı, - Özellikle maddi motivasyon araçlarının yetersizliği nedeniyle çalışan dünyasında görülebilen moral bozukluğu.
- Personel değerlendirmesinin genelde iş başarım düzeyine göre değil kişiliğe/sübjektif ölçütlere göre yapılmasının çalışanlarda yarattığı motivasyon düşüklüğü.
- Disiplini sağlayıcı yöntem olarak yönetici ve astların olumlu davranışlarını pekiştirici etkisi bilinen ödül sisteminin etkili şekilde işletilememesi.
- Adaylık döneminde kamu görevlilerinin disiplin kuralları ve kanuni düzenlemeler konusunda yeterince bilgi edinememesi.
- Görev yeterlikleri, yönetim becerileri ve kişisel özellikler ile ilgili eksiklikler (kendini kontrol edememe, bencillik, dikbaşlılık gibi).
- Yöneticilerin liderlik rolünün sorgulanması ve etkili bir yönetim düzenini kurulamadığına ilişkin negatif algı nedeniyle çalışanların kural ve düzenlemelere karşı direniş göstermesi.
- Örgüt normları hakkında bilgisizlik.
- Çalışanların davranışlarını örgüt amaçları doğrultusunda yönlendirecek pozitif güdülemenin yeterince yapılamamış olması.
- Örgütsel başarıyı sağlayacak amaç birliğinin örgüt ve çalışanlar arasında yeterince sağlanamaması.
657 Disiplin Cezaları Tablosu
657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 125. maddesinin (A), (B), (C), (D) ve (E) bentlerinde uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve kamu görevinden çıkarma cezalarını gerektiren eylemler sayılmıştır. Böylelikle, karşılaşılabilecek her türlü davranış ve eylemin Kanunda sınırlı olarak sayılmış olduğu söylenemez. Kanunda sayılan bu eylemler örnek kabilinden olup sanığın eylemi Kanunda belirtilmiş olan eylemlere birebir uymuyorsa; sanık hakkında, yaptığı eylemin nitelik ve ağırlık itibariyle benzer olanları ile aynı tür disiplin cezaları verilir.
Disiplin cezaları ve işlemlerine ilişkin hükümler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun (DMK) “Disiplin” başlıklı 7. Bölümü’nde 124-136. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Makalemizin konusu “Memur Disiplin Soruşturması Usul ve Esasları” olduğu için bu konuda detaylı bilgi verilecek ama ondan önce disiplin soruşturmasının konusu teşkil eden disiplin amirleri ve disiplin cezaları hususunda özet bilgiler sunulacaktır.

DMK’da Yer Alan Disiplin Suç ve Cezaları (125. Madde)
DMK’ya Göre Disiplin Cezaları
Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları şunlardır:
- Uyarma: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
- Kınama: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
- Aylıktan kesme: Memurun, brüt aylığından 1/30 – 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
- Kademe ilerlemesinin durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 – 3 yıl durdurulmasıdır. Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının ¼’ü – ½’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.
- Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.
Devlet Memurları Kanununda 5 tane disiplin cezası öngörülmüştür. Bu cezalar haricinde disiplin cezası yoktur.
Disiplin Cezasına Uygulanacak Fiil ve Haller
- Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek,
c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
d) Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak,
e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak.
- Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak,
b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
e) Devlete ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak,
f) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek,
g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak,
j) Verilen emirlere itiraz etmek,
k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
l) Kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak.
m) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.
- Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak,
e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
- Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
b) Özürsüz ve kesintisiz 3 – 9 gün göreve gelmemek,
c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,
n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.
- Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,
b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,
c) Siyasi partiye girmek,
d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,
k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.
l) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.
Disiplin Soruşturmasının Amacı
DMK’nın 124. maddesinde; “Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir” denilmektedir.
Buna göre disiplin soruşturmanın amaçlarından ilki kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak ve bu yolla toplumun ihtiyaçlarını hakkaniyetli bir biçimde karşılamaya çalışmaktadır.
[vc_row][vc_column][vc_column_text][vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text][/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_style=”outline” message_box_color=”warning” icon_fontawesome=”fas fa-exclamation-triangle”]Disiplin soruşturmasının diğer amacı da kamu hizmetlerinin sunulması noktasında görev yapan personelin hizmetin gereği gibi sağlanması noktasında gerekli olan kurallara riayetinin sağlanması, kamu hizmetinin aksamaması için personelinin dikkat ve özen içerisinde çalışmasının sağlanmasıdır.[/vc_message]
Disiplin soruşturmasının son amacı da kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi noktasında gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek buna ilişkin kurallara riayet etmeyen personeli kanunun emrettiği müeyyideye tabi tutmak ve bu esnada hem personelin hem de devletin haklarını ihlal etmeyen bir prosedür uygulamaktır.

Disiplin Suçunun Öğrenilme Halleri
DMK’nın 127. maddesinde “Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren” denilmektedir. Görüldüğü gibi Kanun, memurun DMK’nın 125. maddesi kapsamına giren fiili veya hallerini öğrenilmesini esas almaktadır.
Öğrenilme ya bizzat amirlerince, mesai arkadaşlarınca veya hizmet alan hişilerce memurun disiplin suçunu işlerken görülmesi veya yakalanması, ya mesai arkadaşlarınca ya da hizmeti alan vatandaşlarca hakkında şikayette bulunulması, ya pişman olup disiplin soruşturmasına konu eylemini itiraf etmesi, ya basında hakkında çıkan haberlerle, ya da hakkında ihbarın bulunması üzerine olabilir.
Söz konusu şikayet, ihbar, hakkında çıkan haberin içeriğinin disiplin soruşturmasını gerektirecek somut bilgiler olması halinde de disiplin soruşturmasını açmaya yetkili amirlerce bu yönde memur hakkında disiplin soruşturmasının açılması gerekir.
Disiplin Soruşturması Yapmaya Yetkili Amirler Kimlerdir?
Disiplin hukukunda düzenlenen kurallar, kamu görevlerinin kadro durumları ve unvanları ile belirlenen statülerinden bağımsız düşünülmemiştir. Danıştay’a göre de disiplin soruşturması yapmaya ve disiplin cezası vermeye yetkili makamların, hakkında disiplin işlemi yapılacak kamu görevlisinin statüsüne göre belirlenmesi amaçlanmış olup aksi bir durum, disiplin cezası veremeye yönelik yetki konusunda belirsizlik oluşmasına neden olacaktır.
DMK’nın 125. maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında disiplin soruşturması yapmaya, memurun söz disiplin soruşturmasına konu fiili veya hali işlediği anda görevli olduğu yerdeki disiplin amirleri yetkilidir.
[vc_row][vc_column][vc_column_text] [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_style=”outline” message_box_color=”blue” icon_fontawesome=”fas fa-balance-scale”]Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tespit edilecek amirlerdir.[/vc_message]
Genelde her kurum ve kuruluş kendi çıkardıkları yönetmeliklerle memurların kadro ve statülerine göre disiplin amirlerini belirlemektedir. Disiplin amiri, disiplin soruşturmasına konu fiili veya hali öğrendiği andan itibaren derhal soruşturma açmakla mükelleftir. Zira disiplin soruşturmasına konu fiilin ve halin öğrenilmesinden itibaren zamanaşımı süreleri işlemeye başlayacaktır.
Devlet Memurlar Yönetmeliği ve Kanunu
DMK’nın “kapsam başlıklı 1. maddesinde “Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır. Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Kanunda belirtilen özel hükümler uygulanır.
Anayasa Mahkemesi üye ve yedek üyeleri ile raportörleri; hakimlik ve savcılık mesleklerinde veya bu mesleklerden sayılan görevlerde bulunanlar, Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, Üniversitelerin, İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademilerinin, Devlet Güzel Sanatlar Akademilerinin, Türkiye ve Orta – Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün öğretim üye ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri, Genelkurmay Mehtaran Bölüğü Sanatkarları, Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera va Balesi ve Belediye Opera ve tiyatroları ile şehir ve belediye konservatuvar ve orkestralarının sanatkar memurları, uzman memurları, uygulatıcı uzman memurları ve stajyerleri; Spor-Toto Teşkilatında çalışan personel; subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile Emniyet Teşkilatı mensupları özel kanunları hükümlerine tabidir” denilmektedir.
Bu sebeple DMK’da belirtilen disiplin hükümlerinin uygulama alanının DMK’nın kapsamına giren ve bu Kanun’a tabi memurlar olduğu görülmektedir. DMK’ya tabi olmayan diğer kamu görevlilerinin de disiplin hükümleri kendilerinin tabi olduğu kanunlarda yer almaktadır.
Disiplin Amirinin Yetkileri ve Sorumlulukları
Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü ile hangi memurlar hakkında karar verebileceklerini ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esasları, bunların yetki ve sorumluluklarını düzenlemek amacıyla 17.9.1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’yla çıkarılan 1447 sayılı “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır.
Söz konusu Yönetmelik’e göre; disiplin amirleri,
- Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet Memuru olarak emrettiği görevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre, 657 sayılı Kanunda yazılı disiplin cezalarından yetkisi dahilinde bulunanları vermeye,
- Özel kanunların disiplin işleriyle ilgili olarak verdiği yetkileri kullanmaya,
- Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarınca reddedilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile Devlet Memurluğundan çıkarma cezaları yerine, red kararlarının alındığı tarihi izleyen 15 gün içinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile bu Yönet melikte belirtilen usul ve esaslara uyulmak kaydıyla başka bir disiplin cezası vermeye,
- Bir üst disiplin amiri sıfatıyla uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazları gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabule, hafifletmeye veya tamamen kaldırmaya, yetkilidirler.
Disiplin amirleri, disiplin işlerinde kendilerine DMK ve özel kanunlarla verilen yetkileri kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla; memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerle tanınan hakları göz önünde tutan, hakkaniyet ve eşitliği esas alan bir tutum ve davranış için de kullanmak ile yükümlüdürler. Bu genel sorumluluğun dışında disiplin amirleri ayrıca;
a) Memurların uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma cezalarından biriyle cezalandırılması gereken disipline aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren kanunen belli süreler içinde disiplin soruşturmasını başlatarak; gerekli cezayı uygulayarak, disiplin cezası verme yetkisinin zaman aşımına uğramasını önlemek,
b) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı tarihi izleyen 15 gün içinde vermek,
c) Uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazları, cezalarla ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde inceleyerek sonuçlandırmak,
zorundadırlar.
Disiplin Soruşturması Başlarken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Kamu hizmetlerinin yürütülmesi esnasında kamu hizmetini ifa eden memurlar arasında ve kamu hizmetinden faydalanan vatandaştan kaynaklı husumet nedeniyle memur hakkında mesnetsiz iddia ve olgularla şikâyette bulunulması mümkündür. Disiplin soruşturmasının memurun hem manevi dünyasında hem de görev yaptığı çevre açısından olumsuz tesir uyandırması da mümkün olduğundan bu soruşturmanın ancak somut bir delile dayanarak açılması lazım gelmektedir.
Bu nedenle memur hakkında, isimsiz, delil veya somut bir bilgi içermeyen, daha önce soruşturması tamamlanmış bir konuda yeni delil ortaya konmamış ihbar ve şikâyetlerin işleme konulmamasına karar verilmesi gerekir.
Kimler Hakkında Disiplin Soruşturması Yapılabilir?
Başta fiilin görev yapanlar başta olmak üzere öğrenildiği anda emekli olmuş, istifa etmiş, müstafi sayılmış ve başka sebeplerle devlet memurluğundan çıkarılmış bile olsa disiplin soruşturmasına konu fiili işlediği anda DMK kapsamında memur olanlar hakkında disiplin soruşturması yapılabilir.
DMK’nın disiplin hükümleri, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır. Sözleşmeli ve geçici personel hakkında DMK’da belirtilen özel hükümler uygulanır.
Bir kişi hakkında bir konuda disiplin soruşturması yapılmış ve buna dair hüküm verilmişse yeni bir delil ortaya konmadan aynı konuya ilişkin disiplin soruşturması yapılamaz.
Disiplin Soruşturması Başlama ve Zamanaşımı Süresi
DMK’nın 125. maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
- Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
- Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,
başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
Soruşturmacının (Muhakkik) Atanması, Görev ve Yetkileri
Disiplin cezası vermeye yetkili amir, kendisi doğrudan disiplin cezası veremez. Öncelikle bir disiplin soruşturması başlatması ve bunun içinde bir soruşturmacı (muhakkik) ataması lazım gelmektedir.
DMK’nın disiplin bölümü içerisinde yer alan çeşitli hükümlerinde soruşturmacıdan söz edilmekle birlikte, soruşturmacı tayini, soruşturmacının nitelikleri, soruşturmanın yürütülme biçimi gibi hususları açıkça düzenleyen kurallar yer almamaktadır. Disiplin soruşturmasında uygulanacak usul kurallarının bir kısmı idari teamüllerle, bir kısmı zaman içerisinde oluşturulan içtihatlarla göre yürütülmektedir. Genelde idareler; 4483 sayılı Memurların ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’da öngörülen hükümleri gözeten kendilerince hazırlanan personel yönetmelikleriyle disiplin soruşturmasını yürütmektedir.
Disiplin soruşturması, ilgili memur hakkında soruşturmacı (muhakkik) atanmasıyla başlar. Ancak Danıştay’a göre de disiplin soruşturması yapmaya ve disiplin cezası vermeye yetkili makamların, hakkında disiplin işlemi yapılacak kamu görevlisinin statüsüne göre belirlenmesi amaçlandığından soruşturmacı (muhakkik) hakkında disiplin soruşturması yürütülen memurun kadrosundan daha alt bir kadroya sahip olamaz.
Soruşturmacının görevi, disiplin cezası verme yetkisi olmaksızın disiplin soruşturmasına konu memurun fiili ve haliyle ilgili her türlü lehte ve aleyhte delili toplamak ve değerlendirmektir. Bu kapsamda soruşturmacı ilgili memurun ifadesine başvurabilir, müşteki ve tanık dinleyebilir, disiplin soruşturmasını ilgilendiren her türlü evrakı inceleyebilir, ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi alabilir.
Nihayetinde derleyip topladığı bütün bilgi ve belgeleri değerlendirerek bir soruşturma raporu hazırlar. Söz konusu soruşturma raporunda;
- Soruşturmacı olarak görevlendirildiği yazının tarih ve sayısı,
- Disiplin soruşturmasına konu fiilin veya halin öğrenildiği tarih,
- Soruşturmaya başladığı tarih,
- Soruşturduğu memurun kimlik bilgileri,
- Varsa müşteki, tanık, mağdur kimlik bilgileri,
- Soruşturma konusu olayın tarih ve yeri,
- Soruşturulan memurun savunması,
- Varsa kamu kurumlarından gelen bilgi ve belgeler,
- Varsa soruşturma kapsamında incelenen belgeler
- Dosya kapsamında lehte ve aleyhte tüm deliller,
- Delillerin değerlendirilmesi,
- Sonuç
Soruşturmacı, raporun sonuç kısmında olaya ilişkin tahlillerine yer verdikten sonra soruşturmaya konu hangi fiilin DMK’da hangi maddeye ve bente karşılık geldiğini belirtmek zorundadır.
Memur Disiplin Soruşturması Savunma Hakkı
DMK’nın 130. maddesine göre devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.
Soruşturmacı tarafından hazırlanan savunma istem yazısında; memur hakkındaki iddia edilen fiil ve haller yer, zaman, kişi ve olay belirtilerek gösterilmek, kanun gereği memura 7 günden az olmamak üzere verilen savunma süresi ve de DMK’nın 130. maddesinin son fıkrasında belirtildiği üzere belirtilen süre içerisinde savunmasını yapmaması halinde savunma hakkından vazgeçilmiş sayılacağı konusunda memura ihtarın yapıldığını yer almalıdır.
Genel Olarak Disiplin Cezalarında Yetki ve Karar Yöntemi
Disiplin cezalarını vermeye yetkili merciiler 657 sayılı DMK’nın değişik 126. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir;
- Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.
- Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir.
- Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.
DMK’ya Göre Disiplin Amirleri
Disiplin amirleri; kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tespit edilecek amirlerdir. Disiplin amiri, şube müdürlüğü kademesinden başlamak üzere hiyerarşik amirliğin idare amirliği kolunu oluşturur. DMK’nın 124. maddesinin değişik 1.fıkrasına göre disiplin amirleri, kurumların tespit edilecek kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve amirlerdir. Yetki açısından disiplin amirlerinin durumu bu yönetmelikler kapsamında incelendiğinde;
- Bakanın, bakanlık teşkilatında görevli bütün memurların disiplin amiri olduğu ve bu sıfatla haiz bulunduğu yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabildiği,
En üst disiplin amirlerinin her derecedeki memur hakkında doğrudan disiplin yetkilerini kullanabildiği,
Disiplin işleriyle ilgili uygulamalarda ilçede kaymakamın, ilde valinin diğer disiplin amirlerine göre en üst disiplin amiri olduğu, - Müstakil müdürlük kadrosu bulunmayan anaokulları ile ilkokullarda müdürlük görevini de yürüten öğretmenlerin disiplin amirliği yetkisinin olmadığı,
- Üst disiplin amirlerinin, sıralamada kendinden önce gelen amire bağlanmış olan bütün personelin aynı zamanda ilk disiplin amiri sıfatını haiz olduğu,
- Üst disiplin amirleri tarafından ilk disiplin amiri sıfatıyla verilmiş disiplin cezalarına itirazın varsa bu amirlerin ilk disiplin amiri olan üstüne yoksa disiplin kuruluna yapılması gerektiği, yönünde düzenlemeler yaptığı görülmektedir.
- Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri ise saklıdır.
Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü ile hangi memurlar hakkında karar verebileceklerini ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esasları, bunların yetki ve sorumluluklarını düzenlemek amacıyla 17.9.1982 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’yla çıkarılan 1447 sayılı “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik” çıkarılmıştır.
Disiplin Amirlerinin Kullanabileceği Yetkiler
Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik’in disiplin amirlerinin yetkilerini düzenleyen 18. maddesine göre disiplin amirleri;
- Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin devlet memuru olarak emrettiği görevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre yetkisi dahilinde bulunan disiplin cezası ile uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlanma tarihinden itibaren 15 gün içinde vermeye,
- Özel kanunların disiplin işleriyle ilgili olarak verdiği yetkileri kullanmaya, disiplin ve yüksek disiplin kurullarınca reddedilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile devlet memurluğundan çıkarma cezaları yerine, ret kararlarının alındığı tarihi izleyen 15 gün içinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili yönetmelikte belirtilen usul ve kaidelere uyulmak kaydıyla başka bir disiplin cezası vermeye yetkili kılınmışlardır.
Bir üst disiplin amiri sıfatıyla uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazları gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabule, hafifletmeye veya tamamen kaldırmaya, bu konuda cezalarla ilgili yapılan itirazları karar ve eklerinin kendisine intikalinden itibaren 30 gün içinde inceleyip sonuçlandırmaya ilişkin yetkileri ise yukarıda açıklandığı üzere DMK’nın 135. maddesinde yer alan ‘Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabilir.’ Hükmünün 6111 sayılı kanunla değiştirilmesi, 136.maddesinin de yine anılan kanunla ilga edilmesiyle ortadan kaldırılmıştır.
Dolayısıyla disiplin amirleri itiraz mercii olmaktan çıkarılmıştır. Ancak disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı il disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı ise yüksek disiplin kuruluna itiraz edilmesi üzerine itirazın kurullarca kabulü hâlinde, disiplin amirlerine kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilme veya tamamen kaldırabilme yetkisi tanınmıştır.
Disiplin Kurulları
DMK’nın 126. maddesinde disiplin amirleri yanında disiplin kurulları da disiplin cezası vermede yetkili kılınmıştır. Disiplin kurulları;
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına ilişkin görüş bildirmek, DMK’nın 6111 sayılı kanunla değişik itiraz başlıklı 135. maddesi uyarınca disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı il disiplin kurulu bünyesinde, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı ise yüksek disiplin kurulu nezdinde itirazen yapılacak başvuru üzerine itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde inceleme yaparak karar vermek,
Disiplin amirlerinin teklifi üzerine memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu marifetiyle Devlet memurluğundan çıkarma cezasını görüşüp karara bağlamak yetkileriyle donatılmıştır.
DMK’nın değişik 134. maddesi ile Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesi, disiplin ve soruşturma işlerinde kanunlarla verilen görevleri yapmak üzere kurum merkezinde bir Yüksek Disiplin Kurulunun ve her ilde, bölge esasına göre çalışan kuruluşlarda bölge merkezinde/her kurum merkezinde, ayrıca il milli eğitim müdürlüklerinde birer disiplin kurulunun oluşturulacağını, bu kurulların kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü, hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri ve disiplin amirlerinin tayin ve tespitinde uygulanacak esaslar ile bunların yetki ve sorumlulukları gibi hususların Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceğini hükme bağlamıştır.
- Buna göre illerde;
İl Disiplin Kurulu,
İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu,
- Bakanlık Merkezinde;
Merkez Disiplin Kurulu,
Yüksek Disiplin Kurulu teşkil edilmiştir.
Ceza türleri açısından kurulların kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını karara bağlama yetkisi istişari nitelikte veya görüş bildirmeyle sınırlıdır. Disiplin cezası verme yetkisi asıl olarak DMK’nın 126. maddesine göre memurun bağlı bulunduğu disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amire, il disiplin kurulunun kararına dayanan hallerde ise valiye aittir. DMK’nın 126/2. maddesine göre disiplin amirlerinin isteği üzerine görüşülen Devlet memurluğundan çıkarma cezasında ise niteliği ve yapısı farklı düzenlenen yüksek disiplin kurulu yetkilidir.
Kurullar arasında hiyerarşik bağlantı bulunmamakta, birbirlerine emir ve talimat verememektedir. Her biri işbölümü esasına göre oluşturulmuş olup; yargısal usullerle çalışmaktadır.
Disiplin Cezası Karar Süresi
- Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar.
- Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir.
- Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır.
Yüksek Disiplin Kurullarının Karar Usulü ve Memurun Hakkı
Yüksek disiplin kurulları kendilerine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya, yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler.
Hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memur, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir
Disiplin Cezası Verilmesine İlişkin Kriterler
Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.
Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.
DMK’nın 125. maddesinde sayılan disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir.
Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının ¼’ü – ½’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.
Memur Hakkında Disiplin Soruşturması ve Ceza Soruşturması İlişkisi
Memurun disiplin soruşturmasına konu bir fiili sadece DMK’nın konusunu teşkil etmeyip aynı zamanda ceza hukukunun konusunu da ilgilendirebilir.
Bu durumda disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin ceza hukuku kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez. Aynı şekilde bazen idare, ceza soruşturması sonrası memur hakkında disiplin soruşturmasına konu fiili öğrenebilir. Bu durumda memur hakkında ceza soruşturmasının olması disiplin soruşturmasının da yapılmasına engel teşkil etmeyecektir.
Disiplin Cezasının Uygulanması
Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.
Verilen disiplin cezaları üst disiplin amirine, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ayrıca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.
Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar.
İdari Takdire Dayalı Ceza İndirimi
Memur hakkında yürütülen disiplin soruşturmasından sonra belirlenen ceza, mesleki açıdan kusurlu sayılan memur eylemine karşılık olmak üzere disiplin amir veya kurulunca uygulanan bir yaptırımdır. Kanunun belirtilen düzenlemesi ceza yaptırımını, memurun mesleki performansı, ödül veya başarı belgesine sahip olması ve geçmişteki çalışmalarını göz önünde tutarak bir derece hafif ceza uygulanması seçeneğiyle yumuşatmıştır. Bu bir takdir yetkisidir ancak takdir yetkisinin sınırı, yukarıda değinilen yasal şartlarla çizilmiştir.
Bu şartlarda idare, memurlar için verilecek cezalarda yasadaki sıralamaya göre bir derece hafif olan cezanın uygulanıp uygulanmamasına karar verecektir. Şartların araştırılması yükümlülüğü idareyi takdir yetkisini kullanırken keyfi hareket etmekten ve eşitliğe aykırı işlem yapmaktan belli ölçüde alıkoymaya dönüktür. İdare, yasa maddesinde yer verilen araştırmayı yaptıktan sonra gerekçe göstererek alt ceza uygulamasında yine de bulunmayabilir. Sonuçta idarenin alacağı her karar kamu yararı, hizmet gerekleri, eşitlik, denge ve hakkaniyet, haklı bir neden’ yönlerinden yargı organlarınca denetlenmekte ve idarenin takdir yetkisini yerinde kullanıp kullanmadığı yargı süzgecinden geçirilmektedir.
Disiplin amirine alt ceza uygulamasında tanınan inisiyatif, memur hakkında edinilen mesleki gözlemleri ve özlük dosyasına işlenen kayıtları, ceza takdirinde bir tür ödüle çevirebilmesi amacını taşır. Düzenlemeyle ayrıca memurun, çalışma yaşamında daha uyumlu davranmasına, kurallara riayet etmesine ve işine önem vermesine dönük bir etki gücü yaratılmaya çalışılır. Kurumun düzenli işlemesi ve kamu hizmetinin sağlıklı yürütülmesi amaçlarını gerçekleştirmede disiplin hukukunun kamu görevlisine fırsatlar sunması ve onu olumlu davranışlara isteklendirmesi yasal düzenlemenin beklenen diğer sonuçları arasında sayılabilir.
Disiplin Cezalarının İdari Kararla Geri Alınamaması
Kamu görevlisi disiplin cezasına çarptırıldıktan sonra idare ve memur açısından bu ceza kesinleşir. İdare artık kendi kararını yeni bir idari işlemle geri alamaz veya verilmiş disiplin cezasını ortadan kaldıramaz. Oysa idari işlemler belli şartlar altında geri alınabildiği, kaldırılabildiği veya değiştirilebildiği halde bir idari işlem kategorisi sayılan disiplin cezalarında idarenin kendisine tanınan bu yetkileri kullanamadığı görülmektedir. Danıştay’ın da yerleşik kararlarına göre yetkili amir ve kurullarca verilen disiplin cezaları idari merciler yönünden de bağlayıcıdır ve geri alınmaları, kaldırılmaları ve değiştirilmeleri mümkün değildir.
Disiplin cezaları ancak devlet memurluğunda çıkarma cezası hariç idari başvuru yolu olan itiraz, yargısal başvuru araçlarından iptal davası veya şartları oluştuğunda özlük dosyasından silinme üzerine ortadan kaldırılabilir. İlk iki yasal seçeneğin bir sıra izlemesi gerekli olmayıp, aynı zamanda da kullanılabilir bir özellik taşımaktadır. Yargı kararı veya af gibi yasama tasarrufu olmaksızın geri alınamaması, yetkili disiplin kurulu ve amirleri tarafından verilip kesinleşen cezaların, özlük dosyasından silinmesi şartlarının oluşması üzerine idarece kaldırılması durumları hariç, idari kararla silinememesi, değiştirilememesi ve ceza kararını veren merciiler yönünden de bağlayıcı olması, disiplin kurallarının işlerliğini ve etki gücü kazanmasını sağladığı gibi, kamu hizmeti gerekleri ve kurum düzenini koruma amacı da idarenin keyfiliğine kurban edilmemiş olmaktadır.
Disiplin Cezalarının Bir Süre Sonra Özlük Dosyasından Silinmesi
Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Devlet memurluğundan çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış olan memur uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından 5 sene, diğer cezaların uygulanmasından 10 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini isteyebilir.
Memurun, yukarıda yazılan süreler içerisindeki davranışları, bu isteğini haklı kılacak nitelikte görülürse, isteğinin yerine getirilmesine karar verilerek bu karar özlük dosyasına işlenir.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının özlük dosyasından çıkarılmasında disiplin kurulunun mütalaası alındıktan sonra yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
Disiplin Cezalarına Karşı Memurun İtiraz Hakkı
Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin cezalarına karşı memur, idari yargı yoluna başvurulabilir.
Disiplin Cezalarına Karşı Memurun Dava Açma Hakkı
İdarenin memur hakkında disiplin cezası verilmesine yönelik kararı bir idari işlem olduğu için idari işlemler hakkında uygulanacak yasal yollara ilgililer başvurabilirler.
DMK’nın 135. maddesinde; “disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir” denilmektedir. Kesin ve icrai bir işlem niteliğinde olan disiplin cezası kararına karşı ilgili memur söz konusu cezanın iptali için idari yargıda dava açabilir. Dava açma süresi idare mahkemelerinde 60 gündür. Bu süre, disiplin cezası kararına ilişkin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlar.
60 günlük dava açma süresi hak düşürücü süre olup, bu süre içinde dava açılmadığı takdirde dava, süre aşımı nedeniyle reddedilir. Dava dilekçesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. ve 5. maddelerine uygun olarak hazırlanması, davanın yetkili idare mahkemesinde açılması gibi hususlar da iptal davası açısından büyük önem taşımaktadır.
İdari yargıda dava açılmadan önce ilgili cezanın iptali için cezayı veren makama yazılı başvuru yapılmaması gerekmektedir. Zira ceza kesinleştikten sonra tek yapılacak işlem artık idare mahkemesinde iptal davası açmaktır. Kuruma müracaat 60 günlük dava açma süresini durdurmayacağından kuruma müracaat edilip oradan gelecek cevaptan sonra hareket edilmek istenirse, bu süre içerisinde dava açma süresi kaçırılabilmektedir. Dava açma süresi kaçırıldığında sonradan açılacak dava, süre aşımı dolayısıyla reddedilecektir. Bu sebeple dava açma sürelerinin iyi takip edilmesi ve cezanın kesinleşmesinden sonra kesinlikle idareye müracaat edilmeden dava açma yoluna gidilmesi son derece önemlidir.
Disiplin Cezası Emsal Kararlar
Danıştay 5. Dairesi, K.T.: 30.10.2018, 2016/7742 E. ve 2018/16963 K.
- Disiplin Soruşturması
- Devlet Memurları Kanunu
Dosyanın incelenmesinden; Başkale İlçe Emniyet Müdürü olarak görev yapan davacı hakkında, “muhbir olarak adlandırılan şahıstan kaynağı ve menşei belli olmayan silah ve el bombalarını ücreti karşılığında alması için emrindeki polis memuruna emir verme ve bahse konu silah ve mühimmatları bulundurma” iddiası ile ilgili olarak soruşturma başlatıldığı, soruşturma kapsamında savunmasının istenilmesine ilişkin yazıda davacıya isnat edilen fiilin, “Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Büro Amirliğinde bir koli içerisinde menşei ve kaynağı belli olmayan 1 adet Kaleşnikof marka silah ve el bombaları bulunması ve bu silah ve mühimmatın davacının bilgisi dahilinde İlçe emniyet Müdürlüğünde bulundurulduğu” şeklinde bildirildiği ve davacının savunmasını tamamen bu isnada yönelik yaptığı, davacı hakkında düzenlenen soruşturma raporunda, davacı hakkında “muhbir olarak adlandırılan şahıstan kaynağı ve menşei belli olmayan silah ve el bombalarını ücreti karşılığında alması için emrindeki polis memuruna emir verme ve bahse konu silah ve mühimmatları bulundurma” iddiasının sübuta ermediği değerlendirilmesi yapılarak ceza tayinine mahal olmadığı yönünde görüş bildirildiği, ancak uyuşmazlık konusu Merkez Disiplin Kurulu kararında ise, 29.9.2012 ve 26.4.2012 tarihlerinde yakalanan gümrük kaçağı sigaraların sayısının evrak üzerinde eksik gösterilmesi, aynı operasyon kapsamında yakalanan Ş.O.’nun işlem yapılmadan salıverilmesi ve gözaltına alınan şüphelinin darp edilmesi fiilleri ile ilgili olarak disiplin cezası verilen komiser yardımcısı T.A., polis memuru N.K. ve polis memuru M.A.S.’yle ilgili olarak denetim görevini yerine getirmediği gerekçesiyle davacı hakkında temyizen incelenen dava konusu disiplin cezasının tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda Merkez Disiplin Kurulunca verilen disiplin cezasına konu fiiller yönünden davacının savunmasının alınmadığı, dolayısıyla, Anayasal güvence altında bulunan savunma hakkının usulüne uygun kullandırıldığından söz edilemeyeceği açık olduğundan, dava konusu işlemde bu yönden hukuka uyarlık, idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Danıştay 12. Dairesi, K.T.: 04.10.2018, 2015/654 E. ve 2018/3551 K.
- Disiplin Soruşturması
- Devlet Memurları Kanunu
Dosyanın incelenmesinden; davacının 29.06.1983 tarihinde aday memur kadrosuna atandığı, 09.07.1986 tarihinde Zabıta Memurluğu kadrosuna atandığı, 1996 tarihinde komiser yardımcısı, 1999 tarihinde komiser kadrosuna, 2006 yılında da zabıta başkomiserliğine atandığı, dava konusu işlemin yapıldığı sırada Avrupa Merkez Zabıta Amirliğine bağlı Bayrampaşa Eski Cezaevi kompleksi içinde bulunan zabıta karakolunda görevli olduğu, 08.01.2014 saat 09:00’da tutulan tutanağa göre davacının 07.01.2014 Salı günü herhangi bir mazereti olmaksızın işe gelmediğinin tespit edildiği; tutanağın M. Sarı ve S. Kafkas adlı zabıta Amir ve Komiseri tarafından imzalandığı; konuya ilişkin olarak davacı hakkında soruşturmacı atanmaksızın ve soruşturma açılmaksızın, disiplin amirince davacıdan savunma istendiği, davacının 20.01.2014 tarihli savunmasında; 06.01.2014 Pazartesi günü ani bir baş ağrısı, ateş ve halsizlik durumu oluştuğunu, bu durumun tüm mesai arkadaşlarının gözü önünde gerçekleştiğini, bu nedenle acilen evine gitmek zorunda kaldığını, evde yaklaşık 26-27 saat kalakaldığını, doktora dahi gidemediğini, evden aldığı ağrı kesicilerle durumu geçiştirdiğini, tutanağın tutulduğu 07.01.2014 günü de iki arkadaşının kendisini aradıklarını, onlara işe gelemeyeceğini bildirdiğini, hasta olduğunu beyan ettiğini, ancak buna rağmen hakkında haksız yere ve kasıtlı olarak fırsatçılık yapılarak tutanak tutulduğunu, tutanağı tutan amirin bunu niçin yaptığını çözemediğini, mağdur olduğunu beyan ettiğinin görüldüğü, davacının bu beyanlarının yeterli olmadığı düşünülerek davacıya dava konusu disiplin cezasının verildiği, davacının Disiplin Kurulu’na itiraz ettiği; ancak itirazının da reddedildiği ve ilgili disiplin cezasının iptali için bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, usulüne uygun soruşturma açılmadan, bağımsız bir soruşturmacı tayin edilmeden ve isnat edilen fiili her yönüyle ve şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya koyan bir soruşturma raporu düzenlenmeden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, işin esasına girilerek davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Danıştay 12. Dairesi, K.T.: 06.04.2016, 2015/4946 E. ve 2016/1938 K.
- Disiplin Soruşturması
- Devlet Memurları Kanunu
Dosyanın incelenmesinden; Hatay Dörtyol Devlet Hastanesinde Başhekim olarak görev yapan davacı hakkında açılan soruşturma sonunda isnat edilen fiilin subuta erdiği belirtilerek kınama cezasının önerilmesi üzerine dava konusu kınama cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın fiilin sabit bulunarak reddedildiği, ancak davacı tarafından Bölge İdare Mahkemesine yapılan itiraz üzerine, Adana Bölge İdare Mahkemesinin 29.05.2013 gün ve E:2013/2403, K:2013/2383 sayılı kararıyla; Sağlık Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin ekinde yer alan cetvelde, ilçelerde görevli baştabiplere disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirinin il sağlık müdür yardımcısı, üst disiplin amirinin ise il sağlık müdürü olarak gösterildiği, bu durumda, davacının soruşturma sonucunda isnat edilen fiilin subuta ermesi nedeniyle yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirince cezalandırılması gerekirken, Sağlık Bakanlığı, Müsteşarlık Makamınca tesis edilen disiplin cezası işleminde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu, karar düzeltme isteminin ise reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
24.10.1982 günlü ve 17848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmeliğin 16. maddesinde “Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, bağlı kuruluşların başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şefleri buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir.
Ayrıca disiplin işlerinde denetimi, etkin ve süratli bir uygulamayı sağlamak için, yukarıdaki fıkrada sayılan disiplin amirlerinin birinci sicil amiri oldukları memurlar ve bakanlıkların doğrudan bakana bağlı birimlerinin başında bulunanlar idari yönden veya sicil bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilirler.” kuralı yer almıştır.
Yukarıda yer verilen genel düzenleyici nitelikteki yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, müsteşarın başında bulunduğu kuruluşta görevli bütün memurların en üst disiplin amiri olduğu ve en üst disiplin amiri olarak haiz olduğu yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabileceği hususu göz önüne alındığında müsteşarın ilçedeki Sağlık Bakanlığı görevlileri hakkında doğrudan disiplin cezası vermesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Disiplin Cezası Örnek İtiraz Dilekçesi
X Kurumu Disiplin Kuruluna
Müvekkil Y hakkında usulsüz müracaatta bulunduğu gerekçesiyle yetkili amirince uyarma cezası verilmiştir. Söz konusu ceza tarafımıza … tarihinde tebliğ olmuştur.
Müvekkil Y’nin TBMM Dilekçe Komisyonu’na yapmış olduğu müracaat, usulsüz müracaat kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira TBMM Dilekçe Komisyonu, Müvekkil Y’nin sıralı amirleri arasında bulunmamaktadır. Kaldı ki yargı içtihatlarında da TBMM Dilekçe Komisyonu’na verilen dilekçelerin anayasal hak arama özgürlüklerinden olduğu ve usulsüz müracaat kapsamında değerlendirilemeyeceği ifade edilmektedir.
Ayrıca yetkili amirce görevlendirilen soruşturmacı tarafından gönderilen … tarihli savunma istem yazısında Müvekkil Y’ye kanunda belirtilen asgari süre olan 7 günden daha az bir savunma süresi verilmiş, bu husus Müvekkil tarafından savunma yazısında ayrıca belirtilmiştir. Soruşturmacının bu işlemi de DMK’ya usul açısından aykırılık teşkil etmektedir.
DMK’ya usul ve esas açısından aykırı olarak verilen Müvekkil Y hakkındaki bu disiplin cezasının kaldırılmasını saygılarımızla vekaleten arz ederiz.
İtirazda Bulunan Y
Vekili
Av. Umur YILDIRIM
Disiplin Cezası Örnek Dava Dilekçesi
(…) İdare Mahkemesi Başkanlığına
Yürütmenin Durdurulması Taleplidir.
Davacı : İsim Soyisim ( T.C.: …) – Adres
Davalı : Kurumu İsmi
Konu : Y hakkında yetkili amiri tarafından verilen uyarma cezasının DMK’da belirtilen usul ve esaslara aykırı olduğundan iptaline karar verilmesi talebimizdir.
Tebliğ Tarihi : …
Açıklamalar
Müvekkil Y hakkında usulsüz müracaatta bulunduğu gerekçesiyle yetkili amirince uyarma cezası verilmiştir. Söz konusu ceza tarafımıza … tarihinde tebliğ olmuştur.
Müvekkil Y’nin TBMM Dilekçe Komisyonu’na yapmış olduğu müracaat, usulsüz müracaat kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira TBMM Dilekçe Komisyonu, Müvekkil Y’nin sıralı amirleri arasında bulunmamaktadır. Kaldı ki yargı içtihatlarında da TBMM Dilekçe Komisyonu’na verilen dilekçelerin anayasal hak arama özgürlüklerinden olduğu ve usulsüz müracaat kapsamında değerlendirilemeyeceği ifade edilmektedir.
Ayrıca yetkili amirce görevlendirilen soruşturmacı tarafından gönderilen … tarihli savunma istem yazısında Müvekkil Y’ye kanunda belirtilen asgari süre olan 7 günden daha az bir savunma süresi verilmiş, bu husus Müvekkil tarafından savunma yazısında ayrıca belirtilmiştir. Soruşturmacının bu işlemi de DMK’ya usul açısından aykırılık teşkil etmektedir.
DMK’ya usul ve esas açısından aykırı olarak verilen Müvekkil Y hakkındaki bu disiplin cezasının kaldırılmasını yönelik itirazımız Z Kurumu Disiplin Kurulu tarafından da … tarihinde reddedilmiştir. Bu sebeple iş bu davanın açılması zarureti hasıl olmuştur.
Müvekkil Y hakkında yetkili amiri tarafından verilen uyarma cezasının DMK’da belirtilen usul ve esaslara aykırı olduğundan iptaline karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ediyoruz.
Hukuki Nedenler: Devlet Memurları Kanunu, İdari Yargılama Usulü Kanunu
Sonuç ve İstem : Yukarıda ayrıntılı bir biçimde açıklanan ve Sayın Mahkemenizce de resen dikkate alınacak nedenlerle;
- Davamızın kabulüne,
- Davalı idarece gerçekleştirilen Y hakkında verilen uyarma cezasının DMK’da belirtilen usul ve esaslara aykırı olduğundan iptaline
karar verilmesini saygılarımızla arz ederim. Tarih:…
Davacı Vekili
Av. Umur YILDIRIM
Hakkımda kınama cezası verildi. Söz konusu cezaya itiraz hakkım var mıdır?
Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
Hakkımda verilen disiplin cezasına karşı dava açma hakkım var mıdır? Varsa nerede ve nasıl dava açabilirim?
DMK’nın 135. maddesinde; “disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir” denilmektedir. Kesin ve icrai bir işlem niteliğinde olan disiplin cezası kararına karşı ilgili memur söz konusu cezanın iptali için idari yargıda dava açabilir. Dava açma süresi idare mahkemelerinde 60 gündür. Bu süre, disiplin cezası kararına ilişkin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlar.
Hakkımda verilen uyarma disiplin cezasına karşı dava açmadan önce itiraz etmem zorunlu mudur?
DMK’nın 135. maddesinde “Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.” denilmektedir. Bu kapsamda itiraz bir zorunluluk değil, ilgilisinin isteğine bağlı bir işlemdir. İsterseniz önce itiraz etme yolunu tercih edebilir, dilerseniz de bu yolu tercih etmeden doğrudan dava açabilirsiniz.