Çocuğa kaç yaşına kadar nafaka ödenir? sorusu tarafımıza çok sık sorulmaktadır. Kanunda çocuklara nafaka verilmesi hususu düzenleme altına alınmıştır. Türk Medeni Kanunu madde 327-328 kapsamında erkek ve kız çocuklar arasında herhangi bir nafaka ayrımı yapılmamıştır. 327. maddenin birinci fıkrasına göre çocuğun bakım, eğitim ve korunması için gereken tüm giderler anne ve baba tarafından karşılanmalıdır denilmiştir. 328. maddenin birinci fıkrasında ise anne ve babanın çocuklarına bakım borcunun çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği hüküm altına alınmıştır. Çocuğa nafaka:
- Lise: 18 yaşına kadar
- Üniversite: 22-25 yaşına kadar
- Yüksek Lisans: Eğitim süresince ödenir.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi üniversite vb. şekilde devam ediyor olabilir. Bu durumda anne ve baba koşullara göre maddi imkanları ölçüsünde çocukların eğitimi sona erene dek çocuğa bakmakla yükümlüdür. Anne ve babanın boşanması halinde ise hangisinin nafaka ödemekle yükümlü olacağı somut olayın koşullarına göre ayrı ayrı değerlendirilecektir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda “çocuğa kaç yaşına kadar nafaka ödenir? sorusuna cevap vereceğiz.
Kanuna Göre Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir?
Nafaka ayrılan anne ve babanın çocuklarına sağladığı maddi destek olarak adlandırılır ve her iki ebeveynin de bazı yükümlülükleri bulunmaktadır. Çocukların reşit olma yaşı Türk Medeni Kanunu kapsamında 18 olarak belirlenmiştir. Kural olarak da çocuklara 18 yaşına kadar nafaka ödenir ancak bazı durumlarda bu süre uzayabilir. Örneğin çocuğun üniversite eğitimine başlaması, hastalık ve engellilik gibi özel süreçlerinin olması halinde süreç uzatılabilir. Okuyan çocuğa kaç yaşına kadar nafaka ödenir ile çocuğa kaç yaşına kadar nafaka ödenir sorusunun cevabı farklıdır. Çünkü çocukların okuması durumunda nafaka belli bir süre devam etmektedir.
Çocukların yaşı ve eğitim durumu, temel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak nafakaya hükmedilir. Bu nedenle belirli bir standart nafaka miktarı yoktur. Örneğin 5 yaşındaki bir çocuk ile 17 yaşındaki bir lise öğrencisinin nafaka miktarının aynı olması beklenemez. Bu nedenle alanında uzman bir aile hukuku avukatının desteği alınarak sürecin yönetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle çocuğa verilecek nafaka miktarını belirleyen etkenler şu şekilde örneklendirilebilir:
- Çocuğun yaşı
- Çocuğun bakım ve ilgi gerektiren giderleri
- Çocuğun eğitim durumu
- Çocuğun sağlık durumu
- Çocuğun günlük yaşantısını etkileyen durumlar
- Ebeveynlerin ekonomik durumu
Okuyan Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir?
Anne ve babanın çocuğa bakmakla yükümlü olduğu hususlardan en önemlisi nafaka olup, öncelikle kişinin 18 yaşını doldurmasına kadar nafakaya hükmedilir ve sonrasında da üniversite eğitimi devam ettiği için bu süreçte de okuyan çocuğa nafaka ödemeye hükmedilir. Bu nedenle okuyan çocuğa da nafaka ödenir. Bu süreçte çocuğun eğitim ve yaşı göz önünde bulundurulur. Bunun dışında çocuğa nafaka verilirken dikkat edilecek hususlar şunlardır:
- Çocuğun yaşı
- Çocuğun eğitim durumu
- Çocuğun mali bağımsızlığının bulunup bulunmadığı
- Emsal mahkeme kararları
- Ebeveynler arasında bulunan yazılı ya da sözlü anlaşmalar
Dolayısıyla çocuklara nafaka ödenmesi için eğitim durumlarının da devam etmesi gerekmektedir. Eğer çocuk 18 yaşını doldurduktan sonra çalışma hayatına başlaması ve bir iş bulup kendini geçirmeye başladıysa nafaka kaldırılabilir. Kesin bir yaş belirlenmediğinden somut olayın özelliklerine göre bu durum farklılık göstermektedir. Ancak okuyan çocuğa kendi geçimini sağlayamaması halinde ödenecek nafaka eğitim hayatı boyunca devam eder. Okuyan çocuğa kaç yaşına kadar nafaka ödenir sorusunun cevabını bu başlıkta sizlere verdik.

Okuyan Erkek Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir?
Okuyan erkek veya kız çocuğuna anne ve babanın bakmakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir. İştirak nafakasının ödenmesinin ana sebebi Türk Medeni Kanunu 327’dir.
TMK Madde 327’e göre; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.
TMK Madde 328’e göre ise “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.”
Çocuğa iştirak nafakası ödemeyle yükümlü olunsa da işbu yükümlülük 18 yaşına kadar geçerlidir. Okumaya devam eden 18 yaşını doldurmuş ya da reşit olan çocuğa ödenen nafaka iştirak değil yardım nafakasıdır.
Yardım nafakası ise TMK madde 364/1 de düzenlenmiştir. Madde metnine göre; “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”
İşbu halde de iştirak nafakası kendiliğinden yardım nafakasına dönüşmeyecek olup okuyan erkek çocuğunun yardım nafakası için mahkemeden talepte bulunması gerekmektedir.
Üniversite Öğrencisi Nafaka Alabilir Mi?
Anne ve baba boşandıktan sonra çocuklarının maddi ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Bu nedenle bir eşin diğer eşten maddi anlamda destek talep etmesi normaldir. Ancak üniversite öğrenimi devam eden bir kişinin reşit olduğu göz önünde bulundurulduğunda nafaka ödenip ödenmeyeceği hususu gündeme gelmektedir. Kural olarak çocukların 18 yaşına kadar nafaka alması öngörülmüşse de eğitim durumları devam ettiği takdirde nafakanın da devam etmesine karar verilmektedir.
Dolayısıyla üniversite öğrencisi olan kişinin de anne ve babasından nafaka alması mümkündür. Ancak üniversite eğitimine devam eden bir kişinin yaşam standartları lise ve ortaokul dönemine göre farklılık gösterdiği için ödenecek nafaka miktarında da belirli bir artırım yapılması gerekmektedir. Üniversite eğitimi devam eden kişinin eğitim sonuna kadar nafaka alacağı ortadadır. Ancak çocuğun eğitim süresinin devam etmesi halinde ya da geçim sıkıntısı ve maddi zorluluklar yaşaması halinde nafaka talep etmesi mümkündür. Hakim de bu durumları göz önünde bulundurarak karar vermektedir.
Anne ve Babanın Nafaka Yükümlülüğü
Anne ve babanın evlilik birliğini sona erdirmesi ile çocuklar için tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilebilir. Nitekim hakim boşanmaya karar verirken özellikle çocuklar için barınma, geçinme süreçlerinde geçici önlemler alabilir. Bu nedenle hakim taleple bağlı olmaksızın resen de çocuğun ihtiyaçlarını gözeterek nafakaya hükmedebilir. İştirak nafakası ise boşanma kararı ile bağımsız bir davada hükmedilmektedir. Bu nafakanın yoksulluk nafakası gibi nafakalardan farkı hak düşürücü süreye tabi olmamasıdır.
Kural olarak anne ve babanın nafaka borcu çocuğun ergin olmasına kadar yani 18 yaşını doldurmasına kadar devam edecektir. Ancak zaman içerisinde kişilerin mesleğe katılma yaşları ilerlediği için ve her genç hemen hemen üniversite mezunu olduğu için nafakanın şartlarında da kimi değişiklikler meydana gelmiştir. Bu nedenle çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa anne ve baba durumun koşullarına göre eğitim sona erene dek çocuğa bakmakla yükümlüdür. Türk Medeni Kanunu’nun 327 ve 328. Maddelerinde bu husus şöyle ifade edilmiştir:
Madde 327: Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.
Madde 328: Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir Yargıtay Kararı
Yargıtay 3. HD., E. 2015/10576 K. 2015/18488 T. 19.11.2015
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin öğrenci olduğunu, eğitimine devam edebilmek için davalı babasının yardımına ihtiyaç duyduğunu, davalının, müvekkiline maddi destek vermediğini belirterek; aylık 1.800,00 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, bugüne kadar davacı kızının bütün eğitim ve bakım giderlerini karşıladığını, davacı dışında, eğitimi devam eden 17 yaşında bir kızı ve 7 aylık ikiz çocuklarının bulunduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; aylık 300,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, hükmedilen nafaka miktarının müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamayacağı gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 300,00 TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364)
Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir.
Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK’nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.
Bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; 08.10.1995 doğumlu davacının, Muğla Sıtkı Kocaman Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisi olduğu, Kredi Yurtlar Kurumundan geri ödemeli aylık 330,00 TL öğrenim kredisi aldığı, Muğla’da üç arkadaşıyla evde kaldığı, payına düşen aylık kira giderinin 330,00 TL olduğu, davacının dava dışı annesi ile dava1ı babasının 1994 yılında evlenip, 2006 yılında boşandıkları, 1969 doğumlu babanın, 2008 de yeniden evlendiği, 2008 yılından önce çalıştırdığı tüp bayiliğini 2008 yılında eşine devrettiği, Kızılcıhamam’da kendi evinde eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadığı, kira giderinin bulunmadığı, 1978 ve 1991 model iki aracının ve eşinin işlettiği iki katlı tüpçü dükkanın bulunduğu, kendisinin inşaatlarda çalıştığı, davacı dışında 17 yaşında bir kızı ve 7 aylık ikiz çocuklarının olduğu, davacının dava dışı 1973 doğumlu annesinin, onkoloji hastanesinde röntgen teknisyeni olarak çalıştığı, aylık 2.500,00 TL geliri bulunduğu, kirada oturduğu, bekar olduğu ve tek başına yaşadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece; nafakanın niteliği, davalı babanın ve mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin gelir durumu ile davacının ihtiyaçları birlikte nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının az olduğu kanaatine varılmış, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek, daha yüksek oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. HD., E. 2013/2413 K. 2013/3980 T. 11.03.2013
Ancak, adına iştirak nafakasının arttırılması istenilen müşterek çocuklardan J. 03.06.1984 doğumlu olup, dava tarihinde 18 yaşını doldurmuştur. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi iştirak nafakası isteyemez. Şartlan var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364).
Yargıtay 3. HD., E. 2013/2481 K. 2013/4013 T. 11.03.2013
Ancak, adına nafakanın arttırılması istenilen müşterek çocuk Y. 15.04.1993 doğumlu olup dava tarihinde ergindir. Ergin olan çocuk adına velayeten annesi nafaka isteyemez. Şartları var ise ergin çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir.
Mahkemece, dava tarihinde ergin olan Y. adına annesi tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu çocuk için de nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.