Malulen emeklilik, ilk defa çalışmaya başladığı tarihten itibaren sigortalılar için çalışma gücünü veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü yitirenlerin diğer gerekli şartları sağlamaları halinde yararlanabildikleri bir emeklilik çeşididir. Sosyal güvenlik mevzuatımız çalışma hayatındayken herhangi bir hastalık ve kaza sonucunda çalışamayacak gelen, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle malul olanlara sosyal devlet ilkesinin gereği olarak bazı haklar tanımıştır. Malulen emeklilik bu haklar arasında yer almaktadır.
5510 sayılı Kanunun 25. maddesine göre ” Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.”
Kanuni düzenleme ile birlikte malulen emekli olabilmek ve malullük aylığından faydalanabilmek için bazı şartlar aranmaktadır. Malulen emekli olabilmek için gerekli ilk ve en önemli şart, çalışma gücünde en az %60 kayıp olduğuna dair sağlık kurulu raporudur. Malullük aylığı alabilmek açısından ikinci şart, kişinin malullük için gerekli sağlık kurulu raporunu almak üzere başvurduğu tarihte en az 1800 gün prim ödemiş olmasıdır. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu makalemizde malulen emeklilik konusuna değineceğiz.
Malulen Emeklilik Nedir?
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalıları için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı malul sayılmaktadır. Malulen emeklilik, işe başladıktan sonra çalışma gücünü belli oranda kaybedenlerin diğer şartların da gerçekleşmesi halinde faydalanabilecekleri bir emeklilik türüdür. Çalışanın çalışma hayatına başladıktan sonra sağlık problemleri yaşaması, iş kazası veya meslek hastalığına yakalanması iş gücü kaybı yaşamasına neden olabilmektedir. İş gücü kaybına uğrayan çalışanın yeniden iş bulması veya mevcut işinde çalışması zor olabileceğinden veya imkânsız hale gelebileceğinden çalışanın kaybı sonucu oluşan mağduriyetini telafi etmek adına uygulanan bir emeklilik sistemidir. Malullük şartını sağlayan çalışanların emekli maaşı ve birtakım başka sosyal haklar elde edebilmesi mümkün olabilecektir.
Ancak bazı durumlarda malulen emeklilik ile engelli emekliliği karıştırılmaktadır. Malulen emeklilikte, malul sayılmak için maluliyetin sigortalı olarak işe başladıktan sonra ortaya çıkması gerekmektedir. Engelli emekliliğinde ise kişinin işe başlamadan önce engelli durumda olması veya doğuştan bir engeli bulunması gerekmektedir. Uzun vadeli sigortaya ilişkin hükümler, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. Bölümünde düzenlenmiştir. Bu kanunun 25. maddesinde malulen emeklilik yer almaktadır. Kurum tarafından yetki verilen sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlar ve ilgili evrakın incelenmesi sonucunda çalışma gücünü kaybettiği belirlenen sigortalı, malûlen emekli kabul edilir.

Malullük Ne Demektir?
Malullük: Malullük, kişinin vücudunda gerçekleşen sakatlıklar sebebiyle fiziki kayıp anlamına gelmektedir. Kişinin birtakım yaşamış olduğu olaylar ya da hastalıklar sebebiyle vücudunda sürekli sakatlık meydana gelmiş olabilmektedir. Bu sakatlık her zaman dışarıdan fark edilemeyecek türden olabilir. Örneğin kişinin organ kaybı da zaman zaman malullüğe sebep olabilmektedir. Kişinin maluliyet oranın tespiti, yetkili sağlık kuruluşlarınca yapılır. Kişi, maluliyet oranına göre birtakım haklara sahip olabilmektedir. İşte malulen emeklilik de bu kazanabilecek haklardan bir tanesidir. Kanunda belirlenen maluliyet oranı veya daha üst orana sahip kişiler, malulen emekli sayılacak ve genel emeklilik yaşından daha erken yaşta emekli olabilecektir.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre;
- Hizmet akdine tabi ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıların çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını,
- Kamu görevlileri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü
kaybettiği tespit edilen sigortalılar malul sayılır. Malul sayılabilmek için, çalışma veya meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiğinin SGK Sağlık Kurulu tarafından tespiti gerekir. Malullük aylığı alabilmek için:
- En az on yıldır sigortalı olmak,
- toplam olarak 1800 gün uzun vadeli sigorta kolları primi ödemek,
- başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olduğuna karar verilmiş ise sigortalılık süresi şartı aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirmiş olmak
- Maluliyet nedeniyle işten ayrılmak, faaliyete son vermek veya görevden ayrılmak,
- prim borcu olmamak
- dilekçe ile SGK’ya başvurmak
gerekmektedir.
Maluliyet durumunun tespiti için sosyal güvenlik il müdürlüğüne veya sosyal güvenlik merkezine yazılı olarak başvurulmalıdır. Başvuran daha sonra sağlık kuruluna sevk edilir. SGK Sağlık Kurulu raporunun inceledikten sonra başvuranın malul olup olmadığına karar vermektedir.
Malullük aylığı bağlanması için başvururken,
- Kamu görevlisi (4/C) olanların kurumları aracılığı ile yapılacak başvuru, malulen emekliye sevke ilişkin emekliye sevk onayı ve maluliyetin tespiti için Sağlık Kurulu raporu,
- Hizmet akdine tabi çalışan (4/A) ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle muhtarları (4/B) nın Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi ve Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi
belgeleriyle birlikte başvurmaları gerekmektedir.
Malullük aylığı sigortalının tekrar çalışmaya başlaması ya da kontrol muayenesi sonucu malullük durumunun ortadan kalkması hallerinde kesilmektedir. Kontrol muayenesi; sigortalının veya hak sahiplerinin malullük, engellilik ve iş göremezlik raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının mevcut olup olmadığının tespiti amacıyla Kurumca muayeneye tabi tutulmasıdır.
Malulen Emeklilik Şartları
Malulen emeklilik için sigortalının veya işverenin talebi üzerine Sosyal Güvenlik Kurumunca yetkilendirilen hastanelerin sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgeler Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde kurulan sağlık kurulları tarafından incelenmesi sonucu, 4/1-(a) (SSK) ve 4/1-(b) (BAĞ-KUR) sigortalıları için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiği tespit edilmelidir. Malulen emeklilik ile sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
- Kanunun 25. maddesine göre malul sayılması,
- En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
- Maluliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması,
gerekmektedir.
Ancak, 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur. Kanuna göre sigortalılara malullük aylığı bağlanabilmesi için öncelikle sigortalımın maluliyet durumunun tespit edilmesi gerekmektedir. Sigortalıların sağlık hizmeti sunucularından alacakları maluliyete ilişkin raporlar, Kanuna göre malul sayılmaları için yeterli değildir. Sigortalının malul sayılabilmesi için, çalışma gücünün veya meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiğinin Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmesi gerekir. Maluliyet durumunun tespiti için sevk işlemi yapılacak sigortalının, sevk talebinde bulunduğu tarihte sigortalılığını sonlandırması şartı aranmayacaktır. Sigortalılık devam ederken de sigortalı sevk talebinde bulunabilecektir. Görüldüğü üzere, işten ayrılma, işyerini kapatma veya devretme koşulu tahsis talep aşamasında aranacak olup, sigortalının tahsis talebinde bulunmadan önce mutlaka sigortalılığını sonlandırması gerekmektedir.
- Çalışma Gücünün En az %60’ını Kaybetmiş Olmak
Malul sayılmaya esas sakatlık veya sekel hastalık hallerinden ilki, sigortalının yaşadığı çalışma gücü kaybıdır. 5510 sayılı Kanun sigortalının malul sayılabilmesini çalışma gücü kayıp oranının %60 seviyesinde olması hükmünü getirmiştir. 5510 Sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların malul sayılabilmeleri, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları sağlık kurullarınca düzenlenen sağlık kurulu raporlarına istinaden Kurum Sağlık Kurulları tarafından verilen karara bağlıdır. Kurum sağlık kurulları, çalışma gücü kaybı tespit oranını belirlerken sigortalılık statülerine göre farklı yönetmeliklere tabidirler.
- Meslekte Kazanma Gücünün En az %60’ını Kaybetmiş Olmak
5510 sayılı Kanuna göre sigortalının malul sayılması için aranan bir diğer alternatif koşul, iş kazası ve meslek hastalığı kaynaklı olarak meslekte kazanma gücünün %60’ını kaybetmiş olmaktır. İş kazası ve meslek hastalığı, 5510 sayılı Kanunun 13. ve 14. maddelerinde tanımlanmıştır. Kanunun, 14, maddesine göre meslek hastalığı; “sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir”. Bir sakatlığı veya sekel hastalığı meslek hastalığı sayabilmek için; öncelikle sigortalı olunması, işin yapılmasının bir sonucu olarak sigortalıda bir engel halinin ortaya çıkması ve son olarak Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin Meslek Hastalıkları listesinde belirlenmiş olması gerekmektedir.
- 10 Yıllık Sigortalılık Süresinin Doldurulmuş Olması
Malulen emeklilik için kişinin 10 yıl fiilen çalışmış olması gerekir. Yani, sigortanın başlamasının üzerinden 10 yıl geçmesi yeterli değildir. Kişinin 10 yıl süresince sigortalı olarak çalışması aranmaktadır. Başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede malul olanlar için 10 yıllık sigortalılık süresiyle ilgili istisna getirilmiştir. Bu durumda olanlar için 10 yıllık sigortalılık süresinin doldurulmuş olması şartı aranmaz. Başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede malul olanlar, sigortalılık süresine bakılmaksızın, 1.800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemeleri halinde malulen emekli olabilirler. Bu durumdaki kişilerin başkasının bakımına muhtaç derecede malul olduklarını tam teşekküllü sağlık kurulundan alacakları raporla ispatlamaları gerekir. Bunun için ise kişiyi hastaneye Sosyal Güvenlik Kurumunun ilgili Müdürlüğünün sevk etmesi lazımdır.
- 1800 Gün Prim Ödenmiş Olması
Sigortalının 1800 gün prim ödemiş olması gerekir. Burada şu var ki; eksik primleri tamamlama olanağı vardır. Kişi, eksik olan primlerini toplu olarak ödeyerek de emekli olabilir. Bu aşamada kişilerin prim ödemelerinin takibini yapması gerekmektedir. Zira kişiler, kanunda aranan maluliyet oranını aşmış olsalar bile prim ödemelerini yapmadıkları takdirde malulen emekli sayılamayacaklardır.
- Malullüğün Sigortalı İşe Girdikten Sonra Meydana Gelmesi
Bir kişinin malulen emekli olabilmesi için, onun maluliyetin işe girdikten sonra meydana gelmesi de gerekir. Öte yandan, malulen emekliliğe başvurulabilmesi için işten ayrılması da lazımdır. Kişi, işe başlamadan önce engelli durumdaysa bu durumda malulen emeklilik söz konusu olamayacaktır. Ancak şartları gerçekleştiğinde engellilik ödemesi söz konusu olabilmektedir. Malul sayılmayı gerektiren halin sigortalıda çalışmaya başladıktan önce olduğu saptanırsa, kurum sigortalının malullük talebini reddedecektir. Ancak ilk defa çalışmaya başlamadan önce var olan malul sayılmaya esas hastalık veya sakatlığın çalışmaya başladıktan sonra malul sayılmayı gerektirecek seviyeye ulaşması durumunda bu kişi malul sayılacaktır.
- Malullük Halinin Kurum Sağlık Kurulunca Tespit Edilmesi
Sigortalının çalışma gücü kaybını ya da iş kazası yahut meslek hastalığı sonucunda maluliyetini belgeleyen maluliyet raporunu alınması gerekir. Bu rapor, tam teşekkülü sağlık kurulundan alınmalıdır. Aynı zamanda rapor alınan sağlık kuruluşunun da yetkilendirilmiş olması gerekmektedir.

Maluliyet Raporu Nasıl Alınır?
5510 sayılı Kanunun 25. maddesine göre, sigortalının veya işverenin ta-lebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malul sayılmaktadır.
Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin 5. maddesine göre, maluliyet tespitinde esas alınacak sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye;
- Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri,
- Devlet üniversitesi hastaneleri
- Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri,
- Sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili Sağlık Bakanlığı Devlet Hastaneleri,
- Belgelenmesi kaydıyla herhangi bir üniversite hastanesi veya devlet hastanesinde, yoğun bakımda tedavisi devam eden ve yatmakta olduğu has-taneden başka bir hastaneye nakli hayati risk taşıyorsa yatmakta olduğu hastane,
- Belgelenmesi kaydıyla (a), (b), (c) ve (c) bentleri dışında kalan yataklı sağlık hizmet sunucularında yoğun bakımda tedavisi devam ederken yatmakta olduğu hastaneden başka bir hastaneye nakli hayati risk taşıyanlara yat-makta olduğu hastaneler yetkilidir.
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin 5. maddesine göre, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalıların iş kazası sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranları tespitinde esas alınacak sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye, Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve Devlet Hastaneleri ile Devlet Üniversitesi Hastaneleri yetkilidir.
Sigortalıların meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranları tespitinde esas alınacak sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye ise, Sağlık Bakanlığı Meslek Hastalıkları Hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastaneleri ve Devlet üniversitesi hastanelerini yetkili kılmıştır.
Maluliyet Raporunda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Maluliyetin belirlenmesi için alınacak maluliyet raporu ile ilgili olarak bazı hususlara dikkat edilmesi gerekir. Bu hususlar ana hatlarıyla şu şekildedir:
- Malulen emekli olabilmesi için, sigortalının geçirdiği kaza veya hastalık sonucunda çalışma gücünün % 60’ını kaybettiğinin raporla tespit edilmesi koşulu aranmaktadır.
- Sigortalı anılan raporu almak için, ikametgâhının olduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne ya da Sosyal Güvenlik Merkezine yazılı olarak başvurmalıdır. Anılan Müdürlük ya da Merkez, kişiyi yetkili sağlık kurumuna sevk etmelidir.
- Maluliyet raporunda, kişini sağlık problemine ilişkin muayenenin mutlaka bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan tespitler yeterli olmayacak, kişinin maluliyet oranı olması gerekenden düşük çıkabilecektir.
- Sigortalı ancak bu şekilde sevk edildiği sağlık kurulundan maluliyet raporu alabilir. Yoksa bu şekilde başvuru ve sevk yapılmadan, kişinin kendisinin aldığı raporla malulen emekli olmasına olanak bulunmamaktadır.
- Prim gün sayısı yeterli olmayanların hizmet borçlanması yapabileceklerini, prim gün sayısını daha sonra tamamlayabileceklerini belirtmiştik. Ama eksik prim bedelini ödemeden önce sevk edilen sigortalı maluliyetinin belirlenmesi için yapılan masrafları kendisi öder.
- Öte yandan sigortalının maluliyetinin belirlenmesini istemesi için fiilen çalışıyor olması şart değildir. Çalışmayan, ama malulen emeklilik için gereken sigortalılık süresini ve primini tamamlayan sigortalı da, maluliyetinin tespitini isteyebilir. Bunun için son çalıştığı işyerinin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne ya da Sosyal Güvenlik Merkezine başvurabilir.
Ayrıca çalışmaya devam ederken maluliyetinin tespiti yapılan kişinin emekli olabilmesi için kuruma başvurmadan önce çalışmayı sona erdirmesi de gerekir. Hizmet sözleşmesi devam ederken, malulen emeklilik talebinde bulunmak mümkün değildir.
Malulen Emeklilik Hastalık Listesi
Çalışma gücünü en az %60 oranında azaltan haller Hastalık Listesinde belirtilmiştir. Bu listeye göre 16 farklı grup mevcuttur. Söz konusu listeye göre bu hastalıklar şunlardır;
- Nöroloji
- Psikiyatri
- Göz Hastalıkları
- Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
- Onkoloji
- Hematoloji
- Ortopedi ve Travmatoloji
- Romatoloji
- Gastroentereloji ve Hepatoloji
- Dermatoloji
- Kardiyoloji
- Damar Hastalıkları
- Genitoünriner Sistem Hastalıkları
- Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları
- Solunum Sistemi Hastalıkları
- AIDS
Bu gruplar altında belirlenen hastalıklara sahip sigortalıların, çalışma gücü kayıp oranı en az % 60 olarak kabul edilmektedirler. İlgili Yönetmeliğin Hastalık Listesinde belirtilen hastalıklardan birden fazlasının mevcut olması durumunda sigortalının çalışma gücünün en az % 60’ını kaybedip kaybetmediğine dair değerlendirme yapılırken en ağır sekel bulgu (bir hastalıktan sonra yerleşip kalan işlev veya doku bozukluğu) dikkate alınmaktadır. Yönetmelik bu gibi durumlarda “Birden fazla iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik dereceleri veya birden fazla engellilik derecelerinin birleştirilmesinde kullanılan hesaplama şekli” olarak tanımlanan Balthazard Formülünün uygulanmayacağını hüküm altına almıştır.

Malulen Emeklilik Sosyal Sigortalılık Şartı
5510 sayılı Kanuna göre sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için, ilk şart sigortalının yukarıda detayları ile anlatılan malul sayılma şartını yerine getirmesidir. Bununla beraber, malul sayılan sigortalının yerine getirmesi gereken bir diğer şart; Kanunda sayılan sigortalılık ile ilgili koşulların sağlanmış olmasıdır. Kanunun 26. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre Kanunun 25. maddesine malul sayılan sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının, en az on yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalı adına toplam olarak 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi (49) bildirilmiş olması gerekmektedir. Diğer taraftan yönetmeliğin 12. maddesine göre başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul sayılan sigortalılar için Kanun bir kolaylık getirerek sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmasını yeterli görmüştür.
- En Az On Yıldan Beri Sigortalı Bulunup, Toplam Olarak 1800 Gün Malullük, Yaşlılık Ve Ölüm Sigortaları Primi Bildirilmiş Olmak
Yukarıda da ifade edildiği gibi sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının en az on yıldan beri sigortalı bulunması ve adına toplam olarak 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması gerekmektedir. Burada bahsi geçen “10 yıldan beri sigortalı bulunulması” kavramı, 5510 sayılı Kanunun 38. maddesinde, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih arasında geçen süre olarak tanımlanan sigortalılık süresinin en az 10 yıl olmasını ifade etmektedir.
- Başka Birinin Sürekli Bakımına Muhtaç Derecede Malul Olan Sigortalılar İçin Sigortalılık Süresi Aranmaksızın 1800 Gün Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Primi Bildirilmiş Olması
5510 sayılı Kanun, başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için bir kolaylık getirerek sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olunması şartı ile bu sigortalıların malullük aylığından faydalanabileceklerini hükme bağlamıştır. Hangi hallerde başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olunacağı ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. maddesinde belirtilmiştir. Bu maddeye göre;
- Kuadripleji, parapleji, dipleji ve sigortalının yaşamını kendi başına yürütmesine engel hemipleji veya merkezi sinir sisteminin sfinkter bozuklukları ile birlikte olan diğer hastalık,
- Süreli veya sürekli ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğinde kalmayı gerek-tiren ve tedavi edilemeyen psikotik hastalıklar,
- İki gözde de yüzde yüz (tam) görme kaybı,
- İki elin kaybı,
- Bir kolun omuzdan ve bir bacağın kalçadan kaybı,
- Her iki bacağın alttan en az 1/3’ünün kaybı
- Tedavisi olanaksız bir hastalıktan ileri gelen ağır beslenme bozuklukları ve kaşeksiler,
- Solunum yetmezliği nedeniyle yardımcı solunum cihazlarının sürekli kullanılması,
- Giyinme beslenme, fonksiyonel mobilite, bağırsak ve mesane bakımı, kişisel hijyen ve tuvalet ihtiyaçları gibi günlük yaşam aktivitelerinin sağlanamaması,
- Yukarıda tespit edilen hastalıklar dışında kaldığı halde tedavi edilemeyen başka birinin sürekli bakımına muhtaç olan ağır hastalıklar,
- sigortalıların ve engelli çocuklarının başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda sayılacağı haller olarak sayılmıştır.
Kanser Hastası Malulen Emeklilik
2015 yılında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak kanser hastalarına bazı istisnalar tanınmıştır. Daha önce kanser hastaları malullük aylığı konusunda bazı mağduriyetler yaşamakta idi. Değişiklikten önce, kanser hastaları haklarında düzenlenmiş belgelerdeki teşhis tarihi itibariyle malul sayılıyordu. Ama malullük aylığı konusunda bilgisi olmayanlar teşhis tarihinden sonra değil, ne zaman öğrenirlerse o zaman, kuruma başvuruyorlardı. Böylece 18 ay süresince değil, başvuru tarihinden başlayarak malullük aylığı alıyorlardı.
Yönetmelikte yapılan değişikliğe göre, kanser hastaları başvuruya dayanarak alınmış sağlık kurulu raporunun tarihinden itibaren 18 ay boyunca malul kabul edilmektedir. Bunun için maluliyet başvurusu tarihinden önce bir yıl içinde teşhis konulması gerekir. Böylece kanser hastalarının bilgisizliklerinden ötürü malullük aylığından kısa süre faydalanmaları önlenmiş oldu.
Sonuç olarak kanser hastası, kanser hastası olduğunu belirten raporla, bu raporu aldığı tarihten itibaren 1 yıl içinde maluliyet aylığı için başvuruda bulunabilir. Şartları taşıyan kanser hastaları kural olarak,18 ay boyunca geçici maluliyet aylığı alabilirler. Ama bu süre, kanserin türüne göre değişebilmektedir. Kanser hastalarının geçici maluliyet aylığı almaları için, 10 yıl sigortalı olmaları ve 1800 gün prim yatırmaları koşulları aranır. Ama en az % 60’lık malullük şartı aranmaz. Fakat kanser hastası, 18 aylık geçici maluliyet aylığı süresinin sonunda sürekli maluliyet aylığı almak isterse, az % 60’lık malullük şartı aranır. Tekrar kontrol muayenesine giren kanser hastası, çalışma gücünü % 60 oranında kaybetmişse ve yukarıda anılan diğer şartlar da yerine gelmişse, sürekli maluliyet aylığı alabilir.
Malulen Emeklilik Başvurusu İçin Gereken Belgeler
Malulen emeklilik başvurusu için gereken belgeler sigortalının durumuna göre değişir. Bu belgeler ana hatlarıyla şunlardır:
SSK’lılar (4/A) ve Bağ-Kur’lular (4/B) için gereken belgeler şunlardır:
- Sigortalı işten ayrılma bildirgesi (işi bıraktıktan sonra 10 gün içinde başvuranlar için),
- Tahsis başvuru ve taahhüt belgesi.
Emekli Sandığı’na bağlı olanlar (4/C) için gereken belgeler ise şunlardır:
- Açıkta olanların şahsen; çalışanların kurumları aracılığıyla yapacakları başvuru,
- Malulen emekliliğe sevk onayı,
- Sağlık kurulu raporu.
Malulen Emeklilik İçin Yazılı Talepte Bulunma
Malul sayılan sigortalıya malullük aylığı bağlanması koşullarından bir diğeri ise; sigortalının yeterli sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı yanında sigortalının Kuruma yazılı talepte bulunmasıdır. Bu maddeden hareketle Kurumun tüm koşulları yerine getiren sigortalıya talep olmadan, kendiliğinden aylık bağlanması mümkün olmamaktadır. Yine, kanun hükmü sigortalıya yazılı talepte bulunması için herhangi bir süre öngörmemiştir. Sigortalı istediği zaman malullük aylığı talebinde bulunabilmektedir.
Sigortalılarca adi posta yolu veya kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda, tahsis talep tarihi olarak dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi ile gönderilen tahsis taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilmektedir. Sigortalıların aylığa hak kazandığı tarihin ayın son günü resmi tatil gününe veya hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle taleplerini Kuruma veremeyen sigortalıların, bu resmi tatil gününü takip eden ilk iş günü mesai bitimine kadar Kuruma verilen, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi ile gönderilen talepleri, önceki ayın son günü verilmiş gibi kabul edilmektedir.
Sağlık Kurulu Raporuna İtiraz
Sağlık kurulunun kişinin çalışma gücünün %60’ını kaybetmediğine dair rapor vermesi halinde sigortalıya itiraz hakkı tanınmıştır. Sağlık kurulunun kişinin çalışma gücünün %60’ını kaybetmediğine dair rapor vermesi halinde sigortalı, raporu Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun incelemesini talep edebilir. Bunun için dilekçe, kişinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne veya sosyal güvenlik merkezine verilir.
İtirazda önceki raporda bulunan hataların ayrıntılı olarak belirtilmesi önemlidir. İtiraz sonrasında yapılacak incelemede kişi tekrar muayene edilir. Bunun için müdürlük veya merkez, yetkili en yakın sağlık kuruluşuna hastayı sevk eder. Yapılan muayeneden sonra tekrar rapor hazırlanır. İki raporda yer alan oranlar aynı ise rapor kesinleşmektedir. İki rapor arasında çelişki bulunmaktaysa, yine itiraz halinde hasta başka bir hastaneye yönlendirilir. Son hastanenin vereceği karar kesindir.
Malulen Emeklilik Başvurusunun Reddi Halinde Açılacak Davalar
Kişi, sağlık kurulu tarafından tespit edilen malullük oranını yetersiz bulursa, bu konudaki itirazı da reddedilirse; “maluliyet oranının tespiti davası” açabilir. Bu dava ile maluliyet oranının tespiti talep edilir. Bu dava adli yargıda açılır. Öte yandan SGK.’nın malulen emeklilik talebini reddi halinde ise; bu “red işleminin iptali davası” açılabilir. Bu dava ile emeklilik talebinin reddi işleminin iptali talep edilir. Bu dava, idare mahkemesinde açılır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlıklı 101 maddesi “bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür” hükmünü taşımaktadır. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 25.06.2018 tarihli ve E: 2018 / 203, K: 2018 / 378 sayılı Kararında 5754 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra, 5510 sayılı Kanunun 4/c kapsamında kamu personeli olarak göreve başlayan ve 2016 yılında vefat eden davacının malulen emeklilik kriterlerini taşıdığından bahisle, ölenin eşi ve kızına malulen emekli aylığı bağlanması/malulen emekli olduğunun tespiti/ istemiyle açılan davanın; 5510 sayılı Kanun’un 101. Maddesi uyarınca adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Malulen Emeklilik Aylığı Ne Kadardır?
Malulen emeklilik maaşı kişiden kişiye göre değişmektedir. Malulen emeklilik aylığının miktarının hesaplanmasında kişinin prim ödemeleri dikkate alınmaktadır. Özellikle kişinin çalışmış olduğu işyerindeki maaşına göre hesaplama yapılması daha sağlıklı olacaktır. Aynı zamanda aylık ücretin hesaplamasında maluliyet oranı da etkilidir. Maluliyet oranı daha yüksek olan kişilere ödenen miktarın daha yüksek olacağı söylenebilir.
Malulen emeklilik aylığı emeklilik maaşlarına yapılan zamlara göre artmaktadır. 2025 yılı itibariyle emeklilere ödenecek maaş en az 7.500,00TL’dir. Bu durumda en düşük malulen emeklilik aylığının 7.500,00 TL olduğu söylenebilir. Ancak kişi çalışmaya başladığı takdirde kişiye yapılan ödemeler kesilmektedir.
Malulen Emeklilik Aylığı Bağlandıktan Sonra Çalışma İmkanı Var Mıdır?
Maalesef malullük aylığı alan bir kişinin çalışmaya başlaması halinde malullük aylığı kesilecektir. Konuya ilişkin getirilen düzenleme gereği 5510 sayılı Kanun`a göre ya da yabancı bir ülke mevzuatına göre çalışmaya başlayan kişinin aylığı kesilecektir. Hatta bu Kanun kapsamında geçen çalışmaları nedeniyle ayrıca prim de tahsil edilir. Şunu belirtmek gerekir ki malullük aylığından yararlanabilmek için çalışmama şartının getirilmesi kanaatimizce yerinde olmamıştır.
Söz konusu kişilere en azından sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışabilme olanağı getirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde zaten malul olması nedeniyle mağdur olan kişilerin bir kez daha mağduriyet yaşamasına sebep olunacaktır. Engelli çalışanlar ister erken emeklilik hakkından yararlansın isterlerse engeli olmayanlar gibi yaş bekleyerek emekli olsunlar, emekli olduktan sonra isterlerse yeniden çalışmaya başlayabilirler. Bu konuda engelli olanlarla engeli olmayanlar arasında bir fark yoktur.

Malullük Aylığının Kesilmesi
Aşağıdaki durumlarda kişiye bağlanan malullük aylığı kesilir:
- Kişinin sigortalı olarak bir işte çalışması,
- Kişinin başka bir devletin mevzuatına göre çalışması,
- Kontrol sonucunda maluliyetine neden olan durumun ortadan kalktığının anlaşılması,
- Kurumun yapacağı kontrol muayenesinde kişinin aslında malul olmadığının anlaşılması.
Kurumun yapacağı kontrol muayenesinde kişinin aslında malul olmadığının anlaşılması halinde, kişinin aldığı malullük aylıkları kesilir; ödenen aylıklar faizi ile birlikte geri alınır.
Malullük Aylığı Alanlara Sağlanan Diğer Haklar
- Sağlık Yardımı
Malullük aylığına hak kazanan sigortalıların sahip olduğu haklardan biri sağlık yardımıdır. Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre: Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan kişiler genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Bu bağlamda Kurumdan malullük aylığı alan sigortalı, herhangi bir prim ödemeden genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan tüm sağlık hizmetlerinden faydalanabilecektir.
- İşe Alıştırma (Rehabilitasyon)
Malullük aylığı almakta olan sigortalılara sağlanan bir diğer hak, kanunun 63. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, genel sağlık sigortası hükümleri çerçevesinde işe alıştırma (rehabilitasyon) hizmetleridir. Ancak her ne kadar Kurum işe alıştırmaya (rehabilitasyona) tabi tutulan sigortalının sağlık hizmetlerinden faydalanmasını sağlasa da, bu sigortalıların malullük aylığından faydalanabilmeleri için rehabilitasyonu bir şart koşmamış veya rehabilitasyon hizmetlerini sosyal güvenlik sisteminin prim ödeyen (aktif sigortalı) kısmına dönmeleri için bir araç olarak kullanma yoluna gitmemiştir. Bu konuda alınan tek önlem kendi isteği veya işverence rehabilitasyona tabi tutulan ve hali hazırda malullük aylığı alan sigortalının kontrol muayenesi) esnasında malullük halinin ortadan kalktığının tespitidir. Bu durumda sigortalının malullük aylığı kesilecek ve sosyal güvenlik sisteminin prim ödeyen (aktif sigortalı) kısmına geri dönecektir.
Sürekli İş Göremezlik Geliri
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 19. maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıların sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı hüküm altına alınmıştır.
İş göremezlik gelirinden yararlanmak için belli bir sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş gibi koşullar aranmamaktadır. Diğer taraftan, sürekli iş göremezlik geliri bağlanırken gelir bağlama oranı %70 olarak dikkate alınmaktadır. Sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması durumunda ise &70 olan gelir bağlama oranı %100 olarak belirlenmektedir.
Malulen Emekliliğe İlişkin Yargı Kararları
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 21.04.2015 tarihli ve 2014/13160 E., 2015/8701 K. sayılı kararı
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının malulen emeklilik taleplerinin davalı Kurum tarafından beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediğinden bahisle reddedildiği, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özürlü Kurulu’nun 28.05.2012 tarihli raporunda; davacının kemik iliği nakli nedeni ile tüm vücut fonksiyon kaybının %75 olduğunun bildirildiği, Yüksek Sağlık Kurulu’nun 27.04.2012 tarihli kararı ile; davacının beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmediğinin bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun 30.12.2013 tarihli raporunda; 11.10.2008 tarihli yönetmelik hükümlerine göre davacının, beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmiş olduğundan malul sayılması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; davacının sürekli işgöremezlik oranının tespiti bakımından dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde son kez olarak Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor almak ve çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 13.03.2014 tarihli ve 2013/3982 E., 2014/4856 K. sayılı kararı
Kurumun 22/11/2006 tarihli yazısı ile davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediğinin, Yüksek Sağlık Kurulunun 29/12/2006 ve 02/09/2008 tarihli kararları ile de davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediğinin; Adli Tıp Kurumu Ordu Şube Müdürlüğü’nün 02/04/2010 raporunda %93,54, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu ‘nun 18/04/2012 tarihli raporunda ise % 96 oranında meslekte kazanma gücü kaybının bulunduğunun belirtildiği ancak bu raporlarda maluliyet başlangıç tarihinin belirtilmediği, raporların çelişkili, maluliyet başlangıç tarihinin ise belirlenmemiş olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan çelişkiyi gideren ve maluliyet başlangıç tarihini belirten rapor alınmadan maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş; davacının maluliyetinin ve maluliyet başlangıç tarihinin saptanması açısından, 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesi ile ” Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki” hükümler çerçevesinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor alınması, maluliyet oranının ve maluliyetin kesin olarak hangi tarihte oluştuğunun saptanmasından sonra sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Malulen Emeklilik Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
- Kimler Malul Sayılır?
Malul sayılabilmek için çalışma gücünün veya meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiğinin SGK Sağlık Kurulunca tespit edilmesi gerekir. Hizmet akdine tabi ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıların çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, kamu görevlileri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği tespit edilenler malul sayılır.
- Malullük Aylığı Bağlanmasının Şartları Nelerdir?
Malullük aylığı bağlanması için
- en az on yıldır sigortalı olmak
- 1800 gün uzun vadeli sigorta kolları primi ödemek
- başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olduğuna karar verilmiş ise sigortalılık süresi şartı aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak,
- Maluliyet nedeniyle işten ayrılmak, faaliyetine son vermek veya görevinden ayrılmak,
- SGK borcu bulunmamak
- SGK’ya yazılı dilekçe ile başvurmak
gerekmektedir.
- Malullük Aylığı Bağlanması için Nereye ve Nasıl Başvurulur?
Sosyal güvenlik il müdürlüğüne ya da sosyal güvenlik merkezine yazılı olarak başvurulur. Başvuran sağlık kurumlarına sevk edilir. Raporun incelenmesi sonucu SGK Sağlık Kurulu, sigortalının maluliyet şartlarını taşıyıp taşımadığına karar verir.
- Müracaat İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?
Hizmet akdine tabi çalışan (4/a’lı) ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle muhtarları (4/b’li) sigortalılar için;
- Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi
- Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi (işten ayrıldıktan sonra ilk 10 gün içinde talepte bulunanlar için)
Kamu görevlisi olan (4/c’li) sigortalılar için;
- Malullük aylığı bağlanabilmesi için açıkta bulunanların şahsen/vekâleten veya görevde bulunanlar için Kurumları aracılığı ile yapılacak başvuru,
- Malulen emekliye sevke ilişkin emekliye sevk onayı
- Maluliyetin tespiti için Sağlık Kurulu raporu
- Malullük Aylığı Hangi Hallerde Kesilir?
Malullük aylığı sigortalıların çalışmaya başlamaları ya da kontrol muayenesi sonucu malullük durumunun ortadan kalkması hallerinde kesilir. Kontrol muayenesi; sigortalının veya hak sahiplerinin malullük, engellilik ve iş göremezlik raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının mevcut olup olmadığının tespiti amacıyla SGK tarafından muayeneye tabi tutulmasıdır.
Ben 1996 yılında markette calıştım 2002 yılında ayrıldım market muhasebesi benim hiç sskmı göstermemiş bunun hakkında bi şikayette bulundum bı hak talep edebilirmiyim
1989 da yedek subay olarak bir yıllık hizmetim var. Askerlikten sonra değişik özel sektörlerde hizmet ettim. 2007 yılında psikyatriden %45 engelli raporu aldım. 2014 yılında EKPS YI kazanarak memur oldum. Memuriyet hizmetim 9 yıl 9aydır. Toplam hizmetim ise 12 yıldır. Bir sene evvel engelli raporumu yeniledim. Rapor oranım % 65 e çıktı. Malülen emekli olabilirmiyim