Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu ve Cezası (TCK 134. Madde)

ozel hayatin gizliligini ihlal sucu

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişinin başkaları tarafından bilinmesini istemediği hayatının özel alanlarına müdahale edilmesi durumunda cezalandırarak bireye hukuki güvenlik sağlar. TCK’nin 134, maddesiyle, özel hayatın gizliliğinin ihlali suç olarak tanımlanmıştır. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeyle, gizliliği ihlal edilen özel yaşam alanı korunarak bu özel alanı ihlal eden kişiler cezalandırılmaktadır. Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır. Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur. TCK 134. maddeye göre;

  • Anılan maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde, genel olarak kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlali suç sayılırken, (TCK 134/1 -1)
  • Aynı fıkranın ikinci cümlesinde gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi eylemi, suç olarak düzenlenmiştir. (TCK 134/1 -2)
  • TCK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrasında da kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı herhangi bir şekilde ifşa etme eylemi, suçun nitelikli hali olarak öngörülmüş, (TCK 134/2 -1)
  • Bu eylemin basın ve yayın yoluyla gerçekleştirilmesi hali de ağırlaştırıcı sebep olarak sayılmıştır. (TCK 134/2 -2)

Yargıtay’a göre özel hayat kavramı, kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. Bir olay ya da bilginin, özel hayat kavramı kapsamına girip girmediği belirlenirken, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, sosyal ilişkileri, içinde bulunulan fiziki çevrenin özellikleri, müdahalenin derecesi gibi ölçütler göz önüne alınmalıdır. (12. CD. 01.07.2013-2012/28058-2013/17900)

Yargıtay’ın benimsediği özel hayat kavramından da görüleceği üzere, kişinin sadece dört duvar arasındaki yaşantısı özel hayat olarak nitelendirilmeyip kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Kişinin ihlal edildiğini iddia ettiği alanın özel hayat kavramı içerisinde yer alıp almadığının değerlendirilmesinde ise somut olay kapsamında kişinin toplum içerisindeki konumu, olayın özel hayata etki derecesi gibi ölçütler dikkate alınarak bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme sonucunda kişinin bu özel alanının başka biri veya birileri tarafından ihlal edildiği kanaatine varılması halinde de kişilerin TCK md. 134 kapsamında cezalandırılması gerekir.

ozel hayatin gizliligini ihlal sucu nedir
ozel hayatin gizliligini ihlal sucu nedir

Özel Hayatının Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, kişinin başkaları tarafından bilinmesini istemediği hayatının özel alanlarına ihlal edilmesi durumunda cezalandırılması anlamına gelir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesinde düzenlenmiştir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu düzenleyen TCK 134. maddeye göre;

  • Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
  • Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

Maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen suçun hareket unsuru, özel hayatın gizliliğinin ihlalidir. İhlal eylemin yapılması ile ortaya çıkan sonuçtur. Eylem ise bakma, görme, izleme, dinleme ve benzeri biçimlerde gerçekleştirilebilir. Bu fıkrada düzenlenen kişinin özel hayatını ihlal eylemi, herhangi bir alet kullanılmadan çıplak gözle veya çıplak kulak yoluyla doğrudan doğruya yapılan dinlemeyi, izlemeyi ve benzeri eylemleri kapsar. Bu fıkrada düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan bahsedilebilmesi için gizlilik özel bir gayret gösterilerek öğrenilmelidir. Yargıtay da özel gayretle görülebilme ve duyulabilme kriterini kullanmaktadır.

Maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde ise, kişilerin özel hayatının gizliliğinin görüntü ve seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi eylemi düzenlenmiştir. Bu hususun bir alet yardımıyla gerçekleştirilmesi gerekir. Maddenin ikinci fıkrasında ise, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa etme eylemi düzenlenmiştir. Bu fıkra kapsamında değerlendirilebilmesi için kaydedilmiş bir görüntü veya sesin olması gerekmekte olup ancak bazı durumlarda ifşa için kayıt olması da gerekmez. İfşa, gizli bir şeyi açığa çıkarma, başkalarının bilgisine sunma anlamına geldiği için bir kişiye açıklama durumunda bile ifşa söz konusudur.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu ve Cezası – 5237 sayılı TCK md.134

Fail

Suçun faili herkes olabilir.
MağdurSuçun mağduru herkes olabilir.
Hukuki KonuKişilerin “gizli yaşam alanlarının” yani mahremiyetinin korunmasına dair kamusal yarardır.
Şikayet ProsedürüTakibi şikayete bağlıdır.
Şikayet Süresi

6 ay.

Uzlaşma

Uzlaşma prosedürü uygulanır.
Adli Para Cezası

Belirli şartlarda adli para cezasına çevrilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)HAGB kararı verilebilir.
Cezanın Ertelenmesi

Hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.

Özel Hayatının Gizliliğini İhlal Suçunun Unsurları

  • Suçun Hukuki Konusu

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile kişilerin özel yaşam alanı korunmaktadır. Kısacası, kişinin gizliliği ihlal edilen özel alanı koruma altına alınmaktadır. Özel hayatının gizliliğini ihlal suçunun konusunu, kişilerin özel yaşam alanının ihlal edilmesi oluşturmaktadır. Bu ihlal kavramı eylemin yapılması ile ortaya çıkan sonuçtur. Eylem ise bakma, görme, seyretme veya dinleme gibi biçimlerde gerçekleştirilebilir. Maddenin 2. fıkrasındaki suçun konusu ise yalnızca özel hayata ilişkin görüntü veya seslerle sınırlıdır. Görüntü net değilse, sesler anlaşılamıyorsa bu fıkra kapsamında değerlendirilemez. Madde özel hayatın gizli kalması gereken yönlerini korumaya yönelik bir düzenleme içermektedir. Bilgilerin hassas olup olmadığı veya kişiye zarar verip vermediği önemli değildir. Yalnızca özel hayata ilişkin bilgiler olması yeterlidir.

  • Fail

Ceza hukuku anlamında, hukuka aykırı eylemi işleyen kişi suçun failidir. Herkes bu suçun faili olabilir, bu bakımdan fail ile ilgili özel bir nitelik aranmamıştır. Özgü suçlardan değildir. Failin kamu görevlisi olması halinde artırım nedenidir. Failler birden fazla olabilir ve özel hayat olayı, birden fazla kişi ile birlikte gerçekleştirilen kollektif bir faaliyet ise taraflar birbirlerine karşıda korunur. Bu nedenle iki veya daha fazla kişinin bulunduğu durumlarda, bu kişiler de suçun faili olabilir.

TCK’nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğinin ihlali suçunun faili, herkes olabilir. Madde metninde suçun faili olmayla ilgili, özel bir hüküm yer almamaktadır. TCK’nın 137. maddesine göre özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu, kamu görevlisi tarafından ve görevinin gerektirdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle veya belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenirse, bu husus artırım nedenidir.” Bu durumda, suçun faili kamu görevlisi olursa veya suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacak belli bir meslek veya sanatı yapan kimse olursa, TCK’nın 134. maddesine göre verilen ceza, aynı Yasanın 137. maddesi uyarınca artırılacaktır. Genellikle bu suçun failleri, medya mensupları, özel dedektiflik yapan kimseler ve meraklı kimseler olabilmektedir.

Bu suçta, şayet özel hayat olarak nitelendirilen suçun konusu, bir kişilik bir görüntü veya faaliyet ise, o kimse dışındaki herkes suçun faili olabilir, ancak görüntü veya faaliyet birden fazla kimseden oluşmakta ise, bu görüntü ve faaliyetin içinde bulunan kimseler de bu suçun faili olabilir. Örneğin kızlardan oluşan beş kişilik arkadaş grubu hamama gitseler ve orada üstsüz olarak yıkansalar, bunlardan birisi cep telefonu ile diğerlerinin rızası olmaksızın görüntülerini alsa, eylem bu madde kapsamında değerlendirilecektir.

  • Mağdur

Mağdur, suçu oluşturan eylemden doğrudan etkilenen kişi veya kişilerdir. Bir başka deyişle mağdur, ceza normu tarafından korunan ve suç tarafından ihlal edilen yani suçun hukuki konusunu oluşturan hukuki çıkarların sahibidir.  TCK’nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğinin ihlali suçunun mağduru, herkes olabilir. Suçun mağduru olmakla ilgili özel bir düzenleme yer almamaktadır. Ancak, görevleri ya da uğraş alanları gereği kamuya mal olmuş kişiler, hayatlarının kişiye özel niteliğinin bir kısmını kaybettiklerinden, bu kişilerin “özel hayatına saygı isteme” haklarının kapsamı da önemli ölçüde daralacaktır. Ancak kamuya malolmuş kişilerin de daralmış olsa bile özel bir hayatlarının olduğu unutulmamalıdır. Örneğin çok ünlü ve gündemdeki bir sanatçının, doğum yaptığı ve çocuğunun resimlerinin yer aldığı bir haber özel hayatın gizliliğini ihlal sayılmayacak ise de, doğum görüntülerinin yayınlanması ihlal olarak nitelendirilebilecektir.

Özel hayat alanı, ancak gerçek kişilerde bulunur, bu nedenle bu suçun mağduru ancak gerçek kişiler olabilirler, tüzel kişilerin bu suçun suçtan zarar göreni olabilmesi mümkün değildir, tüzel kişilere karşı benzer eylemlerde bulunması TCK’nın 239. maddesindeki gibi başka suçları oluşturabilir ise de, bu suçu oluşturmaz. Yine bir kimsenin bu suçun mağduru olabilmesi için sağ ve doğmuş olması gerekir, doğmamış veya ölmüş kimselerin yakınları bu suçun mağduru olabilir iken, doğmamış 13 veya ölmüş kişilerin anılan suçun mağduru olabilmesi mümkün değildir.

  • Eylem

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun maddi unsurları, maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesi için özel hayatın çıplak gözle izlenmesi, doğrudan dinleme, not alma, karikatürünü yapma, dürbün ile seyretmek, kayıtta olmayan kamera ile kişiyi seyretmek, işitme cihazı ile dinlemek, kişinin resminin çizilmesi gibi fiillerdir. Maddenin 1. Fıkrasının 2. Cümlesi açısından görüntü veya seslerin kayda alınması düzenlenmiş olup bu cümle bakımından görüntü (fotoğraf-video) veya sesi belli bir elektronik, dijital, manyetik bir yere sabitlemek gibi hareketler bu fıkra kapsamında değerlendirilir.

Maddenin 2. fıkrası bakımından, kişinin kaydedilen görüntüsünün onun rızası doğrultusunda kullanılmaması gerekir, aksi durum özel hukuk ilişkisi bakımından ihlal doğurur. Buna mukabil görüntüler kişiden gizli olarak elde edilmişse özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşur. Her halükarda özel hayatın gizli alanına ait görüntü rıza ile kaydı yapılsa bile hiçbir şekilde ifşa edilemez. Failin eylemi ile bir zararın gerçekleşmesi aranmadığı için aynı zamanda bir soyut tehlike suçudur. Aleniyet olmadan da yetkisiz kişilerin bilgisine sunma ile suç oluşabilmektedir. Bu nedenle başkalarının özel hayat görüntüleri kendisine elektronik posta yoluyla gönderilen failin, bunu yalnızca izlemesi bir suç oluşturmazken, failin aynı yolla görüntüleri arkadaşlarına iletmesi halinde ifşa suçunun maddi unsuru gerçekleşmiş olacaktır.

  • Manevi Unsur

Manevi unsuru denildiği zaman suçun kasten mi taksirle mi işlendiği hususundan bahsedilir. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Taksir ise, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna konu olan kişinin özel hayatındaki yaşam biçimi, faaliyetleri ve olaylarıdır. Failin, ihlalin konusunu teşkil eden olayın, özel hayata dahil olduğunu bilmesi gerekir. Kasıt suçun maddi konusunu kapsamalıdır. Failde özel bir saik aranmaz, genel kast suçun oluşması için yeterlidir. Dolayısıyla, merak veya deneme amaçlı yapılan hareketler de suçu oluşturacaktır. Ancak, hukuka uygunluk nedenleri kusurluluğu ortadan kaldıran bir neden olarak değerlendirilebilir.

ozel hayatin gizliligini ihlal sucu cezasi
ozel hayatin gizliligini ihlal sucu cezasi

Özel Hayatının Gizliliğini İhlal Suçu Cezası

TCK madde 134/1’de “Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.” denmektedir. Buna göre suçun maddenin 1. Fırkasının 1. Cümlesindeki halini işleyen kimse için;

  • Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.
  • Suçun maddenin 1. Fıkrasının 2. Cümlesinde düzenlenen görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılacaktır.

TCK madde 134/2’de “Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.” denmektedir. Buna göre suçun maddenin 2. fırkasındaki halini işleyen kimse için;

  • Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.

Özel Görünüş Biçimleri

  • Teşebbüs

Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda, icrai hareketler bölünebiliyorsa teşebbüse elverişlidir. Örneğin, kamera yerleştirmede çekim yapamadan yakalanma gibi durumunda suç teşebbüs aşamasında kalmıştır. Yani özel hayatı ihlal etmek için icrai hareketlere başlandıktan sonra eylemin gerçekleştirilememesi halinde suça teşebbüs söz konusu olacaktır.

  • İştirak

İştirak, bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kişi tarafından fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesini ifade eder. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda iştirak mümkündür. Kamu görevlileri özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu ihmal suretiyle  gerekli tedbirleri almayarak işleyebilirler. Bu durum müşterek faillik, yardım eden veya azmettiren şeklinde gerçekleşebilir.

  • İçtima

Özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında olmak üzere aynı kişiye karşı birden fazla defa işlenmesi halinde, zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Ayrıca, tek bir hareketle birden fazla kimsenin özel hayatın gizliliği ihlal edilirse veya ifşa edilirse zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. “Yargıtay, birden fazla kimsenin kullandığı tuvalete kamera yerleştirme durumunda, zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağını kabul etmiştir.

Bir kimse 134/1. fıkrasındaki suçu işledikten sonra, aynı zamanda 2. fıkradaki suçu da işlerse, gerçek içtima hükümleri uygulanarak her iki suçtan ayrı ayrı ceza verilmesi gerekir.” Kayıt yapan ve ifşa eden farklı kişiler ise ve aralarında iştirak iradesi de yoksa, kaydı yapan TCK m. 134/1’den, ifşa eden kişi ise TCK m. 134/2’den cezalandırılmalıdır. Eğer kayıt yapan ve ifşa eden kişi kişiler arasında iştirak iradesi varsa, tüm suç ortaklarının hem TCK m. 134/1 ve hem de TCK m. 134/2’den cezalandırılması gerekir.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı

  • Adli Para Cezasına Çevirme: Adli para cezası, gerçekleştirilen suça karşılık hapis cezasıyla birlikte ya da tek başına uygulanabilen bir yaptırım çeşididir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bazı şartlar altında adli para cezasına çevrilebilir.
  • Erteleme: Erteleme kararında, mahkemece yargılanan kişinin suçlu olduğu tespit edilmiş ve kişi hakkında hapis cezası hükmedilmiştir. Ancak, mahkeme tarafından kişiye verilen hapis cezasının, cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi halinde erteleme kararı verilmiş olacaktır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda hapis cezası hakkında erteleme hükümleri uygulanabilir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması ve davanın düşürülmesine sebep olan CMK 231. maddede düzenlenen yaptırımdır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.
ozel hayatin gizliligini ihlal sucu tck 134
ozel hayatin gizliligini ihlal sucu tck 134

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma Aşaması

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kural olarak şikayete bağlıdır. Maddenin her iki fıkrasındaki hali de şikayete tabidir. Suçun basın yoluyla işlenmesi de bu genel kuralı değiştirmez. Soruşturma aşamasında savcı, yeterli delilin var olduğuna kanaat getirirse iddianame düzenleyecektir. Aksi halde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verecektir. Halk arasında bu karara takipsizlik kararı da denmektedir. Savcının iddianame düzenleyebilmesi için, suçun işlendiği yönünde yeterli şüphe söz konusu olmalıdır. Böyle bir şüphe şartının şart koşulmasının nedeni, yargının iş yükünün gereksiz davalarla artırılmaması ve insanların gereksiz yere yargılanmamasıdır.

Kovuşturma aşamasında; suç üzerine soruşturma aşaması tamamlanmıştır. Artık bir ceza mahkemesinde dava açılmış demektir. Kovuşturma aşamasında; yargılama makamı, savcılık makamı ve savunma makamının iş birliği söz konusudur. Savcının düzenlediği iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ile kovuşturma aşamasına geçilmiştir.

Kovuşturmanın içinde farklı evrelerden bahsedilebilir; duruşma hazırlığı, duruşma, hüküm ve kanun yolu bu evrelerdendir. Soruşturmanın tamamlanması sonrasında hakaret suçuna ilişkin kovuşturma aşaması gerçekleştirilecek ve kovuşturma aşamasının sonunda faile verilecek sonuç ceza belirlenecektir. Özel hayatın gizliliğini ihlal kural olarak takibi şikayete bağlı suçlardandır ve bu nedenle CMK’nın 253. maddesine göre uzlaşma kapsamındadır.

Kovuşturma evresi son evredir. Kovuşturma aşamasının sonunda faile verilecek cezaya hükmolunur. Eğer sanık suçsuz bulunursa beraatına hükmedilecektir. Şikayet hakkı kural olarak suçtan zarar gören durumunda olan mağdura ait olmakla birlikte eğer mağdur şikayet hakkını kullanmadan ölmüşse ölenin 2. dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş ve kardeşleri tarafından şikayet hakkı kullanılabilecektir.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Gözaltı ve Tutukluluk Hali

Gözaltı kararı savcının kararı ile şüphelinin polis ya da jandarma tarafından özgürlüğünün geçici bir süreliğine sınırlanmasını sağlayan karardır. Gözaltına alma kararı için hakim kararı aranmamaktadır. Gözaltı kişinin özgürlüğünün sınırlandığı anda başlamaktadır. Dolayısıyla aslında şüphelinin yakalandığı anda gözaltı süresi başlamaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91. maddesinde gözaltına ilişkin düzenlemeler mevcuttur. İlgili maddeye göre gözaltı süresi yakalama anından itibaren 24 saati geçemez. Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünde zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan bu düzenlemeye göre özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda Cumhuriyet Savcısı’nın vereceği kararla şüpheli gözaltına alınabilecektir.

Tutuklama kararı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda en ağır koruma tedbiri olarak düzenlenmiştir. Tutuklama kararı da gözaltı kararı gibi geçici bir koruma tedbiridir. CMK’nın 100. maddesinde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, soruşturma ya da kovuşturma evresinde şüpheli ve sanık için tutuklama kararı verilebilir. Ancak verilecek olan tutuklama kararı verilmesi beklenen ceza ve işin önemi ile ölçülü olmalıdır. Ceza yargılamasında asıl olan sanık ya da şüphelinin tutuksuz bir biçimde soruşturma ya da kovuşturmasına devam edilmesidir. Dolayısıyla tutuklama hali her zaman istisnai bir nitelikte olan koruma tedbiridir. Sadece adli para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.

İzah edilenler doğrultusunda, TCK m. 134’de düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin ceza miktarı dikkate alındığında, tutuklama şartlarının varlığı halinde bu suç bakımından tutuklama koruma tedbirinin uygulanabilmesi mümkün olabilecektir. Bu suçla ilgili tutukluluk süresi CMK’nın 102/2. maddesi uyarınca en çok 1 yıldır. Zorunlu hallerde 6 ay daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yolunda geçen süre dahil değildir.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme

  • Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesi uyarınca şikayet süresi 6 aydır zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre fiilin ya da failin bilinmesi ya da öğrenilmesinden itibaren başlar. Şikayetten vazgeçildiği takdirde dava düşer fakat vazgeçme vazgeçmeyi kabul etmeyen sanık hakkında etkili değildir. Hükmün kesinleşmesinden sonra vazgeçme gerçekleşmişse bu durum cezanın infazına engel olmayacaktır. Şikayet hakkı ölenin 2. dereceye kadar üst soy ana baba büyük ana büyük baba ve alt soyu evlat torun eş ve kardeşlerine aittir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

  • Uzlaşma

Şikayete bağlı bulunan özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yasanın 73/son maddesi uyarınca uzlaşma kapsamındadır. Bu suç şikayete bağlı olduğundan CMK’nın 253. maddesi uyarınca ilk önce uzlaşma hükümleri uygulanacak uzlaşma gerçekleşmediği takdirde CMK’nın 171. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından bu suça dair kamu davası açılmasının ertelenmesi kurumu değerlendirilecek son olarak kamu davası açılacaktır.

  • Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bir kişisel cezasızlık ya da cezada indirime sebep olan kurumdur. Etkin pişmanlık hükümleri, Türk Ceza Kanunu’nda her suç tipi için düzenlenmemiştir. Kimi suç tipleri için öngörülen etkin pişmanlık hükümleri, kanunilik ilkesi gereğince yalnızca düzenlenmiş olduğu suç tipleri bakımından uygulanabilecek bir hukuki müessesedir. Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi kapsamında etkin pişmanlıktan faydalanmak söz konusu değildir.

  • Görevli Mahkeme

Genel yetki kuralı uyarınca davaya bakmak yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. Bu nedenle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda, yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir. TCK m. 134 uyarınca düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun tamamında görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçuna İlişkin Örnek Yargıtay Kararları

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 12.12.2018 Tarih 2018/4715E. 2018/12017K. Sayılı Kararı

  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
  • TCK 134. Madde

Dosya kapsamına göre; sanığın aynı iş yerinde çalıştığı katılanların soyunma odasına yerleştirdiği tek bir gizli kamera ile görüntülerini çekip daha sonra bu görüntüleri dağıtması şeklinde sübutu kabul edilen eylemleri nedeniyle sanık hakkından zincirleme şekilde görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal ve zincirleme şekilde görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçların mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken…


Yargıtay 12. Ceza Dairesi 21.06.2017 Tarih 2016/3941E. 2017/5481K. Sayılı Kararı

  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
  • TCK 134. Madde

Dosya kapsamına göre; sanığın katılan ile konuştukları esnada katılanın konuşmasını cep telefonu ile kaydettiği iddia edilen olayda, sanığın tarafı olduğu konuşma içeriklerini kaydetmesi eylemi TCK’nın 133. maddesinde suç olarak tanımlanmadığı şartları bulunduğu takdirde eylem TCK’nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebileceği, ancak dosya kapsamında söz konu konuşma içeriklerinin bulunmaması nedeniyle, sanığın konuşma içeriklerinin bağlı bulundukları İcra Müdürlüğüne ilişkin soruşturma dosyasına ilişkin olduğuna dayalı savunmasının aksine, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından yerel mahkemece sanığın beraatine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.


Yargıtay 12. Ceza Dairesi 22.06.2015 Tarih 2015/4397E. 2015/11337K. Sayılı Kararı

  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
  • TCK 134. Madde

Dosya kapsamına göre; sanık …, kız arkadaşı olan mağdur … kendisinden ayrılıp en yakın arkadaşı olan mağdur … sevgilisi olmasından dolayı mağdurlara tepki olarak, mağdurların ayrı ayrı çektirdikleri fotoğraflarını birleştirip, fotoğrafın ortasına kalp işareti yerleştirerek, bu şekilde montaj yapıp hazırladığı mağdurların görüntülerini, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yayımlamak suretiyle her iki mağdura yönelik zincirleme biçimde özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda,

İfşa iddiasına konu mağdurlara ait fotoğrafların içeriği sanık … ve mağdurlara açıklattırılarak, fotoğrafların temin edilmeleri mümkün ise dosya içerisine konulmasından sonra, tespit edilen görüntüler mağdurların özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte ise sanık hakkında TCK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrası, mağdurların özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte olmadığı takdirde ise mağdurların normal fotoğraflarını yan yana getirmek ve ortasına kalp işareti yerleştirmek suretiyle mağdurların görüntüsüne anlam kazandırarak görüntüyü gören kişiler nezdinde mağdurların beraberliklerini açığa çıkaran sanık hakkında, TCK’nın 134. maddesinin birinci fıkrası uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz gerekçeye dayalı olarak sanığın TCK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrası gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi, kanuna aykırı…


Yargıtay 12. Ceza Dairesi 17.06.2013 Tarih 2013/21432E. 2013/16480K. Sayılı Kararı

  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
  • TCK 134. Madde

Site sakini olan sanığın, evinin yatak odası penceresine yerleştirdiği kameranın yönünü, komşusu katılanın oturduğu dairenin yatak odasına doğru çevirerek, sürekli ve kesintisiz şekilde çekim yaptığı iddiasına konu olayda, taraflar arasında önceye dayalı husumet bulunduğu da gözetilerek, sanık tarafından güvenlik gerekçesiyle konulduğu beyan edilen kamera düzeneğinin kişilerin özel yaşamlarını, hareket serbestilerini kısıtlayacak, mahremiyetlerini deşifre edebilecek, tedirginlik yaratabilecek şekilde yerleştirilip yerleştirilmediğinin, görüntülerin yalnızca sanığın hukuksal ege- menlik alanıyla sınırlı kalıp kalmadığının, kameranın mevcut durumu ile kişilerin huzur ve sükûnlarını bozucu konumda olup olmadığının ve konulduğu yer itibariyle katılanın konutunun izlenip izlenemeyeceğinin araştırılması (gerekir)


Yargıtay 12. Ceza Dairesi 17.06.2013 Tarih 2013/24012E. 2013/16478K. Sayılı Kararı

  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
  • TCK 134. Madde

Muhtarlığını yaptığı köye gönderilmesi nedeniyle eline geçen, içerisinde katılan mağdure Y. ‘in çıplaklık gibi fiziksel mahremiyetini içerir fotoğrafların bulunduğu zarfı, farklı köyde oturan mağdureye vermek yerine, başka kişilere göstermeksizin, aynı köyde oturdukları ve akrabaları olan mağdurenin nişanlısının ailesine teslim eden sanığın, mağdurenin özel haya- tının gizliliğini ifşa etme kastının bulunmadığı. (…) katılan mağdure Y.’in müstehcen fotoğraflarını eline geçiren sanık F.G.’ün, bu fotoğrafları annesi ve kayınvalidesine; kayınvalidesi sanık S.’in eltisine gösterdikleri, sanıkların, söz konusu fotoğrafları, vakit geçirmeksizin, mağdureye veya onun ailesine götürüp vermek yerine, yüz yüze iletişimin yoğun olduğu küçük yerleşim birimi olan köyde, mağdurenin özel yaşam alanına giren görüntülerini yaymak suretiyle atılı suçu işledikleri


Yargıtay 12. Ceza Dairesi 16.05.2012 Tarih 2012/ 12225E. 2012/12308K. Sayılı Kararı

  • Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu
  • TCK 134. Madde

Sanık gazetecinin basın hürriyeti kapsamında haber verme, kamuyu aydınlatma ve kamuoyu oluşturma hakkının bulunduğu, kamuoyu tarafından mesleği nedeniyle tanınan katılanın eşiyle boşanma davasında dosyaya kendisi ve karşı tarafça sunulmuş resimleri ve yazıları sanığın haber yapması şeklinde gelişen olayda, yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı, eylemin hukuka uygunluk sınırları içinde kaldığı…

 

savci tarafindan icra takibinin durdurulmasi

Savcı Tarafından İcra Takibinin Durdurulması

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

resmi nikah yapmadan dini nikah yapmak

Resmi Nikah Yapmadan Dini Nikah Yapmak

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

turkiyede cikan aflar

Türkiye’de Çıkan Aflar

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık