İhraç edilen kamu personeli emekli ikramiyesi alabilir mi? Bu soru tarafımıza çok fazla sorulmaktadır. Makalemizde bu durum tüm detayları ile cevaplanacaktır. Bilindiği gibi 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL sürecinde onbinlerce kamu çalışanı KHK’larla kamu görevinden çıkarılmıştır. Her ne kadar OHAL süreci sona ermiş olsa da 375 sayılı KHK’nın geçici 34 ve 35 maddeleri ile ihraçlar halen devam etmiştir. Bunun haricinde disiplin soruşturması neticesinde de ihraç edilmek mümkündür. Kamu çalışanlarına Anayasamızla ve kanunlarımızla tanınan hukuki ve yasal güvenceler, savunma hakkı, suç ve cezaların şahsiliği, kanunsuz ceza olmaz ilkesi ve masumiyet karinesi ihlal edilmiştir. OHAL sürecindeki ve sonrasındaki ihraçların Anayasamızla, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleriyle, kanunlarımızla kısacası hukukla ve hakkaniyetle bağdaştırılabilmesi mümkün değildir.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa göre sadece tüm hizmet süreleri memurluk süresinden oluşan devlet memurları, meslekten ihraç edilmiş, istifa etmiş, müstafi sayılmış, tutuklanmış, herhangi bir nedenden dolayı ceza almış olsa dahi, memurluk süreleri üzerinden emekli aylığı bağlanırsa memurluk sürelerine emekli ikramiyesi alabilir. İhraç edilen kamu personeli emekli ikramiyesi alabilir mi? Sorusunun cevabı aslında hizmet süresine ve birleştirmeye göre değişmektedir. Şimdi ihraç edilen kamu personeli emekli ikramiyesi alabilir mi? sorusunu detaylı cevaplayalım.
İhraç Edilen Kamu Personeli Emekli İkramiyesi Alabilir Mi Son Durum?
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun “İkramiye” başlıklı 89’uncu maddesinde, “Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.
Bu hüküm uyarınca yalnızca emekli sandığına tabi olarak çalışmış olanlar ile emekli sandığından önce SSK’lı veya Bağ-kur’lu olarak çalışmış olanlar arasında farklılık bulunmaktadır. Yalnızca emekli sandığına tabi olarak çalışıp emekli olanlar, hangi şekilde kamu görevinden ayrılmış olursa olsun emekli ikramiyesine hak kazanmaktadır. Öte yandan emekli sandığı yanında SSK veya Bağ-kur hizmeti bulunan kişilerden hizmetleri birleştirilmek suretiyle emekli edilenler ancak kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak memuriyetten ayrılmış iseler emekli ikramiyesi alabilmektedirler. Bu bakımdan hizmetleri birleştirilerek emekli aylığı bağlanan kişilerin memuriyeti eğer kamu görevinden çıkarılma ile sona ermiş ise emekli ikramiyesine hak kazanamamaktadırlar.
Bununla birlikte kamu görevinden çıkarılan kişinin, emekli sandığı kapsamındaki hizmet süresi tek başına emekli olmak için yeterliyse (başka bir ifadeyle emekli olabilmek için SSK ve Bağ-kur sürelerine ihtiyacı yoksa) bu kişiye de emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmektedir. Zira bu durumdaki kişi için hizmet birleştirmesi yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ne var ki pek çok durumda kişinin talebi dikkate alınmaksızın hizmetleri birleştirilmekte ve buna bağlı olarak kişi emekli ikramiyesinden yoksun kalabilmektedir.
Meslekten İhraç Edilen Memur Tazminatını Alabilir Mi?
Hukuka açıkça aykırı bir şekilde ihraç edilen kamu çalışanları yaşadıkları bu mağduriyet yetmezmiş gibi bir de hak etmiş oldukları emekli ikramiyeleri ödenmemek suretiyle tekrar mağdur edilmektedirler. Emekli ikramiyesi ve aylıkları kişinin çalışırken aldığı aylık ücretlerden yapılan kesintilerden karşılanmaktadır. Yani doğrudan kişinin emeğinin ve çalışmasının sonucudurlar. Bu nedenle emekli olmak için gereken hizmet süresi ve yaş şartını karşılayan kamu çalışanlarına hakları olan emekli ikramiyelerinin ödenmesi gerekmektedir. İhraç edilen kamu personeli emekli ikramiyesi alabilir mi? Sorusunun ilk cevabı budur. Yani tek başına emekliliğe hak kazanıyorsa ikramiye alabilir.
Ancak ne var ki Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ihraç edilen ve emekli olmak için gereken hizmet süresi ve yaş şartını taşıyan kamu çalışanlarına emekli aylığı bağlamakla birlikte emekli ikramiyesi ödemesi yapmamaktadır. SGK bu uygulamasını 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 89. maddesine dayandırmaktadır. Maddenin birinci ve ikinci fıkraları aynen şu şekildedir:
“Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.
Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.”
Açıkça görülmektedir ki SGK kamu görevinden çıkarılmış olmayı kıdem tazminatı almaya engel bir durum olarak yorumlamakta ve bu nedenle ihraç edilen kamu görevlilerine emekli ikramiyesi ödememektedir. Ancak bu durumun hukukla ve hakkaniyetle bağdaştırılabilmesi mümkün değildir. Zira 89. maddenin birinci fıkrası Emekli Sandığına tabi kurum ve kuruluşlarda çalışarak emekli olanlara her durumda emekli ikramiyesi ödenmesini emrederken ikinci fıkra emeklilik açısından farklı kanunlara tabi kurumlarda çalışan ve hizmet birleştirmesi suretiyle emekli olanlara kıdem tazminatına hak kazanmaları durumunda emekli ikramiyesi ödeneceğini hükme bağlamaktadır. Yani örnek vermek gerekirse, hizmet süresi ve yaş yönünden emekli olmaya hak kazanan bir polis memuru ihraç edilmesi halinde emekli ikramiyesi alabilecektir. Bununla birlikte emekliliğe hak kazanamadan ihraç edilen, ancak ihraçtan sonra farklı kanunlara tabi olarak çalışan ve hizmet birleştirmesi sonucu emekli olan polis memuruna ihraç edildiği için emekli ikramiyesi ödenmeyecektir. Bu durumun eşitlik ilkesine ve hakkaniyete aykırı olduğu açıktır.
Diğer taraftan OHAL kapsamında kamu görevinden çıkarılma İş Kanunu kapsamında kıdem tazminatından yoksun kalma nedenleri arasında yer almamaktadır. 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesi iş akdinin işverence haklı nedenle feshi durumunda kıdem tazminatı ödenmeyeceğini hükme bağlamaktadır. İşverenin iş akdini haklı nedenle feshi 1475 sayılı İş Kanununun mülga 17/II ve halen yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanununun 24. maddesinde düzenlenmiştir. OHAL sürecinde ihraç edilme haklı fesih olarak değerlendirilemez. Zira öncelikle OHAL ihraçlarının bizatihi kendisi hukuka aykırı ve haksızdır. Şayet bir kamu çalışanı kanunda sayılan nedenlerle usulüne ve hukuka uygun bir soruşturma sonucunda kamu görevinden çıkarılırsa ancak o zaman haklı fesihten söz edilebilir ve emekli ikramiyesinin ödenmeyeceği ileri sürülebilir. Ancak bu durumda bile emekli ikramiyesinin ödenmemesi hukuka aykırı olacaktır. Zira 5434 sayılı Kanunun 89 maddesinin ilk fıkrası gereğince Emekli Sandığına tabi kurum ve kuruluşlarda çalışarak emekli olanlara her durumda emekli ikramiyesi ödenirken ikinci fıkrada emeklilik açısından farklı kanunlara tabi kurumlarda çalışan ve hizmet birleştirmesi suretiyle emekli olanlara emekli ikramiyesi ödenmesinin kıdem tazminatına hak kazanma şartına bağlanması öncelikle eşitlik ilkesine aykırıdır. Emekli Sandığına tabi olarak emekli olanlarla, hizmet birleştirmesi suretiyle emekli olanlar arasında emekli ikramiyesi ödemelerinde bu yönde bir ayrıma ve farklılaştırılmaya gidilmesinin hukuki ve mantıksal hiçbir gerekçesi yoktur.
Sonuç olarak emekli ikramiyesi kamu çalışanlarının yaş ve hizmet sürelerini tamamlamaları sonucunda hak kazandıkları ödemelerdir. Kanun Emekli Sandığına tabi olunması halinde hiçbir şart aramadan emekli ikramiyesi ödenmesini emrederken, hizmet birleştirmesi yapılarak emekli olunması durumunda kıdem tazminatına hak kazanılması şartıyla ikramiye ödeneceğini hükme bağlamaktadır. Bu durumun eşitlik ilkesine aykırıdır. Diğer taraftan zaten hukuka aykırı olan OHAL ihraçlarının haklı fesih sayılması da doğru bir yorum değildir. Bu itibarla yaş ve hizmet süresi şartlarını sağlamakla birlikte ihraç gerekçesiyle emekli ikramiyesi ödenmeyen vatandaşlarımızın hukuki ve yargısal yollara başvurmaları gerekmektedir. Yargı sürecinde Anayasaya aykırılık konusu da gündeme gelebileceğinden konunun uzmanı olan avukatlardan profesyonel hukuki destek alınmasında fayda bulunmaktadır. İhraç edilen kamu personeli emekli ikramiyesi alamayanlar 60 gün içinde idare mahkemesi iptal davası açmalıdır. Bu dava için idare hukuku avukatından destek almaları menfaatlerine olacaktır.