Devlet Memurları Kanunu 64. Madde (DMK)
Kademe ve Kademe İlerlemesi
Kademe; derece içinde, görevin önemi veya sorumluluğu artmadan, memurun aylığındaki ilerlemedir.
Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları aranır.
72. madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli görevle atanan memurlardan kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara, bu yörelerde fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi daha verilir. Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz. Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.
Bu maddede belirtilen şartları haiz her sınıf ve derecedeki memurlar, hak kazandıkları tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılırlar. Kademe ilerlemesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir. Onay mercileri kademe ilerlemeleri ile ilgili yetkilerini devredebilirler.
Kademe ilerlemesine hak kazanamayan memurlar, kurumlarınca her ay alınacak toplu onaylarla belirlenir. Kademe ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadıkları sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri, ilerlemiş sayıldıkları tarihten geçerli olmak üzere iptal edilir.
- İlgili Makale:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin:
Devlet Memurları Kanunu 64. Madde Açıklaması
Maddede yapılan değişiklikle altı yıllık sicil değerlendirmesi doksan puan ve üzeri olanlara bu başarılarının karşılığında verilmesi sağlanan kademe ilerlemesi uygulamasına son verilmiştir. Yeni düzenleme ile son sekiz yıllık süre içinde disiplin cezası almayanlara kazanılmış hak aylık derecelerinin yükseltilmesinde bir kademe ilerlemesi uygulanacaktır. Yani sicillerin uygulamadan kaldırılması ile memurun başarısı değil, disiplin cezası almamasına göre bu madde hükmündeki kademe ilerlemesinden yararlandırılacaklardır. Ayrıca; bu Kanunun 37’nci maddesinde de değişiklik yapılarak “son sekiz yıllık süre içinde herhangi bir disiplin cezası almayanların” da öğrenimlerine göre yükselebilecekleri en son derecenin bir üstüne yükseltilmesi, memurun disiplin cezası almama koşuluna bağlanmıştır. Bu maddenin geçiş hükümleri de geçmişi de kapsayacak şekilde geçici madde ile düzenlenmiştir.
13/2/2011 tarih ve 61 11 sayılı Kanunun 116. maddesi ile 657 sayılı Kanuna Geçici Madde 36 ile geçiş hükümleri eklenmiştir. Bu geçiş hükümlerine göre, “Bu maddenin yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan bir kademe ilerlemesi uygulamasından yararlanmamış olanlar hakkında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla değiştirilen 64. maddenin ikinci fıkrasının değişiklikten önceki hükmü uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla değiştirilen 64. maddenin 4. fıkrasında yer alan sekiz yıllık süre, ilk sekiz yıllık dönem için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki;
- Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için üç yıl,
- Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için dört yıl,
- Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,
- Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,
- Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl olarak uygulanır.
Devlet Memurları Kanunu 64. Madde Kademe ve Kademe İlerlemesi Emsal Kararlar
Danıştay İdari Dava Daireleri E:1994/780, K:1996/258
- Devlet Memurları Kanunu 64. Madde
- Kademe ve Kademe İlerlemesi
Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü: Davacının 657 sayılı Yasanın 64’üncü maddesine 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen fıkra uyarınca verilen bir kademenin, altı yıllık sicil not ortalamasının 89.83 olduğu ve kesirlerin tam sayıya tamamlanmasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle geri alınmasına ilişkin T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Maliye Bakanlığının 26.02.1991 günlü, 14841 sayılı Genel Yazısının sicil raporlarının nota dönüştürülmesine dair esasları düzenleyen bölümünün 4. maddesinin iptali; 01.01.1991 tarihinden itibaren doğacak maaş ve ikramiye farklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açtığı davada, Danıştay Beşinci Dairesinin 18.05.1994 günlü, E: 1992/2255, K: 1994/2766 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 64’üncü maddesine 243 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen fıkra hükmünde, son altı yıllık sicil notu ortalamasının kesirli olması halinde bunun tam sayıya tamamlanıp tamamlanamayacağı hususunda bir düzenleme bulunmamasına karşılık, Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 16/2’nci maddesinin “Sicil Notu ve ortalaması hesaplanırken kesirler tam sayıya tamamlanır.” hükmü gereğince sadece sicil notu değil, sicil notu ortalaması da hesaplanırken kesirlerin tam sayıya tamamlanması gerektiği; diğer taraftan sözü geçen fıkranın amacının, devlet memurlarının çalışmalarını ödüllendirmek, onları verimli çalışmaya sevk etmek olduğu da dikkate alındığında, adı geçen yönetmelikte sicil notu ortalaması için öngörülen ilkenin, altı yıllık sicil notu ortalamasının hesabında uygulanmamasının, fıkranın amacıyla bağdaşmayacağı gerekçesiyle, dava konusu bireysel ve düzenleyici idari tasarrufların iptaline, 01.01.1991 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizleriyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve dilekçede ileri sürülen temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine, Danıştay Beşinci Dairesinin 18.05.1994 günlü, E: 1992/2255, K: 1994/2766 sayılı kararının onanmasına, 09.05.1996 günü oyçokluğu ile karar verildi.
Danıştay On İkinci Dairesi E:2000/4990, K:2002/3005
- Devlet Memurları Kanunu 64. Madde
- Kademe ve Kademe İlerlemesi
Malatya İdare Mahkemesinin 23.5.2000 günlü, E:1999/233, K:2000/509 sayılı kararıyla; olayda, davacının bir yıllık terfi süresini 18.8.1998 tarihinde doldurduğu, Adalet Müfettişi tarafından düzenlenen 10.6.1997 günlü gizli raporda; bilgisi(iyi), çalışma ve başarısı (zayıf) olarak değerlendirilerek terfiye layık bulunmadığının belirtildiği, bu rapora istinaden 1998 yılında bir üst kademeye getirilmemesine karar verildiği, 1997 yılı sicil notu ortalamasının (70) puanla (Orta) düzeyde düzenlendiğinin anlaşıldığı, bu durumda; 1997 yılı sicil notu ortalaması 70 olan ve olumlu sicil almış sayılan davacının, 657 sayılı Kanunun 64.maddesinin 1. fıkrasının (B) bendinde aranılan koşulu taşıdığında kuşkuya yer olmadığından, anılan Kanunun (A) ve (C) bentlerindeki şartları da taşıması halinde kademe ilerlemesi yaptırılması gerekirken, 1997 yılındaki denetim sonucu düzenlenen müfettiş raporuna dayanılarak 1998 yılında kademe ilerlemesi yaptırılmamasına ilişkin işleme yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49.maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Malatya İdare Mahkemesince verilen 23.5.2000 günlü, E:1999/233, K:2000/509 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 10.10.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay On İkinci Dairesi E:1997/2698, K:1999/167
- Devlet Memurları Kanunu 64. Madde
- Kademe ve Kademe İlerlemesi
Erzurum İdare Mahkemesinin 30.5.1997 günlü, E:1996/634, K:1997/272 sayılı kararıyla; 657 sayılı Yasanın 72. maddesinde, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atamaların; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, kültürel, ulaşım şartlan yönünden benzerlik ve farklılık gösteren illerin gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılacağının açıklandığı, son fıkrasında ise bu maddeye göre saptanacak yer değiştirme ve atama ile ilgili esasların yönetmelikte belirleneceği kuralının yer aldığı, 64.maddesinin son fıkrasına göre; kalkınmada 1.derecede öncelikli yörelerde bulunan devlet memurlarına bu yörelerde çalışmak suretiyle başarılı geçirilen her iki yılın karşılığında ayrıca bir kademe verilebilmesi için öncelikle, bu yörelere belirli bir süre görev yapmak üzere mecburi olarak sürekli görevle atanmış olmaları gerektiği, dosyanın incelenmesinden: İl Tarım Müdürlüğünde Ziraat Teknisyeni olarak görev yapan davacıya, daha önce 657 sayılı Yasanın 64. maddesi uyarınca 1. derecede kalkınmada öncelikli yörede çalışması nedeniyle 1.5.1992 ve 1.5.1994 tarihlerinde birer kademe verildiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığında çalışan personelin atama ve yer değiştirme işlemlerinin bir yönetmelikle düzenlenmediği, Tayin ve Nakil Talimatı ile bu işlemlerin yürütülmesi nedeniyle 1.derecede kalkınmada öncelikli yörelerde görev yapan personele anılan kanun maddesi uyarınca bir kademe verilmesinin mümkün olmayacağı ileri sürülmekte ise de; gerek davacının söz konusu tayin ve nakil talimatı uyarınca yer değiştirme suretiyle zorunlu olarak bu yörede görev yaptığının, gerekse tayin ve nakil talimatının, hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle illerin gruplandırılması suretiyle saptanan yer değiştirme ve atama ile ilgili esaslara uygun düzenlemeler içerdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Erzurum İdare Mahkemesince verilen 30.5.1997 günlü, E:1996/634, K:1997/272 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 08.02.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay On İkinci Dairesi :E1997/1433, K:1997/2514
- Devlet Memurları Kanunu 64. Madde
- Kademe ve Kademe İlerlemesi
Dava dosyasının incelenmesinden, Kapalı Cezaevi infaz ve koruma memuru iken tutukluyu darp ve fena muamelede bulunmak suçundan dolayı, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 4.9.1987 gün ve E.1987/238, K:1987/268 sayılı kararıyla, iki ay, on beş gün hapis ve aynı süre muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezası ile cezalandırılan davacının, aynı suçtan dolayı Adli Yargı Adalet Komisyonu’nun 26.9.1988 gün ve 1987/4 – 1988/5 sayılı kararı ile “Bir Yıl Kademe İlerlemesinin Durdurulması” cezası ile cezalandırıldığı, 30.7.1992 tarihinde, 3817 sayılı Af Kanunu uyarınca disiplin cezasının hükümsüz kalmasına karar verildiği, davacının cezasının hükümsüz kalması nedeniyle tarafına bir kademe verilmesi istemiyle 25.3.1996 tarihinde idareye başvurduğu, anılan komisyonun 2.4.1996 tarih ve 1996/146 – 1996/7 sayılı kararı ile, cezasının infaz edilmiş olması gerekçesiyle isteminin reddedildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda sözü edilen yasa hükmünde, disiplin cezalarının bütün sonuçlarıyla affedildiği belirtildiğine göre, davacının bir kademe ilerlemesinden faydalandırılması anılan yasa hükmünün doğal sonucu olup, yalnızca cezanın hükümsüz kalmasına karar verilmesi ve ceza kararının dosyadan çıkarılması ile ilgilinin Af Yasası’ndan yararlanmış olduğundan ve yasanın amacına ulaşıldığından söz edilemez. Bu durumda, kademe ilerlemesi için 657 sayılı Kanun’un 64. maddesinde belirtilen şartları taşımadığı yolunda bir iddia bulunmayan davacı hakkında tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, temyize konu idare mahkemesi kararında, Af Kanunu gereğince geçmiş süreler için parasal yönden herhangi bir hak talep edilemeyeceği belirtilmiş ise de, dava dilekçesinin incelenmesinden, davacının böyle bir talebinin olmadığı da görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, Manisa İdare Mahkemesi’nce verilen 27.12.1996 günlü, E:1996/204, K:1996/949 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3.fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 31.10.1997 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1992/2521, K:1994/1192
- Devlet Memurları Kanunu 64. Madde
- Kademe ve Kademe İlerlemesi
İdare Mahkemesi kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 37 ve 64. maddelerinde, altı yıllık sicil notu ortalamaları doksan olan memurları bir üst derece-kademe verileceğinin kurala bağlandığı, anılan Yasanın 1.maddesinin 2.fıkrasında, üniversitelerin öğretim ve yardımcılarının özel kanunları hükümlerine tabi olduğunun açıklandığı, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 7, 8 ve 9. maddelerinde derece ve kademe ilerlemeleri ile ilgili hükümlere yer verildiği ve 10. maddesinde de öğretim elemanlarının 657 sayılı Yasanın 187-213.maddelerinde düzenlenen sosyal hak ve yardımlardan yararlanacaklarının öngörüldüğü; bu durumda, 10.6.1985 tarihinde uzman olan ve 2914 sayılı Yasanın 3/C. maddesinde yer alan öğretim yardımcıları sınıfına dahil olan davacıya 657 sayılı Yasanın 37 ve 64. maddelerinin uygulanamayacağı yolundaki işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; davacının, 2914 sayılı Yasanın 20.maddesinin 657 sayılı Yasadan yararlanma olanağı verdiği yolundaki iddiasının; 2914 sayılı Yasada derece ve kademe konusunda kuralların bulunması karşısında isabetsiz olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 243 sayılı KHK ile değişik 37. maddesinde Bu Kanun hükümlerine göre öğrenim durumları, hizmet sınıfları ve görev unvanları itibariyle azami yükselebilecekleri derecelerin dördüncü kademesinde aylık almaya hak kazanan ve son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların kazanılmış hak aylıkları kadro şartı aranmaksızın bir üst dereceye yükseltilir. hükmüne yer verilmiş; aynı Yasanın 64.maddesine 243 sayılı KHK’nın 9. maddesiyle eklenen fıkrada da, Devlet memurların dan 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olanların aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü üzere, anılan 37.madde hükmü, öğrenim durumuna göre 657 sayılı Yasanın 36.maddesinde saptanan son derecenin 4. kademesine gelmiş ve sicilleri ile başarısını kanıtlamış olan memurun kazanılmış hak aylığını kadroya bağlı olmaksızın bir derece yükseltmek suretiyle; 64. madde hükmü de, altı yıllık sicilin notu ortalaması 90 ve daha yukarı olan memurun aylık derecesini bir kademe ilerletmek suretiyle ilgili memuru ödüllendirmektedir.
Yukarıda sözü edilen 2914 sayılı Yasanın 3 ve 4. maddelerinde üniversite öğretim elemanlarının intibaklarının nasıl yapılacağı ve kazanılmış hak aylıkları ile görev aylıklarının ne suretle tespit edileceği açıklanmış; aynı Yasanın 7 ve 8. maddelerinde de derece yükseltilmesi ve kademe ilerletilmesi hususları düzenlenmiş olup; sicilleri ile başarısını kanıtlamış olan bir öğretim elamanının kazanılmış hak aylığının bir derece yükseltilmesi veya bir kademe ilerletilmesi olanağını sağlayan bir hükme 2914 sayılı Yasada yer verilmemiştir.
Belirtilen hukuki durum ve 2914 sayılı Yasanın 20. maddesinin, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin uygulanacağı yolundaki hükmü karşısında, 657 sayılı Yasanın 243 sayılı KHK ile değişik 37 ve 64. maddeleri hükümlerinin Üniversite öğretim elemanlarına da uygulanmasına hukuken bir engel bulunmamaktadır. Bu durumda, İdare Mahkemesince, 2914 sayılı Yasaya tabi olarak görev yapan davacının 657 sayılı Yasanın 243 sayılı KHK ile değişik 37 ve 64. maddeleri hükmünden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Ankara 7. İdare Mahkemesinin 30.12.1991 günlü, 1991/2531 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına karar verildi.