Profesörlük kadrosuna atamanın yapılmaması durumunda idare mahkemesine iptal davası açılır. Bu makalemizde profesörlük kadrosuna atamanın yapılmaması halinde açılabilecek iptal davasını açıklayacağız.. Profesörlük kadrosuna atamanın yapılmaması çoğunlukla olumsuz jüri raporu nedeniyle olmaktadır. Ancak profesörlük kadrolarına başvurabilmek için öncelikle, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun, 26. maddesinde sayılan şartları sağlamış olmak gerekir. Bu şartları taşımayan kişiler de profesörlük kadrosuna atamanın yapılmaması durumu ile karşılaşabilirler. Ayrıca bilindiği üzere profesörlük kadrosu jürisi oluşturulurken yine aynı madde gereği en az üçü başka üniversitelerden veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili beş profesörün seçilmesi gerekir. Profesörlük kadrosu jürisi olarak seçilenler adayın durumunu ve bilimsel niteliğini tespit amacıyla ayrı ayrı raporlar yazarlar. İşte bu raporlardan çoğunluğunun olumsuz olması halinde profesörlük kadrosuna atamanın yapılmaması durumunda hukuki olarak neler yapılabileceğini bu makalemizde sizlere aktaracağız.
Akademik kadrolara atanma ve akademik unvanlar da yükselmek için akademisyenlerin haiz olması gereken bazı özellikler bulunmaktadır. Akademik olarak en üst unvan olan profesörlük için de kişinin sırasıyla öğretim görevlisi, doçent unvanına sahip olması gerekmektedir. daha sonrasında kişiler Yükseköğretim Kanununda sayılan şartları taşıması durumunda profesörlük kadrosuna yükselebilmektedir. Bazen doçentlerin profesörlük şartlarına haiz olmalarına rağmen jüri tarafından olumsuz görüş bildirilerek profesörlüğe yükselmelerine engel olunmaktadır. Bu durumlarda bir an önce idare mahkemesinde idari işlemin iptali davası açılması gerekmektedir. İdari işlemin iptali davası sonucunda kişi hakkında jüri tarafından tesis edilen olumsuz işlem ortadan kalkacak ve kişi hakkında tekrardan değerlendirme yapılacaktır.
Profesörlük Şartları Nelerdir?
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda profesörlük için başvuruda bulunacak olan doçentlerin sahip olması gereken özellikler sayılmıştır. İlgili kanunun 26. Maddesinde sayılan özelliklerin herhangi birine sahip olmayan doçentin profesörlük başvurusu jüri tarafından olumsuz olarak değerlendirilecektir. Aşağıda sayılan özelliklere sahip olmasına rağmen jüri tarafından olumsuz sonuçlandırılan başvurular hakkında kişinin idare mahkemesine başvurarak iptal davası açmasında fayda vardır. Profesörlüğe yükseltilerek atamada;
- Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle, açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak,
- Doçentlik unvanını aldıktan sonra, ilgili bilim alanında özgün yayınlar veya çalışmalar yapmış olmak, gerekir.
- Yukarıdaki yayınlardan biri, başvuru dosyasında başlıca araştırma eseri olarak belirtilir.
- Üniversiteler, profesörlüğe yükseltilerek atama için aranan bu asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.
- Üniversitelerde veya yüksek teknoloji enstitülerinde atama yapılacak olan profesörlük kadroları, rektörlük tarafından ilan edilir.
- Profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel niteliklerini tespit etmek için üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca en az üçü başka üniversitelerden veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili beş profesör seçilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar.
Doçentlikten Profesörlüğe Yükselme Başvurusunun Olumsuz Sonuçlanması
Genellikle yukarıda belirtilen 26.maddenin ilk iki koşulunu sağlayan profesör adayı doçentler tarafından yükselme başvurusunda bulunulmaktadır. Jüri tarafından değerlendirilmeye alınan adaylar yükselme taleplerinin olumsuz sonuçlanması durumunda, şartları taşımalarına rağmen neden yükselme taleplerinin olumsuz sonuçlandığını genellikle anlamlandıramamaktadırlar.
Profesörlük unvanına yükselme taleplerinin olumsuz sonuçlandırılmasının genel nedeni bu asgari koşulların yanında doçentten sahip olunması beklenen ek koşullardır. İlgili maddede belirtildiği üzere “Üniversiteler, profesörlüğe yükseltilerek atama için aranan bu asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.” Ek koşullar aranmaktadır. Önemli olan husus bu ek koşulların objektif ve denetlenebilir olmasıdır. İdari işlemin iptali davalarında da genellikle kişinin profesörlük kadrosuna atanmama sebebinin objektif ve denetlenebilir olmaması sebebi ile idari işlemin iptali kararı verilmekte ve doçentlerin profesörlüğe yükselme başvuruları yeniden değerlendirmeye alınmaktadır.
Profesörlük Kadrosuna Atamama İptal Davası ve İtiraz
Doçentlikten profesörlük kadrosuna yükselme talebinde bulundunuz ve jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda yapmış olduğunuz başvurunun olumsuz sonuçlandığını öğrendi ve sonucun hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız bir an önce idari işlemin iptali davası açmanızda fayda olacaktır. Şöyle ki idari işlemin iptali davalarında, dava açma süresi 60 gün olarak belirlenmiştir. Bu 60 günlük süre içerisinde başvurunuzun olumsuz sonuçlandırılmasına ilişkin olarak iptal davası açmamanız durumunda bir daha açmanız mümkün olmayacaktır. 60 günlük süreden sonra açılan davalarda da usulden ret kararı verilecektir.
İptal davasında idare tarafından jürinin olumsuz kanaat getirmesine sebep olan nedenler mahkeme dosyasına sunulmaktadır. Mahkeme tarafından idarenin sunmuş olduğu gerekçeler objektiflik ve denetlenebilirlik unsurları bakımından değerlendirilmektedir. Mahkeme tarafından kişinin ilgili profesörlük alanına ilişkin kriterlere haiz olduğu veya aranan kriterlerin objektif olmadığı kararları verilmesi durumunda idari işlem iptal edilecektir.
Kişiler idari dava açmanın yanında profesörlük kadrosuna atamayı olumsuz sonuçlandıran üniversiteye de 60 gün içerisinde bir itiraz dilekçesi sunmak ve yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu belirtme hakkına sahiplerdir. Bu itiraz dilekçesinde kişilerin profesörlük kadrosuna atamaya uygun olduklarını somut gerekçeler ile belirtmelerinde fayda vardır. Ancak şöyle bir gerçek var ki, üniversiteye itirazda bulunma yolu idari işlemin iptali davası açmak kadar etkin bir sonuç doğurmamaktadır. Genellikle üniversiteler tarafından kişilerin yaptığı itirazlar dikkate alınmamaktadır. Bu sebeple mahkeme tarafından yapılan objektiflik ve denetlenebilirlik araştırmaları sonucu ilgili başvurunun olumsuz sonuçlandırılması işleminin ortadan kaldırılması daha yüksek ihtimallidir.
Kişiye Özel Açılan Profesörlük Kadrosu İlanının İptali Davası
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Yükseköğretim Kanunu’nun 26 maddesinde profesörlük şartları düzenlenmiştir. Bu maddenin “Üniversiteler, profesörlüğe yükseltilerek atama için aranan bu asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.” Kısmı kullanılarak hukuka aykırı akademik kadro ilanlarının açıldığı görülmektedir. Şöyle ki genellikle koyulan ek koşulların hepsi tek bir kişi bazında uyuşmakta ve bu kişiye özel akademik kadro ilanı açılmaktadır. Bu durum hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
Kişiye özel akademik ilan açıldığını fark etmeniz durumunda ilanın resmi gazetede yayınlanması üzerine iptal davası açmanız mümkündür. Resmi gazetede ilanın yayınlanması ile 60 günlük iptal davası süresi başlamaktadır. Açılacak olan davalarda kadro ilanının hukuka aykırılığı somut ve kanıtlanabilir deliller ile mahkemeye sunulmalıdır. Aksi hallerde açılacak iptal davaları somut delil yetersizliği sebebi ile reddolunacaktır.