Doçentlik başvurusunda etik ihlali; yanlış veya yanıltıcı beyan etik ihlali, akademik atama ve terfilerde bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunmak olarak nitelendirilen bir etik ihlal türüdür. Doçentlik başvuru sürecinde etik ihlal incelemesi yapılır. Yanlış veya yanıltıcı beyan etik ihlalinin bir kusur olarak görülmesinin sebebi bu suretle jüri üyeleri yanıltılarak akademik atama ve terfilerde haksız menfaat elde edilmesidir. Makalemizde yanlış veya yanıltıcı beyan etik ihlali hakkında detaylı bilgilere yer verilecektir.
15.04.2018 tarihli 30392 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Doçentlik Yönetmeliği; doçentlik başvuru şartlarını, başvuru usulünü ve tüm bu süreçlerin nasıl yönetileceğini düzenler. Yönetmeliğin Üçüncü Bölüm Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırılık, Doçentlik Komisyonu kısmının 7. Maddesinde etik ihlali düzenlenmiştir. Yönetmeliğe göre bir eseri inceleyen jüriler, başvuran kişinin dosyasında yer alan eserde herhangi bir surette yayın etiği veya bilimsel araştırma tekniklerine aykırılık tespit ederse etik ihlalinin varlığından söz edilir.
Bir kişinin doçentlik başvurusu devam ederken dosyasına sunduğu eser üzerinde bilimsel araştırma ve yayın etiklerine aykırılık teşkil eden bir husus tespit edilirse bu husus inceleme altına alınır. İnceleyecek kurum Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonları olarak belirlenmiştir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda doçentlik başvurusunda etik ihlalinin ne olduğundan bahsedeceğiz.
Doçentlik Başvurusunda Etik İhlali Nedir?
Doçentlik Başvurusuna ilişkin usul ve esaslar Doçentlik Yönetmeliği’ne göre belirlenmektedir. Etik ihlali ise bu yönetmeliğin 7. Maddesinde düzenlenmiştir. Yönetmeliğe göre, doçentlik başvurusunda bulunan bir kişi gerek başvuru süreci devam ederken gerekse başvuru dosyasını inceleyen kurul dosyadaki eserde bilimsel araştırma ve yayın etiğine bir aykırılık tespit ettiği takdirde etik ihlalinin varlığından söz edilecektir.
Etik ihlali, şikayet ve ihbar başvurusu yapıldığı takdirde de incelenebilir. Bu durumda bu iddiaların incelemesini Üniversitelerarası Araştırma Yayın Etiği Komisyonları yapmaktadır. Bu komisyonların içerisinde üç tür Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu bulunmaktadır. Nitekim komisyon çalışmalarını Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi’ne göre yürütmektedir. Komisyonun içerisinde bölünen üç komisyon şu şekilde sıralanabilir:
- Fen ve Mühendislik Bilimleri Komisyonu.
- Sağlık ve Spor Bilimleri Komisyonu.
- Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Güzel Sanatlar Komisyonu.
Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesine Göre Etik İhlalleri
- İntihal; Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek.
- Sahtecilik; Bilimsel araştırmalarda gerçekte var olmayan veya tahrif edilmiş verileri kullanmak.
- Çarpıtma; Araştırma kayıtları veya elde edilen verileri tahrif etmek, araştırmada kullanılmayan cihaz veya materyalleri kullanılmış gibi göstermek, destek alınan kişi ve kuruluşların çıkarları doğrultusunda araştırma sonuçlarını tahrif etmek veya şekillendirmek.
- Tekrar yayım; Mükerrer yayınlarını akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak.
- Dilimleme; Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan biçimde parçalara ayırıp birden fazla sayıda yayımlayarak bu yayınları akademik atama ve yükselmelerde ayrı yayınlar olarak sunmak.
- Haksız yazarlık; Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek veya olan kişileri dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini sonraki baskılarda eserden çıkartmak, aktif katkısı olmadığı hâlde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek.
- Destek alınarak yürütülen araştırmalar sonucu yapılan yayınlarda destek veren kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların katkılarım belirtmemek.
- Henüz sunulmamış veya savunularak kabul edilmemiş tez veya çalışmaları, sahibinin izni olmadan kaynak olarak kullanmak.
- Yayınlarında hasta haklarına riayet etmemek.
- İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda veya diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak.
- İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgilen eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak.
- Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak.
- Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayınlamak.
- Araştırma ve deneylerde: hayvanlara ve ekolojik dengeye zarar vermek, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak, mevzuatı veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak.
- Araştırmacılar veya yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğüne uymamak.
- Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kuramlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamak.
- Akademik atama ve yükseltmelere ilişkin başvurularda bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak.
- Akademik teamüllere aykırı olarak bir doçent adayında etik açıdan beklenmeyen tutum ve davranışlarda bulunmak.
- Başvuru dosyasında mevcut olmayan bir dergiyi mevcut yahut indekslerde taranmayan bir dergiyi taranıyor gibi göstererek, ya da hakemli olmayan bir dergiyi hakemli olarak belirterek yayın yapmak.
Etik İhlali Türleri
Etik ihlali esasında kendi içerisinde çeşitli türlere ayrılmaktadır. Bunlar arasında Yüksek öğretim kurumları yönergeleri, TÜBİTAK, ve yağmacı dergi sayılabilir. Yağmacı dergiler ise yüksek etki yaratmayacağı belli olan ancak açık erişim sağlarken yazarlardan ücret isteyen dergiler olarak tanımlanabilir. Etik ihlallerinin ortaya çıkacağı türler şu şekilde sıralanabilir:
- Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi,
- Üniversitelerarası Kurul Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesindeki Doçentlik İhlalleri,
- TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu Yönetmeliği,
- Yağmacı Dergide Yayın Yaparak ortaya çıkan etik ihlali,
Etik ihlalleri içerisinde doçentlik başvurusu ve diğer alanların bir farkı genel anlamda bulunmamaktadır. Ancak doçentlik başvurusundaki etik ihlalleri diğerlerine göre biraz daha fazla önem taşıdığından Üniversitelerarası Kurullar tarafından düzenleme öngörülmüştür. Bununla birlikte kurullar Üniversitelerarası Kurul Etik Yönergesi’ne göre belirlenecektir. Kural olarak doçentlik sürecindeki etik incelemelerini yürütecek kurul YÖK iken şuan Üniversitelerarası Kurul Etik Yönergesi yapmaktadır.
Doçentlik Başvurusunda Etik İhlali Türleri ve Savunması
Doçentlik başvurusu yapıldığında bir dosya içerisinde eser sunulur. Bu eserde yer alan bilgilerin başka bir eserin kopyalanması veya atıf yapılmadan kişinin eseri kendi eseri gibi göstermesi halinde intihalden söz edilir. Bununla birlikte gerçekte var olmayan bilgilerin varmış gibi gösterilmesi halinde sahtecilikten söz edilir. Ayrıca araştırılan hususların tahrif edilmesi yani bilerek değiştirilmesi halinde de etik ihlalinin varlığından söz edilir. Yayınlanan bir yazının mükerrer olarak ikinci kez yayınlanması halinde tekrar yayından söz edilir. Yayında desteği geçen kişiler ya da alıntı yapılan yazarların adlarına yer verilmemesi de etik ihlali türleri arasında yer alır. Bunun dışında bilimsel araştırma için sağlanan kaynakların ve cihazların amaçları dışında kullanılması halinde de etik ihlali bulunmaktadır.
Doçentlik başvurusunda etik ihlali bulunması halinde kişinin bir savunma dilekçesi vermesi gerekmektedir. Bu durumda Kurul doçent başvurusunda bulunan kişiye gerekli evrakları teslim ederek etik ihlali savunmasını hazırlamak için süre tanır. Belirlenen süre 15 gündür. Etik ihlalinin varlığı halinde kişinin sunacağı dilekçe bizzat kendisi tarafından hazırlanabileceği gibi alanında uzman bir avukatın yardımı alınarak da hazırlanabilir. Ancak etik ihlali kişinin doçentlik sürecinde önemli bir etkiye sahip olduğundan gerekli savunmanın usulüne uygun ve süresi içerisinde hazırlanması için alanında uzman bir avukatın desteği alınmalıdır. Nitekim aksi takdirde kişinin hem disiplin soruşturması hem de ceza soruşturması geçirmesi mümkün olacaktır. Sunulacak savunma dilekçesi yalın bir dille yazılmalı ve açıklayıcı olmalıdır.
Doçentlik Başvurusunda Etik İhlali Hakkında Mahkeme Kararları
Danıştay 8. Daire 2016/8077 E. 2020/4219 K. Ve 08.10.2020 Tarihli Kararı
Uyuşmazlıkta, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Yükseköğretim Kurulu Fen ve Mühendislik Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu tarafından … kodlu, ”…” adlı makalenin yayını konusunda haksız yazarlık yaptığına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işleme ilişkin olarak her ne kadar Mahkeme tarafından yukarıda zikredilen gerekçelerle makalenin yayınında davacının haksız yazarlık yoluyla etik ihlalde bulunmadığına karar verilmiş ise de; davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemin, davalı idare tarafından fen ve mühendislik alanında görev yapan bilirkişilerden konu ilgili olarak rapor alınmak ve yine aynı alanda uzman kişilerin görüşlerine başvurulmak suretiyle tesis edildiği, görüşleri alınanlardan bir kısmının söz konusu makalede davacı ile ilgili etik sorunun olduğunu belirten görüşlerin bulunduğu görülmektedir.
Öte yandan, dava konusu işlemin tesis edilme sebebi olan makalenin yayınında haksız yazarlık yoluyla etik ihlalde bulunma hususunda, Mahkeme kararında dava konusu olayda, etik ihlaline konu edilen makale ve …’in doktora tezini de kapsayan TÜBİTAK projesinin çok araştırıcılık bir proje olduğu, toplam projenin % 60’lık kısmının proje yürütücüsü olan davacı ve proje yöneticisi olan davacının verdiği karar doğrultusunda … tarafından üstlenildiği, makalede yapılan tüm deneysel çalışmaların ve üretilen verilerin proje yürütücüsü olan davacı ile … tarafından gerçekleştirildiği, TÜBİTAK’a teslim edilen bildiride ve nihai raporda …’in adının bulunduğu, bu nedenle …’in söz konusu projeye katkısının bulunduğunun anlaşıldığı, bu makalenin doktora tezi makalesi değil proje makalesi olduğu, …’in doktora tezi ile hangi noktalarda benzer olduğunun somut ve net olarak ortaya konulamadığı belirtilmiş ise de, söze k”onu makaleye ilişkin olarak yukarıda Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmelerin hukuk dışında, teknik bilgiyi gerektirdiği, etik ihlale konu makalenin yayınında haksız yazarlık yoluyla etik ihlalde bulunma hususunun hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Danıştay 8. Daire 2016/8159 E. 2020/4218 K. Ve 08.10.2020 Tarihli Kararı
Uyuşmazlıkta, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden,8 Yükseköğretim Kurulu Fen ve Mühendislik Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu tarafından … , ” … ” adlı makalenin yayını konusunda haksız yazarlık yaptığına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işleme ilişkin olarak her ne kadar Mahkeme tarafından yukarıda zikredilen gerekçelerle makalenin yayınında davacının haksız yazarlık yoluyla etik ihlalde bulunmadığına karar verilmiş ise de; davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemin, davalı idare tarafından fen ve mühendislik alanında görev yapan bilirkişilerden konu ilgili olarak rapor alınmak suretiyle tesis edildiği, görüşleri alınanlardan bir kısmının söz konusu makalede davacı ile ilgili etik sorunun olduğunu belirten görüşlerin bulunduğu görülmektedir.
Öte yandan, dava konusu işlemin tesis edilme sebebi olan makalenin yayınında haksız yazarlık yoluyla etik ihlalde bulunma hususunda, Mahkeme kararında dava konusu olayda, etik ihlaline konu edilen makale ve …’in doktora tezini de kapsayan TÜBİTAK projesinin çok araştırıcılı bir proje olduğu, toplam projenin % 60’lık kısmının proje yürütücüsü ve yöneticisi olan …’in verdiği karar doğrultusunda davacı tarafından üstlenildiği, makalede yapılan tüm deneysel çalışmaların ve üretilen verilerin proje yürütücüsü olan … ve davacı tarafından gerçekleştirildiği, TÜBİTAK’a teslim edilen bildiride ve nihai raporda davacının adının bulunduğu, bu nedenle davacının söz konusu projeye katkısının bulunduğunun anlaşıldığı, bu makalenin doktora tezi makalesi değil proje makalesi olduğu, …’in doktora tezi ile hangi noktalarda benzer olduğunun somut ve net olarak ortaya konulamadığı belirtilmiş ise de, davacının proje sürecine ve etik ihlale konu makale sürecine dahil olup olmadığı, dahil oldu ise katkısının ne oranda olduğu, etik ihlale konu makalenin doktora tezi mi yoksa proje makalesi mi olduğu, bu makalenin …’in doktora tezi ile benzerliğinin bulunup bulunmadığı konularının ve söze konu makaleye ilişkin olarak yukarıda Mahkeme tarafından yapılan niteledirmelerin açıklığa kavuşturulmasının hukuk dışında, teknik bilgiyi gerektirdiği, etik ihlale konu makalenin yayınında haksız yazarlık yoluyla etik ihlalde bulunma hususunun hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.