Mirastan Yoksunluk

Mirastan Yoksunluk

Mirastan yoksunluk kanunda yazılı nedenlerin varlığı halinde miras bırakanın ayrıca bir işlem yapmasına ya da beyanda bulunmasına gerek kalmadan hüküm ifade eden, kişinin mirasçı veya vasiyet alacaklısı olma sıfatını kaybetmesi sonucuna yok açan hukuki bir kavramdır. Bu hukuki durumun sonuç doğurması ölümle ve kendiliğinden olmaktadır. Hakimin tespitine gerek yoktur.

[vc_message message_box_style=”outline” message_box_color=”warning” icon_fontawesome=”fas fa-exclamation-triangle”]Mirastan yoksunluk ve çıkarma medeni kanunda düzenlenmiştir. Türk hukuku bakımından önem arz etmektedir. Çünkü mirasçılık aynı zamanda devletin devamlılığı ve kargaşanın çıkmaması bakımından da önemlidir.[/vc_message]

Mirastan Yoksunluk Sebepleri Nelerdir?

Türk Medeni Kanunu m.578’de sayılan kişilerin mirasçı olamayacakları, ölüme bağlı tasarrufla hak edinemeyecekleri ancak ve ancak miras bırakanın affı neticesinde yoksunluklarının ortadan kalkacağı hükmedilmiştir. Mirastan yoksunluk Tmk 578.madde de düzenlenmiştir. Eski medeni kanunda af ile mahrumiyetin kalkmayacağı düzenlenmişken mevcut durumda affın yoksunluğu kaldıracağı kabul edilmiştir. TMK m.578’de sayılmak suretiyle belirlenmiş mirastan yoksunluk sebepleri ise;

  • Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldürmek veya öldürmeye teşebbüs etmek,
  • Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirmek,
  • Miras bırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlamak ve engellemek,
  • Miras bırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldırmak veya bozmak.

Mirastan Yoksunluk Kimleri Etkiler?

Mirastan yoksunluk halinin kime etki edeceği hususu TMK m.579/1 uyarınca sadece yoksun olan nezdinde hüküm doğuracağı, yoksun bırakılanın altsoyunu etkilemeyeceği, altsoyun mirasçılığının devam edeceği düzenlenmiştir. Tabii ki burada bahsedilen altsoy, mirastan yoksunun miras bırakanın alt soyu olması durumları için geçerlidir. İradi mirasçıların altsoyları için ise durum tam tersi olup yoksunluktan onların da olumsuz etkilendikleri söylenebilir. Kısacası, mirastan yoksunun kaybettiği miras hakkı kanuni mirasçılarına intikal etmekte ancak atanmış mirasçıların ve lehine mal tesis edilmişlerin yoksunlukları halinde bunların altsoylarına miras hakkı tanınmamaktadır. Mirastan yoksun bırakılan yasal mirasçının altsoyu olmaması halinde ise kişinin hissesi terekeye döner ve bu mirasçı yokmuşçasına miras kalanlar arasında pay edilir. Mirastan yoksunluk sonuçları bu bakımdan önemlidir. Maddi ve manevi kayıplara neden olur.

Mirastan Yoksunluk Hükümlerinin Uygulanması İçin Ne Yapılmalıdır?

Türk Medeni Kanunu m.578’de belirlenmiş olan sebeplerin varlığı halinde kişinin mirastan mahrum edileceği hükmedilmiş olup yine aynı maddede bu yoksunluk halinin uygulanması için herhangi bir mahkeme hükmü ya da miras bırakanın irade tasarrufu açıklamasına gerek duyulmadığı açıkça belirtilmiştir. Maddede sayılan gerekçelerden birinin gerçekleşmesi durumunda kişi başka hiçbir şeye lüzum kalmadan mirastan yoksun kalacaktır. Sadece affedilmesi durumunda mahrumiyet ortadan kalkacaktır. Mirasçılar açısından yaşanan çekişme hallerinde yararı bulunanlar tarafından tespit isteminde bulunulabileceği gibi bu tespit menfi müspet olabilir.

Mirastan Yoksun Bırakmadan Etkilenen Diğer Mirasçılar Kimlerdir?

Mirasçılıktan çıkarılan mirasçının altsoyu yoksa bu durumda bu altsoy dışındaki mirasçıları ile eşi söz konusu yoksunluktan etkilenirler. Tıpkı ıskatta olduğu gibi, mirastan yoksun kalana ait miras payı aynı zümrede bulunduğu mirasçılarına paylaştırılır, eğer zümredeki tek mirasçı ise onun alt zümresine intikal eder. Mirastan yoksunluk sadece yoksun bırakılanı etkilemektedir. Kişisel olan bu durumun açıklaması da zaten yalnızca mirastan yoksun bırakılan birey nezdinde sonuç doğurması; altsoyları etkilememesi demektir. Tekrarlamakta fayda vardır ki bahsedilen altsoy kişinin yasal altsoylarıdır. Zira TMK m.579/2 hükmünde de açıkça anlaşılmaktadır ki; maddenin gerekçesi açıkça kişi dışında yasal mirasçıları için hüküm doğurmayacak olmasıdır. Yalnızca yasal mirasçıların hak kaybı yaşamamasını kapsayan bu hüküm atanmış mirasçılar ve lehine mal vasiyet edilenler hakkında uygulanmayacaktır.

Atanmış mirasçı ya da vasiyet alacaklısının miras bırakandan önce vefatı halinde mirasçılık hakları düşer. Bu kimselerin altsoyları ise terekede halefiyeti öne sürerek hiçbir hak iddia edemezler. Ancak yasal mirasçılar için bu durum tersiyle bakidir.

Mirastan yoksun bırakmadan etkilenen şahıslar ise saymak gerekirse;

  • Mirastan yoksun bırakılmış kişinin tüm mirasçıları (altsoyu da dahil olmak üzere)
  • Yoksun bırakılan vasiyet alacaklısının tüm mirasçıları (altsoyu da dahil olmak üzere)
  • Yoksun bırakılan yasal mirasçının altsoyu hariç tüm mirasçılarıdır.

Altsoyu bulunmayan mirastan yoksun kişinin miras hissesi miras bırakanın mirasçılarının paylarına eklenerek paylaştırılır. Mirastan yoksun bırakılan evlatlık için de aynı durum geçerli olmakla birlikte, evlatlık mirastan yoksun bırakılırsa evlatlığın mirasçısı yoksunluktan etkilenmez.

Mirastan Çıkarma ve Mirastan Yoksun Bırakma Arasındaki Fark

Mirastan çıkarma sadece saklı paylı mirasçı için uygulanabilen bir durumdur. Mirastan yoksun bırakma ile temel fark bu noktadan kaynaklanmakta ki yoksun bırakma kanuni mirasçılar, atanmış mirasçılar ve vasiyet alacaklıları hakkında hüküm doğurmaktadır. Bu kapsamda düşünüldüğünde mirastan yoksun bırakma hükümlerinin mirastan çıkarma hükümlerine oranla daha geniş bir uygulama alanı bulduğu açıktır. Mirastan çıkarma ve yoksunluk farkı bu şekildedir.

Mirastan çıkarma ve mirastan yoksunluk arasındaki bir diğer fark ise mirastan çıkarmanın sadece miras bırakanın iradi ölüme bağlı tasarrufu sonucu gerçekleşebiliyorken, mirastan yoksunluk hali kendiliğinden sonuç doğurmasıdır. Bu bağlamda mirastan yoksunlukta herhangi bir mahkeme kararı ya da bir irade beyanına gerek duyulmamakta, mirastan çıkarma ise bir irade tasarrufu ile sonuç doğurmaktadır.

Mirastan Yoksunluk Halinin Hüküm Doğurduğu An

Mirastan yoksunluk miras bırakanın mirasının açıldığı andan itibaren hüküm ve sonuç doğurmaktadır. Aslen miras bırakanın öldüğü andan itibaren hüküm doğurmasına rağmen, uygulanması açısından düşünüldüğünde mirasın açılması anı baz alınmaktadır. Bu durumun bir diğer anlamı ise mirastan yoksun bırakılan ölüm tarihi itibariyle mirasçılık sıfatını yitirecek, mirasın açılması ile ise bu mahrumiyeti fiiliyata dökülecektir.

Miras Bırakanın Belirlediği Yükümlülüklerden Yararlanma

Mirastan yoksunluk sebeplerinden birinin varlığı halinde mirasçı ve vasiyet alacaklısı olmak ehliyetinden mahrum kalınacağı gibi böyle bir hal muris tarafından mirasçısına veya vasiyet alacaklısına yükletilen bir yükümlülükten yararlanılmasına da engel olmaktadır. Mirastan yoksunluk, kanuni mirasçılar, atanmış mirasçılar, vasiyet alacaklıları yanında ayrıca miras bırakanın koyduğu yükümlülükten yararlanan kişiler de miras bırakanın belirlediği yükümlülüklerden olumsuz etkilenir.

Mirastan Yoksun Bırakılanın Mirasçılık Belgesi İstemesi  

Mirastan yoksun bırakılan kişinin mirasçılık sıfatı düşer. Dolayısıyla ölüme bağlı tasarrufta herhangi bir hak isteminde bulunamaz. Yine de mirastan yoksun bırakılanın mirasçılık belgesi istemeye engel teşkil etmeyeceği Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 17.05.2002 tarih ve 6298/7780 sayılı kararında belirtilmiştir. Bu durumda mirastan yoksunluğun “hukuki sonuçlarının terekenin paylaşımı sırasında gözetileceğine” işaret edilerek ve bu durumlar yok sayılarak miras paylarını gösterir şekilde karar verilmelidir. Mirastan yoksunluk Yargıtay kararları ışığında ele alınmıştır.

Diğer bir Yargıtay kararında da aynen; mirastan çıkarma, mirastan yoksunluk, mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olmasının mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmeye engel olmadığı belirtilmiştir.

İlgili konuya ilişkin bir diğer Yargıtay Kararı ise Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından verilmiş 2015/13925 E.  2016/2708 K. sayılı karardır. İlgili kararda önemli hususlara değinilmiş olup şu şekildedir: “TMK’ nın 578. maddesi gereğince murisi kasten veya hukuka aykırı olarak öldüren ya da öldürmeye teşebbüs edenler mirasçı olamazlar, Mirastan yoksun olma veraset belgesi istemeye engel değildir. Kişiseldir ve yalnız yoksun olanı etkiler. Mirastan yoksun olanın altsoyu, miras bırakandan önce ölen kimsenin altsoyu gibi mirasçı olur (TMK m. 579). Eylem kime karşı yapılmışsa sadece o kişi nedeniyle mirasçılık kaybedilir. Mirastan yoksunluk kendiliğinden sonuç doğurduğundan ayrıca bir mahkeme kararı alınmasına gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle mirasçılık belgesinde miras paylarını gösterecek şekilde hüküm kurulması sonra da mirastan yoksunluk nedeni ile yoksun olan kişinin miras payının kime kalacağının belirtilmesi sureti ile mirasçılık belgesi verilmesi gerekir.”

X
kadim hukuk ve danışmanlık