İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde (İYUK)

idari yargilama usulu kanunu 61 madde

İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde

Çalışmaya Ara Verme

  1. (Değişik: 5/4/1990-3622/25 md.) (Değişik birinci cümle: 8/8/2011- KHK-650/11 md.; İptal cümle: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme birinci cümle: 27/6/2013-6494/18 md. ) Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, 62. maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler.
  2. (Değişik: 1/7/2016-6723/14 md.) Çalışmaya ara verme süresi içinde; bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, birden fazla idari yargı mercii olan yerlerde idare veya vergi mahkemeleri başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeteri kadar hâkimin katıldığı bir nöbetçi mahkeme kurulur. Bölge idare mahkemeleri için ise bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, tüm daire başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeterli sayıda nöbetçi daire kurulur.
  3. (Değişik: 10/6/1994-4001/27 md.) Çalışmaya ara vermeden yararlanamayanlar ve nöbetçi kalanların yıllık izin hakları saklıdır.

İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde Açıklaması

İdare ve vergi mahkemelerinin çalışmaya ara verme zamanı, İdari Yargılama Usulü Kanununun 61. maddesinin 7.7.2013 gün ve 28700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6494 sayılı Kanunun 18. maddesiyle yeniden düzenlenen birinci fıkrasında gösterilmiştir. Danıştay için ise, bu süre, Danıştay Kanununun, aynı Kanunun 17. maddesiyle yeniden düzenlenen 86. maddesinde yer almaktadır.

İdari Yargılama Usulü Kanununun 61. maddesinin anılan l. fıkrasında; bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinin, her yıl, bir Eylülde başlamak üzere, yirmi Temmuzdan otuz bir Ağustosa kadar çalışmaya ara verecekleri öngörülmüştür. Bu düzenlemeye önce, fıkraya, Anayasa Mahkemesince iptal olunan 650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile şekil verilmişti. Anılan Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan değişiklikten önce, İdari Yargı lama Usulü Kanununun anılan maddesinin, 14.7.2004 gün ve 5219 sayılı Kanunun 11. maddesiyle değişik birinci fıkrası uyarınca, çalışmaya ara verme süresi, her yıl Ağustos ayının birinci günün den Eylül ayının beşinci gününe kadar uygulanmakta idi. 61. maddede yapılan bu değişiklikte, “Eylül ayının beşinci gününün mesai bitimine kadar” ibaresi yerine, “eylülün beşine kadar” ibaresi yer aldığından, çalışmaya ara verme süresinin Eylül ayının beşinci gününü de kapsayıp kapsamadığı, tartışmalara yol açmıştı. Kanun Hükmünde Kararname ve 6494 sayılı Kanunla yapılan yeni düzenlemeyle, bu tartışmalara son vermiştir. Kanun Hükmünde Kararnamenin 9; Kanunun 17. maddesiyle de, Danıştay Kanununun 86. maddesinin 1. fıkrasında benzer düzenleme yapılmıştır.

  • İlgili Makale: 
  • 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) Tam Metin: 

idari yargilama usulu kanunu 61 madde iyuk
idari yargilama usulu kanunu 61 madde iyuk

İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde Çalışmaya Ara Verme Emsal Kararlar

Danıştay 3. Dairesi E:2022/116, K:2022/17

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde
  • Çalışmaya Ara Verme

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 2. fıkrasında, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren mahkemenin, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesinin temyiz isteminin reddine karar vereceği, 7. fıkrasında ise temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı hususunun Danıştay’ın ilgili dairesi ve kurulunca saptanması halinde de 6. fıkrada sözü edilen kararların daire ve kurulca verileceği, 61. maddesinde bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verecekleri, 8. maddesinin 3. fıkrasında ise bu Yasada yazılı sürelerin bitmesinin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması halinde bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Temyize konu edilen Vergi Mahkemesinin kararının davacıya 13/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği olayda otuz günlük yasal temyiz süresinin son günü çalışmaya ara verme zamanına rastladığından, en son 07/09/2021 tarihine kadar verilmesi gerekirken bu süre geçtikten sonra, 18/09/2021 tarihinde Vergi Mahkemesi kayıtlarına geçtiği anlaşılan dilekçeyle yapılan temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmamaktadır.


Danıştay 3. Dairesi E:2021/3921, K:2021/6488

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde
  • Çalışmaya Ara Verme

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 8. maddesinin 3. fıkrasında, bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı, 46. maddesinde, Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aynı maddenin 1. fıkrasının bentlerinde sayılan davalar hakkında verdikleri kararların, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği, aynı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararına karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği, 7. fıkrasında ise temyizin kanuni süre içinde yapılmadığının anlaşılması halinde 6. fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesi ve kurulunca kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; Bölge İdare Mahkemesi kararının, davacı vekili Av. …’a 04/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı temyiz dilekçesinin 06/09/2021 tarihinde UYAP üzerinden İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 1.Vergi Dava Dairesine gönderildiği, temyiz dilekçesi üzerindeki Vergi Dava Dairesi kaşesi ve imzanın ise 07/09/2021 tarihli olduğu anlaşılmıştır.

Temyiz başvurusu üzerine yapılacak işlemleri düzenleyen 48. maddenin 6. fıkrasında tanınan yetki uyarınca, dilekçeler üzerine, dilekçelerle ilgili ilk incelemeyi yapma ve gereğini yerine getirme görevi, bölge idare mahkemelerine aittir. Maddenin 7. fıkrasındaki, 6. fıkradaki kararın Danıştay ilgili dairesince verilebileceği kuralının üç dereceli yargılamaya engel olmayacak şekilde uygulanması gerektiği kuşkusuzdur.


Danıştay 8. Dairesi E:2018/5478, K:2021/5708

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde
  • Çalışmaya Ara Verme

Dava dosyasının incelenmesinden, 27/01/2016 tarihinde davalı idarenin internet sitesinde Devlet hakkı hesaplamalarına esas olmak üzere 2015 yılı II (a) grubu madenlerin ocak başı satış fiyatlarının ilan edildiği, bu kapsamda Kahramanmaraş ili, II (a) grubu bazalt ve kalsit dışındaki madenler için fiyatın 7,50-TL/ton olarak belirlendiği; davacı şirket tarafından 27/04/2016 tarihli yazı ile davalı idareye ihtirazi kayıtla belirlenen ocak başı birim satış fiyatları üzerinden hazırlanan satış bilgi formlarının sunulduğu, 30/06/2016 tarihli yazıyla da yapılan ödemelerin dekontlarının verildiği görülmektedir.

2577 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgili hakkında uygulama işlemi yapılmış olması gerekmektedir. Öğretide, uygulama işlemi kavramı kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, hukuksal durumlarında değişiklik yapan bireysel nitelikteki işlemleri ifade etmektedir.

Uyuşmazlıkta; 27/01/2016 tarihinde davalı idarenin internet sitesinde 2015 yılı II (a) grubu madenlerin ocak başı satış fiyatlarının ilan edildiği, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan altmış günlük dava açma süresi içerisinde davacı şirket tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığı, satış bilgi formlarının davalı idareye sunulmasının ise uygulama işlemi niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan  İdare Mahkemesi’nin kararında, düzenleyici işlemin iptali istemiyle en son 26/06/2016 tarihinde dava açılması gerektiği gerekçesine yer verilmiş ise de; 26/06/2016 gününün Pazar gününe denk geldiği, 2577 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca işlemeye başlayan sürelere tatil günlerinin de dahil olduğu ve sürenin son gününün tatil gününe rastlaması halinde bu sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı açıktır.

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.


Danıştay 8. Dairesi E:2018/5348, K:2012/5705

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde
  • Çalışmaya Ara Verme

2577 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgili hakkında uygulama işlemi yapılmış olması gerekmektedir. Öğretide, uygulama işlemi kavramı kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, hukuksal durumlarında değişiklik yapan bireysel nitelikteki işlemleri ifade etmektedir.

Uyuşmazlıkta; 27/01/2016 tarihinde davalı idarenin internet sitesinde 2015 yılı II (a) grubu madenlerin ocak başı satış fiyatlarının ilan edildiği, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan altmış günlük dava açma süresi içerisinde davacı şirket tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığı, satış bilgi formlarının davalı idareye sunulmasının ise uygulama işlemi niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan İdare Mahkemesi’nin kararında, düzenleyici işlemin iptali istemiyle en son 26/06/2016 tarihinde dava açılması gerektiği gerekçesine yer verilmiş ise de; 26/06/2016 gününün Pazar gününe denk geldiği, 2577 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca işlemeye başlayan sürelere tatil günlerinin de dahil olduğu ve sürenin son gününün tatil gününe rastlaması halinde bu sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı açıktır.

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


Danıştay 5. Dairesi E:2021/9408, K:2021/3949

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde
  • Çalışmaya Ara Verme

Dosyasının incelenmesinden; temyize konu  Bölge İdare Mahkemesi  İdare Dava Dairesinin kararının davacıya usulüne uygun olarak 31/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde belirtilen otuz günlük sürenin bitim tarihinin çalışmaya ara verme zamanına rastladığı, buna göre 2577 sayılı Kanun’un 8. maddesinde düzenlendiği haliyle sürenin son günü olan 07/09/2020 (salı) günü mesai bitimine kadar temyiz başvurusunda bulunulması gerekmekte iken 13/09/2021 tarihinde … Adliyesinde kayda giren dilekçe ile anılan kararın temyiz edildiği anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin, süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır.


Danıştay 6. Dairesi E:2020/10442, K:2021/816

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde
  • Çalışmaya Ara Verme

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin imar planları ve parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği; aynı Kanunun 48. maddesinin 7. fıkrasında da, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3. madde esaslarına göre düzenlenmediği ve temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı hususlarının dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesi ve kurulunca saptanması hallerinde de 2. ve 6. fıkralarda sözü edilen kararların, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesi ve kurulunca kesin olarak verilir.” hükmüne ve aynı kanunun “Çalışmaya ara verme” başlıklı 61. maddesinin 1. fıkrasında da “Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler. Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, 62. maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler.” hükmüne, aynı Kanununun 8. maddesinin 3.fıkrasında ise, “Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının 02.07.2020 tarihinde davacı …’ın birlikte çalışanı …’a tebliğ edildiği, istinaf kararına karşı 30 günlük süre içinde, son gün adli tatil süresi içinde kaldığından, en son 07.09.2020 tarihine kadar temyiz edilmesi gerekirken 23.09.2020 tarihinde yapılan temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.


İdari Yargılama Usulü Kanunu 61. Madde Hakkında Emsal Karar Aramak İçin: https://karararama.danistay.gov.tr/

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık