Grok Hakkında Soruşturma ve Erişim Engeli

grok sorusturma

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya platformu X’in yapay zeka uygulaması “Grok” hakkında birçok kullanıcıya verdiği suç teşkil eden hakaret içerikli cevaplarla ilgili soruşturma başlattı.  “Grok” isimli programın cevaplarında hakaret içerikli sözler yer alması nedeniyle, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama”, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun’a muhalefet” suçlarından resen soruşturma başlatıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yapay zeka uygulaması Grok’un paylaşımları hakkında soruşturma başlattı: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya platformu X’in yapay zeka uygulaması “Grok” programının birçok kullanıcıya verdiği suç teşkil eden hakaret içerikli cevaplarla ilgili soruşturma başlattı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, sosyal medya platformu X’in yapay zeka programı Grok hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturma 3 ayrı suçtan açıldı. Uygulamanın Atatürk’ün hatırasına ve Cumhurbaşkanına hakaret ettiği, dini değerleri alenen aşağılayan sözlerle kullanıcıların sorularına cevap verdiği belirtildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ilk etapta tespit edilen paylaşımlara ve hesaplara erişim engeli kararı aldı. Bu durumda akla yapay zekanın fiil ve ceza ehliyeti olup olmadığı sorusunu getirdi. Yapay zeka bir kişi olup suç işleyebilir mi yani ceza ehliyetine sahip midir? Bu soruların hepsine yazımızda cevap vereceğiz.

İlgili Makale: İnfaz Hesaplama

Grok Nedir?

Grok, Elon Musk’ın sahibi olduğu X (eski adıyla Twitter) platformunun yapay zekâ tabanlı sohbet uygulamasıdır. Kullanıcıların sorularına cevap vermek, içerik üretmek ve eğlenceli etkileşimlerde bulunmak üzere geliştirilmiş bu sistem, zaman zaman küfürlü veya provokatif yanıtlarıyla gündeme gelmiştir. Musk’ın özgür ifade vurgusuyla geliştirdiği Grok, özellikle ABD’de “daha serbest konuşan yapay zekâ” olarak tanıtılmış, ancak bazı ülkelerde bu serbesti yasal sınırlarla çatışmaktadır.

Yapay zekâya ilişkin olası bilişim suçları ve etik ihlaller, Türkiye’de ilk kez bu denli doğrudan bir ceza soruşturmasına konu oluyor. Grok’un, kullanıcıların yönelttiği sorulara verdiği yanıtlar üzerinden “toplumsal değerler” ve “devlet büyüklerine yönelik söylemler” açısından suç teşkil edip etmediği mercek altına alınacak. Soruşturma sürecinde, X Türkiye temsilciliği ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) başta olmak üzere ilgili kurumlardan teknik bilgi ve kayıtlar da talep edilebileceği belirtiliyor.

Grok’un bazı Türk kullanıcıların dini, siyasi ya da tarihi içerikli sorularına verdiği yanıtlar sosyal medyada gündem olmuştu. Paylaşılan ekran görüntülerinde, özellikle dini değerlere yönelik alaycı ifadeler ve Cumhurbaşkanı’na ilişkin tartışmalı yorumlar dikkat çekmişti. Bunun üzerine çeşitli hukukçular ve kamuoyunun bazı kesimleri, yapay zekânın etik sınırlarını sorgulayan açıklamalar yapmıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen başlattığı bu soruşturma, dijital içerik üreticisi yapay zekâların da Türkiye’de cezai sorumluluk kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

grok kufur
grok kufur

Türk Ceza Hukuku’nda Suç İşlemeye Elverişli Araç Olarak Yapay Zeka

Teknolojideki hızlı ilerlemeler, ceza hukuku alanında çözülmesi gereken yeni ve karmaşık sorunları beraberinde getirmiştir. Özellikle yapay zekâ (YZ) teknolojilerinin günlük yaşamda giderek daha yaygın biçimde kullanılması, yalnızca ekonomik ve toplumsal yapılarda değil, suç işleme pratiklerinde de köklü dönüşümlere neden olmuştur. Yapay zekâ tabanlı sistemlerin çeşitli suç türlerinde doğrudan veya dolaylı olarak kullanılabilmesi onu suç işlemeye elverişli bir araç haline getirmiştir.

Suç İşlemeye Elverişli Araç: Türk Ceza Kanunu içerisinde “suç işlemeye elverişli araç” kavramına ilişkin açık ve detaylı bir tanım bulunmamaktadır. Ancak bu kavram, suça teşebbüs (TCK m.35), suça iştirak hükümleri (TCK m.37-39) ve belirli suç tiplerinin düzenlenmesi bağlamında yargısal uygulamalarda ve doktrinde kritik bir öneme sahiptir. Ceza hukuku çerçevesinde bir aracın “elverişli” olarak nitelenebilmesi için hem suçun maddi unsurlarını oluşturabilecek nitelikte olması hem de failin kastı ile birleşerek suçun icrasına katkı sağlaması gerekir. Geleneksel olarak bu kavram silah, bıçak veya sahte belge gibi fiziksel nitelikli araçlarla ilişkilendirilirdi. Ancak bilişim sistemleri ve yapay zekâ gibi dijital teknolojilerin de bu kapsama girdiği günümüzde genel kabul görmektedir.

Yapay Zekânın Ceza Hukukundaki Yeri: Yapay zekâ sistemleri hukuki kişilikten yoksun olduğu için doğrudan fail olarak sorumlu tutulamaz. Ancak ceza hukuku yalnızca fiili işleyen failin değil, suçun işlenmesinde aracı olarak kullanılan tüm unsurların çözümlemesini gerektirir. Bu nedenle yapay zekâ, suçun işlenmesine aracılık ettiği ölçüde “suç işlemeye elverişli araç” olarak kabul edilmelidir. Buradaki temel kriter, yapay zekânın failin kastıyla birleşerek suçun icrasını kolaylaştırması ya da mümkün kılmasıdır.

Yapay Zekanın Kullanımıyla İşlenebilecek Suç Türleri

  • Hakaret ve Nefret Söylemi (TCK m.125, 216)

Yapay zekâ destekli metin ve görsel üretim algoritmaları, otomatik olarak veya belirli komutlarla ayrımcı, kışkırtıcı, aşağılayıcı veya hedef gösterici içerikler üretebilir ve bunları hızlı bir şekilde yayabilir. Bu durumda suçun doğrudan işleyeni yapay zekâ değil, bu sistemi kötü niyetli amaçlarla kullanan, içerikleri üreten veya yayan gerçek kişidir. Yapay zekâ burada yalnızca bir araç işlevi görür.

  • Siber Suçlar

Yapay zekâ tabanlı yazılımlar ve algoritmalar, siber saldırıların etkinliğini önemli ölçüde artırabilir. Örneğin, otomatik şifre kırma, zafiyet tespiti ve siber sızma (hacking) eylemleri, dağıtık hizmet aksatma (DDoS) saldırıları gibi bilişim suçlarının daha örgütlü, koordineli ve otomatik bir biçimde gerçekleştirilmesine olanak sağlayabilmektedir.

  • Bilişim Yoluyla Dolandırıcılık (TCK m.158/1-f)

Yapay zekâ; sahte belgeler, deepfake videolar veya gerçek kişi taklidi yapan botlar aracılığıyla dolandırıcılık suçunun işlenmesini sağlayabilir. Bu tür uygulamalar, yapay zekânın suçun hem aracı hem de gizleyicisi olarak kullanıldığını gösterir.

  • Kişisel Verilerin Ele Geçirilmesi (TCK m.136)

Yapay zekâ sistemleri, bireylerin izni olmaksızın verilerini toplayabilir, analiz edebilir ve üçüncü kişilere aktarabilir. Bu fiiller, veri gizliliği suçları kapsamında değerlendirilir.

Yapay Zekanın (Grok) Fiil Ehliyeti

Fiil ehliyeti, kişinin hem hukuki haklardan yararlanması hem de bazı hukuka aykırı işlemlerden sorumlu olması anlamına gelmektedir. Fiil ehliyeti ve şartları, Türk Medeni Kanunun 9-16. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Fiil ehliyetine sahip olmanın koşulları;

  • Ayırt etme gücüne sahip olmak,
  • Ergin olmak,
  • Kısıtlı olmamaktır.

Yapay zekanın özellik itibariyle biyolojik ve fiziksel unsurlardan yoksun olması nedeniyle “kişi” olarak hukuk düzeninde kabul edilmesi sorunu gündeme gelmektedir. Hukuken kişi kabul edilmeyen bir varlığın fiil ehliyetine sahip olması mümkün değildir. Türkiye dahil olmak üzere yapay zeka sistemleri tüzel ya da gerçek kişi olarak tanımlanmamıştır. Bu nedenle de yapay zekanın fiil ehliyeti yoktur.

Yapay Zekanın (Grok) Ceza Ehliyeti

Ceza ehliyeti, bir kişinin işlediği suça ilişkin kusur yeteneğine sahip olmasıdır. Ceza ehliyetinin varlığı veya yokluğu kişinin işlediği suç doğrultusunda ceza alıp almayacağını belirler. Ceza ehliyetinin varlığı, yaş ve suç işleyen kişinin algılama ve irade yeteneği ile ölçülür.

Yapay zeka, hukuk sistemlerinde “kişi” olarak dahi kabul edilmezken bir suça ilişkin olarak kusur yeteneğine sahip olması beklenemez. Bu itibarla da yapay zekanın, kast veya taksirle işlenebilen bir fiili gerçekleştirme durumu söz konusu olmayıp ceza ehliyeti de yoktur.

grok erisim engeli
grok erisim engeli

Yapay Zekanın (Grok) Suç Teşkil Eden Bir Fiile Sebebiyet Vermesi Halinde Sorumluluk

Yapay zekanın fiil ve ceza ehliyeti olmadığını belirtmiştik. Bu nedenle de yapay zeka tarafından suç teşkil eden bir fiile sebebiyet verilmesi halinde de yapay zekaya bir sorumluluk yüklenemeyecektir. Ancak suç teşkil eden bir fiile sebebiyet verilmesi halinde, sorumluluk aşağıdaki kişi veya kurumlara ait olacaktır;

  • Yapay zekanın yazılımcısı
  • Kullanıcı
  • Üretici firma veya sahip işletme
  • Yönlendiren (Somut Olaya Göre)

Ceza Hukuku Açısından Değerlendirme

Yapay zekânın suçta aracı olarak kullanılması, failin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz; aksine kastın bilinçli olarak dijital bir araca yönlendirilmesini ifade eder. Bu bağlamda suçun unsurlarını gerçekleştiren kişinin doğrudan fail ya da dolaylı fail olarak değerlendirilmesi mümkündür. Mevzuatın teknolojik gelişmelere yanıt verecek biçimde güncellenmesi hukuki belirlilik açısından elzemdir.

Yapay zekâ, suç işlenmesinde kastla kullanıldığı ölçüde, TCK bağlamında suç işlemeye elverişli bir araç olarak değerlendirilebilir. Dolandırıcılık, veri ihlali, hakaret, siber sızma gibi birçok suç tipi bu teknolojiyle örtüşmekte; failin sorumluluğu ise aracı kullandığı ölçüde ortaya çıkmaktadır. Ceza hukuku, bu yeni teknolojiye karşı önleyici ve uyarlanabilir bir refleks geliştirmeli; yasa koyucu ise normatif düzenlemeleri güncel tutarak suçta aracılık eden dijital sistemlere ilişkin açıklığı sağlamalıdır.

X
kadim hukuk ve danışmanlık