Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde (CMK)

Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde (CMK)

ceza muhakemesi kanunu 147 madde

Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde

İfade ve Sorgunun Tarzı

Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur:

a) Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.

b) Kendisine yüklenen suç anlatılır.

c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.

d) 95. madde hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhaâl bildirilir.

e) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu söylenir.

f) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır.

g) İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.

h) İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkanlardan yararlanılır.

i) İfade veya sorgu bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta aşağıda belirtilen hususlar yer alır:

  1. İfade alma veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih.
  2. İfade alma veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren veya sorguya çekilen kişinin açık kimliği.
  3. İfade almanın veya sorgunun yapılmasında yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri
  4. Tutanak içeriğinin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzalarının alındığı.
  5. İmzadan çekinme halinde bunun nedenleri.

Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde Gerekçesi

 Madde, karşılaştırmalı ceza usul hukukunda, kişi özgürlüğü bakımından artık yerleşmiş bulunan temel ilkelere uygundur. Üzerine suç atılan veya şüphe altına sokulan kimsenin savunma hakkını güvence altına almak amacıyla madde, sorgunun veya ifade almanın ne suretle icra edileceğini, ayrıntıları ile göstermektedir. Konulan esaslar, hâkim, mahkeme, Cumhuriyet savcısı, kolluk âmir ve memurları hakkında aynı derecede olmak üzere geçerlidir. Maddenin, şüpheli veya sanığın haklarını saptayan ve sonra sorgu yapacak ve ifade alacak yetkililere hitap eden iki kategori hükmü içermesi uygun görülmüştür. Önce hakları belirlenebilir:

Şüpheli veya sanığın ifadelerinin alınması veya sorguya çekilmeleri bakımından tesis edilen hakların başında birinci fıkranın 5 numaralı bendinde yer alan susma hakkı geliyor. Susma hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde yer alıp en temel insan haklarından birisini oluşturan suçsuzluk karinesinin tamamlayıcı unsurudur. Ancak susma hakkı, “isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmamayı” kapsamaktadır. Yoksa kişi, 1 numaralı bentte açıkça beyan olunduğu üzere “kimliğe ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmak zorundadır.”

Sorguya çekilecek veya ifadesi alınacak şüpheli veya sanığın yararlandığı ikinci temel savunma hakkı, avukat bulundurabilmektir. İfade alma veya sorgudan önce adı geçenlere bu hakları hatırlatacak, avukat atayabilecek durumda değillerse baroca seçilecek bir avukat isteyebilecekleri ve onun hukukî yardımından yararlanabilecekleri ve bu avukatın vekâletname aranmaksızın ifade ve sorguda hazır bulunabileceği bildirilecektir.

Üçüncü hak, yakalanan kişinin yakınlarına yakalandığını bildirmesinin sağlanmasıdır.

Dördüncü hak, adı geçenlerin somut delillerin toplanmasını isteyebileceğinin hatırlatılmasıdır. Bu husus sorgu ve ifade alma sırasında, şüpheli veya sanığa şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağının sağlanmasını emreden ve 6 numaralı bentte yer alan hükümde, güvence altına alınmıştır.

2 numaralı bentte yer alan ve şüpheli veya sanığa isnat edilen suçun da anlatılacağını saptayan hüküm de esaslı bir güvence oluşturmaktadır. Maddenin ifade alacak veya sorgulama yapacak yetkililere hitap eden hükümleri ve yükümleri ise, yukarıda şüpheli veya sanığın haklarına ilişkin yükümlere ek olarak şunlardır:

Kimliğin saptanması,

İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel durumu hakkında bilgi alınması,

İfade veya sorgunun bir tutanağa bağlanmasıdır. Bu tutanakta aşağıdaki hususlar yer alır:

a) İşlemin yapıldığı yer ve tarih,

b) İşlemde hazır bulunanların isim ve sıfatları ve işleme tabi tutulanların açık kimlikleri,

c) Maddede yer alan işlem veya yükümlülüklerin ifade almada veya sorguda yerine getirildiği, getirilmemiş ise nedenleri,

d) Tutanağın bütün hazır bulunanlarca okunarak imzalanması ve bu hususun beyanı,

e) İmzadan çekinme halinde bunun nedenleri.

  • İlgili Makale: 
  • 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tam Metin: 

ceza muhakemesi kanunu 147 madde cmk
ceza muhakemesi kanunu 147 madde cmk

Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde İfade ve Sorgunun Tarzı Emsal Kararlar

Yargıtay 13. Ceza Dairesi E:2020/8027, K:2020/11627

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde
  • İfade ve Sorgunun Tarzı

Sanığın sorgusunun yapıldığı oturumda kimlik tespiti yapılmayarak 5271 sayılı CMK’nın 147.maddesine uyulmaması, sanığa savunması tespit edilirken haklarının hatırlatılmaması sureti ile CMK 147. maddesine aykırı davranılması, savunmanın tespitinde sanığa iddianamenin okunmaması veya okunduğunun duruşma tutanağına yazılmaması sureti ile CMK’nın 191/3-b. maddesine aykırı davranılması,

Bakırköy/Metris 1 Nolu T tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulunduğu anlaşılan sanığın duruşmalardan vareste tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve vareste tutulma konusunda bir beyanının olmaması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 193/1 ve 196/5. maddelerine aykırı olarak, son oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda yargılamaya devam edilip mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak bozulmasına, 18/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Yargıtay 13. Ceza Dairesi E:2019/9654, K:2019/17032

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde
  • İfade ve Sorgunun Tarzı

Sanıklar … ve …’ın talimat mahkemesince aynı anda savunmalarının alındığı sırada sanık …’ın … Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunduğu, sanık …’ın ise… Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunduğu ve duruşma zaptından sanıklardan birine CMK 147. ve devamı maddelerinde belirtilen hakların hatırlatıldığı ve sanıklardan birinin duruşmalardan bağışık tutulmayı istediği ancak hangi sanığa hakları hatırlatılıp, hangi sanığın duruşmalardan bağışık tutulmayı istediğinin duruşma zaptından anlaşılamadığı buna göre, … Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü bulundukları anlaşılan sanıklar … ve …’ın CMK’nın 147 ve 191. maddelerine aykırı davranılarak savunma haklarının kısıtlanması yine sanıklar … ve …’ın 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak, son oturumda hazır bulundurulmadan yokluklarında yargılamaya devam edilip hükümlülüklerine karar verilmesi suretiyle savunma haklarının kısıtlanması, bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve …’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak bozulmasına, 26.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Yargıtay 15. Ceza Dairesi E:2017/36300, K:2019/6786

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde
  • İfade ve Sorgunun Tarzı

Sanığın açtığı ….com isimli internet sitesinde yer alan ilanı gören mağdur …’in üyelik talebinde bulunduğu ve daha sonra ilanda yer alan telefon ile görüşerek sanığın… Bankasındaki hesabına önce 250 TL sonra tekrar yaptığı görüşme üzerine kendisine “Bir bayanla görüşme ayarladık, ancak otel ücretini sizin yatırmanız gerekiyor” diye söylenmesi üzerine söz konusu hesaba 370 TL daha yatırdığı, daha sonrasında sanığa ulaşamadığı bu nedenle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlendiğinin iddia edildiği olayda; sanık ikrarı, mağdur beyanı ile ilanda yer alan banka hesabının sanığa ait olup mağdurun bu hesaba para yatırmış olması ve söz konusu sitenin sanık tarafından kurulan ve açılan site olması karşısında kendi yararına, mağdurun zararına olacak şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş, sanık tarafından 11/11/2014 havale tarihli dilekçe ile kendisine barodan müdafii görevlendirilmesini istediği, ancak 14/11/2014 tarihindeki duruşmada, sanığa CMK 147. maddesi gereğince yasal hakları hatırlatıldıktan sonra, sanığın savunmasını yapacağını belirtmesi karşısında, sanık savunması alınmış olduğundan savunma hakkının kısıtlanması olarak kabul edilmediğinden tebliğnamedeki görüşe itibar edilmemiştir.

Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenen “Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden sanık hakkında TCK’nın 158/1-g maddesi gereği hüküm kurulması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün onanmasına, 17/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 8. Ceza Dairesi E:2018/5551, K:2018/10130

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde
  • İfade ve Sorgunun Tarzı

Sanığın açık kimliği saptanıp kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgileri alındıktan sonra iddianamede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki niteliğinin anlatılması, sanığa yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu ve CMK 147. maddesindeki belirtilen diğer haklarının belirtilmesinden sonra sanık açıklama yapmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgusunun yapılması gerekirken CMK 191/3 maddesinde sayılan usuli işlemlerin hiçbirisi yapılmayarak sanığa doğrudan TCK 297/1-2.cümle ve TCK 191/1. maddesinden ek savunma verilmek suretiyle sanığın savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulması; Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince bozulmasına, 02.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 19. Ceza Dairesi E:2017/3655, K:2017/7810

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde
  • İfade ve Sorgunun Tarzı

Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,

Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik yapılan ihbar sonrasında alınan savunmasında CMK 147. maddedeki yasal hakları hatırlatılmadan, okunmuş ve hatırlatılmış ise de denetime olanak sağlayacak biçimde tutanağa geçirilmeden sorgusu yapılarak 5271 sayılı CMK’nın 147. ve 191/3-b maddelerine aykırı davranılmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,

Sanık hakkında verilen mahkumiyet kararlarının ertelenmediği anlaşılmasına karşı, sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının uygulanmama gerekçesi olarak anılan Kanunun 53/4. maddesinin gösterilmesi,

Sanığın daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olması karşısında, Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama suçundan neticeten hükmolunan bir ay hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğuna uyulmaması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca sair yönlerden incelenmeyen hükmün bozulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 6. Ceza Dairesi E:2016/4140, K:2016/6002

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde
  • İfade ve Sorgunun Tarzı

Sanık yararına hukuki kurallara aykırılık, sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet Savcısına hak verdirmeyeceğini öngören 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’un 309. maddesi hükmü karşısında; sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat karar verilmiş olmasına göre, o yer Cumhuriyet Savcısının usule ilişkin sanık aleyhine sonuç doğuracak nitelikteki temyizinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca reddine,

Sanığa iddianame okunmadan ve CMK 147. ve devamı maddelerinde yazılı hakları hatırlatılmadan, okunmuş ve hatırlatılmış ise bu husus tutanağa geçirilmeden sorgusunun yapılarak 5271 sayılı CMK’nın 147. ve 191/1. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık … ve savunmanının temyiz dilekçelerinde ve sanık … savunmanı Avukat …’nin duruşmada ileri sürdüğü tüm itiraz ve savunmaları yerinde görülmüş olduğundan, sanık … yönünden duruşmalı temyiz incelemesi yapılan hükmün açıklanan nedenle bozulmasına, ilişkin oybirliğiyle alınan karar 05.10.2016 gününde, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …’in katıldığı oturumda, sanık savunmanının yokluğunda açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.


Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Madde Hakkında Emsal Karar Aramak İçin: https://karararama.yargitay.gov.tr/ 

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık