103 davetiyesi, İcra ve İflas Kanunu’nun 103. Maddesinde düzenlenen ve borçlunun yokluğunda yapılan haciz işleminden haberdar olmasını sağlamak için kullanılan bir çeşit tebligattır. 103 davetiyesi gönderilen borçlu yokluğunda yapılan haciz işlemlerine karşı beyan veya varsa itirazlarını sunabilir. 103 davetiyesi ile hacizden haberdar olan borçlu haczedilmezlik, meskeniyet gibi itirazlarını 103 davetiyesi ile birlikte kendisine verilen süre içerisinde sunabilir. Böylece borçluya karşı yapılan icrai işlemlerde borçlunun hukuki dinlenilme hakkı korunmuş olur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 103. Maddesine göre tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
103 Davetiyesi Nedir?
Uygulamada 103 davetiyesi olarak anılan ve İcra ve İflas Kanunu’nun 103. Maddesi ile düzenlenen davet türü borçlunun yokluğunda yapılan haciz işleminden haberdar olmasını ve yapılan haciz işlemine karşı itiraz ve beyanlarını sunması için kullanılır. Borçlu 103 davetiyesi ile malvarlığına karşı haciz işlemi yapıldığını öğrenir ve eğer varsa haciz işlemine karşı haczedilmezlik veya hukuka aykırılık gibi itirazlarını yapabilir. Alacaklı icra takip işlemleri sonucunda haciz koydurduğu taşınır ve taşınmaz malların satışını isteyebilir ancak yapılan haciz işleminin borçlu tarafından bilinmesi gerekir. Aksi durumda borçlu bakımından telafisi mümkün olmayan zararlar doğabilir ve ayrıca borçlunun bilgisi olmadan yapılan satış işlemi hukuki dinlenilme hakkının ihlalini oluşturur. İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği ile 103 davetiyesinin içeriğinin nasıl olması gerektiği düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre 103 davetiyesinde bulunması gerekenler;
- Alacaklı ve borçlunun adı soyadı
- Dosya numarası
- Haczin yapıldığı tarih ve saat
- Üç gün içerinde haciz tutanağının incelenmesi şeklinde uyarı
103 Davetiyesi ile borçlunun yokluğunda yapılan haciz işlemleri borçluya bildirilir ve böylece borçluya itiraz ve beyanlarını sunması için bir şans verilmiş olunur. Borçlunun hacizden haberdar olması ile haczedilen malların satışının önünde engel kalmaz ve talep üzerine icra müdürlüğünce satış için gerekli işlemler yapılır. 103 davetiyesi ile haciz işlemi sırasında borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet edilir. Borçlunun verilen süre içerisinde itiraz ve beyanlarını sunması gerekmektedir.
Borçlunun Haberi Olmadan Hacizli Mal Satılabilir Mi?
İcra ve İflas Kanunu’nun 103 maddesinde yapılan düzenlemeye göre;” Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.”
İİK 103.maddesi ile haciz anında bir tebligat yapılma işlemi düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu m.10/III’ten farklı olarak burada muhatabın bir müracaatı söz konusu değildir. Kanun hükmü gereği muhatabın tebligatı kabul etmesi gerekir. İİK m.103’e göre, davet kağıdı gönderilmesi, haciz için bir geçerlilik şartı değildir. Bu husus, sadece haciz yokluğunda yapılmış olan tarafın haciz tutanağının içeriğini öğrenmesini geciktirir. Borçlu haciz işlemini daha önce haricen öğrenmiş olsa bile, takip dosyasından borçluya 103 davetiyesi gönderilmiş ise; İİK m.103’deki hakları kullanma açısından alacaklı tarafından borçluya yeni bir hak tanınmış sayılır. Davet kağıdı gönderilmeden önce alacaklı satış isteyebilir. Ancak icra müdürü, borçluya haciz (davet kağıdı) tebliğ edilmedikçe, satış talebini işleme koyamaz; yani satış hazırlıklarına başlayamaz.
103 Davetiyesi Tebliğ Edilen Borçlu Ne Yapabilir?
103 davetiyesi yokluğunda haciz yapılan ve haczi tebliğe yetkili başka kimsenin bulunmaması durumunda borçluya gönderilen davetiyedir. Davetiye ile birlikte borçlunun hacizden haberdar olması ve varsa itirazlarını, istihkak iddialarını üç gün içerisinde icra dairesine bildirmesi istenir. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse varsa haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir ve bu durumda borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez. 103 davetiyesi ile haczi öğrenen borçlunun hakları İcra ve İflas Kanunu ile düzenlenmiştir.
İcra ve İflas Kanunu ile hacizden haberdar olan borçlu öncelikle haciz tutanağını inceler ve varsa yapılan haciz işlemine karşı beyan ve itirazlarını sunar. Borçlunun beyan ve itirazlarını sunması için 103. Maddede üç günlük süre verilmiştir. Borçlu yapılan haciz işlemine karşı üç gün içerisinde itiraz edebileceği gibi şartların oluşması durumunda 103 davetiyesinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerinde icra mahkemesine şikayet yoluna da gidebilir. İtiraz ve şikayet yoluna gidebilmek için borçlu davetiyenin kendisine tebliğinden itibaren süresi içerisinde gerekli başvuruları yapmak zorundandır. 103 davetiyesinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilmemiş veya hiç tebliğ edilmemiş olabilir. Bu durumlarda tebliğ bakımından borçlunun beyanı olan öğrenme tarihi itibarı ile süreler başlayacaktır.
103 Davetiyesi Neden Gönderilir?
Alacaklarının icra takibi açması ve icra takibinin kesinleşmesi ile birlikte alacaklının talebi üzerine borçlunun malları üzerine haciz uygulanmaktadır. Malvarlığına haciz işlemleri artık genel olarak UYAP üzerinden talep edilmekte ve Takbis, Polnet gibi sistemler kullanılarak kolaylıkla haciz işlemleri uygulanabilmektedir. Yapılan haciz işlemlerinden bazen borçlunun haberi bile olmamaktadır. Bu durumlarda borçlunun haklarının da korunması ve varsa itirazlarını sunabilmesi bakımından borçluya 103 davetiyesi gönderilmektedir.
103 davetiyesi veya herhangi bir şekilde hacizden haberdar olmayan borçlunun hakkında ve malvarlığında yapılan işlemlere karşı haklarının korunması gerekmektedir. Yine alacaklının da haczedilen malların satışını talep edebilmesi mümkündür. Ancak borçlunun haciz işleminden haberdar olmaması durumu alıcının alacağına geç kavuşmasını sağlamaktadır. Davet kâğıdı gönderilmeden önce alacaklı satış isteyebilir. Ancak icra müdürü, borçluya davet kağıdı tebliğ edilmedikçe, satış talebini işleme koyamaz; yani satış hazırlıklarına başlayamaz.
103 Davetiyesi Örneği
T.C.
ANKARA
23.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
DAVET KAĞIDI
DOSYA NO:
ALACAKLI: Adı, Soyadı TC Kimlik No – Adres
BORÇLU: Adı, Soyadı TC Kimlik No – Adres
HACZİN YAPILDIĞI GÜN VE SAAT:
İİK. 102 maddesine tevfikan yapılan haciz sırasında kendiniz veya T.K.’nun hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse hazır bulunmadığından işbu kağıdın tebliğ tarihinden itibaren adı geçen Kanunun 103.maddesi gereğince kanuni 3 gün içinde haciz tutanağını tetkik ve bir diyeceğiniz varsa bildirmeniz için icra dairesine başvurmanız tebliğ olunur. (İc. İf. K:103 )
ANKARA 23. İCRA MÜDÜRÜ
103 Davetiyesi Yargıtay Kararları
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 14.12.2017 T. 2017/5313 E. 2017/15689 K. Sayılı karar
Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK’nun 82/1-12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103 davetiyesinin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle 24.08.2015’te yapılan şikayetin 7 günlük süre içerisinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2017 tarih ve 2016/12419 E., 2017/3359 K.sayılı ilamı ile; borçlu adına çıkartılan 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle şikayetin sürede olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek bozulduğu görülmektedir. İİK’nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK’nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar.
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.08.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK’nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 24.08.2015’te olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayete konu taşınmazın haczedildiğine ilişkin olarak borçluya tebliğ edilen 103 davetiyesi tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin bir iddia bulunmadığından bu tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği 103 davetiyesi tebliğ işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabi olduğundan sonuca etkili olmayacaktır.
O halde; borçlunun şikayete konu haciz işlemine muttali olma tarihinin 103 davetiyesi tebliğ tarihi olan 27.10.2014 olarak kabulü ile 24.08.2015’te yapılan meskeniyet şikayetinin süreden reddine yönelik mahkeme kararının onanması gerekirken, Dairemizce maddi hataya müsteniden bozulduğu anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 04.10.2011 T. 2011/2521 E. 2011/17619 K. Sayılı karar
Şikayet konusu M. İlçesi, Yeşilova K.mevkii .parsel sayılı taşınmaz borçlu adına kayıtlı olup, icra müdürlüğünce 16.06.2010 tarihinde haczine karar verildiği görülmüştür. Takip, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi olup, rehinli aracın kıymet takdiri yapıldıktan sonra ve 30.03.2010 tarihinde 103 davetiye kağıdı ile kıymet takdiri raporunun borçluya tebliğe çıkarılmasına karar verilmiştir. Bu durumda takip dosyası içinde bir tane olan ve mahkemece de hükme esas alınan 103 davetiyesi 10.04.2010 tarihinde tebliğ olunmuş olup, takibe konu rehinli aracın kıymet takdiri ve araca ilişkin 103 davet kağıdını içermektedir. Kaldı ki, davaya konu taşınmaza daha bu tarihte konulmuş bir haciz de yoktur. Bu durumda dava konusu taşınmazın haczi nedeniyle borçluya gönderilmiş bir 103 davetiyesi ve kıymet takdiri raporu bulunmayıp, taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesi tebliğ tarihi 23.10.2010’dur. Bu tarihten sonra yasal 7 gün içinde borçlu tarafından meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşıldığından davanın esası incelenip sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 13.07.2009 T. 2009/7226 E. 2009/15482 K. Sayılı karar
Borçlu aleyhinde yapılan takipte, mahcuz gayrimenkul üzerine 11.12.2006 tarihinde haciz konulmuş, 103 davetiyesi 01.05.2007’de düzenlenmiş, ancak borçluya tebliğ edilmemiştir. Kıymet takdir raporu düzenlenerek 08.05.2008’de tebliği üzerine borçlu, 12.05.2008’de 7 günlük süre içinde İİK.nun 82/12.maddesine dayalı olarak icra mahkemesine haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur.
Mahkemece, alacaklı vekilinin icra müdürlüğünde 01.05.2007’de 103 davetiyesi düzenlenerek borçluya tebliğini talep etmesi ve icra müdürlüğünce talebinin kabulü nedeniyle, bu tarihten itibaren 7 gün içinde şikayetin yapılmadığından bahisle istemin süreden reddine karar verilmiş ise de, icra dosyası incelendiğinde, borçluya 103 davetiyesi tebliğine ilişkin tebligat parçası bulunmadığı gibi borçlunun hacizden, kıymet takdiri raporunun tebliğinden önce haberdar olduğuna dair bilgi ve belge de bulunmamaktadır.
O halde mahkemece şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi yerine süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA)