Ev Sahibi Kendim Oturacağım Diye Kiracıyı Çıkarabilir Mi?

ev sahibi kendim oturacagim diye kiraciyi cikarabilir mi

Ev sahibi kendim oturacağım diye kiracıyı çıkarabilir mi sorusu günümüz kira uyuşmazlık dosyalarında çok yaygındır. Bu soruya en doğru cevap, ev sahibinin kiraya verdiği konuttan başka taşınmazı yoksa veyahut olsa dahi haklı nedenlerinin bulunması halinde (kendisi de kirada oturuyorsa) kiracıyı taşınmazdan tahliye ettirebilir. Günümüz enflasyonist ortamında kira artış oranları çok yüksek olduğundan ev sahipleri, kira bedelini arttıramadıkları anlarda bu şekilde kiracıya beyanlarda bulunarak taşınmazın tahliyesini talep etmektedir. Ancak burada mahkemeler tarafından ev sahibinin konut ihtiyacının samimi ve gerçek olup olmadığı unsuru detaylı bir şekilde incelenmektedir. Örneğin ev sahibin tapu kayıtlarına bakılarak tahliyesini istediği taşınmazdan başka konutunun olup olmadığına ilişkin mahkemeler tarafından ilgili Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmaktadır. Dosyaya gelen deliller ve kiracı-ev sahibinin beyanları dikkate alınarak konut ihtiyacının samimi ve gerçek olma unsuru değerlendirilmektedir.

Kira sözleşmesi, kiraya verenle kiracı arasında kurulan bir sözleşmedir. Bu nedenle kira sözleşmesinden doğan hak ve alacaklar kiracı ile kiraya veren arasındadır. Kira uyuşmazlıkları bakımından bu konunun açıklığa kavuşturulması amacıyla bu makalemizde ev sahibi ve kiracı olan kişilerin bu şekilde bir sorun ile karşı karşıya kalması halinde nasıl bir hukuki süreç yürütmeleri gerektiği detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Makalemizde “Ev sahibi kendim oturacağım diye kiracıyı çıkarabilir mi” sorusunun cevabı detaylıca anlatılmıştır.

Ev Sahibi Kendim Oturacağım Diye Kiracıyı Çıkarabilir Mi? Tüm Detayları

Ev sahibi kendim oturacağım diye kiracıyı çıkarabilir. Ancak bunun için kanun koyucu tarafından bazı şartlar aranmaktadır.  Bu şartlar;

  • Konut ihtiyacı iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olması
  • Tahliyesini istediği konuttan başka konutunun bulunmaması veyahut kendisinin kiracı sıfatıyla oturması
  • Kanunda öngörülen süreler içerisinde kiracıya ihtarname göndermesi gerekmektedir.

Yasal düzenlemede “kiraya verenin kendisi” için konut ihtiyacı nedeniyle kiracı tahliye davası açılabileceği düzenlenmiştir. Ev sahibi, kendi oturacağı beyanında bulunarak kiracıyı tahliye edebilmesi için hem uygulamada hem de Yargıtay kararlarında ev sahibinin bahse konu konutta oturma ihtiyacının samimi ve gerçek olduğuna kanaat etmesi halinde kiracının taşınmazı tahliye etmesi gerektiği şeklinde hüküm kurmaktadır.

Kira Uyarlama Davası için tıklayınız   

TBK- MADDE 350

Kiraya veren, kira sözleşmesini;

  1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa,
  2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.

Maddenin birinci bendi kiraya veren tarafından gereksinim nedeniyle kira sözleşmesinin sona erdirilmesi konusunu düzenlemektedir. Kısacası, kiraya verenin kimler için konut ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabileceği düzenlenmiştir. Şöyle ki; kiraya veren, “kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler” için konut ihtiyacı gerekçesiyle kiralananın tahliyesi için dava açabilir.  Kanun koyucu, kiraya verenin kendisi dışında sayılan kişiler için de tahliye davası açabileceğini düzenlemiştir. Bu düzenlenmenin nedeni, kiraya verenin ailevi ilişkileri gereğince kanunda “sınırlı” olarak öngörülen kişilerin konut ihtiyaçlarını karşılamalarına imkan sağlama düşüncesidir. Ev sahibi kendim oturacağım diye kiracıyı çıkarabilir mi sorusuna net cevap vermek gerekirse evet çıkarabilir. Ama şartları vardır.

ev sahibinin baska evi varsa kiraciyi cıkabilir mi
ev sahibinin baska evi varsa kiraciyi cıkabilir mi

Ev Sahibinin Başka Evi Varsa Kiracıyı Çıkarabilir mi?

Ev sahibinin, tahliyesini istediği konuttan başka evi olması halinde her somut uyuşmazlığa göre çözüme gidilmektedir. Örneğin ev sahibinin, kiracıdan çıkmasını istediği taşınmazın yakın konumunda başka boş evi varsa bu halde ihtiyacının gerçek ve samimi olduğu söylenemez.  Ancak ev sahibinin, tahliyesini istediği konuttan başka boş evi dahi farklı şehirde veya ülkede ise ve ev sahibinin iş ve sosyal çevresi veya tayini tahliyesini istediği konutun bulunduğu yerde ise ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğu söylenebilir. Ancak başka şehirde oturmakta olan kiraya verenin konutun bulunduğu şehre yerleşeceği gerekçesini göstermiş olmakla birlikte, oraya yerleşme konusunda esaslı bir girişimin olmamasının ihtiyacın henüz doğmadığı dolayısıyla tahliye kararı verilmemesi gerektiği hususunda Yargıtay kararları mevcuttur.

Uygulamada sulh hukuk mahkemeleri tarafından ev sahibi kiraya verenin, tahliye konusu ettiği taşınmazdan başka evi olup olmadığı hususunda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazdırılarak sorgulama yapılmaktadır. Örneğin ev sahibinin farklı şehirde kiracı sıfatıyla oturmakta iken başka bir şehirde de iki tane evi olduğu varsayımında;  bir evde alt soyu kızlarının eğitim amaçlı oturması, diğer evinde ise kiracısının oturması halinde burada kiracının oturduğu eve, ev sahibinin konut ihtiyacı haklı ve samimidir.  Çünkü bir evinde alt soyunun ihtiyacı söz konusu olduğundan diğer evde ev sahibinin kendi konut ihtiyacı söz konusudur. Bir kimsenin kendisine ait konutu varken kira ile oturmasına zorlamanın mümkün olmadığı şeklinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararı mevcuttur. Ev sahibi kendim oturacağım diye kiracıyı çıkarabilir mi sorusu ile aslında başka evinin olması birbiriyle ilişkili bir durumdur.

Ev Sahibi Kendim Oturacağım Deyip Kiraya Verirse Ne Olur?

TBK ‘nın “ Yeniden Kiralama Yasağı” başlıklı 355. Maddesinde “ Kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Yeniden inşa ve imar amacıyla boşaltılması sağlanan taşınmazlar, eski hâli ile, haklı sebep olmaksızın üç yıl geçmedikçe başkasına kiralanamaz. Eski kiracının, yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazları, yeni durumu ve yeni kira bedeli ile kiralama konusunda öncelik hakkı vardır. Bu hakkın, kiraya verenin yapacağı yazılı bildirimi izleyen bir ay içinde kullanılması gerekir; bu öncelik hakkı sona erdirilmedikçe, taşınmaz üç yıl geçmeden başkasına kiralanamaz. Kiraya veren, bu hükümlere aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlüdür.” şeklinde ev sahibine yeniden kiralama yasağı getirilmiştir.

Ev sahibi, kendim oturacağım deyip kiracısını taşınmazdan tahliye ettikten sonra başka bir üçüncü kişiye kira vermesi günümüzde çok yaygındır. Ev sahiplerinin bunu yapmakla istedikleri şey taşınmazı daha yüksek bedelle başka bir kişiye kira verebilecekleridir. Ancak yukarıda anılan kanun maddesinde de görüleceği üzere bu hükümlere aykırı davranan kiraya verenlerin, eski kiracıya bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlü oldukları belirtilmektedir. Fıkrada yapılan düzenleme ile bu hükümlere aykırı davranan kiraya verenlere, 6570 sayılı Kanunun 16’ıncı maddesinde öngörülen cezaî yaptırımların uygulanması sisteminden vazgeçilmiştir. Bunun yerine, eski kiracıya, fıkrada belirtilen tazminatın kendisine ödenmesini isteme hakkı tanınmıştır. Bu tazminatın belirlenmesinde, eski kiracının kiraya verene ödemiş olduğu son dönemin kira bedeli göz önünde tutulacaktır.

Hemen şu önemli noktayı da vurgulamak gerekir ki, kiraya verenin salt gereksinme duyduğunu ve sözleşmeyi yenilemeyeceğini bildirmesiyle kiracı kendiliğinden taşınmazdan çıkmışsa, artık kiraya veren hakkında bu hükümler uygulanmaz. Yargıtay’a göre, kiraya veren hakkında açıklanan hükümlerin uygulanabilmesi için, kiracıyı gereksinme nedeniyle dava ederek mahkemeden boşaltma kararı alması ve ayrıca bu karara dayanarak kiracıyı cebrî icra yoluyla taşınmazdan çıkarması gerekir. Yargıtay’ın bu yorumu tutarlı değildir. Çünkü çoğu zaman kiracılar, haklarında dava açılmasından çekinerek kiraya verenin yazılı bildirimi üzerine ya da kiraya verenin açtığı davayı kazanması üzerine cebrî icrayı beklemeden taşınmazı boşaltma eğilimindedirler. Bu nedenle eğer kiraya veren yazılı olarak kiracıya taşınmaza gereksinme duyduğunu ve çıkmasını bildirmişse, bu yeterli olmalıdır.

Kiracıya Kendim Oturacağım Diye İhtarname Nasıl Çekilir?

Ev sahibi ile kiracı arasında yapılan kira sözleşmesinden doğan tüm hak ve talepler sözleşmenin taraflarını bağlamaktadır. Kira sözleşmesinin ev sahibinin kendi konut gereksinimi nedeniyle sona erdirilmesi için belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ev sahibinin altı aylık kira döneminin bitiminden en az 3 ay önce noterden ihtarname göndermesi gerekmektedir. Örneğin 01.10.2024 tarihinde sona erecek kira sözleşmesinde en geç 01.07.2024 tarihine kadar ihtarname gönderilmelidir. İhtarname içeriğinde “ …. Parsel .. ada nolu yerde bulunan taşınmazın maliki olup kendi konut ihtiyacım nedeniyle taşınmazın tahliyesini ve yeni kira döneminde sözleşmenin yenilenmeyeceği en geç  kira sözleşmesinin sona erme tarihi olan …. Tarihinde taşınmazın TBK  .350/1 uyarınca tahliye edilmesi gerektiğini ihtaren bildiririm”  şeklinde ifadeler kullanılmalıdır.

İhtarnameyi alanında uzman kira hukuku avukatından hukuki hizmet alarak daha doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlatabilirsiniz. İhtarname, niteliği itibarıyla bildirici-uyarıcı olduğundan ihtarname içeriğinde yazılı beyanlar, açılacak tahliye davasının konusunu sınırlandırmaktadır. Eğer avukat aracılığıyla süreci yürüttüğünüzde ihtarname ekinde vekaletname sunularak avukat sizin adınıza işlemleri yapmaktadır. Ancak ihtarnameyi kendiniz hazırlamanız halinde notere kimlik fotokopisini ibraz etmeniz yeterlidir. Kira uyuşmazlıklarında kiracıya tahliye bildiriminin noter aracılığıyla ihtarname şeklinde yapılması zorunludur. İhtarnameyi keşide ettikten sonra, muhatap kiracıya ulaşıp ulaşmadığını ibraz ettiğiniz notere giderek öğrenebilirsiniz ve tebliğ şerhini ücretsiz olarak alabilirsiniz.

Ev Sahibi Kendim Oturacağım Deyip Evi Satarsa Ne Olur?

Ev sahibi, kendisi oturacağından bahisle taşınmazdan kiracıyı çıkartması halinde buna ilişkin kiracı ev sahibine tazminat davası açabilir. Kira dosyalarında tazminat davaları bir yıllık kira bedeli şeklinde açılmakta olup ev sahibine kötü niyetli bir şekilde kiracıyı taşınmazdan haksız ve hukuka aykırı şekilde çıkardığının ispatı halinde kiracıya tazminat ödemesi gerektiği şeklinde kararlar mevcuttur. Bilineceği üzere ihtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye kararı verilebilmesi için ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olması gerektiği, yakın bir gelecekte doğması mümkün olan ihtiyaç iddiasının dinlenebileceği ancak gerçekleşmesi uzun bir zamana bağlı olan ihtiyacın samimi olduğunun söylenemeyeceği, örneğin ihtiyaç iddiası ev sahibinin oğlunun evliliğine bağlanmışsa bu sebebin varlığının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Kiracıyı taşınmazdan tahliye ettikten sonra evi bir üçüncü kişiye satan ev sahibinin iyiniyetli ve ihtiyacında samimi olduğundan bahsedilemez.

Konut ihtiyacı olan bir kimsenin oturmayı düşündüğü yeri satmak istemesinin ihtiyacının zorunlu ve samimi olmadığını göstermektedir. Yargıtayhttps://www.yargitay.gov.tr/ 6. Hukuk Dairesi’nin 2012/3845 E. Ve 2012/5250 K sayılı dosyasında “ Davalı vekili, hükmü temyiz ederken, yargılamadaki savunmasını tekrarlayarak ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını, kiralananın ihtiyaca tahsis edilmeyip, satışa sunulduğunu, bu sebeple hükmün bozulmasını talep etmiştir. Davacıların dava konusu kiralananı, yargılama aşamasında satışa sunmaları ve dava neticesinde kiracı içinde iken üçüncü kişiye satmaları sebebiyle, davaya konu konut ihtiyaçlarının gerçek, samimi ve zorunlu olmadığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, tahliyenin konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.” Şeklinde hüküm kurarak ev sahibinin kiracıya taşınmazda kendisi oturacağı beyanıyla çıkartıp taşınmazı satışa çıkarması halinde ihtiyacının samimi olmadığı şeklinde ev sahibi aleyhine hüküm kurmaktadır. Dava açılmadan önce kiralanan taşınmazın satılığa çıkarılması, taşınmazın satışı için kiralanan taşınmaza emlakçı gönderilmesi, ihtiyaç iddialısının başka bir şehirde olması ve kiralananın olduğu şehre gelmek için çaba içinde olmaması halinde ihtiyaç iddiası gerçek ve samimi kabul edilemez.

ev sahibi annem oturacak deyip kiraciyi cikarabilir mi
ev sahibi annem oturacak deyip kiraciyi cikarabilir mi

Ev Sahibi Annem Oturacak Deyip Evi Kiraya Verebilir mi?

Ev sahibinin annem oturacak diye konuttan kiracıyı tahliye etmesinden sonra başka bir üçüncü kişiye kiraya vermesi halinde, ev sahibinin sorumluluğu doğmaktadır. Bilindiği üzere TBK’da konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin 350/b.1 maddesi gereğince kiraya veren, kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üst soyu ya da kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişiler için konut olarak kullanmak üzere, kira sözleşmesi süresinin sonunda boşaltması için kiracı aleyhine tahliye davası açabilir. Ancak bu davayı açarak kiracıyı çıkarabilmesi için kiraya verenin konut gereksiniminin samimi ve içten olması gerekir. Ev sahibi kişinin, üstsoyu olan annesinin konut ihtiyacı bulunduğundan bahisle taşınmazdan kiracısını çıkarttıktan sonra kiraya vermesi halinde ihtiyacın samimi ve gerçek olduğu söylenemez.

Konuttan kiracı bu gerekçeyle çıkarıldıktan sonra başka bir üçüncü kişiye kiraya verilmişse ev sahibi yeniden kiralama yasağını ihlal etmiş olmaktadır. Burada kiracının, ev sahibine karşı başvurabileceği yol TBK ‘nın “ Yeniden Kiralama Yasağı” başlıklı 355. Maddesinde “Kiraya  veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Yeniden inşa ve imar amacıyla boşaltılması sağlanan taşınmazlar, eski hâli ile, haklı sebep olmaksızın üç yıl geçmedikçe başkasına kiralanamaz. Eski kiracının, yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazları, yeni durumu ve yeni kira bedeli ile kiralama konusunda öncelik hakkı vardır. Bu hakkın, kiraya verenin yapacağı yazılı bildirimi izleyen bir ay içinde kullanılması gerekir; bu öncelik hakkı sona erdirilmedikçe, taşınmaz üç yıl geçmeden başkasına kiralanamaz. Kiraya veren, bu hükümlere aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlüdür.” hükmüne dayanarak ev sahibinden bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat talepli dava açabilir. Davada delil olarak; sahibinden gibi ilan sitelerinde bahse konu taşınmazın kiralık ilanı, tanık sunulabilir.

Ev Sahibi Oğlum Oturacak Deyip Evi Kiraya Verebilir mi?

Ev sahibinin oğlum oturacak diye taşınmazı boşalttıktan sonra yüksek kira bedeli ile başka bir üçüncü kişiye kiraya vermesi halinde TBK m. 355’de düzenlenen yeniden kiralama yasağı söz konusu olmaktadır. Kanun hükmünde ““Kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Yeniden inşa ve imar amacıyla boşaltılması sağlanan taşınmazlar, eski hâli ile, haklı sebep olmaksızın üç yıl geçmedikçe başkasına kiralanamaz. Eski kiracının, yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazları, yeni durumu ve yeni kira bedeli ile kiralama konusunda öncelik hakkı vardır. Bu hakkın, kiraya verenin yapacağı yazılı bildirimi izleyen bir ay içinde kullanılması gerekir; bu öncelik hakkı sona erdirilmedikçe, taşınmaz üç yıl geçmeden başkasına kiralanamaz. Kiraya veren, bu hükümlere aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlüdür.” hükmüne dayanarak ev sahibinden bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat talepli dava açabilir.

Ev sahibinin çocuklarının büyüyerek, evlenmek ya da öğrenim amacıyla belirli bir yerde bulunması gerektiğinden ya da evlenmek üzere olduklarından, kiraya verenin o yerde bulunan ve kiraya veren çocuklarının gereksinme duyması durumunda da kiraya veren tahliye davası açabilir. Günümüz ev sahipleri tarafından, çoğunlukla “ annem, babam, oğlum, kızım” oturacak söylemleri ile kiracının taşınmazdan çıkışı sağlanmakta ve sonrasında daha yüksek bedellerle başka kişilere kiraya verilmektedir. Kanun koyucu kötüniyetli ev sahiplerinin bu yola başvurmalarını engellemek amacıyla konut gereksiniminin samimi, gerçek ve zorunlu olması gerektiği şeklinde kriterler aramaktadır. Örneğin, Yargıtay kararlarında ev sahibinin halen boş olduğu tartışmasız olan daireyi ihtiyaçlı oğluna tahsis etmemesi, diğer boş olan daireyi ise davadan sonra bir başkasına kiraya vermiş olması karşısında ihtiyacının samimi ve gerçek olduğu kabul edilemez.

Ev Sahibi Kendi Oturacağım Diye Kiracıyı Ne Kadar Sürede Çıkarabilir?

Ev sahibi, taşınmaza kendi konut ihtiyacı olduğu gerekçesiyle kiracısını tahliye edebilmesi için kanun koyucu tarafından belli süreler öngörülmüştür. Öncelikli olarak ev sahibinin kendisi için konut gereksinimin doğması halinde altı aylık kira döneminin en az üç ay öncesinde kiracısına ihtarname göndermelidir. İhtarname içeriğinde konutta kendisinin oturma ihtiyacı doğduğunu belirtmelidir. Daha sonrasında ihtarnameye rağmen taşınmazı boşaltmayan kiracısına karşı gereksinme nedeniyle boşaltma davasını kira sözleşmesinin bitiminde açmalıdır. Davanın, belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. Görüldüğü gibi, belirsiz süreli kira sözleşmelerinde de, konut gereksinimi nedeniyle boşaltma davası açılabilir. Davanın açılması ile birlikte kiracının taşınmazdan tahliye edilmesi en az 1 yıl sürmektedir.

Kira sözleşmesi belirsiz süreli ise, o zaman kiraya verenin önce Borçlar Kanununun 329. maddesindeki feshi bildirim sürelerine uygun bir feshi bildirimle kira sözleşmesinin bitimini belirlemesi gerekir. Ancak sözleşmenin belirlenen bu sürenin bitiminden itibaren bir ay içinde gereksinme nedeniyle boşaltma davası açılabilir. Fakat sürenin bitiminden önce kiraya veren kiracıya ihtarname göndererek sözleşmeyi ihtiyaç nedeniyle yenilemek istemediğini bildirmişse, artık kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay geçmiş olsa da gereksinme nedeniyle boşaltma davası açılabilir. Nitekim TBK 353 hükmüne göre kiraya veren, en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse, dava açma süresi bir yıl için uzamış sayılır. Ne var ki, bu ihtarnamenin kiracıya tebliğ edilmesi gerekir. Kiracı yerine vekiline tebliğ edilen ihtarname geçerli değildir.

Ev Sahibi Kendi Oturmazsa Nasıl Şikayet Edilir?

Yasa koyucu, gerçekten gereksinme duymadığı halde, öyle olduğunu ileri sürerek kiracısını konuttan ya da işyerinden çıkartan kiraya verenin kötü niyetli davranışını önlemek için bazı düzenlemeler getirmiştir. Ev sahibi, kendi konut ihtiyacı olduğu gerekçesiyle taşınmazdan kiracısını tahliye ettikten sonra orada oturmazsa burada yapılacak tek şey ev sahibine son 1 yıllık kira bedelinden az olmayacak miktarda tazminat talepli ihtarname göndermektedir. İhtarname gönderildikten sonra eğer kiracıya tazminat ödemesi yapmazsa ev sahibi burada sulh hukuk mahkemesinde tazminat davası açılmalıdır. Burada açılacak tazminat davası bir şikayet yolu olarak değerlendirilmemelidir. Yalnızca kiracısını kötü niyetli olarak taşınmazdan tahliye ettiren ev sahibine maddi külfet doğması için bir yaptırım olarak düşünülmüştür.

Bir yıllık kira bedelinden az olmayan tazminat talepli dava dışında kiracının, bazı kamu kuruluşlarına şikayette bulunma hakkı da söz konusu olabilmektedir. Örneğin ev sahibinin Zabıtaya, Belediyeye şikayet edilerek vergisel yönden incelemesi sonucunda idari yaptırımlar uygulanabilir. Ev sahibi hakkında Tüketici Hakem Heyeti’ne de şikayette bulunabilir. Ancak uygulamada en etkili sonuçlar; tazminat davası ve ev sahibinin vergisel yönden incelemesinin ilgili kurumdan talebinde doğmaktadır.

Ev Sahibi Kendi Oturmadığı Durumlarda Karşılaşacağı Cezalar Nelerdir?

Ev sahibi, taşınmazı kendi oturacağı gerekçesiyle boşalttıktan sonra oturmazsa veyahut başka bir üçüncü kişiye kiraya vermesi halinde TBK m.355 uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olacaktır. TBK m.355/3 ile kiraya verenin, haklı bir sebep olmaksızın gereksinme nedeniyle kiralananı boşalttıktan sonra, üç yıl içinde başkasına kiraya verirse, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlü olacağı öngörülmüştür. Kısacası ev sahibinin ilk karşılaşacağı şey sulh hukuk mahkemesinde kiracısı tarafından tazminat talepli dava açılması olacaktır.

Ev sahibinin tazminat ödemek dışında karşılaşacağı başkaca bir ceza kanunda öngörülmemiştir. Ancak ev sahibinin Zabıtaya, Belediyeye şikayet edilerek vergisel yönden incelemesi sonucunda idari yaptırımlar uygulanabilir. Örneğin kira geliri elde etmesine rağmen kira gelir vergisi ödemediği tespit edilerek ev sahibine vergi cezası tahakkuk ettirilebilir. Ya da çöp vergisi vermediği tespit edilen ev sahibine ayrı bir vergi cezası verdirilebilir. Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurulması halinde de cezai yaptırımdan daha çok maddi tazminat şeklinde ev sahibi aleyhine kararlar verilebilir.

Ev Sahibi Hangi Hallerde Kiracıyı Çıkarabilir?

Ev sahibinin hangi hallerde, taşınmazdan kiracısını çıkartabileceği ve bunun usulleri kanun koyucu tarafından detaylı şekilde düzenlenmiştir. Kira sözleşmesi belirsiz veya belirli süreli yapılmış olsa dahi kira sözleşmesinin süresinin bitmesi halinde kiracı evden çıkarmak için yeterli değildir. Kiracı evden ancak kanunda yer alan sebepler dahilinde çıkarılabilir. Kiraya verenin, kiracıyı evden çıkarabilmesi için kanunda sayılmış olan sebeplerden birisine dayanması gerekir. Kiraya veren ve kiracı arasına oluşturulan hukuki bağ zaman içerisinde zarar görebilir. Kiraya verenin haklı sebebi olmadığı takdirde kira kontrat süresi boyunca kiracıyı mülkten tahliye edemez. Ancak kontrat süresi devam etse bile mülk sahibinin haklı sebepleri olduğu takdirde kiracı tahliye edilebilir, kira sözleşmesi feshedebilir.

Kiralanan taşınmazdaki kiracının herhangi bir nedenle taşınmazdan hukuki yollara başvurarak çıkarılmasına kiracı tahliyesi denir. Kiracıyı çıkarma çeşitli sebeplere dayanabilir. Kiracının çıkarabilmesi için gereken sebepler Türk Borçlar Kanunu’nda hükme bağlanmıştır. Kiraya veren, bu nedenlerden birine dayanarak kiracısını evden çıkarabilir.  Bunlar;

  • Kira sözleşmesinin kendiliğinden sona ermesi
  • Kiracının sözleşmeye uymaması nedeniyle fesih,
  • Kiracının iflası nedeniyle fesih,
  • Kiracının ölümü nedeniyle fesih,
  • Önemli nedenlerle fesih,
  • Kiracının, komşulara ve eve zarar vermesi, gürültü yapması
  • Kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle fesih,
  • Kiracının kiralananı başkasına kiralaması veya yararlanma hakkını devretmesi nedeniyle kiraya verenin tahliye davası açma hakkı
  • Konut ve İşyeri gereksinimi nedeniyle kiraya verenin sözleşmeyi feshi
  • Taşınmazı yeniden yapma ve onarım amacıyla kiracıyı taşınmazdan çıkarma yetkisi

şeklinde sayılabilir. Ancak yukarıda anılan nedenler kanunda sınırlı olarak sayılmamış olup haklı nedenlerin varlığı halinde ev sahibi, kiracısını kanunda yazılı sürelere uyması sonucunda taşınmazdan tahliyesini sağlayabilir. Ev sahibi kendim oturacağım diye kiracıyı çıkarabilir mi sorusunun cevabı üstte detaylıca verilmiştir.

trafik kazasi nedeniyle tazminat davasi nedir

Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası (Maddi ve Manevi)

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

hisseli tapuda sufa hakki nasil onlenir

Hisseli Tapuda Şufa Hakkı Nasıl Önlenir?

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

haline munasip evin haczedilmezligi

Haline Münasip Evin (Mesken) Haczedilmezliği

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık