Uçak ve Helikopter Kazalarından Doğan Zararlar

ucak helikopter kazalarindan dogan zararlar

Uçak ve helikopter kazalarından doğan zararlar idare tarafından karşılanmak zorundadır. Bu zararlar tam yargı davası konusudur. Hukukumuzda sorumluluk kavramı; siyasi sorumluluk, cezai sorumluluk ve hukuki sorumluluk olmak üzere farklı anlamlara tekabül edecek şekilde kullanılmaktadır. Burada bahsedilen hukuki sorumluluk ya da malvarlığı sorumluluğu ile kastedilen bir şahsın bir diğerine karşı işlediği haksız fiil nedeniyle uğrattığı zararın tazmini yönündeki sorumluluk türüdür. Aynen teslim ya da tazminat şeklinde bu sorumluluk karşılanabilmektedir. Uçak ve helikopter kazalarından doğan zararlarda da bu sorumluluk nedeniyle idareden tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.

1982 Anayasasının 40’ıncı maddesi, “Kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.” hükmüyle ve 125’inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince, “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükümleriyle; idarenin mali sorumluluğunun varlığını bireyler nezdinde güvence altına almıştır. İdarenin sorumluluğu kavramı, genel olarak Özel Hukuk’taki sorumluluk kavramıyla benzer unsurlar içermektedir. Fakat İdare Hukuku’nun kendine özgü yapısı ve devlet ile vatandaşın karşılıklı konumları sebebiyle farklılık ortaya çıkmaktadır. İdare Hukuku’nun kendine özgü yapısı yargı içtihatlarıyla gelişen bir hukuk dalı olmasından kaynaklanmaktadır ve idare hukukuna özgü kurumlar bu içtihatlar ışığında geliştirilmektedir. Bu çerçevede, Danıştay’ın verdiği kararlar İdare Hukuku’ndaki sorumluluk kavramının diğer hukuk dallarından ayrılan yönlerini ortaya koymakta ve uygulamanın çeşitliliğini etkilemektedir.

TSK Nakdi Tazminat

Helikopter kazalarından doğan zararlar idareden talep edilebilir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), komuyla ilgili kararlarında idarenin sorumluluğu ile tehlike ya da risk ilkelerine atıfta bulunmuştur. Mahkemeye göre:

İdare Hukuku ilkelerine ve T.C. Anayasasının 125 inci maddesine göre idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. Ancak idarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği Anayasada belirtilmemiş olup bu meselenin halli doktrin ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bugün idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın, idarenin hukuki sorumluluğu için bir zararın mevcudiyeti, zarara yol açan eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması, zararla eylem arasında illiyet bağının bulunması yeterlidir. İlliyet bağının kesilmiş sayılması için zararın tümüyle hizmete ve idare tüzel kişiliğine yabancı unsurlardan doğması gerekmektedir.

….

Gerek öğretide gerekse yargı kararlarında kabul edildiği üzere, özellikle Silahlı Kuvvetler tarafından yerine getirilen bazı hizmetlerle, hizmetin ifasında kullanılan uçak, helikopter, silah, top, mayın gibi araç ve gereçler yapıları gereği hem ilgililer hem de üçüncü kişiler için tehlike arz ederler. Bunların taşıdığı tehlikelerin ne zaman ortaya çıkacağını tahmin edip önceden tedbir alarak önlemek mümkün olamaz. İşte bu gibi tehlike taşıyan hizmetlerle araç ve gereçlerden sağlanan yararlar nasıl ki bunların sahibine ait oluyor ise doğan zararlarda onların sahibine ait olmalıdır, şeklinde ifade edilebilecek olan risk ilkesinin bir gereği olarak davacıların uğradığı zararların, hizmetin sahibi olan idare tarafından kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca karşılanmasının gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.” (AYİM 2.D. 14.1.2003 E.2002/667 K.2003/39)

AYİM, uçak ve Helikopter kazalarından doğan zararlar bakımından açılan tazminat taleplerini karara bağlarken mağdurlara ya da yakınlarına idarece herhangi bir ödemede bulunup bulunulmadığını araştırmıştır. Mahkeme, bilirkişi raporlarını da dikkate alarak yapılan ödemelerin maddi ve manevi zararları karşılayıp karşılamadığını değerlendirmiştir. Mahkeme yapılan ödemeler ya da sağlanan yararların maddi ve manevi zararları karşıladığı kanaatine vardığında tazminat taleplerini reddetmiştir. Mağdur ve yakınlarına sağlanan yararların ve yapılan ödemelerin maddi ya da manevi zararları karşılamaz. Ya da idarenin hiçbir ödeme yapmamış olması durumlarında ise olayın özelliğine göre tazminata hükmetmiştir.

ucak helikopter kazalarindan dogan zararlar dava
ucak helikopter kazalarindan dogan zararlar dava

AYİM’in konuyla ilgili kararlarına aşağıda yer verilmiştir Özet olarak sunulan kararların detaylarına Milli Savunma Bakanlığı web sayfası üzerinden ulaşılabilmektedir.

  • Komando tatbikatı için havalanan askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan teknisyen astsubayın yakınlarının uğradığı zararın, davalı idarece kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca karşılanması gerekir. (AYİM 2.D. 02.11.2004, E.2003/1005, K.2004/822)
  • Görev uçuşu sırasında içinde bulunduğu F-4 savaş uçağının düşmesi sonucu şehit olan subayın yakınlarının uğradığı zararın, kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca davalı idarece karşılanması gerekir. (AYİM 2.D. 12.10.2004 E.2004/117 K.2004/746)
  • Görev uçuşu sırasında düşen askeri uçakta şehit olan pilot subayın yakınlarının uğradığı zararın, risk ilkesinin gereği olarak davalı idarece karşılanması gerekir. (AYİM 2.D. 23.3.2004 E.2003/867 K.2004/270)
  • Görev uçuşu sırasında düşen askeri uçakta şehit olan pilot subayın yakınlarının uğradığı zararın davalı idarece kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca karşılanması gerekir. (AYİM. 2.D. 23.9.2003 E. 2002/736 K.2003/669)
  • İkili anlaşmalar uyarınca görevli olduğu Ürdün’de kullandığı helikopterin düşmesi sonucu vefat eden müteveffa Subayın yakınlarının uğradığı zararın risk ilkesinin bir gereği olarak davalı idarece üstlenilmesi lazımdır. (AYİM 2.D. 26.11.2002 E.2002/565 K.2002/911)
  • İçinde bulunduğu CASA tipi askeri nakliye uçağının düşmesi sonucu vefat eden Subayın yakınlarının uğradığı zararın davalı idarece kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince karşılanması zaruri ise de; davacılara 2629 sayılı Kanun gereğince ödenen tazminat mevcut zararlarını karşıladığından, maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekir. (AYİM 2.D. 1.2003 E.2002/667 K.2003/39)
  • Görev uçuşu sırasında düşen uçakta vefat eden pilot subayın yakınlarının uğradığı zararın, lider brifingine yeterince zaman ayrılmaması ve yoğun uçuş programı uygulanması karşısında hizmet kusuru ilkesi uyarınca davalı idarece karşılanması gerekir. (AYİM. 2.D. 17.12.2002 E.2002/582 K.2002/963)
  • Kara Harp Akademisi öğrencisi iken iç güvenlik harekatı ile ilgili fiili bir çalışmaya katılmak üzere görevli olarak giderken, içinde bulunduğu helikopterin düşmesi sonucu şehit düşen subayın eşi ve çocuğu olan davacıların bu nedenle uğradıkları zararın kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca idarece tazmini zorunludur. (AYİM.2.D. 15.5.2001 E.2000/271 K.2001/412)
  • Görev uçuşu sırasında meydana gelen arıza nedeniyle düşen uçağın pilotu olan subayın vefatı nedeniyle yakınlarının uğradığı zararın, kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca idarece tazmini gerekli bulunmaktadır. (AYİM.2.D. 25.4.2000 E.1999/656 K.2000/399)
  • Davacıların desteği olan erin içinde bulunduğu helikopterin bir operasyon sırasında düşmesi nedeniyle uğradıkları zararın kusursuz sorumluluk kuramı uyarınca idarece tazmini gerekir. (AYİM.2.D. 22.2.2000 E.1999/763 K.2000/102)
  • Kuzey Irak operasyonu sırasında hava desteği sağlamaktayken teröristler tarafından açılan füze atışı nedeniyle kullandığı helikopterin düşmesi sonucu şehit düşen pilotun yakınlarının uğradığı zararın, kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca idarece tazmini gerekir. (AYİM. 2.D. 9.2.1999 E. 1998/393 K. 1999/150)
  • Eğitim uçuşu esnasında teknik nedenlere dayalı olarak uçağın düşmesi sonucu şehit düşen öğretmen pilot subayın yakınlarının bu nedenle uğradıkları zararın, kusursuz sorumluluk esasına göre idarece tazmini gerekir. (AYİM. 2.D. 16.3.1999 E. 1997/930 1999/191)
  • Davacı eşi olan pilot subayın, bölücü örgüt mensuplarınca yerden atılan roketle kullandığı helikopterin düşmesi sonucu ölümü nedeniyle uğradığı zararın, kusursuz sorumluluk kuramına göre giderilmesi gerekli bulunmaktadır. (AYİM. 2.D. 3.11.1998 E.1998/72 K. 1998/647)
  • Davacıların desteği pilot subayın Ege denizi üzerinde görev uçuşu yaparken, bir komşu ülke savaş uçağı ile girdiği hava muharebesinde uçağının aniden yanmaya başlayıp denize düşmesi sonucu gaip düşmesinde (vefat etmesinde) bir tehlike sorumluluğu hali mevcuttur. (AYİM. 2.D. 8.12.1998 E.1998/140 K. 1998/948)
  • Arızalanan ve düşmekte olan uçaktan atlayan, ancak paraşütünün açılmaması sonucu yere çarparak ölen pilot subayın yakınlarının uğradığı zararın kusursuz sorumluluk esasına göre davalı idarece tazmini, idare hukukunun tabii bir gereğidir. (AYİM.2.D. 22.10.1996 E.1996/658 K.1996/881)
  • Üzerine çığ düşen güvenlik timini kurtarma operasyonu esnasında kalkış sırasında motorda meydana gelen güç kaybı nedeniyle düşen helikopterde şehit olan davacıların desteği subayın yakınlarının uğradığı zararın kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince karşılanması gerekir. (AYİM.2.D. 12.11.1996 E.1995/62 K.1996/1027)
  • Savaş uçağı gibi bizatihi kendisi ve ifa ettiği görevde “tehlikelilik” unsuru mevcut olan askeri aracın düşmesinde, pilotun ihmal ya da yanlışlık olarak nitelendirilen hareketleri, idarenin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak mahiyette bulunmadığından, müteveffa pilotun yakınlarının uğradığı zararın herhalükarda karşılanması zorunludur. (AYİM.2.D. 9.1.1996 E. 1995/532 K. 1996/9)
  • Bölücü örgüt mensubu teröristlerin açtığı ateş sonucu düşen helikopterde şehit düşen astsubayın yakınlarının kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince tazminata müstehak olduğunda kuşku bulunmamaktadır. (AYİM.2.D. 9.7.1996 E. 1996/35 K. 1996/642)
  • Uçağın motorunda meydana gelen arıza sonrasında yapılması gereken işlemlerin gereğince yerine getirilmemesi, pilotaj hatasına dolayısıyla da hizmet kusuruna yol açtığından davalı idarenin doğan zararı karşılaması tabidir. (AYIM.2.D. 18.10.1994 E.1994/160 K.1994/1648)
  • Helikopter teknisyeni olan davacı astsubayın, zaman içerisinde uçuştan kaynaklanan işitme kaybı nedeniyle vazife malûlü olarak ’emekliye sevk edilmesinden doğan zararının, kusursuz sorumluluk esasına göre idarece tazmini gereklidir. (AYIM.2.D. 12.4.1994 E.1992/867 K.1994/1111)

Uçak ve Helikopter Kazalarından Doğan Zararlar da İdari Dava Nasıl Açılır?

Yargı kararlarında da belirtildiği üzere kamu personelinin görevlerinden kaynaklanan kayıp ve zararlarının kusursuz sorumluluk ilkeleri, özellikle de tehlike ya da risk ilkesi çerçevesinde idare tarafından karşılanması gerekmektedir. Herhangi bir kamu görevlisinin görevinden dolayı kayıp veya zarara uğraması halinde öncelikle meydana gelen zarar mümkünse resmi olarak tespit ettirilmelidir. Tespitin hemen mümkün olmaması durumunda yargı sürecinde mahkeme kararı ile de zarar tespiti yaptırılabilir.

Zarara sebep olan olayın öğrenilmesinden itibaren bir yıl ve her halde olay tarihinden itibaren beş yıldır. Bu sürelerde ilgili idareye başvurularak zararın tazmini istenmelidir. Tazmin talebinin kısmen ya da tamamen reddedilmesi ya da cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi halinde dava açma süresi içinde görevli ve yetkili idare mahkemesinde tam yargı davası açılmalıdır.

2330 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde yaptığı ödemelerin yetersiz görülmesi durumunda da tam yargı davası açılabilir. Ancak bu durumda idare tarafından yapılan ödemeler ile sağlanan mali ve sosyal haklar tazminat talebi karara bağlanırken mahkemelerce dikkate alınmaktadır. Görev nedeniyle maruz kalınan zararlardan kaynaklanan tazminat talepleri teknik ve hukuki açılardan önem ve özellik arz etmektedir. Bu durumda tam yargı davaları açılır. Herhangi bir hak kaybı ya da mağduriyet yaşanmaması için dava, hatta dava öncesi başvuru ve talep süreçlerinde idare hukuku avukatı tarafından yürütülmesi büyük önem taşımaktadır.

idare mahkemesine mudahale dilekcesi

İdare Mahkemesine Müdahale Dilekçesi

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

vakif universitelerinin ogretim ucreti davalari

Vakıf Üniversitelerinin Öğretim Ücreti Davaları

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

disiplin hukukunda supheden sanik yararlanir ilkesi

Disiplin Hukukunda Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık