Hayvancılık iş kolu ile geçimini sağlayan insanlarımız ve dolayısıyla ülkemiz ekonomisi bakımından hayati öneme haiz olan mera vasfındaki araziler özel bir hukuki niteliğe sahiptir. Bu arazilerin kişiler tarafından ekilmesi yani tecavüz edilmesi Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre suç teşkil etmektedir. Mera Nedir? Mera, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3.maddesinde; “Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu düzenlemelere göre mera, yaylak ve kışlaklara kural olarak ev, ahır ve benzeri inşaatlar yapılamaz. İzin alınmak ve imar mevzuatına uygun olmak koşuluyla ahşap yapılar, barınak ve ağıllar yapılabilir. Kanun maddesinde yer verilen yaylak kavramı; çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yaralanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri, bu amaçla kullanılan yeri kışlak kavramı ise hayvanların kış mevsiminde barındırılması ve otundan yararlanması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer şeklinde tanımlanmıştır. Mera nedir sorusunun cevabı ceza yargılaması için önemlidir.
Mera, yaylak ve kışlak alanları ile umuma ait çayır ve otlak alanlar ile ilgili yasal hükümler 25.02.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununda düzenlenmiştir Kanunun güncel haline aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=4342&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5
Mera, Yaylak ve Kışlakların Hukuki Durumu
Mera Kanununda; mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespitine, tahdidine, köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılmasına, kurallara uygun bir şekilde kullandırılmasına, bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasına ve sürdürülmesine, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesine ilişkin hükümler yer almaktadır.
Mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı köylere veya belediyelere aittir. Bu yerler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Hayvancılık iş kolu ile geçimini sağlayan insanlarımız ve dolayısıyla ülkemiz ekonomisi bakımından hayati öneme haiz olan mera vasfındaki araziler özel bir hukuki niteliğe sahiptir. Bu arazilerin kişiler tarafından ekilmesi yani tecavüz edilmesi Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre suç teşkil etmektedir. Mera Nedir? Mera, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3.maddesinde; “Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Mera Ekmek Suç mudur? Mera Sürmekten Kaç Yıl Ceza Alırım?
Türk Ceza Kanunu 154. madde uyarınca mera süren/mera eken kişiler 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Önceden cezası yoksa ve zararı karşılamışsa bir defaya mahsus hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına (Hagb) karar verilebilir. Şayet önceden cezanız varsa; suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu, suç konusunun önem ve değeri ile özel olarak ekilen mera alanının genişliği dikkate alınarak hapis cezasına hükmedilir.
Mera işgali cezası 2019 yılında bir çok sanığı mağdur ettiği görülmektedir. Zira buradan alınacak ceza kişinin adli para cezası ödemesine hatta hapse girmesine neden olabilecektir. Aynı zamanda Hagb aldığınız taktirde daha sonradan ceza işlemeniz durumunda hem önce ki mera cezanız açıklanacak, hem de yeni işlemiş olduğunuz suçtan ceza alacaksınız.
T.C.K MADDE 154
Hakkı olmayan yere tecavüz
(1) Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikayeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.
(3) Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını değiştiren kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.