Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Nedir?

avrupa insan haklari sozlesmesi

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (European Human Rights Convention), 4 Kasım 1950’de İnsan Hakları Bildirisinde bulunan hakları topluca güvence altına almak için Avrupa Konseyi üyelerinin imzaladıkları metindir. Avrupa Konseyi’nin bu anlamda ilk adımı 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanan ve 3 Eylül 1953’te yürürlüğe giren “İnsan Hakları ve Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (AİHS)”’dir. AİHS 59 maddeden ve ek protokollerden oluşur. Temel hak ve hürriyetlerin korunması konusu günümüzde devletlerin iç sorunu olmaktan çıkmış, uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Bunun için bölgesel ve küresel düzeyde uluslararası düzenlemeler yapılmış, koruma mekanizmaları oluşturulmuştur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi bunlara verilebilecek ilk akla gelen örneklerdir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) birinci bölümü temel hak ve özgürlükleri düzenler. Sözleşmeye taraf olanlar, kendi yetki alanları içinde bulunan herkesin, bu hak ve özgürlüklerden yararlanmalarını sağlarlar. Sözleşmenin ikinci bölümü ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kuruluşu, yapısı ve yetkilerini ele almıştır. Üçüncü bölüm ise çeşitli hükümleri kapsamaktadır. Ayrıca çeşitli tarihlerde kabul edilen protokoller ile de birçok hak ve özgürlük AİHS sözleşmesinin parçası haline gelmiştir. Sözleşme temel metninde düzenlenen hak ve özgürlükler şunlardır:

  • Yaşam hakkı (madde 2)
  • İşkence yasağı (madde 3)
  • Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı (madde 4)
  • Özgürlük ve güvenlik hakkı (madde 5)
  • Adil yargılanma hakkı (madde 6)
  • masumiyet karinesi (m. 6/2)
  • savunma hakkı (m. 6/3)
  • Kanunsuz ceza olmaz ilkesi (madde 7)
  • Özel ve aile hayatına saygı hakkı (madde 8)
  • Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü (madde 9)
  • İfade özgürlüğü (madde 10)
  • Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü (madde 11)
  • Evlenme hakkı (madde 12)
  • Etkili başvuru hakkı (madde 13)
  • Ayrımcılık yasağı (madde 14)

AİHS 15. maddesi ile olağanüstü hallerde yükümlülüklerin askıya alınması düzenlenmiş ve bu durumlarda bile yaşam (m.2), işkence yasağı (m.3), Kölelik yasağı (m.4/1) ve kanunsuz suç ve ceza olmaz (m. 7) ilkelerinin askıya alınamayacağı belirtilmiştir. Bu makalemizde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hakkında bilgi vermeye çalışacağız.

avrupa insan haklari sozlesmesi nedir
avrupa insan haklari sozlesmesi nedir

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Nedir?

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (European Human Rights Convention), 4 Kasım 1950’de İnsan Hakları Bildirisinde bulunan hakları topluca güvence altına almak için Avrupa Konseyi üyelerinin imzaladıkları metindir. Anayasamızın 90. maddesi tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeleri kanunlarla eş değer saymaktadır. Yani tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler kanun gücündedir. Hatta, yine aynı madde gereği sözleşmelere karşı Anayasa Mahkemesine gidilemediğinden sözleşmelerin kanunların önünde olduğu bile söylenebilir.

İnsan hakları ile ilgili sözleşmeler açısından ise bu durum maddede açıkça ifade edilmiştir: “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” Yani insan haklarıyla ilgili bir sözleşme ve kanun hükümlerinin çelişmesi durumunda sözleşme dikkate alınacaktır. İnsan hakları sözleşmeleri ise genellikle iç hukuk metinleriyle uyuşmazlık yaşanması halinde inan hakları açısından daha avantajlı olan düzenlemenin esas alınacağını öngörmektedir. Bu nedenle insan hakları ile ilgili kanunların ve sözleşmelerin çelişmesi halinde daha fazla koruma sağlayan, yani bireyin yararına olan hükümler uygulanacaktır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Bireysel Başvuru

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, sözleşmenin uygulanmasını sağlamak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini kurmuş, ve sözleşmede yer alan hakların ihlali halinde kişilere Mahkemeye bireysel başvuruda bulunma hakkı tanımıştır. Bireysel başvuru hakkı iç hukuk yolları tüketildikten sonra ve dört ay içinde yapılmalıdır.

Anayasamız da sözleşmeye benzer bir düzenleme ile sözleşmede yer alan haklarla sınırlı olarak olağan kanun yolları tüketildikten sonra bir ay içinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı tanımıştır: “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.” Görüldüğü gibi Anayasamızın ve Sözleşmenin her ikisinde birden yer alan haklar Anayasa Mahkemesinde bireysel başvuru konusu yapılabilmektedir. Sözleşmede yer alıp Anayasamızda olmayan ya da Anayasamızda olup Sözleşmede yer almayan haklarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesine başvurulamamaktadır.

Başvuru konusu hak hem Sözleşmede, hem de Anayasada yer almalıdır. Ancak yine de her durumda başvuruda bulunulması daha uygun olacaktır. Yani bu konu bireysel başvuru kapsamında değil, bu yüzden başvurmayayım diye düşünmemeli, reddedilme riski göze alınarak başvuru yapılmalıdır. Zira bu Mahkemeler hakları korumak  için kurulmuşlardır ve hakları koruma odaklı karar vermeleri beklenir. Avrupa Konseyi üyesi devletlerin dışişleri bakanları tarafından Roma’da 4 Kasım 1950 tarihinde imzalanmış ve 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 2015 yılı Mayıs ayı itibariyle, Avrupa Konseyi üyesi 47 devletin tümü Sözleşmeye taraftır.

avrupa insan haklari sozlesmesini kimler imzaladi
avrupa insan haklari sozlesmesini kimler imzaladi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Hangi Konularda Başvurulabilir?

Yukarıda belirttiğimiz gibi gerek Anayasa Mahkemesine, gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Sözleşmede yer alan haklar kapsamında başvurulabilmektedir. Bu nedenle Sözleşmedeki hakların neler olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Sözleşmedeki haklar ve Anayasamızdaki karşılıkları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
Yasam Hakkı (m 2)Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi

varlığı (m 17)

İşkence Yasağı (m 3)Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi

varlığı (m 17)

Kölelik ve Zorla Çalıştırma Yasağı (m 4)Zorla çalıştırma yasağı (m 18)
Özgürlük ve Güvenlik Hakkı (m 5)Kişi hürriyeti ve güvenliği (m 19)
Adil Yargılanma Hakkı (m 6)Hak arama hürriyeti (m 36
Kanunsuz Ceza Olmaz (m 7)Suç ve cezalara ilişkin esaslar (m 38)
Özel ve Aile Hayatına Saygı Hakkı (m 8)Özel hayatın gizliliği (m 20)
Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü (m 9)Din ve vicdan hürriyeti (m 24)
Düşünce ve kanaat hürriyeti (m 25)İfade özgürlüğü (m 10) Düşünceyi açıklama

ve yayma hürriyeti (m26)

Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü (m 11)Dernek kurma hürriyeti (m 33)

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme

hakkı (m 34)

Evlenme hakkı (m 12)Ailenin korunması ve çocuk hakları (m 41)
Etkili başvuru hakkı (m 13)Temel hak ve hürriyetlerin korunması

(m 40)

Ayrımcılık yasağı (m 14)Kanun önünde eşitlik (m 10)
Mülkiyetin korunması (EP m 1)Mülkiyet hakkı (m 35)
Eğitim hakkı (EP m 2)Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi (m 42)
Serbest seçim hakkı (EP m 3)Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma

hakları (m 67)

Borçtan dolayı özgürlüğünden yoksun

bırakılma yasağı (EP 4 m 1)

Suç ve cezalara ilişkin esaslar (m 38)
Serbest dolasım özgürlüğü (EP 4 m 2)Yerleşme ve seyahat hürriyeti (m 23)
Vatandaşların sınır dışı edilmeleri yasağı

(EP 4 m 3)

Yerleşme ve seyahat hürriyeti (m 23)
Yabancıların sınır dışı edilmelerine ilişkin

usulü güvenceler (EP 7 m 1)

Yabancıların durumu (m 16)

Yerleşme ve seyahat hürriyeti (m 23)

Cezai konularda iki dereceli yargılanma

hakkı (EP 7 m 2)

Yargıtay (m 154 )
Adli hata halinde tazminat hakkı (EP 7 m 3)Kişi hürriyeti ve güvenliği(m 19)

Temel hak ve hürriyetlerin korunması (m

40)

Yargı yolu (m 125)

 

Aynı suçtan iki kez yargılanmama ve

cezalandırılmama hakkı (EP 7 m 4)

Türk Ceza Kanunu m.44

Ceza Muhakemesi Kanunu 223/7

Esler arasında eşitlik (EP 7 m 5)Ailenin korunması ve çocuk hakları (m 41
Ayrımcılığın genel olarak yasaklanması (EP

12 m 1)

Kanun önünde eşitlik (m 10)
Ölüm cezasının kaldırılması (EP 13 m 1)

Suç ve cezalara ilişkin esaslar (m 38)

avrupa insan haklari sozlesmesini maddeleri

avrupa insan haklari sozlesmesini maddeleri

Bireysel Başvuruda Nelere Dikkat Edilmelidir?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru usulü Sözleşmede detaylı olarak düzenlenmiştir. Bu konuda yapılacak bir hata ya da eksiklik başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verilmesine ve bunun sonucunda hak kayıpları ve mağduriyet yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle Sözleşmede belirtilen usule uygun bir başvuru yapılmalıdır. Başvuruda bulunurken dikkat edilmesi gereken konuları şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Ancak sözleşmeye taraf olan devletlere karşı başvuruda bulunulabilir. Sözleşmenin tarafı olmayan devletlere karşı başvuruda bulunulamaz.
  • Sadece gerçek kişiler değil, kişi grupları ve dernek ya da vakıf gibi özel hukuk tüzel kişileri de başvurabilir.
  • Mahkeme’ye ancak, iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra ve iç hukuktaki kesin karar tarihinden itibaren dört aylık bir süre içinde başvurulabilir.

Ülkemiz açısından iç hukuk yolları sırasıyla ilk derece hukuk, ceza ve idare mahkemeleri, sonrasında istinaf aşaması olan bölge adliye veya bölge idare mahkemeleri, sonrasında ise temyiz aşaması olan Yargıtay ya da Danıştay, ve en nihayetinde bireysel başvuru yeri olan Anayasa Mahkemesidir. Bireysel başvuru sonucu Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar sonrasında en geç dört ay içinde mahkemeye başvurulması gerekmektedir.

Başvurunun İncelenmesi ve Karar

Bireysel başvurular kural olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Daireleri tarafından incelenir ve karar bağlanır. İstisnai bazı durumlarda tek yargıç ya da üç yargıçlı komiteler de başvuru hakkında karar verebilmektedir.

Başvurular öncelikle kabul edilebilir olup olmadıkları açısından incelenir. Başvuru kabul edilebilir bulunursa esası hakkında inceleme yapılır. Esas hakkındaki incelemede Sözleşme kapsamındaki hakların ihlal edilip edilmediği değerlendirilir. İhlal kararı verilmesi halinde ihlalin sonuçlarının kaldırılması istenir ve gerektiği takdirde, zarar gören taraf lehine adil bir tazmine hükmedilir. Daireler tarafından verilen kararlara karşı üç ay içinde Büyük Daireye başvurulabilmektedir. Taraf devletler kesinleşmiş kararlara uymakla yükümlüdür.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru, iç hukuk yolları tüketildikten sonraki son başvuru yoludur. Burada yapılacak bir eksiklik ve hata yaşanan mağduriyetin giderilmesi noktasında telafisi son derece zor sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle bireysel başvuru sürecinde konunun uzmanı olan avukatlardan profesyonel hukuki destek alınmasında fayda vardır. 

Yorum Gönderin

istanbul asliye ceza mahkemesi

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi Adres ve Telefon Bilgileri

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

yardim veya bildirim yukumlulugunu yerine getirmeme

Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünü Yerine Getirmeme – TCK 98

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

cebir sucu tck 108

Cebir Suçu ve Cezası – TCK 108. Madde

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık