Aile hukuku, medenin kanunun en kapsamlı bölümüdür. Evlilik, hısımlık ve vesayet olmak üzere üç kısımdan oluşur. Evlilik hukuku kısmında, evlenme, boşanma, evliliğin genel hükümleri ve eşler arasındaki mal rejimleri düzenlenmiştir. Hısımlık kısmında; soybağının kurulması ve aile bölümleri yer almaktadır. Son kısım vesayette ise vesayetin düzeni, yürütülmesi ve sona ermesi konuları yer almaktadır. Toplumun en küçük birimi ve temeli ailedir. Bu nedenle ailenin kurulması, aile olmanın getirdiği haklar ve yükümlülükler ile aile birliğinin bozulması, bütün ülkelerin hukukunda düzenlenen bir konudur. Aile hukuku;

  • Aile kurmanın temeli olan evlilik işlemini kimlerin gerçekleştirip kimlerin gerçekleştiremeyeceği,
  • Kurulan evlilik birliğinin korunması,
  • Evlilik birliğinin oluşturulması ile özellikle kadının ve çocuğun statüsündeki değişiklikler ve haklar,
  • Evlilik birliğinin tarafları olan eşlerin hak ve yükümlülükleri ele alınmaktadır.

Kadim Hukuk Bürosu, hem Türk vatandaşları arasında hem de Türk vatandaşı ve yabancılar arasındaki evlenme, nişanlanma, boşanma, nafaka yükümlülükleri, velayet, mal rejimleri, hısımlık, soybağı kurulması, evlat edinme gibi konularda aile hukukundan doğan ihtilafların dava yoluyla çözümünde ve taraflar arasında protokol düzenlenmesinde müvekkillerine özel hayatın gizliliğine büyük özen ve dikkat göstererek hizmet verir.

[vc_message]İnfaz Hesaplama Yapmak İçin Tıklayınız[/vc_message][vc_row][vc_column]

Aile Hukuku Konuları

Aile hukuku konuları en genel hatlarıyla eşler ve eşler arasındaki birliğin kurulması ve dağıtılması için konulan kurallara ilişkin uyuşmazlıkları içermektedir. Bu konular şu şekilde sıralanabilir:

  • Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kapsamındaki İstemler
  • Nişanlılık
  • Nişanın Bozulması Nedeni ile Maddi ve Manevi Tazminat Davası
  • Nişanın Bozulması Nedeni ile Hediyelerin Geri Verilmesi İstemine İlişkin Dava
  • Nişanın Bozulmasına ilişkin Davalarda Zamanaşımı
  • Evlenme
  • Evlenmeye İzin Davası
  • Bekleme Süresinin Kaldırılması Davası
  • Batıl Olan Evlenmelere İlişkin Davalar
  • Mutlak Butlan Nedeniyle Evlenmenin Feshi Davası
  • Nispi Butlan Nedeni ile Evlenmenin Feshi Davası.
  • Boşanma Davaları
  • Çocukla Kişisel İlişki Kurulması İstemi Davası
  • Soybağına İlişkin Davalar
  • Çocuk Mallarının Korunması Davası.

Aile Hukuku Davaları

Aile hukuku alanında verdiği avukatlık hizmetleri çok çeşitli olup aşağıda örnekleme yoluyla sayılmıştır. Uzman olmayan şahıslarca hazırlanan protokoller sonucu tarafların uğradığı hak kayıpları da göz önünde bulundurulduğunda aile hukuku ile ilgili davalarda danışmanlık ve hukuki yardım konusu çok büyük önem arz etmektedir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık, uzman avukatları, psikiyatrisi ve danışmanlarıyla  müvekkillerine aile hukuku davalarında hukuki destek ve danışmanlık hizmeti vermektedir.

Aile Hukuku Nedir?

Aile hukuku nedir sorusunun yanıtı en basit haliyle aile yaşamına ilişkin olarak kurulan ilişkilerde ortaya çıkan uyuşmazlıkların ele alındığı hukuk dalıdır. Sosyal hayatın bir düzen içinde akıp gitmesi, kişilerin gerek birbirleriyle gerek doğrudan doğruya toplumla olan ilişkilerinde uyacakları bir takım kuralların mevcudiyetini gerektirir. Bu suretle de, sosyal hayatta gelişen çeşitli ilişkiler (sosyal ilişkiler) bir düzene sokulmuş olurlar; çünkü bütün bu kurallar (sosyal kurallar), toplum hayatındaki davranışlarımızın nasıl olacağı hususunda bir takım emir ve yasakları içerirler; kısaca neleri yapmak, neleri yapmaktan kaçınmak zorunda olduğumuzu bildirirler.

Sosyal kurallar karşımıza din kuralları, ahlak kuralları, görgü kuralları ve hukuk kuralları olarak çıkar. İnsanların sosyal hayatı düzenleyen kurallara uymaması halinde karşılaştıkları tepkiye yaptırım adı verilmektedir. “Hukuk; kişilerin davranışlarını ve sosyal ilişkilerini düzenleyen, uyulması devlet tarafından zorunlu kılınmış, maddi yaptırımlı kurallar bütünüdür.” Sosyal hayatı düzenleyen kurallar özellikle hakimin uygulanabilecek hüküm bulunmaması halinde başvurabileceği kaynak olması bakımından önem taşır. Aile hukuku ise tüm bunların yanında sosyal kuralların aile kurumu içerisinde uygulanırken yaşanan uyuşmazlıkların konu edildiği hukuk dalıdır.

Aile Hukuku Boşanma

Aile hukuku boşanma ile birlikte anılan bir kavramdır. Aile hukuku içerisinde uyuşmazlığın en çok yaşandığı ve en çok davanın görüldüğü konu boşanma davalarıdır. Aile hukuku avukatları genelde kendilerini boşanma avukatı olarak tanıtmaktadırlar. Aile hukuku boşanma davasından ayrı olarak düşünülememektedir. Aile hukukunun içerisinde, boşanmanın kapladığı yer düşünüldüğünde en geniş alanın boşanma ve yanında ferileri olarak açılan nafaka ve mal paylaşımına ilişkin dava ve istemlerin oluşturduğu göze çarpmaktadır. Bu sebeple aile hukuku birbirine bağlı işlerden oluşan bir hukuk dalıdır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku, eşya hukuku ve borçlar hukuku olmak üzere beş kitaptan ve toplam 1030 maddeden oluşan ve bu konularda düzenlemeler yapan kanundur. Medeni Kanun Aile Hukuku ikinci kitaptır ve 118inci 494üncü maddeler arasında yer alan maddeleri içerir. Bu maddeler ise daha önce de bahsettiğimiz üzere, nişanlanma, evlenme, evlilik birliği içerisindeki malların paylaşımı, nafaka ve evlat edinme gibi konuların ele alındığı maddelerdir.

Medeni Kanun aile hukuku alanındaki düzenlemeleri içerdiği gibi, diğer kitaplarda kişiler, eşya, miras ve borçlar hukuku düzenlemeleri içeren temel kanunlardan biridir. Medeni kanun ailenin ve aile birliği içerisinde edinilen malların korunmasına ilişkin hükümler içermekte olup bu birliğin bitirilmesi durumunda uyulması gereken kuralların yer aldığı kanundur.

Aile Mahkemesi

Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 2’nci maddesinin birinci fıkrasına göre, “Aile mahkemeleri, Adalet Bakanlığınca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak her ilde ve merkez nüfusu yüz binin üzerindeki her ilçede, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde olmak üzere kurulur. Ancak yargı çevresi, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca değiştirilebilir”. Buna göre, aile mahkemelerinin, sadece, il merkezlerinde ve merkez nüfusu yüz binin üzerindeki ilçelerde kurulması öngörülmektedir. Merkez nüfusu yüz binin altında olan illerde de, aile mahkemeleri kurulabilmektedir. Ancak ilçelerde aile mahkemesi bulunulabilmesi için merkez nüfusunun yüz binin üstünde olması gerekmektedir. Büyükşehir belediye sınırları içinde kalan ilçeler, o ilin sınırları içinde bulunduğundan, merkez nüfusları yüz bini geçse dahi, o ilçelerde ayrı bir aile mahkemesi kurulması gerekmemektedir.

Aile mahkemesinin kurulması için yeterli koşullar oluşmamışsa, aile mahkemesinde görülmesi gereken davalar asliye hukuk mahkemeleri tarafından “aile mahkemesi sıfatıyla” görülecektir. Aile mahkemeleri tek hakimli mahkemeler olup yargılama usulü olarak yazılı yargılama usulü benimsenmiştir. Aile mahkemesi avukatı ise bu mahkemelerde sizi temsil eden avukatlara verilen addır.

Boşanma Davaları

Boşanma davaları Medeni Kanun’da düzenlenmiştir. Özel boşanma nedenleri (terk, akıl hastalığı, zina vs.) ve genel boşanma nedeni (evlilik birliğinin temelinden sarsılması) olmak üzere iki ana nedene dayanarak boşanma davası açılabilmektedir. Boşanma davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Boşanma davalarında başvurma harcı ve maktu harç alınmaktadır ancak boşanma davalarından ayrı açılan nafaka ve tazminat davaları nispi harca tabidir.

Özel boşanma nedenlerinden sadece birisi ile dava açmak doğru değildir. Çünkü dava dilekçesinde belirtilen özel nedenin gerçekleşmediği (akıl hastalığının boşanmayı gerektirecek düzeyde olmaması, eşin evi terkte haklı olması v.s.) dava esnasında kanıtlandığı taktirde dava redde mahkumdur. Boşanma davası açılırken iki nedene dayalı dava açılabilmektedir. Çünkü boşanmanın özel nedenlerinin tamamı evliliğin temelinden sarsılmasına yol açabilecek nedenlerdir. Bu nedenlerin tamamına genel boşanma nedeni ile açılan davada da dayanılabilmektedir. Boşanma davası hangi nedene dayalı olarak açılırsa açılsın, bu davada davacı eş; çocuk varsa velayet ve tedbir nafakası, kendisi için tedbir ve yoksulluk nafakası yanında maddi ve manevi tazminat da talep edebilmektedir.

Aile Hukuku Avukatı

Aile hukuku avukatı, sizi boşanma, velayet, nafaka gibi konularda aile mahkemesinde görülen davalarda temsil eden ve Türk Medeni Kanunu’na hakim avukattır. Aile hukuku avukatınızın bulunduğunuz ya da davanızın görüleceği il/ilçede olmasına gerek yoktur. Kadim Hukuk ve Danışmanlık, Türkiye’nin büyük şehirlerinden İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Bursa ve Diyarbakır’da bulunan hukuk büroları ile irtibat halinde, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yürütülen aile hukukundan kaynaklı anlaşmazlıkları çözebilmektedir. Aynı şekilde tüm Türkiye’de dava yürütebilmektedir.

Gerek hukuk alanındaki gelişmeleri, gerekse mevzuat değişikliklerini yakından izleyen deneyimli ve farklı uzmanlık alanlarına sahip kadrosu ile müvekkillerine üst düzeyde hukuki danışmanlık hizmetleri verebilmektedir. Kadim Hukuk Bürosu boşanma, vekalet, nafaka gibi aile hukuku alanında bir çok dava yürütmektedir. Aile hukuku avukatı arayışınızda bu özellikleri göz önünde bulundurarak hareket etmenizde yarar vardır.

Kimler Evlenebilir?

17 yaşını doldurmuş bulunan her kadın veya erkek evlenme ehliyetine sahiptir. Ancak 17 yaşını doldurmuş olmakla birlikte, 18 yaşını doldurmamış yani henüz reşit olmamış kişilerin evlenmesi kanuni temsilcisinin izni ile mümkündür. Öte yandan kanuni olarak kısıtlılık altında bulunan kimseler de ancak kanuni temsilcilerinin izni ile evlenebilirler. Yine bazı olağanüstü hâllerde veya çok önemli bir neden söz konusu olduğunda, hâkim kararı ile 16 yaşını doldurmuş kadın ve erkek de evlilik işlemini gerçekleştirebilir. Aşağıdaki kişiler evlenemez.

  • 17 yaşını doldurmamış ve evlenmesi için hâkimin iznini gerektirebilecek önemli bir nedeni olmayanlar evlenemez.
  • 17 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını doldurmamış olup kanuni temsilcisinin evlenmesine izin vermediği kişiler evlenemez.
  • Kısıtlılık altında olup kanuni temsilcisinin izin vermediği kişiler evlenemez.
  • Annenin veya babanın kendi çocuğu veya torunları ile evlenmesi yasaktır.
  • Amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenlerin birbirleri ile evlenmesi kanuni olarak mümkün değildir.
  • Kadın veya erkeğin evliliklerinin sona ermesinden sonra eski eşin çocukları, anne veya babası, büyükanne veya büyükbabası ile evlenilemez.
  • Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin çocukları, torunları, anne, baba, büyükanne, büyükbaba ve eşi arasında evlenme yasağı söz konusudur.
  • Hâlen evli olanların bir başkası ile evlilik yapması mümkün değildir.
X
kadim hukuk ve danışmanlık