Soruşturma Nedir? Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

sorusturma asamasi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 158. maddesinin 6. fıkrası Cumhuriyet savcılarına soruşturmaya yer olmadığı kararı (SYOK) verme yetkisini düzenlemiştir. Soruşturmaya yer olmadığı kararı, soyut ve genel ihbar ve şikayetlerle veya açıkça suç oluşturmayan ihbarlar ve şikâyetlerle ilgili soruşturma açılmayacağı, dolayısıyla da soruşturma açılmayacağı için kişiye şüpheli sıfatı verilmesi ve hakkında koruma tedbirlerine başvurulması imkan verilmemesine denir.

Ceza hukukunda soruşturma, şikayet, ihbar veya başka bir şekilde bir suçun işlendiğinin öğrenilmesinden sonra cumhuriyet savcısının yaptığı araştırma işlemlerinin tamamıdır. Soruşturma aşaması, suç işlendiğine dair şüphenin ortaya çıkmasıyla başlar ve savcılar tarafından yürütülür. Soruşturma sürecinde, deliller toplanır, şüpheliler, müşteki ve tanıklardan ifade alınır ve olayın aydınlatılması için gerekli tüm incelemeler yapılır. Soruşturma, kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi de ifade etmektedir. (CMK 2/1-e madde) Cumhuriyet savcısı, kamu davası açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere işin gerçeğini araştırmak üzere soruşturma başlatır. (CMK 160/1 madde)

Soruşturma aşaması, ceza muhakemesinin önemli bir aşamasıdır ve şüpheli hakkında kovuşturma aşamasına geçilip geçilmeyeceğine karar verilir. Soruşturma sürecinin sonunda, savcı, elde edilen delil ve bilgiler ışığında şüpheli hakkında dava açmayı uygun görürse iddianame hazırlar ve mahkemeye sunar. Eğer yeterli delil bulunamaz veya suç şüphesinin ortadan kalktığına karar verilirse, soruşturma kapatılır ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.

Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya polis, jandarma ve asker gibi kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü yasal araştırmayı yapabilir. Soruşturma aşamasında maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adil bir yargılama yapılabilmesi için, bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. (CMK 161/1. madde) Savcılık, soruşturma aşamasında yakalama, elkoyma, gözaltı kararı, iletişimin dinlenmesi, tutuklama, adli kontrol gibi her türlü koruma tedbirine başvurabilir veya sulh ceza hakiminden bu tedbirlere hükmedilmesini isteyebilir.

sorusturma nedir
sorusturma nedir

Soruşturma Nedir?

Ceza muhakemesinde soruşturma, suç işleyen kişi veya kişilerin tespiti ve cezalandırmalarını imkan verebilecek şekilde yürütülen ve kovuşturma öncesi yapılan bir faaliyeti ifade etmektedir. Yetkili makamlar tarafından yürütülen soruşturmaların, sorumluların tespitine ve cezalandırmalarına imkan verecek şekilde etkili ve yeterli olması gerekir. Soruşturmanın etkili ve yeterli olduğunda bahsedebilmek içinse soruşturma makamlarının resen harekete geçerek olayı aydınlatabilecek ve sorumluların tespitine yarayabilecek bütün delilleri toplamaları gerekir. Dolayısıyla ceza muhakemesinde suç işleyen kişinin tespitini ve cezalandırılmasını sağlamak için de soruşturma mecburiyeti ilkesi kabul edilmiştir.

Ceza yargılaması, soruşturma ve kovuşturma olmak üzere iki aşamadan oluşur. Soruşturma; kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi ifade etmektedir.

  • Soruşturma evresinin amacı; delilleri araştırmak, koruma altına almak, şüpheliyi ve şüpheli hakkındaki isnadı belirlemek suretiyle kovuşturmayı hazırlamaktır.
  • Soruşturma sürecinde suç işlediği şüphesi altında bulunan kimse şüpheli olarak isimlendirilir.
  • Soruşturmaya başlanabilmesi için suç işlendiği şüphesinin varlığı zorunlu olmakla birlikte, mutlaka bir şüphelinin varlığı gerekli değildir.

Ceza Muhakemesi Kanunu 160. maddede soruşturma yapma yetkisi Cumhuriyet Savcısı’na verilmiştir.

Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Soruşturma evresinde savcılık makamı; delilleri yok olmadan toplar, koruma altına alır, şüphelileri tespit eder ve suç iddiasını oluşturur. Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Cumhuriyet savcısı adalete ulaşılmasında tarafsız davranmakla yükümlüdür.

Soruşturmaya Hakim Olan İlkeler

Bir ceza yargılamasında maddi gerçeği bulmak temel amaçtır. Cumhuriyet Savcısı maddi gerçeğe ulaşmak için soruşturma aşamasını soruşturmaya hakim ilkeler çerçevesinde yürütür. Soruşturmaya hakim olan ilkeler şu şekildedir:

  • Gizlilik: Ceza soruşturması CMK m. 157 uyarınca gizlidir. Maddi hakikate ulaşılması amacıyla delillerin kaybolmadan toplanması ve basit şüphe altında soruşturulan şüphelinin masumiyet karinesinin zedelenmemesi için gizlilik çok önemlidir.
  • Yazılılık: CMK 169. maddede soruşturmanın yazılılığı ilkesi öngörülmüştür. İstisnasız her soruşturma işlemi tutanağa bağlanacaktır.
  • Araştırma ve kamu davasını açma mecburiyeti: Cumhuriyet savcısı, bir suç işlendiği izlenimi olan hallerde derhal araştırmaya başlamakla yükümlüdür. Yeterli suç şüphesini gösteren delillerin varlığı halinde de kamu davası açmaya mecburdur.
  • Kamu davasını açmada Cumhuriyet savcısının takdir yetkisi: Cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsi cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı takdir yetkisine sahiptir.
  • Cumhuriyet savcısının tarafsızlığı: CMK m. 160/2’ye göre maddi hakikate ve adalete ulaşılmasında tarafsız davranmakla yükümlüdür.
  • Adil yargılanma: Yargılama sürecinin ve usulünün adil olarak yürütülmesi gerekmektedir.

Soruşturma Nasıl Yapılır?

Cumhuriyet Savcısı, suç şüphesini re’sen, ihbar kanalıyla, şikayetle, tutanak yoluyla veya diğer yollarla öğrenebilir. Suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı soruşturma aşamasında, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir; bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcısı, adli görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister. (CMK m. 161)

Adli kolluk görevlileri, el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Cumhuriyet savcısı, adli kolluk görevlilerine emirleri yazılı; acele hallerde, sözlü olarak verir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir.

  • Şüphelinin ifadesinin alınması veya sorgusu, tanık ve bilirkişinin dinlenmesi veya bir keşif ve muayene sırasında Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hakiminin yanında bir zabıt katibi bulunur.
  • Her soruşturma işlemi tutanağa bağlanır. Tutanak, adli kolluk görevlisi, Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hakimi ile hazır bulunan zabıt katibi tarafından imza edilir.
  • Müdafi veya vekil sıfatıyla hazır bulunduğu işlemlerle ilgili tutanakta avukatın isim ve imzasına da yer verilir.
  • Tutanak, işlemin yapıldığı yeri, tarihi, başlama ve bitiş saatini ve işleme katılan veya ilgisi bulunan kimselerin isimlerini içerir.
  • İşlemde hazır bulunan ilgililerce onanmak üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veya okumaları için kendilerine verilir. Bu husus tutanağa yazılarak ilgililere imza ettirilir.

CMK m. 149/3 hükmü uyarınca soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz.

Cumhuriyet savcısı, ancak hakim tarafından yapılabilecek olan bir soruşturma işlemine gerek görürse, istemlerini bu işlemin yapılacağı yerin sulh ceza hakimine bildirir. Sulh ceza hakimi istenilen işlem hakkında, kanuna uygun olup olmadığını inceleyerek karar verir ve gereğini yerine getirir. CMK 163. madde uyarınca istisnai olarak suçüstü hali ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Cumhuriyet savcısına erişilemiyorsa veya olay genişliği itibarıyla Cumhuriyet savcısının iş gücünü aşıyorsa, sulh ceza hakimi de bütün soruşturma işlemlerini yapabilir.

Soruşturma ve Kovuşturma Farkı

  • Soruşturma, suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi ifade ederken; kovuşturma, iddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade eder.
  • Soruşturma kural olarak yazılı ve gizlidir. Kovuşturma ise sözlü ve aleni olarak yapılır.
  • Soruşturma, savcı tarafından adli kolluğun yardımı ile yürütülür, suç ile ilgili delil toplanır. Kovuşturmada yargılama mahkeme tarafından yapılır. Kovuşturma sonucunda suçun işlenip işlenmediği belirlenir ve suç işlenmişse ceza verilir.
  • Hakkında soruşturma başlatılan kişiye şüpheli denir. Kovuşturma aşamasına geçildiğinde ise suç isnat edilen kişi sanık olarak yargılanır.
  • Soruşturma sonucunda savcı suç işlendiğine dair yeterli şüpheye sahip olursa iddianame düzenler. Kovuşturma bu iddianame üzerinden yapılır.
sorusturmaya yer olmadigi karari syok
sorusturmaya yer olmadigi karari syok

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Cumhuriyet savcısının hangi hallerde soruşturmaya yer olmadığı kararı verebileceği CMK m. 158/6 ‘da düzenlenmiştir. İhbar ve şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikayetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına kararı aşağıdaki hallerde verilebilir (CMK 158/6. madde):

  • Savcılığa ulaşan ihbar ve şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması halinde soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar (SYOK) verilir.
  • Savcılığa ulaşan ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir.

Soruşturmaya yer olmadığına karar verilmesi halinde şikayet edilen kişi hakkında soruşturma başlatılmadığı için, kendisine şüpheli sıfatı verilemez.

Soruşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda soruşturma hiç başlatılmamış olduğundan, ihbar ve şikayet olunan kişi şüpheli sıfatıyla anılmaz. Ortada ceza hukuku açısından suç oluşturmayan bir durumun varlığında ya da ihbar ve şikayetin çok soyut ve genel olması nedeniyle soruşturma yapma gereği bulunmayan hallerde soruşturmaya yer olmadığına karar verilir. Bu sayede Cumhuriyet savcılarının yersiz soruşturmalar ile uğraşmalarının önüne geçilmektedir.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararına İtiraz

Soruşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edilebilir. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikayetçiye bildirilir. Bu karara karşı CMK 173’üncü maddeye göre itiraz edilebilir. İhbar eden veya şikayetçi, soruşturmaya yer olmadığı kararı kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir.

İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir. Sulh ceza hakiminin itirazı kabul etmesi halinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Soruşturmanın başlamasıyla ihbar veya şikayet olunan kişi şüpheli olarak soruşturulur.

Soruşturma Evresinde Şikayetten Vazgeçme

Takibi şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar gören kimsenin failin cezalandırılmasına ilişkin isteğini yetkili mercilere bildirmesine şikayet denir. Takibi şikayete bağlı suçlar bakımından şikayet şartının gerçekleşmiş olması bir ceza muhakemesi şartıdır.

Şikayetten vazgeçme, şikayet hakkı kullanıldıktan sonra, şikayetin geri alınmasıdır. Yalnızca takibi şikayete bağlı olan suçlar açısından şikayetten vazgeçmek mümkündür. Şikayetçi, soruşturma aşamasında şikayetinden vazgeçerse Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Suç birden fazla kişi ile iştirak halinde işlenmişse, şikayetten vazgeçilmesi durumunda tüm şüpheliler için kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

Soruşturma Neticesinde Kamu Davasının Açılması

Kamu davası açma görevi Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler. Düzenlenen iddianame, görevli ve yetkili mahkemeye sunulur. Bir iddianamede yer alması gereken hususlar CMK 170/3’de belirtilmiştir. Bu maddeye göre iddianamede:

  • Şüphelinin kimliği,
  • Müdafii,
  • Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
  • Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi,
  • Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
  • Şikayette bulunan kişinin kimliği,
  • Şikayetin yapıldığı tarih,
  • Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
  • Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
  • Suçun delilleri,
  • Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri, gösterilir.

İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır; yüklenen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmez. İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.

İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir. Şüpheli belli olmaksızın sadece bir suçun işlendiğine ilişkin şüphe soruşturma başlatmak için yeterli iken iddianamenin hazırlanması için gerekli olan yeterli şüphe, şüphelinin isnat edilen suçu işlediğine ilişkin olarak ortaya çıkmalıdır. Ancak Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde ettiği delilleri değerlendirdiğinde kamu davası açılması için yeterli olmadığı görüşünde ise veya uyuşmazlığı kovuşturma olanağı yoksa kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik) karar verir. Bu durumda soruşturma aşaması kamu davası açılmadan sona ermiş olur.

sorusturmaya yer olmadigi karari syok itiraz
sorusturmaya yer olmadigi karari syok itiraz

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK) Hakkında Emsal Yargıtay Kararları

18. Ceza Dairesi 2019/2369 E. 2019/10606 K.

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesi kişilerin haklarında soruşturma başlatılma ihtimali olan bir adli sürece karşı soruşturma evresi başlatılmadan dahi korunmasını gerektirmektedir. Bunu sağlamak Devletin pozitif yükümlülükleri arasında yer alır. Bu kapsamda çağdaş ceza muhakemelerinde soruşturma aşamasında da benimsenen lekelenmeme hakkına kayıtsız kalmayan yasa koyucu lekelenmeme hakkına güçlü bir vurgu ve yasal güvence için CMK’nın 158/6. maddeye bir ekleme yaparak CMK’nın madde 158/6 ile “soruşturmaya yer olmadığına dair karar” kurumunu getirmiştir. Bu düzenleme ile amaçlanan kişilerin haksız ve yersiz ihbar ve şikâyetler ile kamu ve toplum nezdinde suçlu muamelesi görmesini ve ceza soruşturmalarına muhatap olmalarını engellemektir. “Soruşturmaya yer olmadığına dair karar” kurumunun en çok ve doğrudan ilişki içerisinde olduğu hakların başında lekelenmeme hakkı gelmektedir. Çünkü lekelenmeme hakkı soruşturma evresindeki işlemlerin gizli tutulmasını, hakkındaki iddialar araştırılmakta olan kişilerin saygınlığının ve manevi haklarının korunmasını esas almaktadır. Değişiklik gerekçesine göre; “Maddeyle, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158’inci maddesine yeni bir fıkra eklenerek, içeriği suç oluşturmayan veya soyut ve genel nitelikteki ihbar ve şikâyetler için soruşturma öncesi bir değerlendirme mekanizması oluşturulmaktadır.


12. Ceza Dairesi 2020/5189 E. 2021/1231 K.

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

5271 sayılı CMK’nın 170/2. madde ve fıkrasında “soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet savcısı bir iddianame düzenler” denilmekte olup, aynı maddenin 3. fıkrasında iddianamede hangi hususların gösterileceği sayılmıştır. Aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise hangi hallerde iddianamenin iadesine karar verileceği açıkça belirtilmiş olup, bu konuda mahkemenin takdir hakkı bulunmamaktadır. Ayrıca 5271 sayılı CMK’nın 83 ve devamı maddelerinde keşfin, kural olarak hakim ya da mahkemece, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılacağı açıkça öngörülmüştür. Somut olayda; gecikmesinde sakınca bulunan bir halin söz konusu olmadığı, Cumhuriyet savcısı tarafından keşif yapılmamasının ve bilirkişi raporu hazırlanmamasının iddianamenin iadesi sebepleri arasında yer almadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden de kabulü yerine, iddianamenin iadesi kararına itirazın reddine yönelik Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/04/2020 tarih, 2020/3802 değişik iş sayılı kararında bir isabet görülmemiş olup,

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Develi Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/03/2020 tarihli ve 2020/513 soruşturma, 2020/100 esas, 2020/83 sayılı iddianamenin iadesine dair Develi Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2020 tarihli ve 2020/83 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/04/2020 tarihli ve 2020/380 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


4. Ceza Dairesi 2021/35251 E. 2021/29889 K.

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

İncelenen somut olayda, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmaya yer olmadığına dair kararının müştekiye 01.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğinin müştekinin söz konusu karara 10.07.2020 tarihinde itiraz ettiğinin anlaşılması karşısında; süresi içerisinde itirazda bulunduğu gözetilip, itirazın esastan incelenmesi yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi, hukuka uygun görülmemiştir.


15. Ceza Dairesi 2021/2082 E. 2021/3598 K.

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Takibi şikayete bağlı suçlarda, şikayetten vazgeçme, soruşturmanın başlamasına, başlamış soruşturmada ise soruşturmanın devamına engel olan bir kovuşturma şartıdır. Şikayetten vazgeçme, her türlü delille ispatlanabilen, özgür irade ile yapıldığı takdirde geri alınması, dönülmesi, cayılması mümkün olmayan, şarta bağlanamayan, hukuki sonuçları bulunan fiili bir durumdur. Birbirinden bağımsız olan ve bu nedenle bölünebilen eylemlerde her bir eylem için ayrı ayrı şikayetçi olmak ya da şikayetten vazgeçmek mümkündür. Takibi şikayete bağlı bir suçta, şikayetten vazgeçmenin kovuşturma aşamasında düşme şeklinde hukuki sonuç doğurabilmesi, TCK’nın 73/6. maddesine göre sanığın kabulüne bağlı iken, soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçmenin hukuki sonuç doğurması, şüphelinin kabulüne bağlı tutulmamıştır.

Her ne kadar iddianamede; sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan dolayı kamu davası açılmış ise de; olay tarihinde sanığın arkadaşı olan katılandan cep telefonunu kullanmak için saat 16:00’a kadar ödünç olarak istediği, katılanın telefonu sanığa vererek zilyetliği devrettiği, ancak sanığın belirtilen saatte telefonu iade etmediği, katılanın kendi rızasıyla telefonu vermesi ve zilyetliği devretmesi nedeni ile eylemin hırsızlık suçunu oluşturmadığı, eyleminin takibi şikayete bağlı güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, katılan her ne kadar yargılama aşamasında sanıktan şikayetçi olarak katılma isteminde bulunmuş ise de; soruşturma aşamasında alınan 14/04/2015 tarihli ek beyanında sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve bu hususun kolluk tarafından tutanakla tespit edilmesi, bu nedenle sanık hakkında takibi şikayete bağlı olan güveni kötüye kullanma suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken anılan suçtan dava açılması yasaya uygun değil ise de, açılmış bu davada kovuşturma şartı olan şikayetin yokluğu nedeniyle CMK’nın 223/8. maddesinin ilk cümlesi gereğince düşme kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü verilmesi…

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık