Kilometresi düşürülmüş araç davası, aracın kilometresinin olması gereken gerçek değer dışında daha az olması durumunda açılan davaya denir. Araç sahibi arabanın kilometresinin düşürerek aracın piyasa değerini yüksek tutmaya çalışmaktadır. Örnek olarak gerçek kilometresinde fiyatı 3. milyon aracın, kilometresi düşürülerek fiyatının 3 buçuk milyon olması sağlanmaktadır. 2. İkinci el bir aracın ekonomik değerinin başlıca göstergesi arabanın kaç kilometre yaptığıdır. Aracın kilometresi arttıkça değeri düşmekte olup bu durumun farkında olan kötü niyetli kişiler tarafından maalesef ki arabanın kilometresinin düşürülerek yüksek değer karşılığında satılması söz konusu olmaktadır. İkinci el aracın kilometresinin düşürülmesi durumunda hukuki ve cezai sorumluluk doğmaktadır. Kilometresi düşürülmüş otomobilin satılması durumunda somut olayın özelliklerine göre satıcının iki tür sorumluluğu söz konusu olur:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca ayıptan hukuki sorumluluk
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 157 ve 158. madde hükümleri uyarınca dolandırıcılık suçundan cezai sorumluluk
Araçlar mekanik birer makinedir ve makinelerin kullanım ömrü olmaktadır. Arabalar kullanıldıkça ve kilometreleri arttıkça metal aksam aşınır, araç yıpranır. Bu sebeple ikinci el araç alırken kilometresi yüksek araçlar çok tercih edilmez. Bu durumun farkında olan kötüniyetli kişiler aracın kilometresini düşürerek yüksek değerden satarlar. Kilometresi düşürülmüş aracın satışı hukuki olarak ayıplı malın satışı hükmündedir. Ayrıca cezai olarak da dolandırıcılık suçu oluşur. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu makalemizde kilometresi düşürülmüş araç alınması durumunda alıcının hakları ve satıcının hukuki sorumluluk halini anlatacağız.
Kilometresi Düşürülmüş Araç Nedir?
Aracın kullanımına başlanılması ve satışı anına kadar ne kadar yol kat ettiği en kolay hali ile kilometre sayacına bakmak sureti ile öğreniriz. Kilometre sayacı ile oynanarak gerçek kilometre değerinin düşürülmesi sonucunda kilometresi düşürülmüş araç gündeme gelir. Aracın kilometresini değiştirenin kim olduğu ve aracı satanın kilometrenin düşürülmesinden haberdar olmaması sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kilometresi düşürülmüş aracın satılması durumuna göre satıcının hukuki ve cezai olarak sorumluluğu doğar. Kilometresi düşürülmüş aracın satılması durumunda olayın somut özelliklerine göre satıcının sorumluluğu doğmaktadır. Bu sorumluluk;
- Ayıplı Malın Satışından Doğan Hukuki Sorumluluk (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun)
- Dolandırıcılık Suçu hükümleri ile Cezai Sorumluluk (5237 sayılı Türk Ceza Kanunu)
Yukarıda da belirttiğimiz üzere araç kilometre düşürme işlemi söz konusu olmuşsa satıcının sorumluluğu ayıptan sorumluluktur. Ayıp ile ilgili hükümler TBK m. 219 ve devamında ve TKHK m. 8 ve devamında yer alır. Araç km düşürme ile ilgili meselelerde bu hükümlerden yalnızca gizli ayıba ilişkin hükümler gündeme gelir. Çünkü burada olağan bir gözden geçirme ile anlaşılamayacak ve ancak teknik bir inceleme ile ortaya çıkabilecek kötüniyetli bir uygulama söz konusudur.
İkinci el araç satışı sonrasında alıcıların en büyük mağduriyetlerinden birisi satın aldıkları aracın kilometresinin düşürülmüş olmasıdır. Hukuki açıdan Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında ‘’ayıp’’ olarak değerlendirilen bu durum Türk Ceza Hukuku açısından suç teşkil etmektedir. Genellikle araç alım satım işini meslek haline getirmiş kişiler tarafından kilometre sayacı üzerinde oynama yapılması suretiyle haksız kazanç elde etmek için aracı değerinden daha yüksek meblağlara satılarak gerçekleştirilir. Satıcının kim olduğunun önemi dava açısından kendisini gösterir.
Kilometresi Düşürülen Aracın Satanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunundan Doğan Hukuki Sorumluluğu Nedir?
Kilometresi düşürülmüş araç satışı ayıp mal satışı sayılmaktadır. Bu sebeple ayıplı mal satışının araç alış satışı meslek haline getirmiş tüccardan veya galeriden yapılması halinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Tüketicinin korunması Hakkında Kanunun 8. Maddesine göre; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. Satış sözleşmesinde kusurlu ifa olması durumunda alıcı, çeşitli seçeneklere sahiptir:
- Aracı elinde tutarak (hapis hakkını kullanarak), aradaki bedel farkını talep etme: Bu durumda, bedel farkı aracın kusurlu ve kusursuz durumu karşılaştırılarak hesaplanır.
- Aracı iade ederek, bedelini geri alma: Bu, sözleşmeden dönme anlamına gelir ve alıcı herhangi bir zarardan sorumlu tutulamaz. Ayrıca, alıcı menfi zararlar için tazminat talep edebilir.
- Aracı iade ederek, kusursuz bir benzeriyle değiştirilmesini talep etme: Bu hak, özellikle bireysel satışlar ve ikinci el araç satışlarında yaygın değildir.
- Aracın onarılmasını talep etme: Bu hakkın uygulanması da zordur.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 9. Maddesine göre; satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür. Satıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz. Satıcı, ticari veya mesleki amaçlarla ikinci el araç satışını meslek haline getirmiş biri ise (galerici vs.), bu kişilerin araç satışından doğan uyuşmazlıklara Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır. Nitekim bu durumda alıcı, tüketici sıfatına haiz olur.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 10. Maddesine göre, teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır.
Kilometresi Düşürülen Araç Galerinden Alınmış İse Alıcının Hakları Nelerdir?
Aracın kilometresinin düşürülmüş olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
- Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
- İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Buradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 11. maddeye göre, tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.
Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz. Anılan hükümler çerçevesinde aracın kilometresinin değiştirilmiş olduğunun ortaya çıkması durumunda bu durum derhal zamanda satıcıya bildirilmeli ve seçimlik haklar kullanılmalıdır.
Kilometresi Düşürülmüş Aracın Satışı Nedeniyle Satıcının Borçlar Kanunundan Doğan Sorumluluğu Nedir?
Galericilik gibi ikinci el araç satımını meslek haline getirmeyip sadece aracının satışını gerçekleştiren satıcıların sorumluluğu Türk Borçlar Kanunu’ndaki taşınır satışında satıcının ayıptan sorumluluğuna ilişkin hükümlere (TBK m. 219) tabidir. Bu kapsamda araç satışı sonrası aracın kilometresinin düşürüldüğünün ortaya çıkması durumunda satıcının Borçlar Kanunu kapsamında sorumluluğu yoluna gidilmektedir. Ayıp kavramı, ayıbın niteliğine göre açık ve gizli ayıp olmak üzere ikiye ayrılır. Uygulamada malda hangi ayıp türünün bulunduğuna göre farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Kısaca açıklamak gerekirse;
- Açık Ayıp: İlk bakışta göze çarpan, basit bir gözden geçirme ile anlaşılabilen ayıplardır. Örneğin aracın sağ kapısındaki çizikler, camındaki çatlaklar açık ayıbı oluşturur.
- Gizli Ayıp: İlk bakışta anlaşılamayan, zamanla ortaya çıkan ayıplardır. Örneğin motorun sorunlu olması veya aracın kilometresinin düşürülmesi gibi.
Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Bu kanun kapsamında kilometresi düşürülmüş aracı satan aracın kilometresinin düşürüldüğünü bilmese dahi ayıptan sorumludur.
Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olur. TBK 222/1’e göre araç satışı gerçekleşmeden önce alıcının fark edip kabul ettiği veya satıcının alıcıya bildirdiği durumlarda satıcının ayıp sorumluluğundan bahsedilemez. Bu konuda belirtmek gerekir ki ikinci el aracın piyasa değerinin altında bir fiyata satılmış olması, söz konusu ayıbın alıcı tarafından bilindiğini göstermemektedir. Satıcı, sattığı ikinci el aracın ayıplarının varlığını alıcıya bildirdiğini veya alıcının ikinci el araçtaki ayıpları bildiğini iddia ediyorsa iddiasını ispatla mükelleftir. Dolayısıyla herhangi bir şekil şartı olmamasına rağmen yazılı delil altına alınmasında ispat kolaylığı açısından fayda bulunmaktadır.
Gözden geçirme ve satıcıya bildirme yükümlülüğü, alıcının, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorunda olmasıdır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Satıcının ağır kusurunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.
Kilometresi Düşürülmüş Araç Satın Alan Kişinin Borçlar Hukukundan Doğan Hakları Nelerdir?
Kilometresi düşürülmüş araç Borçlar Kanunu hükümleri gereğince ayıplı mal hükmündedir. Bu nedenle kilometresi düşürülen araç satın alan kişinin Borçlar Hukukuna göre satıcıdan talep edebileceği seçimlik hakları bulunmaktadır. Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
- Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
- Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
- Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.(KM düşürülmesinde uygulama bulmamaktadır.)
- İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.
Dönmenin sonuçları TBK m. 229’da düzenlenmiştir. Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir:
- Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi.
- Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi.
- Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi.
Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür. Ancak satıcı bu ‘diğer zararlardan’ ötürü kusuru olmadığını ispat ederse bu ‘diğer zararları’ ödemek durumunda kalmaz. Yukarıda sıraladığımız talepler ise satıcının kusurundan bağımsızdır; satıcı kusuru olmasa da bunları karşılamak zorundadır.
Kilometresi Düşürülmüş Araç Nedeniyle Satıcıya Ne Zamana Kadar Tazminat Davası Açılabilir?
Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.
Borçlar Kanununa göre satıcı kilometresi düşürülen aracı bilerek sattıysa iki yıllık zamanaşımı süresinden faydalanamayacaktır. Bu durumda kötüniyetli satıcı için 10 yıllık zamanaşımı hükümleri uygulanır. Ancak satıcı kilometrenin düşürüldüğünü bilmiyorsa iki yıllık zamanaşımı hükümleri uygulanır. Unutulmaması gereken ayıptan sorumlulukta satıcının aracın kilometresinin düşürüldüğünü bilmemesi tazminat sorumluluğundan kurtulmasını sağlamadığıdır. Bu durumda iyiniyetli satıcı da zararını karşılamak için aracı satın aldığı kişiye tazminat davası açabilir.
Kilometresi Düşürülmüş Araç Tazminat Davası Nerede Açılır?
Alıcı satın aldığı aracın kilometresinin düşürüldüğünü öğrendiği an derhal satıcıya bu durumu bildirmelidir. Alıcı ayıp bildirimi ile birlikte seçimlik haklardan hangisini seçtiğini de satıcıya bildirmelidir. Satıcı alıcının tercih ettiği seçimlik hak gereğini yerine getirmez ise tazminat davası açılması gerekir. Bu durumda görevli ve yetkili mahkemenin neresi olduğu sorunu ortaya çıkar.
Kilometresi düşürülmüş araç davalarında görevli mahkeme satıcının kim olduğuna göre değişkenlik gösterir. Aracın araç alış-satışı meslek haline getirmiş tüccar veya galeriden alınması durumunda görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olacaktır. Ancak satıcının araç satışı ile mesleki olarak ilgilenmeyen kişi tarafından yapılması halinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır. Yetkili mahkeme ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu 6. Maddesi hükmüne göre aksine bir hüküm yoksa genel yetkili mahkeme yani davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olacaktır.
Tazminat davası aracın satışını yapan kişiye yöneltilmelidir. Aracın kilometresini düşüren kişi üçüncü bir şahıs olsa da dava araç satışını yapan kişiye yöneltilir. Dava açma süresi aracın satışından itibaren iki yıldır. Ancak aracın kilometresini düşüren aracın satışını yapan kişi ise veya araç satışını yapan kişi kilometrenin düşürüldüğünü biliyor ve bu durumu saklayarak aracı kötüniyetli olarak satmış ise iki yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaz.
Aracın Kilometresinin Düşürüldüğü Nasıl Anlaşılır?
İkinci el araç alınırken dikkate edilen hususlardan biri aracın kaç kilometre yol yaptığıdır. Aracın kilometresinin artması ile birlikte değeri düşer. Bu bakımdan aracın satın alınması sırasında kilometre verilerinin doğru olup olmadığının sorgulanması gereklidir. Araçların kilometre verilerinin elde edilebilmesi için şasi numarası ve tramer sorgusu yapılabilir. Araç plaka numarası ve araç şasi numarasının PTT sistemine girilmesi suretiyle PTT üzerinden sorgulama da yapılabilir. PTT üzerinden yapılan sorgulama ile aracın muayene kayıtlarına bakılarak aracın kilometre durumu öğrenilebilir.
Araç kilometresinin düşürülmesi sebebiyle açılan tazminat davalarında kilometre verilerinin nasıl elde edildiğine bakacak olursak;
- Aracın tramer kaydı sorgulanarak, aracın muayene verileri ile güncel kilometre verileri arasında bulunan farkın kıyaslanması yapılır.
- Aracı satan kişiden aracın servis kayıtları talep edilerek, güncel verilerle kıyaslama yapılabilir.
- Aracın öncesi satışları sebebiyle alınan ekspertiz raporlarına bakılarak kıyaslama yapılabilir.
- Aracın şase numarası ile yapılan sigorta sorgusu neticesi önceki veriler ile güncel verilerin karşılaştırması yapılabilir.
- Araç bu konuda uzman servis veya eksperlere götürülerek teknik incelemesi yaptırılabilir.
Kilometresi Düşürülmüş Araç Satımı Nedeniyle Eksperlerin Sorumluluğu Var Mıdır?
İkinci el araç alım satımı yapılırken ekspertiz raporu alınması alıcının yararına olmaktadır. Ekspertiz raporuna göre çoğu zaman aracın durumu ortaya çıkmaktadır. Ancak bazı durumlarda ekspertiz raporunun eksik veya hatalı olması durumuna rastlanılmaktadır. Eksik yada hatalı ekspertiz raporu da alıcıyı yanıltabilmektedir.
İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre, Noter devrinden önce aracın şasi veya motor numaralarının orijinal olup olmadığı incelenmesine rağmen ekspertiz raporunun gerçek durumu yansıtmaması eksperin tazminat sorumluluğunu doğurmaktadır. Bu durumda ekspertiz raporuna güvenerek araç alımı yapan mağdurlar, zararın giderilmesi için ekspere tazminat davası açabilirler.
Eksperin ayıplı hizmeti nedeniyle kilometresi düşürülmüş araç satın alan kişi, bu durumu ekspere hemen bildirmelidir. Eksperin hukuki sorumluluğunda 2 yıllık zaman aşımı süresine de dikkat edilmelidir. Hukuki sorumluluğunun yanı sıra bilerek gerçeğe aykırı rapor düzenleyen eksperin ayrıca cezai sorumluluğuna da gidilebilmektedir. Bilerek gerçeğe aykırı şekilde rapor hazırlayan eksper hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusu yapılması ile cezalandırılması yoluna gidilir.
Kilometresi Düşürülmüş Araç Sebebi ile Cezai Sorumluluk Doğar Mı?
Kilometresi düşürülmüş araç sebebi ile mağdur olan kişilerin sayısı gün geçtikçe artmakta olup bu hususa dayalı olarak cezai yargılamalar yapılmaktadır. Kilometresi değiştirilmiş araç satın alan ve aracın kilometresinin düşürüldüğünü sonradan öğrenilmesi neticesinde Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusu yapılarak kişilerin yargılanması ve sonuçta cezalandırılması sağlanabilir. Ancak bazı durumlarda suçlu ile mağdurun birbirine karıştığı ve esas suçlunun tespitinin zor olduğu durumlar görülebilmektedir. Bu durumda gerçek suçluya erişebilmek adına yargısal içtihatlar ile dikkat edilmesi gereken hususlar belirlenmiştir. Bu hususlar;
- Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmiş olması gerekir.
- Aracın trafiğe çıktığı tarihten atılı suçun tespit edildiği tarihe kadar geçen sürelerdeki tüm trafik belgelerinin ilgili Emniyet Müdürlüğünden getirtilmesi gerekmektedir.
- Aracın yapılan tüm muayene işlemlerine ilişkin belgelerin kurum veya kuruluşlardan temin edilmesi,
- Araç önceden kaza yapmış ise aracın şasinin yapılan kazada zarar görüp görmediğine dikkat edilir.
Kilometresi düşürülmüş araç satışı ile haksız menfaat sağlayarak kişileri mağdur edenler dolandırıcılık suçu kapsamında cezalandırılmaktadır.
Türk Ceza Kanunu 157. maddesi kapsamında dolandırıcılık suçu sebebiyle kişilere;
“Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.” Hükmü gereğince hapis ve adli para cezası verilmektedir.
Olaya göre değişmek üzere aracın kilometresinin değiştirilip satılarak haksız kazanç elde edilmesi fiilinde dolandırıcılık suçunun nitelikli hali oluşmakta ve Türk Ceza Kanunu madde 158 hükmüne göre;
(1) Dolandırıcılık suçunun;
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.” Hükmü gereğince cezalandırılması mümkündür.
Araç Kilometre Düşürme Cezası Nedir?
Bazı araç sahipleri, satacakları aracın 2. el piyasa değerini arttırmak için yasa dışı yollarla araçlarının kilometre değerini düşürüyor. Aracın gerçek kilometre değerini gizlemek adına kilometre düşürme işlemini yapan bu kişilere ise bir yaptırım uygulanıyor.
Yargıtay tarafından açıklanan karara göre ikinci el araç kilometre düşürme işlemi, dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendiriliyor. Aracın kilometresinin düşürüldüğü tespit edilirse satıcıya 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılabilir. Bu suçtan dolayı asliye ceza mahkemesinde yargılanabilirsiniz.
Kilometresi Düşürülmüş Araç Davası Hakkında Yargıtay Kararları
Yargıtay 3. H.D. 24.10.2022 Tarih, 2022/6482 E. 2022/8092 K. Sayılı Kararı ile;
- Kilometresi Düşürülmüş Araç Davası ve Tazminat Hakkı
Dava, davaya konu aracın kilometresi ile oynanmasından kaynaklı ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davalının aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle gizli ayıptan haberdar olmaması, kusuru bulunmaması halinde sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Dava, konusu itibariyle tüketici yasası hükümlerine tabi olmayıp taraflar arasındaki meselenin halli için 6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir. Davacı 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Buna göre “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” Yine TBK 223. Maddesinde “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” ve TBK 225. Maddesinde “Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz.
Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.” şeklinde düzenlemelerin yer aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre davaya konu aracın kilometre sayacında oynama olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Satışa konu araç gizli ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur ve davalının süresinde kendisine ayıp ihbarında bulunulmadığı şeklinde beyanı da yoktur.
Açıklanan düzenlemeler ışığında dava dosyasının incelenmesinde; bilirkişi raporu ve TUVTÜRK muayene raporları ile aracın kilometresinin düşürüldüğü sabit olduğundan satıcının (davalının) kendisine süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı yönünde itirazı olmadığından söz konusu ayıbı bilmese dahi sorumlu olur.
O halde mahkemece, davacıya satılan aracın satış akdi esnasında kilometresinin düşürülmüş olduğu ve bunun gizli ayıp mahiyetinde olduğu isabetli şekilde tespit edildiği, davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle davacı alıcıya karşı ayıpların varlığını bilmese dahi sorumlu olduğu gözetilerek araç satış sözleşmesinde satış bedeli olarak 7.500 TL belirtilmiş olmasına rağmen aracı düşük kilometreli zannıyla 21.300 TL’ye satın aldığını iddia eden davacının anılan iddiasına yönelik delilleri de incelenip değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 12.11.2018 tarih, 2016/4035 E. 2018/10550 K. Sayılı kararı ile,
- Kilometresi Düşürülmüş Araç Davası ve Tazminat Hakkı
Davacı vekili, davalıdan 07.10.2013 tarihinde araç satın aldığını, müvekkilinin aracı 24.03.2014 tarihinde yıllık muayenesini yaptırmak için muayene istasyonuna götürdüğünde aracın kilometresi ile oynandığının tespit edildiğini, davacının araca yazlık lastik, akü bakım vs masraflar yaptığını da belirterek; araç satım sözleşmesinden dönme ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, araç bedelinin yapılan masraflar ile birlikte 24.545,00 TL’lik kısmı ve 5.000,00TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 07.10.2013 ten itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, aracı sadece 1 yıl kullandığını ve kullandığı süre içinde aracın muayenesi olduğu için hiç muayeneye götürmediğini, davalının kendisine süresinde ihbarda bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, alıcı, satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp tespit ederse, satıcıya bildirmek zorunda olduğunu (TBK 223/1, 2) bildirme süresi hak düşürücü nitelikte olup, somut olayda dosyaya celp edilen belgelerden aracın 12.02.2010 tarihinde 252.192 km olarak rapor edildiği, o tarihte … … adına kayıtlı olduğu; 02.03.2012 tarihinde 188.912 km olarak rapor edildiği, o tarihte … adına kayıtlı olduğu; 24.03.2014 tarihinde davacı tarafından yaptırılan muayenede ise 133.846 kilometrede olduğunun belirlendiği, aracın 05.05.2011 tarihinde İbrahim Yılmaz, 31.10.2011 tarihinde Durmuşoğlu … Şirketi, 29.12.2011 tarihinde …, 01.10.2012 tarihinde …, 07.10.2013 tarihinde ise davacı … adına tescil edildiğinin tescil belgeleriyle sabit olduğu belirtilerek, gizli ayıbın belirlendiği tarihi ispat yükü alıcıda, bildirimin zamanında yapılmadığını ispat yükü ise satıcıda olduğunu, buna göre davacının araç kilometresindeki ayıbı 24.03.2014 tarihinde yapılan muayene sırasında öğrendiği muayene belgeleri ve dava dilekçesindeki beyanıyla sabit olup dava, 20.03.2015 tarihinde açıldığından, dava tarihine kadar geçen yaklaşık bir yıllık süre içerisinde davacı ayıp bildiriminde bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın almış olduğu aracın ayıplı olması nedeni satış sözleşmesinin iptali ile ödediği satış bedelinin davalıdan tahsilini istemiş olup TBK 225.maddesinde “ağır kusuru olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek, sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir.” denilmiştir.
Ağır kusur (iğfal) halinde alıcı, satımdaki ayıp ihbar sürelerine uyulmaksızın, kanundan doğan haklarını kullanabilir. Mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda davalının, davacıyı aracın kilometresi hususunda bilgilendirip bilgilendirmediğinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.