Tapuda yapılan işlemlerde evin satış bedeli, belediye tarafından belirlenen rayiç değerin altında olarak gösterilmemelidir. Fakat, emlak vergisi tespitinde kullanılan bu rayiç bedeller genellikle gerçek değere göre oldukça düşük gösterilir. Dolayısı ile bu bedeller, güncel rakamları yansıtmaz. Türkiye’de de gerek daha az tapu harcı ödemek için gerekse gelir vergisinden kaçınmak için tapuda evin satış değeri düşük gösterilir. Tapuda evin satış değerini düşük göstermek ilk aşamada karlı gibi gözükse de aslında hem vergi anlamında hem de sözleşme anlamında ileride ciddi sorunlara yol açabilir. Tapuda evin satış değerini düşük göstermek üç yönden sıkıntı doğabilecektir:
- Ödemenin Eksik Yapılması Halinde: Ödemenin tamamının / bir kısmının satıştan sonra yapılacağı durumlarda satış bedeli tapuda eksik beyan edilmişse alıcı yalnızca düşük bedel üzerinden ödeme yaparak borcunu ödemiş sayılacaktır. Bu doğrultuda taraflar aralarında 600.000 TL üzerinden anlaşmalarına rağmen değerin 400.000 TL olarak beyan edildiği durumlarda alıcı yalnızca 400.000 TL ödeyerek (veya yapacağı toplam ödemeleri 400.000 TL’ye tamamlayarak) borcundan kurtulmuş sayılacaktır. Satıcının aslında daha yüksek bir meblağ üzerinden anlaştıklarını ispat etmesi oldukça güç olacaktır.
- Sözleşmeden Dönülmesi Halinde: Özellikle gayrimenkulün ayıplı / kusurlu olduğu durumlarda alıcının sözleşmeden dönme hakkı bulunuyor olup satın aldığı gayrimenkulü iade ederek ödediği parayı isteyebilecektir. Ancak tapu müdürlüğünde beyan edilen değer gerçek ödenen değerden düşükse alıcı aksini ispat edemediği sürece yalnızca tapuda beyan ettiği değeri talep edebilecektir. Bu sebeple özellikle banka yoluyla ödeme yapılmadıysa yahut satıcıdan ödeme makbuzu alınmadıysa bu durumun ispatının oldukça zor olacağının bilinmesi gerekmektedir.
- Hisseli Tapuların Satın Alınması Halinde: Bilindiği üzere hisseli tapularda belirli bir payın satın alındığı durumlarda diğer paydaşların şufa / ön alım hakkını kullanarak satın alınan payın kendilerine devrini isteme hakları vardır. Paydaşların bu hakkını kullanabilmesi için tapuda beyan edilen değerin alıcıya ödenmesi gerekiyor olup düşük değer beyan edildiği durumlarda yalnızca bu değerin ödenmesi yeterli olacaktır.

Tapuda Evin Satış Değerini Düşük Gösterme Ne Demek?
Tapuda devir işlemlerinde, kural olarak evin satış bedelini belediyenin belirlediği rayiç bedelin altında gösterilmesi mümkün değildir. Buna rağmen bu rayiç bedeller gerçek satış bedelinin oldukça altında kalmaktadır. Bu sebeple kişiler daha az tapu harcı ödemek ve gelir vergisinden kaçınmak için satış bedeli asgari rayiç bedel üzerinden göstermektedirler. Bu yola başvuran kişiler açısından ilerleyen süreçlerde sözleşmesel ve vergisel sorunlar ortaya çıkabilecektir.
Vatandaşlar tapuda satın aldıkları gayrimenkul bedelini düşük göstererek daha az harç ödemek istiyor. Kısa vadede bir miktar tasarruf ettiren bu tercih; tespiti hâlinde hem alıcı hem de satıcıya harç ödemesine ek % 25 oranında ceza kesilmesi ve değer artışı vergisinin % 35 daha fazla ödenmesi gibi daha ciddi giderlere sebep olabilir Belediye rayiç değeri emlak vergisine esas alınır ve gayrimenkulün bulunduğu bölgedeki belediye tarafından hesaplanan minimum m² alım-satım değeridir. Gerçek rayiç bedel ise gayrimenkulün piyasadaki gerçek alım-satım değeridir.
Tapuda Evin Satış Değerini Düşük Göstermenin Riskleri
Gayrimenkul devir işlemlerinde, kanunen, taraflar gerçek satış bedelini beyan etmekle yükümlüdür. Buna karşılık, yukarıda bahsedildiği gibi, genellikle taraflar düşük harç ödemek amacıyla tapu müdürlüğünde ilgili belediye tarafından belirlenen rayiç değer gibi daha düşük bir bedel beyan etmektedir. Tapudaki satış bedelinin, gerçek satış bedeli yerine daha düşük bir tutar üzerinden beyan edilmesinin çeşitli riskleri bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Alım – satım aşamasında satış bedelinin tamamı peşin olarak ödenmemiş, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa, alıcı tarafın ödemeyi geciktirmesi ya da ödememesi durumunda satıcı kural olarak yalnızca tapuda gösterilen bedel üzerinden hak talep edebilir.
- Hisseli tapuya sahip bir gayrimenkul almanız halinde, diğer hissedar şuf’a (ön alım) hakkını kullanarak gayrimenkulü tapuda belirtilen düşük bedel ile elinizden alabilir.
- Belediye rayiç bedeli üzerinden satın aldığınız bir gayrimenkulü satarken alıcı bankadan kredi kullanmak isteyebilir. Gelir İdaresi Başkanlığı, bankadan çekilen kredilerin miktarını öğrenerek, beyan edilen değerle karşılaştırma yapmaktadır. Yani konut kredisiyle gayrimenkul alınması halinde gayrimenkulün değerinin gerçek satış bedeli olarak gösterilmek zorundadır. Dolayısıyla siz belediye rayiç bedelinden göstererek aldığınız evi gerçek piyasa değeri üzerinden satmanız halinde kazancınız olduğundan çok daha fazla gözükecek ve daha çok gelir vergisi ödemek durumunda kalacaksınız.
- Satış bedelinin gerçek satış değerinden daha düşük gösterildiğinin tespit edilmesi halinde Maliye, eksik beyan edilen satış değeri farkının üç katı tutarında vergi cezası ve yine bu tutarda usulsüzlük cezasını işlem tarihinden itibaren hesap edilecek faiziyle birlikte tahsil edilir.

Tapuda Evin Satış Değerini Düşük Göstermenin Vergisel Sebebi
- Tapu harcı: Emlak alım-satım işlemlerinde tapuya tescil sırasında alınan tapu harçları bir tür vergi mahiyetindedir. Toplamda satış bedelinin %4’üne tekabül etmektedir. Bu her bir taraf bakımından %2’lik bir tapu harcı ödenmesi demektir. Bir örnekle açıklamak gerekirse, tapuda bedelin satış bedelinden 1.000.000 TL daha az gösterilmesi durumunda taraflar toplamda 40.000 TL eksik harç ödemesinde bulunacaklardır.
- Gelir vergisinden kaçınma: Değer Artış Kazancından doğan gelir vergisinden kaçınmak içinde kişiler tapuda satış bedelini düşük gösterebilmektedirler. Değer artış kazancı satın alınan bir gayrimenkulün 5 yıl içerinde satılması durumunda elde edilen kar üzerinden devlete gelir vergisi ödenmesini gerektiren kazançtır. 2024 yılı için değer artış kazancı istisna tutarı 87.000 TL olarak belirlenmiştir. Örneğin kişi 2 yıl önce 2.000.000 TL ye aldığı evin satış bedelini 2024 yılında istisna ve enflasyon oranı toplamı kadar bir artış ekleyip gerçek bedelin altında olarak göstermesi durumunda bu satış konusunda gelir vergisinden muaf olacaktır.
Tapuda Evin Satış Değerini Düşük Gösterilmenin Satış Sözleşmesi Açısından Sıkıntıları
Tapuda evin satış değerini düşük gösterilmek yalnızca idareye yapılan bir bildirim değildir. Aynı zamanda alıcı ile satıcının mutabakata vardıkları bedelin de ispatı niteliğindedir. Bu nedenle değerin düşük beyan edilmesi durumunda üç yönden sıkıntı doğar. Ödemenin eksik yapılması durumunda: Ödemenin tamamının ya da bir kısmının satıştan sonra yapılması halinde, satış bedeli tapuda eksik gösterilmişse alıcı sadece düşük bedel üzerinden ödeme yapmış sayılacaktır. Buna göre taraflar aralarında 500.000 TL gibi bir rakam belirlemelerine rağmen değerin tapuda 300.000 TL olarak beyan edildiği durumlarda alıcı yalnızca 300.000 TL öder. Satıcı ile aslında daha yüksek bir rakam üzerinden mutabakata vardıklarının ispat etmesi oldukça zordur. Bedelin düşük gösterilmesi hem satıcı hem de alıcı tarafından ilerleyen süreçlerde sıkıntılar doğurabilir. Bunların başlıcalar şöyle sıralanabilir;
- Vergi Dairesinin Satıcının Borçları Sebebiyle Satışın İptalini İstemesi: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununun 24. maddesinde iptali davası düzenlenmektedir. İptal davası açabilmek için muvazaalı işlemin yapılması itibariyle 5 yıl içerisinde bunun ileri sürülmesi gerekir. Bu sebeple vergi dairesi muvazaayı ileri sürerek 5 yıl içerisinde satıcının borçlarından dolayı işlemin iptalini isteyebilir.
- Hisseli Tapuların Satışı: Bilindiği üzere hisseli tapularda diğer hissedarların ön alım hakkı bulunmaktadır. Bir hisseli tapunun tapuda düşük bedel göstererek devredilmesi durumunda ilgililer bu işlemin iptalini isteyerek tapuda gösterilen bedeli alıcıya öder. Bu durum alıcı bakımından zarara yol açar.
- Sözleşmeden Dönülmesi: satın alınan gayrimenkulün ayıplı çıkması durumunda pek tabi ki alıcının sözleşmeden dönme hakkı vardır. Alıcı gayrimenkulü iade eder ve ödediği parayı geri alır. Tapuda gösterilen bedelin daha düşük olması durumunda, üzerinde ödediği ücreti talep edebilmesi için bunu ispat etmesi gerekir. Bu durum banka ödemesiyle yapılmadığı sürece ispat edilmesi oldukça zordur.
- Ödemenin Eksik Yapılması: Satış sonrasında muvazaalı işlemin tarafları arasında bir anlaşmazlık çıkması ve alıcının yalnızca tapuda gösterilen bedeli ödemesi durumu da pratikte karşılaşılan bir durum olup satıcının bunu ispat etmesi oldukça güçtür.
- Alıcının Vergi Matrahına Etkisi: Satışta bedel düşük gösterilmiş ve alıcı gayrimenkulü 5 yıl içerisinde gerçek bedel üzerinden ve çok daha yüksek bedellerle satmış olursa değer artış oranındaki yükseklik sebebi ile %35lere varan gelir vergisi dilimine girmesi çok olasıdır.
Tapuda Evin Satış Değerini Düşük Göstermenin Tespiti İçin Ne Yapılabilir?
Evin bedelinin tapuda düşük gösterildiğini ispat etmek isteyen kişinin başvurabileceği delillere örnek olarak; karşılıklı ödemeye ilişkin banka kayıtları, evin sigortalanmasına ilişkin alınan bedeller, evin piyasa rayiç değeri, evin satış ilanında istenen bedeli, ev konut kredisi ile alınmışsa kredi bedeli, aynı binada ya da yerde benzer nitelikteki evlerin satış bedelleri gibi örnekler verilebilmektedir. İlgili kamu kuruluşunun bu belgelerle yapacağı araştırma sonucu durum kolaylıkla anlaşılabilir. Gayrimenkul değerinin düşük gösterilmesinin tespit edileceği bazı bilgiler bulunabilir. Bunlar;
- Karşılıklı ödemeye ilişkin banka kayıtları,
- Evin sigortalanmasına ilişkin alınan bedeller,
- Evin piyasa rayiç değeri,
- Evin satış ilanında istenen bedeli,
- Ev konut kredisi ile alınmışsa kredi bedeli,
- Aynı binada ya da yerde benzer nitelikteki evlerin satış bedelleri,
Bu durum yetkili kamu kurumlarınca incelenir ve satış sözleşmesinde yer alan bedelle karşılaştırılır. Bunun için kısa süreli bir araştırma yapılır. Bu durumda evin değerinin tapuda düşük gösterilmiş olduğu kolaylıkla tespit edilebilir.
Tespit Sonrası Yaptırımlar
- Vergi Ziyaı Cezası: Tapuda eksik ödenen harçlar, % 25 ceza artırımı eklenerek ödenir. Evi satan kişi de bedelin düşük olması sebebiyle ödediği verginin bir katına kadar vergi ziyan cezası ödemesinde bulunabilir.
- Değer artış kazancı vergisi: Gayrimenkulün 5 yıl içerisinde tekrar satılması ve bu sefer gerçek bedelin gösterilmesi durumunda Hazine ve Maliye Bakanlığı harekete geçerek Değer Artış Kazancı vergisini talep eder.
- Hisseli tapuda: Ön alım hakkı bulunan kişiler eksik bedel üzerinden hak talebinde bulunabilirler.
Tapuda Eksik Gösterilen Bedellerin Düzeltilmesinin Yolu
Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez.( VUK m.371 ) Başvurudan sonra kişilerin ilgili tapu harcının eksik kısmı ve pişmanlık harcını 15 gün çerisinde ödemeleri gerekmektedir. Bu takdirde vergi ziyai cezası kesilmeyecektir. Ancak bu konuda önemli olan Gelir İdaresi Başkanlığının bu durumu dilekçeden önce tespit etmemiş olmasıdır.
Tapu harçlarının ödenmesi konusundaki genel usul, işlemin yapıldığı yerdeki vergi dairesidir. Bununla birlikte 2023 yılında Tapu harcı ödemeleri; Hazine ve Maliye Bakanlığınca ödeme yetkisi verilen bankaların; banka şubeleri, ATM’ler, internet bankacılığı ve mobil uygulamalar üzerinden yapılabilir.
- Pişmanlık Durumunda Ödenecek Miktar
Dilekçe verildikten sonra harç bedeli yasal faizi ile birlikte ödenir. %25’lik cezai bedelden muaf tutulur.
- Pişmanlık Dilekçesi Örneği
Ankara Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne
Vergi Kimlik-TC Kimlik Numarası: ….
16 /10/2022 tarihinde gerçekleşen tapu satışında, sehven hatalı beyan vermiş bulunmaktayım.
Yeni beyanımda, Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesi hükümlerine göre kabulü hususunu arz ve talep ederim.
Saygılarımla,
Mükellef
(Vekili veya Temsilcisi)
Ad, Soyadı ve İmza
Av. Umur YILDIRIM
Tapuda Evin Satış Değerini Düşük Gösterme Yargıtay Kararları
1. Hukuk Dairesi 2014/12917E., 2015/14978 K.
- Tapuda Evin Satış Değerini Düşük GöstermeBursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi tarihi: 14/11/2013 numarası: 2012/596-2013/526
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2923 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 600/2400 payını emlakçı aracılığı ile tanıdığı davalılara 210.000-TL bedelle satış hususunda anlaştıklarını, tapuda harçları az ödemek için bedelin 70.000-Tl olarak düşük gösterildiğini, ancak tapudaki devir işlemleri sonrasında davalıların tapuda gösterilen bedel dışında ödeme yapmadıklarını taşınmazın gerçek değerinin 250.000-300.000-TL olduğunu, yaşlılığı, cahilliği ve tecrübesizliğinden faydalanılarak taşınmazının elinden alındığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı Mustafa, az harç ödeme amacı ile tapuda değerin düşük gösterildiğini, satış bedeli olan 210.000,00 TL’nin elden davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ………………..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
3. Hukuk Dairesi 2015/18158 E. 2017/3919 K.
Mahkemesi: Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalının … ili, … İlçesi, … Köyü, … boğazı mevkii, 177 ve 179 nolu parsel nolu taşınmazlardaki 1/12’şer hissesini müvekkilinin davalıdan 59.500 TL bedel ile satın aldığını, bu satış bedelinin 40.000 TL’lik kısmını 34 UM 5650 plakalı araçla ,bakiye 19.500 TL ise nakit olarak davalıya ödendiğini, ancak bu satıştan sonra davacıya açılan şufa davası sonucu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/576 esas 2013/636 karar sayılı ilamı ile bu taşınmazların ön alım hakkını kullanan hissedar adına tescil edildiğini, mahkeme tarafından şufa bedeli olarak 2500 TL takdir edildiğini, bu durumda davalının 57.000 TL tutarında haksız zenginleştiğini ileri sürerek 57.000 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 23/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın haksız olduğunu, müvekkilinin davacıdan herhangi bir araç satın almadığını,, müvekkilinin söz konusu taşınmazların satışından kaynaklanan bedeli nakden almış olup nakden ödeme dışında iş bu taşınmazların satışı ile ilgili olarak araç satışı veya banka ödemesi yoluyla herhangi bir ödemenin gerçekleşmediğini, davacının bedelde muvazaa iddiasında bulunduğunu, davacının işlemin tarafı olduğunu, muvazaanın tarafı olan kişinin muvazaa iddiasında bulunamayacağını bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 57.000,00 TL nin 23/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, taraflar davalıya ait … ili, … İlçesi, … Köyü, … boğazı mevkii, 177 ve 179 nolu parsel nolu taşınmazlardaki 1/12 şer payın 59.500 TL ye davacıya satımı için sözlü olarak anlaşmış iseler de, 07.06.2011 tarihinde yapılan tapu devrinde her bir taşınmazın 1000 ‘er TL ye satımın gerçekleştiği, davalının da satım bedeli olarak sadece 2000 TL aldıklarını kabul ettikleri, açılan şufa davasında satım bedelinin 2500 TL olduğu kabul edilerek mahkemece harç ve masraflar ile 2.500 YTL nin şufa bedeli olarak ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Davacı, satım bedeli olarak 59.500 TL ödediğini, tapudaki bedelin kasten düşük gösterildiğini ileri sürerek aradaki farkın tahsili için iş bu alacak davasını açtığını bildirmektedir.
Davacının tapudaki bedeli düşük gösterme şeklinde gerçekleşen muvazaalı davranışından kaynaklanan zararı; yine bu davranıştan kendisi lehine sonuç çıkararak davalıdan istemiş olması hukuken korunamaz. Davacının bu eyleminin sonuçlarına katlanması gerekir.
Davacının zararı, harici sözleşme gereğince kararlaştırılan satış bedelinin ödenmesinden değil, tapudaki satış ve resmi senedin düzenlenmesi sırasında tapu masraflarından kaçınmaya yönelik eksik satış bedelinin bildirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Davacı tapudaki resmi kayıtlarda taşınmaz değerini düşük göstermekle, daha az tapu masrafı ve vergi ödemiş; bu yolla menfaat temin etmiştir. Davacının bu eyleminden dolayı kendi kusuru ile zarar gördüğü açıktır. Hukukun temel ilkelerine göre hiç kimse kendi kusurundan yine kendisi lehine sonuç çıkaramaz; dolayısıyla kendi kusuru ile sebebiyet verdiği zarara katlanmak zorundadır.
Diğer taraftan, kural olarak, muvazaalı işlemin tarafları birbirine karşı kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunabilir, üçüncü kişilere karşı bu durumu ileri süremezler ise de, somut olayda olduğu gibi tapuda bedelin düşük gösterilmesi suretiyle yapılan muvazaa taraflar arasındaki muvazaa niteliğinde olmadığından bu tür bir muvazaaya dayanılarak talepte bulunulması olanaklı değildir.
1. Hukuk Dairesi 2019/4663 E. 2021/616 K.
- Tapuda Evin Satış Değerini Düşük Gösterme
Davacılar, tapu işlemlerinin gerçekleştirilmesi için davalı …’a vekaletname verdiklerini, ancak davalı …’ın haberleri olmaksızın dava konusu 1035 ve 1037 parsel sayılı taşınmazları diğer davalı …’ya rayiç bedellerinden çok daha düşük bir bedelle devrettiğini, satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacılar ve diğer paydaşlar adına tescile, olmazsa bedele karar verilmesini istemişlerdir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.235.21 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 05/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
1. Hukuk Dairesi 2021/1307 E. 2021/7065 K.
- Tapuda Evin Satış Değerini Düşük Gösterme
Davacı, babasından miras kalan 165 ada 9 parsel ve 127 ada 3 parsel sayılı taşınmazı kardeşi … ile paylaşamadıklarını, kardeşi …’ın taşınmazları oğullarına devretmek ve paylaşımın oğulları tarafından yapılması yönündeki teklifini kabul ederek taşınmazlardaki hisselerini davalı oğlu İnönü’ye hibe ettiğini, ancak kardeşi …’ın kararlaştırıldığı şekilde kendi hisselerini oğluna devretmediğini, bu nedenle taşınmazları davalı oğlu İnönü’den geri almak istediğini, ancak oğlunun taşınmazları devretmediğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Davalı, taşınmazlardaki tüm payların davacı tarafından devredilmediğini, diğer mirasçılar arasındaki alım satım nedeniyle davacıda toplanan payların kardeşlerine birer taksi verilmesi ve denkleştirme amacıyla düşük bedelle kendisine satıldığını, bedellerinin ödendiğini, tapu senedinde ise bedellerin çok daha düşük gösterildiğini, taşınmazları icar karşılığında kullanmak üzere babasına vekalet verdiğini, ancak ödeme yapılmayınca azlettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 22/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.