Parada sahtecilik suçu, Türkiye’de ya da yabancı bir devlet kanunlarına uygun bir şekilde tedavülde bulunan bir parayı, sahte bir şekilde üretmek (basma), sahte olduğunu bilerek ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek veya tedavüle sokma biçiminde fiillerle işlenen mütemadi bir suçtur (TCK 197. madde). Bu suçun konusunu oluşturan para; madeni veya kağıt paradır. Halk arasında “kalpazanlık suçu” olarak da bilinmektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 197’nci maddesinde düzenlenen ‘’Parada Sahtecilik Suçu’’ ‘’Kamu Güvenine Karşı Suçlar’’ başlığı altında düzenlenmiştir. Bu makalemizde detaylı olarak anlatılmış olan parada sahtecilik suçu ve cezası ile birlikte aynı şekilde cezalandırılacağı kabul edilen ve Türk Ceza Kanunu’nun 198’nci maddesinde düzenlenmiş bulunan ‘’ Paraya Eşit Sayılan Değerler’’ maddesi de incelenmiştir.
[vc_row][vc_column][vc_column_text] [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_color=”alert-warning” icon_fontawesome=”fas fa-exclamation-triangle”]Parada sahtecilik suçu bakımından CMK 128. Maddesi uyarınca hak, alacak ve diğer malvarlıklarına el konulabilir.[/vc_message]
Parada Sahtecilik Suçu Nedir?
Sahtekarlık veya sahtelik bir şeye gerçekmiş gibi bir görünüm vermektir. Gerçekmiş gibi bir görünüm verilen ve aslında gerçek olmayan, bunun kasten değiştirildiği ortaya konan herşey sahtedir. Sahte para; para çıkarma yetkisi olan kurum tarafından çıkarılmamış olması veya yetkili kurum tarafından çıkarılmış olan paranın, ilgili kurumun rızası olmadan değiştirilmesidir. Türk Ceza Kanunu 197’nci madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere sahte paradan söz edebilmek için, üretilen paranın sahteliğinin beş duyu organıyla anlaşılabilir olmaması gerekmektedir. Gerçek para olmadığı ilk bakışta anlaşılabilen durumlarda, suçtan söz edilemez.
[vc_row][vc_column][vc_column_text] [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_style=”outline” message_box_color=”blue” icon_fontawesome=”fas fa-balance-scale”]
197. Madde
(1) Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
[/vc_message]
Madde metnine baktığımızda suçun tanımının 197/1’de açıkça yapıldığı görülmektedir. Parada sahtecilik suçu, Türkiye’de veya yabancı bir ülkede tedavülde bulunan parayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyarak işlenen seçimlik hareketli bir suçtur.
[vc_row][vc_column][vc_column_text] [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_color=”alert-warning” icon_fontawesome=”fas fa-exclamation-triangle”]Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Cezası – TCK 109. madde hakkında detaylı bilgiyi buradan okuyabilirsiniz. https://kadimhukuk.com.tr/makale/kisiyi-hurriyetinden-yoksun-kilma-cezasi-tck-109/[/vc_message]
[vc_row][vc_column][vc_column_text] [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_color=”alert-warning” icon_fontawesome=”fas fa-exclamation-triangle”]Cebir Suçu ve Cezası – TCK 108. madde hakkında detaylı bilgiyi buradan okuyabilirsiniz. https://kadimhukuk.com.tr/makale/cebir-sucu-cezasi-tck-108-madde/[/vc_message]
Parada Sahtecilik Suçu Şartları Nelerdir?
Türk Ceza Kanunu’nun ‘’Kamu Güvenine Karşı Suçlar’’ başlığı altında düzenlenen parada sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Bu suçun oluşabilmesi için belli başlı hareketler bulunmaktadır. Bu hareketler;
- Parayı sahte olarak üretmek,
- Sahte parayı ülkeye sokmak,
- Sahte parayı nakletmek,
- Sahte parayı muhafaza etmek veya tedavüle koymak,
- Sahte olduğunu bilmesine rağmen parayı kabul etmek,
- Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koymak
Bu hareketlerden birinin tamamlanması ile birlikte parada sahtecilik suçu meydana gelmiş bulunmaktadır.
[vc_row][vc_column][vc_column_text][vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text][/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_style=”outline” message_box_color=”warning” icon_fontawesome=”fas fa-exclamation-triangle”]Paranın sahte olup olmadığı konusunda Merkez Bankasından (https://www.tcmb.gov.tr/)görüşme alınmalıdır. Hazine ve Merkez Bankasının bu davalara katılma olanağı bulunmamaktadır.[/vc_message]
Parada Sahtecilik Suçu Unsurları Nelerdir?
- Fail
Bu suçun faili açısından kanunumuzun özel bir düzenlemede bulunmadığı görülmektedir. Özgü bir suç olarak düzenlemeyen bu suçun faili herkes olabilmektedir. Bu suç tek failli bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır. Birden fazla kişi tarafından işlendiği durumlarda ise makalemizin ilerleyen kısmında ele aldığımız iştirak hükümleri söz konusu olmaktadır.
- Mağdur
Söz konusu suç kişilere karşı işlenen bir suç değildir. Bu sebeple sahte para kendisine verilen kişi bu suçun mağduru değildir. Bu suçla ilgilinin şahsi varlığı korunmamaktadır. Söz konusu suçun kamu güvenine karşı suçlar başlığı altında düzenlemesi sebebiyle korunan hukuki değer kişilerin mülkiyet hakkı değil, toplumun tedavüldeki paralara duyduğu güvendir. Bu sebeple suçun mağduru toplumdur.
- Suçun Hukuki Konusu
Suçun maddi konusu paradır. Paranın, madeni veya kağıt para ya da milli veya yabancı para olması arasında fark gözetilmemiştir. Suç konusu paranın kanunen tedavülde bulunması gerekmektedir. Tedavülden kaldırılan bir para parada sahtecilik suçunun konusunu oluşturmaz. Ayrıca son zamanlarda kullanımı artan ödeme aracı olarak kullanılan kripto paralar da devlet otoritesi ile tedavüle sürülmediğinden parada sahtecilik suçunun konusunu oluşturmaz.
Suçun hukuki konusu açısından baktığımızda ise korunmak istenen değer kavramı karşımıza çıkmaktadır. Parada sahtecilik suçunda korunmak istenen değer ise kamu güvenidir. Kamu güveni hukuk nizamının ve toplumun önemli bir değer verdiği dokümanlar, paralar ve sembollere güvendir.
Paraya Eşit Sayılan Değerler: Madde 198/1 Devlet tarafından ihraç edilip de hamiline yazılı bonolar, hisse senetleri, tahviller ve kuponlar, yetkili kurumlar tarafından çıkarılmış olup da kanunen tedavül eden senetler, tahviller ve evrak ile millî ziynet altınları, para hükmündedir.
Madde gerekçesi incelendiğinde görüleceği üzere; Türk Ceza Kanunu’nun 198’nci maddesinde paralara eşit sayılan değerler belirlenmiştir. Bu madde uyarınca paraya eşit sayılan bu değerlerde sahtecilik yapılması halinde öngörülen ceza Türk Ceza Kanunu’nun 197’nci maddesidir. Bu çıkarım Türk Ceza Kanunu’nun 198’nci maddesinin son fıkrasından yapılmaktadır. Ekonomik hayatın güvenilirliğinin sağlanması için parada olduğu gibi paraya eşit sayılan değerler bakımından da aynı şekilde koruma getirilmiştir.
- Fiil
Söz konusu suçu oluşturan seçimlik hareketler, sahte olarak üretme, ülkeye sokma, nakletme, muhafaza etme veya tedavüle koyma olarak belirlenmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında sahte parayı kabul etmek, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Ancak, bu suçun oluşabilmesi için kabul edilen paranın sahte olduğunun bilinmesi gerekir; yani bu suç ancak doğrudan kastla işlenebilir.
Üçüncü fıkrada ise; sahteliği bilinmeden kabul edilen paranın bu niteliğinin öğrenilmesine rağmen tedavüle konulması, birinci fıkraya göre daha az cezayı gerektiren bir durum olarak kabul edilmiştir. Bu durumda, kişi sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı, bu özelliğini öğrendikten sonra elinden çıkarmaya çalışmaktadır.
Yukarıda madde gerekçesi esas alınarak incelemiş olduğumuz parada sahtecilik suçu, seçimlik hareketlerden birinin yapılmasıyla meydana gelmektedir. Bilindiği üzere seçimlik hareketli olan suçlarda, hareketlerden birkaçının birlikte yapılması da birden çok suç işlenmesi anlamını taşımaz. Bu gibi hallerde ortada tek bir suç vardır.
Aldatma Kabiliyeti: Doğru olduğuna ikna edilen şeyin sahte olması neticesinde incelenecek olan husus bu sahteliğin gözüküp gözükmediğidir. Doğru olduğuna ikna edici nitelikte bir sahtelik söz konusuysa aldatma kabiliyeti vardır denmektedir. Eğer bir şeyin görünüşü dışarıdan bakıldığında sahte olarak belirlenebiliyorsa o şeyin aldatma kabiliyeti yoktur ve bu sebeple de kamu güvenine zarar vermemektedir. Bu durumda fiil suça vücut vermez. Söz konusu maddeye göre sahte olarak nitelendirilen para dışarıdan bakıldığında açıkça sahte olduğu anlaşılıyorsa ve gerçek paraya benzemiyorsa aldatma kabiliyeti de bulunmaz ve suç oluşmaz diyebiliriz.
[vc_row][vc_column][vc_column_text][vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text][/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_style=”outline” message_box_color=”warning” icon_fontawesome=”fas fa-exclamation-triangle”]Mahkeme tarafından, suça konu paranın sahte olup olmadığının ve sahte ise aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı CMK 73. Maddesi uyarınca yetkili birimlere inceletilmesi gerekir.[/vc_message]
- Manevi Unsur
Maddede tanımlanın suçun gerçekleşebilmesi için genel kastın bulunması gereklidir. Buradaki kast, dolaşımdaki paranın sahte olarak üretilmesi, sahte olduğunu bilerek ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek veya dolaşıma sürmek bilinç ve iradesidir. Fail, parada sahtecilik suçunu bilerek ve isteyerek işlemelidir. Paranın sahte olduğunun bilerek hareket edilmesi gerekmektedir.
Suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir.
- Nitelikli Haller
Türk Ceza Kanunu’nun 197’nci maddesi incelendiğinde; TCK 197/3’teki suçun oluşması için, failin sahte parayı bu özelliğini bilmeden kabul etmesi ve bunun yanında bu parayı tedavüle koyması gerekmektedir. Dolayısıyla TCK 197/3’ün 197/1’in daha az cezayı gerektiren nitelikli hali olduğu söylenebilir. TCK 197/3, TCK 197/1’de belirtilen unsurlara ek unsurlar içerdiğinden eylemin haksızlık içeriği azalmaktadır diyebiliriz.
Parada Sahtecilik Suçu Cezası
Parada Sahtecilik Suçu Temel Hali Cezası
Parada sahtecilik suçu, sahtecilik suçları arasında en ağır yaptırımı olan suç olarak düzenlenmiştir. Bu suça konu olan sahte paranın değeri cezanın belirlenmesinde göz önüne alınmamaktadır. Yani sahte paranın 10 TL veya 100 TL olması açısından herhangi bir fark yoktur.
Buna göre, parada sahtecilik suçunun cezalandırılmasına ilişkin olarak incelenen maddenin birinci fıkrasına göre, kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, iki yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılmaktadır. TCK madde 197/ 1’e dayalı olarak hapis cezasının yanı sıra mutlaka on bin güne kadar adlî para cezasına da hükmedilmesi zorunludur. Kanun koyucu TCK madde 197/ 1’de seçimlik değil, hapis cezası ile birlikte adlî para cezasına yer vermiştir.
TCK madde 197/2’de bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüştür. Ancak madde metninde adli para cezasının kaç gün tutarında olacağı belirtilmemiştir. Bu sebeple TCK madde 52/1’deki hükmün dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre; “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.”
Parada Sahtecilik Suçu İndirim Hali
Nitelikli hal olarak ele alınabilecek olan TCK madde 197/3’te ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına yer verilmiş olup adli para cezası öngörülmemiştir. Üçüncü fıkranın ilk iki fıkraya göre daha hafif bir haksızlık sergilediği düşüncesi sebebiyle böyle bir hüküm getirdiği düşünülmektedir.
Parada Sahtecilik Suçu Özel Görünüş Biçimleri
Teşebbüs
Failin suç işleme kararı alıp hazırlık hareketlerini tamamlayıp icra hareketlerine başlaması fakat elinde olmayan sebeplerle neticenin gerçekleşmemesi halinde teşebbüs söz konusu olmaktadır. Teşebbüs halinde fail cezalandırılmaktadır. Örneğin; kalpazanla anlaşmış olan muhafaza görevini üstlenecek failin bu anlaşma gereğince kendisine saklaması için teslim edilecek sahte paraları almaya gidip, bu paraların kendisine teslim edilecekleri anda yakalanmış olması halinde suç, teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır. İlk fıkrada yer alan fiillerden birini tamamlamış ve diğer fiilini henüz icra ederken yakalanan fail ise tamamlanmış suçtan cezalandırılacaktır.
İkinci fıkra bakımından egemenlik alanına girme hususu önem arz etmektedir. Sahte parayı kabul ile tamamlanan suç; fail sahte parayı bilerek ve isteyerek kabul ettiği sırada, failin egemenlik alanına sahte paralar girmeden yakalanmış olunması durumunda eylem, teşebbüs aşamasında kalmış olarak değerlendirilmektedir.
Üçüncü fıkra değerlendirildiğinde ise; sahtelik niteliği öğrenilen paranın tedavüle çıkarılırken yakalanılması halinde yine suç teşebbüs aşamasında kalmıştır şeklinde olmaktadır.
[vc_row][vc_column][vc_column_text] [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_style=”outline” message_box_color=”blue” icon_fontawesome=”fas fa-balance-scale”]Failin teşebbüs aşamasında kalmış parada sahtecilik suçunda nasıl cezalandırılacağı genel hükümlere göre belirlenmiştir. TCK madde 35/2 gereği faile verilecek ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirim uygulanarak tayin edilmektedir. Ayrıca fail, kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini engellerse ya da suçun icrai hareketlerinden kendi rızasıyla vazgeçerse teşebbüsten dolayı cezalandırılmayacaktır. Tamam olan kısım suç oluşturduğunda, o suça öngörülen ceza ile cezalandırma söz konusu olmaktadır. (TCK 36)[/vc_message]
Burada bahsedilmesi lazım gelen bir diğer husus, parada sahtecilik suçunda sahte para basılması için bu parayı basmaya yarayan araçları hazırlayıp bulunduran ancak sonrasında suçun icrai hareketlerinden vazgeçen kişinin teşebbüs hükümlerinden cezalandırılmadığıdır. Burada ayrı bir suça vücut veren TCK madde 200 gündeme gelmektedir.
İştirak
Ceza hukukunda suça iştirak, bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kişi tarafından fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesini ifade eder. Yalnızca kasten işlenebilen suçlarda iştirak hükümleri uygulandığından ve bahse konu suç olan parada sahtecilik suçu da kasten işlenebilen bir suç olduğundan burada iştirakten bahsetmekte fayda vardır. Parada sahtecilik suçunda iştirak konusunda genel hükümler uygulama alanı bulmaktadır. Failin iştirakten sorumlu tutulabilmesi için öncelikle failler arasında iştirak iradesinin varlığı tespit edilmelidir. Eğer iştirak iradesinin varlığı hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamıyorsa iştirak hükümleri uygulanamaz.
Parada sahtecilik suçunun iştirak halinde gerçekleştirilmesine ilişkin olarak; henüz bir karar vermemiş olan bir kişiye sahte para üretmesine karar verdiren kişi azmettiren, faile sahte parayı basacağı yeri temin eden kişi ise yardım eden olarak sorumlu olmaktadır. Aynı zamanda en basit ifadesiyle başka bir kişiyi araç olarak kullanma olarak söyleyebileceğimiz dolaylı faillik de parada sahtecilik suçunda söz konusu olmaktadır.
İçtima
Parada sahtecilik suçunda içtima yönünden kanunda özel bir hüküm yer almadığı görülmektedir. Genel hükümler bu suç için uygulama alanı bulmaktadır.
Madde metninde yer alan fiillerden herhangi birinin gerçekleştirilmesiyle birlikte suç tamamlanmış olmaktadır. Bu kapsamda aynı fail bu fiillerden birkaçını gerçekleştirirse faile tek ceza verilmektedir. Örnek vermek gerekirse, sahte olarak parayı üretmek eylemi bu paralar tedavüle konulması dahi suç teşkil etmektedir. Ayrıca sahte olan bu paraların piyasaya sürülmesi birden fazla suçtan cezalandırılmayı gerektirmez. Fakat hakkaniyete göre karar vermesi gerekli olan hakimincezayı tayin ederken alt sınırdan uzaklaşması gerekeceği düşünülebilir.
Aynı zamanda parada sahtecilik suçu zincirleme suç hükümleri çerçevesinde işlenmesi mümkün olan suçlardan biridir. Örneğin; bir suç işleme kararının icrası kapsamında, aynı paranın sahtesinin veya sahtelerinin farklı zamanlarda üretilmesi, zincirleme suç olarak değerlendirilmektedir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus kesinti kavramıdır. Fiili veya hukuki bir sebeple meydana gelen kesinti neticesinde failin fiilleri işlendiği yer ve zaman aralığı bakımından farklılıklar bulunması sebebiyle zincirleme suç olmaktan çıkmış ve ayrı bir suç söz konusu olmuştur denmektedir.
Parada Sahtecilik Suçunda Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı
Parada Sahtecilik Suçunda Adli Para Cezası
TCK madde 52’de düzenlenen adli para cezası hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir müeyyidedir. Parada sahtecilik suçu nedeniyle TCK 197/1 ve 197/2’de hükme bağlanan adli para cezası, hapis cezası ile birlikte verilen bir müeyyide olarak düzenlenmiştir. Bu sebeple tek başına adli para cezasına çevirme söz konusu suç bakımından mümkün değildir.
Parada Sahtecilik Suçunda Erteleme
Parada sahtecilik suçunda yargılama sonucunda sanık hakkında hapis cezasının ertelenmesi kurumunun uygulanması mümkündür. Erteleme, şartların var olması halinde hükümlünün ceza infaz kurumlarında geçireceği sürenin mahkeme tarafından şartlar sağlandığı sürece ertelenmesidir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
CMK madde 231’de yer alan HAGB; sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa ceza kararının ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur. Parada sahtecilik suçları nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.
Parada Sahtecilik Suçu Soruşturma ve Kovuşturma Aşaması
Parada Sahtecilik Suçu Soruşturma
Parada sahtecilik suçu takibi şikayete bağlı suçlardan değildir. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturulur ve iddianame ile dava açılır. Soruşturma görevi devletin tekelindedir. Bazı suçlarda soruşturma yapılması şikayete veya izne bağlı tutulabilmektedir. Parada sahtecilik suçu ise şikayete bağlı bir suç değildir. Resen soruşturması yürütülür. Aynı şekilde kovuşturma aşaması da resen yürütülmektedir.
Parada Sahtecilik Suçu Kovuşturma
Kovuşturma aşamasında önem arz eden husus mülkiliktir. Türkiye’de işlediği bir suçtan dolayı fail Türkiye’de yargılanmaktadır. Mülkilik ilkesi devletin ülkesi içinde işlenen suçun kim tarafından ve kime karşı işlenmiş olursa olsun faili cezalandırabilme yetkisini ifade eder. Buna göre suç hangi ülkede işlenmişse o devletin kanunları uygulanır. Bazı suçlar şartların mevcut olması halinde yabancı ülkede işlenmiş olsa bile Türkiye’de tekrar yargılama yapılabilmektedir. Parada sahtecilik suçu da mülkilik ilkesinin istisnalarından birini oluşturması sebebiyle bu suçun yabancı ülkede işlenmesi durumunda, Türkiye’de yargılama yapılabilecektir.
[vc_row][vc_column][vc_column_text][vc_row][vc_column width=”1/1″][vc_column_text][/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_message message_box_style=”outline” message_box_color=”warning” icon_fontawesome=”fas fa-exclamation-triangle”]Ancak, bu suçun yabancı ülkede işlenmesi durumunda, Türkiye’de yargılama yapılabilmesi için TCK madde 13/2 gereği, Adalet Bakanı’nın talebi gerekmektedir. Buna göre, bu talep şartı gerçekleşmeden suçun kovuşturulması mümkün değildir.[/vc_message]
Parada sahtecilik suçunda tekerrürle ilgili bir istisna bulunmaktadır. Buna göre; önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. Yabancı ülke mahkemelerinden verilen mahkumiyet hükümlerinin tekerrüre esas alınmayacağı hükme bağlanmış olsa da bu kuralın istisnalarından birini parada sahtecilik suçu oluşturmaktadır. Dolayısıyla, parada sahtecilik suçuna ilişkin yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas teşkil edecektir.
Parada Sahtecilik Suçu Gözaltı ve Tutukluluk Hali
Gözaltı
Gözaltı hali, CMK’nun 91’inci maddesinde düzenlenmiştir. Usule uygun olarak yakalanan kişi, Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir. Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmidört saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre oniki saten fazla olamaz. O halde gözaltı süresi toplam 36 saati geçemez.
Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır.
Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınana derhal tebliğ edilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan bu düzenlemelere göre parada sahtecilik suçunda Cumhuriyet savcısının gözaltı kararı vermesiyle gözaltı halinin gerçekleşmesi mümkündür.
Tutukluluk Hali
197/3 uyarınca tutuklama kararı verilmez. Çünkü cezanın niteliği itibariyle tutuklamaya engeldir. Fakat şartların oluşması durumunda 197/1 ve 197/2 kapsamında tutuklama kararı verilebilir.
5235 Sayılı Kanun madde 11 ve 12 uyarınca, TCK madde 197/ 1’de yer verilen suç bakımından görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi; TCK madde197/2 ve 197/3’te yer verilen suçlar bakımından görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir. Bu nedenle de tutukluluk süreleri bakımından uygulanacak hüküm;
197/1 uyarınca tutuklama süresi en fazla 2 yıldır. Zorunlu hallerde 3 yıl uzatılabilir. Bu süreye kanun yollarında geçen süre dahil değildir. Ağır ceza mahkemesinin görevi giren yargılamalarda ise, tutukluluk süresi iki yıldır. Bu süre yine zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilmek suretiyle; uzatılabilir. Uzatma süresi toplamda üç yılı geçemez.
197/2 uyarınca tutuklama süresi en fazla 1 yıldır. Zorunlu hallerde 6 ay uzatılabilir. Bu süreye kanun yollarında geçen süre dahil değildir. Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen suçlarda tutukluluk süresi bir yıldır. Bu süre zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilmek suretiyle 6 ay daha uzatılabilir. (CMK m.102/1)
Tutuklama ceza muhakemesinde yer alan, hakim kararıyla Anayasada ve yasada belirtilen koşulların gerçekleşmesiyle kişi hakkında henüz suçluluğu kesinleşmeden verilen ve özgürlüğünü geçici olarak kaldıran bir koruma tedbiridir. Ceza muhakemesi sırasında delillerin korunmasını, sanığın veya şüphelinin kaçmasını önleyerek böylece muhakeme sonunda verilebilecek olan özgürlüğü bağlayıcı cezanın yerine getirilebilmesini sağlamaya yönelik geçici nitelikte bir araçtır. Ayrıca tutuklama tedbirinin orantılı ve ölçülü olması gerekmektedir.
Parada Sahtecilik Suçu Uzlaşma, Şikayet Süresi ve Zamanaşımı, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme
Parada Sahtecilik Suçunda Uzlaşma
Uzlaşma; uzlaştırma kapsamına giren bir suç nedeniyle başlatılan soruşturma veya kovuşturma sırasında; şüpheli veya sanık ile mağdur, suçtan zarar gören veya kanuni temsilcinin, Cumhuriyet savcısı tarafından görevlendirilen tarafsız bir uzlaştırmacı tarafından anlaştırılmaları suretiyle, uyuşmazlığın giderilmesi sürecidir. Parada sahtecilik suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Parada Sahtecilik Suçunda Şikayet Süresi
Parada sahtecilik suçu takibi şikayete bağlı suçlardan değildir. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturulur ve iddianame ile dava açılır.
Şikayete tabi bir suç olmayan parada sahtecilik suçu için herhangi bir süre öngörülmüş değildir. Dava zamanaşımı süresi içinde her zaman soruşturulması mümkündür.
Parada Sahtecilik Suçunda Zamanaşımı
TCK madde 197/1 fıkrasına göre yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 15 yıl, TCK madde 197/2-3 fıkraları gereği yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç, bu zamanaşımı süreleri içerisinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süreleri geçtikten sonra soruşturma yapılamaz.
Parada Sahtecilik Suçunda Etkin Pişmanlık
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen, bir suçun işlenmesinden sonra failin pişmanlık göstermesi durumunda cezanın azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması halidir. Her suç tipine etkin pişmanlık ve ceza indiriminin uygulanması söz konusu olmaz.
Parada sahtecilik suçunda ise Türk Ceza Kanunu madde 201/1 ve 201/2 olmak üzere iki tür etkinlik pişmanlık olduğu görülmektedir:
1) Sahte olarak para veya kıymetli damga üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, bu para veya kıymetli damgaları tedavüle koymadan ve resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların üretildiği veya saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
2) Sahte para veya kıymetli damga üretiminde kullanılan alet ve malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve bu malzemenin üretildiği veya saklandığı yerleri ilgili makama haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve bu malzemenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
Kanunumuzun bu suç tipi için etkin pişmanlık hükmüne yer vermiş olmasındaki amaç, bu suçun ortaya çıkarılması ile kamu güveninin sağlanmasıdır. Kamu güveni mümkün olduğu kadar korunabilmeli ve tehlikenin zarara dönüşmesi engellenmelidir.
Parada Sahtecilik Suçunda Görevli Mahkeme
5235 sayılı Kanun madde 11 ve 12 uyarınca, TCK madde 197/ 1’de yer verilen suç bakımından görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi; TCK madde197/2 ve 197/3’te yer verilen suçlar bakımından görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir.
Parada Sahtecilik Suç Duyurusu Örneği
….. Cumhuriyet Başsavcılığına
Mağdur : Ad Soyad/ TC- Adres
Şüpheli : Ad Soyad/ TC- Adres
Suç :Parada sahtecilik suçu
Suç Tarihi: …/…/…
Açıklamalar
- OLAYI ANLATINIZ
- OLAYI ANLATINIZ
- OLAYI ANLATINIZ
Hukuki Nedenler : TCK m. 197 ve ilgili mevzuat
Sonuç ve İstem : Şüpheli hakkında gerekli kovuşturmanın yapılarak Türk Ceza Kanunun madde 197 gereğince cezalandırılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim …/…/…
İsim Soyisim
Parada Sahtecilik Suçu Yargıtay Kararları
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/20208 Esas 2020/19312 Karar
- Parada Sahtecilik Suçu
- TCK 197. Madde
Parada sahtecilik suçunun süreklilik arz eden bir suç olup teselsülü bünyesinde barındırdığı, aynı gün içerisinde değişik zamanlarda aynı kişiye sahte para verilerek piyasaya sürülmesinin suçun temadi unsurunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın suçu zincirleme olarak işlediğinden bahisle koşulları oluşmadığı halde TCK.nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/4431 Esas , 2020/17441 Karar
- Parada Sahtecilik Suçu
- TCK 197. Madde
5237 sayılı yasanın 197/1. maddesinde parada sahtecilik suçu “Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Sahte parayı muhafaza eden suça sürüklenen çocuk hakkında suç tamamlandığı halde cezasında teşebbüs hükümleri gereğince indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre suça sürüklenen çocuk müdafinin suç işleme kastının bulunmadığına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/9047 Esas 2019/15345 Karar
- Parada Sahtecilik Suçu
- TCK 197. Madde
… 19.09.2018 günlü celsede tanık sıfatıyla alınan ifadesinde üzerinden uzun zaman geçtiği için olayın ayrıntısını unuttuğunu, olay günü … ile kendisini bir aracın aldığını, araçta iki kişinin bulunduğunu hatırladığını ancak emin olmadığını, adlarını … ve … olarak hatırladığı bu kişilerin araçta sahte para çıkararak …’ya verdiklerini söylemesi karşısında; aşamalarda suçlamayı inkar eden sanığın parada sahtecilik suçunu diğer sanıklarla birlikte işlediğine ilişkin mahkumiyetine yeterli, kesin, inandırıcı ve hukuka uygun delil bulunmadığı gözetilerek atılı suçtan beraati yerine, olayı hatırlamadığını belirterek anlatımda bulunan tanığın sonraki beyanına itibar edilerek yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2017/6069 Esas 2017/6407 Karar
- Parada Sahtecilik Suçu
- TCK 197. Madde
Sanığın, eyleminin TCK’nun 197/1’inci madde ve fıkrasındaki suçu oluşturduğu gözetilmeden, suçun vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Suça konu sahte paraların 5237 sayılı TCK’nın 54’üncü maddesi gereğince müsadere edilmeden T.C. Merkez Bankası’na gönderilmesine karar verilmesi,
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/254 Esas 2017/6352 Karar
- Parada Sahtecilik Suçu
- TCK 197. Madde
Suça sürüklenen çocuğun, sahte parayı bilerek piyasaya sürdüğüne dair her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı halde sübut bulmayan suçtan beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/10425 Esas 2017/5981 Karar
- Parada Sahtecilik Suçu
- TCK 197. Madde
Oluş ve dosya kapsamına göre; 27/06/2013 günü Elazığ ilinde tanık F.’ye ait kuyumcu dükkanına suça konu 140 adet çeyrek 34 adet yarım altını satmak isterken yakalanan ve beraat eden sanık İ.Y.’nin, Osmaniye’de kuyumculuk yapan sanıklardan 140 adet çeyrek ve 34 adet yarım altın aldığını ve bu çeyrek altınların bir kısmını Ankara’da bozdurduğunu belirtmesine karşın ele geçen sahte altın miktarının da 140 adet çeyrek ve 34 adet yarım altın olması, sanıkların iş yerinden alınma tarihi ile satım arasında geçen 10 günlük süre ile sanığın farklı illerde altın alım-satım işiyle uğraşıyor olması da dikkate alındığında; ele geçen altınların sanıklara ait iş yerinden alınan altınlar olup olmadığı hususunda yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanıkların beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
Parada Sahtecilik Suçu Hakkında Sık Sorulan Sorular
Sahte paranın sahte olduğunun açık olduğu olduğu hallerde tedavüle konulması mümkün müdür?
Sahte bir paranın sahte olduğunun açık olduğu hallerde tedavüle konulması mümkün değildir. Tedavüle koyma eyleminin oluşabilmesi için parada sahtecilik suçunun temel unsuru olan aldatma kabiliyetinin olması gerekmektedir. Sahte paradan söz edebilmek için, üretilen paranın beş duyu organıyla anlaşılabilir olmaması gerekmektedir.
Paraya eşit sayılan değerler nelerdir?
Türk Ceza Kanunu’nun 198’nci maddesinde yer alan paraya eşit sayılan değerler; devlet tarafından ihraç edilip de hamiline yazılı bonolar, hisse senetleri, tahviller ve kuponlar, yetkili kurumlar tarafından çıkarılmış olup da kanunen tedavül eden senetler, tahviller ve evrak ile millet ziynet altınlarıdır. Bunlar para hükmündedirler.
Parada sahtecilik suçu neden ‘’Kamu Güvenine Karşı Suçlar’’ başlığı altında düzenlenmiştir?
Sahte bir paranın üretilmesi ya da dolaşıma konulması, devlet veya birkaç kişiyi doğrudan zarara sokar ancak hem ülke içinde hem de ülke dışında o paranın gerçekliğine olan genel güveni de zedeler. Bu nedenle bu başlık altında düzenlenmesi uygun bulunmuştur.
Parada sahtecilik suçunda söz konusu paranın milli veya yabancı olması arasında fark var mıdır?
Paranın milli veya yabancı para olması arasında fark gözetilmemiştir. Söz konusu paranın kanunen tedavülde bulunması gerekli ve yeterlidir.
Antika özellik taşıyan paranın sahte olarak düzenlenmesi parada sahtecilik suçu mudur?
Tedavülden kaldırılmış paranın sahte olarak düzenlenmesi parada sahtecilik suçunu oluşturmaz. Ancak antika özellikler taşıyan ve belli bir maddi değeri olan bu paranın sahte yapılması dolandırıcılık suçu bağlamında değerlendirilmektedir.