Ceza Muhakemesi Kanunu 139. Madde
Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi
- (Değişik: 21/2/2014–6526/13 md.) Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir. Bu madde uyarınca yapılacak görevlendirmeye hâkim tarafından karar verilir. (Mülga son cümle: 24/11/2016-6763/27 md.)
- Soruşturmacının kimliği değiştirilebilir. Bu kimlikle hukukî işlemler yapılabilir. Kimliğin oluşturulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması durumunda gerekli belgeler hazırlanabilir, değiştirilebilir ve kullanılabilir.
- Soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karar ve diğer belgeler ilgili Cumhuriyet Başsavcılığında muhafaza edilir. Soruşturmacının kimliği, görevinin sona ermesinden sonra da gizli tutulur. (Ek cümleler: 15/8/2017-KHK-694/142 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/137 md.) Soruşturmacı, kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenmesinin zorunlu olması halinde, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan veya ses ya da görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinlenir. Bu durumda 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9. maddesi hükmü kıyasen uygulanır.
- Soruşturmacı, faaliyetlerini izlemekle görevlendirildiği örgüte ilişkin her türlü araştırmada bulunmak ve bu örgütün faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili delilleri toplamakla yükümlüdür.
- Soruşturmacı, görevini yerine getirirken suç işleyemez ve görevlendirildiği örgütün işlemekte olduğu suçlardan sorumlu tutulamaz.
- Soruşturmacı görevlendirilmesi suretiyle elde edilen kişisel bilgiler, görevlendirildiği ceza soruşturması ve kovuşturması dışında kullanılamaz. (Ek: 21/2/2014–6526/13 md.) Suçla bağlantılı olmayan kişisel bilgiler derhâl yok edilir.
- Bu madde hükümleri ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediğine bakılmaksızın uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315).
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde12) suçları.
c) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74. maddelerinde tanımlanan suçlar.
Ceza Muhakemesi Kanunu 139. Madde Gerekçesi
- Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi halinde, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir.
- Soruşturmacının kimliği değiştirilebilir. Bu kimlikle hukukî işlemler yapılabilir. Kimliğin oluşturulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması durumunda gerekli belgeler hazırlanabilir, değiştirilebilir ve kullanılabilir.
- Soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karar ve diğer belgeler ilgili Cumhuriyet Başsavcılığında muhafaza edilir. Soruşturmacının kimliği, görevinin sona ermesinden sonra da gizli tutulur.
- Soruşturmacı, faaliyetlerini izlemekle görevlendirildiği örgüte ilişkin her türlü araştırmada bulunmak ve bu örgütün faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili delilleri toplamakla yükümlüdür.
- Soruşturmacı, görevini yerine getirirken suç işleyemez ve görevlendirildiği örgütün işlemekte olduğu suçlardan sorumlu tutulamaz.
- Soruşturmacı görevlendirilmesi suretiyle elde edilen kişisel bilgiler, görevlendirildiği ceza soruşturması ve kovuşturması dışında kullanılamaz.
- Bu madde hükümleri ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315).
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74. maddelerinde tanımlanan suçlar.
- İlgili Makale:
- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tam Metin:
Ceza Muhakemesi Kanunu 139. Madde Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi Emsal Kararlar
Yargıtay 10. Ceza Dairesi E:2020/16718, K:2021/3900
- Ceza Muhakemesi Kanunu 139. Madde
- Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi
Sanık müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, hükmedilen cezanın süresine göre, 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK’un 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK’nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; zira CMK’nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK’nın “Teknik Araçlarla İzleme” başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, suç tarihi itibarıyla sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı suç tarihinde gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve CMK’nın 140. maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
CMK’nın 217. maddesine göre sanığa atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir hükmü karşısında anlatıldığı üzere suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmediğinden usulüne uygun şekilde alınmış CMK 139. madde kapsamında gizli soruşturmacı görevlendirilmesine dair karardan bahsedilemeyeceği ancak suçun sübutunun tespiti için sanıktan uyuşturucu madde alma – temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacı kolluk görevlisi ise “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının araştırılması, adli kolluk görevlisi olduklarının tespiti halinde, tanık olarak dinlenilip olay tutanağı içeriği okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın ikrarı da göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Hükümden önce 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile TCK’nın 53/3. fıkrasında yapılan değişiklik nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bozulmasına, 24/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi E:2020/10973, K:2021/1994
- Ceza Muhakemesi Kanunu 139. Madde
- Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan CMK’nın 139. maddesine göre gizli soruşturmacı görevlendirilebilmesi için işlenen suçun kanunda sayılan ve gizli soruşturmacı kullanılabilecek suçlardan olması, suçun işlendiği konusunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, başka yolla delil elde etme imkanının bulunmaması, suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş bir suç olması ve yetkili ve görevli mahkemece bir karar verilmesi gerekir.
Somut olayda dava konusu suç uyuşturucu madde ticareti yapma suçu olduğu halde, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suç olmadığı; zira CMK’nın 139. maddesinin 4. fıkrasına göre örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmeyen suçlarda gizli soruşturmacı görevlendirilemeyeceği; yine CMK’nın “Teknik Araçlarla İzleme” başlıklı 140. maddesindeki düzenlemeye göre, suç tarihi itibarıyla sanığın teknik araçlarla izlenmesine ilişkin bir karar bulunmadığı bu kapsamdaki kararın suç tarihinden sonra 09/02/2015 tarihinde verildiği, suç tarihinde gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karara dayanılarak ve CMK’nın 140. maddesi uyarınca ayrıca bir karar alınmadan teknik araçlarla izleme ve görüntüleme ve ses alma işlemi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
CMK’nın 217. maddesine göre sanığa atılı suç hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir hükmü karşısında anlatıldığı üzere suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmediğinden usulüne uygun şekilde alınmış CMK 139. madde kapsamında alınmış bir gizli soruşturmacı görevlendirilmesine dair karardan bahsedilemeyeceği ancak suçun sübutunun tespiti için sanıklardan uyuşturucu madde alma – temin etme eylemini gerçekleştiren gizli soruşturmacı kolluk görevlisi ise “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunabileceklerinden, gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının araştırılması, adli kolluk görevlisi olduklarının tespiti halinde, tanık olarak dinlenilip olay tutanağı içeriği okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmaması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün bozulmasına, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına,
Sanık … hakkındaki beraat hükmünün incelenmesinde; Mahkemenin suç tarihi itibarıyla CMK’nın 140. maddesi uyarınca alınmış bir karar olmadan yapılan teknik takip faaliyetleri sonucu elde edilen görüntülerin delil olarak kabul edilemeyeceğine dair kabulü yerinde ise de; ilk bozma sebebinde belirtildiği üzere alışverişi yapan gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olduğunun tespit edilmesi durumunda görevliler, “suçu ve faili belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusunda faaliyette bulunabileceklerinden görüntüler dışında ele geçirilen diğer deliller hukuka aykırı kabul edilemeyeceğinden, gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olup olmadığının araştırılmasından sonra adli kolluk görevlisi olduklarının tespiti halinde, tanık olarak dinlenilip olay tutanağı içeriği okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün bozulmasına, 11/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi E:2017/5994, K:2021/1871
- Ceza Muhakemesi Kanunu 139. Madde
- Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi
08/01/2014 tarihinde sanığın evi ve eklentilerinde yapılan aramalarda, teras katındaki kuş kümesinde net 321 gram esrar maddesi ve yine sanığın yattığı odada net 15.3 gram AM-2201 türü sentetik uyuşturucunun da ele geçirildiği nazara alınarak yapılan incelemede; suç tarihi itibarıyla CMK 139. madde anlamında gizli soruşturmacı görevlendirmesi ancak örgütlü suçlarda mümkün ise de, gizli soruşturmacıların delil toplama yetkisi bulunan adli kolluk görevlisi olup olmadıkları belirlendikten sonra, adli kolluk görevlisi ise, alıcı görevli sıfatıyla duruşmada tanık olarak dinlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
Kabule göre; sanığın uyuşturucu madde sattığına ilişkin edinilen bilgiler üzerine, gizli soruşturmacıların 23/05/2013, 13/06/2013 ve 23/07/2013 tarihlerinde sanıktan uyuşturucu madde satın aldıkları; görevlilerin değişik tarihlerdeki satın alma işlemlerinin suç delillerini elde etmeye yönelik çalışmalar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla gizli soruşturmacılara yapılan uyuşturucu madde satışlarının zincirleme suç kapsamında değerlendirilemeyeceği, böylece sanığın hareketlerinin bütünüyle 5237 sayılı TCK’nın 188/3. maddesinde açıklanan “satmak için uyuşturucu madde bulundurma” ve “uyuşturucu maddeyi satışa arz etme” seçimlik hareketlerini oluşturduğu gözetilmeden, birden fazla uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek sanık hakkında zincirleme suçla ilgili TCK’nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün bozulmasına 09/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay 20. Ceza Dairesi E:2015/12982, K:2018/3265
- Ceza Muhakemesi Kanunu 139. Madde
- Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi
Sanığın aşamalardaki inkâra yönelik savunması, dosya içerisinde yer alan esrar alım anına ilişkin görüntülerin yer aldığı video kaydında alışverişin görüntülenmemesi, ses ve görüntü alma cihazındaki teknik arıza nedeniyle görüntülere ilişkin CD’de ses kayıtlarının olmadığının belirtilmiş olması ile suç tarihi itibariyle CMK. 139. madde anlamında gizli soruşturmacı görevlendirmesinin ancak örgütlü suçlarda mümkün olması ve olayımızda gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olmaları durumunda alıcı görevli olarak kabul edileceklerinin anlaşılması karşısında; 29.10.2011 ve 30.10.2011 tarihli eylemlere ilişkin GS313, GS314, GS319, GS320, GS321, GS322 ve GS323’ün kolluk görevlisi olup olmadıkları araştırılarak kolluk görevlisi olmaları durumunda alıcı görevli sıfatıyla duruşmada tanık olarak dinlenmeleri, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, kanuna aykırı, cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün bozulmasın, 11.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 20. Ceza Dairesi E:2018/3395, K:2018/3909
- Ceza Muhakemesi Kanunu 139. Madde
- Gizli Soruşturmacı Görevlendirilmesi
5271 sayılı CMK’nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler dikkate alınarak, CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık….müdafiinin savunma hakkının kısıtlandığına, yeterli delil bulunmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, kararın gerekçesiz olduğuna; Sanık … müdafiinin gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğuna, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanmadığına ve görüntülerdeki kişinin sanık olduğunun belli olmadığına; sanık … müdafiinin eksik inceleme yapıldığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanmadığına ve sanık hakkında CMK’nın 140. maddesi uyarınca alınmış bir karar bulunmadığına; sanık … müdafiinin kamera kayıtlarının çözümlenmediğine, doğrudanlık ilkesinin ihlal edilip kamera kayıtlarının mahkemece izlenmediğine; sanık … müdafiinin sanık hakkında CMK’nın 140. maddesi uyarınca alınmış bir karar bulunmadığına, sanık hakkında delil olmadığına dair, temyiz istemlerinin CMK 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede;
Sanıkların fiziki takip tutanaklarının içeriklerini kabul etmediklerini ve fiziki takibe ilişkin görüntülerdeki kişilerin kendileri olmadıklarını savunmaları karşısında; sanıkların teşhise elverişli fotoğrafları çekilip yine sanıklardan ses örnekleri de alınarak dosyada mevcut CD içindeki gizli soruşturmacılarla konuşan şahısların sanıklar olup olmadıklarının tespiti konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne veya uzman bir kurum ya da kuruluşa ses ve görüntü analiz yaptırılarak rapor alınması ve gerekirse suç tarihi itibariyle CMK. 139. madde anlamında gizli soruşturmacı görevlendirmesinin ancak örgütlü suçlarda mümkün olması nedeniyle dosya kapsamındaki olaylarda gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olmaları durumunda alıcı görevli olarak kabul edileceklerinin anlaşılması karşısında; gizli soruşturmacıların kolluk görevlisi olup olmadıkları araştırılarak kolluk görevlisi olmaları durumunda alıcı görevli sıfatıyla duruşmada tanık olarak dinlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması, kanuna aykırı, sanık … ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık….müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMK’nın 302. maddesi gereğince hükümlerin bozulmasına, tutuklama şartlarında değişiklik olmaması ile tutuklama tarihine göre, sanık … hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 02/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.