Anonim şirketlerde pay devri son derece önemli bir konudur. Anonim şirketlerde “pay”, şirket sermayesinin, kurucular tarafından tespit edilmiş bir bölen rakamla belirli sayıda birim değere bölünmüş olması sonucu meydana gelen, birlik arz eden bağımsız parçayı ifade etmektedir. Ortaklık sıfatından kaynaklanan hak ve borçlar paya bağlıdır. Pay elde edilirken ortaklı sıfatı da kazanılmış olur. Aynı anonim şirketlerde pay devri halinde ortaklık sıfatı ve buna bağlı olarak hak ve borçlar da pay ile devredilmiş olur. Anonim şirketlerde pay devri payların türüne göre farklılık göstermektedir. Bu pay türleri şunlardır:
- Senede bağlanmamış (çıplak) paylar
- Senede bağlanmış paylar
Senede bağlanmış olsun yahut olmasın anonim şirketlerde geçerli olan temel ilke payların serbestçe devredilebilmesidir. Bu bakımdan kural olarak paylar devredilirken ortakların rızalarının aranmasına gerek yoktur. Anonim şirketler için oldukça önem arz eden pay devirlerine ilişkin Türk Ticaret Kanunu’nda çeşitli düzenlemeler yapılmış ve devrin geçerliliğine ilişkin kanuni şartlar öngörülmüştür. Dolayısıyla anonim şirketlerde pay devri gerçekleştirirken kanunda belirtilen belirli şartlara uymak gerekmektedir. Aksi takdirde pay devri işleminin geçerli olması mümkün değildir.
Anonim Şirketlerde Pay Devri Türleri Nelerdir?
Anonim şirketlerde pay devri payların türüne göre farklılık göstermektedir. Bu pay türleri şunlardır:
- Senede bağlanmamış (çıplak) paylar
- Senede bağlanmış paylar
Senede bağlanmış olsun yahut olmasın anonim şirketlerde geçerli olan temel ilke payların serbestçe devredilebilmesidir. Bu bakımdan kural olarak paylar devredilirken ortakların rızalarının aranmasına gerek yoktur. Anonim şirketler için oldukça önem arz eden pay devirlerine ilişkin Türk Ticaret Kanunu’nda çeşitli düzenlemeler yapılmış ve devrin geçerliliğine ilişkin kanuni şartlar öngörülmüştür. Dolayısıyla anonim şirketlerde pay devri gerçekleştirirken kanunda belirtilen belirli şartlara uymak gerekmektedir. Aksi takdirde pay devri işleminin geçerli olması mümkün değildir.
Senede Bağlanmamış (Çıplak) Payların Devri
Anonim ortaklık, sermaye ortaklarının en temel tipi olup sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan ortaklıktır. (TTK m.329) Aynı düzenlemenin ikinci fıkrasına göre, pay sahipleri sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve ortaklığa karşı sorumludurlar. Anonim şirket, bir tüzel kişi olup organları bulunmaktadır. Ortaklarının malvarlığından bağımsız kendi malvarlığı bulunmaktadır. Şirket kendi borçlarından bizzat kendi sorumludur. Bu şirket, ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanmaktadır.
Anonim şirketlerde senede bağlanmamış(çıplak) payların devri için TTK’ da özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu pay devirlerine ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nun 183. Maddesi ve devamında düzenlenen alacağın temliki hükümleri uygulanmaktadır. Bu maddeye göre devir işleminin gerçekleştirilebilmesi ancak alacağın temliki sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Burada aranan yazılı şekil şartı bir geçerlilik şartıdır. Aksi takdirde senede bağlanmamış (çıplak) payın devri mümkün değildir.
Senede bağlanmamış payın alacağın temliki hükümlerine göre devredilmesi durumunda, payları devralan kişi, şirketten pay defterine kaydedilmeyi talep ederken aynı zamanda hisse devrine ilişkin sözleşmenin varlığını da ispat etmek durumundadır. Buna göre senede bağlanmamış payın devrinde yazılı bir devir beyanının yanında eğer bedeli tamamen ödenmemişse devrin anonim ortaklık tarafından onanması da gerekmektedir. Anonim ortaklık adına devir işlemine onay vermeye eğer ana sözleşmede farklı bir düzenleme bulunmuyorsa yönetim kurulu yetkilidir.
Pay Senetleri Nasıl Hazırlanır ?
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 487. maddesinde
- Pay senetlerinin; şirketin unvanını, sermaye tutarını, kuruluş tarihini, bu tarihteki sermaye tutarını, çıkarılan pay senedinin tertibini, bunun tescili tarihini, senedin türünü ve itibarî değerini, kaç payı içerdiğini belirtmesi ve şirket adına imza etmeye yetkili olanlardan en az ikisi tarafından imza edilmiş olması şarttır. Kapalı şirketlerde baskı şeklinde imzanın delikli olması veya sahtekârlığı engelleyici diğer güvenlik önlemlerinin uygulanması gerekir.
- Nama yazılı pay senetlerinin ayrıca; sahiplerinin adı ve soyadını veya ticaret unvanını, yerleşim yerini, pay senedi bedelinin ödenmiş olan miktarını da açıklaması gerekir. Bu senetler şirketin pay defterine kaydolunur.
Pay senetlerinin bastırılmasında da hamiline ve nama yazılı olmasına göre değişiklikler göstermektedir.
Senede Bağlanmış Payların Devri
TTK m.484’ e göre pay senetleri;
- Nama yazılı pay senetleri
- Hamiline yazılı pay senetleri olarak ikiye ayrılmaktadır.
Bu kapsamda nama yazılı ve hamiline yazılı payları ayrı ayrı incelemek gerekmektedir.
Nama Yazılı Pay Senetlerinin Devri
Nama yazılı pay senetleri kanunda yahut şirket esas sözleşmesinde aksi öngörülmediği müddetçe herhangi bir sınırlandırmaya tabi olmaksızın devredilebilirler. Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir. (TTK m. 490) Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir. (TTK m.490/2) Her ne kadar bu senet türü “nama” kelimesini içerse de, kanunda emre yazılı bir senet olarak düzenlenmektedir. Bu kapsamda nama yazılı pay senetlerinin devri ancak “ciro” ve “zilyetliğin devralana geçirilmesi” ile mümkün kılınmaktadır.
Bununla birlikte nama yazılı hisse senetleri diğer emre yazılı senetler gibi beyaz ciro yoluyla da devredilebilir. Bu kabul nama yazılı pay senedinin aynı zamanda emre yazılı senet olduğunun kabulünün bir gereğidir. Buna göre, beyaz ciro doldurulmadıkça, bu senetlerin hamiline yazılı senetler gibi, yani sadece zilyetliğin devri suretiyle el değiştirmeleri mümkündür. Yapılan devrin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için, pay defterine kaydedilmesi gerekmektedir. Anonim şirket, kuruluş ve sermaye artırımı dışında payların pay defterine kaydını kendiliğinden yapmaz. Bu durumun mutlaka ilgililerce özellikle de hisseleri devralan tarafından talep edilmelidir.
Senedi Devralana Karşı İleri Sürülebilecek Defiler
Senedin devredilmesi sonrası anonim ortaklığın bazı durumlarda devralan kişiye karşı ileri sürebileceği defiler mevcuttur. Bu defilerin ileri sürülmesi tedavül güvenliği açısından önem taşımaktadır. Devir sırasında irade sakatlıklarının olması, temsil ilişkisinin söz konusu olduğu hallerde işlemin hak sahibini bağlamaması ve geçerli bir iradenin oluşumuna engel olan tüm sair sebepler nedeniyle borçlunun sorumlu tutulamayacağı hallerde geçersizlik defileri ileri sürülebilir.
Senet metninden anlaşılan defiler ise; senede konulan kayıtlar, ciro zincirinin kopuk olması, şekil şartlarının hiç veya birkaçının mevcut olmaması gibi senedin tüm hamillerine karşı ileri sürülebilen defilerdir. Şahsi defiler ise; TTK 825/2. maddesi gereği, senedi iktisap eden hamilin, bilerek borçlu yani ortaklığın zararına hareket etmesi halinde ileri sürülebilmektedir. Bu kapsamda gerekli şartlar sağlandığı takdirde senedi devralana karşı defi ileri sürmek mümkündür.
Anonim Şirketlerde Pay Devrinin Sınırlandırılması
Nama yazılı paylar/pay senetlerinin devri, hamiline pay senetlerinden farklı olarak kanunda ya da esas sözleşmede yer alabilecek bir hükümle sınırlandırılabileceğinin bilinmesi gerekir. 6102 sayılı TTK pay ve pay senetlerinin devri için bazı sınırlamalar getirmektedir ancak bu sınırlamalar sadece nama yazılı paylar ve nama yazılı pay senetleri için geçerlidir. Hamiline yazılı pay/pay senetlerinin devrini sınırlandırmak mümkün değildir. Uygulamada da genelde nama yazılı payların/pay senetlerinin devri yönetim kurulunun onay şartı ile sınırlandırılmaktadır.
Sınırlandırmanın amacı, şirketin herhangi bir nedenden ötürü, isteyemeyeceği üçüncü kişilerin pay/pay senedi devir alarak şirkete pay sahibi olmalarını önlemektir. Daha detaylı açıklamak gerekirse; aile şirketlerinde şirkete dışarıdan pay sahiplerinin girmesi ile yabancılaşmasını önleyebilmek, şirketin sadece yaptığı iş ile ilgili olarak meslek grubu sahiplerinden oluşmasını sağlamak, borsa şirketlerinde şirket hisselerinin satın alınarak rakiplerin eline geçmesini önleyebilmektir. Devri sınırlandırılmış nama yazılı pay senetlerinin devrine şirket onay vermedikçe devir işlemi geçersiz olacaktır. Devir alana hiçbir hak geçmeyecektir. Nama yazılı paylar iki şekilde sınırlandırılabilir:
- Kanuni sınırlama
- Şirket esas sözleşmesi ile sınırlama
Kanuni Sınırlama; Bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir, meğer ki miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejim hükümleri veya cebri icra yoluyla gerçekleşir. Şirket, sadece devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebilir. (TTK m. 491) Kanunun anılan maddesinde öngörülen yasal sınırlama ile bedeli tamamen ödenmemiş olan pay/pay senetlerinin devri şirketin onay vermesi ile gerçekleşebilecektir. Bedelleri tamamen ödenmemiş nama yazılı payların devrinde şirketin onayı esas sözleşmede yer almasa da TTK m.491/1 ‘e göre yasal olara zorunludur. Kural olarak bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir. Ancak bu aşağıdaki hallerde pay bedeli tam olarak ödenmiş olmasa dahi şirketin onayına ihtiyaç duyulmaz:
- Mirasın paylaşımı,
- Eşler arasındaki mal rejimi hükümleri
- Cebri icra yolu ile payın devralınması durumunda şirket onayına gerek yoktur. (TTK m.491)
Kanuni sınırlamanın kanunda gerekçesi şu şekilde açıklanmaktadır; Anonim şirkette ilke, nama yazılı payın serbestçe devredilmesidir. Bu ilkenin Kanunda öngörülen tek istisnası bedellerinin tümü ödenmemiş nama yazılı paylardır. Söz konusu paylar, esas sözleşmede belirtilmemiş olsa bile, ancak şirketin onayı ile devredilebilir. Hüküm ödenmemiş pay bedelinin güvencesidir. Şirket bedelinin tümü ödenmemiş olan şirketlerde ödeme gücü yetersiz kişilerle karşı karşıya kalmamalıdır. Ancak, salt payların bedellerinin ödenmemiş olması, şirkete onayı reddetmek hakkını vermez. Devralanın ödeme gücüne sahip olması ve dürüst olması halinde şirketin devir işlemine onay vermesi gerekir. Aksine hareket, kanuna ve dürüstlük ilkesine aykırıdır.
Esas Sözleşme ile Sınırlama; şirket esas sözleşmesi ile nama yazılı payların ancak şirket onayıyla devredilebileceği öngörülebilir. Bu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerliliğini korumaktadır. (TTK m.492) Kanunun anılan hükmü, borsaya kote edilmiş olsun olmasın, tüm nama yazılı payların devrinde esas sözleşme ile getirilebilecek sınırlamalara ilkeleri göstermektedir. Bir anonim ortaklık, sınırlandırma kurallarını esas sözleşmeye ya kuruluşta koyabilir ya da daha sonra yapılacak bir esas sözleşme değişikliği ile sınırlandırma kuralları öngörebilir. Sınırlandırma kurallarının sonradan yapılacak bir esas sözleşme değişikliği ile getirilecek olması durumunda, esas sözleşmenin değiştirilmesi ağırlaştırılmış nisaba bağlanmıştır. BU nisap ise, sermayenin en az yüzde yetmişbeşini oluşturan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oylarıyla alınabilecektir.
- Borsaya Kote Edilmemiş Nama Yazılı Pay Senetlerinin Ret Sebepleri (TTK m.493)
- Şirket, esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki gerçek değeriyle, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek, onay istemini reddedebilir.
- Pay sahipleri çevresinin bileşimine ilişkin esas sözleşme hükümleri, şirketin işletme konusu veya işletmenin ekonomik bağımsızlığı yönünden onayın reddini haklı gösteriyorsa, önemli sebep oluşturur.
- Bundan başka, devralan, payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse şirket, devrin pay defterine kaydını reddedebilir.
- Paylar; miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebrî icra gereği iktisap edilmişlerse, şirket, payları edinen kişiye, sadece paylarını gerçek değeri ile devralmayı önerdiği takdirde onay vermeyi reddedebilir.
- Devralan, paylarının gerçek değerinin belirlenmesini, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden isteyebilir; bu hâlde mahkeme şirketin karar tarihine en yakın tarihteki değerini esas alır. Değerleme giderlerini şirket karşılar.
- Devralan, gerçek değeri öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde bu fiyatı reddetmezse, şirketin devralma önerisini kabul etmiş sayılır.
- Esas sözleşme devredilebilirlik şartlarını ağırlaştıramaz.
Şirket tasfiyeye girmişse devredilebilirliğe ilişkin sınırlamalar düşer çünkü, tasfiyeye giren bir şirkette, şirket yönünden sınırlandırma konulmasını, yani serbestçe devir ilkesinin sınırlandırılmasını haklı gösteren sebepler ortadan kalkacağı için hüküm öngörülmüştür.(TTK m.492/3)
Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Devri
Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında ancak zilyetliğin geçirilmesiyle hüküm ifade etmektedir. (TTK m.489) Hamiline yazılı pay senetlerinin devri teslim ile geçerlidir. Yani para gibi kimin elinde ise hamiline pay senedi sahibi o kişidir. Hamiline yazılı pay senetlerinin devrini sınırlayan ya da yasaklayan herhangi bir hüküm şirket esas sözleşmesine konulamaz. Hamiline yazılı pay senedi ancak pay bedelinin tamamen ödenmesi sonucunda çıkarılabilecektir bu nedenle hamiline yazılı pay senetlerinin sahibinin şirkete karşı borcu olmayacaktır. Hamiline yazılı paylarda tam bir devir serbestisi söz konusu olup nama yazılı payların aksine anonim ortaklıklar hamiline yazılı payların devrini sınırlandıramazlar. Esas sözleşmede sınırlama yapılmış olsa dahi bu düzenleme geçersizdir. Hamiline yazılı pay ve pay senedi sahipleri bu payları ya da pay senetlerini devrederken neredeyse kazanılmış bir mutlak hakkı haizdirler.
Hamiline yazılı pay senetlerinin devrinde pay senedi zilyetliğinin devralana geçirilmesi yeterli görülmekte olup aynı zamanda da pay senedini devredenin kural olarak senet üzerinde tasarruf yetkisine sahip olması gerekmektedir. Öte yandan, hamiline yazılı pay senedi malikinin rızası dışında elinden çıkmış olsa dahi senedi devralan kişinin iyiniyetli olması durumunda senedin mülkiyeti iktisap edilebilecektir. Hamiline yazılı pay senetlerinin sahibini şirket tanımak zorundadır ve nama yazılı pay senetlerinin aksine, pay defterine işlenmesi hususu gerekmemektedir. Bu nedenle ortaklık haklarının ileri sürülebilmesi için, senedin zilyedi olmak yeterli olabilecektir. Hukukumuzda Anonim Şirketlerde pay devri belirli prosedürlere tabi tutulmuş ve pay devrine ilişkin genel ilke devir serbestisi olarak benimsenmiştir. Anonim şirketlerde pay devri sürecinde olumsuzluk yaşanmaması için Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak hukuki destek vermekteyiz.
Anonim Şirketlerde Pay Devri Hakkında Yargıtay Kararları
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi , E. 2015/3160 K. 2015/8229 T. 15.6.2015
- Anonim Şirketlerde Pay Devri
Davalı şirket hisselerinin hamiline olduğu, ancak basıldığına ilişkin yönetim kurulu kararına rastlanmadığı, davacıya teslim edildiğine dair delil olmadığı, bu nedenle davacının fiilen eline geçmeyen hisse senedini Recep Sami Yazıcı’ya devredemeyeceği, inanç sözleşmesinin ise yazılı delille ispatlanacağı, genel kurullarda TTK’nun 370. madde şartlarının gerçekleşmediği, toplantıların yoklukla malul olduğu, kayyım atanma isteminin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne ve birleşen davanın kabulüne, davacının şirkette 5.000 paya sahip olduğunun ve genel kurullarda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine, kayyım atanması talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2000/6279 K. 2000/8691 T. 07.11.2000
- Anonim Şirketlerde Pay Devri
Ana sözleşmenin 6 ncı maddesinde öngörülen pay devri ile ilgili izin ve onay işlemleri yerine getirilmeden yazılı sözleşmeyle pay devrinin yapılması şirkete karşı geçerlilik kazanmayacağı gibi, sözleşmeden ve genel kuruldan sonra TTK.nun 330 ncu maddesine aykırı biçimde pay devir sözleşmesi taraflarının katılımı ve oyu ile verilen onaya ilişkin 22.12.1999 tarihli yönetim kurulu kararına da bir değer izafe edilmeyeceğinden, asıl ve birleştirilen 2000/3 sayılı davaların kabulü yerine reddi yolunda verilen kararın bozulması gerekmiş