Vergi suçları ve cezaları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir. Vergi suçlarında amaç, yasal düzenlemelere uymayan mükelleflerin cezalandırılması yoluyla ticari hayatı denetim altında tutmak ve devletin vergi kaybının önüne geçebilmektir. Zira devletin en temel kazancı vergi alacağı olduğundan dolayı, bu alan cezai yaptırımlar ile korunmaktadır. Vergi suçları;
- Vergi ziyaı,
- Genel usulsüzlük
- Özel usulsüzlük
- Vergi kaçakçılığıdır.
Usulsüzlük cezaları ile yasaya aykırı uygulamalar cezalandırılmaktadır. Ancak usulsüzlük devletin vergi kaybına yol açıyorsa vergi ziyaı cezası uygulanacaktır. Vergi kaçakçılığının tespit edildiği hallerde Vergi Kanunu temelinde kovuşturulmaktadır. Vergi suçlarına değinmeden önce suçun maddi ve manevi unsuruna değinmek gerekmektedir. Maddi unsuru; vergi mükelleflerin, vergi sorumlularının, ilgili kişilerin hukuka aykırı davranışlarıdır. Manevi unsuru ise, kasıt ya da taksir durumu ile ilgilidir. Genel olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında tanımlanmış suçlara vergi suçu denilmektedir. Bilinen vergi suçlarına, usulsüzlük, vergi ziyaı ve kaçakçılık suçlarını örnek verebiliriz.
Vergi Suçları ve Cezaları Nelerdir?
Vergi hukukunun vergi suç ve cezaları ile ilgili alt dalına vergi ceza hukuku denir. Vergi suçları devlet hazinesine karşı işlenen ekonomik suçlardır. Vergi ceza hukukuna ilişkin kurallar Vergi Usul Kanununda düzenlenmiştir. Zarar suçu ve tehlike suçudur. Vergi suç ve cezaları;
- Vergi ziyaı,
- Genel usulsüzlük
- Özel usulsüzlük
- Vergi kaçakçılığıdır.
Vergi Ziyaı Suçu
Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesidir. 213 sayılı VUK 341.maddesi uyarınca vergi ziyaı suçunu, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi nedeniyle, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesidir.
Vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilecektir. Ancak, vergi ziyaına VUK 359.maddesinde belirtilen fiiller sebebiyet vermişse, vergi ziyaı cezasının üç kat olarak arttırılacaktır.
Vergilendirme İle İlgili Görevlerin Yerine Getirilmemesi veya Eksik Yerine Getirilmesi
Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu’nda tanımlanan vergi ziyaı suçunu işleme için, kanun ile kendisine yüklenen görevleri yerine getirmeyerek bir vergi kaybına neden olması gerekir. Vergi Usul Kanunu’nda mükellefin görevleri şu şekilde sayılmıştır:
- Bildirimlerde bulunmak
- Defter tutmak,
- Muamelelerini vesikaya dayandırmak,
- Belirli sürelerde beyanname vermek,
- Vergi karnesi kullanmak
- Muhafaza ve ibraz görevlerini yerine getirmek zorundadır.
Mükellefler bu görevlerini yerine getirirlerken, kanunun öngördüğü zaman içinde ve düzeyde, usul ve şekil şartlarına uymak zorundadırlar. Uymadıkları takdirde vergi ziyaı oluşacaktır. Vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için bu madde uyarınca kesilecek ceza yüzde elli oranında uygulanacaktır.
Genel Usulsüzlük Halleri
Birinci Dereceden Usulsüzlük
Vergi Usul Kanunundaki bir kısım birinci dereceden usulsüzlük halleri şunlardır:
- Vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması.
- Onaylatılması gerekli defterlerin onaylatılmaması.
- Tutulması mecburi olan defterlerin tutulmaması.
- Defterlerdeki bilgilerin, eksik, yanlış, usulsüz olması örnek verilebilir.
İkinci Dereceden Usulsüzlük
Vergi Usul Kanunundaki bir kısım ikinci dereceden usulsüzlük halleri şunlardır:
- Onaylanması gereken defterlerin geç onaylatılması.
Vergi beyanlarının, belgelerin kanuna uygun şekilde yapılmaması halleri örnek verilebilir. Usulsüzlük fiili re’sen takdiri gerektirirse, bağlı cetvelde yazılı cezalar iki kat olarak kesilir. Genel Usulsüzlük cezasının miktarı maktu olarak Vergi Usul Kanununa Bağlı Cetvel’e göre belirlenir. Bu cetvel VUK’un ekinde yer almakta olup her yılın sonunda önceki yılın yeniden değerlendirme oranında artırılmaktadır. Genel usulsüzlük halleri ile aynı zamanda vergi ziyaına oluşabilir. VUK’un 336. maddesinde ‘Bu kabahatin tek bir fille işlenmesi halinde genel usulsüzlük cezası ile vergi ziyaı cezasından ağır olanı uygulanır.’ hükmü yer almaktadır.
Özel Usulsüzlük Halleri
Kanundaki bir kısım özel usulsüzlük halleri şu şekildedir:
- Serbest meslek makbuzu,
- Fiş gibi belgelerin verilmemesi bir özel usulsüzlük halidir.
213 sayılı VUK 359.maddesi uyarınca, ‘Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan mükelleflerden, defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler ile defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar cezaya hükmolunacaktır.’
Usulsüzlük hallerini düzenleyen kanun maddesindeki bir kısım kavramları irdeleyecek olursak, ‘sahte belge’, ‘yanıltıcı belge’ ve ‘gizleme’ gibi kavramlar yer almaktadır.
- Sahte Belge: 213 sayılı kanun hükmüne göre, sahte belgenin tanımı şu şekildedir. “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” sahte belgedir. Vergi Usul Kanunu’ nun açık hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaklardır. Bu maddenin istisnası 213 sayılı VUK 371.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.
- Yanıltıcı Belge: Gerçek bir işleme ya da duruma dayanmakla birlikte, bu işlem ya da durum içerik ya da miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtılmışsa, bu durumda içeriği itibariyle yanıltıcı belgedir.
- Gizleme: Varlığı noter tasdik kayıtları yada sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, gizleme olarak nitelendirilmektedir. VUK’ a göre; vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kaçakçılık Suçu ve Cezası
Vergi Kaçakçılığı Suç ve Cezaları, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ‘‘Kaçakçılık Suçları ve Cezaları’’ başlıklı 359. Maddesinde düzenlenmiştir. Vergi kaçakçılığı suçunda; mükellefler, vergi sorumluları ve söz konusu vergi suçlarına iştirak eden diğer kişiler vergi miktarında belirli bir kayba sebep olacak şekilde hileli eylemlerde bulunmaktadır. Vergi kaçakçılığı suçunu işleyen kişiler hakkında ilgili maddede belirtilen cezaların uygulanması, söz konusu suçlar hakkında Vergi Usul Kanunu’nun 344. Maddesinde belirtilen vergi ziyaı cezalarının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez. Vergi Usul Kanununun 359.maddesi gereği, vergi suçları kapsamında kaçakçılık suçunu oluşturan bazı fiiller hapis cezası ile cezalandırılır. Bu kapsamda VUK 359.maddeyi incelemek gerekirse bu fiiller;
- Defter ya da kayıtlarda muhasebe hileleri yapmak, hesap yahut işlemleri tahakkuk edecek vergiyi azaltmak maksadıyla başka defter ya da kayıt ortamlarında tutmak ve kaydetmek,
- Defter, kayıt ve belgelere zarar vermek, saklamak; içeriği yanıltıcı belge düzenlemek ya da kullanmak,
359.maddeye göre bu iki fiil bir ila üç yıl arasında hapis ile cezalandırılır.
- Defter, kayıt ya da belgeleri yok etmek, yerlerine başka sayfa koymak, sahte belge düzenlemek ya da kullanmak,
bu fiil için üç ila beş yıl hapis cezası öngörülmüştür.
- Yetkisi olmasına karşın belge basmak ya da bu sahte belgeleri kullanmak,
Bu fiil için iki ila beş yıl hapis cezası öngörülmüştür.
Bu fiiller Vergi Usul Kanununun 359.maddesinde ifade edilen kaçakçılık suçunu oluşturur. Yukarıda ifade edildiği üzere her bir fiil için verilecek ceza farklıdır. Hürriyeti bağlayıcı cezaların yanında Vergi Usul Kanununun 344/2 maddesinde kaçakçılık suçu sebebiyle vergi ziyaına neden olunduğundan vergi cezası vergi ziyaı için uygulanacak cezanın üç katı olarak uygulanır. Tüzel kişiler bakımından ise, şirketin kanuni temsilcileri ancak kusurları varsa hapis cezasına çarptırılabilirler. Bu açıdan kanuni temsilcilerin sorumluluğu kusur sorumluluğudur. Vergi Usul Kanununun 367.maddesinde kaçakçılık suçları bakımından izlenmesi gereken yol ifade edilmiştir. Vergi memurları yapılan incelemeler sırasında kaçakçılık suçunu tespit etmişse derhal cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunur. Savcılık soruşturma açılmasını inceleme sonuna kadar erteler.
Vergi Usul Kanununda Kusurluluğu Kaldıran Haller
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’ndaki kusurluluğu kaldıran haller şu şekildedir:
- Yanılma: Vergi Kanunu’nun 413. maddesi hükümlerine göre, yetkili makamdan talep ettiği konuya ilişkin bilgi alan ve bu doğrultuda işlem yapan mükellef, bu fiili vergi suçu oluştursa bile cezalandırılamaz.
- Mücbir sebep: Mücbir sebep halleri Vergi Kanunu’nun 13. maddesinde ele alınmıştır. Bu mücbir sebep hallerinden herhangi birinin söz konusu olması halinde vergi cezası kesilmez.
- Ödeme: Vergi cezalarının ödeme zamanında ödenmesi ile cezaları kalkar.
- Ölüm: Vergi mükellefinin ölümü ile vergi cezası düşer.
- Zamanaşımı: Zamanaşımı süresinin dolması ile vergi cezaları sona erer.
- Uzlaşma: Vergi kaçakçılığı suçu dışındaki vergi ziyaı cezalarında vergi dairesi ile mükellef uzlaşabilir.
- Terkin: Doğal afetler, muzir hayvan ve haşarat istilası veya bunlara benzer afetler yüzünden vergi cezaları Maliye Bakanlığınca kısmen veya tamamen terkin edilebilir.
- Af: Af vergi cezalarını kısmen veya tamamen ortadan kaldırabilir.
- İndirim: Vergi cezalarında indirim yapılması olasıdır ve bu halde ceza yapılan indirim oranında sona erecektir.
- Pişmanlık ve Islah: Vergi Kanunu’nun 371.maddesinde yer alan şartların sağlanması halinde vergi cezası sona erebilir.
- Yaş küçüklüğü: Ceza hukukundaki yaş küçüklüğü durumları geçerlidir.
- Akıl Hastalığı: Ceza hukukundaki akıl sağlığı durumları geçerlidir. Bu durumda kişinin velisi, vasisi görevlendirilmektedir.
Vergi Cezalarının Kesilmesi ve Ödenmesi
Vergi Cezalarının Kesilmesi
Vergi cezaları, vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından tespit edilir ve bu tespitler raporlarda gösterilmek zorundadır. Delillerin kaybolma ihtimalinin bulunması halinde, cezayı gerektiren konular hakkında tutanak tutulur. Vergi cezaları, cezanın kesilmesini gerektiren vergi açısından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir. Kesilen vergi cezaları, ilgililere ceza ihbarnamesi ile tebliğ edilir. Cezayı gerektiren olaya ilişkin tutanak ile inceleme raporunun birer örneği, ceza ihbarnamesine eklenerek ilgiliye verilmesi gerekir.
Vergi Cezalarının Ödenmesi
Vergi cezaları, cezaya karşı vergi mahkemesinde dava açılmamışsa dava açma süresinin bittiği tarihten; cezaya karşı dava açılmışsa, vergi mahkemesi kararı üzerine vergi dairesince düzenlenecek ihbarnamenin ilgiliye tebliğ tarihinden başlayarak bir ay içinde mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine ödenir. Borç ödendikten sonra vergi borcu sorgulama yaparak borcun olmadığına dair resmî belge olan vergi borcu yoktur yazısı alınabilir.