Sanık Ne Demek?

sanik ne demek

Sanık, kovuşturmanın başlamasından itibaren yani ceza mahkemesinde dava açıldıktan hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan (yargılanan) kişiyi ifade eder. Ceza davasında sanık ceza alır. Diğer kişilere ceza verilemez. Cumhuriyet Savcılığının yürütmüş olduğu soruşturma sonucunda şüpheli hakkında kamu davası açılmasını gerektirecek kadar yeterli suç şüphesi bulunduğunda ve suçun işlendiğini gösterir somut delil toplandığında savcılık tarafından iddianame düzenlenir ve ceza mahkemesinde sanık aleyhine kamu davası açılır. Soruşturma aşamasında “şüpheli” sıfatı ile bulunan kimse Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldıktan sonra “sanık” olarak nitelendirilmeye başlar.

Ceza Muhakeme Hukuku’nda esasen şüpheli ve müşteki olarak iki taraf bulunmaktadır. Soruşturma yürütüldükten sonra Cumhuriyet savcılığının iddianame düzenlemesi ile kamu davası açılır ve şüpheli sıfatına sahip şikayet edilen kişi sanık sıfatını kazanır. Şüpheli ya da sanığın avukatlığını üstlenen vekile de müdafii adı verilir. Müşteki adı verilen şikayetçi de katılma talebinin sunulması ile dosyada katılan sıfatını kazanır. Nitekim sanığın en temel hakkı savunulma hakkıdır. Bununla birlikte aşağıda ayrıntılı olarak açıklanacağı üzere sanığın birçok hakkı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları müdafii ile görüşme, onun yardımından yararlanma ve ifade sürecinde de müdafii desteğini almak gibi sıralanabilir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda sanık ve sanık müdafisinin ne olduğundan bahsedeceğiz.

İlgili Makale: İnfaz Hesaplama

Sanık Diye Kime Denir?

Ceza Muhakeme Hukuku’nda iki taraf bulunmaktadır. Bunlardan birisi sanık olup, dosya kapsamında üzerine suç isnat edilen kişidir. Sözlük anlamı itibari ile suç işlediği düşünülerek mahkemeye sevk edilen kişiye sanık denir. Ceza yargılamasının ana kişisi sanıktır. Sanık ceza davası sonucunda ceza ile karşılaşacak kişidir. Sanık direkt suçlu değildir. Suç şüphesi altındaki kişidir. Hakkında açılan ceza davası sonuçlanana kadar kişi sanık durumundadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Birinci Kitap “Genel Hükümler” Birinci Kısım “Kapsam, Tanımlar, Görev ve Yetki” Birinci Bölüm “Kapsam ve Tanımlar” bölümünde, 2. Maddede sanığın tanımı yapılmıştır. Yasaya göre; “b) Sanık: Kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişiyi,” ifade eder.

Bir ceza dosyasında öncelikle soruşturma evresi başlar ve savcının kararı ile iddianame düzenlenir. Bu durumda kamu davası açılır ve ceza muhakemesinde kovuşturma evresi başlar. Ancak henüz hüküm verilmemiş ya da hüküm kesinleşmemiştir. Soruşturma evresinde şüpheli sıfatına sahip olan kişi kovuşturma evresine geçilmesi ile sanık sıfatını kazanır. Yargılama bittikten sonra kurulan hükmün kesinleşmesi ile de sanık sıfatı hükümlü sıfatına dönüşür.

sanik kime denir
sanik kime denir

Müşteki Sanık Ne Demek?

Müştekinin şikayetçi olması ile soruşturma evresi başlar. Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülen soruşturma evresinde kamu davası açılmasını gerektiren yeterli suç şüphesi ve somut deliller toplandığı takdirde iddianame düzenlenir. Bu durumda kovuşturma başlar ve savcılık aşamasından mahkeme aşamasına geçilir. Başlangıçta sıfatı şüpheli olan şahsın, kovuşturma aşamasındaki sıfatı sanık olur. Özetle müşteki şikayet eden kişi, şüpheli (Kamu davası açılınca sanık) da şikayet edilen kişidir.

Müşteki suçun mağduru olan veya suçtan zarar gören kişidir. Müşteki aleyhine karşı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda işlenen bir suçtan dolayı adli makamlara veya kolluk kuvvetlerine giderek şikayetçi olabilir. Kimi suçlarda bir kişi yalnızca suçu işleyen değil aynı zamanda suçtan zarar gören kişi de olmaktadır. Bu durumda suçtan dolayı hem yargılanan hem de şikayetçi olan kişiye müşteki sanık adı verilir. Örnek vermek gerekirse iki kişinin kavga ettiği bir olayda birisi hakaret ettiği için diğeri ona tokat atarsa dosya kapsamında hem hakaret hem de yaralama suçu incelenecektir. Hakaret eylemini gerçekleştiren kişi yaralama nedeniyle şikayetçi olduğunda, hakaret nedeniyle de şüpheli konumunda olacaktır. Bu nedenle kişi müşteki sanık olarak anılacaktır.

Sanığın Sorgusu

Sanığın işlediği bir suç dolayısıyla suça ilişkin verilecek kararda herkesten önce sanığın dinlenilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde sanığı dinlemeden mahkumiyetine karar vermek istisnalar dışında mümkün olmamaktadır. Sanığın savunması alınırken mahkeme huzuruna bizzat getirilebileceği gibi, istinabe ya da SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) vasıtasıyla ifadesi alınabilir. Eğer sanık tutuklu veya hükümlü ise, kelepçe gibi özgürlüğünü bağlayıcı bir cisim olmadan ifadesi alınmalıdır. Özetle sanığın ifadesi üç şekilde alınabilir:

  • Asıl mahkemede yüz yüze (Duruşma salonunda),
  • İstinabe yolu ile,
  • SEGBİS vasıtası ile,

Esas olarak sanığın sorgusu mahkeme huzurunda yüz yüze yapılır. Hatta sanığın işlemiş olduğu suç hakkında hükmedilecek ceza en az 5 yıl hapis cezasını gerektiriyorsa sanığın kovuşturma evresinde mahkemede ifadesinin alınması zorunludur. SEGBİS sisteminde ise sanığın ses ve görüntü kaydı yapılarak alınan ifadesi sonrasında görevli memur tarafından tutanağa dönüştürülür. Son olarak istinabe ise mahkemenin yargı yetkisi dışında bulunan sanığın bulunduğu yerdeki mahkemede sorgusunun yapılmasıdır.

Sanık Duruşmaya Gelmezse Ne Olur?

Sanık konumunda olan kişilerin davaya katılması hukuki açıdan zorunludur. Davaya katılmayan sanıkların haklı bir geçerlilikleri bulunmadığı takdirde davaya zorla katılmalarına karar verilmektedir. Şayet davada suçsuz olduğunuzu düşünüyorsanız hakimin gözündeki imajınızın sarsılmaması için duruşmalara katılmanızı öneririz.

Sanığın Duruşmaya Katılması

Kural olarak sanığın yargılaması yapıldığı için duruşmaya da katılması gerekmektedir. Nitekim aksi takdirde yokluğunda ceza verilmesi hukuken doğru olarak nitelendirilmez. Bu nedenle duruşmaya gelmeyen sanık hakkında zorla getirme kararı çıkartılabilir. Elbette zorla getirme kararından önce sanığı usule uygun davetiye ile duruşmaya çağırmak gerekir. Bu nedenle sanığın yokluğunda karar verilmesi halinde, sanık; kararın verilmesi ve kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 1 hafta içerisinde eski hale getirme talebinde bulunabilir.

Sanığın duruşmada hazır bulunmasının başlıca sebebi sorgusunun yapılarak savunmasının tespit edilmesidir. Sanığın duruşmaya katılma zorunluluğunun elbette bazı istisnaları bulunmaktadır. Örneğin verilecek karar mahkumiyet hükmü değilse sanığın hazır bulunmasına gerek yoktur. Bunun dışında basit yargılama usulü adı verilen yargılamada duruşma yapılmadan karar verildiğinden sanığın da katılım sağlamasına gerek bulunmamaktadır. Sanığın duruşmada hazır bulunmasına gerek olmayan haller aşağıda ayrıntılı şekilde sıralanmıştır:

  • Sanık hakkında mahkûmiyet hükmü dışında bir karar verilmesi,
  • Sanığın duruşmadan ayrılması,
  • Sanığın duruşmayı takip eden oturumlara katılım sağlamaması,
  • Sanığın duruşmadan bağışık tutulması (Sorgusu yapılan sanığın sonraki oturumlara katılmasına gerek olmaması),
  • Yargılamada basit yargılama usulü uygulanması,
  • Sanığın istinabe yoluyla sorgusunun yapılması,
  • Yaptırımın türü nedeniyle,
  • Sanığın yargı çevresi dışında hastanede bulunması,
  • Sanığın yargı çevresi dışında tutukevinde bulunması,
  • Sanığın duruşma salonundan çıkarılması,
  • Sanığın kaçak durumda olması,
  • Bozma sonrası yargılama yapılması.
sanigin durusmaya katilmasi
sanigin durusmaya katilmasi

Sanığın Hakları Nelerdir?

Sanığın çeşitli hakları olmakla birlikte en önemli hakkı savunma hakkıdır. Nitekim kendisine isnat edilen suçlamalara karşı çıkıp dosyaya yeni deliller kazandırması için bu haktan yararlanmalıdır. Ayrıca 1982 Anayasası’nın 36. Maddesi şu şekildedir: ““Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” Bunun yanı sıra sanığın kendini savunabilmek için üzerine isnat edilen suçları da öğrenmesi gerekmektedir.

Sanık isnat edilen suçlamaları öğrenmek için dosyayı inceleyip, dosyadan örnek alma hakkına da sahiptir. Tutukevinde kaldığı veya kalmadığı durumlarda mahkemeye celp edilerek delil toplanmasını da talep edebilir. Kendisini savunabilmek için de duruşmaya gelme hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte susma hakkını kullanarak üzerine isnat edilen suçlamalar hakkında sessiz de kalabilir. Sanığın hakları belli başlı olarak şu şekilde sıralanabilir:

  • Savunulma hakkı,
  • Üzerine isnat edilen suçları öğrenme hakkı,
  • Dosyadan örnek alma hakkı,
  • Dosyayı inceleme hakkı,
  • Eğer yabancı ise tercümandan faydalanma hakkı,
  • Delil toplanmasını talep etme hakkı,
  • Duruşmada hazır bulunma hakkı,
  • Müdafi (Avukat) desteğinden yararlanma hakkı,
  • Adil yargılanma hakkı,
  • Mahkeme huzurunda tanık dinletme hakkı,
  • Susma hakkı,

Sanık Avukatı (Müdafii)

Müdafii, ceza muhakemesinde şüpheli ya da sanığın menfaatlerini koruyan avukattır. Müdafi, savunma faaliyetini yerine getirir ve maddi gerçeğin en doğru haliyle ortaya çıkmasına katkı sağlar. Müdafiden yararlanma hakkı, savunma hakkının tesiridir. Örneğin Türkiye Cumhuriyeti’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3/c. Maddesine göre, sanığın müdafiden yararlanma hakkı temel bir haktır. Nitekim sanık ile müdafii arasında bir güven ilişkisinin kurulması gerekmektedir.

Sanık tüm ceza süreci boyunca müdafii yardımından yararlanabilir.  Müdafi 3 durumda görev alabilir. Bunlardan birisi isteğe bağlı diğeri atama yolu ile sonuncusu ise zorunlu müdafiliktir. İsteğe bağlı müdafii sanığın seçme hakkını serbestçe kullanarak anlaştığı müdafidir. Atanmış müdafi ise sanığın hukuki destek almak için yeterli ekonomik gücü bulunmadığı takdirde baro tarafından kendilerine atanan müdafidir. Son olarak zorunlu müdafilik kimi durumlarda ortaya çıkar. Bu durumlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Sanığın 18 yaşından küçük olması,
  • Sanığın sağır olması,
  • Sanığın dilsiz olması,
  • Sanığın kendisini savunamayacak derecede malul olması,
  • Sanık hakkında isnat edilen suçun cezasının 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suç olması.

İlgili Makale: Ceza Avukatı

ncmec raporu

NCMEC Raporu ve Çocuk İstismarına Karşı Mücadele

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

aids hiv pozitif bulastirma sucu cezasi

AIDS – HIV Pozitif Bulaştırma Suç mu? Cezası Nedir?

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

polis telefonla ifadeye cagirir mi

Polis Telefonla İfadeye Çağırır Mı?

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık