İdari Soruşturma Nedir? (Aşamaları – Savunma)

İdari Soruşturma Nedir? (Aşamaları – Savunma)

idari sorusturma

İdari soruşturma, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi görevli memurun, içinde bulunduğu hal ve hareketlerin devlet memuru ile bağdaşmayacak düzeyde sakıncalı bulunması durumunda, yetkili merciiler tarafından ilgili memur hakkında yürütülen soruşturmadır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanuna görekamu hizmetinin yürütülmesinin gerekliliklerini sağlamak adına devlet memurlarının görevleriyle bağdaşmayacak işler ve harekette bulunmalarını engellemek ve görev ve yetkinin özel çıkar amacıyla kullanılmasını önleme adına yapılan ilgili memur adına idari soruşturma diğer adıyla disiplin soruşturması yürütülür ve somut olayın niteliğine veyahut görevle bağdaşmayacak nitelikte olan fiilin ağırlığına göre yaptırım, disiplin cezası uygulanır. Disiplin soruşturması;

  • Çıkarma cezası gerektiren suçlarda öğrendiği tarihten itibaren (6) ay içinde,
  • Başka bir ceza gerektiren suçlarda ise öğrendiği tarihten itibaren (1) ay içinde, soruşturmayı açar. Evrakın tebliğ veya kayda girdiği tarih, inceleme yaptırılan durumlarda ise inceleme raporu tarihi, öğrenme tarihi sayılır.

İdari soruşturma; idarenin iç işleyişine ilişkin mevzuatla belirlenen kurallara aykırı eylem ve işlemleri görülen memurların idari, hukuki, mali ve cezai sorumluluk durumlarının saptanması amacıyla bilgi-belge toplayarak yapılan araştırma, inceleme ve değerlendirme işi olarak tanımlanabilir. Disiplin suçlarıyla ilgili vuku bulan soruşturmalarda olayların, kanıtların, suçun işleniş koşullarının, oluş biçimi ve ilgililerin kişisel durumlarının bir arada düşünülerek tarafsız bir biçimde incelenmesi esastır. Soruşturma ekseriyetle şikayet/ihbar suretiyle başlamaz. Memurun üstünce veya denetim elemanlarının teftiş, kontrol, denetim vb. sırasında da açığa çıkabilir. Disiplin soruşturmasında uygulanması gereken temel mevzuat 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun disipline ilişkin hükümleri ile Adalet Bakanlığı Disiplin Yönetmeliğidir. İdari soruşturma 657 sayılı kanun kapsamında veya kurumun özel kanunları kapsamında kapılır.

İdari Soruşturma Nedir?

İdarenin iç işleyişine ilişkin mevzuatla belirlenen kurallara aykırı eylem ve işlemleri görülen memurun idari, hukuki, mali ve cezai sorumluluk durumunun ortaya çıkarılması için idare tarafından yapılan araştırma ve inceleme işlemine idari soruşturma denir. Diğer bir tanımla idarenin takdiriyle yapılan, idarenin iç işleyişiyle ilgili, idari bir incelemedir.  Disiplin suçlarının tespiti ve ortaya çıkartılması için idari soruşturma yapılır. Ancak, disiplin soruşturmasının nasıl yürütüleceği konusunda ilgili mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle disiplin soruşturmaları da genel hükümlere ve teamüllere göre yürütülerek sonuçlandırılmaktadır.

Disiplin soruşturması neticesinde memura ceza verilecekse disiplin kovuşturması yapılır. Yani memur hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda memuriyetten çıkarma cezası önerisi olan dosyanın yetkili amirlerin görüşü ile kurumun yüksek disiplin kuruluna gönderilmesiyle başlayıp, yüksek disiplin kurulunun kararına kadar geçen süre de sona eren kovuşturmadır. İdari soruşturma, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin, görevlerini yerine getirirken hukuka aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle hakkında yürütülen disiplin ve ceza soruşturmalarıdır. Bu soruşturma türü, kamu görevlilerinin yasalar çerçevesinde hareket etmelerini sağlamak ve olası suistimalleri önlemek amacıyla yapılır. İdari soruşturmalar, genellikle bir ihbar veya şikayet üzerine başlatılır ve ilgili personelin görevini suistimal edip etmediğini tespit etmeye yöneliktir.

İdari soruşturma sürecinde, olayın tüm boyutlarıyla incelenmesi için bir müfettiş veya soruşturma komisyonu görevlendirilir. Soruşturma sonucunda elde edilen deliller ve raporlar, ilgili makamlar tarafından değerlendirilir ve gerektiğinde disiplin cezaları uygulanır. Bu cezalar, uyarıdan görevden uzaklaştırmaya kadar değişiklik gösterebilir. İdari soruşturmanın amacı, kamu hizmetinin etkin, verimli ve hukuk çerçevesinde yürütülmesini sağlamaktır. Ayrıca, bu süreç kamu görevlilerinin haklarının korunmasına da dikkat eder. Soruşturma sırasında personelin savunma hakkı tanınır ve adil bir şekilde değerlendirilmesi sağlanır. İdari soruşturmanın hukuki süreci, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde yürütülür. Bu süreç, kamu kurumlarının işleyişini düzenler ve güvenliğini sağlar.

idari sorusturma nedir
idari sorusturma nedir

İdari Soruşturmasının Temel İlkeleri

Disiplin suç ve cezalarına hakim olan bazı temel ilkeler bulunmaktadır. Bu ilkelerin bazıları hukuki düzenleme konusu olmuşken, bazıları ise mahkeme içtihatlarıyla geliştirilmiştir. com

  • Kanunilik İlkesi

Disiplin hukukunda suçlar bakımından olmasa da cezalar bakımından kanunilik ilkesi geçerlidir. Disiplin cezası vermeye yetkili makam sadece kanun tarafından öngörülmüş olan disiplin cezalarından birini verebilir. Bu kapsamda 657 sayılı Kanunda, disiplin suçları açısından yasallık ilkesi geçerli değildir. Kanunun 125/4 maddesi, “Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren eylem ve durumlara nitelik ve ağırlık itibariyle benzer eylemlerde bulunanlarda ayni neviden disiplin cezaları verilir” hükmünü içermektedir. Bu hüküm doğrultusunda ceza hukukun aksine disiplin hukukunda kıyas yapılabilme yolu açılmaktadır.

  • Ölçülülük İlkesi

Disiplin cezası seçilirken ölçülülük ilkesine uyulmalıdır. Yani disiplin suçunun ağırlığıyla disiplin cezasının sertliği arasında makul bir oran olmalıdır. Yetkili merci hafif bir disiplin suçu için ağır bir disiplin cezası uygulamamalıdır.

  • Savunmasız Ceza Olmaz İlkesi

Savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. Savunma alma, idare açısından mutlak bir yükümlülük iken, memur için aynı şey söz konusu değildir. Zira, savunma vermek memur için yükümlülükten ziyade haktır. İsterse kullanmaktan imtina edebilir. Savunma yapmamak memura isnat edilen eylemlerin işlendiğini kabul anlamına gelmemektedir. Bu nedenle yeterli kanıt bulunmadan, iddia sübuta erdirilmeden ya da yasal koşullar oluşmadan savunma vermediği için memura disiplin cezası verilemez.

  • Non Bis In İdem İlkesi

Bir disiplin suçundan dolayı aynı idarece yalnızca tek bir disiplin cezası verilmesini ifade eden ilkeye “non bis in idem” ya da “teklik ilkesi” denir. Bu ilke, adli suç oluşturan eylemlere ceza mahkemelerince aynı zamanda adli yaptırımlar uygulanmasına engel teşkil etmemektedir. Yalnızca, aynı disiplin ihlaline aynı idarece birden fazla disiplin cezası verilmesine engeldir. Bu ilkeyle örneğin hakaret eden bir memura hem hakaret ettiği için hem de memur vakarına veya itibarına uygun davranmadığı için aynı eyleminden dolayı farklı cezaları yerine tek bir ceza verilmektedir.

  • Şüpheden Sanık Yaralanır İlkesi

Şüpheden sanık yaralanır ilkesi, failin, suç işlediği yönündeki savın kuşkudan uzak biçimde kesin olarak saptanmadıkça suçlu sayılmamasını ifade eden ilkedir. Disiplin suçlarında da bu ilke uygulanmaktadır.

  • Gizlilik İlkesi

Disiplin soruşturmasını yürüten idarenin, soruşturma konusu hakkındaki bilgileri, soruşturmanın esenliği için açığa vurmamasına gizlilik ilkesi denir. Disiplin soruşturmasında gizlilik asıldır. Bu ilke üçüncü kişiler için geçerli olup. Soruşturulan memur açısından geçerli değildir. Devlet Memurları Kanunu, memurlara soruşturma dosyasını görme ve içindeki bilgi ve belgelerden kopya alma hakkını memurluktan çıkarma durumu hariç ilgiliye tanımamıştır.

  • Hak Arama Yollarının Gösterilmesi İlkesi

Hukuka aykırı olsun ya da olmasın bütün disiplin cezalarında, cezayı tebliğ eden yazıda, memura bu cezaya karşı başvurabileceği yasal yolların gösterilmesi ilkesine bir diğer deyişle hakka hak ilkesi denir. Bu aynı zamanda anayasal bir emirdir.

  • Geçmişe Yürümezlik İlkesi

Geçmişe etkili bir biçimde disiplin cezası verilemez. Bu ilke gereğince memura geçmişe etkili disiplin cezası verilemez. Memuriyete girmeden önce işlenmiş suçlardan dolayı disiplin cezası hükümlerine dayanarak bir ceza verilemez.

  • Kanunu Bilmemek Mazeret Sayılmaz İlkesi

Disiplin hukukunda Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesi geçerlidir. Memurun usulüne uygun olarak yürürlüğe girmiş mevzuat hükümlerini bildiği varsayılır. Disipline ilişkin olsun veya olmasın kanun ve tüzüklerin Resmi Gazetede yayımlanması Anayasal gerekliliktir. Ayrıca Danıştay içtihatları, Resmi Gazetede yayımlanmayan bir yönetmelik esas alınarak disiplin cezası verilemeyeceğini belirtmiştir

  • Eşitlik İlkesi

Sosyal ve içtimai durumları ne olursa olsun memurlar işlemiş oldukları aynı disiplin suçu nedeniyle aynı disiplin cezasıyla cezalandırılırlar. Bu açıdan eşitlik ilkesi, disiplin cezaları alanına nüfuz etmiştir.

  • Gerekçe İlkesi

Disiplin cezası kararları gerekçeli olmalıdır. Disiplin cezası verme kararının metninde bu disiplin cezasının verilmesine yol açan hukuki ve fiili sebepler açıklanmalıdır. Gerekçe zorunluluğu, idareyi verdiği disiplin cezasını daha iyi incelemeye iter ve bu sebeple idarenin art niyetle veya gizli sebeplerle disiplin cezası vermesinin yolu kapanmış olur.

İdari Soruşturma Aşamaları

Disiplin hukukunun uygulanmasında hizmetin gereklerinin yerine getirilmesi ve keyfiliği önlemek için denetime ihtiyaç olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle disiplin cezalarının verilebilmesi için belli usul ve şekillerde soruşturma yapılması gereklidir. Bu usullerin önceden bilinmesi memura güvence sağlar.

Disiplin soruşturmasının yapılması ve karara bağlanmasında, hakkında disiplin soruşturması yapılacak memurun, disipline aykırı fiil veya hâli işlediği anda görevli olduğu yerdeki Adalet Bakanlığı Disiplin Yönetmeliğinde gösterilen disiplin âmirleri yetkilidir. Disipline aykırı fiil, disiplin amiri tarafından öğrenildiği andan, idari soruşturulma başlatılmalıdır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127. maddesine göre, disiplin suçu sayılan fiil ve hâlleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hâllerin işlendiğinin disiplin âmirlerince öğrenildiği tarihten itibaren, zaman aşımı süresi;

  • Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarını gerektiren hallerde 1 ay,
  • Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren hâllerde ise 6 aydır.

Aynı maddenin 2.fıkrası, ceza gerektiren fiilin işlendiği tarihten itibaren 2 yıl geçtikten sonra disiplin cezası verilemeyeceğini düzenlemiştir. Ancak memura verilen disiplin cezasını İdare Mahkemesi iptal etti ise, zamanaşımı süresi kuralı uygulanmaz.

Kişinin disiplin suçunu gerektiren eylemin işlendiği an memur olması disiplin soruşturmasının açılabilmesi için yeterlidir. Daha sonra ayrılan, istifa eden, çekilmiş sayılan ve Devlet memurluğundan çıkarma cezası almış olan memurlar da dahil tüm Devlet memurları hakkında disiplin soruşturması yapılabilir. Kişinin daha önce aynı fiil veya eylemden bir idari soruşturma geçirmiş ve disiplin cezası almış ise aynı fiil veya eylemden ikinci kez soruşturma açılıp disiplin cezası verilemez.

Memurun disiplin suçuna konu olan eylemi hakkında ayrı bir adli soruşturma gerektirebilir. Anca disiplin soruşturması adli soruşturmadan bağımsız olarak yapılmak zorundadır. Kanunun 131. Maddesinde bu durum “Devlet memuru bakımından yürütülen disiplin soruşturmasının sonuçlandırılması için, o memur hakkındaki adlî soruşturma sonucu beklenemez.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu noktada memurun, ceza yargılamasında mahkûm olup olmaması disiplin soruşturmasını etkilemeyeceği de belirtilmelidir. Disiplin soruşturması kapsamında müşteki ve tüm tanık beyanlarının Ayrıca alınması gerekir. Adlî soruşturma kapsamında alınan beyanların dosyaya eklenmesi yeterli değildir. Aksi halde idari yargıda verilecek disiplin cezaları iptal edilmektedir.

Kanunun 125.maddesinde disiplin suç ve cezaları tek tek sayılmıştır. İlgili maddeye göre; uyarma cezası memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Uyarma cezasına sebep olabilecek fiillere örnek olarak verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında kayıtsızlık göstermek, özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek verilebilir. Kınama cezası, memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.

idari sorusturma savunma
idari sorusturma savunma

Disiplin Soruşturmasının Öğrenilmesi

Bir fiilin disiplin açısından cezalandırılmasının gerekli olup olmadığı ancak soruşturma sonucunda netlik kazanabilecektir. Zira soruşturma sürecinde fiilin disiplin suçu olup olmadığının yanı sıra, ne zaman, nasıl ve kim tarafından işlendiği açıklığa kavuşturulmakta ve ilgililerin sorumlulukları belirlenmektedir.

Soruşturma ihbar, şikayet sonrasında veya denetim sırasında tespit edilen olumsuzluklarla ilgili her türlü bilgi ve belgenin toplanarak, gerekiyorsa bilirkişi incelemesinden geçirilmesi ve nihayetinde ceza verilmesi kanaati oluşmuşsa savunma alınmak suretiyle yapılır. Devlet memurunun disipline aykırı fiil veya haline ilişkin mağdur veya ihbarcının beyanı ile doğrudan bilgi ve görgü sahibi olan tüm tanıkların kapsamlı bir şekilde yeminli beyanlarının alınması gerekir, adlî soruşturma kapsamında alınan ifadeye atıfla yetinilemez. Alınan tüm beyanların yazılı olması, ifadeyi alan, veren ve varsa yazıcının imzalarının bulunması gerekir.

Disiplin soruşturması; soruşturmaya yetkili makamlarca izin verilmesi akabinde atanacak bir soruşturmacı veya kurumlarınca kuruluş ve teşkilat yasalarına göre soruşturma yapmakla görevli Müfettişlerce ve denetim elemanlarınca yapılır. Soruşturmacının, hakkında disiplin soruşturması yapılacak memurun üstü yada eşiti düzeyde olması gerekir.

  • Bizzat öğrenilebilir
  • Herhangi bir şikayet veya ihbar suretiyle öğrenilebilir
  • Basın yayın vb. araçlarla ortaya çıkan haberler öğrenilebilir
  • Teftiş, denetim veya kontrol sonrasında öğrenilebilir
  • Adli mercilerce alınan karar sonrasında öğrenilebilir

Disiplin Soruşturması Emrini Vermeye Yetkili Makam

Disiplin suçunun soruşturulması için emir/onay vermeye yetkili makam. disiplin cezası vermeye yetkili olan sıralı disiplin amirleri veya en üst disiplin cezasını vermeye yetkili olan amirleridir. Bu mercilerce üst başlığa göre suçun öğrenilmesi akabinde soruşturma emri verilir.

Devlet Memurları Kanunu’nda Yer Alan Disiplin Suç ve Cezaları (125. Madde)

  • Devlet Memurları Kanunu’na Göre Disiplin Cezaları

Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları şunlardır:

  • Uyarma: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
  • Kınama: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
  • Aylıktan kesme: Memurun, brüt aylığından 1/30 – 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
  • Kademe ilerlemesinin durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 – 3 yıl durdurulmasıdır. Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının ¼’ü – ½’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.
  • Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

Devlet Memurları Kanununda 5 tane disiplin cezası öngörülmüştür. Bu cezalar haricinde disiplin cezası yoktur.

Disiplin Soruşturması Başlarken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Disiplin soruşturmasında uygulanacak usul kurallarının bir kısmı idari teamüllere göre bir kısmı ise zaman içerisinde oluşan teamüllere yürütülmektedir. Kamu idarelerinde disiplin soruşturmalarını yürütmek üzere özel bir örgüt oluşturulmamıştır. Soruşturmacı belirlenmesinde amirin takdiri esastır. Danıştay, soruşturmacı olarak görevlendirilecek kişinin unvan ve kadro bakımından soruşturma yapılandan daha üst yada en azından aynı statüye sahip olmasını gerekli görmektedir.

Kamu hizmetlerinin yürütülmesi esnasında kamu hizmetini ifa eden memurlar arasında ve kamu hizmetinden faydalanan vatandaştan kaynaklı husumet nedeniyle memur hakkında mesnetsiz iddia ve olgularla şikâyette bulunulması mümkündür. Disiplin soruşturmasının memurun hem manevi dünyasında hem de görev yaptığı çevre açısından olumsuz tesir uyandırması da mümkün olduğundan bu soruşturmanın ancak somut bir delile dayanarak açılması lazım gelmektedir. Genel olarak bir kamu görevlisinin disiplin cezasına konu teşkil eden eyleminin ihbar ya da şikayet ya da başka bir yolla öğrenilmesi durumunda, yasada öngörülen süre içerisinde soruşturma açılmadan önce ihbar ve şikayetlerin ciddiyetinin ön incelemeye tabi tutulması, ciddi emareler varsa soruşturmacı atanarak soruşturmanın başlatılması gerekir.

Bu nedenle memur hakkında, isimsiz, delil veya somut bir bilgi içermeyen, daha önce soruşturması tamamlanmış bir konuda yeni delil ortaya konmamış ihbar ve şikâyetlerin işleme konulmamasına karar verilmesi gerekir. Bu bakımdan ihbar ve şikayetlerin;

  • Soyut ve genel olmaması,
  • Kişi veya olay belirtilmesi,
  • İddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması,
  • İhbar veya şikayet sahibinin ad soyad adres ve imzası bulunması ve bu bilgilerin doğru olması aranmaktadır.

Disiplin Soruşturulmasının Başlatılması

Disiplin soruşturması yapılmadan kamu görevlisine disiplin cezası uygulanamaz. Devlet memurları tarafından 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde belirtilen fiil ve hallerin işlenildiğinin ilgili memurun disiplin amiri tarafından öğrenilmesi üzerine, derhal disiplin soruşturmasına başlanır. Disiplin soruşturmasına başlanılması hususunda Kanunun 127’nci maddesinde belirtilen sürelere riayet edilmesi gereklidir. Zira soruşturmacı atanmadan, DMK’da yer alan zamanaşımı sürelerine riayet etmeden veya savunma almadan sonuçlandırılan soruşturmalar sakat olacaktır.

Soruşturma emrini veren disiplin amiri, vereceği soruşturmanın sınırlarını da belirlemelidir. Soruşturma emrinde, soruşturmanın konusunu oluşturan olay veya kişilerden açıkça belirtilmelidir. Çünkü soruşturma sırasında soruşturma onayı verilen fiilden tamamen farklı bir suç olarak nitelenebilecek bir fiil ortaya çıktığında yeninden soruşturma onayı alınması gereklidir. Failin kim olduğu belli olmasa bile soruşturma emri verilebilir. Daha önceden disiplin soruşturmasına konu olmuş bir fiil hakkında disiplin cezası verilmiş olması veya disiplin cezası dışında idari bir işlem uygulanması durumunda aynı fiilden dolayı tekrar soruşturma açılamaz veya başkaca bir disiplin cezası verilemez.

Disiplin Soruşturması Yapmaya Yetkili Kişiler

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda soruşturma yapacak kişiler hakkında sınırlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Disiplin amiri, bir soruşturması marifetiyle veya soruşturmacı olabilecek yeterlikte bir kişinin bulunmaması durumunda sebeplerini açıklamak kaydıyla bizzat soruşturmayı yürütebilir. Ancak kural soruşturmacı atanarak yapılmasıdır.

Disiplin amiri tarafından disiplin suçu hakkında soruşturma emri/onayı verilmesine müteakip bizzat veya soruşturulacak memurun en az eşiti veya üstü olmak koşuluyla görevlendirilecek muhakkik aracılığıyla başlanacağı belirtilmiş olup, Teftiş Kurullarında görevli Müfettişler Bakan Onayı ile soruşturma için görevlendirilebilirler.

Disiplin soruşturmasının yapılarak karara bağlanmasında, soruşturmanın yapılacağı memurun disiplin hukukuna aykırı fiili veya faili işlediği anda görevli olduğu yerdeki disiplin amirleri yetkilidir. Geçici olarak asli görev yerinin dışında çalışan personelin disiplin amirleri geçici olarak çalıştığı birimdeki disiplin amirleridir.

Disiplin soruşturmasının kural olarak soruşturmacı atanarak yapılması esastır. Ancak gerekli durumlarda disiplin amiri veya soruşturma yapılan memura eşit veya üstü konumundaki kimselerden görevlendirilecek muhakkik aracılığıyla yapılması da mümkündür. Disiplin soruşturmasına yetkili amirin soruşturma onayı ile başlanır. Soruşturma onayı, ya doğrudan doğruya disiplin soruşturması yapılmasına yönelik müstakil bir onaydır veya 4483 sayılı Kanuna göre yapılması gerekli ön incelemeyle birlikte disiplin soruşturmasının da yapılmasını içeren müşterek onaydır. Son durumda, cezai ve disiplin soruşturmasını yürüten soruşturmacı aynı kişidir.

Soruşturmacı (Muhakkik) Atanırken Dikkat Edilecek Hususlar

Muhakkik disiplin soruşturmasını yürütür. Bu nedenle atanırken bazı hususlara dikkat edilmelidir. Bunlar;

  • Soruşturma, disiplin soruşturmasını yapmak üzere bir soruşturmacı görevlendirilmişse soruşturmacı tarafından, görevlendirilmemiş ise disiplin amiri tarafından yürütülür.
  • Soruşturma konusu açıkça belirtilerek kim hakkında soruşturma yapılacağı ve soruşturmacının kim olduğu hususlarını içerir şekilde yazılı görevlendirme yapılması ve tebliğ edilmesi gereklidir. Ayrıca soruşturmacı atanacak kişi soruşturma yapacağı kimseye eşit veya daha üst görevde olması gereklidir.
  • Soruşturmacı olarak görevlendirilenler, kendisini yazılı olarak görevlendiren disiplin âmirinin disiplin cezası verme yetkisi hariç bütün yetkilerini haiz olup: soruşturma konusuyla sınırlı olmak üzere her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan ve kişilerden bilgi ve belge almaya, tanık dinlemeye, mahallinde keşif yapmaya, hakkında soruşturma yapılan memurun savunmasını almaya, soruşturma raporu düzenlemeye yetkilidir.
  • Ancak soruşturmacı görevlendirildiği fiil veya hâlin dışında yeni bir disipline aykırı fiil veya hal tespit ederse, kendiliğinden soruşturma yapamaz. Durumu disiplin âmirine yazılı olarak bildirir. Kendisine yazılı olarak ek soruşturma izni verildiği takdirde bu konularda da soruşturma yapabilir. Suçun hukuki niteliğinin değişmesi ise yeniden izin alınmasını gerektirmez.
  • Soruşturma konusu fiilin mağduru konumunda olan veya soruşturulan kişi ile husumeti bulunan kişi, soruşturmacı olarak atanamaz.

İdari Soruşturmada Savunma Hakkı

Devlet memuruna yazılı savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemez. Yedi günden az olmamak üzere savunma hazırlamaya yeterli bir süre verilmelidir. Verilen süre içinde savunma yapılmadığı takdirde savunma hakkından vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin ihtarda bulunur. Savunma hakkı hiç kullanılmadan ya da usule uygun olmayan bir şekilde kullanılması ile ceza verilmesi durumunda ilgili cezanın iptaline hükmolunur. Disiplin cezaları derhal uygulanır ancak aylıktan kesme cezası, cezanın verildiği ayı takip eden aybaşında uygulanır.Savunma süresi tebliğ ile başlar.

Soruşturmacı tarafından hazırlanan savunma istem yazısında;

  • Memur hakkındaki iddia edilen fiil ve haller yer, zaman, kişi ve olay belirtilerek gösterilmeli;
  • Kanun gereği memura 7 günden az olmamak üzere verilen savunma süresi verilmeli,
  • DMK’nın 130. maddesinin son fıkrasında belirtildiği üzere belirtilen süre içerisinde savunmasını yapmaması halinde savunma hakkından vazgeçilmiş sayılacağı konusunda memura ihtarı yapılmalıdır. Anayasa ve kanunların garanti altına aldığı savunma hakkının hiç veya öngörülen biçimde kullandırılmaması disiplin cezası işlemini şekil açısından ağır bir şekilde sakatlamaktadır.

Memurun Görevi Sebebiyle İşleyebileceği Suçlar

Görev sebebiyle ibaresinin kamu görevlisinin ilgili yasa ve mevzuat uyarınca yerine getirmekte olduğu görevi nedeniyle işlediği ve doğrudan görevin içeriği ve biçimsel koşulları ile ilgili suçtur. Bir başka anlatımla kamu görevlisinin görevindeki yetkilerini kullanması veya kullanmaması ya da geç yerine getirilmesi suretiyle ya da görevin sağladığı yetki ve nüfuzu kötüye kullanarak işlenebilen ve bu nedenle de çoğu kez görevin yapılması veya yapılmamasının doğal sonucu olan suçtur. Unutulmamalıdır ki bu eylem/eylemsizlik sonucu vuku bulacak suçların görevin ifası sırasında veya mesai saatleri ve/veya görev mahalli dışında işlenmesi sonucu etkilemeyecektir. Lakin görevin ifası sırasında da olsa, memuriyet göreviyle ilgisi olmayan suçların genel hükümlere tabi olacağı müşahede edilmektedir.

Görev sebebiyle 4483 sayılı Kanunun kapsamına girebilecek suçlar:

  • Haksız arama (TCK m.120)
  • Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi (TCK m. 121)
  • Ayrımcılık (TCK m. 122)
  • Özel hayatın gizliliğinin ihlali (TCK m. 134), Kişisel Verilerin Kaydedilmesi (TCK m. 135)
  • Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme (TCK m.137)
  • Verileri yok etmeme (TCK m. 138)
  • İmar kirliliğine neden olma (TCK m. 184)
  • Mühürde sahtecilik (TCK m. 202)
  • Mühür bozma (TCK m. 302)
  • Resmi belgede sahtecilik (TCK m. 204)
  • Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek (TCK m. 205)
  • Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK m. 209)
  • Görevi kötüye kullanma (TCK m.257)
  • Göreve ilişkin sırrın açıklanması (TCK m:258)
  • Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (TCK m.239)
  • Denetim görevinin ihmali (TCK m. 251/2)
  • Nüfuz ticareti” (TCK m.255)
  • Kamu görevlisinin ticareti (TCK m.259), Kamu görevinin terki veya yapılmaması (TCK m.260)
  • Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf (TCK m. 261), Kamu görevlisinin ticareti (TCK m. 262)
  • Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma (TCK m.266)
  • Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme (TCK m.281)
  • Suçluyu kayırma (TCK m. 283)
  • Tutuklu hükümlü veya suç delillerini bildirmeme (TCK m.284)
  • Genital muayene (TCK m.287),
  • 237 Taşıt Kanunun 16’inci maddesi.
  • Gizliliğin ihlali (TCK m.285)
  • Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206)

İdari soruşturmalarda avukat ile temsil edilme hakkınız bulunmaktadır. İdare hukuku avukatı yardımından yararlanabilirsiniz. Zira idari soruşturma neticesinde ceza almamanız ileride bir idari dava ile karşılaşmamanız anlamına gelmektedir.

X
kadim hukuk ve danışmanlık