Devlet Memurları Kanunu 50-51. Madde (DMK)

Devlet Memurları Kanunu 50-51. Madde (DMK)

devlet memurları kanunu 50 51 madde

Devlet Memurları Kanunu 50. Madde

Sınav Şartı

Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve sınavı kazanmaları şarttır. Sınavların yapılmasına dair usul ve esaslar ile sınava tabi tutulmadan girilebilecek hizmet ve görevler ve bunların tabi olacağı esaslar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir genel yönetmelikle düzenlenir.

Devlet Memurları Kanunu 50. Madde Açıklaması

Kamu hizmet ve görevlerine ilk defa aday memur olarak gireceklerin işe girmelerine ilişkin olarak “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik” bulunmaktadır. Bu Yönetmelik Bakanlar Kurulunun 18/3/2002 tarih ve 2002/3975 sayılı Kararı ile yürürlüğe girmiştir. Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde ilk defa memur olacaklar için sınavlar merkezi olarak yapılıp, adayların nitelikleri, puanları ve tercihleri esas alınarak objektif ve eşitlik ilkelerine de uygun olarak (B) grubu kadroları için merkezi yerleştirme şeklinde uygulanmaktadır.

Kamu personeli seçme sınavları öncesinde adaylara yönelik merkezi sınav öncesinde bu sınavların yapılma esasları ve zamanı, adaylarda aranacak nitelikler ve diğer şartların belirlendiği “Sınav Kılavuzu” Devlet Personel Başkanlığı ve ÖSYM tarafından hazırlanarak sınava girecek adayların tercihlerinde rehber mahiyetinde kullanılır.

Adaylar tercihlerini bu kılavuzda yer alan unvanlara ve bu unvanlar için aranan niteliklere uygun olarak yaparlar. Adayların tercihleri ile aldıkları puanlar esas alınarak tercih ettikleri kadro ve kurumlara yerleştirmeleri ÖSYM tarafından merkezi olarak yapılır.

  • İlgili Makale: 
  • 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin: 

Devlet Memurları Kanunu 50. Madde Sınav Şartı Emsal Kararlar

Danıştay İdari Dava Daireleri E:1998/419, K:1999/887

  • Devlet Memurları Kanunu 50. Madde
  • Sınav Şartı

 Büyükşehir Belediyesinde aday memur olarak görev yapan davacının, 13.2.1995 tarihli müfettiş raporuna dayanılarak 17.9.1996 günlü, 3688 sayılı  Büyükşehir Belediye Encümeni kararı ile 657 sayılı Kanunun 48, 50 ve 98/b maddeleri uyarınca atama onayı başvuru formunun kendisi tarafından doldurulmadığı ve sınav kağıdında tahrifat yapılarak, doğru cevap sayısının değiştirilip yükseltildiği gerekçesiyle iptal edilmiş ve görevine son verilmiş ise de, iş talep formunun davacı tarafından doldurulmadığı yolunda kesin bir saptamanın bulunmaması ve sınav kağıdında iddia edilen tahrifatın var olup olmadığının veya kimler tarafından yapıldığının kanıtlanamaması karşısında, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, mahkemece davanın reddedilmesinde yasal isabet görülmemiştir.


Danıştay On İkinci Dairesi E:1995/2951, K:1995/1071

  • Devlet Memurları Kanunu 50. Madde
  • Sınav Şartı

Memur hukukunda idari istikrar ve idari gereklilikler açısından bazı koşulların varlığı halinde sakat idari işlemlerin geri alınmaması mümkündür. Bunlar genellikle, memuriyete atanan kişinin asaletinin onanması, bir sicil döneminin geçmiş olması ve ilgilinin memuriyete girişi usulsüzde olsa liyakat ve başarı durumu itibariyle memur olma koşullarını taşıdığını kanıtlamış olmasıdır.

Dava konusu olayda ise henüz aday memur olan davacının göreve başlamasının üzerinden 11 ay geçmiş bulunması nedeniyle idari istikrar ilkesinin varlığından söz edilemez. Bu durumda mahkemenin sınava ilişkin usulsüzlükler konusundaki iddiaları inceleyerek karar vermesi gerekirken, işlemi idari istikrar prensibi nedeniyle iptal etmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından kararın bozulması gerekeceği düşünüldü.


Danıştay On İkinci Dairesi E:1990/3945, K:1990/1955

  • Devlet Memurları Kanunu 50. Madde
  • Sınav Şartı

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 98. maddesinin (b) fıkrasında memurluğa alınma koşullarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması halinde ilgilinin memurluğuna son verileceği hükmü yer almış, Devlet Memurluğuna alınma koşullarının neler olduğu ise yasanın III. Kısmının 2.Bölümündeki maddelerde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Bu bölümde yer alan 48.maddede memurluğa atanacaklarda aranılan genel ve özel nitelikler sayılmakta, 50.maddede de memurluğa alınmak için açılacak Devlet Memurluğu sınavına girilmesi ve sınavın kazanılması gerektiğine işaret edilmektedir. Belirtilen yasal düzenlemeye göre, memurluk sınavına girmek ve bu sınavı kazanmak, memurluğa alınmanın koşullarındandır. Bu nedenle, 657 sayılı yasanın 48. maddesinde yazılı koşulları taşımadıkları sonradan anlaşılanlarda olduğu gibi, memurluğa sınavsız alındığı sonradan anlaşılanların da aynı yasanın 98. maddesinin (b) fıkrası uyarınca memurlukla ilişkilerinin kesilmesi kural olarak doğru ise de; Yasanın 48.maddesinde belirtilen niteliklerin sürekliliği nedeniyle, bunları taşımadığı sonradan anlaşılanların memurlukla ilişkilerinin her zaman kesilebilmesine karşılık, gerekli nitelikleri taşıyanların memurluğa ehliyetlerinin saptanması ve böylece göreve en uygun olanların seçilmesi amacıyla yapılan sınavlara girmeden memurluğa alınanlar yönünden 657 sayılı yasanın 98.maddesinin (b) fıkrasının uygulanması konusu üzerinde ayrıca durulması gerekli görülmüştür.

657 sayılı Yasada, Devlet Memurlarınca yürütülen hizmetin önemi ve niteliği dikkate alınarak memurluğa ehliyet konusunda sadece adayların seçilmeleri ile ilgili düzenlemelerle yetinilmemiş, yasanın III. Kısmının Adaylık başlıklı 3. Bölümünde aday memurlarca belli bir dönem içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj görmelerinin yanı sıra ayrıca bu dönemde hal ve hareketleriyle de memurluğa uygun olup olmadıklarının saptanması öngörülmüştür. Tüm bu aşamalardan sonra, başarılı olanların asli Devlet Memurluğuna atanacakları Yasanın 58. maddesinde hükme bağlanmıştır. Bu durumda, adaylık dönemini başarıyla tamamlayıp memurluğa ehliyeti saptanmak suretiyle asaleti onanların bu aşamadan sonra ve sadece sınav koşulu nedeniyle görevlerine son verilmesinde yasanın amacına ve kamu yararı ile hizmet gerekleri yönlerinden hukuka uygunluktan söz edilemez.

Olayda, davacının görevine adaylık dönemini tamamlayıp asaleti onandıktan sonra ve usulsüz sınav sonucunda memurluğa alındığından bahisle son verilmiş olup, bu yoldaki işlemde belirtilen nedenlerle hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Kaldı ki söz konusu usulsüzlüğün oluşmasına davacının da katkısı olduğu ileri sürülmediği gibi anılan sınav idari makamca veya yargı uyarınca da iptal edilmemiştir.


Danıştay Beşinci Dairesi E:1993/5927, K:1994/1017

  • Devlet Memurları Kanunu 50. Madde
  • Sınav Şartı

Dava dosyasının incelenmesinden, Adalet Komisyonu tarafından yapılan ve davacının 19. sırada asil olarak kazandığı infaz ve koruma memurluğu sınavının usulüne uygun olarak yapılmadığı yolunda bir sav da ileri sürülmeksizin, sınav sonuçlarını hiç uygulamaya sokulmadığı ve yeni bir sınav açılmak suretiyle açılan sınavın uygulanmasını engelleme yoluna gidildiği, davacının da bundan haberdar olunca, henüz yeni sınav açılmadan önce kayda giren dilekçeyle atamasının yapılmamasına ilişkin işlem ile yeniden sınav açılması yolundaki işlemin iptalini istediği, bu durumda, yukarıda anılan yasal düzenleme karşısında, usulüne uygun olarak yapılmış olan sınav sonuçları ortada durmakta iken, öncelikle bu sınavı asil olarak kazanmış kişilerin atamasını yapması gereken davalı idarenin, hiç atama yapmaksızın yeniden sınav açması ve davacının atanma istemini reddetmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiştir.

Davalı idare; 657 sayılı Yasanın 51/2. maddesinde, ilan edilen sınav sonuçlarının müteakip sınav tarihine kadar geçerli olduğunun hükme bağlandığını benzer düzenlemelere, İlk Defa Devlet Kamu Hizmetleri ve Görevlerine Devlet Memuru Olarak Atanacaklar İçin Mecburi Yeterlik ve Yarışma Sınavları Genel Yönetmeliğinin 4/e ve Adalet Bakanlığı Memur Sınav-Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 8/3. maddelerinde yer verildiğini, 1992 Mali Yılı Bütçe Kanunu hükümlerine göre açıktan atamalar durdurulduğundan davacının atamasının yapılamadığını, bu arada cezaevinde münhal bulunan kadrolar belirlenerek takdir yetkisi kullanılmak suretiyle münhal kadrolara personel alımı için tekrar sınav açılması izni verildiğini, yeni sınavın yapıldığını, davacının kazanılmış hakkından söz edilemeyeceğini, ilk yapılan sınavın o tarihte verilen kadrolar için geçerli olduğunu, halbuki ikinci sınavın, yeniden tespit edilen kadrolar için açıldığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davalı idare tarafından, Mahkeme kararının davacının atanmamasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin kısmı hakkında ileri sürülen hususlar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Mahkeme kararının, yeni sınav açılması yolundaki işlemin iptaline ilişkin kısmına gelince;

Bakanlık Olur’u üzerine Adli Yargı Adalet Komisyonunca açılan İnfaz ve Koruma memurluğu sınavını davacının, asil olarak kazandığı, ancak bu sınavı kazananlardan hiçbirisinin, 1992 Mali Yılı Bütçe Kanununun ilgili hükümlerine göre açıktan atamaları durdurulduğundan ve gerekli atama izni çıkmadığından bahisle atanmadığı, Bakanlık Olur’u ile yeni verilen kadrolara personel alımı için sınav açılması hususunun Cumhuriyet Başsavcılığına bildirildiği, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca, yapılan sınavı kazananların atamalarının yapılmasında bir sakınca bulunup bulunmadığı hususunun sorulması üzerine, davalı idarece, yeni verilen kadrolar ile halen boş bulunan kadrolara atama yapılmak üzere sınav açılması uygun görüldüğünden daha önce yapılan sınavları asil ve yedek de kazanan adayların bu kadrolara atanmayacaklarının bildirildiği, bunun üzerine ikinci sınavın yapıldığı dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.

İdarelerin, boş olan kadrolarına atama yapmak için her zaman sınav açabilecekleri ve bu konuda takdir yetkisine sahip oldukları İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Olayda, davalı idare tarafından, yeni verilen kadrolar ile boş bulunan kadrolara atama yapılmak üzere 27.10.1992 tarihinde yeni bir sınav açıldığı, bu sınavın usulüne uygun olarak yapılmadığı yolunda bir iddianın da ileri sürülmediği görülmekte olup, bu durumda Mahkeme kararının yeniden sınav açılması yolundaki işlemin iptaline ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.


devlet memurları kanunu 50 51 madde dmk
devlet memurları kanunu 50 51 madde dmk

Devlet Memurları Kanunu 51. Madde

Sınav Sonuçları

(Değişik: 29/11/1984 – KHK-243/7 md.) Sınav sonuçları, ilgili kurumda teşkil edilen sınav komisyonlarının sorumluluğunda belirlenecek başarılı olanların isimleri başarı sıralarına göre ilan edilir ve yazı ile de ilgililere bildirilir. İlan edilen sınav sonuçları müteakip sınav tarihine kadar geçerlidir.

Devlet Memurları Kanunu 51. Madde Açıklaması

Bu maddede girilen sınav sonrası sonuçların ne şekilde ilan edilip, sıralanacağı belirtilmiştir. Ayrıca açıklanan sonuçların geçerlilik süresi de ifade edilmiştir.

Devlet Memurları Kanunu 51. Madde Sınav Sonuçları Emsal Kararlar

Danıştay On İkinci Dairesi E:1995/6489, K:1996/3588

  • Devlet Memurları Kanunu 51. Madde
  • Sınav Sonuçları

Yozgat Adli Yargı Adalet Komisyonunca 29.11.1991 tarihinde açılan İnfaz ve Koruma memurluğu sınavını kazanan davacının atamasının, açıktan atamaların durdurulduğu nedeniyle yapılmadığı, daha sonra da idarece açık bulunan kadrolara atama yapılmak üzere 27.10.1992 tarihinde ikinci sınavın açıldığı, önce yapılan sınavları asil ve yedekten kazanan adayların bu kadrolara atamalarının yapılmadığının anlaşıldığı, idarelerin boş kadrolara atama yapmak için her zaman sınav açabileceği, önceki sınavı kazananların ataması yapılıncaya kadar yeni bir sınav yapılmasını engelleyen düzenleme bulunmadığından yeniden sınav yapılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı ve yeni sınav ile önceki sınavın geçerliliği kalmadığından davacının atamasının yapılmasına olanak olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Dava dilekçesinin incelenmesinden, … Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca 29.11.1991 tarihinde açılan infaz ve koruma memurluğu sınavını kazanan davacının atamasının yapılmadığı, 27.10.1992 tarihinde ise yeniden sınav açıldığı, davada ikinci kez açılan bu sınavın iptali istendiği halde, temyiz konusu kararda davacının atanmasının yapılmaması işleminin de dava edildiğinin kabulü ile bu işlem yönünden de davanın reddine karar verildiği anlaşılmış olup, mahkemece dava konusu edilmemiş bu işlem hakkında karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamakta ise de, tespit edilen bu durum davanın reddi yolundaki kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


Danıştay On İkinci Dairesi E:1995/6148, K:1997/961

  • Devlet Memurları Kanunu 51. Madde
  • Sınav Sonuçları

Olayda, davalı Adalet Bakanlığınca 29.11.1991 tarihinde yapılan memuriyet sınavına ilişkin duyuruda 1 adet teknisyen kadrosunun boş olduğu ilan edilmiş olup, belirtilen tarihte yapılan sınavı ….’nın asil, davacının ise yedek olarak kazandığı, ancak idarece bu sınavı kazananların hiçbirisinin atanması yapılmayarak yeni tahsis edilen kadrolar ile birlikte önceden ilan edilen kadrolar için 27.10.1992-06.11.1992 tarihlerinde yeni bir sınav yapıldığı ve bu sınava da katılarak başarılı olan …’ nın 28.12.1992 günlü onayla boş teknisyenlik kadrosuna atanmasının yapıldığı bunun üzerine 27.07.1993 tarihinde de davacı tarafından bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, idarece 1 adet boş teknisyen kadrosu için sınav açılmış olması, bu sınavı …’ nın asil, davacının ise yedek olarak başarmış bulunması, …’ nın söz konusu kadro için idarece 2. kez yapılan sınava da girerek başarılı olması, ayrıca söz konusu kadronun sonradan istifa, ölüm, kurumlararası nakil vb. sebeplerle boşaldığı yolunda bir iddianın da ileri sürülmemiş olması karşısında davacının atamasının yapılmamasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.


Danıştay Beşinci Dairesi E:2008/2042, K:2009/357

  • Devlet Memurları Kanunu 51. Madde
  • Sınav Sonuçları

Dava dosyasının incelenmesinden, taşra teşkilatı yazı işleri müdürlüğü kadroları için yapılacak görevde yükselme sınavının Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından 18.11.2006 tarihinde gerçekleştirildiği, davacının bu sınavda 100 soru üzerinden 69 soruyu doğru cevaplandırdığı, değerlendirmede (doğru sayısı/soru sayısı)x100=Puan formülünün kullanıldığı, Adalet Bakanlığı Sınav Kurulu’nun 30.11.2006 gün ve 9 no’lu kararı ile sınavın (A) kitapçık türünün 84’üncü, (B) kitapçık türünün 57’nci ortak sorusunun, birden fazla doğru cevap şıkkının bulunduğu gerekçesi ile iptal edildiği, kullanılan formüle göre davacının 69/99X100=69.697 puan alarak sınavdan başarısız sayıldığı anlaşılmaktadır.

Adalet Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nin yukarıda yer verilen hükümleri dikkate alındığında, görevde yükselme sınavında bu sınava giren adaylardan 70 puan alan her aday sınavda başarılı olmakta ve ayrıca sınavda alınan puanlara göre yapılan sıralamada başarılı olanların başarı sırası belirlenmektedir. Davacının katıldığı görevde yükselme sınavı da, başarılı olanları ve başarı sırasını belirlemeye yönelik bir sınavdır. Bu husus dikkate alındığında, davalı idarelerce hatalı olan sorunun iptal edilerek değerlendirme dışı bırakılması suretiyle yapılan hesaplamada ve davacının başarısız sayılmasında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.


Danıştay İkinci Dairesi E:2009/183, K:2009/3413

  • Devlet Memurları Kanunu 51.Madde
  • Sınav Sonuçları

Amasya Yatılı İlköğretim Okulu Öğretmeni olan davacının, 29.5.2005 tarihinde yapılan Milli Eğitim Bakanlığı Müfettiş Yardımcılığı yazılı sınavına katıldığı ve bu sınavda (95.420) puan almak suretiyle başarılı olması üzerine çağrıldığı ve 29.6.2005 tarihinde gerçekleştirilen sözlü sınavda ise (56.800) puan almak suretiyle başarısız sayıldığı anlaşılmıştır.

Dava konusu sözlü sınavda başarısız sayılma işlemi incelendiğinde; bu işlemin hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için davalı idarece, mülakat komisyonu üyelerinin her biri tarafından değerlendirme yapılarak tutanağa bağlanmış soruların ve yanıtlarının neler olduğunun, bu yanıtlara komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmadığı, ayrıca sözlü sınavda verilen yanıtların, teknolojik imkanlardan yararlanılarak kayıt altına alınmadığı, (elektronik ortamda görüntülü ve sesli kayıt gibi) anlaşılmıştır. Bu durumda, tüm unsurları itibariyle yargısal denetimin yapılabilmesi ve hukuk devleti ilkesinin temini açısından; sözlü sınav komisyonu üyelerinin her biri tarafından değerlendirme yapılarak tutanağa bağlanmış soruların ve yanıtlarının neler olduğunun, bu yanıtlara komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulmamış olması, ayrıca sözlü sınavda verilen yanıtların, teknolojik imkanlardan yararlanılarak sesli ve görüntülü kayıt altına alınmaması nedeniyle davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.


Devlet Memurları Kanunu 50. ve 51. madde emsal karar aramak için https://karararama.danistay.gov.tr/

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık