Devlet Memurları Kanunu 4-5. Madde (DMK)

Devlet Memurları Kanunu 4-5. Madde (DMK)

devlet memurları kanunu 4 5 madde

Devlet Memurları Kanunu 4. Madde

İstihdam Şekilleri

Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

A) Memur: Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.

B) Sözleşmeli Personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen pozisyonlarda , mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.

(Mülga ikinci paragraf: 4/4/2007 – 5620/4 md.)  Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanların; Millî Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin; dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde avukatlarını,  kadrolu istihdamın mümkün olamadığı hallerde tabip veya uzman tabiplerin; Adli Tıp Müessesesi uzmanlarının; Devlet Konservatuvarları sanatçı öğretim üyelerinin; İstanbul Belediyesi Konservatuvarı sanatçılarının; bu Kanuna tâbi kamu idarelerinde ve dış kuruluşlarda belirli bazı hizmetlerde çalıştırılacak personelin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdamları caizdir.

(Ek paragraf: 4/4/2007 – 5620/4 md.) Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerindeki müeyyideler, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Cumhurbaşkanınca belirlenir.

(Ek cümle: 25/6/2009 – 5917/47 md.) Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler.

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Cumhurbaşkanınca karar verilen görevlerde  sözleşme ile çalıştırılanlar da bu fıkra kapsamında istihdam edilebilir.

(Ek paragraf: 20/11/2017-KHK-696/17 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/17 md.) Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Cumhurbaşkanınca belirlenir.

(Ek fıkra: 5/7/1991 -KHK-433/1 md.; Mülga: 27/12/1991 – KHK-475/11 md.)

C) (Mülga:2 0/11/ 2017- KHK-696/17 md.; Aynen kabul : 1/2/2018 -7079/17 m d .)

D) İşçiler: (Değişik birinci cümle: 4/4/2007 – 5620/4 md.) (A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir. Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.

  • İlgili Makale: 
  • 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin: 

Devlet Memurları Kanunu 4. Madde Açıklaması

Bir kamu hizmeti için kadro ihdas edilmesi ve kamu görevlisinin statüsünün, niteliğinin ve özlüklerinin kanunla belirlenmesi, hizmetin bu Kanunda belirtilen asli ve sürekli kamu hizmeti olduğu anlaşılmasını sağlamaktadır. Uygulamada da bu kriterler esas alınarak asli ve sürekli hizmetlerin değerlendirilmesi yapılmaktadır.

25/06/2009 tarih ve 5917 sayılı Kanunla 657 sayılı Kanunun 4/B fıkrasında değişiklikler yapılmıştır. 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi hükmü çerçevesinde çalışan sözleşmeli personelle ilgili olarak yapılan bu değişiklikler sonucunda; sözleşmeli personelin sözleşmeleri kurumlarınca veya tek taraflı Bakanlar Kurulunca istisna edilen (askerlik veya doğum nedenleri) hususlar hariç olmak üzere fesih edilmesi hallerinde bir yıl süreyle ve sözleşmesi feshedildiği tarihten itibaren hiçbir kamu kurum ve kuruluşunun sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemeyeceklerdir.

Kamu kurum ve kuruluşlarındaki geçici mahiyette işleri yürütmek üzere geçici personel istihdam edilmektedir. Ayrıca özelleştirme uygulamaları sonucunda işçi statüsünde çalışmakta iken ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek suretiyle iş akitleri fesih edilen işçiler Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bu statüde istihdam edilmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarında “geçici personel” statüsünde çalışan tüm personelin uygulama birliği açısından aynı mevzuat hükümlerine tabi olmaları sağlanmalıdır.

Kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesinde, üretimin en önemli unsuru olan personelin işe alınmasında kişilerin nitelikleri esas alınmalıdır. Özel sektör yönetimi nasıl bu niteliklere bağlı kalarak işe eleman alımını gerçekleştirmekte ise, kamu yönetimi de ürettiği hizmetlerde etkinlik ve verilik sağlayabilmesi için bu ilkelere uygun personel istihdam etmelidir.

devlet memurları kanunu 4 5 madde dmk
devlet memurları kanunu 4 5 madde dmk

Devlet Memurları Kanunu 4. Madde İstihdam Şekilleri Emsal Kararlar

Danıştay Birinci Dairesi  E:1982/220, K: 1982/222

  • Devlet Memurları Kanunu 4. Madde
  • İstihdam Şekilleri

657 sayılı Yasanın 4. maddesinin B bendindeki sözleşmeli personel tanımlarından farklı olarak,  2333 sayılı Sürekli Kamu Görevlerinde Sözleşmeli Personel Çalıştırılması Hakkında Kanunun 1.maddesine dayanılarak sürekli kadro karşılığı çalışılmış olunması, 657 sayılı Yasa kapsamındaki memur niteliğini kazandırmayacağı gibi, Yasanın memurlara tanıdığı olanaklardan yararlanma hakkı da vermez. Nitekim 657 sayılı Yasanın 1. maddesinin 2.fıkrası, Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Kanunda belirtilen özel hükümler uygulanır şeklindeki hükmü ile bu esası açıkça ortaya koymuştur.

657 sayılı Yasanın gerek tedavi yardımını düzenleyen 209, gerekse konut teminini düzenleyen 194. maddeleri kapsamına sadece Devlet memurlarını almaktadır. Memur Meskenleri İnşaası Hakkında 4626 sayılı Kanun, bu Kanuna ek 6126 sayılı Kanun ve 2420 sayılı Kanun ile Memur Konutları Yönetmeliği de aynı esaslar içinde memurlar için düzenlemeler getirmiştir.

Sonuç itibariyle, 2333 sayılı Yasaya göre emekli maaşı kesilmeksizin, 657 sayılı Yasanın 4/B maddesine göre çalışan sözleşmeli personelin, Devlet memurlarına tanınan tedavi yardımı ve konut tahsisinden yararlanamayacakları mütalaa kılındı.


Danıştay On Birinci Dairesi E:2001/365, K:2001/2335

  • Devlet Memurları Kanunu 4. Madde
  • İstihdam Şekilleri

Davalı idareler tarafından; SSK’dan emekli olan davacının toptan ödeme yapılması isteminin reddedilmesine dair işlem, 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 7. maddesinin 1. fıkrasına ve davacının çalıştığı yıllarda idareyle imzaladığı sözleşmede yer alan ” … görevden ayrıldığında iş sonu tazminatı veya ikramiye alamayacağını peşinen kabul eder.” hükmüne dayandırılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4.maddesinde kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği kurala bağlanmıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesinde düzenlenen sözleşmeli personel statüsü belirli bir iş için uzmanlaşmış bir elemanı yüksek ücretle çalıştırarak, işi en iyi biçimde yürütmek ve iş bittikten sonra çalışan kişinin ilişiğini keserek Devlet bütçesine gereksiz yere yük olmasını önlemek için getirilmiştir. Bu kişilerin memur statüsünde çalıştırılmış olmaları halinde emekliye ayrıldıklarında bir toptan ödeme yapılacağı hususu tartışmasızdır.

Bunun yanı sıra, kamu veya özel sektörde çalışan işçiler, memurlar, kamu iktisadi teşebbüslerinde sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar, kamu kurumlarında kapsam dışı personel statüsünde çalışanların tümü, çalıştıkları işten ayrıldıklarında kesenek ve prim karşılığı olmaksızın yalnızca çalışılan süreye bağlı olarak bir toptan ödeme almaktadır. 657 sayılı Yasanın 4/B maddesinde öngörülen sözleşmeli personel statüsünün esasları, anılan hükmün ve 1978 yılı Bütçe Kanununun 12. maddesinde yer alan genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeli kuruluşlar, belediyeler, özel idareler ve kamu iktisadi teşebbüslerinde sözleşme ile çalıştırılan personelin çalıştırılma genel esaslarının Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir çerçeve kararnameyle saptanacağı hükmüne dayanılarak çıkarılan 6.6.1978 günlü, 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenmiştir. Anılan Bakanlar Kurulu Kararının her yıl bütçe kanunlarına konulan hükümlerle yürürlüğü devam ettirilmiş bulunmaktadır.

Bu hükümlerin birlikte incelenmesinden, sözleşmeli personele, çalışmakta iken sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmayacağı, yurt dışında çalıştırılan yabancı uyruklu personele ise belirtilen esaslar çerçevesinde iş sonu tazminatı verileceğinin kurala bağlandığı, ancak yabancı uyruklular dışında kalan sözleşmeli personele hangi esaslar dahilinde iş sonu tazminatı veya ikramiye ödeneceğine ilişkin bir düzenlemenin yapılmadığı ve dava konusu uyuşmazlığın da, bu eksik düzenleme nedeniyle ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.

Çalışanların Anayasa ile güvence altına alınan sosyal güvenlik hakkının, bu konudaki diğer hukuksal düzenlemelerde de yer alması gerekmektedir. Dolayısıyla, 657 sayılı Kanun ve 1978 yılı Bütçe Kanunu ile Bakanlar Kuruluna verilen yetkinin doğal sonucu; diğer çalışanlara olduğu gibi sözleşmeli personele de iş sonu tazminatının verilmesine ilişkin usul ve esaslara; konuyu düzenleyen Bakanlar Kurulu Kararında yer verilmesidir. Bu durumda, gerek sözleşmeli personel arasında iş sonu tazminatı ve ikramiye yönünden oluşan farklılığın giderilmesi, gerekse kamuda çalışan diğer personelle sözleşmeli çalışanlar arasındaki eşitsizliğin kaldırılması bakımından, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında bu konuda bir düzenleme yapılmaması ve 7. maddesinde, yabancı uyruklu personel dışındaki sözleşmeli personelle ilgili iş sonu tazminatına yer verilmemiş olması eşitlik ilkesine ve hukuka aykırı bulunmaktadır.

Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında ve davacı ile idare arasındaki sözleşmede yer alan, iş sonu tazminatı verilmeyeceğine dair hükme dayanılarak, davacının iş sonu tazminatı veya ikramiye verilmesi isteminin reddine ilişkin olarak tesis edilen işlemde de bu nedenle hukuka uygunluk görülmemiştir.

Öte yandan, dava konusu olayın özelliği de dikkate alındığında, yerleşmiş yargısal içtihatlara göre, işlem tarihinden itibaren yoksun kalınan parasal haklara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmekte olup, davacının yoksun kaldığı parasal tutarların, dava tarihi olan 13.4.1992’den itibaren yasal faiziyle birlikte tazmini gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile 6.6.1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 20.2.1979 günlü, 16556 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 9.2.1979 tarih ve 7/17150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik 7. maddesinin 1. fıkrası ile bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen Dışişleri Bakanlığı Personel Daire Başkanlığı’nın 14.2.1992 gün ve 1550-820 sayılı işleminin iptaline, 25.10.2001 tarihinde esasta oybirliği, tazminine hükmedilen tutara uygulanacak olan yasal faizin başlangıç tarihinin tespiti hususunda da oyçokluğu ile karar verildi.


Danıştay On Birinci Dairesi E:2000/11381, K: 2003/959

  • Devlet Memurları Kanunu 4. Madde
  • İstihdam Şekilleri

Davalı idareler tarafından; SSK’dan emekli olan davacının toptan ödeme yapılması isteminin reddedilmesine dair işlem, 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 7. maddesinin 1. fıkrasına ve davacının çalıştığı yıllarda idareyle imzaladığı sözleşmede yer alan “… görevden ayrıldığında iş sonu tazminatı veya ikramiye alamayacağını peşinen kabul eder.” hükmüne dayandırılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinde kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceği kurala bağlanmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesinde düzenlenen sözleşmeli personel statüsü, belirli bir iş için uzmanlaşmış bir elemanı yüksek ücretle çalıştırarak, işi en iyi biçimde yürütmek ve iş bittikten sonra çalışan kişinin ilişiğini keserek Devlet bütçesine gereksiz yere yük olmasını önlemek için getirilmiştir. Bu kişilerin memur statüsünde çalıştırılmış olmaları halinde emekliye ayrıldıklarında bir toptan ödeme yapılacağı hususu tartışmasızdır. Bunun yanı sıra, kamu veya özel sektörde çalışan işçilere, memurlara, kamu iktisadi teşebbüslerinde sözleşmeli personel statüsünde çalışanlara, kamu kurumlarında kapsam dışı personel statüsünde çalışanların tümüne, çalıştıkları işten ayrıldıklarında kesenek ve prim karşılığı olmaksızın yalnızca çalışılan süreye bağlı olarak bir toptan ödeme yapılmaktadır.

Bu durumda, davacı ile idare arasında düzenlenen sözleşmede yer alan, “iş sonu tazminatı verilmeyeceğine” dair hükme dayanılarak ve çalışanların Anayasa ile güvence altına alınan sosyal güvenlik hakkını daraltan nitelikteki bir yorumla, davacının iş sonu tazminatı veya ikramiye ödenmesine ilişkin isteminin cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır. Öte yandan, dava konusu olayın özelliği de dikkate alındığında, yerleşmiş yargısal içtihatlara göre, başvuru tarihinden itibaren yoksun kalınan parasal haklara faiz uygulanacağı açık olup, davacının yoksun kaldığı parasal tutarların, başvuru tarihi olan 25.7.2000 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tazmini gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, 6.6.1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 20.2.1979 günlü, 16556 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 9.2.1979 tarih ve 7/17150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik 7. maddesinin 1. fıkrası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen Dışişleri Bakanlığı işleminin iptaline 27.2.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Danıştay On İkinci Dairesi E:2004/2961, K:2005/104

  • Devlet Memurları Kanunu 4. Madde
  • İstihdam Şekilleri

Olayda, 14.10.1992 günlü ve 157 sayılı Yönetim Kurulu kararıyla, bilgi işlem merkezinde programcı olarak göreve başlayan davacının, hizmet sözleşmesinin incelenmesinden; sözleşmenin diğer tarafının Yargıtay Başkanlığı olduğu ve söz konusu sözleşmenin 657 sayılı Yasa’nın 4/B maddesi ve 6.6.1978 tarih ve 7/15754 sayılı Kararnamenin 14. maddesi uyarınca akdedildiği, davalı idarece, davacının temyiz dilekçesine verilen cevapta da, davacının 657 sayılı Yasa’nın 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli personel statüsünde çalıştığının belirtildiği, öte yandan, dosyada bulunan belgelerin incelenmesinden; davacının hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu kararın Yargıtay Hizmetlerini Güçlendirme Vakfı Yönetim Kurulunca değil, Yargıtay’ın karar organı olan Yönetim Kurulu tarafından tesis edildiği görülmektedir.

Bu durumda, davalı idarede, 657 sayılı Yasaya tabi olarak sözleşmeli statüde çalışan davacının, bir kamu kurumu olan Yargıtay Başkanlığı ile yaptığı hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin dava konusu işlemin, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu uyarınca, hakimlik ve savcılık sınıfından olmayan Yargıtay personelinin atama, nakil, yükselme ve sair özlük işlemlerini yürütmek ve bunlarla ilgili kararlar almakla görevli Yönetim Kurulu kararıyla, kamu gücüne dayalı olarak ve tek taraflı bir şekilde, idare hukuku ilkeleri içerisinde tesis edildiği anlaşılmış olup idare hukuku kuralları çerçevesinde yapılan işlemlerden doğan uyuşmazlıkların çözümünün idari yargının yetki ve görevi içinde bulunması nedeniyle, uyuşmazlığın adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Öte yandan, açılan dava, idari yargının görevinde olmakla birlikte, mahkemece dava konusu Yönetim Kurulu kararına karşı Başkanlar Kuruluna yapılacak itirazı düzenleyen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca idari merci tecavüzü bulunup bulunmadığı yönünden de olayın değerlendirileceği tabidir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz talebinin kabulü ile Ankara 8. İdare Mahkemesince verilen 21.5.2004 günlü, E: 2004/629, K: 2004/836 sayılı kararı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan 16.400.000.- lira yürütmenin durdurulması harcı ile 3.000.000 lira posta pulu ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, 28.1.2005 tarihinde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.


Devlet Memurları Kanunu  5. Madde

Dört İstihdam Şekli Dışında Personel Çalıştırılamayacağı

(Değişik: 23/12/1972 – KHK-2/1 md.) Bu Kanuna tabi kurumlar, dördüncü maddede yazılı dört istihdam şekli dışında personel çalıştıramazlar.

Devlet Memurları Kanunu 5. Madde Açıklaması

Bu madde ile dört istihdam şekli dışında personel çalıştırılamayacağı hükmüne rağmen kamu kurum ve kuruluşlarında hukuksal statüleri bu dört istihdamdan farklı olan personelinde çalıştırıldığı görülmektedir.

Buna örnek olarak da; Sağlık Bakanlığı eleman temininde güçlük çekilen yerlerde sözleşmeli sağlık personeli çalıştırılması ile kamu kurum ve kuruluşlarında kadro karşılığı sözleşmeli personel çalıştırılması ve bazı kurumların teşkilat kanunlarında yer alan özel hükümler çerçevesinde 657 sayılı Kanunun 4/B maddesinde belirtilen sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslara bağlı kalınmadan sözleşmeli statüde personel çalıştırılması ile belediyelerde 5393 sayılı Kanunun 49.maddesi çerçevesinde sözleşmeli personel çalıştırılması gösterilebilir.

Devlet Memurları Kanunu 4. ve 5. madde emsal karar aramak için https://karararama.danistay.gov.tr/

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık