Devlet Memurları Kanunu 101. Madde (DMK)

devlet memurları kanunu 101 madde

Devlet Memurları Kanunu 101. Madde (DMK) 

Günün 24 Saatinde Devamlılık Gösteren Hizmetlerde Çalışma Saat ve Usulünün Tespiti

Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.

Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi halinde hamileliğin yirmi dördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin yirmi dördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki iki yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Engelli memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.

  • İlgili Makale: 
  • 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin: 

Devlet Memurları Kanunu 101. Madde Açıklaması

Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışma saat ve şekillerinin belirlenmesinde öncesinde Devlet Personel Başkanlığının muvafakati alındıktan sonra kurumlarınca belirlenmekte idi. Bu madde de değişiklik yapılarak, kesintisiz hizmetlerin yürütülmesinde bu görevlerde çalışacak personelin çalışma saatlerinin belirlenmesinde kurumları yetkili kılınmıştır. Değişiklik öncesi bu hususta uygulamaya Devlet Personel Başkanlığı yön vererek uygulama birliği de sağlanıyordu. Ancak bu husustaki sorumluluğun kurumlara bırakılması ile farklı uygulamaların yapılabileceği ve bu uygulamaların takip ve denetiminde de olumsuzlukların olabileceği değerlendirilmektedir.

Doğum yapacaklar ile özürlü personele gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmesinde yeni esaslar getirilmiştir. Bu uygulamalardan da kurumlar sorumlu kılınmıştır. Bu da Anayasa da yapılan son değişiklerle özürlü ve kadınlara farklı uygulamaların yapılacağı hususundaki hükümler çerçevesinde bir düzenleme olmuştur. Özürlü personel istemediği sürece gece nöbeti ve gece vardiyasında çalıştırılamaz. Hamile olanlara doğumunun yirmi dördüncü haftasından itibaren (yirmi dördüncü hafta dahil) ve doğum yaptığı tarihten itibaren de bir yıl süre ile gece nöbeti ve gece vardiyası verilemez. Ancak doğumunun yirmi dördüncü haftasına kadar (yirmi dördüncü hafta hariç) bir doktor raporu olması halinde gece nöbeti ve gece vardiyası verilemeyecektir. Doktor raporu olmadığı sürece hamileliğin ilk yirmi üçüncü haftası da dahil olmak üzere gece nöbeti ve gece vardiyası verilebilecektir.

devlet memurları kanunu 101 madde dmk
devlet memurları kanunu 101 madde dmk

Devlet Memurları Kanunu 101. Madde Günün 24 Saatinde Devamlılık Gösteren Hizmetlerde Çalışma Saat ve Usulünün Tespiti Emsal Kararlar

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E:2020/2060, K:2021/1658

  • Devlet Memurları Kanunu 101. Madde
  • Günün 24 Saatinde Devamlılık Gösteren Hizmetlerde Çalışma Saat ve Usulünün Tespiti

Davacının 03/06/2014 ve 04/06/2014 tarihlerinde iki ayrı taleple idareye başvurduğu, bu taleplerin davalı idarece 18/06/2014 tarihli tek bir işlemle reddedildiği, davacının bu işlemin iptali istemiyle tek bir dava açtığı anlaşıldığından, temyizen bakılan davada her iki talebinin reddine ilişkin işlemler yönünden ayrı ayrı değerlendirilme yapılması gerekmektedir.
Davacının 03/06/2014 tarihli dilekçesinde resmi tatil gününe denk gelen 01/05/2014 tarihindeki haftalık çalışmasının fazla çalışma olarak değerlendirilmesini talep ettiği, bu talebinin dava konusu işlemle reddi üzerine bu işlemin ve dayanağı Koruma ve Güvenlik Personelinin Fazla Çalışması (Genelge 2012-3) konulu Genelge’nin 3/b maddesinin iptalini istediği anlaşılmaktadır.

Devlet Memurları Kanunu’nun 99, 101 ve 178. ve Fazla Çalışmanın Uygulama Esaslarını Gösterir Yönetmeliğin 3/(B) maddesi hükümleri nazara alındığında iptali istenen Genelge’nin, üst normlara uygun olarak düzenlendiği, davacının görevinin niteliği gereği hukuka ve hakkaniyete uygun olduğu, hukuka uygun olarak tesis edilen bireysel işlemin bu talebe yönelik kısmının da hukuka uygun olduğu,

Davacının 04/06/2014 tarihli dilekçesinde ise 28/05/2014 ila 01/06/2014 tarihlerinde 5 gün (40 saat) haftalık mesaisini ifa ettikten sonra 02-03/06/2014 tarihlerinde hafta tatili olması gerekirken 03/06/2014 tarihi itibarıyla yıllık izne ayrıldığından hafta tatilinden kesilen 1 günlük kısmın tarafına verilmesi yolundaki talebinin yine aynı işlemle reddedildiği, davacının bu işlemin de iptalini istediği anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden davacının 23/05/2014 tarihinde verdiği dilekçede 03/06/2014 tarihinden itibaren yıllık izne ayrılma talebinde bulunduğu, davalı idarenin bu tarih itibarıyla davacıyı yıllık izne ayırdığı, ancak davacının 04/06/2014 tarihli dilekçesi ile hafta tatili olan 03/06/2014 tarihinden itibaren yıllık izninin başlatılarak 1 günlük hafta tatili kaybının olduğunu bunun iadesini talep etmesi üzerine, davalı idarenin 18/06/2014 tarihli dava konusu işlemi tesis ettiği, bu işlemde davacının 1 günlük hafta tatili de eklenmek suretiyle izin dönüşü 04/07/2014 tarihinde göreve başlaması gerektiği, bu konuda bir kaybının olmadığının bildirildiği ancak davalı idare tarafından daha sonra tesis edilen ve dosyada mevcut …tarih ve …sayılı işlemle önceki yazıda izin dönüş tarihinin sehven yanlış yazıldığı, izin dönüş tarihinin 03/07/2014 tarihi olduğunun bildirildiği, davacının da bu yazı üzerine 03/07/2014 tarihinde görevine başladığı anlaşılmaktadır.

Davacı tarafından her ne kadar izne ayrılmadan önce verilen 23/05/2014 tarihli dilekçede yıllık izninin 03/06/2014 tarihinden itibaren başlatılmasını talep ettiği görülmekte ise de, davalı idarenin, davacının bu tarihte haftalık izinde olduğunu gözeterek mesaiye başlaması gereken 04/06/2017 tarihi itibarıyla yıllık izni başlatması veya 03/06/2017 tarihinden itibaren başlatılan yıllık iznin sonuna bir günlük haftalık izni eklemesi gerektiği, dolayısıyla davacının mevzuatla belirlenen haftalık tatil hakkının kısıtlandığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle dava konusu işlemin davacının 1 günlük haftalık tatilinin tarafına iadesi talebinin reddine ilişkin kısmında uyarlık bulunmadığı, Daire kararının bu kısmının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

  1. Davacının temyiz isteminin reddine,
  2. Davanın reddine ilişkin Danıştay On ikinci Dairesinin 11/09/2019 tarih ve E:2018/4080, K:2019/5790 sayılı kararının onanmasına,
  3. Kesin olarak, 04/10/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Danıştay 5. Dairesi E:1986/1877, K:1987/308

  • Devlet Memurları Kanunu 101. Madde
  • Günün 24 Saatinde Devamlılık Gösteren Hizmetlerde Çalışma Saat ve Usulünün Tespiti

İtfaiye Teşkillerinin Kuruluş, Görev, Eğitim ve Denetim Esaslarına Dair Yönetmeliğin çalışma düzeni ve saatlerini belirten 5. maddesinde Yangın söndürme ve afet hizmetleri, bayram ve genel tatil günleri de dahil günü 24 saati aksatılmadan sürdürülür.

Bu hizmetin görülmesinde itfaiye personeli postalar halinde ve 24 saat iş, 24 saat istirahat ya da 12 saat iş, 12 saat istirahat şeklinde çalıştırılır. Çalışma saat ve şekilleri belediyelerce 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 101. maddesi gereğince Devlet Personel Başkanlığının muvafakati alındıktan sonra uygulamaya konur.

Personelin fazla çalışması, mevzuatına göre ücretle karşılanır” hükmü yer almaktadır. Sözü edilen yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrası 9.2.1986 gün ve 19014 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelik ile “Bu hizmetin görülmesinde itfaiye personeli postalar halinde ve 24 saat iş, 24 saat istirahat ya da 12 saat iş, 12 saat istirahat şeklinde çalıştırılır Ancak, hizmetin sürekliliğini aksatmamak kaydıyla ve bir sıra dahilinde personele 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 99. maddesi göz önünde bulundurularak ayrıca haftada bir gün izin verilebilir şeklinde değiştirilmiştir.

T.C.Anayasasının 127. maddesinin 5. fıkrasında merkezi idarenin mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahip olduğu hükme bağlanmıştır.

İçişleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek kabulü Hakkında 3152 sayılı kanunun Birinci maddesinde, bu kanunun amacının mahalli idarelerin yönlendirilmesi olduğu açıklanmış, ikinci maddesinde de, mahalli idareleri ve bunların merkezi idare ile olan alaka ve münasebetlerini düzenleme görevi Bakanlığın görevleri arasında sayılmıştır. Yine aynı Kanunun 12.maddesinin C fıkrası hükmü ile de, Bakanlık yangından korunma ve önleme tedbirlerini, itfaiye teşkillerinin standartlarını tespit etmek, personelini eğitmek, teşkilleri denetlemek ve koordinasyon sağlamakla görevli kılınmıştır. Aynı kanunun 33. maddesinde de, Bakanlığın, kanunla yerine getirmekle yükümlü oldukları hizmetleri, tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge ve diğer idari metinlerle düzenlemekle görevli ve yetkili olduğu belirtilmiştir.

Yukarıda sözü edilen hükümler karşısında belediyelerin itfaiye hizmetlerinin daha iyi yürütülmesi, yurt sathında hizmet birliği ve standardı sağlamak için itfaiye personelinin çalışma saatlerinin bir yönetmelik hükmüyle düzenlenmesinde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 99. maddesinde de, özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabileceği belirtilmiştir.

İtfaiye hizmetlerinin devamlılık arz eden bir kamu görevi olduğundan kamu güvenliği ve sağlığı ile yakın ilişkisi bulunduğundan 12 saat iş, 12 saat istirahat ya da 24 saat iş, 24 saat istirahat şeklindeki düzenlemenin hem personelin yarısı ile hizmete devamlılık sağlayan hem de personelin diğer yarısının istirahatını gerçekleştiren dengeli ve adaletli bir düzenleme olduğu anlaşıldığından yönetmelik hükmünün hizmet gereklerine aykırı olduğu iddiası da yerinde görülmemiştir. Kaldı ki sözü edilen personelin fazla çalışması karşılığı ücretle karşılanmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.


Danıştay 12. Dairesi E:2018/3775, K:2021/3157

  • Devlet Memurları Kanunu 101. Madde
  • Günün 24 Saatinde Devamlılık Gösteren Hizmetlerde Çalışma Saat ve Usulünün Tespiti

Dava, iptali istenilen 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge’nin iptali istemi yönünden incelendiğinde;

16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge’nin ilk üç maddesinde 6111 sayılı Kanun ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan değişiklikler doğrultusunda, aynı Kanun’un 101., 104. ve 108. maddelerine ilişkin izinlerle ilgili düzenlemelere yer verildiği; dördüncü maddesinde ise, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 83. maddesine dayanılarak çıkarılan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 5. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (14) numaralı alt bendinde; İzinsiz olarak görevli bulunduğu il sınırları dışına çıkmak eyleminin disiplin suçu olarak tanımlandığı, ayrıca Devlet Memurları Kanunu’nun 101. maddesinde, günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan Devlet memurlarının çalışma saat ve şekillerinin kurumlarınca düzenleneceği hükme bağlanmıştır.

2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 2. maddesinde ise polisin kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanmasından sorumlu olduğu, bahsedilen hukuki durum ve güvenlik hizmetlerinin yirmi dört saat devam eden niteliği dikkate alınarak, personelin bir üst amirinden yazılı veya sözlü olarak izin almak suretiyle mesai saatleri dışında ve tatillerde görev yaptığı il dışına çıkabileceği ve görev mahalli dışında ikamet edebileceği belirtilmiş olup, söz konusu düzenlemelerde davacının görev yaptığı il dışına çıkmasını engelleyici ve/veya yasaklayıcı nitelikte bir düzenlemeye yer verilmediği ve anılan Genelge’nin iptalinde davacının herhangi bir menfaatinin bulunmadığı da göz önüne alındığında, 16/05/2011 tarih ve Bakanlık Genelge No:2011/28, EGM Genelge No:2011/50 sayılı Genelge’nin iptaline ilişkin kısmı yönünden davanın ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.

Dava, davacının, görevden uzak olduğu dönemi görev yaptığı il dışında geçirmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesinin iptali istemi yönünden incelendiğinde;

25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesinde; görevden uzaklaştırılan personelin açıkta kaldığı süreyi görevli bulunduğu il dışında geçirmesi talepleri ile ilgili olarak; haklarındaki idari işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, ayrıca yapılan işlemler ile ilgili belgelerin kısa sürede tebliğ edilerek herhangi bir mağduriyete ve aksaklığa meydan verilmemesi için ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşme merkezlerinde ikamet etmelerinin sağlanmasının uygun olacağı ifadesine yer verilmek suretiyle görevden uzaklaştırılan personelin görev yaptığı yerleşim merkezlerinde ikamet etme zorunluluğu dile getirilmiş, görevden uzaklaştırılan personelin tamamına tebliğ edelim, sonucunu takip edelim. dip notuyla, söz konusu Genelge görevden uzaklaştırılan personele duyurulmuştur.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 145. maddesinde görevden uzaklaştırmanın süreleri düzenlenmiş olup, görevden uzaklaştırmanın bir ceza kovuşturmasından kaynaklanması halinde bu sürenin yetkili amir tarafından, ilgilinin durumunun her iki ayda bir incelenerek uzatılabileceği belirtilmiştir. Dava konusu Genelge ise, görevden uzaklaştırılan personelin il dışına çıkmasına hiç bir koşulda müsaade etmemekte ve il dışına çıkışları yasaklayıcı hükümler içermektedir. Oysa görevden uzaklaştırmanın ne kadar süreceği, ilgilinin görevi başına ne zaman döneceği belirli olmadığından, dava konusu Genelgenin bu haliyle uygulanması durumunda, çok uzun süreler görevden uzak kalan personelin bu süre zarfında bulunduğu ilden hiç bir koşulda ayrılamaması sonucunu doğuracağı anlaşılmaktadır.

Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 5. maddesinin (A) fıkrasının (14). bendinde, izinsiz olarak il sınırları dışına çıkmak eylemini işleyen personelin aylıktan kesme cezası ile cezalandırılacağı kurala bağlanmıştır. Bir başka ifadeyle, görevden uzaklaştırılmamış bir personel açısından il dışına çıkmak izin almak şartıyla olanaklıdır. Söz konusu hükmün görevden uzaklaştırılmış personel yönünden uygulanmayacağından bahsedilemez. Bu durumda, görevden uzaklaştırılmış personelin de izin almak koşuluyla il dışına çıkabileceğini kabul etmek gerekmekte olup, görevden uzaklaştırılan personelin il dışına çıkışlarını tamamıyla yasaklayan dava konusu Genelge hükümlerinde, hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Davacının, görevden uzak olduğu dönemi il dışında geçirmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem yönünden ise, davacının görevden uzakta kaldığı süreyi ailesinin ikamet ettiği İstanbul ilinde geçirmek amacıyla yaptığı başvurunun, somut ve kabul edilebilir herhangi haklı bir neden gösterilmeksizin 25/08/2014 tarih ve 91244 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Genelgesi gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşıldığından, dava konusu bireysel işlemde de hukuka uygunluk bulunmamaktadır.


Devlet Memurları Kanunu 101. madde emsal karar aramak için https://karararama.danistay.gov.tr/

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık