İçerik Başlıkları
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasa’ya şekil ve esas bakımından uygunluğunu denetlemeye yetkilidir. Söz konusu normların denetiminde iki tür başvuru yolu vardır. Bunlardan biri diğer adı somut norm denetimi olan itiraz yolu, diğeri ise diğer adı soyut norm denetimi olan iptal davasıdır. İptal davası, Anayasada belirtilmiş bazı organların bir kanun aleyhine doğrudan doğruya Anayasa Mahkemesi iptal davası ile gerçekleştirilecek bir norm denetimidir. Bu noktada, Anayasa Mahkemesi iptal davasının konusu söz konusu normun uygulandığı somut bir olay veya dava değildir bundan dolayı da iptal davasına soyut norm denetimi de denmektedir.
Söz konusu normların Anayasa’ya aykırılık iddiasının, herhangi bir dava ya da somut olayla ilgisi yoktur. Bu noktada; olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesine dava açılamayacağı ve ayrıca usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmalar hakkında da Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağı unutulmamalıdır.

Anayasa Mahkemesi İptal Davası Kimler Açabilir ve İptal Davası Nasıl Açılır?
İptal davası açma yetkisi herkese verilmemiştir, bu yetki sadece Anayasa’nın 150.maddesinde belirtilen sınırlı sayıda organ tarafından kullanılabilir. Söz konusu organlar dışında kimse kanunların anayasa aykırılığını öne sürerek iptal davası açamaz. Anayasa’nın 150. Maddesine göre iptal davası açabilme yetkisi Cumhurbaşkanına, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. Cumhurbaşkanı iptal davası açma yetkisini tek başına kullanabilir ve bu yetkisi karşı imza kuralına tabi değildir.
2949 Sayılı Kanunun 26.maddesi gereği Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubunun iptal davası açabilmesi için üye tamsayısının salt çoğunluğu ile karar almaları gerekir. Meclis grubunda üye tamsayısının salt çoğunluğuyla karar alındıktan sonra, dava grup başkanları veya başkan vekilleri tarafından açılır. Anayasa Mahkemesi grup kararında kanunun iptali istenilecek maddelerinin de belirtilmesini istemektedir. Ek olarak, Anayasa Mahkemesinin, iptal davası açılabilmesi için grup kararının söz konusu kanunun yayımlanıp yürürlüğe girmesinden sonra alınmasını gerektiği yönünde kararları mevcuttur.
Anayasanın 148.Maddesi Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Dolayısıyla şekil bakımından iptal davası açıldığında Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubunun iptal davası açma yetkisi yoktur. Dolayısıyla görülmektedir ki esas ve şekil bakımından iptal davası açma yetkisinde ikili bir ayırıma gidilmiştir.
Anayasa Mahkemesi İptal Davası Açma Süresi
Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak bir diğer adıyla soyut norm denetimi için süreleri belirtirken esas ve şekil bakımından denetim şeklinde ikili bir ayırım yapmak gerekmektedir. Esas bakımından denetim halinde; iptal davası açma süresi Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyeler tarafından iptali istenen kanun, kanun hükmünde kararname veya içtüzüğün Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gündür.
Ancak; kanunlara ve Anayasa değişikliklerine karşı şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açma süresi ise on gündür. Anayasanın 148’inci maddesinin ikinci fıkrası “kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz” şeklinde düzenlenmiştir. Bu sınırlama kanun hükmünde kararnameler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüklerine karşı açılacak şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları için geçerli değildir. Dolayısıyla bunlar hakkında açılacak davalarda iptal davası süresi altmış gündür. Süre, ilgili kanunun Resmi Gazetede yayımlandığı gün de hesaba katılarak hesaplanır.
İptal Davasının Fonksiyonu ve Amacı
İptal davası ya da başka bir ifadeyle soyut norm denetimi ile kanunların Anayasaya uygunluğunun yargı yoluyla denetlenmesi amaçlanmaktadır. Normlar hiyerarşisi ilkesi gereğince kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. Kanunların Anayasaya aykırı olamayacağı Anayasamızın “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” başlığını taşıyan 11. maddesinde de açıkça belirtilmiştir. İptal davası bu temel hukuk ilkesinin hayata geçirilmesini sağlayan en etkili hukuk yollarından birisidir.
Kanunlar iptal davası yoluyla Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasaya aykırı olup olmadıkları yönünden incelenmekte ve değerlendirilmektedir. Anayasaya aykırı olduğu tespit edilen kanun hükümleri iptal edilerek aykırılık ortadan kaldırılmaktadır. İptal kararında yer alan gerekçeler yeni düzenlemeler için yasama organına ve yürütmeye ışık tutmaktadır.
Anayasa Mahkemesi İptal Kararının Sonuçları
Kararların sonuçları Anayasamızın 153. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:
- Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir.
- İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
- Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
- Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
- İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
- İptal kararları geriye yürümez.
- Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.