Zorla Getirme Kararı – CMK 146. Madde

zorla getirme karari

Zorla getirme kararı, kolluğun sanık, tanık, bilirkişi ve mağdur veya şikayetçiyi gerektiğinde zor kullanarak, bu yönde karar veren mahkeme, hakim veya Cumhuriyet Savcısının makamına, huzuruna kadar getirmesi işlemidir. Maddenin birinci fıkrasında hangi hallerde zorla getirme kararı verileceği hususu düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;

  • Hakkında tutuklama kararı verilmesi için (CMK’nın 100, Maddesindeki biçimde) yeterli neden bulunan şüpheli veya sanık.
  • Hakkında yakalanma emri düzenlenmesi için (CMK’nın 98. Maddesindeki biçimde) yeterli neden bulunan şüpheli veya sanık, Meşruhatlı davetiye ile çağrıldığı halde mazeretsiz olarak gelmeyen şüpheli veya sanık,
  • Meşrubatlı davetiyeye rağmen gelmeyen tank, bilirkişi, mağdur veya şikayetçi, Hakkında zorla getirme kararı verilebilir.

İlk iki durumda şüpheli veya sanık, başka bir deyişle tutuklama veya yakalama kararı verilmesi için yeterli nedenler bulunması halinde, davetiye tebliğine gerek kalmadan doğrudan zorla getirme kararı verilebilir. Şüpheli veya sanık hakkında, tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenlerin bulunmadığı hallerde, doğrudan zorla getirme kararı verilemez, bu durumda şüpheli veya sanık önce CMK’nın 145. Maddesi uyarınca davetiye ile çağrılması gerekir. Zorla getirme kararını, soruşturma aşamasında C.Savcısı veya Sulh Ceza Hakimi, kovuşturma aşamasında ise yargılamayı yapan Mahkeme verir. Zorla getirme kararında, şüpheli veya sanığın açık kimliği, üzerine atılı suçu ve şüphelinin gerektiğinde fiziğini belirleyen özellikler anlamına gelen eşkalinin de yer alması gerekir. Yine zorla getirme kararında, neden zorla getirme kararı verildiği de yazılmalıdır. Zorla getirme kararı ya günlü olur, ya da günsüz olarak çıkarılır. Kovuşturma aşamasında Mahkeme tarafından çıkarılan zorla getirme kararları, genellikle duruşma gün ve saatinde sanığın hazır edilmesi istemini içerirken, soruşturma aşamasında çıkarılan zorla getirme kararı günsüz olmaktadır.

zorla getirme karari nedir
zorla getirme karari nedir

Zorla Getirme Kararı Nedir?

Zorla getirme kararı, kolluğun sanık, tanık, bilirkişi ve mağdur veya şikayetçiyi gerektiğinde zor kullanarak, bu yönde karar veren mahkeme, hakim veya C.Savcısının makamına, huzuruna kadar getirmesi işlemidir. Diğer bir tanımla zorla getirme; soruşturma veya kovuşturma aşamasında bazı işlemlerin yapılabilmesi için müşteki, mağdur, şikayet eden, şüpheli, sanık, tanık veya bilirkişi gibi taraf ve ispat araçlarının gerektiğinde zor kullanılarak savcılık, hakimlik veya mahkeme önüne çıkarılmasıdır. Zorla getirme kararı uygulamada “ihzar müzekkeresi” veya “ihzar celbi” olarak da anılır.

Zorla getirme kararına rağmen, bu kararın yerine getirilmesi mümkün olmazsa, zorla getirme kararı verilen kimse bulunamaz ise, neden bulunamadığı hususu köy veya mahalle muhtarı ile kolluk görevlisinin birlikte düzenleyecekleri ve imzalayacakları tutanakla tespit edilerek, kararı çıkaran merciiye gönderilir.

Zorla getirme, ilgili işlemin yapılması için gerekli süre kadar uygulanabilir. İşlem yapıldıktan sonra zorla getirme tedbiri kendiliğinden kalkar. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa göre, zorla getirme tedbiri müşteki ve mağdurlar hakkında CMK 233. madde ve 44/1. maddesi, tanıklar hakkında 43. madde ve 44. maddesi hükümleri kapsamında uygulanır. Şüpheli ve sanık hakkında uygulanan CMK 146. maddesi, zorla getirmenin genel hükümlerini içerdiğinden tanık, mağdur, müşteki ve bilirkişi hakkında da uygulanır.

Zorla Getirme – CMK 146. Madde

Zorla getirme kararı günsüz ise, kolluk güçleri tarafından derhal infaz edilmeye çalışılmalı, şüpheli veya sanık yakalandığında derhal, bu imkan bulunmadığında ise yol süresi hariç en geç 24 saat içinde zorla getirme kararını veren merciin huzurunda hazır eder. Zorla getirme kararı günlü ise, bu durumda kolluk hazır edilme istenilen gün ve saate göre haklı görülebilecek bir zaman önce, şüpheli veya sanığı alır ve belli gün ve saatte hazır eder. Ancak bu süre yol süresi hariç hiçbir zaman 24 saatten fazla olmamalıdır. Zorla getirme kararı, kolluk güçlerine gerektiğinde hakkında karar çıkarılan kimseyi durumun gerektirdiği ölçüde zor kullanarak, karan veren merciin huzuruna getirilmesini gerektirir.

Bu karardan şüpheli ve sanık kaçar ise yakalanmasını, karakola alınmasını ve merciin Online getirilmesini gerekli kılar. Zorla getirme kararı üzerine, şüpheli veya sanığın hürriyeti kısıtlandığında, kendisine bu kararın bir örneği verilir, bununla kişi neden hürriyetinin kısıtlandığını da anlamış olur. Zorla getirme kararı ile getirilen şüpheli veya sanığın bu kısıtlık hali, ifade almanın veya sorguya çekilmenin tamamlanmasına kadar devam eder.

Ceza Muhakemesi madde 146’ da zorla getirme hususu düzenlenmiştir. Maddeye göre;

  • Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan veya 145. maddeye göre çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilir.
  • Zorla getirme kararı, şüpheli veya sanığın açıkça kim olduğunu, kendisiyle ilgili suçu, gerektiğinde eşkâlini ve zorla getirilmesi nedenlerini içerir.
  • Zorla getirme kararının bir örneği şüpheli veya sanığa verilir.
  • Zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık derhal, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç yirmi dört saat içinde çağıran hâkimin, mahkemenin veya Cumhuriyet savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır.
  • Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından, sorguya çekilmenin veya ifade almanın sonuna kadar devam eder.
  • Zorla getirme kararının yerine getirilememesinin nedenleri, köy veya mahalle muhtarı ile kolluk görevlisinin birlikte imzalayacakları bir tutanakla saptanır.
  • Çağrıya rağmen gelmeyen tanık, bilirkişi, mağdur ve şikâyetçi ile ilgili olarak da zorla getirme kararı verilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
zorla getirme karari cmk 146
zorla getirme karari cmk 146

Zorla Getirme Kararı Verme Şartları

Zorla getirme kararı; ifade alma, sorgu veya başkaca işlemlerin (teşhis, parmak izi alma, kan örneği alma, keşif, imza örneği alma gibi) gerçekleştirilebilmesi için uygulanan bir tedbirdir. Koruma tedbirleri, ceza yargılamasının yürütülmesi, delillerin muhafazası ve mahkemece verilecek hükmün infaz edilebilmesi amacıyla başvurulan tedbirleridir. Kişi özgürlüğüne müdahale içeren koruma tedbirlerine başvurmak için tedbirin niteliğine göre kanunda belirlenen koşulların gerçekleşmesi şarttır. CMK 146. Madde kapsamında zorla getirme kararı verebilmek için;

  • Şüpheli için tutuklama kararı verilmesi için yeterli neden olan kişi zorla getirilebilir.
  • Şüpheli için yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan kişi zorla getirilebilir.
  • İfade alma veya sorgu işlemi için çağrılıp da davete uymadığı takdirde zorla getirileceği tebliğ edilen kişi hakkında da zorla getirme kararı verilebilir.

Zorla Getirme Kararı Verme Yetkisi

  • Soruşturma Aşamasında Zorla Getirme: Soruşturma evresinde zorla getirme kararı verme yetkisi Cumhuriyet Savcısına aittir. Kolluğun (polis, jandarma veya askerin) zorla getirme yetkisi yoktur. Kolluk sadece zorla getirme emrinin icra edilmesini sağlar. Soruşturma aşamasında bazı hallerde Sulh Ceza Hakimliği de zorla getirme kararı verebilir. Suçüstü hali ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Cumhuriyet savcısına erişilemiyorsa veya olay genişliği itibarıyla Cumhuriyet savcısının iş gücünü aşıyorsa, sulh ceza hakimi de bütün soruşturma işlemlerini yapabilir. Yani zorla getirme kararı verebilir. (CMK 163. madde)
  • Kovuşturma Aşamasında Zorla Getirme: Kovuşturma, yani yargılama aşaması, iddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar devam eden yargılama safhasıdır. Kovuşturma aşamasında zorla getirme kararı verme yetkisi mahkemeye aittir.

Zorla Getirme Kararı İçeriği ve Süreci

CMK 145. maddeye göre çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebileceği açıkça belirtilmiştir. Böylece bu konudaki duraksama giderilmiş olmaktadır. CMK madde 146/1 ile yakalama emri düzenlenebilecek durumlarda da zorla getirilme kararı verilebileceği öngörülmüştür. Zorla getirilme kolluk gücüyle gerçekleştirilir. Zorla getirilme mutlaka zor kullanmayı gerektirmez. Bu terime anlamını veren potansiyel zorlamanın varlığıdır. Zorla getirme bir koruma tedbiridir. Zorla getirilme kararına dayalı olarak çıkarılan zorla getirilme yazısında;

  • Şüpheli veya sanığın açıkça kim olduğunu,
  • Yüklenen suçunun ne olduğunu,
  • Gerektiğinde eşkali,
  • Zorla getirilme nedenlerine yer verilmesi gerekir.

Zorla getirilme kararının verilmesinin gerekçesi, zorla getirilme yazısında bulunması şarttır. Çünkü zorla getirilme, kişinin özgürlüğünü sınırlayan bir işlemdir. Zorla getirilme yazısının bir örneğinin şüpheli veya sanığa verilmesi gerekir. Bu nedenle karar kolluk görevlisine bir örnek fazla olarak gönderilir. Kolluk bu karara dayanarak, durumun gerektirdiği ölçüde zor kullanarak, şüpheli veya sanığı hâkim C. Savcısı ya da mahkemenin önüne getirir. Şüpheli veya sanığın bu sırada yaralaması halinde, kolluk gücünün davranışının hukuka uygun olması nedeniyle suç oluşturmaz. Ancak durumun gerektirdiği ölçü aşılmışsa, kolluk çekip getirebileceği sanığı gereksiz olarak tekmelemiş ise, TCK’nın 256. maddesindeki suç işlenmiş olur ve şüpheli ya da sanığın direnmesi, görevli kolluk yararına ancak haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına yol açabilir. Şüpheli veya sanığın etkin direnmesi de TCK’nın 265. maddesindeki suçu oluşturabilir.

Zorla getirme kararına 7 gün içinde itiraz edilebilir.

Zorla Getirme Kararı Nasıl Uygulanır?

Tutuklama veya yakalama için yeterli nedenler varsa, zorla getirilme kararı verilmesi olanaklıdır. Ancak şüpheli veya sanık hakkında tutuklama veya yakalamayı gerektiren nedenler yoksa CMK’nın 145. maddesi uyarınca, önce uyarılı çağrı kağıdı daha sonra zorla getirilme kararı çıkarılmalıdır.

Şüpheli veya sanığın yetkili mercilerin önüne çıkarılması öngörülmüştür. Zorla getirilme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık, derhal bekletilmeden C. Savcısı veya hâkim ya da mahkeme önüne çıkarılıp ifadesi alınır veya sorguya çekilir. Şüpheli veya sanığın derhal yetkili mercilerin önüne çıkarılma olanağı yoksa örneğin uzakta bulunuyorsa, yol süresi hariç en geç yirmi dört saat içinde, çağıran hâkimin veya mahkemenin ya da C. Savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır. Yol süresi ile yirmi dört saatlik sürenin toplamı, aşılmamalıdır. Bu süreyi geçiren görevlilerin, ceza sorumluluğu söz konusu olur. Zorla getirme kararı ve yazısında gün verilmiş ise, şüpheli veya sanığın o tarihte ve belirlenen saatte, hâkim veya C. Savcısının önünde hazır bulundurulması zorunludur. Kolluk gücünün zorla getirilme kararındaki savsaması, TCK’nın 257. maddesinde öngörülen suçu oluşturur.

  • Zorla getirme kararı, getirme için haklı görülecek bir zamanda başlatılması gerekir. Hazır bulundurulma günü ve saati belirlenmiş ise, bu durumun gözetilerek zorla getirilme başlatılmalıdır. Zorla getirmenin hükmü, şüphelinin ifadesinin alınmasının ya da sanığın sorguya çekilmesinin sonuna kadar devam eder.
  • Zorla getirilme kararı yerine getirilmemiş ise, bunun nedenleri köy veya mahalle muhtarı ile kolluk görevlilerinin birlikte imzalayacakları bir tutanakla saptanır. Bu konuda bilerek gerçeğe aykırı tutanak düzenlemeleri ya da görevlerini savsamaları nedeniyle görevlilerin ceza sorumlulukları bulunmaktadır. Ayrıca maddeye göre de çağrıya rağmen gelmeyen tanık, bilirkişi, mağdur ve şikayetçi ile ilgili olarak da zorla getirme kararı verilebileceği belirtilmiştir.

Tanığın Zorla Getirilmesi

Ceza muhakemesinde ifade, beyan delillerindendir. Tanık; kendisinin yargılanmadığı davada, somut olayın aydınlatılması için, beş duyu organıyla şahit olduğu olayları anlatan kişidir. Tanığın beyanı delildir, kendisi ise delil kaynağıdır. Tanıklık kamusal bir görev olduğu için, tanık çağrıldığı zaman duruşma gün ve saatinde hazır bulunmalıdır.

CMK m.43’e göre tanıklar da çağrı kağıdı ile duruşmaya çağırılır ve duruşmaya gelmemesi halinde zorla getirileceği bildirilir. Tanık bildirime rağmen duruşmada hazır bulunmazsa, CMK 44. maddesi uyarınca hakkında zorla getirme kararı çıkarılır. Suç mağduru veya katılanın; tanıkta olduğu gibi çağrı kağıdıyla yetkili makamlarca çağrılacağı, fakat olayın aynı zamanda tanığı olmayan mağdur veya katılanın, tanıktan farklı olarak zorla getirilmesinin mümkün olmadığı düşünülmektedir. CMK 44/1. Maddeye göre; “Zorla getirme kararı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim bilgilerinin dosyada bulunması halinde bu araçlardan yararlanılmak suretiyle de tanığa bildirilir.” Yani tanık bu yöntemlerle çağrılabilir.

CMK m.43/1’de belirtildiği üzere, tanıklar çağrı kağıdı ile çağrılır ve gelmemenin sonuçları çağrı kağıdında bildirilir. Usulüne uygun çağrılıp da; mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar zorla getirilebilir, ayrıca gelmemelerinin sebep olduğu giderler takdir edilerek, kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ödettirilir. Tanıkların; ihtarlı çağrı kağıdı gönderilmeden zorla getirilmeleri, CMK m.43/1 uyarınca tutuklu işlerde mümkündür. Bunun dışında CMK m.43/3 uyarınca mahkeme; duruşmanın devamı sırasında, tanığın dinlenilmesini, işin ivediliği, davanın özellikleri ve niteliği bakımından zorunlu gördüğü durumda, davetiye olmaksızın, doğrudan zorla getirme kararı (ihzar müzekkeresi) verebilecektir.

Mağdur ve Şikayetçinin Çağrılması

CMK madde 233/1’de; mağdurun veya şikayetçinin, hakim veya cumhuriyet savcısı tarafından çağrı kağıdı ile çağrılıp dinlenebileceği belirtilmiştir. Mağdur ve müşteki, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hakim tarafından çağrı kağıdı ile çağırılıp dinlenir. Mağdur veya müştekinin dinlenmesi için yapılan çağrı bakımından tanıklara ilişkin hükümler uygulanır. (CMK 233. madde)

Meşruhatlı davetiye ile usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen mağdur veya müştekiler zorla getirilir. (CMK 44. madde) Mağdur veya müştekinin zorla getirilme şartları ve zorla getirmenin uygulanma prosedürü konusunda şüpheli veya sanık hakkında yukarıda açıkladığımız koşullar ve usul uygulanır (CMK 246. madde)

Bilirkişinin Çağırılması ve Zorla Getirilmesi

Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren durumlarda, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re’sen veya yargılamanın süjelerinin talebi üzerine karar verilebilir. Hakim; bilirkişi raporuna bağlı olmayıp, bilirkişi raporunun aksine de karar verebilir. Ancak bilirkişi raporunun aksi yönde karar verilmesi durumunda, bunun sebebinin gerekçelendirmesi gerekmektedir.

CMK m.62’ye göre, “Tanıklara ilişkin hükümlerden aşağıdaki maddelere aykırı olmayanlar bilirkişiler hakkında da uygulanır.” kabul edilmiştir. Bunun dışında mahkeme, her zaman bilirkişinin duruşmada dinlenmesine karar verebileceği gibi, ilgililerden birinin istemi halinde de açıklamalarda bulunmak üzere duruşmaya çağırılabilmesini düzenlemiştir. Tutuklu işlerde ise bilirkişilerin zorla getirilmesine karar verilebilmesi mümkün olup, zorla getirmeye ilişkin karar yazısında, bu yolla getirilmesinin nedenleri gösterilir. Bilirkişilerin dinlenilmelerinin gerekli görüldüğü durumlarda, kendilerine gönderilen çağrıya uymadıkları takdirde haklarında zorla getirme kararı uygulanabilmesi mümkün kılınmıştır. Sonuç olarak; CMK m. 62 uyarınca, tanıklara ilişkin hükümler bilirkişiler için de uygulanır.

Zorla Getirme Kararı Yargıtay Emsal Kararları

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 20.09.2012, 22368/15605

  • Zorla Getirme Kararı
  • CMK 146. Madde

Yargıtay Kararları Tutuklu işlerde CMK’nın 43 ve 236/1. Maddeleri uyarınca sadece tanklar ile tank olarak dinlenecek mağdur ve müştekiler için zorla getirilme karar verilebilecek davada tutuklu sanık bulunduğundan bahisle tutuklu olmayan sanık hakkında n getirme karar verilemeyeceği.

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık