Nişanlılık nedir? sorusunun en basit şekliyle tanımı; nişanlanma, evlenme vaadiyle olur. Evlilik vaadi içermeyen, sonucunda evlenme niyeti taşımayan birliktelik hukuken nişanlılık sayılmaz. Tarafların geleneklere uygun törenle veya törensiz şekilde ailelerine, akrabalarına ve topluma nişanlandıklarını duyurmuş olmalarını, birbirlerine evlenme vaadinde bulunmaları olarak kabul etmek gerekir. Evliliğe giden yolun başlangıcını oluşturması nedeniyle ancak birbirleri ile evlenmelerinde hukuken sakınca ve yasak olmayan kişilerin birbirleri ile nişanlanmaları mümkündür. Nişan işleminin şekil şartı yoktur. Yazılı, sözlü, törenle, törensiz olabileceği gibi açık veya örtülü beyanlarla da taraflar nişanlanma işlemini gerçekleştirebilirler. Örnek vermek gerekirse; uzun sureden beri birbirleri ile duygusal ilişki içinde bulunan, ev eşyaları satın alan, ileride evleneceklerini çevrelerine duyuran ve özellikle çevrelerindeki kişilerin de evlenme hazırlığı içinde olduklarını kabul ettikleri iki kişinin bu hal ve tavrı, nişanlılıktır.
Nişan işleminin bir şekil şartı bulunmasa da nişan işleminin geçerliliği adına bir takım şartlar bulunmaktadır. Bir başka deyişle, her ne kadar nişanlanma evlilik vaadiyle olur ibaresi ile kanunumuz nişanlanmanın nasıl olacağını belirtmiş ise de bu evlilik vaadinin geçerli bir nişan işlemi olarak sayılabilmesi adına bir takım şartlar bulunmaktadır. Şöyle ki,
- Ayırt Etme Gücü: Nişanlanacak tarafların akla uygun biçimde davranacak yeteneğe yani ayırt etme gücüne sahip olmaları gerekmektedir.
- Nişanlanma İradelerinin Ciddi ve Sağlam Olması: Nişanlanan tarafların bu yöndeki beyanlarının bir muvazaaya, bir hataya, bir korkutmaya ya da hileye dayanmaması, kişinin beyanında özgür bir irade olması gerekmektedir.
- Yasal Temsilcinin Rızası: ayırt etme gücü olan küçük veya ayırt etme gücü olan kısıtlı bir bireyin nişanlanmak istemesi halinde, yasal temsilcilerinin nişanlanma işlemine ilişkin rızasının bulunması şarttır.
- Kesin Bir Evlenme Engelinin Varlığı: Borçlar Kanunu’nun 19. ve 20. maddelerinde yer alan genel sınırlamalar ile Medeni Kanun’un 125. ve 129-130. maddelerinde yer alan mutlak evlenme engellerinin var olduğu durumlarda geçerli bir nişanlanma işleminin yapılamayacağı kabul edilmektedir.
Nişanlılıkta Tarafların Yükümlülükleri
Tarafların birbirleri ile evleneceklerine ilişkin vaatlerinin kendilerine getirdiği bazı yükümlülükler bulunmaktadır.
Sadakat Yükümlülüğü: Evlenme surecindeki tarafların, ilerideki evlilik yaşamlarında olduğu gibi evlenmeye hazırlık süreci olan nişanlılık döneminde de birbirlerine sadık olmaları gerekir. Sadakat görevi kapsamına; tarafların cinsel yönden birbirlerine sadık olmaları, aile sırlarını saklamaları, nişanlılığın niteliği ile bağdaşmayan, evliliği tehlikeye düşürecek davranışlardan kaçınmaları girmektedir.
Dayanışma Yükümlülüğü: Nişanlılar birbirlerini maddi ve manevi olarak desteklemekle, yardımlaşmakla yükümlüdürler. Bayram gibi önemli günlerde, duruma uygun hediyeler vermek, ortak yuvanın oluşturulması için gerekli görevleri yerine getirmek ve benzeri davranışlarda bulunmak, nişanlıların görevlerindendir.
Nişanlılığın gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, diğer tarafa haklı nedenle nişanı sona erdirme hakkı vermektedir.
Nişandan Vazgeçme Nedir? Nişan Bozulursa Haklarım Nelerdir?
Birbirini tanıma sureci içinde taraflardan biri veya her ikisi, evlenmelerinin doğru olmayacağına karar verebilirler. Beraberliklerini sürdüremeyeceğini düşünen tarafların nişanlılık dönemini olumsuz olarak sona erdirmesi, toplumsal deyimle nişanı bozması mümkün ve taraflar için de bir haktır. Evlenmeye ilişkin bir vaat içermesine rağmen, nişanlılardan birinin evlenmekten vazgeçmesi halinde diğer tarafın evliliğe zorlamak için dava açma hakkı yoktur. Yani nişanlılık, evlenmeye zorlamak için taraflara dava açma hakkı vermemektedir.
Her ne kadar evlenmeye zorlamak için taraflara dava açma hakkı vermese de nişanı bozmanın taraflara getirdiği bazı hak ve yükümlülükler de bulunmaktadır. Geleneklerimiz gereği, nişanlanma esnasında yakınlarınca taraflara veya taraflar birbirlerine hediye ve takı vermektedirler. Tarafların birbirleri ile evlenecekleri varsayımıyla verilen bu hediye ve takıların, nişanlanma olumsuz sona erdiğinde iadesi gerekmektedir. Hediye ve takıların iadesi, toplumsal bir kural olmanın yanında, hukuk düzenimizin de kabul ettiği bir durumdur.
Kanuna göre nişanlılık; nişandan vazgeçme, nişanlılardan birinin ölmesi ve benzeri bir sebeple sona erdiği takdirde; nişanlıların birbirlerine, ana baba veya anne ve babası gibi hareket eden kişilerin (Nişanlının anne ve babası gibi hareket eden kişiler kapsamına; nişanlının dedesi, amcası, halası, teyzesi, onu büyüten aile, yetimler yurdu, bakımevi gibi kişi ve kuruluşlar gideri) diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.
Nişanlıdan Hangi Tür Hediyeler Geri İstenebilir ? Maddi ve Manevi Tazminat Talep Edebilir miyim?
Kanunlarımıza göre, alışılmışın dışındaki hediyeler, evlenme olmaması halinde diğer tarafa iade edilmelidir. Peki, hangi hediyeleri alışılmışın dışındadır. Nişanın bozulması halinde şu kriterler kapsamındaki hediyelerin iadesi talep edilemez:
- Değerinin yüksek olmaması,
- Örf ve adete göre verilmesinin normal ve doğal olması,
- Tüketilen veya eskiyen nitelikte olması,
Ancak burada belirlenen özelliklerin dışında kalan hediyeler ve altın, ziynet eşyası gibi hediyelerin iadesi gereklidir. İadesi gereken hediyelerin aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi talep edilebilir.
Maddi Tazminat: Nişanlılardan birinin haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozması veya taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple nişanın bozulması durumunda, kusuru olan taraf, diğer tarafın evlenmek amacıyla yapmış olduğu harcamaları ve nişan giderlerini ödemekle yükümlüdür. Sadece nişanlı taraflar değil, tarafların anne babası veya onlar gibi davranan yakınları da nişanın bu şekilde bozulması üzerine yapmış oldukları harcamaların kendilerine ödenmesini talep edebilirler. Çeyiz hazırlama, ev kiralama, evin döşenmesi amacıyla eşya satın alma ve benzeri tüm durumlar için yapılan harcamaların ödenmesini talep etmek mümkündür.
Manevi Tazminat: Nişanlanma toplumsal nitelik taşımaktadır. Taraflar birbirleri ile evlenme hazırlığı ve kararında olduklarını, kamuoyuna nişanlanmak suretiyle açıklamaktadırlar. Bu nedenle nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, diğer taraftan manevi tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Ancak nişanın bozulmasından dolayı duyulan olağan üzüntü nedeniyle manevi tazminat istenemez.
- Nişanlıdan ayrılmanın çok olumsuz değerlendirilmesi nedeniyle evlenme şansının kaybedildiği bir çevrede yaşayan tarafların ayrılması,
- Ayrılmakla taraflardan birinin intihara kalkışacak derecede psikolojik çöküntü içine girmesi,
- Nişanlıların karı-koca hayatı yaşamaları,
- Nişanlılardan birinin diğeri hakkında dedikodular çıkararak ismini lekelemesi,
- Taraflardan birinin diğerinin sırlarını açıklaması,
- Nişanlıların yaşadığı cinsel ilişki sonucu nişanlı kadının hamile kalması,
- Nişanlılardan birinin başka biriyle nişanlanması veya evlenmesi sebebiyle nişanı bozması ve benzeri hallerde tarafların manevi tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Nişanlılığın sona ermesinden doğan tüm dava hakları, nişanlılığın sona ermesinden itibaren bir yıl sonra zaman aşımına uğrar. Nişanlılık sebebiyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar için boşanma avukatı hukuki destek ve avukatlık hizmeti almanız sizlerin yararına olacaktır. Nişanlılık Nedir? aslında evlilik birliğinin önemini ortaya koymaktadır.