Nazım imar planı: “Mevcut ise çevre düzeni planının genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak, arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarımı, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarımı, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, onaylı halihazır haritalar üzerine, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan plan” şeklinde tanımlanmaktadır. Nazım imar planı; Arazilerin kullanım kararlarının (Örneğin konut, park, ticaret alanı vb.) belirlendiği imar planlarıdır. 1/5000 ile 1/25.000 arasında bir ölçekte olabilirler. Nazım imar planının iptaline yönelik idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Açılan idari davalarda genel karşılaşılan hukuka aykırılıklar;
- Yatırımcı kurumun görüşünün alınmaması
- Eşdeğer alan ayrılmaması
- İmar planı değişikliği ile plan bütünlüğü bozulamaz
- İmar planının ve imar planında yapılacak değişikliğin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygunluğu
- Plan müellifinin görüşünün alınmaması ya da yeterliliğe sahip plan müellifinin olmaması
- Sürekliliği olan bir yolun daraltılması ya da çıkmaz sokak ihdas edilmesi şeklindedir.
Nazım planlar uygulama imar planlarına esas oluşturmayı hedefler ve bunu gerçekleştirirken de gelecekte şehrin nasıl bir kamulaştırmaya ihtiyaç duyacağı konusunda yol gösterip, bu konuda da önemli bir rol oynar. Türkiye kara sınırları içerisindeki tüm arazilerde yapılaşma ve şehirleşme imar planları çerçevesinde yapılır. İmar planları kendi içerisinde, özellikle hizmet ettikleri amaca göre, belirli bir hiyerarşi içerisinde bulunmaktadırlar. Bu imar planları hiyerarşik sırası ile; Mekansal Strateji Planı, Çevre Düzeni Planı, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planıdır. Bu imar planları içerisinde Nazım İmar Planı, taşınmazın imar sonrasında konut, sanayi veya rekreasyon alanları gibi alanların hangisinin içerisinde kalabileceğini belirlediği ve taşınmazın değerine etkisi en çeşitli olan imar planı olduğu için bu yazımızda “Nazım İmar Planına” değinmeye çalıştık.
İmar Planları Nelerdir?
- Sosyo-Ekonomik Planlar: Kalkınma Planları, Bölge Planları, Stratejik Plan
- Üst Düzey Fiziki Plan: Metropolitan Alan Planı, Çevre Düzeni Planı
- Yerel Fiziki Planlar: Nazım İmar Planı: 1/5.000 ölçekte ve Büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, Uygulama İmar Planı
- Özel Amaçlı Planlar: Koruma Amaçlı Plan, Turizm Amaçlı Plan, Özel Çevre Koruma Bölgesi
- Tamamlayıcı Planlar: İlave İmar Planı, Revizyon İmar Planı, Mevzi İmar Planı
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 6. maddesine göre ise;
- Bölge Planları
- Nazım İmar Planları
- Uygulama İmar Planları şeklinde sınıflandırılmaktadır.
İmar: Belediye sınırlarının içinde ve dışında yapılaşmaya ve yerleşmeye konu olan yerlerin belirli bir plan çerçevesinde bayındır hale gelmesi olarak tanımlanabilir. İmar hukukunun düzenlediği alanlar içine tüm resmi ve özel bayındırlık hareketleri girer. İmar hukuku kamu hukukunun bir dalı olan idare hukuku içerisinde yer alır. İmar hukuku var olan hukuk dallarından farklı bir takım özelliklere sahiptir. Bunlardan en önemlisi ise “disiplinlerarası” olmasıdır. İmar hukuku sadece diğer hukuk dallarıyla değil, hukuk dışındaki bilim dallarıyla da ilişkilidir.
İmar Planı: Yöre halkının sağlığını korumak, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını, iyi yaşama düzenini ve çalışma koşullarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla, ülke, bölge ve şehir verilerine göre oturma, çalışma, dinlenme ve ulaşım gibi kentsel fonksiyonlar arasında mevcut ve sağlanabilecek imkânlar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak için, varsa kadastro durumu da işlenmiş, onaylı haritaların kopyaları üzerine Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planı olarak düzenlenip onaylanmış planlardır.
Nazım İmar Planı Nedir?
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesine göre nazım imar planı; varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak hâlihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plandır.
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 4. maddesine göre ise nazım imar planı; mevcut ise çevre düzeni planının genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak, arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, onaylı hâlihazır haritalar üzerine, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan plandır.
Büyükşehirlerde 1/25.000 ölçekli nazım imar planının yapılmış olması, gerekli görülen bölgelerde 1/5.000 ölçekli nazım imar planlarının yapılmasına engel teşkil etmez. (Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği m. 6)
Nazım İmar Planı Hazırlanırken Nelere Dikkat Edilir?
Nazım imar planının hazırlanması aşamasında, planlama alanı kapsamında, analiz, etüt ve araştırmalar yapmak üzere, ilgili kurum ve kuruluşlar dan genel başlıklar halinde verilen konularda veriler elde edilir. Daha sonra bu bilgi ve veriler plan hükümleri olarak meclis tarafından kabul edilir.
- İdari sınırlar.
- Jeolojik, jeomorfolojik, hidrolojik ve hidrojeolojik yapı.
- Yerleşme alanlarının karakteristik özellikleri ile mekansal gelişme eğilimleri ve potansiyelleri.
- Yenileme, sağlıklaştırma, dönüşüm bölgelemeleri.
- İklim özellikleri.
- Bitki örtüsü.
- Toprak niteliği ve tarımsal arazi kullanımı.
- Ekolojik yapı.
- Koruma statüsü verilmiş alanlar, hassas alanlar (sit alanları, uluslararası sözleşmelerle koruman alanlar, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri, milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, yaban hayatı geliştirme alanı, yaban hayatı koruma alanı, tür koruma alanı, içme suyu havzaları koruma alanları ve diğerleri).
- Orman alanları, mera, yaylak, kışlak alanları.
- Kültür ve turizm gelişim ve koruma bölgeleri, turizm merkezleri.
- Organize sanayi bölgeleri, kapasite ve doluluk oranları.
- Genel peyzaj öğeleri, makroform analizi.
- Demografik yapı ve nüfusun demografik özellikleri (yaş, cinsiyet, çalışma, eğitim, medeni hal).
- Sosyal yapı.
- Ekonomik yapı.
- Ana ulaşım sistemi (Karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu, terminal, gar, liman ve havalimanı).
- Lojistik merkez alanları.
- Çevre sorunları.
- Sektörel yapı (tarım, sanayi, hizmet, ulaşım, enerji, maden, konut vb.)
- Katı atık depolama, geri kazanım ve bertaraf tesisleri.
- İçme suyu ve atık su arıtma tesisleri.
- Atık su deşarj yerleri.
- Tarımsal sulama alanları.
- Ruhsatlı maden sahaları.
Elde edilen veriler ışığında plan ve plan kararları, yapılan inceleme ve araştırma sonuçları incelenerek oluşturulur. İllerde; 1/5.000 olan nazım imar planları belediye meclisince aynen veya değiştirilerek onaylanır. Onaylanan nazım imar planları belediye başkanınca mühürlenerek ve imzalanarak askı ya asılır. Başkanın onay sürecindeki gecikmeler imar planının sürecini engellemez. İmar plan teklifleri belediye meclisince uygun görülmediği takdir de, ilgilisine gerekçesi ile birlikte 15 gün içerisinde belediye başkanlığınca yazı ile bildirilir.
Belediye sınırları dışında kalan alanlarda nazım imar planı yapma yetkisi, İl İdare Kurulu kararları ve valinin onayı ile mümkün olmaktadır. Yine valilikçe uygun bulunmayan imar planı teklifleri, ilgilisine gerekçesi ile birlikte 15 gün içerisinde yazı ile bildirilir.
Onaylanan planlar, herkesin rahatlıkla ulaşabileceği ve görebileceği bir şekilde ilan edilir. Ayrıca bu ilan mahalli haberleşme araçları ile duyurulur. Askıya çıkan onaylanmış planlar 30 gün boyunca burada kalır. Bu süreç dahilinde itirazlar kabul edilir. Yapılan itirazlara 15 gün içerisinde cevap verilir. Ancak Başkanlık itirazı kabul etmediği durumda, itiraz sahibi yargı yolu ile birlikte idare mahkemesine başvuruda bulunabilir. Başvurunun burada da reddedilmesi ile Danıştay’a başvurma hakkı itiraz sahibi için açılmış olur. Bunun yanı sıra, 30 günlük askı süresi içerisinde herhangi bir itiraz gelmediği takdirde plan süreci tamamlanmış olur.
Nazım İmar Planının Özellikleri Nelerdir?
- Nazım imar planları genel niteliklidir ve arazilerin genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerin çözümü gibi hususları gösterir.
- Nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından uygulama imar planındaki detay kararlar alınmaması esastır.
- Nazım imar planında, nüfus yoğunluğu verileri, kullanımlara dağılmadan toplam veri olarak yer alır.
- Nazım imar planında kullanım alanları (konut, ticaret vb.) imar adaları şeklinde değil, topografik veya ana arterlerle sınırları belirlenmiş halde görülür.
- Nazım imar planıyla parselasyon notu getirilemez.
- İmar planı değişikliklerinin iptali sonucunda söz konusu alan plansız hale gelmektedir. Yürürlükte bulunmayan önceki plan yeniden geçerlilik kazanamaz.
- “Plan kademelenmesi” ilkesi gereği nazım imar planları üst ölçekli plan kararlarına uygun olmak zorundadır. Üst ölçekli plan kararlarına uygun olmayan Nazım İmar Planlarının yasal dayanağı yoktur.
- Nazım imar planları; uygulama imar planının ilkelerini belirleyen, bu planların yapımını yönlendiren kararları içerir. Bu kararlar arasında nüfus ve gerektiğinde yapı yoğunluğu yer alır.
- Nüfus yoğunluğu belli bir alanda yaşayacak ya da çalışacak ya da o alanı kullanacak kişilerin alana oranı olarak açıklanabilir. Konut alanlarının nüfus yoğunluğu hektar başına düşen kişi sayısı ile ifade edilir. (100 Kişi/hektar ifadesi ile bir hektar alanda 100 kişinin ikametine dönük plan kararı oluşturulduğu açıklanmaktadır.
- Yoğunlukların bürüt ya da net yoğunluklar olduğu da planda belirlenir. Bürüt yoğunluk yol, yeşil alan, otopark, eğitim, sağlık gibi sosyal ve teknik donatı alanları da dahil olmak üzere plan kararlarını, net yoğunluk ise salt konut alanlarındaki yoğunluklara dönük plan kararını ifade eder.
- Yapı yoğunlukları ise; nazım imar planlarında gerektiğinde belirlenir. Yapı yoğunluğu ile belli bir alanda (İmar adası, imar parseli) yapılabilecek yapı inşaat alanı belirlenmektedir. Genelde bu yoğunluk emsal veya KAKS (kat alam kat sayısı) ile ifade edilmektedir.
- Nazım imar planı ile beldenin ve belli kullanımların gelişme yön ve büyüklükleri belirlenmektedir.
- Nazım imar planlan kentin ana ulaşım sistemini belirler. Yol, meydan. otopark gibi kullanım alanları ve bunların, bağlantıları, daha açık bir anlatımla yerleşmenin ana grup sistemi bu planlarla oluşmaktadır. Nazım imar planından beklenen yerleşimin diğer alt yapı hizmetlerini de yönlendirmek ve belirlemek üzere ulaşım sisteminin temel şemasını kurmasıdır. Daha sonra yapılacak uygulama imar planları bu temel ulaşım sis temi esas alınarak elde edilecektir.
- Nazım imar planı; plan raporu ve plan notları ile bir bütündür.
Nazım İmar Planı Aşamaları
Nazım imar planı: onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanan ve araz parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1/2.000 veya 1/5.000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklayan ve raporu ile bir bütün olan plandır.
Nazım imar planları mevcut haritalar üzerine çizilirler. Bu nedenle nazım imar planları hazırlanmadan önce mevcut haritanın yaptırılması, eğer mevcut ise güncellenmesi gerekir. Aksi takdirde, güncel olmayan bir halihazır haritaya dayalı olarak yapılacak imar planları ileride planların uygulanması yönünden sıkıntılar oluşturacaktır. Bu da nazım imar planına karşı açılan iptal davasında iptal edilmesine neden olacaktır.
Nazım İmar Planı çalışmaları 6 aşamadan oluşmaktadır.
1. Plan Yapılacak Alanın Belirlenmesi
Plan yapılacak alan belirlenir ve sının tespit edilir.
2. Plan Verilerinin Toplanması
Plan yapılacak alan ve sınırları belirlendikten sonra, söz konusu alan ile ilgili resmi kurum görüşleri talep edilir. Arazide yapılacak olan çalışmanın programı ve altyapısı hazırlanır.
a. Kurum Görüşleri
- Harita Müdürlüğü
- DSL-Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü Etüd İşleri Daire Başkanlığı
- Milli Savunma Bakanlığı İnşaat Emlak Daire Başkanlığı
- İSKİ Genel Müdürlüğü
- Turizm Bakanlığa İl Turizm Müdürlüğü
- Projeler Daire Başkanlığı Yatırım Planlama Müdürlüğü
- Mezarlıklar Müdürlüğü
- Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı
- Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü
- Sağlık Bakanlığı II Sağlık Müdürlüğü
- Türk Telekom A.Ş.
- BOTAS Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.
- TEAŞ Türkiye Elektrik Üretim İletişim A.Ş. Genel Müdürlüğü
- Başbakanlık Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü
- Kültür Bakanlığı İl Kültür Müdürlüğü
- TEDAŞ İstanbul Elektrik Dağıtım Müessesesi
- Emlak Müdürlüğü
- Çevre Bakanlığı İl Çevre Koruma Müdürlüğü
- TEDAŞ
- Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Karayolları 1.Bölge Müdürlüğü 06.2021 12:26:27
- İGDAŞ Gen. Müdürlüğü
- E.T.T Genel Müdürlüğü
- Park ve Bahçeler Müdürlüğü
- İtfaiye Daire Başkanlığı
- Ulaştırma Bakanlığı D.L.H. Meydanları Genel Müdürlüğü
- İmar Müdürlüğü
- Çevre ve Orman Bakanlığı İl Çevre ve Orman Bölge Müdürlüğü
- İl Turizm Müdürlüğü
- Planlama Müdürlüğü
- Tapu Kadastro Müdürlüğü
- İstanbul Numaralı KTVK Bölge Kurulu
b. Arazi Çalışmaları
Arazi çalışmalarında 1/1000 ve 1/2000 ölçekli haritalar üzerinde bina bazında aşağıdaki tespitler yer alır.
Bina Tespitleri
- Bina Kat Adedi
- Bina Durumu
- Bina Yapım Cinsi
- Bina Kat Kullanımları
- Fotoğraf Çekimleri
Anket Çalışması
- Yörenin sosyo-ekonomik yapısını tespit etmeye yönelik konut, işyeri ve sanayi anketleri yapılır.
- Konut anketleri, hane sayısına göre belirlenen bir yüzde ile hesaplanıp uygulanır.
- İşyeri anketleri, %50 büyüklüğünde uygulanır.
- Sanayi anketleri ise birebir yapılır.
3. Analiz ve Sentez Çalışması
Arazi çalışmaları ve toplanan kurum görüşleri neticesinde toplanan veriler derlenerek analiz paftaları hazırlanır. Bu veriler birbirleri ile çakıştırılıp, yorumlanarak sentez paftaları hazırlanır. Sentez çalışmaları sonucunda yerleşilebilir alanlar tespit edilir.
Analiz Paftaları
- Arazi Kullanım Durumu
- Eğim Analizi
- Dereler
- Jeolojik Durum
- Yapılara ait fiziksel veriler
- Taks Değerleri
- Kaks Değerleri
- Yoğunluk Analizi
- Doku Analizi
- Mülkiyet Durumu
- Arazi Değerleri
- Mevcut Ulaşım Ağı ve Sorunları
- Ulaşım Zonları
- Üst Plan Kararları
- Sentez Paftaları
- Doğal Eşik Sentezi
- Sentez
- Yerleşilebilir Alanlar
4. Plan Kararlarının Verilmesi
Planlama alanında analizlerden çıkan sonuçlar ve sosyo-ekonomik yapı da değerlendirilerek sentez sonucu ortaya çıkan plan altlıkları üzerine farklı plan alternatifleri üretilir ve üretilen alternatiflerin yerleşmenin dokusuna uygunluğu değerlendirilir.
5. Planın Çizilmesi ve Raporunun Hazırlanması
Alternatif plan yaklaşımlarından biri olgunlaştırılarak, teklif planın hazırlanmasına geçilir. Sayısal ortamda plan çizimi yapılır. Üretilen planda çizgisel olarak ifade edilemeyen hükümler genel ve özel plan notları olarak belirlenir.
Tüm bu planlama sürecinin anlatıldığı ve alt ölçekli plana yön veren yazılı açıklamaların olduğu plan raporu hazırlanır.
6. Mecliste Görüşülmesi ve Onaylanması
- Plan; resmi yazı ile meclise gönderilir.
- Mecliste onaylanır.
- Onaylanan plan ilgili birime gönderilir.
- İlgili birim planda gerekli düzeltmeleri yapar ve yedi takım çoğaltıp başkana onaylatılır.
- Dağıtım yapılır.
- Plan harita müdürlüğü tarafından askıya çıkarılır.
- Meclisin vereceği karar doğrultusunda gerekli işlemler yapılır.
- Askı süresince yapılan itirazlar değerlendirilir.
- Değerlendirmeler meclise iletilir.
Nazım İmar Planı’na İtiraz
1. Belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım imar planlarına itiraz
- Belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır.
- Planlar, plan değişiklikleri ve plan revizyonları; kayıt altına alınmak ve arşivlenmek üzere Bakanlıkça oluşturulan elektronik ortama yüklenmek ve aynı sistem üzerinden Plan İşlem Numarası almak zorundadır.
- Planlar, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer.
- Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.
- Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir.
- Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi on beş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.
2. Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerin nazım imar planlarına itiraz
- Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır.
- Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer.
- Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.
- Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir.
- İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları on beş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.(3194 S. K. m. 8)
Ayrıca nazım imar planına itiraz konusu Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 33. maddesinde de düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre,
- Çevre düzeni planı ve imar planları onaylandığı tarihten itibaren en geç on beş iş günü içinde otuz gün süreyle herkesin görebileceği şekilde idarelerce tespit edilen ilan yerlerinde asılmak suretiyle ve idarelerin internet sayfalarında eş zamanlı olarak ilan edilir.
- Planlara itiraz, otuz günlük ilan süresi içinde idareye yapılır ve itirazlar idarece değerlendirilir. İdarenin karar merciince itirazların reddedilmesi halinde, planlar başkaca bir onay işlemine gerek kalmaksızın red kararı tarihinde kesinleşir. İtiraz olmaması halinde planlar askı süresinin sonunda kesinleşir.
- İtirazlar; askı süresinin dolduğu tarihten itibaren en geç otuz gün içinde ilgili idare karar merciine gönderilir ve en geç otuz gün içinde karara bağlanarak planlar kesinleşir.
- İlan ve askı süresinde yapılan itirazlar üzerine idarelerce, planlarda değişiklik yapılması halinde planın değişen kısımlarına ilişkin olarak yeniden ilan süreci başlatılır.
Nazım İmar Planı’na Karşı Dava Açılması
İmar planlarının iptali için açılan davalar, imar planları birer idari işlem olarak kabul edildikleri için idari yargının görev alanı içerisindedir. İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurlarından biri ile hukuka aykırılıklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabilir. Planlara karşı dava açma ehliyeti geniş olarak yorumlanmaktadır. Şöyle ki malik, komşu, belde sakini, belediye meclis üyesi (karşı oy kullanmışsa) imar planlarına dava açabilir.
Nazım imar planlarının iptali istemiyle idare mahkemelerine dava açılabilir. Açılan iptal davasında yürütmenin durdurulması talep edilebilir. Dava dilekçeleri İYUK 3. ve 5. maddelerine uygun olmalıdır. Menfaat birlikteliği olan kişiler birlikte dava açabilirler. Taşınmaz ada ve parsel numaraları, uyuşmazlığın hangi plandan kaynaklandığı açık şekilde belirtilir. 2577 sayılı İdari Yargılama usulü Kanununda belirtilen süreler içerisinde açılmalıdır.
Genel dava açma süresi açısından, imar planlarına karşı itiraz edilmemesi durumunda ilan edilecekleri 1 aylık sürenin tamamlanmasını izleyen günden başlamak üzere 60 gün içerisinde dava açılabileceği; şayet bir aylık süre içerisinde itiraz edilmişse de itirazın reddedilmesiyle birlikte planların kesinleşeceği ve 60 gün içerisinde dava konusu edilebileceği belirtilmelidir. Fakat 14/02/2020 tarihinde 7221 sayılı Kanun ile 3194 sayılı Kanun’un 8. maddesine getirilen düzenleme neticesinde, kesinleşen imar planları veya parselasyon planlarına karşı kesinleşme tarihinden itibaren her halde beş yıl içinde dava açılabilecektir.
Söz konusu düzenleme yararlı bir düzenleme gibi görünmekteyse de birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Zira bu tarihten önce kesinleşen ve dava konusu edilmeyen imar planlarına ilişkin 5 yıllık süre uygulanacak mıdır? Öte yandan imar planının kesinleşmesinin üzerinden 5 yıl geçmekle birlikte uygulama işleminin yeni tesis edilmesi durumunda imar planı da uygulama işlemiyle birlikte dava konusu edilebilecek midir? Bu sorulara olumsuz yanıt verilmesi diğer bir deyişle de yargı kararlarının olumsuz yönde şekillenmesi halinde, mülkiyet hakkının ve hak arama hürriyetinin kısıtlanacağı ve bu durumun da gerek Anayasaya gerekse de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılık oluşturacağı kanaatindeyiz.
- İmar planları doğrudan ya da idari başvuruların ardından iptal davasına konu edilmemiş olsa dahi, herhangi bir süre kaydına bağlı olmaksızın idareye yapılacak başvuru ile imar planı değişikliğine ilişkin karar alınmasının talep edilebilmesi ve sonrasında dava konusu yapılabilmesi mümkün müdür?
- İmar planlarına karşı dava açılabilmesi için itiraz edilmiş olması gerekir mi?
- İmar planlarına karşı süresinde itiraz edilmesi halinde kaç farklı durum ortaya çıkabilir ve bu durumlara karşı nasıl bir hukuki yol izlenmelidir?
- İmar planlarına karşı süresinde itiraz edilmesine karşın idarenin 15 gün içinde cevap vermemesi halinde zımni ret oluşur mu ya da zımni rettin oluşması için 60 günlük süre mi beklenmelidir? Danıştay’ın konuya ilişkin yaklaşımı nasıldır?
- Süresinde dava konusu edilmemiş bir imar planı uygulama işlemi delaletiyle dava konusu edilebilir mi?
- Nazım imar planı ile birlikte uygulama imar planına ve parselasyon işlemine karşı da dava açılabilmesi mümkün müdür?
- İmar planı değişikliklerinin iptali sonucunda söz konusu alan plansız hale mi gelmektedir? Yürürlükte bulunmayan önceki plan yeniden geçerlilik kazanır mı?
- Planlara karşı dava açma ehliyeti Danıştay tarafından nasıl değerlendirilmektedir? Söz konusu alanda yatırım yapan bir kimse dava açma ehliyetine sahip midir?
Görüldüğü üzere imar planları teknik özellikleri bir yana hukuki açıdan da oldukça ayrıntı barındırmakta ve disiplinlerarası bir niteliğe sahip bulunmaktadır. İmar planlarına karşı gerek itiraz süreçlerinin takip edilmesi aşamasında gerekse de dava aşamasında profesyonel bir yardım alınması, menfaatlerinizin korunabilmesi adına yegâne tavsiyemizdir.
Nazım İmar Planı Danıştay Kararları
Danıştay 6. Daire Tarih: 04.03.2021, Esas No: 2020/11042, Karar No: 2021/3088
- Nazım İmar Planı
- İmar Hukuku
Dava, Muğla ili, Bodrum ilçesi, … Mahallesi, … ada …, …, …, …, …, …, …, …, … sayılı parsellere yönelik 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliğine ilişkin 21.08.2020 tarih ve 31220 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 20.08.2020 tarihli, 2836 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına davacı tarafından askı süresi içinde yapılan itirazın zımnen reddine dair işlem ile zımni ret işlemine konu imar planlarının iptali istemiyle açılmıştır…
Özelleştirme Yüksek Kurulu kararlarına karşı açılacak davaların ivedi yargılama usulüne tabi olduğu, bu usulde dava açma süresinin 30 gün olduğu ve bu usule tabi işlemler bakımından Kanunun 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür.
Uyuşmazlık bu çerçevede ele alındığında, Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan 20.08.2020 tarihli, 2836 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile onaylanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı, 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı değişikliği işlemleri 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde öngörülen ivedi yargılama usulü kapsamına girmekte olup, her ne kadar söz konusu maddede, 30 günlük özel dava açma süresi öngörülmüş ise de; Anayasa’nın 40. maddesi gereğince, kanunlarda özel başvuru yolu ve dava açma süresi öngörüldüğü hallerde bunun ilgililere açıkça ve ayrıca bildirilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Uyuşmazlıkta dava konusu imar planları 11.09.2020-11.10.2020 tarihleri arasında askıya çıkarılmış, davacı tarafından askı süresi içerisinde 07.10.2020 tarihinde plana itiraz edilmiştir.
Dava konusu imar planı değişiklikleri askıda ilan edilirken, söz konusu planların ivedi yargılama usulüne tabi olduğuna veya özel dava açma süresi bulunduğuna yönelik askı tutanağında herhangi bir açıklamaya yer verilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda bakılan davada, dava açma süresi değerlendirilirken, özel dava açma süresinin değil, 60 günlük genel dava açma süresinin gözetilmesinin yanı sıra ivedi yargılama usulüne tabi olan uyuşmazlıkta 2577 sayılı Kanun’un 11. madde hükmünün uygulanamayacağının dikkate alınması gerekmektedir. Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda, söz konusu imar planlarına karşı, en son askı tarihinin son gününü izleyen 11.10.2020 tarihini izleyen günden itibaren işletilecek 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açılması gerekirken, 11.12.2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Danıştay 6. Daire Tarih: 19.10.2020, Esas No: 2020/7875, Karar No: 2020/9616
- Nazım İmar Planı
- İmar Hukuku
Özelleştirme kapsam ve programında bulunan …ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … (eski …) parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak hazırlanan ve 24.07.2020 tarihli, 31195 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.07.2020 tarihli, 2797 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli ilave uygulama imar planı ve uygulama imar planı değişikliğinin, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ve 1/100000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin iptali istenilmektedir.
Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca mahkemeler hukuka uygunluk denetimini taleple bağlı olarak yaptığından; öncelikle talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte belirli ve somut olması, dava dilekçelerinde davanın konusu ile talep sonucunun hiç bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde açık ve net olarak ortaya konulması, dava dilekçelerinin “konu” ve “netice” kısımları ile dava sebeplerinin açıklandığı kısımların birbiriyle uyumlu olması gerektiği kuşkusuzdur.24.07.2020 tarihli, 31195 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.07.2020 tarihli, 2797 sayılı Cumhurbaşkanı kararının incelenmesinden; özelleştirme kapsam ve programında bulunan …ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … (eski …) parsel sayılı taşınmazın gelişme konut alanı, anaokulu, camii, çocuk bahçesi, ağaçlandırılacak alan, trafo alanı ve yol kullanımlarına ayrılmasına yönelik 1/100000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ve 1/1000 ölçekli ilave uygulama imar planı ve uygulama imar planı değişikliğinin 16.04.2019 tarihli, 927 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla onaylandığı, bu planlara askı süresi içinde gelişme konut alanlarında yoğunlukların düşürülmesine ve sosyal donatı alanlarının artırılmasına yönelik yapılan itirazların kabul edilerek 24.07.2020 tarihli, 31195 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.07.2020 tarihli, 2797 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla 1/100000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ve 1/1000 ölçekli ilave uygulama imar planı ve uygulama imar planı değişikliğinin ve aynı zamanda taşınmazın gelişme konut alanına alınmasına yönelik 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin de onaylandığı anlaşılmaktadır. 16.04.2019 tarihli, 927 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla 1/25000 ölçekli çevre düzeni planının değiştirilmesine yönelik bir karar alınmamış iken, 23.07.2020 tarihli, 2797 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla 1/1000, 1/5000 ve 1/100000 ölçekli imar planlarına askı süresinde yapılan itirazların kabul edilerek bu planlarda değişiklik yapıldığı ve ayrıca taşınmazın gelişme konut alanına alınmasına yönelik 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin de kabul edilmesine rağmen dava dilekçesinin konu kısmında …ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … (eski …) parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak hazırlanan ve 24.07.2020 tarihli, 31195 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.07.2020 tarihli, 2797 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli ilave uygulama imar planı ve uygulama imar planı değişikliğinin, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ve 1/100000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin iptalinin istenildiği, açıklamalar kısmında ise 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin 28.12.2008 onay tarihli 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı kararlarına aykırı hükümler içerdiği iddialarının yer aldığı görülmektedir. Özetle, dava dilekçesinde 23.07.2020 tarihli, 2797 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla kabul edilen 1/1000, 1/5000 ve 1/100000 ölçekli imar planlarının iptalinin istenildiği, ancak anılan karar ile 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin de onaylandığı anlaşıldığından, davacının 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğinin de iptalini isteyip istemediği hususunda tereddüt oluşmuştur. Bu itibarla, hangi ölçekteki imar planlarının iptalinin istenildiğinin açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi suretiyle dava dilekçesinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.