İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. Madde
Yargılamanın Yenilenmesi
1. (Değişik birinci cümle: 5/4/1990-3622/22 md.) Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) (Değişik: 10/6/1994-4001/23 md.) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması.
ı) (Ek: 15/7/2003-4928/6 md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması (Ek ibare : 25/7/2018 – 7145/4 md.) veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
2. Yargılamanın yenilenmesi istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanır.
3. (Değişik birinci cümle: 15/7/2003-4928/6 md.) Yargılamanın yenilenmesi süresi, 1 numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, 1 numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gündür. Bu süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanır.
İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. Madde Açıklaması
Yargılamanın yenilemesine konu kararlar, Danıştay’ın, bölge idare mahkemelerinin, idare ve vergi mahkemelerinin kesin hüküm halini alan kararlarıdır. Bununla birlikte; Danıştay ve bölge idare mahkemelerinin kesin hüküm halini alan her türlü kararı, bu başvuruya konu edilebilecek nitelikte değildir. Örneğin; Danıştay’ın temyiz başvuruları dolayısıyla vermiş olduğu onama ve bozma kararları, bölge idare mahkemelerinin istinaf başvurularının reddine ve ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına ilişkin kararları böyledir. Bu kararlar aleyhine, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulması olanaklı değildir. Bir kararın yargılamanın yenilenmesi başvurusuna konu edilebilmesi için, ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan davalarda verilmiş olması ve ayrıca, kesinleşmiş; yani, kesin hüküm halini almış bulunması gereklidir. Bu açıklamaya göre, yargılamanın yenilenmesi başvurusuna konu edilebilecek nitelikte kararlar, kesin hüküm halini almış olmaları koşuluyla:
- İlk derece idari yargı yerlerinin vermiş olduğu davanın reddi, dava konusu işlemin iptali, davanın kısmen reddi ve dava konusu işlemin kısmen iptali, dava hakkında çeşitli nedenlerle (davadan feragat gibi) karar verilmesine yer olmadığı yolunda verilen kararlar la İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesi uyarınca ilk inceleme sonucunda verilen davanın incelenmeksizin reddine dair kararlar,
- Danıştay dava dairelerinin, 2575 sayılı Danıştay Kanununun 24. maddesinin birinci fıkrasında ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay’ın görevine girdiği belirtilen davalarda verilmiş oldukları benzer kararlar,
- Danıştay dava dairelerinin, idare mahkemelerinin (ve görev verilirse vergi mahkemelerinin) İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A ve 20/B maddelerinde düzenlenen ivedi yargılama usullerini uygulayarak vermiş oldukları kararları bozduktan sonra, gerekli inceleme ve araştırmayı kendileri yaparak, işin esası hakkında vermiş oldukları kararlar,
- Bölge idare mahkemelerinin, istinaf başvurusunu (kısmen ve ya tamamen) kabul ederek, ilk derece idari yargı yerinin başvuruya konu kararını (veya ilgili hüküm fıkrasını) kaldırdıktan sonra, işin esasına girerek vermiş oldukları kararlardır.
- İlgili Makale:
- 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) Tam Metin:
İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. Madde Yargılamanın Yenilenmesi Emsal Kararlar
Danıştay 8. Dairesi E:2020/852, K:2021/2922
- İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. Madde
- Yargılamanın Yenilenmesi
Davacı tarafından ileri sürülen yargılamanın yenilenmesi gerekçeleri incelendiğinde … tarafından açılan davada İdare Mahkemesince dosyanın incelenmesi sonucu verilen kararlarda, denklik başvurusu üzerine getirilen seviye tespit sınavı şartının, 14.07.1996 tarihli Yönetmelikte yer alan ”Kişilerin her ne ad altında olursa olsun yurtdışından açık, ekstern, gıyabi eğitim gibi devam zorunluluğu bulunmayan bir eğitim öğretim sonucunda aldıkları sertifika veya diplomalara denklik verilmez.” hükmünün 1996 tarihinden önce öğrenime başlayan kişiler hakkında uygulanmaması amacıyla pasaport bilgilerine göre 35-141 gün arasında olanların seviye tespit sınavında başarılı olması halinde denklik işlemlerinin yapılabileceğine ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulu 23.03.2010 tarihli toplantısında alınan kararın gerekçe gösterilerek verildiği, davacının durumunun Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinde öngörülen yönteme göre değerlendirilmesi gerekirken, bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın alınan Yürütme Kurulu kararı gerekçe gösterilmek suretiyle başvurusunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal kararı verilmiş, Danıştay tarafından bozulan söz konusu karar Mahkemenin ısrar kararı üzerine İdari Dava Daireleri Kurulu’nca yine aynı gerekçeyle onanmış ve söz konusu karar kesinleşmiş olup, söz konusu kişilye ilişkin verilen kararların şahısların seviye tespit sınavı olmadan denklik belgesi alabileceklerine değil, dava konusu hususun Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğine göre incelenerek karar verilmesi gerektiğine yönelik olduğu görülmüştür. Yine … tarafından açılan davada İdare Mahkemesi dosyanın incelenmesi sonucu, Azerbaycan İnşaat Mühendisleri Üniversitesinden alınan diploması için denklik talebinde bulunan davacının durumunun, Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği’nin yukarıda bahsedilen maddelerinde öngörülen şartlara uygun olup olmadığının değerlendirilmesi ve ulaşılacak sonuca göre işlem tesis edilmesi gerekirken, bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın başvurusunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal kararı verilmiş, Danıştay tarafından bozulan söz konusu karar Mahkemenin ısrar kararı üzerine İdari Dava Daireleri Kurulu’nca onanmış ve söz konusu karar kesinleşmiş olup, söz konusu kişiye ilişkin verilen kararın şahsın doğrudan denklik belgesi alabileceğine ilişkin değil, dava konusu hususun Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğine göre incelenerek karar verilmesi gerektiğine yönelik olduğu görüldüğünden, İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. madde 1/h’de yer alan ”’Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması” düzenlemesinde mevcut tarafların aynı olması şartı karşılanmadığı gibi yukarıda belirtilenler ve davacı tarafından ileri sürülenler de dahil ilgili mevzuatın 53. maddede yer alan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin hiçbirinin olayda mevcut olmadığı sabittir.
Davalı tarafından idare lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği iddia edilmişse de, olağanüstü bir kanun yolu olan yargılanmanın yenilenmesi bir dava olmayıp, bu istemin kabulü halinde dava dosyası yeniden ele alınıp uyuşmazlık hakkında karar verileceğinden, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi kararında da davacı veya davalı aleyhine verilmiş bir karar olmadığından, yargılama giderleri arasında sayılan ve hukuki yardım karşılığı olan vekâlet ücretine hükmedilmesine olanak bulunmamaktadır. Nitekim, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 10. maddesine göre, ancak iade-i muhakeme talebinin kabulü üzerine cereyan edecek davalar yeni harca tabi olacağından, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi halinde harca da hükmedilmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddi ile İdare mahkemesi kararının yukarıda yer verilen açıklamayla onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay 8. Dairesi E:2020/44, K:2021/2911
- İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. Madde
- Yargılamanın Yenilenmesi
İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. maddesi birinci fıkrasında yargılamanın yenilenmesi nedenleri sayılmış, (c) bendinde karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması, (h) bendinde tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunmasının yargılamanın yenilenmesinin sebepleri olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafından ileri sürülen yargılamanın yenilenmesi gerekçeleri incelendiğinde; … tarafından açılan davada İdare Mahkemesince … tarafından açılan davada İdare Mahkemesince E: … sayılı, … tarafından açılan davada … İdare Mahkemesi tarafından E…. sayılı dosyaların incelenmesi sonucu verilen kararlarda, denklik başvurusu üzerine getirilen seviye tespit sınavı şartının, 14.07.1996 tarihli Yönetmelikte yer alan ”Kişilerin her ne ad altında olursa olsun yurtdışından açık, ekstern, gıyabi eğitim gibi devam zorunluluğu bulunmayan bir eğitim öğretim sonucunda aldıkları sertifika veya diplomalara denklik verilmez.” hükmünün 1996 tarihinden önce öğrenime başlayan kişiler hakkında uygulanmaması amacıyla pasaport bilgilerine göre 35-141 gün arasında olanların seviye tespit sınavında başarılı olması halinde denklik işlemlerinin yapılabileceğine ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulu 23.03.2010 tarihli toplantısında alınan kararın gerekçe gösterilerek verildiği, davacıların durumlarının Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinde öngörülen yönteme göre değerlendirilmesi gerekirken, bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın alınan Yürütme Kurulu kararı gerekçe gösterilmek suretiyle başvurusunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçeleriyle iptal kararı verilmiş, Danıştay tarafından bozulan söz konusu kararlar Mahkemelerin ısrar kararı üzerine İdari Dava Daireleri Kurulu’nca yine aynı gerekçeyle onanmış ve söz konusu kararlar kesinleşmiş olup, söz konusu kişilere ilişkin verilen kararların şahısların seviye tespit sınavı olmadan denklik belgesi alabileceklerine değil, dava konusu hususun Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Yönetmeliğine göre incelenerek karar verilmesi gerektiğine yönelik olduğu görüldüğünden, İdari Yargılama Usulü Kanunu 53.madde 1/h’de yer alan ”’Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması” düzenlemesinde mevcut tarafların aynı olması şartı karşılanmadığı gibi yukarıda belirtilenler ve davacı tarafından ileri sürülenler de dahil ilgili mevzuatın 53. maddede yer alan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin hiçbirinin olayda mevcut olmadığı sabittir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının b bendinde “Temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı” hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 55. maddesinin 2. fıkrasında; yargılamanın yenilenmesi isteminin, karşı tarafın savunması alındıktan sonra inceleneceği ve kanunda yazılı sebeplerin bulunması halinde davaya yeniden başlanacağı hüküm altına alınmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı tarafından ileri sürülen yargılamanın yenilenmesi sebepleri yerinde bulunmayarak istemin reddedilmesi nedeniyle yeni bir yargılama sürecinin başlamasına gerek görülmediği; başka bir anlatımla, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü halinde istem yeni bir davaya dönüşmekte olup bu aşamaya kadar olan süreç eski yargılamanın devamı niteliğinde olduğundan davalı idare lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmamaktadır.
Bu nedenle … İdare Mahkemesi’nce verilen kararın hüküm fıkrasındaki, “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 600,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılması ve kararın bu şekilde düzeltilmesi gerekmektedir.
Danıştay 12. Dairesi E:2021/2348, K:2021/3421
- İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. Madde
- Yargılamanın Yenilenmesi
Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı Güvenlik Tabur Komutanlığın’da uzman erbaş olarak görev yapmakta iken davacı hakkında 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12. maddesi 2. fıkrası ”Görevde başarısız olanlarla, atandıkları kadro görev yerleri ile ilgili olarak üç ay ve daha uzun süreli bir kurs veya eğitime gönderilenlerden kurs veya eğitimde başarısız olan veya kendilerinden istifade edilemeyeceği anlaşılan uzman erbaşların, barışta sözleşme sürelerine bakılmaksızın Türk Silâhlı Kuvvetleri ile ilişikleri kesilir. Bunlar, yedekte er kaynağına alınırlar.”, Uzman Erbaş Yönetmeliği’nin 13. maddesinin 2. fıkrası Görevde başarısız olanlar ile kendisinden istifade edilemeyeceği (atış, spor, eğitim, operasyon ve istihdam edildikleri kadro görev yerlerinde ve davranışlarında askerlik mesleği değerlerini sergilemede, ikazlara rağmen istenen düzeye ulaşamayan ve aşırı derecede borçlananlardan bu durumu rapor, tutanak ve her türlü belge ile kanıtlananlar, mazeretsiz olarak bir sözleşme yılı içerisinde yedi gün ve daha uzun süre ile göreve gelmeyenler) anlaşılan, atandıkları kadro görev yerleri ile ilgili olarak üç ay ve daha uzun süreli bir kurs veya eğitime gönderilenlerden kurs veya eğitimde başarısız olan uzman erbaşların, barışta sözleşme sürelerine bakılmaksızın Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişikleri kesilir. Bunlar yedekte er kaynağına alınır”. hükmü gereğince sözleşmesi feshedilerek Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma işleminin tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada Askeri Yüksek İdare Mahkemesi …Dairesi’nin … tarih ve Gensek No:…, E:…, K:2012/245 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, söz konusu karara karşı yapılan karar düzeltme isteminin de aynı Dairenin … tarih ve Gensek No:.., E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, kararın olağan kanun yollarından geçerek kesinleştiği ve kesin hüküm haline gelmesi üzerine, davacı tarafından sözleşmenin feshi işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi … Dairesi’nin … tarih ve Gensek No:…, E:…, K:… sayılı kararına karşı yargılamanın yenilenmesi ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde; yargılamanın yenilenmesi istemine konu olan ve kaldırılması istenen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi …Dairesince verilen kararın, istinaf kanun yolunun uygulanmasına başlandığı 20/07/2016 tarihi öncesinde verilmiş olması ve verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan 2577 sayılı Kanun hükümlerine göre temyize tabi bir karar olması nedeniyle, bu karara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması üzerine verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sayılı kararının da, ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte olan kanun yollarına ilişkin hükümlere, dolayısıyla temyiz kanun yolu incelemesine tabi olması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının Danıştay nezdinde temyiz incelenmesine tabi olduğu hususu göz önüne alındığında, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Danıştaya gönderilmesi gerekirken, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinde usul kurallarına uygunluk görülmemiştir.
Danıştay 2. Dairesi 2020/1294, K:2020/3232
- İdari Yargılama Usulü Kanunu 53. Madde
- Yargılamanın Yenilenmesi
İdare Mahkemesinin kararıyla; davacının, 18/04/1999 tarihinde kurum kadrosunda bulunduğu, ancak iki yıllık yüksekokul mezunu olmadığı, bu nedenle daire başkanı kadrosuna atanmak için öngörülen öğrenim koşulunu taşımadığı anlaşıldığından, daire başkanı kadrosuna yapılan ataması iptal edilerek, eski kadrosuna atanmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği; öte yandan, daire başkanı kadrosuna ataması yapılan ve bu kadronun kendisine yüklediği görevleri fiilen yerine getirdiği tartışmasız olan davacının, söz konusu kadronun karşılığı olan aylık ödemelerden yararlanması zorunlu olduğundan, önceki kadrosu ile daire başkanı kadrosu arasındaki maaş farklarının ayrıca hesaplanarak kendisinden tahsil edilmesine ilişkin dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin, davacının önceki kadrosu ile daire başkanı kadrosu arasındaki maaş farklarının ayrıca hesaplanarak kendisinden tahsil edilmesine ilişkin kısmının iptaline, davacının daire başkanı kadrosuna yapılan ataması iptal edilerek atanmadan önceki kadrosu olan şef kadrosuna atanmasına yönelik kısmının iptali isteminin ise reddine hükmedildikten sonra; davacı ve davalı idare tarafından anılan karara karşı yapılan temyiz başvurularının, Danıştay Beşinci Dairesinin 21/02/2013 günlü, E:2010/7816, K:2013/1279 sayılı kararıyla reddedilmesini müteakip davacı tarafından yapılan karar düzeltme başvurusunun da, Danıştay Beşinci Dairesinin 26/11/2013 gün ve E:2013/5396, K:2013/8430 sayılı kararıyla reddedilmesi suretiyle, İdare Mahkemesinin kararı kesinleşmiştir.
Davacı tarafından, İdare Mahkemesinin kararına yönelik olarak yapılan yargılamanın yenilenmesi istemli başvuru, aynı Mahkemenin temyiz istemine konu kararıyla; yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuru sebeplerinin 2577 sayılı Kanunun 53. maddesinde sayma yoluyla ve tahdidi olarak belirlendiği, söz konusu sebepler dışında yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulamayacağı, davacı tarafından ileri sürülen nedenlerin ise söz konusu maddede belirtilen sebepler arasında yer almadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
İdare Mahkemesinin kararında imzası bulunan hakimlerin terör örgütü soruşturması kapsamında meslekten ihraç edildikleri, bu durumun; karar verilirken belli saiklerle, yasa hükümlerinden uzaklaşılarak hareket edildiğinin kanıtı olduğu, bu nedenle verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesince yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi yolunda verilen kararın bozulması istenilmektedir.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.